Haberler

54. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı

Başbakan Binali Yıldırım, "Biz, hiçbir ülkeyle savaşmıyoruz.

Başbakan Binali Yıldırım, "Biz, hiçbir ülkeyle savaşmıyoruz. Suriye'de bir savaş yok. Sadece terörle mücadele var. Bunu da sadece Türkiye yapmıyor, 62 koalisyon ülkesi yapıyor. Rusya, İran, Türkiye yapıyor. Biz NATO'nun bir parçasıyız, koalisyonun içindeyiz, hava desteği veriyoruz, NATO'da üslerimiz vasıtasıyla oradaki operasyonlara yardımcı oluyoruz. Olayı başka bir yöne çekmenin anlamı yok. Bir ülke bize düşmanlık yapar, savaş yapmaya da karar verirse onu da tabii karşılıksız bırakmayız, böyle bir şey istemeyiz ama." dedi.

Yıldırım, 54. Uluslararası Münih Konferansı'nın ana oturumunda katılımcıların sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "(Bizi vururlarsa sert karşılık veririz) diyenlerin ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açık" sözlerine yönelik bir soruyu yanıtlayan Yıldırım, Türkiye'nin yıllardır sınırlarında teröre maruz kaldığını ve 40 bin vatandaşını kaybettiğini hatırlattı.

Irak'ta işleri yoluna koymuşken, Suriye'de DEAŞ'la da mücadele ederken, karşılarına bir başka terör örgütü ve onun sponsorlarının çıktığına işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Ne yapacağız? Bunların ülkemize tacizlerine, insanları öldürmelerine göz mü yumacağız, bunu bizden kimse bekleyebilir mi? Kastettiğimiz ister Suriye'de ister Irak'ta ülkemize yönelen her türlü terör faaliyetine karşı tokadı en sert şekilde indiririz. Kastedilen budur. Biz hiçbir ülkeyle savaşmıyoruz. Suriye'de bir savaş yok. Sadece terörle mücadele var. Bunu da sadece Türkiye yapmıyor, 62 koalisyon ülkesi yapıyor. Rusya, İran, Türkiye yapıyor. Biz NATO'nun bir parçasıyız, koalisyonun içindeyiz, hava desteği veriyoruz, NATO'da üslerimiz vasıtasıyla oradaki operasyonlara yardımcı oluyoruz. Olayı başka bir yöne çekmenin anlamı yok. Bir ülke bize düşmanlık yapar, savaş yapmaya da karar verirse onu da tabii karşılıksız bırakmayız, böyle bir şey istemeyiz ama."

"Osmanlı tokadını zaten vurduk"

Mevcut durumun terörle ilgili bir mücadele olduğunun altını çizen Yıldırım, "Biz bu terör örgütlerine Osmanlı tokadını zaten vurduk. PKK'nın belini kırdık ama karşımıza başka bir isimle çıktılar. Çıkarken de yalnız başına çıkmadılar. Maalesef Amerika, Rusya, başka ülkelerin silahlarını gayrimeşru yollardan veya doğrudan temin ederek, insanlara karşı kullanıyorlar. Bugün Suriye'de birçok ülkenin silahı internet üzerinden satılıyor ve terör örgütleri bunu satın alıyor. Bu nasıl terörle mücadeledir? Bunun cevabını birisinin vermesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de gazetecilerin özgür olmadığına ve basın özgürlüğü bulunmadığına ilişkin bir soruya ise Yıldırım, "Türkiye'de hukuk devleti sorgulanıyor. 'Gazeteciler hapiste, Deniz Yücel bırakıldı, diğerleri de bırakılsın' falan. Türkiye bir hukuk devleti, tıpkı Almanya gibi, tıpkı ABD gibi. Kimsenin bir başka ülkenin hukuk devletini sorgulama hakkı yoktur." dedi.

Almanya'da Türk vatandaşı 3 bin 63 hükümlü ve tutuklu olduğunu hatırlatan Yıldırım, bu kişilerin neden içeride olduğu sorusunu yönetti.

Bu kişilerinin davalarının görülmesi ve haklarında karar verilmesini istediklerini dile getiren Yıldırım, "Bize düşen görev, yargıyı rahat bırakmak ve kararını vermesini sağlamak. Eğer burada süreçler ağır gidiyor ise bu süreçleri hızlandıracak yasal düzenlemeleri yapabiliriz. Bunu yapmak bizim işimiz. Parlamentoyu çalıştırmak, bu yasaları daha da iyileştirmek, yargı süreçlerini kısaltmak bizim görevimiz." değerlendirmesini yaptı.

"İntikam duygusuyla değil"

Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bu terör örgütü, bugün korunuyor. Bu talimatları veren terör örgütünün başı hakkında ne yazık ki bir hukuki süreç başlatılmadı. Herhangi burada bulunan dinleyicilerin ülkesindeki meclisi bombalansa, cumhurbaşkanı, başbakanı öldürülmeye kalksa ne yapardınız? Nasıl karşılardınız? Gayet tabii ki biz ülkemizin, insanımızın güvenliği için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Demokrasimizi daha da güçlendireceğiz. Hukuk devleti uygulamalarımızı daha da iyileştireceğiz. İntikam duygusuyla değil, adalet duygusuyla bu işlere çözüm bulacağız."

Bu konuda dost ülkelerin değerlendirirken daha insaflı olup, empati yapmasını beklediklerini de dile getiren Yıldırım, yaşananların herhangi bir ulusun başına gelmesi halinde 10 yıl kendini toparlayamayacağını, kahraman Türk milletinin silahlar karşısında göğsünü siper edip, alçak girişimi sonlandırdığını söyledi.

Başbakan Yıldırım, bir gazetecinin, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin bir sorusu üzerine, "Suriye'ye izin alma meselesi. Suriye'de bulunanların hangisi izin aldı? Bana bunun cevabını biri versin bakalım. Burada terörle bir mücadele var, devlet yok. 62 ülke var. Kaldı ki bizim meşruiyetimiz Birleşmiş Milletler'dir." dedi. BM'nin 51. maddesi ve Güvenlik Konseyi'nin 1624 sayılı kararını anımsatan Yıldırım, yaptıkları her işin uluslararası hukuka da meşruiyete de uygun olduğunu vurguladı. Yıldırım, "Bakın, biz ne yapıyoruz biliyor musunuz? Afrin'de yerinden yurdundan edilen, malları, mülkleri ellerinden alınan, kadınlarının, kızlarının ırzlarına geçilen o bölgeyi alçak terör örgütlerinden temizliyoruz." diye konuştu.

Rakka DEAŞ'tan temizlendikten sonra oradaki örgüt mensuplarının Afrin'e geçtiğine işaret eden Yıldırım, Afrin'de sadece PKK/PYD/YPG'ye karşı değil, DEAŞ'a karşı da mücadele edildiğini vurguladı.

Yıldırım, amaçlarının oradaki insanların yerlerine yurtlarına sağlıkla dönmesi olduğunu kaydetti.

Başbakan Yıldırım'ın konuşması sırasında, konferansa katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un yan yana oturması dikkati çekti.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Binali Yıldırım Türkiye Suriye Münih Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title