Dha Yurt Bülteni-9

1)BEKİR BOZDAĞ: SURİYE'NİN KUZEYİNDE TERÖR KORİDORU OLUŞTURULMASINA TÜRKİYE İZİN VERMEZ

BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturulmaya çalışıldığını kaydederek " Bu bölgede bir terör koridoru oluşturulmasına Türkiye izin vermez. Biz buna karşıyız, karşı olmanın gereklerini de yaptık, bundan sonra da yapacağız." dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat'ın Çekerek ilçesinde, belediye tarafından düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada Suriye'nin kuzeyinde yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bekir Bozdağ "Her defasında ABD'li yetkililere görüşmelerimizde PYD'nin ve YPG'nin, PKK terör örgütünün birer uzantısı olduğunu ve yaklaşık 3 bin 500 TIR dolusu silahın bunlara aktarıldığını, bu silahların kimlere karşı kullanılacağını hep sorduk, sorguladık. Bu bölgede bir terör koridoru oluşturulmasına Türkiye izin vermez. Biz buna karşıyız, karşı olmanın gereklerini de yaptık, bundan sonra da yapacağız. Bunu çok net söylüyorum. O bölgede milletimizin ve devletimizin güvenliğini tehdit edecek gelişmelere ve risklere Türkiye'nin izin vermesini hiç ama hiç kimse beklememeli. Fırat Kalkanı Harekatı ile bu konudaki tutumumuzun laf olmadığını ve bir gerçek olduğunu ortaya koyduk ve hem terör örgütü PKK, PYD, YPG'ye hem de DEAŞ'a karşı en etkili mücadele yöntemini seçtik, gereğini yaptık. Şimdi oradayız" diye konuştu.

"ÇATIŞMASIZLIK BÖLGESİNİ OLUŞTURMAK İÇİN TÜRKİYE ORADADIR"

İdlib'de Heyet Tahrir Şam terör örgütünün hakimiyet kurmaya çalıştığını, terör koridoru oluşturmak isteyen güçlerinse İdlib ile Afrin'i birleştirip Akdeniz'e doğru giden bir koridor açmak istediklerini vurgulan Bekir Bozdağ, İran, Rusya ve Türkiye'nin Astana'da aldığı kararları anımsatarak şöyle konuştu:

"Türkiye hükümeti, elbette devletini ve milletini tehdit eden bu gelişme karşısında yapması gerekeni yapacaktır. Şu anda askerimiz huzur, barış, güven ve istikrarı temin etmek için İdlib'dedir. Niçin? Çatışmasızlık bölgesini tahkim etmek için. Bu çerçevede uluslararası meşruiyeti de gözeterek bu adımı attı. Hem Türkiye'ye gelecek göç akımını durdurmak hem Heyet Tahrir Şam ve benzeri terör örgütlerinin yuvalanmasını önlemek, oradan uzaklaştırmak hem PYD, YPG, PKK terör örgütlerinin oradan Afrine'e doğru gidişine ve terör koridoru oluşturmasına engel olmak hem DEAŞ'ın Türkiye'ye ve bölgeye dönük terör saldırılarını önlenmek. Sınırlarımızı güvenlik altına almak, orada çatışmasızlık bölgesini fiilen oluşturmak ve bunu denetlemek ve gözetlemek için Türkiye oradadır. İşbirliği içerisinde oradadır."

"TEZKERE'YE 'EVET' DEDİNİZ, ŞİMDİ NİYE BAŞKA LAF SÖYLÜYORSUNUZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İdlib Harekatı'na ilişkin açıklamalarını eleştiren Bekir Bozdağ şu ifadeleri kullandı:

"Kılıçdaroğlu çıkmış 'Oradan şehitler gelirse onun sorumluluğu, Erdoğan'dadır' diyor. Peki yurt dışına asker gönderme tezkeresi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylandı mı? Onaylandı. CHP'nin Genel Başkanı olarak sen ve ekibin bu tezkereye 'evet' diyeceğinizi açıkladınız ve 'evet' dediniz mi? Dediniz. Şimdi niye başka bir laf söylüyorsunuz. Buradan vatandaşlarımızı istismar etmek için bunu söylüyorsunuz. Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir konuda Türkiye adım atmayacak mı? Orada bir terör koridorunun oluşmasına izin mi vereceğiz, göz mü yumacağız? Elbette adım atacağız, elbette oraya ülkemizin hukukunu korumak için gideceğiz. Gittiğimizde de eğer bir şey olduğunda onun karşısında elbette mücadelemizi yapacağız. Bu ülke için, bu millet için ve güvenliğimiz için bu ülkenin evlatları mücadelenin alasını yaptıkları gibi şahadete de gaziliğe de seve seve her zaman koştular, bundan sonra da koşacağız. Neden? Buralarda huzur içerisinde yaşamak için her yerde huzuru temin etmek de bizim görevimiz. Ama şimdi başka bir şey söylüyor. O zaman elimizi kıpırdatmayacağız demektir. 'Kuzey Suriye'de ne olursa olsun dönüp bakmayacağız, Irak'ta ne olursa olsun dönüp bakmayacağız.' Bunların mantığı bu, 'görmeyin, duymayın, elinizi oraya atmayın, adım adım gelsinler.' Yarın Ankara'ya gelir, böyle bir şey olabilir mi? Terör örgütleriyle, PKK ile ve diğer terör örgütlerine destek veren çevrelerle milletvekilleri de beraber oluyor. Ama buradan şunu çok net söylüyoruz, kim kiminle beraber olursa olsun biz milletimizle beraber olmaya, milletimiz ve devletimizin hukukunu bedeli ne olursa olsun korumaya ve o bedeli ödemeyi de en büyük şeref görmeye devam edeceğiz"

"KILIÇDAROĞLU VE ARKADAŞLARI MEMURA GİTSİN, ONA NİKAH KIYDIRSINLAR"

Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun düzenlemesinde CHP'nin ayağa kalktığını bildiren Bozdağ şunları söyledi:

" CHP ayağa kalkmış durumda, CHP'li kadın örgütleri ayağa kalkmış durumda, 'olmaz böyle bir şey' diyorlar. Yahu niye olmaz? Ne yapılıyor, yanlış olan nedir? 'Müftüler nikah kıyamaz' köy muhtarı kıyıyor, ilçenin belediye başkanı kıyıyor, belediye başkanı yetki ve görev verdiği kişi kıyıyor, konsoloslar kıyıyor, 'bunlar kamu görevlisi o yüzden kıyıyor. Peki, müftü kamu görevlisi değil mi? Müftüler bugün en az ilahiyat fakültesi mezunu, pek çoğu yüksek lisans yapmış, doktora yapmış insanlar. Bu ülkenin okullarından yetişmiş, bu ülkenin kanunlarına göre memur olmuş ve görevini yapıyorlar. O da kamu hizmeti yapıyor. Bugün Türkiye'de insanlar evlendiği zaman resmi nikah kıyıyorlar mı? Kıyıyorlar. Peki resmi nikah kıyan hangi siyasi görüşten olursa olsun, yanına gidip bir de başka dini nikah kıydırıyor mu? Kıydırıyor. Bu ülkenin bir gerçeği mi? Bir gerçeği bu. Yani herkes gidip bir de onu yapıyor. İhtiyaç duyduğu için, manen öyle hissettiği için onu yapıyor. Bu bizim toplumumuzun uyguladığı bir gelenektir. Ha sen kıymazsın o senin bileceğin bir iş. Ama başka biri gider, bunu yapar. Onun için de bu kayıt dışılığı tamamen ortadan kaldıran kadınlarımızın lehine düzenleme yapan bir değişikliktir. Kaldı ki, bu herkesi müftülere nikah kıymaya zorlayan bir düzenleme değildir. İsteyen müftüye gidip kıydırır, isteyen muhtara gider kıydırır, isteyen belediye başkanına gider nikahını ona kıydırır. Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları müftülerin nikah kıymasından rahatsızlarsa yolları açık, gitsin muhtara, nüfus müdürüne, belediye başkanına, belediye başkanının yetkilendirdiği memura gitsin, ona nikah kıydırsınlar. Buna mani bir hal yok. Öyleyse müftüye gidip nikah kıydıracak kişiye de sen karışma"

Görüntü Dökümü

-----------------------------

-Bozdağ'ın gelişi, karşılama

-Detay

-Bozdağ'ın konuşması

Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU / ÇEKEREK (Yozgat),

===================================================

2)ŞANLIURFA'DA OTOMOBİLE ATEŞ AÇILDI: 2 YARALI

ŞANLIURFA'da, hareket halindeki otomobile pompalı tüfekle ateş açılması sonucu 2 kişi yaralandı. Olay, öğle saatlerinde Eyyübiye Mahallesi'nde meydana geldi. 06 DT 1592 plakalı hareket halindeki otomobile, kimliği belirsiz kişi veya kişilerce pompalı tüfekle ateş açıldı. Saldırıda adı açıklanmayan otomobil sürücüsü ile yanındaki Nusret Kılıç yaralandı. Saldırganlar kaçarken, yaralanan 2 kişi ise çevredekilerin çağırdığı sağlık görevlileri tarafından ambulansla hastaneye götürülerek tedaviye alındı. Polis ekipleri, olay yerinde inceleme yaparken, saldırgan ya da saldırganların yakalanmasına yönelik çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------------------

Olay yeri ve kalabalık

Polis ekiplerinin gelişi

Otomobile isabet eden saçmalar

Polisin inceleme yapması

Genel ve detay görüntüler

(Haber: Kamera - Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 126 MB

===================================================

ABD'Lİ TURİSTLER, 'LANDİNG KART'LA VİZE SORUNU YAŞAMADI (2)

3)ESNAFIN YÜZÜ GÜLDÜ

Aydın'ın Kuşadası Limanı'na bu sabah yanaşan dünyanın en lüks kurvaziyer gemilerinden 'Azamara Journey' ve 'Celestal Olimpia'dan inen ABD, Avusturya, İspanyol ve İtalyan turistler, kentteki turizmcilerle, esnafın yüzünü güldürdü. Efes, Meryemana ve diğer ören yerlerini gezen turistler, turlarının bitiminden sonra Kuşadası'ndaki çarşılara dağıldı. Vize krizinin yaşandığı ABD'yi hatırlatan esnaf, iyi alışveriş yaptıkları bilinen ABD'li turistlere ihtiyaç olduğunu söyledi.

"SORUN ÜLKELER ARASINDA"

ABD'lerin olduğu Azamara Journey gemisine hizmet veren Tura Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt Önen, Amerikan ve Türk halkları arasında bir sorun olmadığını, sorunun ülkeler arasındaki politikalardan kaynaklandığını söyledi. Önen, "Uluslararası denizcilik örgütü International Maritime Organization (IMO) kurallarına göre, kurvaziyerle gelen yolcu, vizesiz olarak ülkeye girebilir ve 72 saat kalabilir. Türkiye bu kuralı çok iyi şekilde uyguluyor. İspanya, İtalya gibi birçok ülke ise uygulamıyor. Azamara ile gelen turistlerin bir bölümünün, yasaktan haberi yok. Çok güzel izlenimleri var. Amerikan ve Türkiye halkları arasında sorun yok, sorun ülkeler arasındaki politikalardan kaynaklanıyor" dedi.

ESNAF MEMNUN

Kahramanlar Caddesi'nde kuyumculuk yapan Levent Demiroğlu, "Amerikalılar Kuşadası'nda önemli bir müşteri potansiyelidir. Bize ekonomik olarak çok katkı sağlayan bir müşteri profilidir. Türkiye ile Amerika arasında yaşanan vize gerginliğinin bir an önce bitmesini bekliyoruz. Bu yıl kelimenin tam anlamıyla felç oldu birde bu krizi kaldırmaz" dedi.

Valiz ve çanta satan Bekir Olgun ise Amerikalıların alınmaması halinde yaşanacak olan sorunların izlerinin uzun süre silinemeyeceğini söyledi. Olgun, "Bırakın Amerikalıları, gemin gelmesi bile büyük bir avantaj, politikanın siyasetin turizme olumsuz etki yapmamasını bekliyoruz. Siyasilerinde bunu dikkate almasını bekliyoruz. Gemideki Amerikalılar ile ilgili sıkıntı yaşanmaması mutluluk verici" diye konuştu.

Yaşanan sıkıntıların önümüzdeki yıl da süreceğini belirten kuyumcu Cahit Öcal ise, Ankara'daki bürokratların ve yetkililerin ivedilikle sektörü rahatlatacak bazı kararlar almasını istedi. Öcal, "Bugünkü olay bana göre aysbergin su yüzünde görünen küçük bir bölümü. Normalde 500'e yakın gemi gelen Kuşadası'nda bu yıl 60-70 gemi geldi. Gelecek yıl hiç beklenmiyor. Amerikalılar geçtiğimiz yıllarda tur gemisinden inip Sisam'da geminin Kuşadası'ndan geri dönmesini bekliyor, bunu da güvenlik sorunu olarak adlandırıyorlardı. Şimdi yeni bir sorun var, vize. Amerikalıların çarşıya gelmesi olumlu. Onun için Ankara'dakilerden ricamız, gemi turizmi ile ilgili çok ivedi bazı kararların alınıp yürürlüğe girmesidir" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Amerikalılar çarşıda alışveriş yaparken görüntü

Levent Demiroğlu, Cahit Öcal ile Bekir olgun ile röp.

Çarşılardan görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera; Latif SANSÜR / KUŞADASI (Aydın),

================================================

4)15 AYLIK BEBEK YATAĞINDA ÖLÜ BULUNDU

SİVAS'ta dün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilen 15 aylık Muhammed Musab Karabulut, sabah yatağında ölü bulundu.

Olay, kent merkezindeki Alibaba Mahallesi 28'nci Sokak'ta yaşandı. Hacı Bayram-Safiye çiftinin 2 çocuğundan küçüğü 15 aylık Muhammed Musab, iddiaya göre hastalandığı için dün ailesi tarafından Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne götürüldü. Oradan da özel bir hastanenin acil servisine götürülerek tedavi ettirildi. Özel hastanede bebeğe yüksek ateş ve bronşit tanısı konarak oksijen tedavisi uygulandı ve sabah tekrar çocuk polikliniğine getirilmesi istenerek taburcu edildi. Aile bebeklerini de alarak evlerine gitti. Bu sabah uyandığında bebeğinin yatağında hareketsiz olduğunu gören anne Safiye Karabulut, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen sağlık ekipleri çocuğun yaşamını yitirdiğini belirledi. Olayın şüpheli bulunması üzerine polis ekipleri de eve gelerek inceleme yaptı. Yapılan incelemenin ardından minik Muhammed Musab'ın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Otopsi işlemi yapılan talihsiz bebeğin, vücudundan alınan parçalar kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Görüntü Dökümü:

-Hastane önünden görüntüler

-Morgun görüntüsü

-Polis ekipleri

-Ölen çocuğun fotosu

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(42.8 mb)

=================================================

5)KUŞU KURTARAN ÇOBANIN ELLERİ KESİLECEK

AĞRI'nın Diyadin İlçesi'ne bağlı Günbuldu Köyü'nde çoban 17 yaşındaki Ramazan Taşdemir, elektrik teline kanadı takılan kuşu kurtarmak için direğe çıktı. Kuşu kurtaran çoban, bu sırada akıma kapıldı. Yaklaşık 1.5 saat direkte asılı kalan Taşdemir, TEDAŞ görevlileri tarafından direkten indirilip, hastaneye kaldırıldı. Taşdemir'in üçüncü derecede yanan iki elinin de bilek hizasından kesileceği belirtildi.

Olay, 9 Ekim Pazartesi günü saat 10.00 sıralarında Günbuldu Köyü yakınlarında meydana geldi. Köyde çobanlık Ramazan Taşdemir her sabah olduğu gibi yaylada havyaları otlatırken bir kuşun kanadının elektrik teline takıldığını ve kurtulmak için çırpındığını gördü. Hemen direğe çıkıp kuşu kurtaran Taşdemir ineceği sırada belindeki su matarası yüksek gerilim hattına değince, akıma kapıldı. Direkten düşmek üzereyken telleri tutan Ramazan Taşdemir'in iki elinde yanıklar oluştu. Ayağının takılması sonucu yaklaşık 1.5 saat telde asılı kalan Ramazan Taşdemir olay yerine gelen TEDAŞ ekipleri tarafından direkten indirildi. Ambulansla Ağrı Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Taşdemir burada yapılan ilk müdahale ardından sevk edildiği Erzurum'daki Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alındı. Doktorlar, tedavisi süren Taşdemir'in üçüncü derecede yanık oluşan iki elinin de bilek hizasından kesilmesine karar verdi. Çok üzgün olduğunu, genç yaşta sakat kalmak istemediğini belirten Taşdemir, şöyle dedi:

"Kuşu öyle çaresiz görünce yardım etmek istedim. Onu kurtardım ama kendimi bu hale getirdim. Doktorlar ellerimin kesileceğini söylüyor. Ellerimi kaybedersem ben ne yaparım? Meslekte son günümdü. Bir gün sonra anlaşmam bitip, İstanbul'a gidecektim. Artık tüm hayallerim yok oldu. Tek elim kesilse idare ederdim ama ikisi kesilirse zor günler beni bekliyor."

Oğlu sakat kalacağı için çok üzgün ve çaresiz olduğunu söyleyen evli ve 5 çocuk babası 53 yaşındaki Mehmet Taşdemir de "Oğlum bugüne kadar bir karıncayı bile incitmemiştir. Hayvanları çok sever. Olay günü de kuşu kurtarmak için elektrik direğine çıkmış. Elektriğe kapıldıktan sonra düşerken ayağı direğe takılmış. Şayet oradan düşse kurtulması imkansızdı. Daha sonra yardımına koşanlar direkten indirememiş ama ayağını iple bağlayıp yardımın gelmesini beklemişler. Yaklaşık 1.5 saat asılı kalmış. Doktorlar oğlumun sakat kalmaması için çok mücadele verdi ama olmadı. Şimdi her iki elinin kesilmesi gerektiğini söylüyorlar. Çok çaresiziz" dedi.

Görüntü Dökümü: (ÖZEL)

----------------------

-Ramazan Taşdemir ile röp

-Baba Mehmet Taşdemir ile röp

-Yanık merkezinin dış görüntüsü

Haber-Kamera: Turgay İPEK / ERZURUM,

(Süre: 1.54 / 112 MB)

====================================================

6)'DADAŞ MUCİT'TEN TERÖRE BAYRAKLI TEPKİ

ERZURUM'da 'Dadaş mucit' olarak tanınan elektrik teknisyeni Ebubekir Taşbaşı, yurt içinde ve dışında Türklere yönelik yapılan terör saldırılarını protesto için otomobil, ev ve iş yerlerinin camlarına ışıklı Türk bayrağı yapıyor. Evli ve 3 çocuk babası Taşbaşı, şan ve şerefle dolu ay yıldızlı bayrağı her yerde dalgalandırmak istediğini söyledi.

İl Emniyet Müdürlüğü'nden emekli olduktan sonra açtığı işyerinde halka yararlı hizmetler vermeyi amaçladığını belirten Ebubekir Taşbaşı'nın kent merkezindeki birçok otomobil, ev ve iş yerlerinin camlarına ışıklı Türk bayrağı yapıyor. Taşbaşı, "Ülkemizi karıştırmak isteyen iç ve dış mihraklara karşı Türk bayrağımızı dalgalandırarak, ülkemize sahip çıkacağız. Hayalim Erzurum'da yaşayan ya da buraya gelen herkesin baktığı her yerde bayrağımızı görmesi" diye konuştu.

Taşbaşı'nın 200 liraya yaptığı ışıklı Türk bayrağını iş yerlerine astıranlar ise Türkiye'ye sahip çıkmak, birlik ve beraberlik adına ay yıldızlı bayrağı kapılarına astıklarını belirtti. İş yeri sahipleri, "Göğsümüzde, yüreğimizde taşıdığımız ay-yıldızlı bayrağımızı kapımıza astık. Biz Türk'üz, Türk evladıyız. Bu bayrak altında yaşıyor ve herkesi bu bayrak altına davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü: ( (ÖZEL)

--------------------------

-İş yerinin kapısına yaptığı ledli bayrak

-Bayraktan detay

-Tatlıcı dükkanına yapılan bayraktan detay

-Dadaş Mucitin incalama yapması

-İş yeri çalışan bayanların bayrağı incelemesi

-Ebubekir Taşbaşı ile röp.

-İş yeri sahibi ile röp

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,

(SÜRE: 03.47 BOYUT: 174 MB)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel