Haberler

Dha Yurt Bülteni-3

1)İSPANYOL PATRİOTLARI İNCİRLİK'TE AKTİF

İÇ savaşın yaşandığı Suriye'den gelebilecek olası füze ve uçak saldırısı tehdidine karşı Adana'daki İncirlik Hava Üssü'ne kurulan Patriot füze savunma sistemi hala aktif olarak görev yapıyor.Türkiye'nin NATO'dan talep etmesiyle 2013'te Adana, Kahramanmaraş ve Gaziantep'e kurulan Patriot Hava Savunma Sistemleri, Suriye'den bölgeye gelebilecek hava saldırısına karşı konuşlandırıldı. ABD'lilerin Gaziantep'e, Almanların ise Kahramanmaraş'a kurduğu füze sistemleri görev süresi sona erince ülkelerine döndü. Körfez Savaşı'nda aktif rol oynayan ve halen Suriye ve Irak'taki DEAŞ'a karşı oluşturulan koalisyon güçlerinin uçakları ile insansız hava araçları bulunan ABD-Türk Ortak Savunma tesisi olan İncirlik Üssü'nde ilk önce Hollanda Patriot füze savunması sistemi kurmuş, bu ülke görevi 2015'te İspanya'ya devretmişti. Türkiye'de sadece İncirlik Üssü'nde bulunan savunma sistemi aktif olarak hava saldırılarına karşı görev yapıyor.

64 YILDIR FAALİYETTE

İncirlik Üssü, 1954 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Amerikan Hava Kuvvetleri'nin hizmetinde ortak olarak kullanıma açıldı. Yönetimi ve denetimi TSK'da olan İncirlik, aynı zamanda NATO'nun önemli bir bölgesel depo üssü. Adana'da kentin doğu yakasında kalan üs, Akdeniz'e 56 kilometre uzaklıkta.

Görüntü Dökümü

------------------------

İncirlik Hava Üssü'ndeki Patriot füze savunma sistemi'nden genel ve detay görüntüler

İncirlik Hava Üssü'ndeki uçaklar

Genel görüntü

Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

(01'04" -66 mb)

====================================================

2)LİCE KIRSALINDAKİ OPERASYON TAMAMLANDI: 18 SIĞINAK KULLANILMAZ HALE GETİRİLDİ

DİYARBAKIR'ın Lice ilçesi kırsalında 14 Ocak'ta başlayan operasyon dün akşam saat 23.00'da sona erdi. Operasyon kapsamında yapılan arazi aramalarında bulunan 18 sığınak ve 5 ayrı avcı boy çukuru, 1 adet RPG-7 anti tank roketatar mühimmatı, 12 adet tüp, 3'ü basma düzenekli olmak üzere amonyum nitrat, şeker ve alüminyum tozu karışımı ile hazırlanmış 6 adet el yapımı patlayıcı bulunarak imha edildi. Tamamlanan operasyonla ilgili Diyarbakır Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır İli Lice ilçesi Yalımlı Köyü Keşkuvari mezrası, Akçabudak köyü Hevsel, Kilimli, Mahmutlu, Dergan ve Dokuzkat mezraları, Bayırlı köyü Sağlık ve Seyrek mezraları ile Yünlüce köyü Konuklu mezrası mülki sınırları ile Horazivan Dağı bölgesinde, 14 Ocak 2018 Pazar günü saat 16.00'dan  itibaren icrasına başlanılan Bayrak-75 Şehit Uzm.J.V.Kad.Çvş. Osman ÖZ-2 Operasyonu  16 Ocak 2018 Salı  günü saat 23.00 itibariyle başarıyla tamamlanmıştır. Söz konusu operasyon kapsamında; Bölücü terör örgütü mensuplarınca kullanılan 16'sı Lice ilçesi Akçabudak köyü Hevsel mezrası, 1'i Akçabudak köyü Kilimli mezrası, 1'i Bayırlı köyü Sağlık mezrası mülki sınırları içerisinde olmak üzere toplam 18 adet sığınak, Yünlüce köyü Konuklu mezrası mülki sınırları içerisinde  1 adet doğal mağara ve  1'i Bayırlı  Köyü  Sağlık  mezrası, 4'ü Yünlüce köyü Konuklu mezrası mülki sınırları içerisinde olmak üzere toplam 5 ayrı avcı boy çukuru, 3'ü basma düzenekli olmak üzere, amonyum nitrat, şeker ve alüminyum tozu karışımı ile hazırlanmış toplam 6 adet mayın/el yapımı patlayıcı düzeneği tespit edilmeyi müteakip,  Patlayıcı Madde İmha Timi (PAMİ) tarafından yerinde tahrip edilmiştir" denildi.

Valilik açıklamasında, sığınaklarda ele geçirilen malzemeler şöyle sıralandı:

"Anılan sığınaklar, ağaçlık, çalılık ve kayalık alanlar ile toprağa  gömülü vaziyetteki  jelikan bidonlar içerisinde tespit edilen 1 adet RPG-7 antitank Roketatar mühimmatı, 1 adet  M-16 P.Tf. fişeği, 4 adet av tüfeği fişeği, 1 takım terörist kıyafeti, 6 adet mayın/el yapımı patlayıcı düzeneği, 9 adet 12 kg'lık tüp, 3 adet küçük tüp, 40 kg amonyum nitrat, 5 kg amonyum nitrat ve alüminyum tozu karışımı patlayıcı madde, 1'er litrelik Sulfuric, Nitric ve Hydrochloric  olmak  üzere  şişeler  halinde  toplam  3 litre  asit, 32  adet 2'li pil  bloğu, 31 adet büyük pil, 317 metre elektrik kablosu, sığınak inşasında kullanılan 100 adet kalas, 486 adet konserve kumanya, bol miktarda gıda, giyim ve tıbbi malzeme ile araç, gereç ele geçirilerek imha edilmiştir."

Silvan ilçesi kırsalında da 2 adet 12 kilogramlık tüp içerisine 100 kilogram amonyum nitrat ve şeker karışımı ile hazırlandığı belirtilen el yapımı patlayıcı bulunduğu belirtilen açıklamada, "Öte yandan, Silvan İlçesi Kazandağı köyü Taraklı mezrası ile Demirkuyu köyü arasındaki karayolunda, 2 adet 12 kg'lık tüp içerisine 100 kg amonyum nitrat ve şeker karışımı ile hazırlanmış mayın/el yapımı patlayıcı düzeneği 16 Ocak 2018 tarihinde tespit edilmeyi müteakip, PAMİ timince yerinde tahrip edilmiştir. Yol  Kontrol  Faaliyetleri  (YKN)  ile adli aramalar neticesinde, geçici olarak  teşkil edilen Yol kontrol ve arama noktalasında görevli personel tarafından 21 şahıs ve 3 aracın Jandarma Asayış Bilgi Sistemi JABS marifetiyle, KİHBİ, UYAP ve ASAL sorgulamaları yapılmış, operasyon bölgesi  içerisindeki 9 konut ve eklentisinde adli arama faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bölgemizde yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir" ifadelerine yerverildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-Askerlerin helikoptere binmesi

-Helikopterin havalanması

-Helikopterin dağlık alana inmesi

-Askerlerin helikopterden inmesi

-Askerlerin arazide arama yapması

-Bulunan sığınaklar

-Sığınak içerisinde yanan ateş

-Bulunan silah, patlayıcı, giysi ve mühimmatlar

-3 ayrı patlayıcı imha anı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: DİYARBAKIR,

=========================================================

3)ŞIRNAKLI LEYLA'NIN ÜNİVERSİTE HAYALİNİ İLİK NAKLİ VERDİĞİ KARDEŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİ İLE SONA ERDİ

ŞIRNAK'ta oturan ve önce annesini kaybeden, ardından ilik kanseri olan kardeşine iliğini verdiği için Lise eğitimini bırakan ve kardeşinin iyileşmesinden sonra liseyi bitirip Üniversiteye giren 22 yaşındaki Leyla Yıldırım'ın aşçı olma hayali ilik verdiği kardeşi Nihat Yıldırım'ın öldürülmesi ile sona erdi. Erzincan Üniversitesi Aşçılık Bölümü'nü kazanan Leyla Yıldırım, iliğini vererek hayata tutunmasına vesile olduğu erkek kardeşinin öldürülmesinin ardından okula bırakarak yeniden Şırnak'ta çadırda yaşayan ailesinin yanına döndü. Yıldırım, "Ama, okuma hayalimden hiç vazgeçmedim. Fırsat verilirse yeniden okumak istiyorum" dedi.

Merkeze bağlı Kumçatı beldesinde oturan Yıldırım ailesinin 22 yaşındaki kızı Leyla Yıldırım'ın yaşamı ve eğitim aşkını yaşadığı dramlar engelledi. Önce annesini kaybeden Yıldırım'ın kardeşi Nihat Yıldırım 2012 yılında ilik kanserine yakalanınca aile, ilik nakli için seferber oldu. O dönemde lisede okuyan Leyla Yıldırım'ın ilik nakli için uygun donör olduğu ortaya çıkınca ilik nakli yapıldı ve Leyla'nın verdiği ilik ile kardeşi Nihat Yıldırım yeniden hayata tutundu. Kardeşine ilik nakli verdiği için liseyi bırakmak zorunda kalan Leyla Yıldırım, kardeşinin iyileşmesi ile birlikte yeniden lise eğitimine devam etti. Liseden sonra Üniversite sınavına gireceği hafta bu kez yeğenini trafik kazasında kaybeden Leyla, her şeye rağmen sınavda çok sevdiği Erzincan Üniversitesi Aşçılık Bölümü'nü kazandı. Üniversitede aşçılık üniformasını giyen Leyla Yıldırım bu kez ilik vererek hayata tutunmasını sağladığı kardeşinin öldürüldüğü haberi ile yakıldı ve Üniversiteye bırakarak Şırnak'a geri döndü.

Kardeşinin öldürülmesi üzerine Kumçatı beldesinden taşınarak Güneyce köyünde kurdukları çadırda ailesi ile birlikte yaşam mücadelesi veren Leyla Yıldırım, eğitim ile ilgili hayallerini ve yaşadıklarını DHA muhabirine anlattı. Babası Bello Yıldırım akciğer hastası olan ve 12 yıl öncede annesini kaybettiğini ve kardeşinin ilik kanserine yakalandığını söyleyen Yıldırım, kardeşinin Ankara Yıldırım Beyazıt Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemotoloji ve Onkoloji Bölümünde tedavi gördüğü sırada ortaokuldan mezun olduğunu söyledi. Girdiği sınavda Konya Ereğli Anadolu İmam Hatip Lisesi kazandığını söyleyen Yıldırım, şöylme konuştu:

"TEK İSTEĞİM OKUMAK VE AİLEME BAKMAKTI, ÖNLÜĞÜ GİYDİĞİM GÜN KARDEŞİM ÖLDÜRÜLDÜ"

"Kardeşimin yanında kalacak tek kişi bendim. Lise'nin 1'inci sınıfını iki üç hafta hastanede, iki üç hafta okulda geçirdim. O yıl okulu öyle geçtim. Lise ikinci sınıfa geçince okulu bırakmak zorunda kaldım. O yıl hep kardeşimle beraber hastanede kaldım. Kardeşimin ilik nakli olması gerekiyordu kurtulmasının tek yolu kardeşime verebileceğim ilikti. 2014 yılında kardeşim ilik nakli oldu, ona kemik iliğimi verdim. Allah'a şükür ilik tuttu ve kardeşim yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Bende bıraktığım yerde okuluma devam ettim. LYS sınavına bir hafta kala 5 yaşındaki yeğnime araba çarptı ve öldü. Ben LYS sınavına nasıl girdim, nasıl çıktım hatırlamıyorum. O psikolojiyle iyi bir sonuç beklemiyordum ama her şeye rağmen Erzincan Üniversitesini kazandım ve o çok istediğim Aşçılık bölümüne girdim. Ben gerçekten Üniversite okumayı çok istiyordum. Tek kurtuluşum ilk senemde kazanıp gitmekti. Bunu başardığıma gerçekten çok sevindim. Hayatımın en önemli anlarından biriydi.  Bizim aşçılık önlüğümüzün ölçüsünü aldıktan sonra üç hafta bekledik. Ne zaman gelecek o önlüğü giyeceğim diye sabırsızlıkla bekliyordum ve geldiği hafta sadece bir kere giydim. Önlüklerin üzerinde Üniversite ismi ve kendi ismimiz yazılıydı. Onu görünce çok duygulandım. Bir gün tek giydim daha da giymek nasip olmadı. O önlüğü giyerken kardeşim aklıma geldi. Okul tatil olsa da önlüğü ona da göstersem. O da görse benimle gurur duysa derdim. Kötü günleri geride bırakmıştım sandım meğer başıma gelecek olan felaketten bile haberim yokmuş. Kardeşimin öldürüldü haberini aldıktan sonra yurttan kaydımı sildim. Eve geldim. Tek hedefim tek isteğim okulu kazanıp, istediğim mesleği yapıp aileme bakmaktı. Ailemi de buradan alıp götürmekti. Buradaki insanlar ezmesin diye. Bizim aile de de okuyan tek kız benim. Şuanda istediğim tek şey okuluma tekrar geri dönüp o önlüğü giyip bir daha çıkarmamayı istiyorum. 17 kişi iki çadırda kalıyoruz. Geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz."

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Leyla Yıldırım'ın odun toplaması

-Leyla'nın sobaya odun koyması

-Leyla'nın konuşması

-Leyla'nın hayvanlarla uğraşması

-Çadırların dış görüntüsü

-Ailelerin çadır içindeki görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK,-

============================================================

4)DİCLE NEHRİNE TARİHTE İLK NEŞTER VURULDU, ISLAH PROJESİ İLE NEHİR YATAĞI ORTAYA ÇIKARILIYOR

DİYARBAKIR kent merkezinden geçen ve türkülere konu olan Dicle Nehri için tarihte ilk kez ıslah projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında yatağı bozulan, adacık ve çalılardan dolayı adeta görünmez halen gelen nehir  DSİ'ye ait iş makinalarınca temizlenip nenir ve yatağı ortaya çıkarılmaya başlandı. Dicle Nehri Yatak Düzenleme Projesi ile 11 Aralık 2017'de startı verilen çalışma ile toplu makinalı ıslah çalışmaları nehrin kent merkezinden geçen 21 kilometrelik kısmını düzenlenecek. DSİ Diyarbakır 10'uncu Bölge Müdürü Ali Gökyel, Türkeye'nin her yerinden getirilen iş makinaları ile nehir yatağını düzenlediklerini ve proje tamamlandığında Dicle nehrinin muhteşem bir görüntü ile ortaya çıkacağını söyledi. Gökyel, çalışmalar bittiğinde nehir kenarında yer alan verimli arazilerin taşkından korunmuş olacağını ve nehir yatağındaki düzensiz ve bozuk görüntünün ortadan kalkalarak, Dicle'nin düzenli ve estetik bir görünüme kavuşmuş olacağını da söyledi.

TARİHİNDE İLK KEZ NEHİR YATAĞI YENİDEN DÜZENLENİYOR

Türkülere konu olan ve geçtiği topraklara bereket veren Dicle Nehrinin Diyarbakır kent merkezinden geçen nehir yatağına tarihte ilk kez neşter vuruluyor. Bilinçsiz su kullanımı, nehir yatağından kum alanması nedeniyle son yıllarda adacıkların oluştuğu ve çalılardan adeta görünmeyen Dicle nehri yeniden ortaya çıkarılıyor. Büyükşehir Belediyesinin Dicle Vadisi Projesinin alt projelerinden biri olan Dicle Nehri Yatak Düzenleme Projesi kapsamında DSİ 10. Bölge Müdürülüğü tarafından 11 Aralık 2017 tarihinde başlatılan çalışmalar sürüyor. Türkiye'nin değişik illerinden getirilen toplu makinalı ıslah çalışmaları devamederken, projesinin nehir yatağının 21 kilometrelik kısmını kapsadığı belirtildi. Dicle Nehrinde yapılan ıslah çalışması ilk etapta Silvan köprüsünün Demiryolu köprüsü çıkışına kadar olan 5 kilometrelik aylan temizlenecek ve nehir yatağı ortaya çıkarılacak. Dicle Nehri yatağında yapılan çalışmalar ile nehir yatağı düzenleme, sağ ve sol sahilde sedde oluşturma çalışmaları sürüyor. Proje'nin tamamlanması ile Dicle Nehri kenarında yer alan verimli araziler taşkından korunmuş olacak, nehir yatağındaki düzensiz ve bozuk görüntü ortadan kaldırılarak düzenli ve estetik bir görünüme kavuşmuş olacak.

Proje ile ilgili bilgi veren DSİ Diyarbakır 10'uncu Bölge Müdürü Ali Gökyel, Cumhurbaşkanının ve bakanlarının verdiği talimatları doğrultusunda Dicle Nehri'nin 21 kilometrelik kesimde bir toplu makine çalışması başlattıklarını belirtirek, "Bu toplu makine çalışması Dicle Nehri'nin üzerinde yer alan Silvan Köprüsü 5 kilometre membasında başlayacak, Ongözlü köprüyü geçerek Demiryolu köprüsüne kadar devam edecek. Bu çalışmalarımız bir kaç eteptan ibarettir. İlk etabımız Silvan Köprsü ile Üniversite Köprüsü arasındaki ilk 4 kilometrelik kısmında toplu makine çalışmamızı başlattık. Bu çalışmalarımız Bakanlığımızın ve Genel Müdürlüğümüzün desteğiyle, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde gelen makinelerimizin bize destek vermesi sonucuyla hummalı bir çalışmaya başladık. Bu çalışma esnasında Dicle Nehri'ndeki oluşan adacıkları, pis görüntüleri ortadan kaldırmak ve Dicle Nehri'nin içinde yatak temizliği yapmak ve sağlı sollu seddler teşkil ederek taş tahkimatını yaparak güzel bir görüntü oluşturmaktır"dedi.

Bölge Müdürü Gökyel, çalışmanın ilk amaçlarından birinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin Dicle Nehrisi Vadisi Projesine alt yapı hazırlamak olduğunu da ifade ederek, "Biz buna altlık hazırlamaya çalışıyoruz. Bu altlık içerinde ilk 4 kilometrelik  kesimde çalışıyoruz. Taban genişliği 150 metre olan, ağız genişliği 170 metreyi bulacak yatak oluşturmaya çalışıyoruz. Dicle Nehri içerisindeki yatağı temizleyerek, vatandaşların atmış olduğu çöpler, birikintiler, adacıkların ortadan kaldırılması sağlanıyor. Taban genişliği 150 metre genişliği 5 metre olan bir sedde imalatımızı yapıyoruz. Taş tahkimatını yaparak işi sonlandırmayı hedefliyoruz. Buraya baktığımız zaman nehir içinde nehir akan bir yerdir. Amacımız bu doğal güzelliği ortaya çıkarmaktır. Bu projenin tamamlanmasıyla vatandaşlar için rekreasiyon alanları oluşacak.

Çalışmalar sonucunda parklar ve bahçeler oluşacak. Böylesi bir çalışmayı Bakanımızın talimatıyla Cizre Nehri üzerinde de yapmıştık. Yaptığımız bu çalışmayla vatandaşlarımızın gezebileceği ortamlar oluşturduk. Aynı amaç doğrultusunda Dicle Nehri'ndeki var olan güzelliği daha net ortaya çakıracağız. Temel sebeplerimizden biri de taşkını önlemektir"diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Dicle nehrinde çalışan iş makinalarının görüntüsü

-Dicle nehrinden ve çalışmalardan detaylar

-Dicle nehrinde çalışma başlamadan eski görüntü (Dron)

-Dicle nehrinde çalışmalar yapıldıktan sonra görüntü (Dron)

-DSİ 10.Bölge Müdürü Ali Gökyel'in konuşması

-Muhabir anonsları

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kemera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR,

=====================================================================

5)LPG'Lİ OTOMOBİL YANGINDA KÜLE DÖNDÜ

ADANA'da park halindeki esi model LGP'li otomobil, elektrik kontağından çıkan yangında kullanılamaz hale geldi. İtfaiye ekiplerinin, yangının ardından gaz sızdıran aracın LPG tankını boşaltana kadar olay yerinden ayrılmaması, olası bir faciayı önledi.

Yangın, saat 03.00 sıralarında merkez Yüreğir İlçesi Yavuzlar Mahallesi 4073 Sokak'ta meydana geldi. Bir apartmanın önünde uzun süredir kullanılmadığı belirtilen 01 D 9182 plakalı eski model otomobil, gece saatlerinde bagaj kısmından yanmaya başladı. Alevleri fark edip dışarı çıkan vatandaşlar, otomobilin yandığını görünce itfaiyeyi arayıp, yardım istediler. Olay yerine sevk edilen itfaiye erleri, LPG'li olduğu öğrenilen otomobili kısa sürede söndürdü. Yangının ardından kullanılamaz hale gelen aracın LPG tankından gaz sızdığını fark eden itfaiye erleri, patlama riskine karşı otomobilin çevresinde güvenlik önlemi alıp, müdahale etti. Tanktaki gaz boşalana kadar olay yerinden ayrılmayan itfaiye erleri, olası bir facianın önüne geçti.

Polis, yangınla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

----------------------

Olay yerinden görüntü

İtfaiye erlerinin otomobile tazyikli su sıkması

İtfaiye erlerinin aracın bagaj kapağını açması

Bagajdaki LPG tankından görüntü

İtfaiye erinin tanktaki gazı boşaltması

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera:  Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

============================================================

6)ADANA'DA 21 BİN LİTRE SAHTE RAKI ELE GEÇİRİLDİ

ADANA'da polisin evin deposuna yaptığı baskında 21 ton sahte rakı ele geçirildi, 1 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Seyhan ilçesi Kayışlı Mahallesi'ndeki bir evin deposunda sahte rakı üretildiği ihbarını aldı. Depoya baskın yapan, polis, 100 varilde toplam 21 bin litre sahte rakı ele geçirdi. Deponun sahibi gözaltına alındı, soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Polislerin depodaki damacanaları ve varilleri incelemesi

İçi dolu varillerden görüntüler

Boş bidonlardan görüntü

Tüplerin görüntüsü

Polislerin varillerin içindekini dökmesi

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

(01'58" -120 MB)

======================================================

7)ÖĞRETMENİN AZMİ, ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

DİYARBAKIR'ın merkez Bağlar ilçesi'nde bulunan Molla Gürani İlkokulu'nda görev yapan öğretmen Edibe Polatlı, okulda eğitim gören işitme engelli öğrenciler için, arkadaşlarından yardım toplayarak yeni bir sınıf oluşturdu. Hazırladığı proje ile bir sınıfın tadilatını yapan ve eğitim materyallerini temin eden Polatlı, okula gelen sütlerin kolilerinin altındaki tahta paletlerden oturma grubu yaparak, minderlerini de kendi elleri ile dikti. Okul Müdürü Oya Ekin'in de desteği ile özel eğitim gerektiren işitme engelli öğrencilere yalıtılmış bir sınıfta eğitim yapma imkanı sağlayan Polatlı, proje için her arkadaşına bir görev yüklediğini ve sonuçta bu sınıfın ortaya çıktığını söyledi.

Kentte 7 yıldır Özel Eğitim Öğretmeni olarak görev yapan Edibe Polatlı, 2015 yılında Bağlar ilçesi Molla Gürani İlkokulu'na atandı. Atandığı okulda özel eğitim görmesi gereken engelli öğrencilerin sınıfının donanımsal olarak yeterli olmadığını gören Polatlı, bir proje hazırlayarak Okul Müdürü Oya Ekin'e sundu. Okul Müdürü'nün de desteğini alan Polatlı projeyi hayata geçirerek, engelli öğrencilerin özel eğitim görebilecekleri yalıtılmış bir sınıf oluşturdu. Sınıfın tüm ihtiyaçlarını kendi arkadaşlarından temin eden Polatlı, çok sayıda eğitim materyalini ise kendi emeği ile tamamladı. Okul Müdürü Oya Ekin'in tahsis ettiği sınıfın tadilatını yaptıran Edibe Polatlı, arkadaşlarından temin ettiği malzemelerle de sınıfı donattı.

SÜT KOLİLERİNİN PALETLERİNDEN OTURMA GRUBU YAPTI, MİNDERLERİNİ ELLERİYLE DİKTİ

Engelli öğrencilerin rahat hareket edebilmesi için sınıfın zeminini özel kauçuk ile kaplatan Polatlı, okula gelen süt kolilerinin altında bulunan tahta paletleri toplayıp, boyatarak oturma grubu yaptı. Oturma grubunun minderlerini de kendi elleriyle diken Polatlı'nın rengarenk perdeler ve yalıtılmış malzemelerle hazırladığı özel eğitim sınıfı engelli öğrencilerin de hayatını değiştirdi. 10 öğrencinin eğitim gördüğü sınıfta akıllı tahta, tahta paletlerin boyanması ile elde edilen oturma grubu, ses sistemi, okuma bölümleri ve çocukların ihtiyacını karşılayan eğitim materyalleri yer aldı. Malzemelerin yerleştirilmesinin ardından hizmete giren yalıtılmış sınıf, Molla Gürani İlkokulu'nda bulunan işitme engelli öğrencilerin yüksek standartlarda eğitim görmesine imkan sağladı. Yalıtılmış sınıfta tahtadan yapılmış harflerle okuma-yazmayı öğrenen öğrenciler, renkli minderlere oturarak uygulamalı eğitim de görüyor.

"HER ARKADAŞIMA BİR GÖREV YÜKLEDİM"

Yalıtılmış sınıfta dersten arta kalan zamanlarda öğrencileri ile müzik eşliğinde oyunlar oynayan ve zamanının büyük bölümünü bu sınıfta geçiren öğretmen Edibe Polatlı, sağlıklı özel eğitim hizmetlerinin, sağlıklı ve yeterli donanıma sahip eğitim ortamlarında gerçekleşmesi gerektiğini söyledi. Polatlı, "Kafamda bir proje vardı. Tahsis edilen özel eğitim sınıfının çocuklarım için yetersiz olduğunu gördüm. Bunun için birşeyler yapmak istedim. Yurtdışında tecrübelerimden yola çıktım. Özel eğitimde en az kısıtlayıcı ortam ilkesi gereği bir sınıf dizayn etme ihtiyacı duydum. Bir proje geliştirdim ve sonucunda bu sınıf ortaya çıktı. Bu sınıf biyonik kulaklı çocuklarımızın ihtiyaçlarına yönelik geliştirildi. Kauçuk zemini, yumuşak olması nedeniyle seçtim. Ses ve dış gürültülerden yalıtılmış bir sınıf olmasını tercih ettim. Sınıf grup ve bireysel eğitim masaları olmak üzere ikiye böldüm. Çocukların rahatlıkla tek başına kitap okuyabilecekleri bir dinlenme alanı olarak bir okuma köşesi oluşturduk. Çocuğun görsel uyaranlara net tepki verebilmesi için görsel uyaranlara dayalı akıllı tahtadan çalışmalar yaptım. Renkten yalıtılmış ortamlarda çocuklar isteksizleşebiliyorlar. Rengarenk bir ortam olmasını istedik. Okulumuza süt geliyordu. Süt kolilerinin altında paletler vardı. Onları atmadım ve boyadım. Sonra üzerine minderler diktim ve çocukların yaşam alanını oluşturdum. Malzeme temininde zorlandım. Ancak, uzayan bir süreç olduğu için arkadaşlarımı da bu işe kattım. Her arkadaşıma birer görev yükledim. Kimi perde, kimi kauçuk zemini üstlendi. Paletleri boyadım, minderler yaptım, kanepeler ve kitaplıklar yaptım. Çocuklar daha rahat ortamlarda eğitim görsünler. Özel eğitim çocukları biraz daha bu tür ortamda olmayı tercih ediyor. Çünkü, gelişimleri biraz daha geriden ilerliyor. O nedenle böyle bir ortam tercih ettim. Bu konuda proje fikrimi müdürüme ifade ettiğimde kesinlikle beni destekledi ve her süreçte yanımda oldu. Bu projeyle engelli çocukların kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri yalıtılmış bir sınıf olusturdum. Bu sınıfta öğrenci bir yandan eğitim görürken, oyun oynayabiliyor. Kullandıkları tıbbi cihaza uygun yalıtılmış bir ortamda hayata hazırlanabiliyorlar. Yaptığımız etkinliklerle engelli öğrenciyi, normal akranlarıyla bir araya getirerek, normal akranlarının engelliliğe bakış açısını değiştirmekteyiz. Engelli çocuğu tüm gelişim alanlarında hayata kazandırmaktayiz"dedi.

HER OKULDA BU SINIFLARIN OLMASI GEREKİR

Molla Gürani İlkokulu Müdürü Oya Ekin ise, okullarında 8 adet özel eğitim sınıfı açtıklarını belirterek, "Farklı özellikte çocuklar var. Ama, biz bunları engel olarak görmedik. İstedik ki, onlar da okulumuzun parçası olsun. Her çocuk eğitim hakkına sahiptir. Bu çocuklarımızı dışlamayalım. Çok iyi öğretmenlerim var. Hiçbir zaman projeleri yarım kalmadı. Elimizden geldiğince birlikte yapmaya çalıştık. Dileğim bütün okullarda bunun yaygınlaşması ve bu çocukların toplumun birer parçası, içimizden biri haline gelmesi. Aslında her okulda 2 sınıfın olması gerekiyor. Elimizde olsa daha fazla sınıf açabiliriz. İdareciler, öğretmenler ve veliler korkmasınlar. bu çocuklar bizim çocuklarımız. Sağlam çocuklarımız ve biz de engelli adayıyız. Bu yüzden onları bağrımıza basıp topluma kazandırmak zorundayız. Bu nedenle her okulda muhakkak böyle sınıfların olması gerekiyor ki çocuklar dışlanmasın ve bizimle yaşamaya alışsınlar. Elimizi taşın altına koyup en iyisini yapmalıyız"diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

Öğrencilerin sınıfta ders yapması

Öğretmen Polatlı'nın öğrencilerle ilgilenmesi

Öğrencilerin tahta harflerle çalışması

Öğretmenin minderde oturarak uygulamalı ders yapması

Öğretmenin öğrencilerle halay çekmesi

Sınıftan ve dersten detaylar

Öğretmen Edibe Polatlı ile röportaj

Okul Müdürü Oya Ekin ile röportaj

Kauçuk zeminden görüntü

Öğrencilerin sınıftan çıkması

Okulun dış görüntüsü

Haber - Kamera: Felat BOZARSLAN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, -

==================================================================

8)AHISKALILAR'IN TORUNLARI TÜRKİYE'DE TEDAVİ EDİLİYOR

SOVYET Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde Stalin tarafından trenlerle sürgün edilen Ahıska vatandaşlarının torunları Türkiye'de ücretsiz tedavi ediliyor.

Gürcistan'ın Ahıska kentinde oturan 22 yaşındaki Suleiman Khutsishvili, Gürcistan'da tedavi olamayınca, Türkiye'ye gelerek burada ameliyat oldu. Kıl dönmesi ameliyatı için Gürcistan-Türkiye sınırındaki Ardahan'da Devlet Hastanesi'nde yatışı yapılan Suleiman Khutsishvili, burada başarılı bir ameliyat geçirerek sağlığına kavuştu. Tedavi için Türkiye'ye geldiğini söyleyen Khutsishvili "Buraya geldiğimde büyük bir ilgi gördüm. Ardahan Devlet Hastanesi doktorlarına ve çalışanlarına çok teşekkür ediyorum" dedi.

Khutsishvili'yi ameliyat eden Genel Cerrahi Uzmanı Hasan Avcı ise "Ahıskalı soydaşlarımız tedavi için bizlere çok sık başvuruyor. Bizler Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak soydaşlarımıza en iyi hizmeti ücretsiz olarak vermek için çalışıyoruz. Hastalarımızda bizlerin verdiği hizmetten gayet memnun olarak ayrılıyorlar" diye konuştu.

Ardahan Devlet Hastanesi  Başhekimi Kardiyoloji Uzmanı Sefa Gül de şunları söyledi:

"Gürcistan'da ikamet eden soydaşlarımıza Ardahan Devlet Hastanesi olarak sağlık hizmeti vermekteyiz. Gürcistan'da sağlık hizmeti alamayan hastalarımıza tamamen Sosyal Güvenlik Kurumu ödemesinde hiçbir ücret talep etmeden hastalarımızı tedavi ederek eski sağlığına kavuşturuyoruz."

Görüntü dökümü

--------------------------

-Ahıskalı hasta ile röp

-Doktor Hasan Avcı ile röp

-Başhekim Sefa Gül ile röp.

-Hastadan ve hemşirelerden detay görüntü

( Haber-Kamera: Deniz BAŞLI / ARDAHAN

==========================================================

9)ÇİÇEK ELBİSE GİYDİ AMA BASINA MÜDAHALE ETTİ

İZMİR'de Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı'nda çiçek şeklinde abiye kıyafet giyerek katılan Şarkıcı Hande Yener, kendisiyle röportaj yapmak isteyen bir muhabir ve kameramanı korumaları aracılığıyla yanına yaklaştırmadı. Yener, "Şu anda bu arkadaşlar benim röportajımı sabote ediyorlar. Ben o kanalla hiçbir şekilde çalışmıyorum. Kimin adamı olduklarını da biliyorum. Yasaklı elemanlar benim olduğum yere girmezlerse sevinirim" dedi.

IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı için kente gelerek bir firmanın çiçek şeklindeki abiye kıyafetini giyerek basına tanıtan Şarkıcı Hande Yener, bir muhabir ve kameramanın kendisiyle röportaj yapmasına izin vermedi. Korumalarla muhabir ve kameraman arasında tartışma yaşanırken Yener, diğer gazetecilere verdiği röportajı keserek, "Şu anda bu arkadaşlar benim röportajımı sabote ediyorlar. Ben o kanalla hiçbir şekilde çalışmıyorum. Kimin adamı olduklarını da biliyorum. Yasaklı elemanlar benim olduğum yere girmezlerse sevinirim" dedi.

Korumalar, muhabir ve kameramanı fuar alanından çıkarırken açıklamalarını sürdüren Yener, üzerinde taşıdığı taşlarla süslü yeşil çiçek şeklindeki elbise kendisine hareket etme şansı vermediği için sahnede giyemeyeceğini belirterek, firmanın kendisine özellikle yurtdışı konserleri için elbiseler tasarlayacağını belirtti.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Hande Yener'in çiçek elbisesinden genel ve detay görüntü

Hande Yener'in açıklamaları

Hande Yener'in korumalarının muhabir ve kameramana müdahalesi

Hande Yener'in muhabir ve kameraman hakkındaki sözleri

(Haber- Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, )

==========================================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İncirlik Polatlı Dicle Politika Güncel Haberler

title