Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 2

1- İSTANBUL'DA SİS ETKİLİ OLUYOR -3Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM-İnsan YALÇIN-Güven USTA- İSTANBUL DHAİstanbul genelinde sis etkili oluyor.

1- İSTANBUL'DA SİS ETKİLİ OLUYOR -3

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM-İnsan YALÇIN-Güven USTA- İSTANBUL DHA

İstanbul genelinde sis etkili oluyor. Sis nedeniyle görüş mesafesi düştü.

İstanbul'da sabah 08.30'dan itibaren sis etkili oluyor. Sis nedeniyle araçlar farlarını yakarak ilerledi. Sisin etkili olduğu Bağcılar'da TEM otoyolu ve bağlantı yollarında trafik sıkışıklığı yaşandı.

İstanbul Boğazı'nda da etkili olan sis nedeniyle 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü neredeyse görünmez hale getirdi. Sis altındaki boğaz ve Kız Kulesi kartpostallık görüntü oluşturdu. Sis nedeniyle vapur seferlerinde herhangi bir aksama olmadığı görüldü.

Görüntü Dökümü:

BOĞAZ

-Boğazdan görüntü

-Sis

-Köprüden görüntü

-Kız Kulesi

-Detaylar

FATİH

-Tarihi yarımadadan sis manzarası

-Boğazdaki sis

-Vapurlardan detay

-Genel ve detaylar

BAĞCILAR

-TEM otoyolu

-Sis altında ilerleyen araçlar

-Farlarını yakan araçlar

-Trafik sıkışıklığı

-Detaylar

09.01.2018 - 10.35 Haber Kodu : 180109026

09.01.2018 - 10.47 Haber Kodu : 180109030

09.01.2018 - 11.17 Haber Kodu : 180109041

=====================

(ÖZEL)

2- CHP'DEN UYSAL VE TOPBAŞ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan CHP'liler metro ihaleleri iptalleri nedeniyle zararın en az 1 milyar lira olacağını belirtti.

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nin CHP'li meclis üyeleri Taner Kazanoğlu ve Tarık Balyalı, iptal edilen metro ihaleleriyle en az  1 milyar liralık kamu zararı oluştuğunu öne sürerek Mevlüt Uysal ve Kadir Topbaş hakkında suç duyurusunda bulundu.

EN AZ 1 MİLYAR LİRALIK BİR KAMU ZARARI OLUŞTU

Metro hattı ihalelerinin iptalleri nedeniyle kamunun zarar uğradığını gerekçe gösteren CHP'li İBB İl Meclisi üyeleri Taner Kazanoğlu ve Tarık Balyalı, ihaleleri açan eski Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve ihaleleri iptal eden Belediye Başkanı Mevlüt Uysal hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu dilekçesinde; Kadir Topbaş'ın  ihalelerin yüksek meblağlarda yapılmasına göz yumduğu belirtilerek  "Görevi kötüye kullanma" ve  "İhaleye fesat karıştırma" suçlarını işlediği öne sürüldü. Mevlüt Uysal'ın ise yapı işine başlanmasına karşılık ihaleleri iptal ettiği bu nedenle kamuyu yeniden zarara uğrattığı iddia edildi. Topbaş ve Uysal hakkında kamu davası açılması talep edildi.

Suç duyurusunda, ihale iptali nedeniyle firmaların cayma bedeli talep edebilecekleri belirtilirken, cayma bedelinin toplam ihale bedeli olan 12 milyar 859 milyon liranın yüzde 10'nu olacağı ve en az 1 milyar liralık bir kamu zararı oluşturacağı yer aldı.

"TOPBAŞ, YAPTIĞI İHALELERLE KAMUYU CİDDİ ZARARA UĞRATMIŞTIR"

Suç duyurusunun ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde  açıklamalarda bulunan Taner Kazanoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı 6 metro hattının ihalelerini iptal etti. Bu iptallerden kaynaklanan bir kamu zararı oluştu. Yeni belediye başkanımız bu ihalelerin daha ekonomik yapılabileceğini iddia ediyor. Demek ki daha önceki belediye başkanı Sayın Kadir Topbaş, yaptığı ihalelerle kamuyu ciddi zarara uğratmıştır, ihalelere fesat karıştırdığını düşünüyoruz. Çünkü çağrı usulü ile bu ihaleleri yerine getirmiş ve bu şekilde de bazı firmalara kazanç kapısı yaratmıştır. Bu nedenle kamunun zarara uğradığı iddiası ile hem Kadir Topbaş hem de Sayın Mevlüt Uysal ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunduk. İhale iptal edildiği için firmaların uğradığı zararlar var. Bu firmalar ihale için makine almışlar, yeni insanlar istihdam etmişler, bu zararlarını talep edecekler. Munzam zarar tabir ettiğimiz yani bu ihalelerden elde edecekleri karlarını talep edecekler. Bu miktarında yaklaşık 2-3 milyar lira olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Kazanoğlu ayrıca, "Belediye başkanları açısında en önemlisi kamu zararı olması. Burada kamu zararı o kadar açık ve net ki ya Kadir Topbaş yüksek fiyatla ihale yaptı, bu şekilde kamu zararını oluşturdu. veya Sayın Mevlüt Uysal ihale iptal etti ve bundan dolayı da şirketlere tazminat ödeyecek" şeklinde konuştu.

"BU YOLSUZLUK İTİRAFIDIR"

Tarık Balyalı ise, belediyenin ihale iptalleri için 'daha ekonomi ve hızlı şekilde yapılabileceği' şeklindeki açıklamasına dikkat çekerek, "Bu yolsuzluk itirafıdır. İBB şunu söylüyor; 'Bizim daha önce yaptığımız ihale pahalıya sonuçlandı. Biz İstanbul halkının parasını çarçur ettik.  Bundan şimdi yakalandık, bu yolsuzluk itirafıdır. Bütün kamuoyu bunu bilsin' diyor. Çok ciddi bir zarar var. Bütün firmalar yer teslimlerini aldılar. İnşaatlar başladı, yerin altına inildi, alt firmalarla sözleşmeler yapıldı, bütün şantiyelerde yüzlerce mühendis işe alındı, insanlar çalışmaya başladı. Her firmanın şu ana kadar yüz milyonlarca liralık maliyeti var. Makinelerin siparişleri verildi. Konsorsiyum olarak 6 firma ve 6 ayrı ihaleden bahsediyoruz. Her firma için 300-400 milyon liralık bir zarar söz konusu" diye konuştu.

İHALELERİ İPTAL EDİLEN HATLARDA ÇALIŞMA YOK

İstanbul Büyükşehir Belediyesi geçen hafta 6 metro hattının ihalesini iptal ettiğini açıklamıştı. Açıklamada "İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2017 yılı içerisinde yapılan ve 6 hattan oluşan metro projeleri değil, ihaleleri iptal edilmiştir. Metro hatlarının uzatılıp yeniden projelendirilerek, daha ekonomik ve daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi için söz konusu ihaleler iptal edilmiştir" denilmişti.  Bu arada ihalesi iptal edilen metro hatlarının durak şantiyelerinde ise çalışmaların durduğu görüldü.

İhalesi iptal edilen 6 metro hattı ve ihale bedelleri şöyle:

-Kaynarca-Pendik-Tuzla metro hattının ihale bedeli 1 milyar 613 milyon lira.

-Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının ihale bedeli 2 milyar 342 milyon lira.

-Ümraniye-Ataşehir-Göztepe metro hattının ihale bedeli 2 milyar 469 milyon lira.

-Kirazlı-Halkalı metro hattının ihale bedeli 2 milyar 414 milyon lira.

-Başakşehir-Kayaşehir metro hattının ihale bedeli 969 milyon lira.

-Mahmutbey-Bahçeşehir metro hattının ihale bedeli 3 milyar 49 milyon lira.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Kazanoğlu ile röportaj

Balyalı ile röportaj

Metro durakların görüntüler

Genel ve detay görüntüler

09.01.2018 - 10.37 Haber Kodu : 180109027

=====================

3- ÇİFTLİK BANK YENİ ÜYE ALIMINI DURDURDUĞUNU AÇIKLADI

"Çiftlik Bank, ponzi sistem veya saadet zinciri olduğuna yönelik oluşturulan tüm olumsuz algıları ve ön yargıları engelleyebilmek adına, Bakanlıklarca yapılan incelemeler sonuçlanana kadar, sisteme yeni üye alımını durdurmuştur"

Haber: Gülseli KENARLI / İstanbul DHA

Bakanlıkların ve SPK'nın inceleme başlattığı Çiftlik Bank, sisteme yeni üye alımını durdurduğunu açıkladı.

Çiftlik Bank ilk olarak internet sitesinden açıklama yayınladı. Açıklamada, yönetim kurulunun aldığı karar ile üye alımını durdurulduğu kayededilerek, "Çiftlik Bank, oluşturulan tüm olumsuz algıları ve ön yargıları durdurmak, iddia edildiği ponzi sistem veya saadet zinciri olmadığını ispat etmek üzere sisteme yeni üyelik alımı askıya alınmıştır "denildi.

Daha sonra ise basın kuruluşlarına yazılı açıklama geçildi.

Bu açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı:

"Bilindiği üzere, şirketimize yönelik oluşmuş yanlış izlenimlerin giderilmesini sağlamak amacıyla, tüm iyi niyetimizle, ilgili bakanlıklardan firmalarımıza yönelik inceleme yapılması şirketinizce talep edilmişti. İlgili bakanlıkların görevlileri tarafından sürdürülen incelemelere, şeffaflık ilkemiz çerçevesinde, tüm samimiyetimiz ile tam kadro yardımcı olmaya çalışıyoruz"

"SİSTEME YENİ ÜYE ALIMI  DURDURULDU"

"08.01.2018 günü, yönetim kurulu olağan toplantımızda alınan karar şu şekildedir: '200 milyon liralık ödenmiş sermayesi, 7 çiftlik, 2 süt ve et entegre tesisi, 156 şarküteri ile aktif ticari faaliyetlerini sürdüren, menkul ve gayrimenkul varlıkları, 500 bin üyesi ile gelecek 5 yıl içinde sektöründe lider olmayı hedefleyen Çiftlik Bank, ponzi sistem veya saadet zinciri olduğuna yönelik oluşturulan tüm olumsuz algıları ve ön yargıları engelleyebilmek adına, Bakanlıklarca yapılan incelemeler sonuçlanana kadar, sisteme yeni üye alımını durdurmuştur"

Görüntü Dökümü:

--------------

-Arşiv görüntüler

09.01.2018 - 11.20 Haber Kodu : 180109043

=============================

4- TUZLA'DA ONARIM YAPILAN GEMİDE YANGIN

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

Tuzla Tersaneler Caddesi'nde bulunan bir tersanede kuru yük gemisinin onarımı sırasında makine dairesinde yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevkedildi. İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi sürüyor.

Görüntü Dökümü:

--------

-İtfaiyenin müdahalesi

======================

(ek bilgi ve görüntüyle)

5-  FATİH'TEKİ İŞ HANI YANGINI 4 SAAT SONRA KONTROL ALTINA ALINDI

Yangında çok sayıda iş yerinde maddi hasar meydana geldi.

Haber- Kamera : Alper KORKMAZ /  İSTANBUL  DHA

Fatih'te çok sayıda iş yerinin bulunduğu ve tekstil ürünlerinin satıldığı bir handa yangın çıktı.  5 ilçeden itfaiye ekibinin müdahale ettiği yangın yaklaşık 4 saat sonra tamamen söndürüldü.

Yangın saat 06.00 sıralarında Mollaferani Mahallesi'nde bulunan ve tekstil ürünlerinin satıldığı bir iş hanında çıktı.

Edinilen bilgiye göre, handa görevli güvenlik görevlileri henüz bilinmeyen bir nedenle başlayan yangını farketti. Durum hemen itfaiye ekiplerine haber verildi.  Alanın geniş olması nedeniyle 5 ilçeden itfaiye ekipleri ihbarın geldiği ve çok sayıda iş yerinin bulunduğu hana hareket etti. Hatalı parklar ve dar sokaklar itfaiye ekiplerinin yangına ulaşmasını zorlaştırdı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederek kontrol altına aldı.

SÖNDÜRÜLDÜ ZANNEDİLDİ ANCAK...

Soğutma çalışmaları sürerken  tekrar alevler yükseldi .  100'den fazla iş yerinin bulunduğu belirtilen yangın yaklaşık 4 saatlik çalışma sonucu tamamen kontrol altına alındı.  Bir esnaf, yaklaşık 700 bin liralık maddi zararının olduğunu söyledi.  Hanın bulunduğu sokak ve çevre sokaklarda bir çok esnaf dükkanlarını açamadı. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor

Görüntü dökümü:

---------------

-İtfaiye ekiplerinin olay yerine gidişi

-Ekiplerin hatalı parktan dolayı ilerleyemeyişi

-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları

-Vatandaş ile röportaj

-Sokaktan ve handan görüntü

EK GÖRÜNTÜ

-Hanın olduğu sokaktan görüntü

-İtfaiye ekiplerinden görüntü

-Esnaf ile röp

-Diğer detaylar

09.01.2018 - 09.16 Haber Kodu : 180109008

09.01.2018 - 10.55 Haber Kodu : 180109035

=================

6- (ÖZEL) - KAMERADAKİ AZILI KAPKAÇÇILAR YAKALANDI

DEFALARCA TUR ATIKLARI SOKAKTA KADININ ÇANTASINI BÖYLE ÇALDILAR

Yakalanan şüphelilerin 5 ilçede yaklaşık 19 ayrı suça karıştığı tespit edildi.

Haber-Zeki GÜNAL/İSTANBUL,

Şişli, Kağıthane, Eyüp, Gaziosmanpaşa ve Sultangazi 'de üst üste yaşanan kapkaç ve otomobilden hırsızlık olayları üzerine harekete geçen polis çalışma başlattı.

Polis olayların çalıntı bir otomobil ile gerçekleştirildiğini belirledi. Bir benzin istasyonundan yakıt alırken güvenlik kamerası ile görüntülenen araç içindeki kişilerin kimlikleri tespit edildi. Bu kişilerin 18 yaşından küçük D.Y,H.K ve A.Ö oldukları belirlendi. Ev adresleri tespit edilen şüphelilerden A.Ö., Sultangazi'deki evinde yakalandı. D.Y. da Beyoğlu'ndaki evinde polisin geldiğini görünce balkondan atlayarak kaçarken bir alt sokakta polis tarafından yakalandı. H.K'de mahkemece yargılandığı bir dava sonucu adliye çıkışında yakalanarak gözaltına alındı.

KAPKAÇ ANI KAMERADA

Şüphelilerin otomobil ile yaklaştıkları kadına kapkaç yapmaları güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde sokak üzerinde bir kaç tur atan şüpheliler yolda yürüyen kadının çantasını alıyor. Kadın sürüklenerek yere düşerken şüpheliler otomobil ile uzaklaşıyor. Polis merkezinde ifadeleri alınan şüphelilerin 19 ayrı kapkaç, otomobil hırsızlığı ve otomobilden hırsızlık suçlarının şüphelileri  olduğu belirlendi. 3 kişi adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

--------------

GÜVENLİK KAMERASI

-Sokakta çalıntı otomobilin turlaması

-Yolda yürüyen kadın

-Otomobilin kadına yaklaşması

-Otomobil içinden bir kişinin kadının çantasını çekip alması

-Kadının sürüklenmesi ve yere düşmesi

-Otomobilin kaçması

-Olayı gören bir kişinin yolun karşısına geçmesi

-Genel ve detay görüntüler

======================================

(ÖZEL)

7- MASKELİ 4 KİŞİ İŞ YERİNİ BÖYLE SOYDU

*Çelik kasayı levye ve tornavidalarla açarak 20 bin lira nakit ile 20 bin lira değerindeki çekleri çaldılar

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL DHA

Bahçelievler'de yılbaşı gecesi bir işyerine giren hırsızlar içeride bulunan çelik kasayı levye ve tornavidalarla açarak 20 bin lira nakit ile 20 bin lira değerindeki müşteri çeklerini çaldı. Hırsızlık anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

Bahçelievler'de bir nakış atölyesindeki hırsızlık yeni yılın ilk gününde meydana geldi. Atölyenin sahibi Yıldıray Kılıç, sabah geldiğinde çelik kapısı kanırtılarak açıldıktan sonra atölyeye girildiğini ve ofis bölümünde bulunan çelik kasanın açılarak içerisindeki 20 bin lira ve 20 bin lira değerindeki çeklerin çalındığını fark etti. Kılıç'ın bildirmesi üzerine polis olayla ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmada, saat 02.00'de gerçekleştiği anlaşılan hırsızlık anının işyerinin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdığı ortaya çıktı.

HIRSIZLIK ANI KAMERADA

Görüntülerde, maskeli iki kişinin atölyenin girişine geldikleri, ellerindeki fenerle giriş kapısını kontrol ettikten sonra geri döndükleri görülüyor. Bir süre sonra hırsızlar tekrar geliyor. 4 kişi olan hırsızlar girişteki kameranın yönünü tavana doğru çeviriyor.

Daha sonra çelik kapıyı açarak içeri giren maskeli 4 kişi ofise yöneliyor. Burada bir süre arama yapan zanlılar çelik kasayı fark ediyor. Kasayı yerinden çıkartan zanlılar levye ve tornavidalarla açmaya çalışıyor. Uzun süren çalışmaların ardından kasayı açmayı başaran zanlılar paraları alıp kaçıyor.

"KASAYI BULUP PATLATIYORLAR"

Atölyenin sahibi Yıldıray Kılıç " Yılbaşı gecesi önce iki kişi geliyor denetim yapıyor, daha sonra iki kişi daha geliyor. Dört hırsız koridordaki kamerayı çevirip kapıyı kırarak içeri giriyorlar. Kasayı bulup patlatıyorlar, 20 bine yakın nakit para ve 20 bin liralık çeki alıp çıkıyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------------

GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLER

-Hırsızların binaya girişi

-Kamera açısını değiştirmeleri

-Çelik kasayı yerinden çıkarmaları

-Kasayı açmakla uğraşmaları

AKTÜEL

-Yıldıray Kılıç röp.

-Nakış dükkanından detay

09.01.2018 - 11.05 Haber Kodu : 180109038

===================

8-LİSELİ GENCİN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASINDA KARAR...

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA

Küçükçekmece sahilinde 10 ay önce lise öğrencisi Mustafa Mert Peker'i (16) sigara vermediği için öldürdükleri gerekçesiyle

yargılanan 18 yaşından küçük tutuklu 3 çocuğun yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti,  suç tarihinde 15 yaşını doldurmayan Ö.O ve S.G.'yi, "Kasten adam öldürme" suçundan 11 yıl 8'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Olay tarihi itibariyle 15 yaşını bitiren T.A.'yı ise "Kasten adam öldürme" suçundan  16 yıl 8 ay hapis cezası verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, şüphelileri "yağma" ve "kasten yaralama" suçlarından da çeşitli oranlarda hapis cezaları verdi. Davada sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, sanıkların birlikte hareket ederek eylemi gerçekleştirdiği de vurgulandı.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI

Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede 17 Nisan 2017'de meydana gelen olay şöyle anlatıldı: Mustafa Mert Peker(16) arkadaşları G.D. ve M.S.K. ile birlikte Küçükçekmece gölü sahil kısmında buluştu ve müzik dinleyip sohbet etmeye başladı. Gençler masalı bir bankta otururlarken yanlarına Ö.O.,(15)  S.G. (14) ve T.A. (16) geldi. Ö.O.,  Mustafa Mert Peker ve arkadaşlarından sigara istedi. Masada oturanların sigara olmadığını söylemesi üzerine Ö.O. masada duran sigara paketini göstererek "Bu ne?" diyerek sordu.  Mustafa Mert Peker ve arkadaşı M.S.K. da sigaranın kız arkadaşları G.D.'ye ait olduğunu söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktı. Şüpheli Ö.O., mağdur M.S.K. ve Mustafa Mert  Peker'in karnına yumruk atarak onları darp etti. Mustafa Mert Peker de kendisine vuran Ö.O.'nun çenesine yumruk attı. Ö.O. da cebinden çıkardığı bıçağı sallamaya başladı ardından da Mustafa Mert Peker'in göğüs kısmına sapladı, sonrasında bıçakladığı Mustafa Mert Peker'e yumruk attı. Mustafa Mert Peker aldığı bıçak darbesiyle bankın üzerine düştü. T.A., bankın üzerine çıkarak Peker'in suratına tekme attı. Ö.O. bu kez yere düşen Mert Mustafa Peker'in yüzüne elinde bulunan bıçağın sapıyla vurdu. Ardından 3 şüpheli lise öğrencisi olay yerinden kaçtı. Mustafa Mert Peker bıçaklanmadan önce tarafları ayırmaya çalışan  M.S.K., şüpheliler S.G. ve T.A. tarafından engellenerek, darp edildi. Ö. O.'nun bu esnada bıçak çıkardığını gören  M.S.K. yardım istemek için olay yerine en yakın karakola gitti. Olay esnasında ise Ö.O ve  T.A.,  Mustafa Mert Peker'e karşı adam öldürme eylemini gerçekleştirmeye yönelik icrai hareketlerde bulundu. T.A. olay esnasında  G.D.'ye ve Mustafa Mert Pekere'e ait telefonunu aldı. Ancak T.A. olayın ardından telefonu cebinden çıkarak yere attı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırladığı  iddianamede Ö.O. hakkında "çocuğu kasten öldürme", "Nitelikli yağma" ve "Kasten yaralama" suçlarından  toplam 22 yıldan 29,5 yıla kadar hapsi istedi. S.G.hakkında "Çocuğu kasten öldürmeye yardım etme", "Nitelikli yağma" "Kasten yaralama" suçlarından toplam 17 yıldan  21,5 yıla kadar hapsi talep edilirken, şüpheli T.A.'nın da "Çocuğu kasten öldürme", "Nitelikli yağma" "kasten yaralama" suçlarından toplam 20 yıldan 38 yıl 8 aya kadar  hapis cezası istendi.

"KENDİMİ KORUMAK İÇİN BIÇAĞI RASTGELE SALLADIM"

Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan SSÇ Ö.O. "Mağdurları ve ölen Mustafa Mert'i önceden tanımam.  Olay günü arkadaşlarım olan S.G. ve T.A. ile birlikte Küçükçekmece deki gokart eğlence merkezine eğlence amaçlı gitmiştik. Bir süre orada oyalandık daha sonra evimize doğru birlikte yola çıktık. Kanaryadaki sahil yolunda yürüyorduk. Telefonumla oynuyordum. S.G. ve T.A. benimle beraber yürüyorlardı. Sahil yolunun  kenarında tanımadığım 3 kişiyi otururlarken gördüm ve  bunlardan tanımadığım ölen Mustafa Mert, yine sonradan ismini öğrendiğim G.D. isimli kızı  öpüyordu. Ben gayri ihtiari onlara baktım. Mustafa  benim baktığımı görünce 'Ne bakıyorsun lan şerefsiz?' diye bir söz söyledi. Bende "Şerefsiz sensin" diye bir söz  söyledim. Sonrasında Mustafa gelip bana saldırdı. Ağız kısmıma yumruklar vurdu. Yere düştüm, üzerime çıktı, vurmaya devam ediyordu. Sonra elinde bir nerden çıkardığını görmediğim bıçağa benzer bir şey gördüm. Bu bıçakla kolumu çizdi, ağlamaya başladım bunu gören arkadaşım T.A. yanıma geldi. Üzerimde olan Mustafa'yı  itekleyerek beni kurtarmaya çalıştı ve Mustafa yere düştü. Elindeki bıçağıda yere düşürdü. Bıçağı yerde gördüm. Mustafa benim üzerime gelince yere düşen bıçağı aldım rastgele salladım. Salladığım bıçağın Mustafa'nın  neresine geldiğini bilmiyorum. Benim salladığım bıçakla Mustafa yere düştü. Bu arada yanımda olan T.A. masanın üzerinde olan o an kime ait olduğunu bilmediğim bir telefonu aldığını gördüm ve kendisine telefonu almamasını bırakmasını

söyledim ve sonrasında birlikte kaçtık. Arkadaşım S.G. bizim yanımıza hiç gelmedi ve olaya hiç karışmadı. Yere düşen bıçağı

üzerime gelen Mustafa'dan kendimi korumak için rastgele salladım. Kesinlikle kimseyi öldürme gibi bir kastım yoktu. Beraatimi istiyorum" dedi.

"OLAYA KESİNLİKLE KARIŞMADIM"

S.G. de "Bu olaya kesinlikte katılmadım. Olay günü arkadaşlarım olan Ö.O. ve T.A. ile birlikte sahil yolundan evimize yürüyorduk. Ben ve T.A. önde Ö.O. ise arkada yürüyordu. T.A. ile birlikte yürürken arkamızdan ağlama ve bağırtı sesi geldi. Sesin geldiği yere baktığımda kendisini tanımadığım Mustafa Mert'in, Ö.O.'nun üzerinde olduğunu ve ona vurmakta olduğunu gördüm. Ö.O.'nun ağzında kan vardı. Korktum geride kaldım. Yanımda olan T.A. kavgayı  ayırmak için Ö.O.'nun yanına gitti ve Ö.O.'nun üzerinde olan Mustafa'yı itekleyerek yere düşürdü ve orada olanlardan ismini sonradan öğrendiğim M.S.K.'nın de T.A.'ya  saldırdığını gördüm. Korktuğum için yanlarına gidemedim ve kavgaya karışmadım. Onlar orada boğuşurlarken yanlarında olan bir kadının polisi arayacağını

söylüyordu ve M.S.K. da  polise gideceğini söyleyip oradan ayrıldı. Bunun üzerinde T.A. kızın polisi aramaması için masanın üzerinde olan  telefonu aldığını gördüm. Ö.O. bunu görünce T.A.'ya telefonu geri vermesini söyledi ve T.A. da elindeki telefonu attı. Hep birlikte oradan kaçtık.  Kimsede bıçak görmedim. Mustafa'nın ne şekil ve kimin bıçaklandığını bilmiyorum. Ben olay yerine uzaktım. Kavganın olduğu yere hiç gitmedim. Bu nedenle bıçak ve bıçaklanma olayını görmedim. Olaya kesinlikle karışmadım. Kimsenin her hangi bir eşyasını zorla almadım. Bu nedenle suçsuzum beraatimi istiyorum" diye konuştu.

"MUSTAFAYA VURMADIM"

T.A. da olay gününü anlatarak, "Mustafa Mert Peker'i kimin bıçakladığını görmediğini, belirterek, "Mustafa'nın yaralanması ve sonrasında ölmesi ile ilgili benim bir ilgim yoktu. Mustafa'ya vurmadım. Beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.

15 YAŞINI DOLDURMAYA 2 SANIK KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN 11 YIL 8'ER YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, şüphelilerin birlikte hareket etmek suretiyle eylemde bulundukları ve Mustafa Mert Peker'in ölümüne, mağdur M.S.K.'nın da yaralanmasına sebebiyet verdikleri, mağdurların telefonlarını yağmaladıklarının dosya kapsamından anlaşıldığını belirtti. Mahkeme heyeti, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak Ö.O.'nun "Kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ö.O'nun suç tarihinde 12 yaşını bitirip 15 yaşını doldurmadığından cezasını  14 yıla düşüren mahkeme heyeti, iyi hal indirimi de uygulayarak Ö.O.'nun cezasını 11 yıl 8 aya indirdi.

Ö.O.'yu  "Yağma"  suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Ö.O'yu "Kasten Yaralama" suçundan da bin TL adli para cezasına çarptırdı. Yine 15 yaşını doldurmayan S.G.'yi  "Kasten adam öldürme" suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, S.G.'yi  "yağma"  suçundan 7 yıl 6  ay hapis  ve "Kasten Yaralama" suçundan ise bin TL adli para cezasına çarptırdı.

15 YAŞINI DOLDURAN DİĞER SANIK İSE 16 YIL 8 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Olay tarihi itibariyle 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmadığından  T.A.'yı  "Kasten adam öldürme" suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, T.A.'yı "Yağma" suçundan 8 yıl 9 ay hapis ve "Kasten yaralama" suçundan da bin 320 TL adli para cezası  verdi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına hükmetti.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Arşiv görüntüler (19 Nisan 2017)

====================

9-İSTANBUL'DA DHKP-C OPERASYONU: 7 GÖZALTI

Haber: Çağatay KENARLI-İSTANBUL DHA

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DHKP-C'ye yönelik dün öğle saatlerinde operasyon düzenledi. 8 adreste arama yapan polis ekipleri 7 kişiyi gözaltına aldı. Yapılan aramalarda 2 tabanca, 1 av tüfeği, 1 çalıntı  motosiklet ile çok sayıda dijital ve basılı örgütsel doküman ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilerek sorguya alındı.

Görüntü Dökümü:

-LAR

-Ele geçirilen silahlar

09.01.2018 - 10.52 Haber Kodu : 180109033

==================

10- CEM YILMAZ'IN SON FİLMİNİ DE ŞİKAYET ETTİ

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA

Prof. Dr. Orhan Kural, Cem Yılmaz'ın son filmi Arif V 216'da yer alan bir sanede sigara içerek, sigara yasağını ihlal ettiği ve özendirdiği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede, "Aynı diğer filmlerinde olduğu gibi çocuk ve gençleri tütün dolayısıyla bonzai, uyuşturucu ve diğer bağımlılıklara özendirmektedir" denildi. Dilekçede, bu durumun "planlı ve sistematik olduğunu" iddia eden Kural, soruşturmanın; kaçakçılık, narkotik ve ekonomik suçlar bürosu tarafından incelemeye alınmasını talep etti. Kural, "Daha önce kendisine yapılan uyarıları, basında yer alan haberleri hiçe sayarak, ısrarcı bir tutumla sinema-terapi metodu uygulayarak büyük ihtimale menfaat karşılığı bu tutumunu devam ettirmektedir" ifadesinde bulundu. Dilekçede, Cem Yılmaz'ın, "Pek Yakında" filminde elinde sigarayla hastaneye girdiğini hatırlatan Kural, son filminde ise elinde sigarayla uçağa bindiğini belirtti. Dilekçede, sigaranın alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılık yaptığını ve zararı konusunda aynı işleve sahip olduğunu dile getiren Kural, "Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri özendirme" suçundan cezalandırılmasını talep etti.

========================

11- LİSELİ GENCİN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASINDA KARAR...

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA

Küçükçekmece sahilinde 10 ay önce lise öğrencisi Mustafa Mert Peker'i (16) sigara vermediği için öldürdükleri gerekçesiyle

yargılanan 18 yaşından küçük tutuklu 3 çocuğun yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti,  suç tarihinde 15 yaşını doldurmayan Ö.O ve S.G.'yi, "Kasten adam öldürme" suçundan 11 yıl 8'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Olay tarihi itibariyle 15 yaşını bitiren T.A.'yı ise "Kasten adam öldürme" suçundan  16 yıl 8 ay hapis cezası verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, şüphelileri "yağma" ve "kasten yaralama" suçlarından da çeşitli oranlarda hapis cezaları verdi. Davada sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, sanıkların birlikte hareket ederek eylemi gerçekleştirdiği de vurgulandı.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI

Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede 17 Nisan 2017'de meydana gelen olay şöyle anlatıldı: Mustafa Mert Peker(16) arkadaşları G.D. ve M.S.K. ile birlikte Küçükçekmece gölü sahil kısmında buluştu ve müzik dinleyip sohbet etmeye başladı. Gençler masalı bir bankta otururlarken yanlarına Ö.O.,(15)  S.G. (14) ve T.A. (16) geldi. Ö.O.,  Mustafa Mert Peker ve arkadaşlarından sigara istedi. Masada oturanların sigara olmadığını söylemesi üzerine Ö.O. masada duran sigara paketini göstererek "Bu ne?" diyerek sordu.  Mustafa Mert Peker ve arkadaşı M.S.K. da sigaranın kız arkadaşları G.D.'ye ait olduğunu söylemesi üzerine aralarında tartışma çıktı. Şüpheli Ö.O., mağdur M.S.K. ve Mustafa Mert  Peker'in karnına yumruk atarak onları darp etti. Mustafa Mert Peker de kendisine vuran Ö.O.'nun çenesine yumruk attı. Ö.O. da cebinden çıkardığı bıçağı sallamaya başladı ardından da Mustafa Mert Peker'in göğüs kısmına sapladı, sonrasında bıçakladığı Mustafa Mert Peker'e yumruk attı. Mustafa Mert Peker aldığı bıçak darbesiyle bankın üzerine düştü. T.A., bankın üzerine çıkarak Peker'in suratına tekme attı. Ö.O. bu kez yere düşen Mert Mustafa Peker'in yüzüne elinde bulunan bıçağın sapıyla vurdu. Ardından 3 şüpheli lise öğrencisi olay yerinden kaçtı. Mustafa Mert Peker bıçaklanmadan önce tarafları ayırmaya çalışan  M.S.K., şüpheliler S.G. ve T.A. tarafından engellenerek, darp edildi. Ö. O.'nun bu esnada bıçak çıkardığını gören  M.S.K. yardım istemek için olay yerine en yakın karakola gitti. Olay esnasında ise Ö.O ve  T.A.,  Mustafa Mert Peker'e karşı adam öldürme eylemini gerçekleştirmeye yönelik icrai hareketlerde bulundu. T.A. olay esnasında  G.D.'ye ve Mustafa Mert Pekere'e ait telefonunu aldı. Ancak T.A. olayın ardından telefonu cebinden çıkarak yere attı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırladığı  iddianamede Ö.O. hakkında "çocuğu kasten öldürme", "Nitelikli yağma" ve "Kasten yaralama" suçlarından  toplam 22 yıldan 29,5 yıla kadar hapsi istedi. S.G.hakkında "Çocuğu kasten öldürmeye yardım etme", "Nitelikli yağma" "Kasten yaralama" suçlarından toplam 17 yıldan  21,5 yıla kadar hapsi talep edilirken, şüpheli T.A.'nın da "Çocuğu kasten öldürme", "Nitelikli yağma" "kasten yaralama" suçlarından toplam 20 yıldan 38 yıl 8 aya kadar  hapis cezası istendi.

"KENDİMİ KORUMAK İÇİN BIÇAĞI RASTGELE SALLADIM"

Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunma yapan SSÇ Ö.O. "Mağdurları ve ölen Mustafa Mert'i önceden tanımam.  Olay günü arkadaşlarım olan S.G. ve T.A. ile birlikte Küçükçekmece deki gokart eğlence merkezine eğlence amaçlı gitmiştik. Bir süre orada oyalandık daha sonra evimize doğru birlikte yola çıktık. Kanaryadaki sahil yolunda yürüyorduk. Telefonumla oynuyordum. S.G. ve T.A. benimle beraber yürüyorlardı. Sahil yolunun  kenarında tanımadığım 3 kişiyi otururlarken gördüm ve  bunlardan tanımadığım ölen Mustafa Mert, yine sonradan ismini öğrendiğim G.D. isimli kızı  öpüyordu. Ben gayri ihtiari onlara baktım. Mustafa  benim baktığımı görünce 'Ne bakıyorsun lan şerefsiz?' diye bir söz söyledi. Bende "Şerefsiz sensin" diye bir söz  söyledim. Sonrasında Mustafa gelip bana saldırdı. Ağız kısmıma yumruklar vurdu. Yere düştüm, üzerime çıktı, vurmaya devam ediyordu. Sonra elinde bir nerden çıkardığını görmediğim bıçağa benzer bir şey gördüm. Bu bıçakla kolumu çizdi, ağlamaya başladım bunu gören arkadaşım T.A. yanıma geldi. Üzerimde olan Mustafa'yı  itekleyerek beni kurtarmaya çalıştı ve Mustafa yere düştü. Elindeki bıçağıda yere düşürdü. Bıçağı yerde gördüm. Mustafa benim üzerime gelince yere düşen bıçağı aldım rastgele salladım. Salladığım bıçağın Mustafa'nın  neresine geldiğini bilmiyorum. Benim salladığım bıçakla Mustafa yere düştü. Bu arada yanımda olan T.A. masanın üzerinde olan o an kime ait olduğunu bilmediğim bir telefonu aldığını gördüm ve kendisine telefonu almamasını bırakmasını

söyledim ve sonrasında birlikte kaçtık. Arkadaşım S.G. bizim yanımıza hiç gelmedi ve olaya hiç karışmadı. Yere düşen bıçağı

üzerime gelen Mustafa'dan kendimi korumak için rastgele salladım. Kesinlikle kimseyi öldürme gibi bir kastım yoktu. Beraatimi istiyorum" dedi.

"OLAYA KESİNLİKLE KARIŞMADIM"

S.G. de "Bu olaya kesinlikte katılmadım. Olay günü arkadaşlarım olan Ö.O. ve T.A. ile birlikte sahil yolundan evimize yürüyorduk. Ben ve T.A. önde Ö.O. ise arkada yürüyordu. T.A. ile birlikte yürürken arkamızdan ağlama ve bağırtı sesi geldi. Sesin geldiği yere baktığımda kendisini tanımadığım Mustafa Mert'in, Ö.O.'nun üzerinde olduğunu ve ona vurmakta olduğunu gördüm. Ö.O.'nun ağzında kan vardı. Korktum geride kaldım. Yanımda olan T.A. kavgayı  ayırmak için Ö.O.'nun yanına gitti ve Ö.O.'nun üzerinde olan Mustafa'yı itekleyerek yere düşürdü ve orada olanlardan ismini sonradan öğrendiğim M.S.K.'nın de T.A.'ya  saldırdığını gördüm. Korktuğum için yanlarına gidemedim ve kavgaya karışmadım. Onlar orada boğuşurlarken yanlarında olan bir kadının polisi arayacağını

söylüyordu ve M.S.K. da  polise gideceğini söyleyip oradan ayrıldı. Bunun üzerinde T.A. kızın polisi aramaması için masanın üzerinde olan  telefonu aldığını gördüm. Ö.O. bunu görünce T.A.'ya telefonu geri vermesini söyledi ve T.A. da elindeki telefonu attı. Hep birlikte oradan kaçtık.  Kimsede bıçak görmedim. Mustafa'nın ne şekil ve kimin bıçaklandığını bilmiyorum. Ben olay yerine uzaktım. Kavganın olduğu yere hiç gitmedim. Bu nedenle bıçak ve bıçaklanma olayını görmedim. Olaya kesinlikle karışmadım. Kimsenin her hangi bir eşyasını zorla almadım. Bu nedenle suçsuzum beraatimi istiyorum" diye konuştu.

"MUSTAFAYA VURMADIM"

T.A. da olay gününü anlatarak, "Mustafa Mert Peker'i kimin bıçakladığını görmediğini, belirterek, "Mustafa'nın yaralanması ve sonrasında ölmesi ile ilgili benim bir ilgim yoktu. Mustafa'ya vurmadım. Beraatimi istiyorum" ifadelerini kullandı.

15 YAŞINI DOLDURMAYA 2 SANIK KASTEN ADAM ÖLDÜRME SUÇUNDAN 11 YIL 8'ER YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, şüphelilerin birlikte hareket etmek suretiyle eylemde bulundukları ve Mustafa Mert Peker'in ölümüne, mağdur M.S.K.'nın da yaralanmasına sebebiyet verdikleri, mağdurların telefonlarını yağmaladıklarının dosya kapsamından anlaşıldığını belirtti. Mahkeme heyeti, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak Ö.O.'nun "Kasten adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ö.O'nun suç tarihinde 12 yaşını bitirip 15 yaşını doldurmadığından cezasını  14 yıla düşüren mahkeme heyeti, iyi hal indirimi de uygulayarak Ö.O.'nun cezasını 11 yıl 8 aya indirdi.

Ö.O.'yu  "Yağma"  suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, Ö.O'yu "Kasten Yaralama" suçundan da bin TL adli para cezasına çarptırdı. Yine 15 yaşını doldurmayan S.G.'yi  "Kasten adam öldürme" suçundan 11 yıl 8 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, S.G.'yi  "yağma"  suçundan 7 yıl 6  ay hapis  ve "Kasten Yaralama" suçundan ise bin TL adli para cezasına çarptırdı.

15 YAŞINI DOLDURAN DİĞER SANIK İSE 16 YIL 8 AY HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Olay tarihi itibariyle 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmadığından  T.A.'yı  "Kasten adam öldürme" suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, T.A.'yı "Yağma" suçundan 8 yıl 9 ay hapis ve "Kasten yaralama" suçundan da bin 320 TL adli para cezası  verdi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin de devamına hükmetti.

Görüntü Dökümü:

--------------------

Arşiv görüntüler (19 Nisan 2017)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Küçükçekmece Orhan Kural Politika Güncel Haberler

title