Dha İstanbul Bülteni - 4

1 - ÜMRANİYE'DEKİ FECİ KAZA KAMERADA

AŞIRI HIZLI OLDUĞU ÖNE SÜRÜLEN OTOMOBİL DEHŞET SAÇTI: 1'İ AĞIR 3 YARALI

Aşırı hızlı ilerlediği öne sürülen otomobil, önce bir yayaya çarptı. Duvar ile araç arasında sıkışan kişi ağır yaralandı.

Otomobil daha sonra başka bir araca çarparak durabildi.

Kaza anı kameraya yansıdı

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

Ümraniye'de takla atan otomobil önce bir yayaya daha sonrada başka bir araca çarptı. Kazada 1'i ağır 3 kişi yaralandı.

Kaza saat 05.30 sıralarında Mithatpaşa Caddesi 'nde meydana geldi. Hızlı olduğu iddia edilen otomobilin sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç taklalar atmaya başladı. Araç önce yolda yürüyen bir kişiye çarptı. Duvar ile araç arasında sıkışan kişi ağır yaralandı. Otomobil daha sonra başka bir araca çarparak durabildi. Çarptığı aracın sürücüsünü de yaralayan sürücü, araç içinde sıkıştı. Olayı gören vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevkedildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiyeye ekipleri sıkışan sürücü araçtan çıkardı. Yaralılara 112 ekipleri olay yerinde müdahale ettikten sonra çevre hastanelere kaldırıldı.

Kaza nedeniyle işyeri zarar gören İsmail Aksu, "Alkollüymüş herhalde içki şişeleri vardı" diye konuştu.

Kazada sonrası takla atan araçtan yola saçılan alkol şişeleri dikkat çekti. Öte yandan kaza anı kameraya yansıdı.

Görüntü Dökümü

----------

KAZA ANININ GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜSÜ

////////////

-Kazaya karışan araçlardan görüntü

-Yerdeki alkol şişeleri

-Polis ve itfaiye ekiplerinden görüntü

-Ters dönen aracın görüntüsü

-İşyerinden görüntü

-Kırılan camları

-İşyeri sahibi ile röp

-Genel ve detay görüntüler

10.01.2018 - 17.11 Haber Kodu : 180110174

10.01.2018 - 09.12 Haber Kodu : 180110012

===============================

2- AK PARTİ SÖZCÜSÜ MAHİR ÜNAL'DAN SİLİVRİ'DE AÇIKLAMA

Haber-Kamera: Taner YENER - İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA

AK Parti Sözcüsü Milletvekili Mahir Ünal, Silivri'de 15 Temmuz Şehitler Köprüsü davasını takip etti. Ünal, duruşma sonrası bir açıklama yaptı.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Mahir Ünal'ın açıklaması

10.01.2018 - 16.42 Haber Kodu : 180110160

=================================

3 - 7 İLDE PKK OPERASYONU 43 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul merkezli 7 ilde terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında 43 kişi yakalanarak gözaltına alındı. Ekipler yaptığı aramalarda basılı ve dijital örgütsel dokümanlara el koydu.

Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiye göre şüphelilerin, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın talimatıyla örgüte üst düzey yönetici yetiştirmek için kurulan eğitim merkezlerinde örgütsel eğitimlere katıldığı, eğitimlerde ders verdiği, örgüt adına basın açıklaması ve çeşitli eylemlere katıldığı tespit edilen kişiler olduğu öğrenildi. TEM ekiplerinin yaptığı operasyon polis kameraları tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü

---------

(Polis Kamerası)

-Polis ekiplerinin adreslere girmesi

-Adreslerde yapılan aramalar

-Polis ekiplerinin bazı şüphelileri gözaltına alması

-Genel ve detaylar

10.01.2018 - 16.21 Haber Kodu : 180110143

===================================

4- OKULDA VELİLERİ AYAKLANDIRAN İDDİA

Haber-Kamera: Ersan SAN - İSTANBUL DHA

Başakşehir'de bir okulda öğretmenin, ders sırasında tuvalete gitmek için sınıftan çıkmak isteyen öğrencilere 'falçata' göstererek tehdit ettiği iddia edildi. Öğrencilerin haber vermesi üzerine okula önce veliler sonra polis geldi.

Olay saat 14.30'da meydana geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehit Polis Mustafa Erdoğan Orta Okulu'nda okuyan bazı öğrenciler Türkçe dersi sırasında tuvalete gitmek için öğretmen R. C.'den izin istedi. Ancak öğretmen iddiaya göre öğrencilere falçata göstererek tehdit etti. Bunun üzerine öğrenciler okul müdürüne giderek duruma anlattı. Bazı öğrencilerin haber vermesi üzerine veliler okula geldi. Bir süre sonra ise polis ekipleri okula gelerek çalışma başlattı. Olay üzerine okul tatil edildi.

VELİLERDEN TEPKİ

Bazı öğrenci velileri şikayetçi olmak için polis merkezine gitti. Öğrenci velilerinden Zülfü Sönmez, "Türkçe öğretmeninden çocuklar tuvalete gitmek için izin istiyor. Öğretmen izin vermiyor. Daha sonra çocuklara bıçak gösteriyor. Bıçağı alıp elinde aşikar bir şekilde gösteriyor. Ondan sonra diğer çocuk da aynı şekilde 'hocam tuvalete gidebilir miyim?' diyor. O çocuğa da bıçak gösteriyor. ve çocuklar da 'Hocam ne oluyor. Psikopat mısınız?' diyor. 'Evet ben psikopatım. Siz beni bu hale getirdiniz' diyor. Biz çocuklarımızı okula gönderiyoruz ki çocuklarımız okusun eğitim alsın diye. Bu öğretmen çocuklarımıza bıçak çekiyor. Şu anda çocuğumu da aldım. Çocuk Şube Müdürlüğü'ne gidiyorum. Kendisinden şikayetçi olacağım" diye konuştu.

İddiaların hedefindeki türkçe öğretmeninin okul müdürü ile yaptığı görüşmenin ardından okuldan gizlice ayrıldığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Okuldan görüntü

-Öğrenciler ile röportaj

-Veliler ile röportaj

-Polis ekipleri

-Detaylar

10.01.2018 - 16.36 Haber Kodu : 180110157

=============================

5- CHP'DE CEMAL CANPOLAT YENİDEN BAŞKANLIĞA ADAY

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat,

" Türkiye'de seçilmiş belediye başkanlarının yarısının tutuklandığı, kalan yarısının görevden alındığı, halkın seçtiklerinin yönetmediği, atanmışların yönettiği bir yerel yönetimle karşı karşıya olduğumuz bir dönem"

"Bizim belediyelerimize saldırarak, bizim belediyelerimizi hedef göstererek İstanbul'da kendinizin yolsuzluklarını kapatamazsınız; sonuna kadar bunun mücadelesini vereceğiz ve sonuna kadar hesabını soracağız"

Haber: İhsan YALÇIN - Cansel KİRAZ - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, cumartesi günü yapılacak İstanbul 36. Olağan İl Kongresi öncesi kameralar karşısına geçip başkan adaylığını açıkladı. Açıklama sırasında Canpolat'ın bir yanında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay bir yanında da CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi yer aldı.

Konuşmasına toplantıyı takip eden basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutlayarak başlayan Cemal Canpolat,

"İstanbul denetimsiz bir şekilde gelişigüzel büyüyor. İstanbul'un sorunlarını da çözümlerini de biliyoruz. İstanbul'un yeniden kurtuluşu için hazırladığımız program öncelikli 3 ana hedef etrafında toplanıyor: Yoksullukla işsizlikle mücadele, halkla birlikte yerinde kentsel dönüşüm, depreme hazır olan bir İstanbul. 3 başlıkta topladığımız bu hedefler CHP olarak İstanbul'un birincil olarak çözülmesi gereken sorunlarıdır. İstanbul bugün toplumsal ayrışmanın, sınıf çatışmasının en bariz görüldüğü, yaşandığı bir şehir haline geldi. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerinde yaşamayı seçenler ile bir kuru ekmeği bölüşenler İstanbul'daki ekonomik büyümeden farklı şekilde etkilenmeye devam ediyor. Türkiye'nin katma değerinin yüzde 27'sini karşılayan İstanbul, aynı zamanda Türkiye'de en fazla yoksulun yaşadığı kent. İstanbul'da yaklaşık 2,5 milyon kişi yoksul. Türkiye'deki her 4 işsizden 1'i İstanbul'da yaşıyor" dedi.

"İLÇELER ARASINDAKİ SOSYAL VE MEKANSAL UÇURUMLAR KALDIRILMALIDIR"

"Tası tarağı toplayıp taşı toprağı altın diye geldikleri İstanbul'da iş, ülkede barış ve huzur isteyen büyük kitle İstanbul'da" diyen Canpolat, "Mücadelemizin kalbi de İstanbul'un arka yakası diye tarif edilen yoksulluğa mahkum edilen, ötekileştirilen yurttaşlarımızın yaşadığı bu mahallelerde atıyor. Hedefemiz net; İstanbul'un iki yakasını bir araya getireceğiz. Bugün Türkiye'nin İstanbul'un iki yakasını bir araya getirmeye ihtiyaç vardır. İstanbul'un iki yakasının bir araya gelmesi için bu kentin ilçeleri arasında derin sosyal ve mekansal uçurumlar kaldırılmalıdır. İstanbul'un arka mahalleleri kentle bütünleştirilmeli ayağa kaldırılmalıdır. İstanbul'un yeniden yaşanılır bir kent olması iki yakasının bir araya gelebilmesi için kentin çeperleri olan arka yakası ile kentin merkezi olan ön yakasının kentsel bütünleşme içinde harmanlanmasına ihtiyacımız var" dedi.

"BİZİM BELEDİYELERİMİZİ HEDEF GÖSTEREREK KENDİNİZİN YOLSUZLUKLARINI KAPATAMAZSINIZ"

Konuşmasında İçişleri Bakanlığı tarafından CHP'li belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması konusuna da değinen Cemal Canpolat, " Türkiye'de seçilmiş belediye başkanlarının yarısının tutuklandığı, kalan yarısının görevden alındığı, halkın seçtiklerinin yönetmediği, atanmışların yönettiği bir yerel yönetimle karşı karşıya olduğumuz bir dönem. Yerel yönetimlerde yürüttüğümüz politika, AKP'nin İstanbul'da, başta büyükşehir belediyesi olmak üzere refendumda hayır çıkarmanın bedelini istifa ettirerek, yolsuzlukları bir tarafa iterek onu kaçırmak zorunda kaldılar. Arkasında Esenyurt, arkasında başka bir belediyeler geliyor. Bizim belediyelerimize saldırarak, bizim belediyelerimizi hedef göstererek İstanbul'da kendinizin yolsuzluklarını kapatamazsınız; sonuna kadar bunun mücadelesini vereceğiz ve sonuna kadar hesabını soracağız. Nereye giderseniz gidin. Başka bir şey daha söyleceğim; biz İstanbul'da kimsenin yapmadığını yaptık. Genel Başkanımızın İstanbul'da katıldığı yaklaşık 200 tane etkinlik var. Sıfır hatayla yaptığımız etkinlikler bunlar. Bu da yetmiyor 10 bin kişi 20 bin kişi bir araya getirmekten korkanlar, biz Taksim Meydanı'nda bütün sol dünyayla birlikte bütün emek hareketiyle birlikte 1,5 milyon insanı darbelere, darbecilere karşı bir araya getirmiş olduk" ifadesini kullandı.

"BİZİM HEDEFİMİZ PARTİ İÇİNDE İKTİDAR DEĞİLDİR"

Canpolat sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim hedefimiz parti içinde iktidar değildir. Parti içindeki arkadaşlarımıza sadece başarılar dileriz. Bizim bir tek hedefimiz vardır;

AKP'nin 94'ten beri yürüttüğü bu yolsuzluk, bu hırsızlık, bu talan düzenini yıkacağız. Yerine Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ün anlayışını dikeceğiz. Bize güvenen milyonlar var. O milyonlarla beraber sokağa çıktığımız gün Türkiye'yi size dar ederiz. Bunu sizin bilmenizi istiyoruz. Biz artık sokaktayız, sokakta bunun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Halkımızla bütünleşmiş durumdayız."

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Cemal Canpolat'ın konuşması

-Partililerden detay

-Genel ve detaylar

10.01.2018 - 14.24 Haber Kodu : 180110107

================================

6- YILIN İLK TOPLANTISINI SİLİVRİ'DE YAPAN BASIN KONSEYİ: TUTUKLU GAZETECİLER TAHLİYE EDİLSİN

Haber-Kamera: Taner YENER - İdris TİFTİKCİ /İSTANBUL,

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yılın ilk toplantısını 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde Silivri Cezaevi ile diğer cezaevlerinde tutuklu gazetecilere destek vermek amacıyla Silivri'de yaptı. Toplantıda yapılan konuşmalarda, gazetecilerin sorunları dile getirildi ve tutuklu gazetecilerin bir an önce tahliye edilerek mesleklerini sürdürme olanağına kavuşmaları istendi.

Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi'ndeki toplantıya Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, ikinci başkan Murat Önok, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, aralarında Hüsamettin Cindoruk, Tufan Türenç, Murat Önok, Melih Berk, Turgay Noyan,Yalçın Büyükdağlı, Okşan Atasoy, Başar Yaltı, Muzaffer Baca'nın da bulunduğu Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri, Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Eşmen ile Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davada tutuklandıktan sonra tahliye edilen Musa Kart, Önder Çelik ve Emre İper ile halen aynı davada tutuklu bulunan Akın Atalay'ın eşi Adalet Atalay, tutuklu gazetecilerin yakınları katıldı.

TÜRENÇ: BUGÜN İÇİN ÇALIŞAMAYAN GAZETECİLER GÜNÜ

Toplantının açılışında konuşan Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, " Gazeteciler 57 yıl önce 10 Ocak'ta 212 sayılı yasanın hayata geçmesiyle yaşamsal ve sosyal haklarına kavuşmuşlardı. Yıllar içinde bu hakları kaybetmeye başladık. Ama geldiğimiz bu noktada 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, bugün için Çalışamayan Gazeteciler günüdür. Çalıştırılmayan gazeteciler günüdür. Hapise konulan gazeteciler günüdür. Binlerce, on binlerce gazetecinin işsiz kaldığı gündür. Sendikalılaşmanın yok edildiği gündür. Ailelerin acı için evde beklediği gündür. Babalarını göremeyen çocukların hapisten çıkacağı özlemiyle yaşadığı gündür" dedi.

HAK ARAYIŞININ EN ÖNEMLİ NOKTASI KALEME SAHİP ÇIKMAMIZ

10 Ocağın özellikle son 10 yıldır anlamını tamamen yitirildiğini ifade eden Türenç, "Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de 145 civarında gazeteci hapishanede tutsak. 145 diyorum çünkü bu sayı her gün bu sayı artabiliyor, eksilebiliyor.Haklarında davalar açılan gazeteci sayısı her geçen gün ekleniyor. Gözdağı verilmeye devam ediyor. Bunun da ötesinde bizler için önemli olan gazetecilerin kendilerine uyguladığı otosansürlerdir. Bugün peşinde olduğumuz hak arayışının en önemli noktası kaleme sahip çıkmamızdır. Kaleme sahip çıktığımız zaman demokrasiye sahip çıkmış oluyoruz. Demokrasi demek en önemli unsurlarından bir tanesi fikir özgürlüğüne sahip çıkmak en yaşamsal hakkımızdır. Bunun peşindeyiz. 10 Ocak'ta Silivri'de buluşmanın önemi şuradan kaynaklanmakta hemen yanımızdaki o korkunç Silivri hapishanesinde çok sayıda gazeteci özgür kalacağı günü bekliyor"

DURUŞMANIN İSTANBUL'DA GÖRÜLMESİNİ TALEP EDİYORUZ

Konuşmasında Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davaya değinen Türenç, öDavanın son duruşmasında yine tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verildi. Türkiye'nin dünyadaki bu konudaki liderliği yine perçinlendi. Çünkü 155 ülke arasında Türkiye 134'üncü sırada tutuklu gazeteciler ve basın özgürlüğüne getirilen yasaklarla ilgili…Mahkeme son duruşmada anlaşılamaz bir kararla bir sonraki duruşmayı Silivri Yerleşkesindeki mahkemeye aldı. 9 Mart 2018'de görülecek duruşma, bunu da kabul etmiyoruz. Çünkü Adil Yargılanma Hakkı'nın vazgeçilmez unsuru olan yargılamanın aleniliği ilkesinin pratikte hayata geçmesi, ilgilenen herkesin duruşmayı takip edebilmesi ve bu imkana kavuşması asıldır. Duruşmanın ücra bir yerde değil İstanbul'da görülmesini talep ediyoruz. Cumhuriyet davası ile ilgili gazetecileri de ilgilendiren diğer tüm ceza davaların bir an önce bitirilmesini istiyoruz" diye konuştu.

YOLUMUZ ÖZGÜR BASIN YOLUDUR

Silivri Cezaevinde çok sayıda gazetecinin özgür kalacağı günü beklediğini vurgulayan Türenç, "Demokrasinin vazgeçilmez değeri olan ifade ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak, bağımsız medyanın yaşaması ve yaşatılması için çalışmaya hep birlikte devam edeceğiz. Yaşanan bu süreçte evet üzgünüz. Ama gelecek için umutluyuz ve kararlıyız. Yolumuz özgür basın yoludur. Çalışan Gazetecilerin günü olması için 10 Ocakları yaşatmaya kararlıyız" dedi.

CİNDORUK: BUGÜN ARKADAŞLARIMIZA YAPILAN YARGISAL İŞKENCEDİR

TBMM Eski Başkanı ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Hüsamettin Cindoruk ise "Düşünce suçları dediğimiz fikir ve ifadeyi özgürce dile getirme hakkının ihlalinden söz açıyoruz. Bugün cezaevinde uzun süredir tutuklu bulunan arkadaşlarımızın uzun tutukluluk sürecinden ötürü şikayetleri var. O şikayetleri paylaşıyoruz ama durum sadece o değil. Bugün bu arkadaşlarımıza yapılan, bu düşünce adamlarına yapılan yargısal işkencedir. Buna alışmamız çok yanlıştır buna alışamayız. Buna alışırsak demokrasimizin içinde bulunduğu sıkıntıları arttırırız. Demokrasimize kimse güvenmez. Bugün Avrupa Birliği ile açılan makas Avrupa Konseyi ile açılan makas bizim bu alışkanlığımızın, alışmamızın bir sonucudur. Hep beraber, herkesin iktidar partisi Cumhurbaşkanı dahil hepimiz fikir ve ifade özgürlüğü ile uluslararası değerlerde anlaşmak zorundayız" dedi.

AİHM'DE HAK ARAR HALE GELDİK

Askeri idareler dahil ifade ve düşünce özgürlüğüne bu kadar açık bir saldırıya hiç rastlamadığını söyleyen Cindoruk, "İçinde bulunduğumuz durum yargısal işkence kadar yargının düşünce ve ifade özgürlüğüne bir saldırısıdır. Üzüntü ile bakıyoruz bu saldırıyı önlemek için başvurduğumuz makam yurdumuzun içindeki mahkemeler veya Anayasa Mahkemesi olmaktan çıkmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) hak arar hale geldik. " diye konuştu.

AKIN ATALAY'IN EŞİ: HAKLI OLANLAR KAZANACAK

Cumhuriyet Gazetesi davasında tutuklu bulunan Akın Atalay'ın eşi Adalet Atalay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle toplantıda olmaktan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, "Pınar hanımın dediği gibi artık çalışan değil çalıştırılamayan gazeteciler günü diye anmaya başlayacağız. İstatistiki bilgeler Türkiye'nin medya özgürlüğü bakımından 154'üncü sıralara geldiğini gösteriyor sınır tanımayan gazetecilerin yaptığı açıklamaya göre" dedi. Sözlerini eşinin duruşma sırasındaki sözleriyle bitiren Atalay, "Dünyaya 100 defa gelecek olsaydım. Her defasında bu davada savunma makamında olmayı tercih ederdim. Çünkü adalet, özgürlük ve demokrasi değerlerinin yanında saf tutmak onurdur. Vicdanım rahat ve huzurluyum. Hiç merak etmeyin, bugün güçlü gibi görünenler değil, haklı olanlar kazanacaktır" dedi. Adalet Atalay konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. Atalay'ı yanında oturan aynı davada tahliye olan Musa Kart teselli etti.

Cumhuriyet Gazetesi davasında geçtiğimiz yıl Temmuz ayında tahliye olan çizer Musa Kart da tahliye olduktan sonra ilk kez Silivri'ye geldiğini ifade ederek, "Duygularımı tarif etmekte zorlanıyorum. Sevgili kardeşlerim Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık'ın haksız, hukuksuz biçimde bir yılı aşkın süredir cezaevinde tutulmalarına itirazım var. Ama itirazım aynı zamanda sadece muhalif oldukları için siyasetçilerin, akademisyenlerin ve gazetecilerin zindanlara atılmasına" dedi.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar da Basın Konseyi üyelerine, toplantıya katılan katılamayan ve özgürlüğünden mahrum bırakılan bütün basın mensuplarını selamladığını belirterek, " Bugün Silivri'de olmanızdan büyük mutluluk duyuyorum. Silivri maalesef böyle anılıyor. Ama ben inanıyorum. 'Top yere vurmadan zıplamazmış' derler. Topun yere vurduğu yer olarak ta anılacak Silivri.. Biz dokuz yıldır bu hüznü, bu kederi burada yaşıyoruz. Her seferinde yargılamaların başladığı günden bu yana haksızlıkların, adaletsizliğin bulunduğu yer olarak belki anıldı Silivri. Ama biz bu kavramla mücadele etmeye devam ediyoruz. Silivri aslında hiç böyle bir yer değilken o anlama eş tutulmaya çalışıyor. Bunu bir anlamda kullanacağız. Böyle olmadığı bir yer olarak anılacak" dedi.

Toplantıda ayrıca, Cumhuriyet Gazetesi davasında yargılanırken tahliye edilen Önder Çelik ve Emre İper de söz alarak duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Toplantı sonunda Belediye Başkanı Işıklar tüm gazetecileri temsilen Basın Konseyi Başkanı Türenç'e çiçek takdim etti.

Görüntü Dökümü

------------

Pınar Türenç konuşması

Hüsamettin Cindoruk konuşması

Adalet Atalay konuşması

Musa Kart konuşması

Özcan Işıklar'ın konuşması

Genel ve Detaylar

10.01.2018 - 15.03 Haber Kodu : 180110124

==========================

7- CHP İL BAŞKANLIĞINA CANAN KAFTANCIOĞLU DA ADAY...

Haber: İhsan YALÇIN - Cansel KİRAZ - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA

İstanbul İl Başkanlığı'na adaylığını açıklayan CHP Parti Meclisi Üyesi Dr. Canan Kaftancıoğlu "İstanbul'u kazanmak için adayım. İstanbul'u kazanmakla kalmayıp tek aday yönetimini sonlandırmak için adayım" dedi.

CHP Parti Meclisi Üyesi Dr. Canan Kaftancıoğlu, Cumartesi günü yapılacak İstanbul 36.Olağan İl Kongresi öncesi kameralar karşısına geçip başkan adaylığını açıkladı. Açıklama sırasında Kaftancıoğlu'nun yanında yeniden başkanlığa aday olacağını duyuran Cemal Canpolat vardı.

CHP Parti Meclisi Üyesi Dr. Canan Kaftancıoğlu, "Mesele memleket ise koltuklar teferruat, o koltuklara oturmak için değil olması gerekeni oldurmak için bu göreve talip oldum. Nasıl başaracağız? Biraz önce sevgili Cemal Başkan İstanbul'a ve Türkiye'ye dair mevcut durumu ve nasıl kurtulacağımıza dair çok güzel önerilerde bulundu. Sevgili Başkanımın söylediği her şeye katılıyorum. Hiç tekrara gerek yok. Yalnız bir noktaya dikkat çekmek istiyorum; ben bu söylenenlerin sadece söylemde kalmayıp bunları hayata geçirmek için de adayım" ifadesini kullandı.

"TEK ADAY YÖNETİMİNİ SONLANDIRMAK İÇİN ADAYIM"

"İl kongresinin bittiği dakikadan itibaren hepimiz için yeni bir dönem başlayacak" diyen Canan Kaftancıoğlu, "Kongre bittiği andan itibaren ben 39 ilçenin ilçe başkanı olmaya kararlıyım bu bir. Kongre yarışındaki farkların tümünü arkamızda bırakarak, büyük görevimizin sorumluluğunda ve bilincinde olarak hepimizin yapabileceği her türlü katkıyı bir araya getirip yeni bir dönem için adayım, İstanbul'u kazanmak için adayım. İstanbul'u kazanmakla kalmayıp tek aday yönetimini sonlandırmak için adayım. 2019 İstanbul Büyükşehir'i partisine ve memleketine kazandıracak olan o inanmış ekibin öncüsü olarak adayım ve biliyoruz ki başaracağız. Çünkü bizim arkamızda inancımız, örgütümüz, mücadelemiz, ayıptır söylemesi 400'e de yaklaşan delegemiz var" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Canan Kaftancıoğlu'nun açıklaması

-Kaftancıoğlu'nun yanında oturan Cemal Canpolat'tan detay

-Salondakilerden detay

-Genel ve detaylar

10.01.2018 - 16.52 Haber Kodu : 180110169

=======================

8 - TAKSİM'DEKİ MAJESTİK SİNEMASINI SU BASTI

*BEDAŞ'ın kazı çalışması sırasında su borusu patladı. Sokakta bulunan Majestik Sineması'nı su bastı.

Haber: Erhan TEKTEN - Kamera: Hasan YILDIRIM / İstanbul DHA

Beyoğlu Taksim İstiklal Caddesi Ayhan Işık Sokak üzerinde Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (BEDAŞ) tarafından yapılan kazı çalışması sırasında bir isale borusu patladı. Sokak üzerinde bulunan Majestik sinemasını su bastı. 5 salonlu sinemanın zemin altında kalan 2 salonunun makine dairesine havalandırma deliğinden ve kapı eşiğinden gelen su nedeniyle bir dijital sinema makinesi zarar gördü. Salonların da su aldığı görülürken, sinema sabini Fırat Dilbaz, 100 Bin dolarlık sinema makinesinin zarar gördüğünü belirtti. Olay yerine çağrılan İSKİ ekipleri ise, sorunu gidermek için çalışma başlattı. Öte yandan, sinema yetkililerinin elektrikleri kestiği ve üst kattaki salonda film izleyenlerin dışarı çıkartıldığı öğrenildi.

"100 BİN DOLARLIK MAKİNEMİZ ZARAR GÖRDÜ"

Dilbaz, "Sabahleyin BEDAŞ ekipleri yola elektrik kablosu döşeyecekti. Boru patlayınca buradaki su, olduğu gibi sinema salonunun içine doldu. 100 Bin dolarlık sinema makinemiz zarar gördü. Şu an 5 salondan 2'sine su girdi. "

"ŞAŞE YAPSAYDI BİNAYI KURTARAMAZDIK"

15 yıllık makinist Bekir Çağrı ise, "Sabahleyin buraya geldiğimde hiçbir şey yoktu. Gayet sakindi. Asansörle yukarı çıkmam gerekiyordu. Bir yerden su sesi geliyordu. Su geldiği için makine kendini kapatmış. Şase yapsaydı binayı kurtarmazdık. Sonra elektrik doğalgaz ve suyu kestik. Salonda bulunan müşterilerin paralarını iade ederek hepsini gönderdik"

Görüntü dökümü:

-----------------------

-Olay yeri

-Kazı yapılan yer

-Çukurdaki su

-Makine dairelerinin görüntüsü

-Havalandırma borularından akan su

-Sinema salonunda duvardan akan su

-Yerdeki su birikintileri

-Kovalardaki sular

-Sinemanın dış görüntüsü

-İSKİ ekiplerinin görüntüsü