Haberler

Dha Yurt Bülteni-6

Cam Fabrikası'ndan çıkarılan 90 işçi Lüleburgaz'dan İstanbul'a yürüyorKIRKLARELİ'nin Lüleburgaz İlçesi'nde kurulu bulunan Paşabahçe Kırklareli Cam Fabrikası'ndan işten çıkarılan 90 işçi, beraberinde aileleri ve kendilerine destek verenlerle birlikte İstanbul'a yürüyüş başlattı.

Cam Fabrikası'ndan çıkarılan 90 işçi Lüleburgaz'dan İstanbul'a yürüyor

KIRKLARELİ'nin Lüleburgaz İlçesi'nde kurulu bulunan Paşabahçe Kırklareli Cam Fabrikası'ndan işten çıkarılan 90 işçi, beraberinde aileleri ve kendilerine destek verenlerle birlikte İstanbul'a yürüyüş başlattı. İşçiler adına konuşan Ayhan Şahin, sorunlarını anlatmak için İstanbul Tuzla'daki Şişe Cam Genel Merkezi'ne yürüdüklerini belirterek, "Hakkımızı alana kadar da oradan geri dönmeyeceğiz" dedi.

Lüleburgaz'ın Büyükkarıştıran Beldesi'nde kurulu bulunan Paşabahçe Kırklareli Cam Fabrikası'nda çalışan 90 işçi, fırının kapatılması nedeniyle 90 işçi işten çıkarıldı. Lüleburgaz'da 17 gündür hak arayışına giren işçiler, bugün 'İş, aş, adalet' talebiyle İstanbul Tuzla'da bulunan Şişe Cam Genel Merkezi'ne yürüyüş başlattı. Yürüyüşe 90 işçinin yanı sıra aileleri ve kendilerine destek verenlerle birlikte yaklaşık 120 kişinin bugün başlattığı yürüyüş, polis ve jandarma ekiplerinin aldığı sıkı güvenliklik önlemleri altında gerçekleştiriliyor.

İşten atılan işçiler arasında bulunan ve arkadaşları adına açıklama yapan Ayhan Şahin, içinde bulundukları sürecin sadece 90 işçinin sorunu olmadığını belirterek, hakları olan işlerini geri alana kadar direnişe devam edeceklerini söyledi.  Şahin, "17 gün boyunca türlü entrikalar ve algı operasyonlarına rağmen elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce sadece ve sadece işimizin başına dönmek istediğimizi yenileyip durduk. Bizler kırmak dökmek yerine her zaman diyalog kurmayı, karşılıklı müzakere yaparak çözüm bulmayı tercih ettik. İstediğimiz tek şey, bizim olan işimizdi, hakkımız olan aşımızdı. Hiç kimsenin canı yanmadan sorunun çözülmesiydi. Söyleyin dostlar çok mu şey istedik? Fakat maalesef sürekli bir dayatmayla karşılaştık. Sevgili dostlar, bugün bir kez daha sözün ve kelimelerin bittiği noktadayız. Bugün geldiğimiz noktada sorunun çözümüne ilişkin bu katı ve dayatmacı tutuma karşı Lüleburgaz sınırlarını aşmamız ve derdimizi Şişe Cam'ın merkezine anlatmamız gerekmektedir. Bu yüzden çocuklarımız ve eşlerimizle birlikte elimizden alınan çalışma hakkımızı geri almak için İstanbul Tuzla'daki Şişe Cam Genel Merkezi'ne yürüyüşe geçiyoruz. Hakkımızı alana kadar da oradan geri dönmeyeceğiz" dedi.

İşçilere destek vermek amacıyla Lüleburgaz'a gelen CHP İstanbul eski Milletvekili ve DİSK eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi,

"Büyük bir yürüyüşün başlangıç noktasındayız. Şişe Cam işçileri aslında iş ve işçi sınıfının tarihini yazan işçilerdir. Şişe Cam Türkiye'de ilk grevin ertelendiği, ihanete uğradığı bir süreçtir. O ihanete uğrayan süreçte de işçiler onurlu bir direniş yaptılar ve kazandılar. Bugünde ihanete uğrasalar da bu direnişi kazanacaklar ve zafere ulaşacaklar, buna sonuna kadar inanıyorum. Değerli arkadaşlarım gerçekten çok makul bir yaklaşımla, çok disiplinli bir şekilde bu sürece hazırlandığınızı biliyorum. Eğer bir başarıya gidilecekse bu başarıdaki rolünüz kendimizin uğradığı mağduriyeti en iyi şekilde yansıtmaktır. Bu yansımada tabi ki aileler önemli, eşleri çocukları bu sürecin en önemli unsurları. Biz önümüzde yürüyen işçi sınıfının yanında olmaktan, birlikte olmaktan gurur duyacağız" dedi.

Lüleburgaz'dan çıktıktan sonra D-100 karayolu üzerinden yürüyüşlerini sürdüren işçiler için polis ve jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemleri aldı.İşçiler yürüyüş sırasında zaman zaman halaylar da çekti. Gündüzleri yürüyüp, geceleri dinlenecek olan işçiler, 10 gün sonra İstanbul Tuzla'da olmayı hedefliyor. Lüleburgaz'ın Evrensekiz Beldesi'nde gazetecilere açıklama yapan işçilerden Ayhan Şahin, "Lüleburgaz'dan 'iş, aş, adalet' sloganıyla Tuzla'daki Şişe Cam Genel Merkezi'ne doğru  yürüyüşe geçtik. Bugün ikinci günümüz, direncimiz çok yüksek. Destek çığı gibi büyüyor, buda bize güç veriyor, onur veriyor. Sonuna kadar gideceğiz ve direne, direne kazanacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-İşçilerden görüntü

-Ayhan Şahin ile röp.

-Halay çekilmesi

-Pankartların dağıtılması

-Jandarmanın önlemi

-Yürüyüşten detaylar

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN-Vahit İŞBAŞARAN/LÜLEBURGAZ(Kırklareli),-

======================================

İzmir'deki FETÖ operasyonları, örgütün gizli ağlarını ortaya çıkardı

İZMİR Emniyet Müdürlüğü ekipleri, son 2 ayda 777 örgüt üyesine yönelik 62 operasyon düzenledi. Örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları belirlenen bu kişilerden etkin pişmanlık yasasından yararlanan Dr. İ.G. ile S.K.'nin verdiği bilgiler, gizli yapılanmayı gözler önüne serdi. FETÖ'nün en önemli unsurlarından mahrem abilerin öğrenciyken seçtiği kişileri, gizli hücre tipi evlerde özel eğitimle yetiştirip Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyete girmelerini sağladıkları saptandı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmaları, İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele, Organize Suçlar, Mali Suçlar, Kaçakçılık ve İstihbarat şube müdürlüklerinin koordinesinde art arda operasyonlara dönüştürüldü. FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan bu operasyonlar sonrasında, örgüte Türkiye'deki en büyük darbelerden biri vuruldu. Son 2 ayda 777'ye yönelik 62 operasyon yapıldı. Bu örgüt üyelerinden 578'i yakalandı. Adliyeye gönderilen bu kişilerden 285'i tutuklandı, 96'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğerlerinin işlemleri ise devam ediyor.

'MAHREM ABİLER' SİSTEMİ DEŞİFRE EDİLDİ

FETÖ/PDY'nin en önemli yapılanmasını gerçekleştirdiği TSK ve emniyet içerisinde nasıl örgütlendikleri, bu operasyon sayesinde gözler önüne serildi. Örgütün 'hususi' olarak isimlendirilen özel görevlilerinin öğrencilik yıllarından seçtikleri kişileri, örgütün hücre tipi gizli evlerinde, kendi esaslarına ve beklentilerine göre eğittikleri, sonrasında da TSK ve emniyete girmelerini sağladıkları ortaya çıkarıldı. Örgütünün gizli haberleşme uygulaması ByLock'u da kullanan örgüt üyelerinin hususi imam yapılanmasına operasyon yapıldı. 51 şüpheliye yönelik İzmir merkezli olarak Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Denizli, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Konya, Manisa, Mersin, Yozgat ve Zonguldak'ta yapılan operasyonda, 24 'Hususi imam' yakalandı.

8 İTİRAFÇI MAHREM ABİLERİ ANLATTI

İzmir'de örgüte yönelik yapılan bu operasyonda, halen Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları süren örgüt üyelerinden İ.G., M.K., S.K., M.D., M.K.B., H.B., H.A. ve  M.S. etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandı. Verdikleri bilgilerde, örgütünün mahrem imamlar yapılanlarını gözler önüne serdi, halen muvazzaf olan askerlerin kimlerinin tespit edilmesini sağladı. Etkin pişmanlık yasasından yararlanan bu örgüt üyelerinden doktorluk yapan İ.G., FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda sorumlu abilerinin kendisine, lise çağındaki çocukların ders çalıştırma maskesi altında sorumluluğunu verdiğini anlattı. Bu öğrencilerin, askeri liselere hazırlanmasının da kendisinden istendiğini itiraf eden İ.G., eğitim verdiği Ö.Ü. ve B.S.'nin astsubay okuluna girdiğini, askeri okuldayken iki haftada bir bu çocuklarla örgüt abileri tarafından ayarlanan evlerde görüştüğünü söyledi. İ.G., bu görüşmelerde, örgütsel motivasyonun artırılmasına yönelik dersler verdiği Ö.Ü ve B.S.'yle zaman zaman üst pozisyonda olan abilerin de görüştüğünü, okul arkadaşları ve komutanlarıyla ilgili bilgiler aldıklarını da anlattı. Ö.Ü. ve B.S.'nin halen muvazzaf astsubay olarak TSK içinde görev yaptıkları ortaya çıktı.

Yine gözaltına alınanlardan S.K. de, 'hususi abilerin' verdiği talimatlar doğrultusunda, lise çağında belirledikleri öğrencilere dersler verip polis akademesi ve polis okullarına girmelerini sağladıklarını anlattı. S.K.'nin verdiği bilgilerle de üç polisin isminin saptandığı ifade edildi. 8 itirafçının verdiği bilgiler doğrultusunda, TSK içerisinde halen muvazzaf ya da askeri okullarda öğrenci olan kişilere yönelik araştırmaların da sürdüğü ifade edildi.

Haber: Taylan YILDIRIM/İZMİR, -

=============================================

Bakan Ağbal: Emir alan değil, emir veren bir Türkiye var

MALİYE Bakanı Bakanı Naci Ağbal, Orta Doğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendirerek "Şimdilerde emir alan değil emir veren bir Türkiye var. Söylenene 'Olur' diyen değil, söyleyip yaptıran bir Türkiye var" dedi.

Dün akşam saatlerinde Bayburt'a gelen ve geceyi burada geçiren Maliye Bakanı Naci Ağbal, partisinin Aydıntepe 6'ıncı Olağan İlçe Kongresi'nde katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Ağbal Türkiye'nin sorumlulukları olduğunu belirterek "Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına giderken tarihsel bir dönemeçten, ülkemizin çevresi yangın yerine dönmüşken Türkiye bu dönemde hem bu bölgede ateşi söndüren hem de mazlumların yanında yer alabilen bir ülke konumundadır. Türkiye'nin tarihten gelen bu bölge için sorumlulukları var. eğer bu bölgede bir iş olacaksa Türkiyesiz hiçbir işin olamayacağını da gösteren ve irade koyan, dirayet gösteren bir ülke var ve bu ülkenin çok değerli bir Cumhurbaşkanı var" dedi.

'EMİR VEREN BİR TÜRKİYE VAR'

Orta Doğu'da yaşananları değerlendiren ve şimdilerde emir alan değil emir veren bir Türkiye'nin olduğunu vurgulayan Bakan Ağbal şunları söyledi: "Gerek içerde gerek dışarıda güvenlik güçlerimiz ülkemizin birliği, beraberliği ve kardeşliği için gece-gündüz göğüslerini siper ederek bir mücadele veriyor. Allah onlardan razı olsun. Artık şunu herkes iyi biliyor ki; Irak'ta, Suriye'de, Orta Doğu'da, Kafkas'larda, Balkan'larda ve yine bu bölgede genel olarak Türkiye'nin içinde olmadığı bir hesabı hiç kimse yapmasın. Türkiye buna asla buna müsaade etmez. Eğer Türkiye olarak sesimiz gür çıkıyorsa, gücümüzü dosta düşmana gösterebiliyorsak ülke olarak yakaladığımız istikrar sayesindedir. Bir ülkenin siyaseti, ekonomisi güçlü değil, kendi içerisinde birlik ve beraberliği yoksa o ülke bunların hiçbirisini yapamaz. Şimdilerde emir alan değil emir veren bir Türkiye var. söylenene 'Olur' diyen değil söyleyip yaptıran bir Türkiye var. Onun için bu davanın üzerimizdeki yükü ağırdır"

EKONOMİMİZ DE DAHA DA GÜÇLENECEK'

Savunma ve güvenlik alanındaki projeler sayesinde Türkiye'nin daha da güçleneceğini ifade eden Bakan Ağbal "Bugün durmak yok daha da çok çalışacağız. Artık Türkiye'nin sorumluluğu sınırlarımızla sınırlı değil. Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlar artık Türkiye'den hizmet ve gayret bekliyor. Allah'ın izniyle güçlü ekonomimiz sayesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılına giderken çok daha güçlenecek ve büyüyecek. Bugün savunma alanında başlattığımız projeler önceki dönemlerden mukayese edilemeyecek kadar büyük projelerdir. Bir çok savunma ve güvenlik alanındaki projeler sayesinde Türkiye'nin bu alanda da gücü artacaktır. Başlatılan bu projelerden rahatsız olanlar da var. Ama Rabbim şahittir ki, Allah'ın izniyle bizim kendi mühendislerimiz kendi insanımız çalışmalarıyla çok güzel projeler hayata geçirecekler. Gerek hava gerek deniz bütün bu alanlarda inşallah kendi kendine yeten hatta bu alanda daha fazla ihracat yapan bir ülke konumuna geleceğiz. Önümüzdeki dönemde ekonomimiz de daha da güçlenecek" diye konuştu.

Bakan Ağbal, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülke ekonomisinin önünün açılarak siyasi belirsizliklerin ortadan kalkacağını sözlerine ekledi.

Tek liste olarak gidilen kongrede Ahmet Aslan  AK Parti Aydıntepe İlçe Başkanı oldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Salon detayları

Bakan konuşması

Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM/İZMİR, -

==========================================

Balkondan düşen 3 yaşındaki Rava öldü

GAZİANTEP'in Nizip İlçesi'nde ikinci kattaki evin balkonundan düşen Suriyeli 3 yaşındaki Rava El Halife öldü.

Olay, dün İstasyon Mahallesi'nde meydana geldi. Ülfet Caddesi'ndeki iki katlı evin üst dairesindeki balkonunda oynayan Rava El Halife, tırmandığı korkuluklardan zemine düştü. Ağır yaralanan çocuk, ailesinin ihbarı üzerine sevk edilen sağlık görevlileri tarafından ambulansla Nizip Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Mehmet Cankesen Acil Servisi'nde ilk müdahalesi yapılan Rava El Halife, Gaizantep'e sevk edildi ancak, doktorların çabasına karşın kurtarılamayarak öldü. Suriye'nin Halep kentinden ailesi 4 yıl önce Nizip'e gelen ve burada Rava El Halife'şi dünyaya getiren Fatıma El Halife, kızının ölüm haberiyle sinir krizi geçirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Olay yeri

Çocuğun düştüğü ev

Hastane

Müdahale odası önünde annenin ağlaması

Çocuğun sedyeyle götürülmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP-DHA)

==================================

Kuzenler cinayetinde tutuklanan 4 zanlı da serbest

BALIKESİR'in Savaştepe İlçesi'nde, okula giderken kaybolan ve 44 gün sonra cesetleri bulunan 10 yaşındaki kuzenler Büşra Karabacak ile Tuğçe Yıldırım'ı öldürdükleri şüphesiyle 11.5 yıl aradan sonra gözaltına alınıp tutuklanan 4 kişi, yeni adli tıp raporu doğrultusunda serbest bırakıldı.

Savaştepe'nin kırsal Karacalar Mahallesi'ndeki Mustafa Kangal İlkokulu 4/B sınıfına giden Büşra Karabacak ile kuzeni Tuğçe Yıldırım, 21 Mart 2006'da öğle arasında evlerinde yemek yedikten sonra yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki okullarına giderken ortadan kayboldu. Okula da gitmedikleri anlaşılan kuzenlerin bulunması için jandarma, arama-kurtarma ekipleri ve köylüler her yeri aradı ancak bir sonuç alınamadı. Kuzenlerden 44 gün sonra acı haber geldi. İki kızın cesedi, evlerine 8 kilometre uzaklıktaki komşu Çamurlu Mahallesi yakınlarındaki bir menfezde, poşete sarılı olarak bulundu. Bursa Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından iki kuzen, yüzlerce kişinin katıldığı cenaze töreninin ardından Karacalar Mahallesi Mezarlığı'nda yan yana toprağa verildi.

11.5 YIL SONRA 5 GÖZALTI

Çifte cinayetin şüphelisi olarak polis 11.5 yıl sonra, geçen eylül ayında, İzmir'in Bergama İlçesi İnkılap Mahallesi Üç Kahveler Mevkii'nde tütün satıcısı olan 39 yaşındaki Seyhan Y. ile cezaevinde evlendiği eşi 37 yaşındaki Yeliz E.Y.'yi Bergama'da, Dikili İlçesi'ndeki bir mandırada çalışan kardeşi 37 yaşındaki Ayhan Y.'yi ise Balıkesir'de gözaltına alındı. Ayrıca yardım ve yataklık ettikleri ileri sürülen Ahmet Ç. ve Murat E. de gözaltına alındı. 5 şüpheliden Murat E., sevk edildiği adliyede adli kontrol şartıyla serbest kaldı, diğer dört zanlı ise tutuklandı. Olayın ardından aileler, adaletin yerini bulduğunu söyleyerek mutluluk gözyaşları döktü ve Karacalar Köyü'nde hayır yapıldı.

GECE SERBEST BIRAKILDI

Cezaevine gönderilen zanlılarla, 11.5 yıl önce alınan doku örneklerinin tekrar karşılaştırılması için savcılık talepte bulundu. Önceden de 3 kez inceleme yapan İstanbul Adli Tıp Kurumu'na, tutuklulardan alınan kan örnekleri gönderildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu bir kez daha, 11.5 yıl önce alınan doku örnekleriyle 4 kişinin kan örneklerinin uyuşmadığını bildirdi. Bunun üzerine zanlıların avukatları, tutukluluğa itiraz etti. Tutuklama kararını veren Savaştepe Sulh Ceza Hakimliği, 4 kişiyi serbest bıraktı. Dört tutuklu gece cezaevinden tahliye edildi.

Zanlıların 11.5 yıl sonra gözaltına alınıp tutuklanmalarına, bir vakıf üniversitesinin (Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölümü) adli tıp bölümündeki incelemede, Seyhan Y. ve Ayhan Y. ile doku örneklerinin tuttuğu yolunda rapor verilmesinin neden olduğu idddia edildi.

Görüntü Dökümü

------------------

ARŞİV - 9 Eylül 2017

köyden görüntü

Haber-Kamera: Alper ÇOBANOĞLU / SAVAŞTEPE(Balıkesir),

======================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kırklareli Lüleburgaz Paşabahçe İstanbul Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title