Haberler

Dha Yurt Bülteni-4

1)URLA'DA DENİZE AKAN FUELOİL, KİRLİLİĞE NEDEN OLDUİZMİR'in Urla ilçesinde Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ndeki yakıt tankınını vanasından sızan fueloil, yağmur tahliye kanalıyla iskelede denize aktı.

1)URLA'DA DENİZE AKAN FUELOİL, KİRLİLİĞE NEDEN OLDU

İZMİR'in Urla ilçesinde Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ndeki yakıt tankınını vanasından sızan fueloil, yağmur tahliye kanalıyla iskelede denize aktı. Kirliliğe neden olan yakıtın temizlenmesi için liman kapatıldı. Solvent barlar ve petlerle yakıtın temizlenmesi için çalışmalara başlandı. Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Urla Yerleşkesi'nde ısınmada kullanılan fueloil tankının vanasındaki arıza sızıntıya neden oldu. Buradan sızan yakıt, yağmur suyu tahliye kanalıyla, Urla'da teknelerin de bağlı bulunduğu iskeleye aktı. Dün akşam saatlerinde yaşanan bu olay sonrasında, vatandaşların ihbarıyla hem üniversite hem de özel bir firma temizleme çalışmalarına başladı. İlk olarak iskelenin giriş bölümünden yakıtın açık denize yayılmaması için solvent barlarla kapatıldı. Ayrıca su yüzeyine özel maddeden yapılmış olan petler atıldı. Barlar ve petlerin, deniz suyunu çekmediği sadece fueloil gibi petrol ürünlerini çekmek için özel olarak yapıldığı açıklandı. İskelede demirli bulunan 80 tekne de, kirlilikten etkilendi. Alt bölümleri yakıttan dolayı kirlendi. Üniversitenin teknelerin temizliği için de sahipleriyle bağlantıya geçtiği öğrenildi. Temizlik çalışmalarını sürdüren şirketin Ege Bölge Koordinatörü Eymen Gök, çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürdüklerini, en kısa sürede de denizi tamamen temizleyeceklerini ifade etti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün de konuyla ilgili inceleme başlattığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Sızan yakıtın görüntüsü

Teknelerini görüntüsü.

Çalışmalardan görüntü.

Vatandaşlardan görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

=========================================================

2)ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN DOĞALGAZ TANKERİ GEÇTİ

ÇANAKKALE Boğazı, sıvılaştırılmış doğalgaz yüklü Bahama bandıralı 'Berge Arzew' adlı doğalgaz tankerin geçişi sırasında tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı.  Cezayir'in Arzew limanından yüklediği sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) Marmara Ereğlisi'ndeki BOTAŞ tesislerine götüren 93 bin 844 grostonluk, 279 metre boyundaki Bahama bandıralı 'Berge Arzew' adlı tanker, bugün saat 08.45'de sıralarında, Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Tanker, saat 10.30 sıralarında Çanakkale önlerine ulaştı. Doğalgaz tankerine boğazdan geçişi sırasında Kıyı Emniyeti Genel  Müdürlüğü'ne ait 'Kurtarma-4' ve 'Kurtarma-10' adlı römorkörler eşlik etti. Tankerin geçişi sırasında Boğaz, Marmara'dan Ege Denizi'ne doğru tek yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldı.  Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğü yetkilileri, tankerin Marmara Denizi'ne çıkış yapmasının ardından boğaz trafiğinin normale döneceğini belirtti.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Çanakkale Boğazından geçen doğalgaz yüklü tankerden görüntü.

(Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,

========================================================

3)TELABYAD'A ASILAN TERÖR ÖRGÜTÜ FLAMALARI YENİLENDİ

ŞANLIURFA'nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Suriye'nin Telabyad kentine asılan terör örgütü PKK/PYD/YPG'ye ait yıpranan flamalar, yenileriyle değiştirildi. Akçakale'nin karşısında bulunan PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG denetimindeki Telabyad'ın yüksek yerlerine, daha önce terör örgütünü simgeleyen flamalar asılmıştı. Akçakale'den de görülen ve zamanla yıpranan flamalar, yenileriyle değiştirildi. Terör örgütü PKK/PYD/YPG'ye ait flamalar nedeniyle sınır hattında güvenlik güçleri tarafından önlem alındı.

Telabyad'a daha önce de ABD bayrakları asılmıştı.

Görüntü dökümü

----------------------------------

Telabyad'a asılan örgüt flamaları

Akçakale Gümrük Kapısı

Genel detay ve görüntüler

(Haber-Kamera: Hadi KURT-ŞANLIURFA-DHA)

(130 MB)

======================================================

4)AFYONKARAHİSAR'DA FUHUŞ OPERASYONU: 12 GÖZALTI

AFYONKARAHİSAR'da jandarma ekipleri tarafından düzenlenen fuhuş operasyonunda 12 kişi gözaltına alındı.Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, İhsaniye ilçesi Gazlıgöl beldesindeki bazı termal villalarda fuhuş yaptıkları, fuhşa aracılık ve yer temini yaptığı belirlenen kişilere yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Jandarmanın yaptığı operasyonda, 12 kişi gözaltına alındı. Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, İl Jandarma Komutanlığı'ndaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Adliye dış bina görüntüsü

-Jandarma ekiplerinin adliyeye gelişi

-Şüphelilerin adliye götürülmesinden detaylar

55.6 MB /// 01.44"

(Haber -Kamera: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR,

==================================================

5)GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞINA 8 TUTUKLAMA

Aydın'ın Didim ilçesinde göçmen kaçakçılığına yönelik 3 gün önce yapılan ikinci bir operasyonda, 11 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 8'si tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı. İlk operasyondaki 3 tutuklamayla birlikte tutuklu sayısı 11'e ulaştı.

Aydın İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Timi, bir süre önce Didim'de göçmen kaçakçılığı yaptığı iddia edilen kişilere yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda, 5 kişi gözaltına alındı. Göçmen kaçakçılığında kullanılması planlandığı belirlenen 2 bot motoru, 1 lastik bot ve 1 fiberglas tekneye el kondu. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklanırken, diğer 2'si ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Jandarma, aynı soruşturma kapsamında geçen salı sabahı, 11 ayrı noktada eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda A.Ç., M.A., Y.Ç., B.Ö., H.A., A.A., B.A., İ.D., H.İ. ve T.P. evlerinde, Afganistan uyruklu K.M.İ. ise Aydın Geri Gönderme Merkezi'nde gözaltına alındı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada ise 15 cep telefonu, 2 zodyak bot ve bunlara ait 2 bot motoru ele geçirildi.

Gözaltına alınan 11 şüpheli, jandarmadaki işlemlerinin ardından dün (perşembe) akşam adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden H.İ., Savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen M.A., A.Ç., A.A., H.A., B.A., Y.Ç., B.Ö. ve K.M.İ.'nin aralarında olduğu 8 şüpheli tutuklanırken, diğer iki şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Aynı soruşturma kapsamında daha önce 3 şüpheli ise daha önce tutuklanmıştı. Böylece tutuklananların sayısı 11'e ulaştı.

Görüntü dökümü

------------------------------

Şüphelilerin adliyeye çıkarılışı ve yakalanan malzemelerin görüntü

(Haber- Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,

==================================================================

6)MARDİN'DE TURİZM REKORU, 2 YIL ÖNCE 90 BİN OLAN TURİST SAYISI 600 BİNE ÇIKTI

FARKLI din, dil ve medeniyette insanların yıllarca bir arada yaşamasıyla adeta barış ve hoşgörünün sembolü olan Mardin'de konaklayan turist sayısında geçen yıllara oranla büyük artış oldu. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile Mardin Turizm Otelciler Derneği'nden alınan bilgilere göre, 2017 yılında 237 bin 622'si konaklayan olmak üzere, günü birlik ziyaretçilerle birlikte tarihi kenti ziyaret eden turist sayısı 600 bini buldu. 2016 yılında ise, Mardin'de 4 bin 370'i yabancı olmak üzere toplam 90 bin 20 kişinin konaklamıştı. Vali Mustafa Yaman, Mardin'e yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin her geçen gün arttığını, kentte konaklayan turist sayısında bu yıl ciddi artış meydana geldiğini söyledi.

Marka şehir olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine aday olan Mardin'de 2 yıldır yaşanan terör olayları nedeniyle sarsılan turizm yeniden canlanıyor. Tarihi kentin boş sokaklarında artık turistler dolup taşarken, kapatılan otellerin yerine yenileri açıldı. İnanç turizmi ve çok sayıda tarihi, kültürel varlığıyla turistler için çekim merkezi olan Mardin'de, hendek operasyonlarından sonra huzur ve güven ortamının tesis edilmesiyle, konaklayan turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 263'ün üzerinde artış yaşandı.

MARDİN'İN GELECEĞİ TURİZMDE

Vali Mustafa Yaman Mardin'de konaklayan turist sayısında bu yıl ciddi artış meydana geldiğini belirterek, "Son yıllarda bölgede yaşanan olaylardan Mardin de etkilendi. Ancak tüm bu olumsuzluklar, başarılı operasyonlarla huzur ve güven ortamının sağlanması ile ortadan kalktı. Mardin, kimliğini muhafaza eden ender şehirlerden biridir. Mardin üstü tozlanmış bir mücevhere benziyor. Tarihi ve kültürel varlıkların tanıtımıyla Mardin'in geleceği turizmdir. Geçen yıl önceki yıla oranla ziyaret eden turist sayısında ciddi artış oldu. Bu yıl da trend artarak devam ediyor. Yılın 12 ayında 2 yüz binin üzerinde turisti ilimizde misafir olarak ağırladık. Bu yıl turizmde yeni bir rekor bekliyoruz. Hedefimiz bir milyon turist. Bu hedefe ulaşmak için valilik ve belediye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Tarihi mekanlarımızı restore edip gözden geçiriyoruz. Böyle giderse yakın bir zamanda ilimizdeki otel ve tesisler talep karşısında yetersiz kalacaktır. Sosyal tesisler de dahil ildeki yatak sayısı 6 bin 500. Mardin gibi geleceğini turizmde arayan kent için bu sayı çok düşük. Bu sayının hızla yükseltilmesi gerekiyor. Yılbaşı, bayram gibi özel günlerde otellerde yer bulmakta ciddi sıkıntı yaşanıyor. Mardin'de turizme yatırım yapanlar çok kısa sürede meyvelerini alacaktır" diye konuştu.

TURİZMCİLER 2018 YILINDAN UMUTLU

Asırlık konakları, kervansarayları, camileri, medreseleri, manastırları ve kiliseleri ile adeta açık hava müzesi görünümündeki şehirde bu yıl yaşanan turizm hareketliliği kepenk kapatma noktasına gelen turizmcilerin umudu oldu. Mardin Turizm Otelciler Derneği Başkanı Özgür Azad Güngör, bu yıl 3 yeni otelin Mardin'de hizmete girdiğini kaydederek 2018 yılında turizmden beklentilerinin yüksek olduğunu dile getirdi. Güngör, 2017 yılında ziyaretçi sayısının geçtiğimiz yıla oranla yüzde 236, 2015 yılına göre ise yüzde 270 arttığını belirterek, "2015-2016 yıllarına nazaran ciddi bir yükseliş söz konusu. Özellikle referandum sonrası Mardin'de ciddi bir turist artışı oldu. Ocak ayında olmamıza rağmen ciddi bir talep var. İstanbul, İzmir, Ankara'dan ciddi bir talep söz konusu. Bu yıl daha da iyi olacağını düşünüyorum. Bizler de gelecek dönemlerde bu sayının artması için tanıtım atağına geçtik. Önümüzdeki Emitt Fuarına katılarak Mardin'e uluslararası alanında tanıtım sağlayacağız. Mardin bu yıl büyük organizasyonlara ev sahipliği yaptı. Mardin'in terör şehri değil, turizm şehri olduğunu bütün organizasyonlarda dile getirerek bu algıyı kırmış olduk. İnsanlar artık Mardin'e geldiğinde Mardin'in bir antik şehir olduğunu, herhangi bir olayın olmadığını görünce mutlu oluyor ve bu da gün geçtikçe turist sayısını arttırıyor. Yatırımcılarımızın da bölgemize gelmesini istiyoruz. Çünkü turizmde artış oldukça, kapasiteleri büyütmek gerekiyor. Bölgemizde güvenliğin sağlanması ile turizmde artış oldu."

"BURADA EZAN VE ÇAN SESİ BİRBİRİNE KARIŞIYOR"

Kentteki butik otellerde doluluk oranının yüzde 90'lara çıkmasıyla, turistlere yönelik değişik sosyal aktiviteler düzenleyen otel işletmecisi Sebahattin Evrensel, kentin tarihi yapısı ve dokusuyla zamanın canlı bir şahidi olduğunu söyledi. Mardin'i gezip görmenin Mardin dışında yaşayanlar için bir ayrıcalık olduğunu ifade eden Evrensel, "Burada ezan ve çan sesi birbirine karışıyor. Kimse kimsenin inancına karışmıyor. Bunu gezide fark eden yerli ve yabancı turistler, döndüklerinde bu yöndeki akışı süreklileştiriyor. Bu, sevindirici bir gelişmedir. Mardin'e beklentimizin çok üzerinde turist akını var. Mardinliler olarak bunun devamı yönünde büyük çaba harcıyoruz. Mardin'de 5 yıl önce terör nedeniyle turizm baltalandı. Bakanlık ve valilik tarafından yapılan çalışmalarla turizmde ciddi bir akış sağlandı. Mardin'de turizm 12 aya yayılıyor. Gelecekten ümitliyiz. Mardin'in taşı toprağı, kahvesi, cevizliği sucuğu, üzümü, pestili kente özgü ürünler turistler tarafından rağbet görmektedir."dedi.  Daha önce televizyonda izlediği dizi ve filmlerden gördüğü Mardin'i uzun süreden beri ziyaret etmek istediğini anlatan Fatma Şeker, tarihi kenti huzurlu bir şekilde gezmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Herkesin tarihi şehri görmesi gerektiğini vurgulayan Şeker, Trabzon'dan Mardin'i gezmeye geldiğini aktardı.

Huzur ve güven içinde Mardin'i ve ilçelerini gezdiklerini ifade eden Mehmet Şerif Boydak ise "İnsanlar huzur ve güven istiyor. Biz de bu ortamı gördük. Tarihi çarşılarını gezdik. Burası hem inanç turizmi hem de tarih olarak çok güzel bir şehir. Mardin'in gezilip görülmesi gereken bir şehir olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

EN BÜYÜK İLGİ TARİHİ MEKANLARA

Huzurun hakim olduğu bölgeye rotasını çevirerek Mardin'de konaklayan turistler inanç turizmi kapsamında, en çok İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in ayak izinin bulunduğu Sti Radviye Medresesi, Sakal-ı Şerif'in bulunduğu Ulu cami, Zinciriye, Kasımiye ve Sıttı Radviyye Medreseleri gezerek ve Hıristiyan dinine mensup Süryani cemaati için hacı görevlerini yerine getirmek için kutsal kabul edilen Turabdin Dağı'ndaki Mor Gabriel Manastırı ile Meryem Ana Kilisesi, Kırklar Kilisesi, Deyrulzafaran Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Dimet Manastırı ve Yezidilerin Midyat Köylerindeki tapınakları ziyaret ederek adeta, tarihe yolculuk yapıyor. Tur operatörleri de kente gelecek misafirlere tarihi ve kültürel geziler için turlar düzenliyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

-Mardin'den görüntü

-Turistlerden görüntü

-Tarihi mekanlardan görüntü

-Dernek Başkanının açıklaması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=============================================================

(ÖZEL HABER)

7)7 YAŞINDA BAŞLADIĞI SOBACILIK MESLEĞİNİ 55 YILDIR SÜRDÜRÜYOR

SİVAS'ta yaşayan Kadir Kipritçi(62), 7 yaşında çırak olarak başladığı soba imalatı ve tamiratı ustalığını 55 yıldır sürdürüyor. 2009'da emekli olan Kipritçi şimdilerde 3 metrekarelik dükkanında mesleğini yaşatma çabası veriyor.

1963 yılında kentte soba imalatı yapan Adem Çelebi'nin yanında çırak olarak mesleğe başlayan Kadir Kipritçi aynı yıl içinde babası Mehmet Kipritçi'yi kaybetti. Annesinin başka biriyle evlenmesi sonrası Kipritçi, ustası Adem Çelebi'nin yanında kalmaya başladı. İlkokuldan sonra eğitimine devam etmeyen Kipritçi, ustası Adem Çelebi'nin yanında çıraklığa devam etti. Yıllarca dükkanda uyuyan Kipritçi'nin tek destekçisi ustası oldu. 18 yıl boyunca ustasının yanında çalışan Kipritçi, biriktirdiği paralarla 1981'de kendi dükkanını açtı. 1973 yılında evlenen ve 4 çocuğu bulunan Kipritçi 2009 yılında Bağ-Kur'dan emekli oldu. Kipritçi, şimdilerde Küçükminare Mahallesi, Dikilitaş Caddesi üzerinde bulunan 3 metrekarelik dükkanında soba borusu tamiri, soba tamiratı, küllük ve boru bileziği yaparak mesleğini sürdürüyor.

'USTAMIN DÜKKANINDA UYUDUM'

Çocukluğunda zor günler geçirdiğini belirten Kipritçi, "Bana sobacı Kadir derler. 7 yaşındayken babam öldü. Annem de başkasıyla evlendi. Ben de ortada kaldım. Sivas'ta bir ustam vardı, sobacı Adem Çelebi derlerdi. Onun yanında uzun bir süre çalıştım. Ustamın dükkanında yatıp kalktım. Bu işi öğrendim. 1973 yılında evlendim. Bu meslek çok şükür karnımı doyurdu. Evimi aldım, emekli oldum, çocuklarımdan 3'ünü evlendirdim. Ancak zamanla meslek önemini yitirmeye başladı. Daha sonra işte böyle kıyıda köşede kalıp ihtiyarladık. Öğrendiğim bu mesleğin mükafatını aldım" dedi.

'İŞ ELBİSEMLE OKULA GİDİYORDUM'

Soba ustalığından kazancının az olduğunu söyleyen Kipritçi şöyle konuştu:

"Sabah saat 8-9 gibi dükkana geliyorum. Dükkanda soba tamiri yapıyorum. Soba tamiri geliyor, kalorifer borusu tamiri yapıyorum. Diğer yandan inşaatlara küllük, boru bileziği yapıyorum. Sigaram ve çayım dışında masrafım yok. Mesela bugün 20 lira kazandıysam, 10 lirasını hanımıma veririm, gerisini de ben kullanırım. Bu şekilde bu duruma kadar geldik. Dükkandaki bir kaç makineyi da ben yaptım. Gidip alalım dedim, bütçem yetmedi. Kendi çabamla yaptım. Çalışıp ekmek paramı çıkarıyorum. Bu mesleği öğrenirken hem okula giderdim, hem de çalışırdım. Hatta bir gün çocukken okula gittim. Üzerim yağ, pas içindeydi. Mustafa Ertürk diye bir öğretmenim vardı. Allah rahmet eylesin bana tokat attı ve 'Ne biçim okula geliyorsun' dedi. Annem babam olmadığı için iş elbisemle okula gidiyordum. Ben de elimdeki defter ve kalemi atıp korktum ve kaçtım. Ertesi gün öğretmenim benim annemin babamın olmadığını öğrenince dükkana yanıma geldi. Bana 'ben senin böyle olduğunu bilmiyordum' dedi. Beni alıp götürdü ayakkabı, pantolon bir de önlük aldı. Daha sonra da okuldan bana ilkokul diploması verdiler. Sonrasında okula devam etmedim. Ustamın yanında çırak olarak çalıştım."

Mesleğin son temsilcilerinden biri olduğunu ifade eden Kipritçi, şimdilerde çırak bulunmadığını, kazancın da eskisi gibi yüksek olmaması nedeni ile kimsenin bu işi tercih etmediğini dile getirdi.

Görüntü Dökümü

--------------------------------

-Dükkandan görüntüler

-Mehmet Kipritçi'nin dükkandaki çalışmaları

-Yaptığı ürünler

-Konuşmaları

-Detaylar

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

(409 mb)

===============================================================

(ÖZEL HABER)

8)'SÜPER LÜKS YAT OSCAR'I DAHİL 6 ÖDÜL ALDI

ANTALYA Serbest Bölge'de, tamamen Türk işçisi ve mühendisinin emeğiyle süper lüks yat üretimi yapan Sarp Yachts firmasının ilk süper yatı 'La Passion', dünyanın en prestijli ödülü 'World Superyachts Awards 2017' dahil toplam 6 ödülle dünyanın bu konseptte ve boyutta en çok ödül verilen teknesi oldu.Dünyanın en önemli süper lüks yat üretim merkezleri arasında üçüncü sıradaki Antalya Serbest Bölge'de, ETİ Şirketler Grubu ve Sarp Havacılık Lojistik'in sahibi Kanatlı ailesi tarafından kurulan Sarp Yachts firmasının geçen yıl denize indirilen 46 metre boyundaki, 9 metre enindeki süper lüks yatı 'La Passion', ödül rekoru kırdı. Gövde ve dış çizgileri dünyaca ünlü yat tasarımcısı Tanju Kalaycıoğlu, iç tasarımı ise Adam Lay'e ait 'La Passion', yaklaşık 22,5 milyon euroya yurt dışında bir iş adamına satıldı.

OKYANUSLARI AŞABİLECEK GÜÇTE

Sarp Yachts Genel Müdürü Emre Sandan, yaklaşık 480 tonluk yatın tüm denizlerde istediği gibi sınırsız seyir kabiliyetine sahip olduğunu söyledi. Akdeniz'den Atlantik'i geçebilecek deniz kabiliyetine sahip teknenin bütün bölgelerde iletişimini koparmadan hem internet hem de her türlü telekomünikasyon işlemlerini görebildiğini kaydeden Sandan, teknenin 4 kattan oluştuğunu anlattı.

4 KATLI SÜPER LÜKS YAT

En üst katın jakuzi, bar ve güneşlenme alanı olarak tasarlandığını belirten Emre Sandan, "Bir alt katı özel yemek alanları, launge, içeride bar ve kaptan kokpit alanı. İkinci katı ana güverte, arkada oturma alanı, çok geniş bir salon, büyük bir mutfak var. 22 kişiye hizmet verebilecek kapasitede. Yine misafirlerin bir bölümü ve tekne sahibinin kamarası da bu katta. En alt katta ise toplam 10 kişilik 4 misafir kamarası var. Yine 9 mürettebatın kalacağı kamara, banyo ve mutfak bulunuyor" dedi.

HER ODADA BİR DOĞA ESİNTİSİ

Tekne tasarımında ve konseptinde tamamen doğal malzemeler kullanıldığını kaydeden Sandan, "Her odasında belli bir doğa esintisi var. Örneğin; salon, ormandan esinlendi. Tekne sahibinin odası, deniz konsepti ve denize özgü doğal malzemelerle tasarlandı. Yat, deniz performansı açısından çok iyi, 16 deniz mili seyir kabiliyeti var. Yaklaşık 1000 beygirlik 2 motor, toplamda 2 bin beygirle bu hızı 480 ton ağırlığındaki bir tekneye yaptırabiliyoruz" diye konuştu.

YAT KATEGORİSİNİN EN BÜYÜK ÖDÜLÜ

Teknenin tasarım aşamasından itibaren dünyaca ünlü ödülleri almaya başladığına da dikkat çeken Emre Sandan, 'La Passion'un dünyanın bu konseptte ve boyutta en çok ödül alan teknesi olduğunu belirtti. Yatın, ilk ödülleri İtalya'dan aldığına değinen Sandan, şunları söyledi:

"2 ödül, en iyi dış ve iç tasarım. Ardından İngiltere'den dış ve iç tasarım ödülleri. Bunlar, tamamen tasarım ödülleriydi ve tasarımımızın dünyada beğenildiği ve kabul edildiğini gördük. Bu arada teknemiz, şu ana kadar Türkiye'de üretilmiş en büyük çelik gövde üzerine kompozit üst bina olma özelliği de taşıyor. Bu, bize çok teknolojik bir ürün sağladı. Zaten dünyada bu kabiliyette 3- 4 firma tekne üretebiliyor ve bunlardan biri de biziz. Bu yüzden Türk Kompozit Sanayicileri Derneği'nden 'en yenilikçi kompozit yat ödülü'nü aldı. Ardından tekne tamamlandı ve Fransa Cannes şehrindeki fuarda lansmanını gerçekleştirdik. Orada 'jüri özel ödülü'nü aldık. Bu ödüllerin en sonunda da yat kategorisindeki en büyük ödül olan 'Dünya Süperyat Ödülleri'nde 500 groston altındaki 'en iyi yat ödülü'nü aldık. Yani bizim sektörün oscarı 'Neptün heykeli'ni de Türkiye'ye getirmiş olduk. Böylelikle tasarımından imalatının son evresine kadar toplamda 6 ödül almış oldu. Bu tekne için alınabilecek bütün ödülleri aldık."

Görüntü Dökümü

---------------------

Yat maketleri

Sarp Yachts Genel Müdürü Emre Sandan detay

Röp: Sarp Yachts Genel Müdürü Emre Sandan

La Passion yatından detay

La Passion yatı için çekilen film

Haber- Kamera: Mehmet ÇINAR/ANTALYA-DHA)

=======================================================

9)ANTİK DÖNEM SAÇ ŞEKİLLERİ 3 BOYUTLU MODELE UYGULANACAK

ANTALYA Tanıtım Vakfı'nca (ATAV), antik çağda, bölgede yaşamış güçlü kadınların saç modelleri gerçek saç örnekleriyle canlandırılacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı proje ile antik çağdaki saç modelleri, 3 boyutlu olarak gerçek saçlarla uygulanacak.

ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege, vakıf olarak çok özel bir çalışmaya hazırlandıklarını söyledi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Havva İşkan Işık'ın Antalya bölgesinde antik çağda yaşamış güçlü kadınları anlatan makalesinden esinlendiklerini belirten Ege, bu kadınların saç modellerini sergiyle tanıtacaklarını anlattı. Ege, "Bu proje, dünyada ilk kez uygulanacak. Antalya ve Side müzelerinde yer alan bölgenin en önemli 20 kadınının heykellerini ele aldık. Bu heykellerin yüzlerini, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden hocaların desteğiyle 3 boyutlu yazıcıyla tarıyoruz" dedi.

SAÇLAR, 3 BOYUTLU MODELE UYGULANACAK

Antik çağdaki saç modellerini, 3 boyutlu modele gerçek saçlarla uygulayacaklarını kaydeden Başkan Ege, "Bu taranmış saçlarla dünyaya, bu bölgede yüksek bir medeniyetin yaşamış olduğunu ve bu medeniyetin içinde kadınların nasıl rol üstlendiğini, bu rollerin dönemlerine göre neler ifade ettiğini anlatan güzel bir sergi açacağız" diye konuştu.

Bu coğrafyada yaşamış güçlü kadınları ve tanrıçaları, onların estetiğiyle o dönem kültürünün yansıması olan saç modelleriyle ortaya koymak istediklerini belirten Ege, "Bu işi, Antalya'da iyi bir kuaför yapacak. 20 saçı önce ülkemizde, daha sonra Avrupa'da sergiyle gezdireceğiz. Bakıldığında 3 boyutlu bir kadın yüzü, o dönemki saç modeliyle görünecek. Heykele de yapabilirdik; ama taş ve plastik olsun istemedik. Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı projemize Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün önemli desteği var" dedi.

Görüntü dökümü

------------------------

-Perge antik kentinde gezen turistlerden görüntü

-Müzede sergilenen kadın heykellerin resimleri

-RÖP: Yeliz Gül Ege

-Perge antik kentten görüntü

-Detaylar

( Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

(276 MB /// 02.28)

================================================================

10)BURDUR'DA SÜT HİJYENİ EĞİTİMİ

BURDUR'da, düzenlenen kurslarda 298 üreticiye süt hijyeni eğitimi verildi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Halk Eğitim Merkezi'nin düzenlediği 32 saatlik kurslarda, 10 ilçe ve merkeze bağlı Büğdüz köyünde toplam 298 kursiyere süt hijyeni eğitimi verildi. Vali Şerif Yılmaz Büğdüz köyünde sertifika dağıtım törenine katıldı. Vali Yılmaz, törende yaptığı konuşmada

Burdur'da yılda yaklaşık 420 bin ton süt üretildiğini, bunun ülke süt üretiminin yüzde 2.4'ü olduğunu belirtti. Vali Yılmaz, gıda güvenliği ile ilgili özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarda Türkiye olarak belli bir mesafenin yakalandığını kaydetti.

Dünyada toplam süt üretiminim 800 milyon ton olduğunu bunun sanayiye aktarılan, yani hijyen şartları yerine getirilmek suretiyle kontrol altında izlenebilir olanının 500 milyon ton olduğunu vurgulayan Vali Şerif Yılmaz, "Ülkemiz süt üretimi 18 milyon ton, dünya üretiminin yüzde 2,3'ü kadar. Üretimin 10 milyon tonu sanayiye gitmekte. Burdur'da yılda yaklaşık 420 bin ton süt üretimimiz var. Burdur'da ürettiğimiz sütünde yüzde 90-95'ini sanayiye veriyoruz. Bu Hollanda'da yüzde 98, Türkiye ortalaması yüzde 55, Burdur'da ise yüzde 90 ile 95 arasında yer alıyor, bu ilimiz için güzel bir seviye" diye konuştu.

Büğdüz Kalkınma Kooperatifi Başkanı Halil Candan da köyde açılan kurs için yetkililere teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Vali Yılmaz, katılımcılara sertifikalarını verdi.

Görüntü Dökümü

--------------

Törene katılanlar

Halil Candan'ın konuşması

Vali Yılmaz'ın konuşması

Detay

336 MB /// 05.33"

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ege Üniversitesi Antalya Mardin Urla Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title