Stadyum cinayetinde şok savunma: "Benim bıçağımla değil darp sonucu öldü"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Stadyum cinayetinde şok savunma: "Benim bıçağımla değil darp sonucu öldü" Adli tıp raporuna güvenmediği ifade eden sanık, maktülün bıçaklama değil darp sonucu öldüğünü savundu Sanık Berkay Yıldırım savunmasında;

Stadyum cinayetinde şok savunma: "Benim bıçağımla değil darp sonucu öldü"

Adli tıp raporuna güvenmediği ifade eden sanık, maktülün bıçaklama değil darp sonucu öldüğünü savundu

Sanık Berkay Yıldırım savunmasında; "Arkadaşlarım çok fazla darp etti, ben sadece bir kere bıçak salladım" dedi

DENİZLİ - Denizli'de babası ve kardeşiyle birlikte gittiği maç çıkışında laf atma yüzünden çıkan tartışmada kalabalık grup tarafından darp edilip, bıçaklanan 7 aylık çocuk babası Yasin Karaobalı'nın ölümüne neden olan sanığın yargılanmasına başlandı. Cesaretsiz olduğu için bıçağı kullandığını ifade eden sanık, maktülün bıçak darbesiyle öldüğünü belirten adli tıp raporuna inanmadığını belirterek, "Arkadaşlarım çok fazla darp etti, ben sadece bir kere bıçak salladım" şeklinde savunma yaptı.

14 Ocak 2024 tarihinde, Denizli Atatürk Stadyumunda oynanan Denizlispor - Amedspor maçı çıkışında meydana gelen olayda; evli ve 7 aylık bir çocuk babası Yasin Karaobalı (30), babası Şenol Karaobalı ve kardeşi Hüseyin Karaobalı ile birlikte maçı izledi. Maç sonu stattan çıktıktan sonra araçlarına doğru ilerleyen Karaobalı ailesi ile stadyumun çıkış kapısında bekleyen Berkar Yıldırım ve arkadaşları arasında yan bakma meselesi yüzünden tartışma çıktı. İddiaya göre Berkay Yıldırım ve arkadaşlarının, "Ne bakıyorsun, düzgün yürüyün" şeklinde laf atması üzerine iki grup arasında başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Kalabalık grup halinde aileye saldıranlar, Yasin Karaobalı'nın yere düştüğü esnada bıçakla yaralayarak olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen sağlık ekipleri tarafından Denizli Devlet Hastanesine sevk edilen Yasin Karaobalı, ameliyata alındı. Ameliyatın ardından özel bir hastanede tedavisi devam eden Yasin Karaobalı, 23 gün sonra doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirmişti. Olayın ardından şüpheli B.Y. ise gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yasin Karaobalı'nın öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Yasin Karaobalı'nın olay anında yanında bulunan babası Şenol Karaobalı, kardeşi Hüseyin Karaobalı, annesi Zahide Karaobalı yakınları ve avukatları ile sanık Berkay Yıldırım, avukatları ve ailesi hazır bulundu. Sanık Berkay Yıldırım'dan davacı ve şikayetçi olduğunu dile getiren baba Şenol Karaobalı, "Maç çıkışı çok kalabalıktı, insanların birbirlerine değmeden yürümeleri mümkün değildi. Tanımadığım birisi bana 'Düzgün yürüsüne lan' dedi. Ben umursamadan yürümeye devam ettim. O şahıs hala küfür etmeye devam edince Yasin dayanamadı. Geri giderek 'Ne küfür ediyorsun, yolumuzda gidiyoruz' dedi. Küfür eden şahıs huzurdaki şahıs değildi. O şahısta, 'Yolda yürüyorsan düzgün yürüyeceksin lan' demesiyle münakaşa başladı. 15-20 kişi oğluma saldırdılar. Ayırmaya çalıştığımda beni de darp ettiler. Oğlum yere yığıldığında ben yarası var mı diye kontrol ettiğim esnada darp etmeye devam ettiler. O sırada oğlumun bıçaklandığını fark ettim" dedi.

Sanık savunmasında maktülün bıçak darbesiyle değil, darp neticesinde öldüğünü savundu

Duruşmada kendisine söz verilen sanık Berkay Yıldırım'ın savunması ise dikkat çekti. Tekstil işçisi olduğunu ve normal hayatında bıçak taşımadığını belirten sanık Berkay Yıldırım, küçük yaşlardan itibaren maçlara gittiğini, maç çıkışlarında kavgalar yaşandığını bildiğini ve kendisini korumak amacıyla o gün özelinde bıçak taşıdığını ifade etti. Olay günü 7 arkadaşıyla birlikte maç izlemeye gittiklerini ifade eden Berkay Yıldırım, Şenol Karaobalı ve arkadaşım Osman T., laf dalaşına girdiğini gördüm. İkili laf dalaşına girmesinin ardından Yasin Karaobalı arkasını dönerek Osman T.'ye yönelik küfür ve hakaretlerde bulundu. babası Şenol Karaobalı ile tartıştığı için Osman T.'ye tükürdü ve tükürüğünün birazı bana geldi. Yasin tek yumrukla Osman T.'yi yere serdi. Bende ayırmaya çalıştım. Diğer arkadaşlarımızda olaya müdahale etti. Yasin yere düşüp kalktı, 5-6 kişiye tek başına kafa tuttu. Kavgaya devam ettiler, bende ayırmaya çalıştım ama olmadı. Osman T., Mustafa T., Mustafa Gçi Önder K., Taha Y., Mehmet Eyüp S., ve ismini bilmediğim arkadaşları cadde ortasına kadar Yasin'i darp etmeye devam ettiler. Ben olaya dahil olmadım sadece izledim. O esnada tanımadığım bir kişinin elinde bıçak gördüm. Yasin'in tanıdığı bir kişi mi bilmiyorum. O kişinin elinde bıçak görünce bende kendime bir şey olur diye cebimden bıçağımı çıkardım. Arkadaşlarım Yasin'e Yasin'de arkamdaki kalabalığa yöneldi" dedi.

"Arkadaşlarım çok fazla darp etti ben sadece bir kere bıçak salladım"

Cesaretli bir insan olmadığını, adli tıp raporunun doğruluğuna da inanmadığını belirten sanık Berkay Yıldırım, "Olayın devamında Yasin Karaobalı benim boğazımı sıktı. Güçlü bir insan bende elimdeki bıçağı kurtulmak için bir kez salladım. Denk geldiğini hissetmedim. Osman T., beni iterek Yasin'i darp etmeye devam etti. Bazı arkadaşlarım Yasin'in yaralandığını gördükleri halde saldırmaya devam etmişler. Yanımdaki arkadaşlarım ben bıçağı salladıktan sonra ağır bir şekilde darp etmeye devam ettiler. Ben Yasin'e hiçbir şekilde vurmadım, yumruk atmadım sadece bir kere bıçak salladım. Olaydan dolayı çok pişmanım, 14 aydır cezaevindeyim. Olayla alakam olmadığı halde tek başıma tutuklandım. Olayı ben başlatmadım, öldüresiye döven arkadaşlarım tutuklanmadı. Ben öldürme niyetinde değildim, zaten cesaretli bir insan değilim. Tamamen korku ile hareket ettim. Adli tıp raporunun doğruluğuna inanmıyorum. Öldüresiye dayak olayı es geçilerek sadece tek bir bıçak hamlesinin öldürücü olduğunu kabul etmiyorum. Diğer arkadaşlarım serbestken, benim tutuklu olmam bana karşı adaletsizlik, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Avukatların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, delil ve bilir kişi raporlarının incelenmesi için davayı ileri bir tarihe ertelendi. Davanın bir sonraki duruşmasında olaya ilk müdahale eden güvenlik güçlerinin de dinleneceği ifade edildi.

"Bir insan yumruk yüzünden çoklu organ yetmezliğe uğrayabilir mi?"

Sanık ve sanık avukatının savunmasına yönelik konuşan Hüseyin Karaobalı, "Geçen yıl 14 Ocakta Denizlispor - Amedspor maçına ağabeyim, babam ve ben gitmiştik. Çıkışta bir kavga çıktı, kavgada abimi bıçakladılar. Abim hastanede 23 gün tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti. Duruşmada avukatın savunması benim dikkatimi çekti. Ağabeyimin bıçaklanarak değil de sanki dövülerek öldürüldüğüne ifade etmeye çalıştı. Ağabeyim çoklu organ yetmezliğinden vefat etti. Sanık avukatı ağabeyimde 2 santimetrelik bir bıçak kesiği olduğunu, buna bağlı organ yetmezliği olamayacağını ifade etti. 2 santimlik kesiğin can alamayacağından bahsetti. Bu savunma çok saçmaydı. Bir insan yumruk yüzünden çoklu organ yetmezliğe uğrayabilir mi? Tamamen bıçaktan kaynaklı bir ölüm var. Çoklu organ yetmezliği de zaten kan kaybından meydana geliyor. Yumrukla tekmeyle olan bir durum değil. Ağabeyimin ölümünde sorumlu olan herkesin cezasını en ağır şekilde çekmesini istiyoruz. Ömrü hapiste geçsin. Bizim canımız yandı şuan sadece bıçaklayan tutuklu diğer darp edenler dışarda onlarında yargılanıp en ağır cezayı almalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Oğlum kızına doyamadı"

Oğlunun vefatında 7 aylık bir baba olduğunu ve kızına doyamadığını vurgulayan anne Zarife Karaobalı ise "Tüm kavga anı zaten kameralar tarından görülüyor. Eşim ve diğer oğlumda olayın içinde olduğu için her şeyi biliyoruz. İçeride avukatın yaptığı savunma çok farklıydı. Tüm ifadeleri yalan. Bizler adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Onun içinde mücadelemize devam edeceğiz. Benim talebim suçluların en ağır cezayla yargılanmalarını ve ceza almalarını istiyorum. Oğlumun 7 aylık bir kızı vardı vefat ettiğinde. Şuan 1,5 yaşında. Bebeğim baba kelimesini bilmiyor. Annesi fotoğrafını görünce baba demeyi öğretmiş ama babasını hiçbir zaman göremeyecek ve tanıyamayacak. Babası kızına çok düşkündü. Doğduğunda 3 ay başında bekledi. En çokta bu duruma üzülüyorum oğlum kızına doyamadı. İnşallah Allah'ım onlara da çocuk yüzünü hiç göstermesin. Ebediyen içerde kalsın içerde çürüsün" şeklinde konuştu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title