Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

1)VAN'DA METRUK BİNADA PKK SİLAHI VE MÜHİMMAT ELE GEÇİRİLDİVAN'ın İpekyolu İlçesi'nde polisin kullanılmayan bir binada yaptığı aramada, terör örgütü PKK'ya ait silah ve mühimmat ele geçirildi.

1)VAN'DA METRUK BİNADA PKK SİLAHI VE MÜHİMMAT ELE GEÇİRİLDİ

VAN'ın İpekyolu İlçesi'nde polisin kullanılmayan bir binada yaptığı aramada, terör örgütü PKK'ya ait silah ve mühimmat ele geçirildi.Terör örgütü PKK/KCK'nın deşifresine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Subesi ekipleri, İpekyolu İlçesi Yeni Mahallede bulunan metruk bir binada arama yaptı. Aramada 1 adet Kalaşnikof marka silah, silaha ait alev gizleyici ile bu silaha ait 330 fişek ele geçirildi. PKK'lı teröristlere ait olduğu belirtilen malzemelerle ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü  Dökümü

------------------------------

-Ele geçirilen silah ve mühimmatın görüntülenmesi

Görüntü Süresi: 44 saniye

Görüntü Boyutu: 3,79 MB

Orhan AŞAN/VAN, -

=======================================================

2)KADIN CİNAYETİ ŞÜPHELİSİ: ELİNDEKİ BIÇAĞI ALIP 2-3 DEFA KARNINA SAPLADIM

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde geçen nisan ayında Nuran Soydinç'i apartman boşluğunda 24 yerinden bıçaklayıp, boğazını keserek öldürdüğü suçlamasıyla tutuklu yargılanan Hidayet Özdemir, "Olay gecesi, daha önce tamir ettirmek için aldığım elektrikli süpürgeyi vermek için maktulün olduğu apartmana gittim. Beni apartmanın kapı girişinde karşıladı. Elinde bez gibi bir şey vardı. Bezin altında bıçak varmış. Beni yaraladı. Elindeki bıçağı alıp 2-3 defa karnına sapladım" dedi.  Manavgat'ın Yayla Mahallesi'nde geçen nisan ayında, iki çocuk annesi 45 yaşındaki Nuran Soydinç'i 24 yerinden bıçaklayıp, boğazını keserek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan 46 yaşındaki Hidayet Özdemir'in yargılandığı davanın ilk duruşması, Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık Hidayet Özdemir, Nuran Soydinç'in çocukları, sanık avukatı ve maktulün yakınları katıldı.

'ELİNDEKİ BEZİN ALTINDA BIÇAK VARMIŞ'

Duruşmada ifadesi alınan Hidayet Özdemir, daha önce polis ve savcılıkta verdiği ifadeleri reddetti. Hidayet Özdemir, Nuran Soydinç ile aynı otelde çalıştıklarını, bir süre sonra arkadaş olduklarını, 1.5 yıl kadar karı-koca hayatı yaşadıklarını iddia etti. Hidayet Özdemir, olay gecesini ise şöyle anlattı:

"Daha önce tamir ettirmek için aldığım elektrikli süpürgeyi vermek için maktulün olduğu apartmana gittim. Beni apartmanın kapı girişinde karşıladı. Elinde bez gibi bir şey vardı, bana 'Gel yukarı çıkalım, çay içelim' dedi. Kabul etmedim. Bu sırada elindeki bezin altında bıçak varmış, beni göğsümün üzerinden dürterek, 'Senin kalbine giremedim. Beni bırakıp gideceksin. Ben aileme birlikteliğimizi anlattım. Rezil olacağım' dedi. Bıçağı benim boynuma doğru doladı ve beni yaraladı. Bunun üzerine elindeki bıçağı alıp 2-3 defa karnına sapladım."

Olayın ardından apartmandan ayrıldığını, polise gitmek istediğini ancak yaralandığı için gidemediğini öne süren Hidayet Özdemir, 300-400 metre ileride bir yere düştüğünü, polisi aradığını ve pişman olduğunu anlattı.

POLİS VE SAVCILIKTAKİ İFADESİNİ REDDETTİ

Mahkeme başkanının, poliste avukatı eşliğinde "Bu kadın beni bitirdi, ben de onu bitirdim" diye ifade verdiğini hatırlatması üzerine Hidayet Özdemir, "Polisler ifademi hastanede aldı. Onlar ifade alırken kendimde değildim. Ne söylediğimi bilmiyorum. Ben kendi kendimi yaralamadım, beni maktul Nuran Soydinç yaraladı. Savcılıkta verdiğim ifademi de kabul etmiyorum" diye konuştu.

'BOĞAZINI KESTİĞİNİ GÖRÜNCE ÇIĞLIK ATTIM'

Duruşmada tanık olarak dinlenen Nuran Soydinç'in komşusu ve apartmanın birinci katında oturan G.A., şöyle konuştu:

"Apartmanda bağrışlar duydum, 'Ne oluyor' diye kapıyı açıp baktığımda, merdivende birinci kat ile ikinci kat aralığında bir adamın üst komşum Nuran ablayı bıçakladığını gördüm. Adamın Nuran ablanın boğazını kestiğini görünce çığlık attım. Bunun üzerine adam, beni fark edip bana doğru yöneldi. Elinde bıçakla bana doğru işaret yaptı. Bunu bilerek mi ya da gayriihtiyari mi yaptığını anlayamadım. Korkuyla hemen kapımı kapattım, kilitledim. Önce eşimi ardından polisi aradım."

'ANNEMİ RAHATSIZ EDİYORDU'

Nuran Soydinç'in kızı Fatma Ünal, sanığın annesiyle bir dönem aynı otelde çalıştığını ve annesini rahatsız ettiğini anlatarak, "Annem bana daha önce bu adamdan bahsetmişti. Sanık son zamanlarda annemi rahatsız ediyordu, tehdit ediyordu. Anneme 'polise gidelim' demiştim. Hatta son hafta annem tek başına dışarı çıkamıyordu. Annem, korkusundan komşusu F. hanıma gidiyordu. Sanıktan şikayetçi ve davacıyım, en ağır şekilde cezalandırılsın" dedi.

Soydinç'in oğlu Şevki Yüksel ise olay olduğunda evde olmadığını belirterek, annesiyle birlikte kaldığını, sanığın evlerinde kalmadığını, yaşanan olaylardan haberi olmadığını, ancak annesinin 5-6 ay kadar önce evlenme fikrini kendisine açınca şiddetle karşı çıktığını ve sanıktan şikayetçi olduğunu kaydetti.

SANIK AVUKATI RAPOR İSTEDİ

Sanık avukatı Osman Yetkin, müvekkilinin olay esnasında akli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla adli tıptan rapor alınmasını isteyerek, müvekkilinin kendi kendini yaralamasının söz konusu olmadığını, maktulün müvekkilini yaraladığını iddia etti.

Dava, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Manavgat adliyesinden genel görüntü

Cinayet mahallinden görüntü (Arşiv)

Polislerin delil araması (arşiv)

Cenazenin götürülmesi (arşiv)

Maktul'ün kızı Fatma Ünal'ın feryadı (arşiv)

02: 47  -  88 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

=========================================

3)EŞİYLE TARTIŞIP PENCEREDEN SİLAHLA ATEŞ ETTİ

ANTALYA'da 32 yaşındaki V.P., aynı yaştaki karısı E.P. ile tartıştıktan sonra pencereden tabancayla sağa sola ateş etti. V.P., operasyonla etkisiz hale getirildi.

Antalya polisini alarma geçiren olay, saat 00.10 sıralarında Kepez İlçesi Yeni Mahalle 2447 Sokak'ta bulunan bir apartmanın birinci katında meydana geldi. İddiaya göre madde bağımlısı olan V.P. ile eşi E.P. arasında, V.P.'nin eski çevresi yüzünden tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma sonrası tabancasını alan V.P., evin penceresine çıkıp sağa sola ateş etmeye başladı. Çiftin komşuları, silah sesi sesi üzerinde durumu polise bildirdi.

Kısa sürede bölgeye Asayiş, Terör ve Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler sevk edildi. Polis, bölgeyi yaya ve araç trafiğine kapattı. Olay yerine gelen Kepez İlçe Emniyet Müdürü Murat Baz'ın koordinesinde operasyon düzenleyen ekipler, yarım saat sonra tabancasını aldıkları V.P'yi etkisiz hale getirdi. Sağlık ekipleri tarafından kontrolden geçirilen V.P., gözaltına alınarak İlçe Asayiş Büro Amirliği'ne götürüldü. V.P.'nin kullandığı tabancanın kuru sıkı olduğu ortaya çıktı.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

Sokak tabelasından detay

Çelik yelekli polislerden detay

Sokaktan detay

Ambulans detayı

Özel harekat polislerinin gizli bir şekilde eve girmesinden detay

Zanlının özel harekat polisleri tarafından çıkarılması

Elleri kelepçeli zanlıdan detay

Özel harekat polisinin tabancayı boşaltması

Tabancayı inceleyen polislerden detay

152 MB /// 2.33"

Haber: Bülent TATOĞULLARI - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

====================================================

4)FETÖ SANIĞI ESKİ ÖĞRETMEN: ÖRGÜTÜN İSTEMEDİĞİ ASKERİ PERSONELİ GENELKURMAY'A İHBAR EDİYORDUK

ERZURUM'da FETÖ'nün 'mahrem asker' yapılanmasında açılan davada örgütte müdür yardımcılığı görevi yapan eski öğretmen N.Y. itirafçı oldu. Örgütte yaptığı başarılı görevler nedeniyle 2010 yılındaki KPSS soruları eşi ve kendisine verilen N.Y., "Bilgi belge mesulu görevini yürütüyordum. Bilgi ve belge mesulünün görevlerinden biri de menfi yani örgütün istemediği kişilerle ilgili bazı bilgilerin yine askeri personel vasıtası ile Genelkurmay Başkanlığı'na e-mail ve mektup yolu ile ihbar edilmesi sağlanıyordu. Örgütün bu tür olayları örgüt üyesi olmayan birliklerdeki komutanların ceza alması ya da gönderilmesi için uygulanan taktikti" dedi.

FETÖ'nün Erzurum'daki mahrem asker yapılanmasına yönelik 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın 27 sanığından biri olan eski öğretmen N.Y. etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi. Tutuksuz yargılanan N.Y., bilgi- belge mesulü olarak görev yaptığı örgüt içerisinde yapılanları tek tek anlattı. Hazırlanan iddianamede 10 Temmuz 2010'de yapılan KPSS sınav soruları örgüt tarafından verilen N.Y.'nin bu nedenle 2015 yılında tutuklandığını ve hakkında Ankara'da bir davanın olduğunu hatırlatıldı. KPSS'den kendisinin ve eşi M.Y.'nin 93-94 puan aldıklarını belirten N.Y. iddianamede geçen ifadesinde, "Soruşturma başlayınca 2010 KPSS sınavına ait soru kitapçıkları imha edildi. 300- 500 civarında soru kitapçığı ise imha edilmemişti. Benim ve eşimin kitapçığı da yok edilmeyen kitapçıklar arasındaymış. Benim kitapçığımı bilirkişi raporunda 10 civarında soruyu kalem oynatmadan çözdüğüme dair şaibe olduğuna  yönelik rapor tutulması üzerine bu soruşturma kapsamında 10 ay tutuklu kaldım. Medyada 2010 sınavına ilişkin haberleri görünce alınacağımı tahmin ediyordum" dedi.

ERZURUM'DAKİ TÜM ASKERLER MENFİ/MÜSPET AYRILMIŞ

FETÖ/PDY'nin Ankara ve Erzurum  mahrem yapılanması içerisinde verilen görevleri 'başarması'ndan dolayı örgütün N.Y. ve eşine KPSS sorularının verildiğine vurgu yapılan iddianamede N.Y.'nin yapı içerisinde müdür yardımcılığı konumuna kadar yükseldiği belirtildi. N.Y. iddianamede geçen çarpıcı ifadelerinde şunları anlattı:

"2014 yılı aile danışmanlığı görevinden sonra 2015 yılının Mayıs ayına kadar bilgi belge mesulü olarak görev yaptım. Bu görev kapsamında müdür yardımcısı İsmail kodlu İ.G. de sorumlu olduğu öğretmenler ve askeri personelden elde ettiği bilgileri, bilgisayar ortamında şifreli şekilde Excel'de listeleyerek Cevdet kodlu A.Ö.'ye ilettim. Askeri personel hakkında müspet (örgüte yakın) ve menfi (örgüte uzak) yönünde değerlendirmelere denk geldim. Bu değerlendirmelerin yanı sıra askeriyede yapılan ihaleler, askeri personel hakkında, fuhuş, içki, kumar, yolsuzluk, vb. konular hakkında elde edilen bilgileri örgüt tarafından bilgi flaşı olarak tabir edilen hafıza kartında bulunan 'bilgi excel'i isimli excel formatındaki dosyaya girerdim. Bu hafıza kartı A.Ö.'ye aitti. Erzurum genelinde bulunan askeri personelin tamamının isim, rütbe, birlik bilgileri vardı, karşısında menfi/müspet bölümü, devamında personel hakkında toplanmış özel ve mesleki boyutta istihbari bilgiler bulunmaktaydı. A.Ö.'nün flaşında kendi sorumluluğunda bulunan müdür yardımcılarının baktığı askeri personel listeleri kısım kısım ayrılmıştı. Truecript isimli programla şifrelenmişti."

YASAK İLİŞKİ YAŞAYAN ASTSUBAYI ŞİKAYET ETMİŞLER

Örgüte yakın olmayan askeri personele kurulan tuzakları da itiraf eden N.Y., şöyle devam etti:

"Bilgi ve belge mesulünün diğer bir görevi de, çalışmalar neticesinde elde edilen bilgiler kapsamında menfi kişilerle ilgili bazı bilgilerin yine askeri personel vasıtası ile Genelkurmay Başkanlığı'na e-mail ve mektup yolu ile ihbar edilmesi sağlanıyordu. Bana verilen bilgiler doğrultusunda menfi olan bir personelin bilgisini A.Ö.'ye iletirdim. Kendisi bilgileri alır, ilgili askeri personele verir ihbar yapması sağlanırdı. Hatırladığım kadarı ile Ağrı'da bir astsubayın, Ordu evinde kalan diğer bir askeri personelin eşi ile ilişkiye girdiği yönündeki bilgiyi A.Ö.'ye ilettim. Kedisi bu şahsın örgüt elemanı olmadığı için Ağrı'daki örgütün müdür yardımcısına ilettiğini ve örgüt üyesi askeri personelce ihbarın yapıldığını ordu evindeki güvenlik kameralarından da faydalandıklarını ve astsubaya işlem yaptırdıklarını duydum. Erzurum'da ismini hatırlamadığım bir birlikte elektrik çarpması ya da bu sebeple yüksekten düşme olayı ile ilgili bir bilgiyi de yine A.Ö.'ye ilettim. Kendisi yine aynı yöntemle birliklerde bulunan örgüt üyesi askeri personele yine ihbar türünden e-mail ve mektup yazdırdığını duydum. Ayrıca bu tür mektup ve ihbarları askeri personel kendi adları ile yazmadıklarını, birlikte çalıştığı diğer örgüt üyesi olmayan personelin adı ile yazdıklarını biliyorum. Örgütün bu tür olayları menfi olan yanı örgüt üyesi olmayan örgütün istemediği birliklerdeki komutanların ceza alması ya da gönderilmesi için uygulanan taktikti. Bu tür olaylar örgüt üyesi bir komutanın birliğinde olsa bu tür yöntemler uygulanmazdı. Bu görevi  2014-2015 yılları arsında yaptım. Darbe girişiminden sonra A.Ö. tüm örgüt üyelerine evlerinde, iş yerlerinde ve araçlarında bulunan örgütsel flaş, kitap, dergi, gazete, bilgisayarlar, tabletler ve tüm dijital materyallerin imha edilmesi talimatı verdi. Ben de evde bulunan bu tür materyalleri imha etmek suretiyle çöpe attım. 2016 yılı Nisan ayında tahliye olduğumdan itibaren bu yapılanma ile alakamı kesmeye çalıştım. Ben insanların dini duygularını daha rahat yaşayacağın böyle bir ortamı hazırlayacağımıza yönelik toplantılar yaptığımızı sanıyordum. Görev yaptığım dönemde darbe gibi bir şey olacağı aklımın ucundan geçmedi. Böyle bir şeyi tahmin edemedim. Bu yapılanmayı anlattığım şekilde de olsa katıldığım için pişmanım."

ERZURUM/DHA

=========================================================

5)KAZA YAPTIĞI OTOMOBİLİ BIRAKIP KAÇTI

TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde kontrolden çıkarak bariyere çarpan ve hurda yığınına dönen otomobil terk edilmiş olarak bulundu. Polis, araç sürücüsünü belirlemek için çalışmalarını sürdürüyor. Kaza, Çorlu'nun çevreyolu üzerinde gece yarısı meydana geldi. Bir otomobilin bariyerlere çarptı ihbarı alan polis ekipleri kısa sürede olay yerine gitti.  Bu sırada kazayı gören vatandaşlar da sağlık ekiplerine haber verdi. Kaza yerine 4 ambulans ile polis ekipleri geldi. Bariyerlere çarpan ve hurdu yığınına dönen otomobilin içi ve çevresinde araştırma yapan polis ekipleri hiç kimseyi bulamadı. Polis, telsiz anonsuyla haber merkezine hastanelere giden yaralının olup olmadığının sorulmasını istedi. Yapılan araştırmalarda hastanelere giden yaralının olmadığını belirlendi. Polisin kazaya karışan sürücüyü yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Kaza yerinden detaylar

-Otomobilden detaylar

-Polisin araç içinde ve çevresinde arama yapması

-Polisin çalışmaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ), -

=====================================================

6)TURİZMDE PERSONEL SIKINTISINI YABANCILAR KAPATIYOR

ÖZELLİKLE kıyı bölgelerindeki turizm tesisleri son dönemde personel ihtiyacını yurtdışından çözmeye yöneldi. Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetlerinden gelen ithal personeller özel şirketler aracılığıyla geldikleri turist tesislerinde çalışıyor. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, "Bu açığı kapatmak için, mevsimsel ve dönemsel ihtiyaçları karşılamak için de tüm insan kaynaklarını kullanmak adına yerli ve yabancı her noktadan eleman temini yapılmaya çalışılıyor "dedi.

Son dönemde yaşanan sıkıntılar ve yoğun sezonun 5- 6 ayla sınırlı kalması nedeniyle personel bulmakta zorlanan turizm tesisleri insan kaynağı sorununu alternatif yöntemlerle çözmeye yöneldi. Tesisler başta Türki Cumhuriyetleri'nden olmak üzere Türkiye'ye çeşitli firmalar aracılığıyla getirilen yabancı personelle kapatmaya başladı.

"5 AY GİBİ YOĞUN BİR SEZON VAR"

TÜROFED Başkanı Osman Ayık, son dönemde turizm sektöründe yaşanan sıkıntıların yanı sıra geçmişten gelen mevsimlik çalışma sıkıntılarının çalışan kesim üzerinde olumsuz etkisi olduğunu söyledi. Yıllardır yapılan temel mücadelelerden birinin sezon aralığını uzatmak ve turizmi 12 aya yaymak olduğunu aktaran Osman Ayık, "Ama mevsimsellik kırılamadığı gibi tam tersine son birkaç yıl içerisinde yaşamış olduğumuz olumsuzluklar da aslında sezonun daralmasına sebep oldu. Şu an itibariyle bakıldığında 5 ay gibi yoğun bir sezon var. Bunun dışında kalan 7 aylık dönem ister istemez kapasitelerin çok düştüğü, çok azaldığı bir döneme denk geliyor. Bu da sektörde çalışan kalifiye elemanları sektör içinde tutmanın zorluğuyla işletmeleri karşı karşıya getiriyor ki bu bizim belki de önümüzdeki dönemde yaşayacağımız en önemli handikaplardan bir tanesi. İster istemez bu açığı kapatmak için, mevsimsel ve dönemsel ihtiyaçları karşılamak için de tüm insan kaynaklarını kullanmak adına yerli ve yabancı her noktadan eleman temini yapılmaya çalışılıyor" dedi.

"ÇOK CİDDİ BİR İNSAN POTANSİYELİMİZ VAR"

Turizm tesislerinin personel ihtiyacını geçici olarak başta Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan olmak üzere Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden karşıladığını kaydeden Osman Ayık, "Lisan avantajlarını kullanarak bu ülkelerden bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Bu da bizim için bir çözüm değildir. Halbuki bizim elimizde çok ciddi bir insan potansiyelimiz var. Genç insanlarımız da, genç arkadaşlarımız da oldukça becerikli, onların içerisinde de ciddi anlamda lisan konuşan çocuklarımız var. Bunları bir şekilde bu sektörün içerisine çekecek, en azından okul tatilleri döneminde veya okul tatillerinde yapılacak bir takım düzenlemelerle, bölgelere göre yapılacak bir takım düzenlemelerle özellikle ülkenin işe ihtiyacı olan birçok bölgesi var, bu bölgelerde genç arkadaşlarımızı bir yöntemle sektöre kazandırabilirsek, aslında bu açığı da bu şekilde gidermiş oluruz. Ülke ekonomisine de çok ciddi katkı sağlamış oluruz. Bu genç insanların çalışmasıyla birlikte de aile bütçelerine de önemli katkıları olacak" diye konuştu.

"SAATLİK ÇALIŞMA ÖNEMLİ BİR ÇÖZÜM YOLUDUR"

Mevcut eğitim sisteminin insanları yaklaşık 25 yıl üretim ve iş hayatından kopardığına işaret eden Ayık, şöyle dedi:

"Bu yol ve yöntemlerle birlikte aslında bu insanları bir yandan eğitim alırken, bir yandan da iş hayatına kazandırabiliriz. Part time çalışma burada çok önemli bir şey. Saatlik çalışma burada çok önemli bir çözüm yoludur. Bunların hepsiyle ilgili yasal düzenlemeleri bir şekilde hayata geçirebilirsek aslında elimizde potansiyel hazır. Bunları kalıcı bir şekilde sektörde çalışabilecek ordular yaratabiliriz."

"KIRGIZİSTAN'DAN ELEMAN GETİREREK KAPATIYORUZ"

Kırgızistan'dan Türkiye'ye personel getiren özel bir insan kaynakları firmasının sahibi Kamila İlhan, önümüzdeki yıl Kırgız personellere çok daha fazla talep olduğunu söyledi. Kamila İlhan, "Türkiye'de turizm artık 5 aya düşmesinden dolayı Türk çalışanlar bu işi pek kabul etmiyor. Bundan dolayı turizmde eleman eksikliği oluşuyor ve biz de bu eksikliği Kırgızistan'dan eleman getirerek kapatıyoruz. Bizim elemanlarımızın artısı Rusça ve İngilizce bilmesi. Bunun yanında orada Türkçe eğitimler vererek buraya getiriyoruz. Personeller departmanlara göre de eğitim alıyor. Hangi departmanda çalışıyorsa ona göre eğitimini Kırgızistan'da alıyor. Turizmde en çok sıkıntı çekilen departmanlardan bir tanesi housekeeping departmanı. Biz de bu nedenle Kırgızistan'da 3 aylık eğitim vererek housekeeping elemanlarını hazır vaziyette Türkiye'ye getiriyoruz ve geldikleri zaman hiç sıkıntı çekmeden işe başlıyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Otelde çalışan Kırgız servis elemanından detay

TÜROFED Başkanı Osman Ayık Röportaj

Servis bölümünde çalışan Kırgız kadın personel detay

TÜROFED Başkanı Osman Ayık Röportaj

Barda çalışan Kırgız kadın personel detay

Kamila İlhan röportaj

Resepsiyonda çalışan Kırgız personel detay

Kamila İlhan röportaj

Housekeeping departmanında çalışan Kırgız kadın detay

Halkla ilişkiler departmanında çalışan Kırgız kadın detay

194 MB /// 06.05"

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İpekyolu Erzurum Antalya PKK Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title