Haberler

Dha Yurt Bülteni-11

O sapığa en üst sınırdan ceza istemi: 66 yıl hapisADANA Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 4,5 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Sedat Keser hakkında en üst sınırdan olmak üzere iki ayrı suçtan toplam 66 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

O sapığa en üst sınırdan ceza istemi: 66 yıl hapis

ADANA Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 4,5 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Sedat Keser hakkında en üst sınırdan olmak üzere iki ayrı suçtan toplam 66 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

Cumhuriyet Savcısı, 'Savunmasız yavrucağa karşı vicdan ve merhamet niteliklerinden ayrılmış' diye nitelendirdiği şüphelinin, yaptığı eylemleri nedeniyle en üst sınırdan ceza verilmesini ve takdir indirimi uygulanmamasını istedi. Yüreğir ilçesi Levent Mahallesinde 10 Şubat'da, bir düğünde 4.5 yaşındaki kıza cinsel istismarda bulunurken yakalanıp tutuklanan Sedat Keser hakkındaki soruşturma tamamlandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli hakkında "Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı" suçundan 45 yıl, "Cebir Tehdit veya Hile Kullanarak Çocuğu Cinsel Amaçlı Hürriyetinden Yoksun Kılma" suçundan da 21 yıl olmak üzere toplam 66 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

TAKDİR İNDİRİMİ UYGULANMASIN

Cumhuriyet Savcısı, ağırlaştırıcı neden uygulanması gerektiğini vurguladığı iddianamenin değerlendirme bölümünde, "Şüphelinin, henüz 4,5 yaşındaki ruhen ve bedenen savunmasız bir yavrucak olan mağdureye bir insanda bulunması beklenen vicdan, merhamet ve haysiyet niteliklerinden kelimenin tam anlamı ile geri dönülmez şekilde ayrılarak gerçekleştirdiği kamu vicdanını çok derinden yaralayan, toplumda yüksek düzeyde infial uyandıran eylemi nedeniyle talep edilen ceza maddelerinin en üst haddinden uygulama yapılmak suretiyle cezalandırılması ve takdiri indirim sebeplerinin uygulanmamasını" isteyerek en üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.

Şüpheli hakkında talep edilen cezanın, Türk Ceza Kanunu'nda bu eylemlere öngörülen en yüksek ceza olduğu öğrenildi. Hazırlanan iddianame de dava açılmak üzere ağır ceza mahkemesine gönderildi.

Görüntü Dökümü

---------------

-ARŞİV

-Sedat Keser'in görüntüleri

Haber: Murat KİBRİTOĞLU/ADANA,

===================================================

Bakan Çelik: 'Üyelik perspektifi vereceğiz' desinler, bütün fasılları açmaya hazırız

AVRUPA Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye'nin AB'ye üyelik perspektifinin sürdüğünü belirterek, "Buradan AB'ye meydan okuyorum. Bize '2019'da, 2020'de üyelik perspektifi vereceğiz' desinler, bütün fasılları açmaya hazırız" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Adana'da düzenlenen 37'nci Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Toplantısı'na katıldı. Bir otelde düzenlenen toplantıya komite üyeleri ve diplomatların yanı sıra Adana Valisi Mahmut Demirtaş ile Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hüseyin Sözlü de katıldı.

HEM ELEŞTİRİ HEM DESTEK

Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Türkiye-AB ilişkileri çok önemli hale gelmiştir. İklim değişikliğinden göçe ve enerji güvenliğine kadar önemli sorunlar var. Hiçbir ülke bu sorunlarla tek başına mücadele edemez. Türkiye ile AB hiç olmadığı kadar birlikte çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Türkiye, AB'nin en çok ithalat yaptığı 5'inci ülkedir. AB, Türkiye'deki yabancı yatırımlar açısından da ilk sırada yer almaktadır. Türkiye-AB ekonomik olarak çok güçlü bağlarla birbirine bağlanmıştır. AB ile ilişkiler Türkiye'nin dönüşüm sürecinin pusulası olmuştur. Her zaman bu süreci destekleyip katkı verdik. Vize konusu her zaman önceliklerimiz arasında yer aldı. Bu kadar ekonomik ilişkisi olan Avrupa ve Türkiye arasında vize uygulaması kadar ekonomik olarak yanlış bir şey yoktur. Üyelik müzakerelerin artık başlatılması gerek. Türkiye'nin PKK, PYD, YPG, FETÖ, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı verdiği mücadele ne yazık ki Avrupa'da yeterli destek görmemektedir. Hem NATO hem de AB ortaklığında teröre karşı verdiğimiz mücadelede yanımızda görmek isteriz."

GAZETECİLER KONUSUNU GÜNDEME GETİRDİ

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Üyesi ve Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Annie Van Wezel ise şunları kaydetti: "Türkiye'ye gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Brüksel'deki bir önceki toplantıda komitemiz OHAL'in kaldırılmasını talep etmişti. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kısıtlamaları artmış durumda. Gazeteci Deniz Yücel'in tahliye edilmiş olmasından dolayı memnuniyet duyduk ama 6 Türk gazeteci için ömür boyu hapis cezası verilmiş olması bizi üzdü. Bağımsız yargı ve adil yargılanma hakkı hem Türk hem de Avrupalılar için önemli haklardır. Türk Tabipler Birliği üyeleri gibi barışı destekledikleri için kişilerin gözaltına alınması bizi endişelendiriyor. Türkiye'nin mülteci meselesiyle ilgili rolü çok önemli. Temel haklar çok önemli ve adil bir ticaret bizim için çok önemli bir konu. Türkiye'ye her geldiğimizde son yıllardaki ekonomik dönüşümü bizi memnun ediyor. Bu Türk halkının yaratıcılığı sonucunda ortaya çıkmış bir durum."

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals, konuşmasında çok önemli bir toplantı gerçekleştirildiğini söyledi.

ÇELİK'TEN AJANDA UYARISI

Toplantıda katılımcılara seslenen AB Bakanı ve Baş Müzakereci Ömer Çelik ise sivil diyaloğun önemine dikkat çekti. Çelik, şöyle dedi: "Avrupa'da seçim zamanlarında maalesef siyasiler çok yalan söyleyebiliyor. Bu ortada. Benim umudum sivil toplum diyaloğundadır. Bundan 10 sene evvel aşırı sağ partilerle merkez sağ ve sol partilerin ajandası yüzde 5 oranında örtüşürken bugün maalesef ajanda yüzde 80 oranında örtüşüyor. Bu çok tehlikelidir. Bu sivil toplum diyaloğunu çok kıymetli buluyoruz. Avrupa'nın değerlere dayalı geleceğini bu diyaloğa bağlı buluyorum. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra çoğu yerde çifte standartla karşılaştık. AB'den darbe girişimine karşı verilen ilk mesajda 'Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz' denildi. Bu yanlışa rağmen sonrasında çok sağduyulu mesajlar geldi ama çifte standarda düşmeyen ve Türk halkını anlayan tek platform burasıydı."

'ULUSLARARASI HUKUKA UYGUNDUR'

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Suriye'nin Afrin bölgesindeki terör hedeflerine yönelik sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bakan Çelik, şunları söyledi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı ile terörle mücadele ediyor. Bu mücadele uluslararası hukuka tamamen uygundur. Bize 'Sizin terörle mücadelenizin DAEŞ ile mücadelenizi zayıflatacağını düşünüyoruz' diyorlar. Bu yanlıştır. En güçlü şekilde DAEŞ ile mücadeleyi yürütüyoruz. Biz DAEŞ ile mücadele ederken bizi destekleyen dostlarımız, yine terör örgütü PKK, PYD ve YPG ile mücadele ederken bize destek vermiyor. Bizim ülkemize 200'ün üzerinde roket atıldı, sivil insanlarımız hayatını kaybetti. Şimdi bize her gün sivil kayıplardan bahsediyor. Bu haberlerin yalan olduğunu ispat ettik. Bu sanki Kürtlere karşı bir operasyon gibi sunuldu. Kesinlikle böyle bir durum yoktur. Türkiye, Kürtlerin, Arapların dostudur. Bizim mücadelemiz terörle mücadeledir. Rakka'da olduğu gibi Afrin'de de PKK ile DAEŞ arasında yakın iş birliği vardır. Avrupa'nın sınırı Türkiye ile başlar. Bu insanların kendi topraklarına dönmesi göçü durduracaktır. Beraber başardığımız büyük işler var. Göç meselesinin yönetiminde görülmüştür ki Türkiye ile AB masaya oturduğunda çok önemli sorunları yönetebiliyor. 'Aylan bebek' gibi artık çocukların ölmesini engelleyecek bir mekanizmaya imza attık. Türkiye ile AB'nin ortak akıl üretmesi dünyanın en büyük problemlerinin çözülmesi demektir."

'SEVGİLİ DOSTLARIMIZ EMPATİ YAPMALI'

Türkiye'de 900 bin Suriyeli çocuk bulunduğunu aktaran Bakan Çelik, bu çocukların yarısına eğitim verildiğini söyledi. Çelik, "Bu çocuklara eğitim veremezsek yarın DAEŞ gibi terör örgütlerinin eline düşebilir. Bu durumun acileyeti kapsamında başka mekanizmaların devreye girmesi gerekiyor. Bu konuya özel olarak eğilinmesini bekliyoruz. Gümrük Birliği aslında 'kazan- kazan' anlaşıyına dayalıdır. Serbest ticaretin korunması demek, dünya barışının korunmasıdır. Serbest ticareti korumak konusunda hassas olmalıyız. Ticaretle ilgili konuların siyasi konulara girmemesi gerekir. Basın özgürlüğü, hukuk, ifade özgürlüğü önemli. Gözünüzün önüne dünya başkentlerini getirin. Örneğin Almanya'nın başkentini getirin. Buraların savaş uçaklarıyla vurulduğunu, tankların insanlara ateş açıldığını lütfen bir düşünün. Türkiye böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle OHAL'i ilan etmiştir. Tehlike var. Bu OHAL'e niye ihtiyaç duyduğumuzu paylaşalım. Bunlar Türkiye'de demokrasiyi yıkmak istiyorlardı. Bir demokrasi zor koşullardan geçerken önerilmesi gereken müzakerelerin kesilmesi değildir. Bu süreç nasıl geçiştirilmeli diye düşünülmelidir. Eleştiriler pozitif yönlü olduğu sürece önemli. 'İnsanlar işten atılıyor, gazeteciler cezaevinde' diye toptancı bir anlayıştan kaçınılmalı. Yargıya güvenilmeli. Gördüğünüz gibi bu sürecin sağlıklı işletilmesi için destek olunmalı. Demokrasimiz ve hukuk devletimiz tehdit altındadır ve bununla mücadele ediliyor. Terör örgütleriyle sıcak çatışma altındayız, sınırımızda sorun var, bir darbe tehdidi atlattık. Sevgili dostlarımız bunu düşünmeli ve empati yapılmalı."

'YEGANE MODEL, TAM ÜYELİK PERSPEKTİFİDİR'

Türkiye ile AB ilişkilerinin en önemli perspektifinin katılım müzakereleri olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu: "Bu süreçte imtiyazlı ortaklık gibi öneriler kabul edilmez. Yegane model, tam üyelik perspektifidir. Yakın zamanda Balkanlar'a üyelik perspektifi verilmesinden memnununuz. Balkanlar'da barışın sağlamlaşması için bu önemli. Bir çifte standarda dikkat çekerim. Balkan ülkelerine '2025'e kadar üye olacaksınız' deniliyor. Maalesef 50 yıldır mücadele eden Türkiye'ye böyle bir perspektif verilmemiştir. Bu bir siyasi tavırdır. Buradan meydan okuyorum. Bize 2019'da, 2020'de üyelik perspektifi vereceğiz desinler, bütün fasılları açmaya hazırız. Türkiye bahsedilen bu ülkelerden daha çok Avrupalıdır. Bizim en çok eleştirildiğimiz konular basın hürriyeti, ifade özgürlüğünü kapsayan fasılları gelin birlikte açalım. Bunlardan çekinsem en son ağzıma bunu alırım. Türkiye, AB üyelik perspektifini korumaktadır. Bu çalışmalara devam edeceğiz. Buradaki diyalog umarım yayılır. Geleceğe bakmalıyız. Maalesef dünyadaki liberal düzen sona eriyor. ABD ile AB arasındaki tartışmalar, gerek NATO gerek Paris iklim değişikliği konularındaki tartışmalar, yeni bir sürece girdiğimizi gösteriyor. AB-Türkiye ilişkilerinin başka bir olanak sağlayacak güç olduğuna inanıyorum."

Konuşmaların ardından toplantıya katılanlar, karşılıklı olarak birbirlerine çeşitli armağanlar sundu. Toplantı bir süre basına kapalı olarak devam etti.

Görüntü Dökümü

-----------------------

(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşması

Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Annie Van Wezel konuşması

AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals konuşması

AB Bakanı ve Baş Müzakereci Ömer Çelik konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

==========================================================

Yanan otomobilde ölenlerden Paray ailesi fertleri toprağa verildi

TOKAT'ta istinat duvarına çarpıp, alev alan otomobilde yanarak yaşamını yitiren 5 kişiden Ahmet Paray, eşi Kadriye ve kızları Damla Nur Paray Turhal ilçesinde toprağa verildi.

Kaza, geçen pazar günü akşam saatlerinde, Tokat-Niksar Karayolu yolu Gökdere mevkisinde meydana geldi. Erbaa'da akraba ziyareti sonrası il merkezine dönenlerin içinde bulunduğu Ahmet Paray (58) yönetimindeki 60 AP 665 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp yol kenarındaki istinat duvarına çarparak alev aldı. Otomobilden çıkamayan sürücü Ahmet, eşi Kadriye (49) ve kızları Damla Nur Paray (18) ile kızlarının arkadaşı Evranur Gür (17) ve sürücünün kuzeni Selma Yalçın Oğuz (53) yanarak, yaşamını yitirdi. Olaydan sonra 5 kişinin cesedi DNA testi için Ankara'ya gönderildi. Ankara Adli Tıp Kurumunda DNA testi yapılan cenazelerden 4'ü sabah saatlerinde yeniden Tokat'ta getirildi. Cenazeler toprağa verilmek üzere Turhal ilçesine götürüldü.

TABUTUNA KIRMIZI DUVAK KONULDU

Kazada ölenlerden Ahmet Paray, eşi Kadriye Paray ve kızları Damla Nur Paray için Turhal ilçesindeki Asri Mezarlıkta cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Tokat Valisi Ömer Toraman, Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Turhal Belediye Başkanı Yılmaz Bekler, İl Jandarma Komutanı Albay Hidayet Arıkan, İl Emniyet Müdürü Göksel Topaloğlu, Paray ailesinin yakınlarının yanı sıra, Damla Nur Paray'ın okul arkadaşları katıldı. Cenazede Damla Nur Paray'ın tabutunun üzerine kırmızı duvak konuldu. Törene katılan arkadaşları, "Daha gelin olacaktı" diyerek gözyaşı döktü. Kılınan cenaze namazının ardından Paray ailesinin 3 ferdi son yolculuklarına uğurlandı. 3 çocukları bulunan Ahmet-Kadriye Paray çiftinden geriye oğulları Mehmet Erman ve Erkan Paray kaldı.

Aynı kazada ölen liseli Evranur Gür ise ikindi namazının ardından Turhal ilçesine bağlı Şenyurt Beldesinde toprağa verilecek. Cenazesi Ankara Adli Tıp Kurumunda bulunan Selma Yalçın Oğuz'un DNA testinin ise henüz tamamlanmadığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:

-Cenaze namazındang örüntüler

-Katılanların görüntüsü

-Damla'nın sınıf arkadaşlarının üzüntüsü ve konuşmaları

-Cenazelerin uğurlanması

-Detaylar

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TURHAL(Tokat),

=========================================================

Avustralyalı DEAŞ sanığının tahliye talebine ret

TERÖR örgütü DEAŞ'ın üst düzey yöneticisi olduğu iddiasıyla ABD'nin arananlar listesinde yer alan ve Suriye'den Türkiye'ye geçerken yakalanıp, tutuklanan Avustralya uyruklu Neil Chistopher Prakash'ın yargılanmasına devam edildi. Prakash'ın tahliye talebi reddedildi.

Terör örgütü DEAŞ'ın propaganda videolarında yer alan ve örgütün üst düzey yönetici olduğu gerekçesiyle ABD'nin de aradığı Avustralyalı Neil Chistopher Prakash, 2016 yılının Ekim ayında Suriye'den kaçak olarak sınırı geçtikten sonra Kilis'in İnanlı köyü yakınlarında güvenlik güçlerince yakalandı. Gözaltına alınan Neil Chistopher Prakash, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Gaziantep H Tipi Cezaevi'ne konuldu.

Kilis Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan hakkında dava açılan Prakash'ın yargılanmasına bugün de devam edildi. Prakash, Avustralyalı gazetecilerin de takip ettiği duruşmaya, Gaziantep'ten Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Prakash'ın avukatı Mehmet Alper Ünver, tüm delillerin toplandığını savunup, müvekkilinin adli kontrol kararıyla tahliyesini talep etti.

Talebi reddeden mahkeme heyeti, iddia makamının Neil Chistopher Prakash'ın, Avustralya'ya iadesine ilişkin istediği mütalaaya ilişkin ek süre isteyip, duruşmayı 24 Mayıs'a erteledi. Prakash, daha önceki savunmasında ülkesine iade edilmek istemediğini söylemişti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Kilis Adliyesi

Adliyeden detay

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU-KİLİS-DHA)

========================================================

Ayvacık'ta 41 kaçak göçmen yakalandı

ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesinde, yasa dışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak isteyen 41 kaçak göçmen yakalandı.

Ayvacık İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, bu sabah Behramkale köyü girişinde şüphelendikleri 42 BFJ 71 plakalı otobüsü durdurdu. Otobüste, Yunanistan'ın Midilli Adası'na kaçmak için Ayvacık sahillerine ulaşmaya çalışan, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Suriye, Eritre ve Burundi uyruklu 41 kaçak göçmen yakalandı.

Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancılar Geri Gönderme Merkezi'ne götürülürken, otobüs şoförü ise gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kaçak göçmenlerden görüntü

-Durdurulan otobüsten görüntü

Haber-Kamera: İpek GÜNEY / AYVACIK (Çanakkale),

============================================================

Bursa'da uyuşturucu çetesine baskın; 9 kişi adliyede

BURSA'da, Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, üst aramalarında uyuşturucu madde ele geçirilen 20 şüpheliye uyuşturucu sattığı belirlenen 9 kişilik çeteyi çökertti. Evlerinde toplam 255 gram metamfetamin ele geçirilen 9 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri il genelinde yapılan uygulamalarda, durumundan şüphelendikleri 20 kişinin yapılan üst aramasında bir miktar metamfetamin ve bonzai ele geçirdi. Soruşturmayı derinleştiren ekipler 20 şüpheliye uyuşturucu maddeleri 9 kişilik bir uyuşturucu çetesinin temin ettiğini belirledi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, sabah saatlerinde düzenlenen operasyonda çete lideri olduğu belirtilen E.A. ile E.K., H.D., O.S., G.F.B., L.Y., C.A., R.S. ve Ü.K.'yi gözaltına aldı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada da 255 gram metamfetamin ele geçirildi.

Gözaltına alınan toplam 29 şüpheliden 20'sine kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan işlem yapılırken, bu kişilere uyuşturucu madde sattıkları belirlenen çete mensubu 9 şüpheli ise 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 'Örgüt faaliyetleri kapsamında uyuşturucu madde ticareti yapmak' suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-Şüphelilerin emniyetten çıkarılması

-Şüphelileri taşıyan minibüsün emniyetten çıkışı

-Emniyet binasındna detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,-

============================================================

Şanlıurfa'da terör operasyonuna 10 tutuklama

ŞANLIURFA'da polis tarafından terör örgütleri PKK/YPG ve FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonunda gözaltına alınan 20 kişiden 10'u, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, PKK/YPG ve FETÖ/PDY terör örgütlerine yönelik operasyon düzenledi. Operasyonlarda Suriye'deki PYD/YPG terör örgütünden kaçarak yasadışı yollarla Türkiye'ye giriş yapan 2 kişi, Akçakale sınır hattında yakalanarak gözaltına alındı. Özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda ayrıca sosyal medya hesaplarından TSK'nın Afrin'e yönelik 'Zeytin Dalı Harekatı' ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı propaganda yaptıkları saptanan 13 kişi gözaltına alındı. Kent merkezinde terör örgütü FETÖ/PDY yönelik düzenlenen operasyonda ise 5 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınarak emniyette götürülen 20 şüphelinin tamamlanan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan 20 kişiden 10'u tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 10 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

Şubeden çıkarılan şüpheliler

Adliyeye götürülen şüpheliler

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA-DHA)

==========================================================

İşten çıkarılan işçiler fabrikanın çatısına çıktı

KARABÜK'te, sendikalı oldukları gerekçesiyle işten çıkarıldıkları iddia edilen 40 işçiden 9'u, daha önce çalıştıkları fabrikanın çatısına çıkıp pet şişelerdeki benzinle kendilerini yakacaklarını söyleyip eylem başlattı. İtfaiye ve sağlık ekipleri önle alırken, işçileri ikna etmek için çalışmalar devam ediyor.

Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir haddehanede çalışan 40 işçi, iddiaya göre sendikaya geçtikten 5 gün sonra iş akitleri sonlandırıldı. Yaklaşık 2 aydır fabrika girişine kurdukları çadırda bekleyerek burada eylemlerini sürdüren işçilerden 9'u sabah saatlerinde özel güvenlik görevlilerini atlatıp fabrikanın çatısına çıktı. İşçiler yanlarına aldıkları pet şişelerdeki benzinle kendilerini yakacaklarını ve aşağı atlayacaklarını söyledi. Olay yerine itfaiye, ambulans ve jandarma ekipleri sevk edildi. Jandarma ekipleri fabrika çevresinde güvenlik önlemi alırken, itfaiye ve sağlık ekipleri hazır bekletildi. İşçileri ikna etmek için görüşmeler devam ediyor.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, fabrikaya gelerek işçileri ikna etmeye çalıştı. Serdaroğlu, işten çıkarılan işçilerin eylemlerini fabrika önünde kurulan çadırda bekleyerek sürdürdüklerini belirterek, "Eylem değişikliğine gitmişler. Muhtemelen yaşadıkları sıkıntıları daha geniş bir alana duyurmak için bu böyle bir eylem gerçekleştirdiler. Gelinecek sonuç bu. İşçilerin yaşamış olduğu psikoloji insanları böyle bir şey yapmaya zorladı. Bu arkadaşlarımızın isimleri kentteki bütün şirketlere veriliyor ve 'Bunlar sendikalaşmadan dolayı işten atıldı. Sakın fabrikalarınıza bunları almayın' diye bu arkadaşlarımızı tamamen tecrit ediyorlar, iş bulmalarını engelliyorlar, burunlarını sürtüyorlar. Buradan attıkları yetmiyormuş gibi başka yerlerde de işe girişlerini engellemeye çalışıyorlar. Bu insanların psikolojileri gerçekten bozuldu. Aylardır burada çadırda bekliyorlar. Sendika haklarını kullanmaktan kaynaklı böyle bir saldırıya uğradılar. Sıkıntılarına bir çözüm bulunamıyor. Bugün sayın valimizle, belediye başkanımızla ve siyasi parti temsilcileriyle bir görüşme gerçekleştirecektik. Bölgeyi ziyaret etmemizden kaynaklı olarak aynı güne denk getirilen bir eylem bizi de rahatsız etti. Keşke olmasaydı. Ama biz iş verenle görüşerek ve bölgemizde çeşitli makamlarla görüşerek bu sorunun çözülmesi için çaba sarf edeceğiz. Umuyorum bu arkadaşlarımız cezalandırılmaya devam edilmezler. Ortak bir aklı selim çözüm bulunur"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Çatıda bekleyen işçiler

-Çevrede bekleyen askerler

-Eylem yapan işçilerin asker tarafından ikna edilme çabası

-Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu'nun açıklaması

Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

=========================================

Bursa'da sahte profesöre gözaltı

BURSA'da, profesörlük unvanını kullanarak kekemelik ve konuşma bozukluğu tedavi merkezi açan Emre Nuri K.,bir hastasının ihbarı üzerine polis ekiplerince iş yerine düzenlenen operasyonda gözaltına alındı. Emre Nuri K.'nın lise mezunu olduğu öğrenildi.

Bursa'da kekemelik ve konuşma bozuklukları merkezi kuran ve Azerbaycan Üniversitesi'nden mezun olduğunu,Pennsylvania Üniversitesi'nden de Kekemelik ve Dil Patolojisi üzerine sertifikasının bulunduğunu belirterek hastalarının güvenini kazanmaya çalışan Emre Nuri K., iş yerine yapılan operasyonda gözaltına alındı. Bir hastasının şüphelenip ihbarda bulunması üzerine harekete geçen Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, söz konusu üniversitelerle irtibata geçerek şüphelinin bu üniversitelerden mezun olmadığını belirledi ve iş yerine operasyon düzenlendi. Emre Nuri K. gözaltına alınırken, merkezde bulunan sahte diplomalar, profesörlük ve doçentlik ünvanı belgeleri ele geçirildi. Aslında lise mezunu olduğu öğrenilen Emre Nuri K., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

-Operasyondan görüntüler

-Sahte profesör adliyeye sevk edilirken

-Emniyet binasından detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,-

==============================================

Kadın kuaförü uyuşturucu imalathanesi çıktı

İZMİR'in Çiğli ilçesinde uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyon düzenleyen narkotik ekipleri, kadın kuaföründeki gizli odada kurduğu özel düzenekle uyuşturucu imalatı yapan D.T.'yi (44) yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli sevk edildiği adliyede tutuklandı.

İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Çiğli'de bulunan kadın kuaföründe uyuşturucu imalatı yapıldığı bilgisi üzerine harekete geçti. Teknik ve fiziki takip sonucunda belirlenen adrese operasyon düzenlendi. Narkotik ekiplerinin işyerine girdiği sırada kuaförde müşteriler de bulunurken, işyerindeki gizli odada özel düzenek kurularak saksılarda hintkeneviri yetiştirildiği ortaya çıktı. Operasyonda gözaltına alınan işyeri sahibi D.T.'nin evinde yapılan aramada da satışa hazır halde esrar maddesi bulundu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kuaförden görüntü

Kurulan uyuşturucu düzeneğinden görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,

==========================================

Nazilli Devlet Hastanesi'nin acı günü

AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, beyin kanamasından yaşamını yitiren 43 yaşındaki Mehmet Çevik, temizlik görevlisi olarak çalıştığı Nazilli Devlet Hastanesi'nde düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Nazilli Devlet Hastanesi'nde taşeron firmaya bağlı olarak Yoğun Bakım Ünitesi'nde temizlik görevlisi olarak çalışan, evli ve 2 çocuk babası Mehmet Çevik, geçen 6 Şubat'ta görevi başındayken aniden yere yığıldı. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen Çevik, ilk müdahalenin ardından İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınan Çevik, doktorların müdahalelerine rağmen geçen pazar günü yaşamını yitirdi. Çevik'in ölümü, yakınları ve Nazilli Devlet Hastanesi'ndeki doktor, hemşire ve mesai arkadaşlarını yasa boğdu.

Çevik için bugün, uzun yıllar görev yaptığı Nazilli Devlet Hastanesi'nde tören düzenlendi. Çevik'in İzmir Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsinin ardından yakınları tarafından alınan cenazesi, törenin yapılacağı hastane bahçesine getirildiğinde gözyaşları sel oldu. Törende konuşan Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Şafak Çalışkan, "Hastanemizde çalışan Mehmet Çevik'in ani ölümü bizleri çok üzdü. Çalışkanlığı ve güler yüzü ile hatırlayacağımız çalışkan arkadaşlarımız için Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin" dedi.

Buradaki törenin ardından Çevik'in öğlen Cumhuriyet Mahallesi'ndeki 50. Yıl camisi'ne götürülen cenazesi, burada kılınan namaz sonrası Eğriboyun Mezarlığı'nda gözyaşları içinde toprağa verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Nazilli Devlet Hastanesi'ndeng örüntü

-Mehmet Çevik'in yakınlarının tapubutun başında ağlaması

-Nazilli Devlet Hastanesi Başhekimi Şafak Çalışkan'ın konuşması.

-Cenaze töreninden görüntü

-Cenaze namazının kılınması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın),

===============================================

Karadeniz 4. Kitap fuarı açıldı

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliğinin iş birliği ile düzenlenen Karadeniz 4. Kitap Fuarı bugün açıldı.

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliğinin iş birliği ile düzenlenen Karadeniz 4. Kitap Fuarı, 220 yayınevi ve çok sayıda yazarın katılımı ile bugün açıldı. Geçen yıl 210 yayınevi ve 140 bin ziyaretçinin katıldığı kitap fuarına aralarında Ersoy Karabıçak, Üstün Dökmen, Ataol Behramoğlu, Defne Suman, Deniz Kavukçuoğlu, Canan Tan, Yılmaz Özdil, Ercan Kesal, Hikmet Anıl Öztekin, İsmail Saymaz, İbrahim Kabaoğlu, Pelin Çift, Mete Yarar, Asuman Portakal, Murat Tavlı, Kahraman Tazeoğlu, Bahadır Yenişehirlioğlu, Behiç Ak, Kemal Hamamcıoğlu, İhsan Eliaçık, Koray Avcı Çakman, Yavuz Bahadıroğlu, Murat Karayalçın, Metin Uca, Özlem Dilber, Cemre Birand, Kerem Fırtına, Hicabi Demirci, Güldal Mumcu, Koray Yersüren, Ahmet Şimşirgil ve Levent Gültekin'in de bulunduğu pek çok yazar ve şair katılacak.

Karadeniz 4. Kitap Fuarı'nın açılışına Samsun Valisi Osman Kaymak, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektörü Prof.Dr. Sait Bilgiç, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu, TÜYAP Anadolu Fuarları Genel Müdürü Cihat Alagöz, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları, vatandaşlar, öğrenciler ve yazarlar katıldı.

Stantları tek tek gezen Vali Kaymak ve beraberindekiler, stant görevlilerinden kitaplar hakkında bilgiler aldılar. Vali Kaymak daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğü standına giderek Samsun Maarif Hareketi kapsamında Samsun Valiliği tarafından başlatılan ve akşam saat 20.00'de kitap okuyan ve okuduğu kitapları twitter'dan 'Samsun için okuma vakti' hashtagı ile paylaşan 55 talihliye kitap hediye etti.

Görüntü Dökümü-HD

----------------------------

-Kitap fuarından detay

-Samsun Valisi Osman Kaymak'ın kitap fuarını gezmesi

-Vatandaşlarla röportaj

-Kitap fuarından detay

Haber-Kamera: Gökhan İÇKİLLİ/SAMSUN,

=============================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Cumhuriyet Başsavcılığı Avrupa Birliği Mehmet Çevik Nazilli Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title