Haberler

Dha Yurt Bülteni-7

Bozdağ : NATO'daki büyük bir skandal, rezalet, alçaklıktır BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Norveç'teki NATO tatbikatına ilişkin bir soru üzerine, "Bu büyük bir skandal, rezalet, alçaklıktır" dedi.

Bozdağ : NATO'daki büyük bir skandal, rezalet, alçaklıktır

BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Norveç'teki NATO tatbikatına ilişkin bir soru üzerine, "Bu büyük bir skandal, rezalet, alçaklıktır" dedi.

Şırnak'ta bulunan Bozdağ, gazetecilerin sorusu üzerine Türkiye NATO'nun kurucu saygın ülkelerinden ve aynı zamanda NATO'da en büyük gücü olan ülkelerden bir tanesi olduğunu söyledi. Bozdağ, şöyle konuştu: "Hem dünya hem de bölge barışına  en büyük katkıları veren ülkelerden bir tanesi. NATO üyesi bir ülkenin kurucu lideri ve ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile bugünkü yani son Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO tatbikatında düşman olarak resimlerinin seçilip hedefe konulması açık bir ifade ile büyük bir alçaklıktır. Bu alçaklığı yapanları şiddet ve nefret ile kınıyoruz. Bu olay göstermiştir ki,  Türk milletinin Türkiye devletinin sevdalısı olan Türkiye'nin her alanda gelişmesi için gecesini gündüzünü birbirine katan liderleri sevmiyorlar.  Türkiye'ye düşmanlık edenler, Türkiye'yi sevenleri, kalkındırmak isteyenleri görmek istemiyorlar. Onlara karşı düşmanlıklarını gizleyemiyorlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk yedi düvele karşı savaş verdi. Bir dünya onu yenmek istedi ama yenemedi. Aradan geçen yaklaşık yüzyıl sonra, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a karşı da bir uluslararası işbirliğinin olduğunu görüyoruz. Bu işbirliği bir tatbikatta, düşman hedefi yapacak kadara onlara cesaret verdiğini görüyoruz.ö

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Bozdağ'ın açıklamaları

Haber-Kamera: ŞIRNAK, (DHA-)

===============================================

Bozdağ: Diyanet İşleri Başkanlığına kadın yardımcı atandı, il Müftülerine kadın yardımcı atanacak

BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına ilk kez bir kadının atandığını ve bununda Prof. Dr. Huriye Martı olduğunu belirtirek, "Vekaleten atama kararını imzaladık, inşallah Pazartesi görevine başlayacaktır. Ayrıca bütün illerde İl Müftü Yardımcılarından en az bir tanesi bundan sonra kadın olacaktır"dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Şırnak'ta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen, "Din Görevlileri Buluşmasın"a katıldı. Kuran ı Kerim tilaveti ile başlayan programa Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Ali Erşaş ve Şırnak Valisi Mehmet Aktaş'ın da katıldığı programda konuşan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, toplantının amacının mahalli sorunların ve sıkıntıların tespit edilmesi ve çözülmesi olduğunu söyledi.

Toplumda huzur ve barışın olmasının nedeninin insanları birbirine bağlayan İslam dini olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "Toplumumuzun her alanında huzur barış, güven ortamında yaşaması insanımızın birbirine karşı her geçen gün kendisinin saygısının elbette pek çok nedenleri var. Ama en önemli nedenlerinden biri biz birbirimize bağlayan üst kimliklerden biri olan İslam kimliğinin doğru bir şekilde anlatılması ve insanlarımızla buluşturulmasıdır.Bugün İslam dünyasının dört bir yanında sıkıntılar var. Terör örgütleri cirit atıyor. Her birimiz için rabbimin takdiri olan etnik kökenimizi istismar eden ırkçı terör örgütleri bir yandan dinimizi istismar eden dinin kullanan terör örgütleri bir yandan İslam dünyasını kan ve göz yaşına boğmuş durumdalar"dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, FETÖ, DEAŞ ve PKK'nın aynı zihniyete sahip olduğunu, birileri dini kullanarak ölecek, öldürecek ahmaklar, cellatlar yetiştirmeye çalışıyor, öbürü etnik kökenimizi kullanarak ölecek, öldürecek ve Kürtleri devşirip dağa götürüp eline silah verdiğini belirtirek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"TERÖRLE MÜCADELEDE SAMİMİ ULUSLARARASI MÜCADELE YOK"

"Ve birilerini öldürüyorlar. Peki bu silahları kim veriyor. DEAŞ'la bütün güçler yerde gökte mücadele ediyor. Bitiyor mu DEAŞ, bitmiyor. Bir dünyanın tamamı bir terör örgütü ile mücadeleye karar verirse ve o terör örgütü bitmez mi? Emin olun saatinde biter, ama bir yandan mücadele edip bir yandan silah verirseniz. Bomba atarken, bomba atılacak yerlerden haberdar olursa, terör örgütleri dağı taşı bombalarsınız tabi onlar varlığını devam ettirir. Terörle mücadele samimi uluslar arası bir mücadele bu gün maalesef yapılmıyor. Bedelini çünkü Müslümanlar ödüyor. Başka yerde terör var mı? Yok. Bütün teröristler toplanmış bu bölgedeler. Her yerde kan her yerde gözyaşı. Ben değerli hoca efendilere soruyorum bu DEAŞ, FETÖ, PKK terör örgütü gibi terör örgütleri El Kaide gibi terör örgütleri insanların islama ve Müslümanlara olan muhabbetini artırıyor mu, azaltıyor mu?  Peki buradan kim kazançlı çıkıyor. Bundan kim memnun. Ben inanıyorum Allah'ın emrine ilk isyan eden şeytan ayakta bunları alkışlıyor. Çünkü, bütün şeytanlar bir araya gelse ancak böyle organizasyonlar ortaya koyarlar. İnsanları hak yoldan kuran yolundan peygamber yolundan ayırmak için ancak böyle terör örgütleri ortaya çıkarabilirler. ve Türkiye düşmanlığı yapanlar, İslam düşmanlığı yapan güçler bundan sadece mutludurlar. Onun içinde din görevlilerimize İslamın bu gün doğru anlaşmasına da görev yapan din adamlarımıza gerçekten çok büyük işler düşmektedir. Biz bütün bu yaşanan olumsuzlukları olumluya çevirecek sihirli bir anahtarın sahipleriyiz. Eğer Şırnak'ta ve Türkiye'nin 81 ilinde Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görevli olanlar, İlahiyat fakültelerimiz, imam hatip liseleri, müezzinler, kuran kursu öğretmenleri, vaizler ve müftüler hep beraber birlikte bunlara karşı dinin doğru anlatılması konusunda üzerimize düşeni layıkıyla yapabilirsek, yaptırabilirsek ben eminim ki kimse huzurumuzu bozamayacaklar. Kardeşliğimizi yok edemeyecekler. Sevgimizi yıkamayacaklardır."

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "İslam'ın kardeşlik anlayışını, İslam'ın etnik kökenlere bakışını, İslam'ın sevgi anlayışını, saygı anlayışını, insanları yaşatmaya verdiği değeri biz tam anlatabilmiş olsak bu gün bambaşka bir durum ile karşı karşıya oluruz. Bir insanı öldürmek, sanki bütün insanları öldürmek gibidir. Bir insanı yaşatmak ise sanki bütün insanları yaşatmak gibidir diyen bir dinin mensuplarıyız. Hergün onlarca insan öldürüyorlar. İnsanları haksız yere öldürenlerin statüsünün ne olduğunu Kur'an gayet güzel anlatıyor. Peki bu kadar terörist nereden çıkıyor? Etnik teröristler ayrı, dini istismar eden teröristler ayrı, ideolojik teröristler ayrı. Şimdide PKK terör örgütü bütün bu yapıkları cellatlıklara dinen destek veren, kendini din ile ilgili bilgi sahibi olduğunu zanneden şeytanın talebelerinden talebeler bulduğunu da görüyoruz. Bundan da hepimizin rahatsız olması lazım"dedi. Diyanet Başkanlığı tarafından Diyanet Akademisi'nin kurulmaya çalışıldığını belirten Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, konuşmasını şöyle devam ettirdi:

DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞINA VE HER İL'E BİR KADIN MÜFTÜ YARDIMCISI

"Bu akademi ne yapacak? Akademi, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapacak personeli bir kısmının adaylık eğitimini yapacak. Diğer bir kısmının da meslek içi ve meslek öncesi eğitim ve öğretimini yapacak. Dini yüksek lisans merkezleri ve Diyanet eğitim merkezleri olarak iki bölülmende oluşacak. Dini Yüksek Lisans merkezleri müftülerin, vaizlerin ve özel ihtisas gerektirenlerin yetişmesinin eğitim ve öğretimini yapacak. Diyanet Eğitim Merkezleri, İmam Hatip Kuran Kursu Öğreticisi ve müezzin kayumların adaylık eğitimlerini ve meslek içi eğitimlerini yapacak. İslam'ın kadına ve kadın haklarına verdiği değer tartışmasızdır. Bazıları buradan dinimizi haksız bir şekilde eleştiren çalışmalar da yapıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı kadın konusunda da bundan sonraki dönemde de daha aktif görevler sergileyecektir. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Diyanet İşleri Başkanımız hep birlikte yapılan istişareler sonucunda ilk defa Türkiye Cumhuriyeti Devleti Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına Prof. Dr. Huriye Martı isminde bir hanımefendi atanmıştır. Vekaleten atama kararını imzaladık inşallah Pazartesi görevine başlayacaktır. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Ayrıca bütün illerde İl Müftü Yardımcılarından en az bir tanesi bundan sonra kadın olacaktır. Büyük şehirlerde belki daha fazla. Ama bütün illerde bir tanesi kadın Müftü Yardımcısı atamasını gerçekleştireceğiz ve kadın vaizlerin sayısını da artıracağız."

Göörüntü Dökümü:

-Toplanhtıdan detaylar

-Bekir Bozdağ'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,-

==========================================

Fakıbaba : Mustafa Kemal Atatürk'ü düşman gösteriyorlar

GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, dış mihrakların NATO'da Cumhurbaşkanı'nı hedef gösterdiğini söyledi. Fakıbaba, "Büyük komutan, büyük lider, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin korucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü düşman gösteriyorlar.Ya kardeşim Allah aşkına oynamayın bizimle. Bizimle oynarsanız, valla biz de sizinle oynarız. Bizi başkalarına benzetmeyin. Biz, tırnakla et olmuşuz. Bizim ayrılmamız, bizim kavga etmemiz mümkün değil. Boşuna uğraşıyorsunuz."dedi

Başbakan Binali Yıldırım'ın dün ziyaret ettiği Hakkari'ye bugün de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı  Amhet Eşref Fatıbaba, geldi.  Çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Hakkari'ye gelen  Bakan Fakıbaba, ilk olarak AK Parti İl Başkanlığında partililerle düzenlenen toplantıya katıldı. Burada partililere hitap eden Bakan Fakıbaba, Hakkari'ye ilk kez geldiğini, doğasına ve insanına hayran kaldığını, Hakkari'ye memleketi Şanlıurfa'dan daha çok önem vereceklerini söyledi. Bakan Fakıbaba, şöyle konuştu: "Hep merak ediyordum Hakkariyi, harika bir şehir. İnanın bu kadar güzel, bu kadar mükemmel ve insanları ile sıcak kanlı olan Hakkari farklı bir şehir. Ben buranın bakanıyım. Bütün projelerinizde hep yanınızda olacağım. Bütün projelerinizde destekçiniz olacağım ve Şanlıurfalı hemşehrilerim de bunu duysunlar. Memleketimden fazla Hakkari'ye önem vereceğim. Bunu içtenlikle söylüyorum. Sizler mükammel insanlarsınız. Hakkari o kadar  güzel ki; hakikaten kısa sürede bu şehirde bu kadar değişikliğin olması partimizin ne kadar büyük hamleler yaptığının en güzel örneği diye düşünüyorum. Zevkle koşarak buraya geldim. İyiki Hakkari'ye gelmişim.İnşallah bizler el ele vereceğiz. Yani Urfası, Hakkarisi, Şırnağı, Bingölü, Edirnesi, Manisası, İzmir'in inanın ayrı ayrı güzellikleri var,Hakkari'ye geliyorsunuz ayrı bir güzellik var. Diğer yerler de aynı.İnsanlarına bakıyorsunuz çok güzel, Allah bizim bu birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. İnanın mozaik bu. Kürdü, Türkü, Arabı. Herkesin ayrı bir kültürü var. Herkes birbirinin kültürünü öğreniyor, birbirine bakıyor, güzel şeylerini alıyor. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Yani bu şehirde kardeşçe yaşamak,ülkemizde kardeşçe yaşamak, şerefimizle yaşamak ve örnek bir ülke olmak, örnek şehir olmak bizlerin en tabi hakkı.Yani bir sevgi var. İnsanların Kürt, Türk, Arap, Çerkez olması hiç önemli bir olay değil. Önemli olan iyi insan olabiliyor musun? Faydalı insan olabiliyor musun?, İnsanı yaşatabiliyor musun? Onları mutlu edebiliyormusun? Olay bu yani."

BÜYÜK KOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü DÜŞMAN GÖSTERİYORLAR

Bakan Fakıbaba, ülke zenginliğinin bugüne kadar hep düşmanlık olarak gösterildiğini,  gittiği her yerde Hakkari'den bahsettiğini ve Hakkari insanına sahip çıkılması gerektiğini dile getirdiğini kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Oralarda diyorum ki; Kürt kardeşlerim samimi, yürekli insanlardır.Onlarla beraber olacaksınız diyorum. Onun için önümüz açık.Bakın sayın Cumhurbaşkanımızı NATO'da hedef gösteriyorlar. Büyük komutan, büyük lider, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin korucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü düşman gösteriyorlar. ya kardeşim Allah aşkına oynamayın bizimle. Bizimle oynarsanız, valla biz de sizinle oynarız. Bizi başkalarına benzetmeyin. Siz bizi başkalarına benzetmeyin. Biz tırnakla et olmuşuz. Bizim ayrılmamız, bizim kavga etmemiz mümkün değil. Valla boşuna uğraşıyorsunuz. Siz o paralarınızı başka maşalara verin. Bizim halkımız bu işi çok iyi biliyor. Vali beyle beraberdik . Vali bey dedi ki  hatırladın mı beni.Ben de dedim ki valla 2008'de bana müfettiş olarak gelmiştiniz. Urfa'ya geldiğinde diyor ki '10 tane dosya verdiler bana' dönemin valisi tarafından.Diyor ki devleti o kadar kara geçirmişsin ki, fakat diyor ısrarla bunun hakkında işlem yapacaksın.Ya arkadaş bu adam çok faydalı işler yapmış. 'Ben buna ne diye işlem yapayım' diyor bana ve FETÖ'nün ayakları olduğu o kadar bariz ortayı çıktı ki; öyle bariz ortaya çıktı ki, 2009 'da beni partimden ayırdılar. Niye Şanlıurfa'da halka bütünleşmiş insan olmasın. Biz halkı bütünleştirmek için de değil, halkı bölmek için bize insanlar lazım. Ki; biz o ülkeyi bölelim diye uğraştılar. İnanın fotoğraf böyle.Yani ne kadar efendi samimi, iyi insan var. Hemen onu bertaraf ettiler.Ama Allaha çok şükür bu kardeşinize Urfalılar sahip çıktı. Kürdü, Türkü, Arabı hepsi dedi ki, Fakıbaba bizim canımız.Valla ben hepsiyim. Benim için önemli olmanız sizlersiniz. Kürt, Arap, Türk, Alevi,Sunni, Türk olmanız önemli değil.Benim için Urfam önemli. Benim için siz önemlisiniz, benim için iyi insan önemli."

HAKKARI HAYVANCILIĞIN MERKEZİ

Hakkari'nin hayvancılığın merkezi olduğnu da dile getiren Bakan Fakıbaba, yakında bu bölgelere çok büyük projeler getireceğini anlattı. Fakıbaba, "Ben buranın Bakanıyım. Buna inanın. Allahın izniyle buraya çok gelip gideceğim.Geleceğiz el ele dolaşacağız, beraberiz. Ben sizleri çok seviyorum, yürekten seviyorum. Onun için inşallah elimizde geldiği kadar uğraşacağız. Bu ülke bizim, bu vatan bizim, Hakkari bizim,Edirnesi bizim her yer bizim. O kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz ki, Antalya'da herkez denize giriyordu, buraya bakıyorum çoğu yeri karla kaplı. Bunları hepsini bir arada yaşayan ve zengin olan bir ülkeyiz. Biz zengin olacağız. Allah'tan başka kimse bunu engelleyemez. İstedikleri kadar şununla, bununla uğraşsınlar mutlaka ve mutlaka biz bunun üstesinden geleceğiz.15 Temmuz  olayında  o ülkenin pilotu, o ülkenin uçağı gelsin Meclisi bombalasın. Bugüne kadar hiç duydunuz mu? Böyle bir ülke hiç duydunuz mu siz? Böyle bir hainlik olabilir mi? Şimdi de ekononimi, siyasi olarak Türkiyeyi biz çökertereceğiz diyorlar.Ulan siz hiçbir şey yapamazsınız. Elinizden geleni ardınıza koymayın. Biz 80 milyonla kalbi atan, gerekirse 80 milyonla canını verecek yiğit bir ülkenin evlatlarıyız. Bunu herkes çok iyi bilecek.Öyle geleceksin Okyanusun ötesinden  Türkiye'yi dizayn edeceksin.Yok öyle bir şey. Öyle bir şey olmayacak.Öyle bir şey olmayacağını da biz size göstereceğiz. Türkiye bu bölgenin lideridir. Bunu herkes çok iyi görecek.Onun için dış ülkelerin bizi dizay etmesine Allahın izniyle izin vermeyeceğiz. Bu bölgelerin mutluluğu, Türkiye'nin mutluluğudur.Dün Başbakanım buradaydı. Cumhurbaşkanım dedi ki, Hakkari'ye gideceksin benim selamını söyleyeceksin.Ben de sayın Cumhurbaşkanımın selamını sizlere getirdim.Bizim iyi insan olmamız önemli, bizim bu vatanı sevmemiz önemli.Bu bölgeleri onun için geliyoruz.ödedi

Bakan Fakıbaba, AK Partideki toplantının ardından Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, Ak İl Başkanı Emrullah Gür ile birlikte Hakkari kent merkezinde esnafı ziyaret etti. Ziyarette, vatandaşlar Fakıbabaya, Hakkari'nin il kalması gerektiğni söyledi. Fakıbaba ise, Hakkari'nin il olarak kalması gerektiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Fakıbaba'nın Ak partiye gelişi

-Partililerle tokalaşması

-Fakıbaba'nın konuşması

-Esnaf ziyaretinden detaylar

Haber-Kamera: Behçet DALMAZ-Yaşar KAPLAN/HAKKARİ,-

===================================================

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Berger ve büyükelçiler Gaziantep'te

AVRUPA Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, beraberinde AB'nin 24 ülke büyükelçisi Gaziantep'te, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'i ziyaret etti.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda gerçekleşen ziyarette; Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AB heyetine Suriyeli sığınmacalar ve kentteki çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Başkan Şahin, göç sorununa değinerek, şöyle dedi:

"Bugün 500 bin mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Dünyanın en büyük sorunu olan göç sorunu, uluslararası boyutta. Artık Birleşmiş Milletler'in, Avrupa Birliği'nin, herkesin göçle ilgili sorunları çözmek için kafa yorduğu bir dönemde; Gaziantep modeli oluşturulmuş, mültecilere ev sahipliği yapan yüzde 20 büyüyen bir şehir. En büyük gücümüz tarihimiz ve kültürümüz. En önemli konularımızdan biri de ekonomimiz. Bugün baktığımızda ihracatta Ankara'yı geçmiş ve Türkiye'nin 5'inci büyük ihracatını yapmış bir şehiriz."

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, yapılan çalışmalarla ilgli Fatma Şahin'e teşekkür ederek, "Biz Avrupa Birliği olarak Arkeoloji Enstitüsü'ne destek vereceğiz. Bunun zamanlaması çok iyi denk geldi. Önümüzdeki sene Avrupa birliği tarafından kültürel miras yılı olarak kutlanacak" diye konuştu.

Ziyaretin sonunda Fatma Şahin ve heyet, Avrupa Birliği Şeref Bayrağı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------

Meclis Toplantı Salonu

Berger ve AB büyükelçileri

Fatma Şahin'in konuşması

Berger'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)

============================================

Şehirden köye dönüp hayvancılıkla gelirlerini artırdılar

ZONGULDAK'ın Çaycuma ilçesinde uzun yıllar market işletmeciliği yaptıktan sonra Basat köyüne yerleşip tavuk ve koyun yetiştiriciliğine başlayan 41 yaşındaki Arzu ve 44 yaşındaki Mehmet Tabakoğlu çifti, şehir stresinden kaçıp köy yaşamını tercih ederek gelirlerini de artırdı.

3 çocuk sahibi Tabakoğlu çifti, Çaycuma'da uzun yıllar market işletmeciliği yaptı. Şehir hayatında bunalan çift, 5 yıl nönce köylerine dönerek koyun ve tavuk yetiştiriciliğine başladı. Çift, 2 yıl önce Fransa'dan ithal ettikleri 'Charollais' ırkının da aralarında bulunduğu farklı ırklarda 200'ün üzerinde koyuna sahip oldu. Arzu ve Mehmet Tabakoğlu çifti, koyun ve tavukları satarak hem gelirlerini artırırken hem de şehir yaşamından kaçıp köy hayatı yaşamaya başladı.

Arzu Tabakoğlu, insanların kent merkezlerine göç ederken kendilerinin tersini yaparak köyü tercih ederek hayata yeniden başladıklarını söyledi. Yetiştirdikleri hayvanları satarak yılda 60 bin TL'nin üzerinde gelir elde ettiklerini anlatan Tabakoğlu, "Dükkanımız vardı bizim. Ama daha az kazanıyorduk. ve çok stresli bir iş yapıyorduk. İnsanlarla uğraşıyorduk. Sonra dükkanım nedeniyle sosyal hayatımın olmadığını fark ettim. Kapattım dükkanı. Tamamen tavuk ve koyunla ilgilenmeye başladık. Bizim yerli koyundan iki katı et veren Charollais koyunu ile geliri daha da artırdık. Şehir yaşamının stresinden kurdulduk. Burada daha doğal stersten uzak yaşıyoruz" dedi.

Mehmet Tabakoğlu da bu iş sayesinde Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi 4'üncü sınıfta eğitim gören oğlu Mücahit Tabakoğlu ve Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde eğitim gören kızı Gamzenur Tabakoğlu ve ortaokula giden oğlu Onat Tabakoğlu'nu okuttuğunu söyledi. Tabakoğlu şöyle konuştu:

"Bizim arazimiz geniş. 12 ay meramız var. İnsanlar gelsin görsünler. Boşu boşuna asgari ücrete hamallık yapmasınlar. Bu koyunlar para yemiyor. Nisan ayından bu yana 1 lira para harcamadan büyüdüler. 100 tane de yavru sattık. Çocuklarım bu sayede okuyor. Bu bölgede fazla hayvana bakan olmadığı için talep çok fazla" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-Koyunlardan detaylar

-Arzu Tabakoğlu'nun koyunlarla ilgilenmesi

-Aileden detaylar

-Tavuklara yem vermesi

-Arzu Tabakoğlu ile röp

-Mehmet Tabakoğlu ile röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

===============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ahmet Eşref Fakıbaba Bekir Bozdağ Hakkari Norveç Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title