Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

1)ATATÜRK HEYKELİYLE İLGİLİ SORUŞTURMADA EK GÖZALTI SÜRESİ

ANTALYA'nın Kepez İlçesi'nde, Atatürk heykelinin çalılık alana atılmasıyla ilgili gözaltına alınan 3 belediye çalışanı için 1 gün ek gözaltı süresi alındı. 18 Eylül Pazartesi günü Kepez Göçerler bölgesinde oturan CHP il delegesi Mustafa Çiftçi ve aynı bölgedeki bir sitenin bekçisi, yürüyüş yaptıkları sırada çalılıklar içinde Atatürk heykeli buldu. CHP'li delegenin İl Başkanı Mustafa Erdem'e haber vermesiyle ortaya çıkan olayla ilgili Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı olay yeri inceleme ekipleri ve Foto Film Şubesi ekipleri bölgede inceleme yaptı. Ardından heykel çalılık alandan kaldırılarak muhafaza altına alındı. Kepez İlçe Emniyet Müdürlüğü polyester malzemeden imal edilmiş Atatürk heykelinin kim ya da kimler tarafından çalılık alana atıldığını araştırırken, Kepez Belediye Başkanı Ak Partili Hakan Tütüncü yaptığı yazılı açıklamada, Atatürk heykelinin kapanan eski Varsak Belde Belediyesi'nin bahçesinde yer alan ve mevcut imar planlarına göre 5 yıl önce yol yapım çalışmaları sırasında zarara uğramaması için kaldırılan heykel olduğunu kaydetti. Heykelin 5 yıldır muhafaza edildiği Fen İşleri Müdürlüğü'nün Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki deposunda gerekli kontrollerin yapıldığını, heykelin yerinde olmadığını tespit ettiklerini belirten Başkan Tütüncü, konuyla ilgili tutanak tutarak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne şikayette bulunduklarını açıkladı.

3 ŞÜPHELİ GÖZALTINDA

Başkan Tütüncü'nün şikayetinin ardından, belediyenin Fen İşleri Müdürlüğünün Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki deposunda görevli 3 kişi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalar sonucunda gözaltına alındı.

EK GÖZALTI SÜRESİ

'Atatürk'e karşı işlenen suçlar ve devlet büyüklerine karşı işlenen suçlar' kapsamında gözaltına alınan 3 kişinin sorguları devam ediyor. Emniyet Müdürlüğü, şüphelilerin sorgusunun tamamlanması için 1 gün ek gözaltı süresi aldı. Şüphelilerin yarın adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA, -

================================================

2)KESİKBAŞ DAVASINDA MÜEBBET HAPİS CEZASINI YARGITAY BOZDU

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'nde kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla öldürdüğü 35 yaşındaki Nurettin Gider'in başını keserek köy meydanına atan Nevin Yıldırım hakkında Yalvaç Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen ömür boyu hapis cezası, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından usul yönünden bozuldu. Dosya yerel mahkemeye geri gönderildi. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nde 14 Eylül'de görülen ve Nevin Yıldırım'ın avukatı Derya Demirkılınç'ın da katıldığı karar duruşmasının gerekçeli kararı, bugün taraflara açıklandı. Avukat Derya Demirkılınç, kararla ilgili, "Yargıtay, duruşmada yerel mahkemenin Nevin Yıldırım'ın bu fiili işlerken başkalarının da yardım ettiği yönünde kanaat oluştuğu görüşünü dikkate alarak, 'Böyle bir kanaat oluştu ise bunun delilleriyle değerlendirilmesi gerektiğinden yargılama usulen yanlıştır. Yeniden yargılama yapılarak eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir' şeklinde karar verdi. Dava dosyası yeniden Yalvaç'a gelecek ve diğer şüpheliler hakkında açılan dava dosyası ile birleştirilerek yeniden yargılama yapılacak" dedi.

SAVCI CEZAYI AZ BULUP İTİRAZ ETMİŞTİ

Davayı soruşturan dönemin Cumhuriyet Savcısı Osman Çabuk, mahkemenin verdiği ömür boyu hapis cezasını az bularak, cinayetin işleniş şeklinin 'canavarca hisle adam öldürme' şeklinde olduğunu, bu nedenle verilecek cezanın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası olması gerektiğini belirterek temyiz davası açmıştı. Nevin Yıldırım'ın karar aşamasındaki avukatı Hüseyin Aksoy ise verilen cezanın çok olduğu yönünde itirazda bulunarak temyize başvurmuştu.

SAVCI 47 KİŞİYİ SORGULADI

Nevin Yıldırım'ın 29 Ağustos 2012 tarihinde Nurettin Gider'i kayınpederi, kayınbiraderi ve kendi babası ile birlikte tasarlayarak öldürmüş olabileceği yönünde şüpheler bulunuyordu. Savcılık soruşturma safhasında bu kişileri de sorgulamış ancak delil yetersizliği nedeniyle yargılama yapılamamıştı. Savcı Osman Çabuk, soruşturma safhasında 47 kişinin tanıklığına başvurmuş, bu kişilerin tümü mahkemede dinlenmiş, ancak suça iştirak eden başka biri olabileceği yönünde bir ize rastlanamamıştı.

DAVA 2 YIL SÜRDÜ

Cinayeti en başından beri kendisinin işlediğini belirten Nevin Yıldırım, olay yerinde yapılan tatbikat esnasında da cinayeti tüm ayrıntıları ile savcıya anlattı. 2013 yılında açılan davaya bakan mahkeme, 25 Mart 2015 tarihinde Nevin Yıldırım'ı 'tasarlayarak adam öldürme' suçunu işlediği gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

ARŞİV

Nurettin ARKAN/YALVAÇ (Isparta), -

===============================================

3)İDARİ SINIR 120 HANELİ KÖYÜ SUSUZ BIRAKTI

BİTLİS'in Mutki İlçesi'ne bağlı Ekizler Köyü, 12 yıl önce belirlenen yeni idari sınırlar nedeniyle içme suyu sorunu çekiyor. Köy Muhtarı M. Şirin İlgörmüş, içme suyu kaynağının, daha önce kendilerine bağlı Uran köyü sınırları içerisinde kalması nedeniyle bu sıkıntıyı çektiklerini belirtirken, Kaymakamlık yetkilileri, Ekizler Köyü'nün su sorununu sondaj çalışması yaparak gidereceklerini söyledi. Bitlis'in merkeze 40 kilometre uzaklıkta bulunan ve 2002 yılına kadar aynı muhtarlık tarafından yönetilen 120 haneli Ekizler Köyü ile aynı büyüklükteki Uran Köyü, alınan kararla ayrıldı. 2005 yılında iki köyün idari sınırları çizildi. Sınırlar çizilirken, Ekizler Köyü'nün de kullandığı içme suyu kaynağı, Uran Köyü sınırları içerisinde kaldı. Yapılan başvurular üzerine 2 ay önce borular çekilerek Ekizler Köyü'ne içme suyu verildi. Bir süre sonra Uran Köyü sakinleri, arazilerini susuz kaldığını öne sürererek Mutki Kaymakamlığı'ndan suyun kesilmesini istedi.

SU BORULARI KIRILDI

Köyler arasındaki içme suyu problemleri devam ederken, geçen hafta Ekizler Köyü'ne su getiren borular kimliği belirsiz kişilerce kırıldı. Zor durumda kalan ve dere suyu kullanmaya başlayan köylüler, bu sorunun çözülmesini isterken, Uran Köyü Muhtarı M. Şirin İlgörmüş, mahkemeye başvuduklarını söyledi. İlgörmüş, şöyle dedi:

"Yaz aylarında dışarıdan gelenlerle birlikte 1500 nüfusa ulaşan köyümüzde 300'e yakın öğrencimiz bulunuyor. Şu anda köyümüz susuz ve zor durumda. Köyde dere suyu kullanıyoruz. Bu da sağlıklı değil. 2 ay önce kaymakamlık ve valiliğin onayı ile 6-7 kilometre uzaklıktan boru döşeyip, köyümüze içme suyu getirdik. Köylü temiz su içmeye başladı. Uran Köyü tarafından tek taraflı yapılan itirazın ardından köyümüze gelen içme suyu şebekesinin boruları kırıldı ve suyumuz kesildi. Oysa ki, bizim 1946 yılındaki kayıtlarımız mevcut. Muhtarlıklarımız birdi. 40-45 yıl birlikte yaşadık. 2005 yılında yapılan idari sınır çalışması nedeniyle köyümüz sususuz kaldı. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Hem eski kayıtlara göre sınırların yeniden belirlenmesini, hem de köyün mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz."

Mutki Kaymakamlığı sorunun Ekizler Köyü'nde yapılacak sondaj çalışması ile giderileceğini söyledi. Kaymakamlık yetkilileri, gerekli tüm duyuruların muhtarlıklara bildirildiğini, sondaj çalışmasının ardından elektrik giderleri konusunda yardımda bulunulacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Köyden genel görüntü

-Köylülerin su kaynağına gitmeleri

-Su kaynağından su içen köylülerden detaylar

-Yaklaşık 7 kilometre kazılan kanal

-Kırılan su borularından detaylar

-Eski köy Muhtarı Ferit Kılıçarslan ile köy sınırında röportaj

-Su deposundan detaylar

-Köy Muhtarı M. Şirin İlgörmüş ile röpotaj

-Köylülerin köydeki tek su kaynağından su doldurmaları

-Detay görüntüler

Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,

======================================================

4)72 YAŞINDAKİ TERZİ, 'DEDEM' DİYE SEVDİĞİ SOKAK KEDİLERİNE YÜREĞİNİ AÇIYOR

SAMSUN'da 72 yaşındaki Mahmut Memişoğlu, 15'i yavru 25 sokak kedisine işyerinin önünde bakıyor. Her gün düzenli olarak yiyeceklerini veren Memişoğlu, kedileri 'Dedem' diye seviyor. Sokak hayvanlarına yapılan zulümleri gördükçe kahrolduğunu söyleyen Memişoğlu, "Onların da biz insanlar kadar bu dünyada yaşam hakkı var. Bunlar sevilmez mi?" diye konuştu.

Samsun'da terzilik yaparak geçimini sağlayan ve 35 yıldır aynı yerde işyeri bulunan evli ve 4 çocuk babası Mahmut Memişoğlu, sokak kedilerine olan sevgisi ile dikkat çekiyor. Kediler için işyerinin önüne koyduğu eski bir buzdolabında sakladığı yiyecekleri, mamaları her sabah, öğlen ve akşam olmak üzere kedilere vererek bakımını yapan Mahmut Memişoğlu, bu davranışı ile de takdir topluyor. 15'i yavru olmak üzere 25 sokak kedisine bakan Memişoğlu, insanların hayvanlara olan bakış açısını değiştirmelerini istedi. Hayvanların da yeryüzünde yaşam haklarının olduğunu ifade eden Memişoğlu, "Bunlar sevilmez mi? Hayvanları sevmeyen insanları sever mi? Onlara bakmak da bir nevi ibadet sayılır. Sokak hayvanları içinelimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum" dedi.

Günün her dakikasında yanında olan sokak kedilerini kucağına alarak 'Dedem' diye seven Mahmut Memişoğlu, makine başında çalışırken de biran olsun yayından ayrılmayan kedileriyle sürekli konuşup dertleşiyor. İşyerinin yanındaki diğer esnaf arkadaşlarının da kendisine zaman zaman yardımcı olduğunu, bazılarının bu durumdan tedirgin olduklarını da sözlerine ekleyen Memişoğlu, "Her türlü yiyeceklerini ben kendim karşılıyorum. Bazen arkadaşlar yiyecek getiriyor. Herkes evinin önüne bir tas yemek ve su koysa ne kadar güzel olur" diye konuştu.

Görüntü Dökümü :

----------------------

Kedilerden detay

Yavru kedilerin annelerini emmesi

Mahmut Memişoğlu'nun kedileri sevmesi

Yemek vermesi

Detaylar

Mahmut Memişoğlu ile röportaj

(SÜRE : 8.11 - BOYUT 261.06 MB)

Haber-Kamera :  Murat SANDIKÇI/SAMSUN, -

====================================================

5)YARGITAY: ZORUNLU AVUKATLIK ÜCRETİ SANIKTAN ALINAMAZ

ERZURUM'da 4 yıl önce, 32 yaşındaki Emine Karataş'a cinsel saldırıda bulunduktan sonra eşarpla boğarak öldürmekten ömür boyu ve 14 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan 27 yaşındaki Ahmet Topal'ın cezası Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay, zorunlu avukatlık ücretinin yargılama giderlerine eklenerek sanıktan alınmasını yanlış buldu.Olay, 5 Aralık 2013 günü merkez Yakutiye İlçesi'ndeki Taşmescit Mahallesi Kuşbaz Sokak 33 numaradaki kullanılmayan terk edilmiş binada meydana geldi. Nafiye- Remzi Karataş çiftinin 6 çocuğundan Emine Karataş, Tahtacılar Caddesi'ndeki işyerinden çıktıktan sonra Kars Kapı semtindeki evine varamadan kayıplara karıştı. Bir gün sonra bu binada cesedi bulunan Emine Karataş, yapılan otopsi ardından toprağa verildi. Karataş'ın ölümüyle ilgili daha önce aynı iş yerinden çalışan evli ve 1 çocuk babası Ahmet Topal tutuklandı. Emine Karataş'ın öldürüldüğü kullanılmayan terk edilmiş bina mahalle halkının tepkisi üzerine belediye tarafından yıkıldı. Otopsi raporunda Emine Karataş'ın cinsel saldırıya uğradıktan sonra eşarpla boğularak öldürüldüğü belirlendi.

Ahmet Topal hakkında Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 4 Haziran 2014'de görülen karar duruşmasında Ahmet Topal 'Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak için kasten insan öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, daha sonra inkar etse de soruşturma aşamasındaki ikrarı ve geçmişte sabıkasız olması nedeniyle indirim yapılarak ömür boyu hapis cezasına mahkum edildi. Heyet, Ahmet Topal'ı 'geceleyin yağma' suçundan 8 yıl 4 ay, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan da 6 yıl 3 ay olmak üzere toplam 14 yıl 7 ay hapis cezası verildi.

'CİNSEL SALDIRI TEŞEBBÜS AŞAMASINDA KALMADI'

Sanık avukatının davayı temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nde görüldü. 1'nci Ceza Daresi Ahmet Topal'a verilen cezaları temyiz itirazlarını reddederek onadı. Yargıtay, dosyadaki mevcut uzmanlık raporuna göre maktülün vajinal sürüntü örneğinde, sanığın DNA'sıyla uyumlu meni örneğinin tespit edilmesi nedeniyle cinsel saldırı suçunun tamamlandığını kabul etti. Yargıtay, yerel mahkemenin bunu gözetmeden 'teşebbüs aşamasında kaldığı' gerekçesiyle indirim yapmasını aleyhe temyiz olmadığı için bozma nedeni görmedi. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, sanığın CMK'nın 150/2'nci madesi uyarınca kendisine atanan avukat yardımından ücretsiz faydalanma hakkı bulunduğu halde Erzurum'daki mahkemenin yargılama giderlerine zorunlu avukat ücretinin de dahil edilmesini yanlış buldu. Yargıtay, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarına uyduğunu sanık Ahmet'in CMK'nun 150/2'nci maddesi uyarınca kendisine atanan müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğunu hatırlattı. Yargıtay, avukat hakkının yargılama giderleri arasında gösterilmesi, hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan 760 TL zorunlu müdafii ücretinin çıkarılması ve yargılama giderleri toplamının 262.08 TL olarak değiştirimesine karar verilmesi gerektiğini vurguladı.

Görüntü Dökümü ARŞİV (özel haber)

---------------------(ARŞİV (6-7 ARALIK 2013 TE SERVİS EDİLDİ

-Olay yeri

-Meraklı kalabalık

-Mahallelinin tepki göstermesi

-Savcının inceleme yapması

-Cesedin çıkarılması

-Emine'nin yakınının konuşması

-Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi

-Adliye binası

-Ahmet Topal'ın adliye binasından çıkarılması

-Polis otusuna bindirilmesi

(Haber: Hümeyra PARDELİ / ERZURUM,DHA)

==============================================

6)VALİ ÇAREYİ ÇADIRDA BULDU

ARDAHAN'da düzenlenen 'halk günü' toplantısına katılımın olmadığını gören Vali Mehmet Emin Bilmez, çareyi halkın ayağına gitmekte buldu. Her mahallede kurulan çadırlarda halk toplantıları düzenlemeye başlayan Vali Bilmez, hedefine ulaştı. Üç ay önce Ardahan'da göreve başlayan Vali Mehmet Emin Bilmez, ayın ikinci haftası çarşamba günleri halk günü toplantıları düzenledi. Vali Bilmez, ilk iki toplantıya katılımın az olduğunu görünce her mahallede kurulacak çadırlarda halk toplantıları düzenleyerek halkın sorunlarını dinleyeceğini duyurdu. Karagöl Mahallesi Şehit İnan Akçam Sokağında kurulan çadırdaki toplantıya bu kez katılım yoğun oldu. Vali'nin geleceğini duyan Karagöl ve İnönü mahallelerinin sakinleri Vali Mehmet Emin Bilmez'i kurulan çadır önünde karşıladı. Mahalle sakinleri ile tek tek tokalaşan Vali Bilmez, "Amacımız sizleri mahallenizde ziyaret ederek hem tanışmak hem de sorunlarınızı dinlemektir. Kamu kurumları ile iletişiminiz sağlamaktır. Bazı illerimizde köy kıraathaneleri oluyor. Ancak burada da olmadığı için çadır kurduk. Burada biz değil sizler konuşacaksınız. İnsanların sorunları sınırsız, kaynaklar ise sınırlıdır. Bizlere düşende kıt kanaatle, sınırsız olan sorunları öncelendirerek gidermektir" dedi.

Halk toplantılarını daha önce Valilik binasında yaptıklarını ancak katılımın olmadığını hatırlatan Vali Bilmez, "3 aydır bu ilde görev yapıyorum. İlk toplantıya 1, ikinci toplantıya  6 kişi geldi. Bunlarıda daha çok iş için gelenlerden oluşurdu. İşin doğrusu önceleri biraz tedirgin oldum. Çadıra da kimse gelmezse ne yaparız diye. Ancak kimse katılmasaydı bu kez taziye çadırlarına  gidip hem taziye verip hem de halkın sorunlarını burada dinlemeyi düşündük. Çadır, bizlerin geleneğinde var. Önceliğimizi il merkez mahallerinde yaptık. İlçelerde, köylerde de çadır kurup buradaki halkımızın sorunlarını da dinleyeceğiz" diye konuştu.  Vali Bilmez sorunları tek tek not alarak ilgili kurum müdürlerine iletti.

Görüntü Dökümü

-------------------------.

-Vali Mehmet Emin Bilmez'in çadıra gelişi

-Valiyi karşılayan vatandaşlar

-Vali Bilmez'in konuşması

-Vatandaşların sorunlarını anlatması

-Vali Bilmez'in not alması

-Çadırdan genel görüntü

-Detay görüntüler

( Haber-Kamera -Deniz BAŞLI / ARDAHAN

========================================================

7)LİMON VE NARDA REKOLTE DÜŞTÜ

MUĞLA'da limon ile nar hasadına başlayan üreticiler rekoltenin geçen yıla oranla düştüğünü söyledi.Ortaca, Dalaman ve Köyceğiz ilçelerinde limon ve nar hasadı başladı. Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü, Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman'da yaklaşık 80 bin ton nar üretildiğini söyledi. Narda özellikle olumsuz hava şartları nedeniyle geçen yıla oranla rekoltenin yaklaşık yüzde 30 seviyesinde azaldığını söyleyen Çöllü, limonda ise üretimin 55 bin tondan 20 bin tona düştüğünü kaydetti. Bu yıl limonun 1.40 TL ile 1.80 TL arasında satıldığını dile getiren Başkan Salim Çöllü, Ortaca,Dalaman ve Köyceğiz ilçelerinin limon üretiminin merkezi olduğunu belirterek, "Bu sene geçen yıllara göre limonun rekolte durumu çok düşük. Bölgemizde geçen yıl 55-60 bin ton olan limon rekoltesi bu sene 15 ile 20 bin ton arasında değişiyor. Limon üretimi bu yıl hava şartlarında dolayı Mersin ve Adana tarafında da düştü. Fiyatlar ise normalin üzerinde. Geçen sene limon 40 kuruş ile 80 kuruş arasındaydı. Bu yıl da 1.40 TL ile 2 TL arasında satılıyor. Çiftçinin gelirinde geçen yıla göre değişiklik yok, kazanacağı para aynı" dedi. Limonların yeni toplanmaya başlandığını ve önümüzdeki dönemde gelirin artacağını anlatan Çöllü, "Bu sene limonun tarladaki fiyatları 2 TL'yi aşacak gibi görünüyor. Tabii ki tarlada 2 TL olunca markette ise 5 liranın altında limon yiyemeyiz. Bu en düşüğü olur belki de daha fazla olur" diye konuştu.

Başkan Salim Çöllü, bölgede birkaç yerde erken gelişen nar bulunduğunu hatırlatarak, başta Rusya olmak üzere Ukrayna, Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Tarlalardan görüntü,

-Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü ile röp,

-Paketleme tesislerinden görüntü.

Haber - Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla),

=============================================

8)TRAKTÖRÜN ARKASINA BAĞLADIĞI ATINI KOŞTURDU

ERZİNCAN'da bir kişinin traktörünün arkasına bağladığı atını koşturması, çevrediklerin tepkisine yol açtı. Yavuz Selim Mahallesi'nde, bir kişinin traktör römorkunun arkasına bağladığı atını koşturduğunu görenler bu anları cep telefonu ile görüntüledi. Görüntülerde, sürücünün arkasında at bağlı olmasına rağmen süratli olduğu görülürken, hayvanın da koştuğu görüldü. Kilometrelerce sürdüğü belirtilen bu yolculuk çevredekilerin tepkisini çekti.

Görüntü Dökümü

--------------------------:

-Traktör römorkunun arkasına bağlanan tın koyması

(Haber-Kamera: Ezincan,

===============================================

9)MAKÜ'DE AHİLİK KONFERANSI

BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) Toplumsal Değerlerin İnşasında Ahilik İlkeleri konulu konferans düzenlendi.

MAKÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) tarafından 'Toplumsal Değerlerin İnşasında Ahilik İlkeleri' konulu konferans düzenlendi. MAKÜ Konferans ve Sergi Salonu'nda İİBF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karagül'ün moderatörlüğündeki konferansa Ahi Evran Üniversitesi Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü öğretim görevlisi Kazım Ceylan ile Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Güneş konuşmacı olarak katıldı.

İİBF Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karagül, Ahilik Haftası dolayısıyla üniversite olarak kültürel bir faaliyette bulunmak için konferansı düzenlediklerini kaydetti. Karagül, cep telefonlarında, bilgisayarlarda işletim sistemleri olduğunu,  değerlerin de toplumların işletim sistemleri olduğunu belirtti. Öğretim görevlisi Mustafa Ceylan, Ahiliğin imanın amele dönüştüğü, Osmanlı'nın cihan devleti olmasını sağlayan dünyevi ve uhrevi bir sistem olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Mustafa Güneş de Ahiliğin kelime anlamının 'kardeş' olduğunu belirterek, Ahilerin çok kültürlü, cömert insanlar olduğunu belirtti. Konferansa Ticaret İl Müdürü Aylin Sacide Çağlar, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Recep Kalkan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Görüntü Dökümü

--------------

Salondan detay

Mehmet Karagül'ün konuşması

Kazım Ceylan'ın konuşması

Mustafa Güneş'in konuşması

Detay

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

=====================================================

10)ADIYAMAN'DAN BOLU'YA GELDİ, 3 GÜNDE İŞTEN ÇIKARILINCA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

BOLU'da faaliyet gösteren yemek şirketine Türkiye İş Kurumu üzerinden yaptığı iş başvrusu kabul edilince eşi ve çocuğu ile birlikte Adıyaman'dan kente taşınıp işe başlayan gıda mühendisi 29 yaşındaki Handan Bilir, 3 gün sonra işten çıkarıldı. Handan Bilir, şirket hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şirket yetkilileri, Handan Bilir'in performansının yeterli bulunmadığını, bu yüzden çıkarıldığını söyledi.Adıyaman'da oturan ve geçen yıl Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden mezun olan Handan Bilir, Bolu'da hastanelere yemek servisi yapan şirketin İş Kurumu'nun internet sayfasındaki iş ilanına başvuru yaptı. Aldığı davet üzerine kente gelerek şirket yetkilileriyle görüşen Bilir, gıda mühendisi olarak işe kabul edildi. Bilir, geçen 23 Ağustos'ta şirketin yemek hizmeti verdiği İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yemekhanesinde işe başladı.

EVİNİ TAŞIDI, EŞYALARINI YERLEŞTİRMEDEN İŞTEN ÇIKARILDI

Kurban Bayramı tatili nedeniyle memleketi Adıyaman'a giden Bilir, tatilin ardından eşyalarını toplayıp eşi 38 yaşındaki Necmettin Bilir ve 3 yaşındaki kızı ile birlikte Bolu'ya taşındı. Şirket, tatilin ardından işine devam eden Handan Bilir ile 11 Eylül'de 1 yıllık sözleşme imzaladı. Handan Bilir, Sağlık Mahallesi'nde kiraladığı evine henüz eşyalarını yerleştirmeden 14 Eylül'de şirket tarafından işten çıkarıldı. Handan Bilir, sözleşme imzalamalarına rağmen gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığını söyleyerek savcılığa suç duyurusundu bulundu.

'MAĞDUR DURUMDAYIZ'

Handan Bilir, şirketin iş başvurusunu kabul etmesi ardından kızıyla birlikte Osmaniye'ye gidip diplomasını aldığını ve işverene faksladığını, ardından da işe başladığını söyledi. 23 Ağustos'ta işe başlamasından sonra bayram tatili nedeniyle memleketine gittiğini, dönüşte eşyalarını toplayıp Bolu'ya taşındıklarını anlatan Bilir, şöyle konuştu:

"Hiçbir problem yoktu. 11 Eylül'de sözleşme yaptık. 14 Eylül tarihinde benim işten çıkışımı verdiler. Evimizi taşıyıp geldik ve burada mağdur durumdayız. İşime güvenip biz buraya geldik. Kızımı da kreşe yazdırdım. Eşim de orada işini bırakıp geldi. Burada mağdur durumdayız. Şirket hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundum. Gereken neyse yapacağım."

Necmettin Bilir de şirketin kendilerini mağdur ettiğini, şimdi eşiyle birlikte sabahtan akşama kadar Bolu sokaklarında iş aradıklarını söyledi.

ŞİRKET: PERFORMANSI YETERLİ GÖRÜLMEDİ

Şirket yöneticileri ise Handan Bilir'in sözleşmesinin iş performansı yeterli görülmediği için fesh edildiğini söyleyerek, "Gıda mühendisi istihdam etmek zorunda olmamız nedeniyle İşkur üzerinden yaptığımız ilana başvuru yapan Bilir ile görüşmelerin ardından kendisini işe aldık. Bayram tatili sonrası da kendisiyle 1 yıllık sözleşme imzaladık. İstihdam ettiğimiz gıda mühendisi ile iş sözleşmesi yapmak zorundayız. Sözleşme, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Gıda Mühendisleri Odası için yapılması gereken bir prosedür. 1 aylık deneme süresi var. Bu süre içerisinde kendisinin çalışma ve iş performansı yeterli görülmedi. Hastanelere de yemek servisi yapan bir şirketiz ve en küçük bir hata dahi kabul edilemez. Kendisine bir süre evini Bolu'ya taşımama konusunda da uyarıda bulunmuştuk" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Handan Bilir ile röp

-Necmettin Bilir ile röp

-Genç kadının çocuğuyla görüntüsü

-Evden görüntü

SÜRE: (04.03 DK) BOYUT: (429 MB)

HABER-KAMERA: Murat KÜÇÜK/BOLU

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Mustafa Kemal Atatürk Yargıtay Antalya Kepez Politika Güncel Haberler

title