Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

Şehit Uzman Çavuş Kart'ın naaşı Ordu'ya getirildiAFRİN'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Cinderes'te operasyon esnasında şehit düşen Tankçı Uzm.Çvş. Taner Kart'ın (26) naaşı askeri uçakla Ordu-Giresun Havalimanı'na getirildi.

Şehit Uzman Çavuş Kart'ın naaşı Ordu'ya getirildi

AFRİN'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Cinderes'te operasyon esnasında şehit düşen Tankçı Uzm.Çvş. Taner Kart'ın (26) naaşı askeri uçakla Ordu- Giresun Havalimanı'na getirildi.

Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı kapsamında, Cinderes'te yürütülen operasyon esnasında el yapımı patlayıcının (EYP) infilak etmesi sonucu şehit olan Tankçı Uzm.Çvş.Taner Kart'ın naaşı, Ordu- Giresun Havalimanı'nda karşılandı. Burada düzenlenen törene Ordu Valisi Seddar Yavuz, Giresun Valisi Harun Sarıfakıoğulları, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Milletvekili Oktay Çanak, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hakan Saraç, şehidin babası İlhan Kart, annesi Nurlu Kart, şehidin eşi Ayşe Ayşe Kart, daire müdürleri, askeri erkan, polis ve vatandaşlar katıldı. Tören mangası tarafından askeri uçaktan alınan şehit Kart'ın naaşı cenaze aracına taşındı. Şehit eşi Ayşe Kart, "Kurban olsunlar yavrum sana, oy canım kocam benim, oy kuzum, oraya yanına benide koyun" diyerek gözyaşı döktü. Şehit Kart'ın naaşı daha sonra karayoluyla törenin düzenleneceği Ünye ilçesine gönderildi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Şehit naaşının uçakla getirilişinden görüntü

-Naaşın uçaktan indirilirken ve omuzda taşınırken görüntüsü

-Şehidin anne ve eşi tabutun peşinden yürürken görüntüsü

-Havalimanında törenden detay görüntü

(SÜRE: 2.06 Dk ) (BOYUT: 120 MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU,

=========================================

(ÖZEL) Hastalığı teşhis edilemeyen genç kız her geçen gün eriyor

Kırıkkale'de 23 yaşındaki Özge Berk, teşhis edilemeyen bir hastalık yüzünden her geçen gün eriyor. 8 yıl önce 54 kilo olan Özge Berk, hastalığı nedeniyle 14 kilo verdi ve ailesi doktorların hastalığa teşhis koyamamasından dert yanıyor.

Kırıkkale Üniversitesi 2 yıllık Çocuk Gelişimi Bölümü Mezunu Özge Berk, adı konulamayan hastalığı nedeniyle Nene Hatun Caddesindeki evlerinde gününü gözyaşı dökerek geçiriyor. 8 yıldır geçmek bilmeyen mide bulantısıyla yaşayan Özge Berk, "Bu beni çok yıprattı. Bulantı ile birlikte omuz ağrılarım da oluyor. Bana bir çare bulsunlar, ne olursunuz. Cumhurbaşkanımıza, devlet büyüklerimize sesleniyorum. Ne olursunuz. Bu hastalık beni çok perişan ediyor. Ailemle birlikte 8 yıldan beri doktor, doktor, hastane hastane gitmedik yer bırakmadık. Ancak hiçbir çare, çözüm bulunmuyor. Teşhis konulmadığı için tedavi de uygulanamıyorö diye sıkıntılarını dile getirdi.

'KİMSEDEN PARA PUL İSTEMİYORUZ ÇARE ARIYORUZ'

Geçimini çay ocağı çalıştırarak sağlayan baba Mahmut Berk'te (50) kızının sağlığına kavuşması için 8 yıldır verdikleri mücadeleden sonuç alamamaktan yakındı. Baba Berk, "Artık çaresiz kaldık. Kırıkkale ve Ankara da gitmedik doktor ve hastane kalmadı, ama bir çare bulamadılar. 'Bir şeyi yok. Psikolojik' diyorlar. İlaç veriyorlar ama maalesef hiçbir sonuç alamıyoruz. Yine aynı mide bulantıları devam ediyor. Kızım 40 kiloya düştü. Biz aile olarak kızımız için para pul istemiyoruz. Yeter ki tedavi olsun, teşhis konsun hastalığının ne olduğu ortaya çıksın, bizim derdimiz buö diye konuştu.

ANNE MİHRİBAN: CUMHURBAŞKANIM BİZE SAHİP ÇIKIN

Ev kadını anne Mihriban Berk'te iki çocuğunun büyüğü Özge'nin hastalığının teşhisi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım beklediklerini söyledi. Anne Berk, "Yanlış anlaşılmasın kızım için Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerimizden yardım istiyorum. Para pul istemiyorum. Tedavi olmasını istiyorum. Kızımın bütün hayatı alt üst oldu, evden dışarı çıkamıyor. Kendine bir yol çizemez oldu. Hiçbir şey yiyemez içemez oldu. Sürekli mide bulantısı kızımın hayatını alt üst etti. Ne olur çaresini bulun, kızım elimden gidiyor, çaresizlikten hiçbir şey yapamıyorum. Allah hiç kimseyi çaresiz bırakmasın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum; Lütfen yardım edin, kızım elimden uçtu gidiyor. Mum gibi eriyor gözümün önünde, bir anne olarak hiçbir şey yapamıyorumö dedi.

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Genç kız Özge'nin konuşması

-Baba Mahmut'un konuşması

-Anne Mihriban ın konuşması

-Birlikte göz yaşları

Haber: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE,

=============================================

İnşaat işçilerinden Seda Sayan'a tepki

ÜNLÜ sanatçı Seda Sayan'ın programında inşaat işçileri hakkında söylediği sözlerle ilgili olarak tepkiler devam ediyor. Merkezi Düzce'de bulunan İnşaat İşçileri Derneği'nin Genel Başkanı Sefer Demir, Seda Sayan'ın söylediği sözlerden dolayı üzüntü içinde olduklarını ifade ederek, "Bizler bir lokma ekmek için mücadele ediyoruz. Bizi gündemlerinden çıkarsınlarö dedi.

Ünlü sanatçı Seda Sayan kendisinin hazırlayıp sunduğu programda Ece Gürsel'in sperm bankasından çocuk sahibi olmak konusundaki ifadeleri üzerine, "Ne gerek var inşaat işçileri var ya" sözlerini söyledi. Sayan'ın bu sözleri üzerine özellikle inşaatta çalışan işçilerden tepkiler geldi.

Merkezi Düzce'de bulunan İnşaat İşçileri Derneği Genel Başkanı Sefer Demir'de, Seda Sayan'ın bu sözlerine tepki göstererek "Bizler inşaat çalışanları olarak Seda hanımın yaptığı açıklamalardan dolayı üzgünüz. Seda hanım babasının da inşaatı olduğunu söylüyor. Ancak Seda hanım babasının inşaatta çalıştığı dönemde böyle bir olay görmüş mü? Bu emsal neden? Ülkemizin gündemi belli. Bu gündem içerisinde bizim Seda hanıma cevap veriyor olmamız bizi üzüyor. Bizi konuşacağına gitsin Afrin'de ki kahraman askerlerimizi konuşsun. Bizleri gündeminden çıkarsın. İnşaat çalışanlarından özür dilemesini bekliyoruz. Bütün üyelerimiz ve çalışanlar şikayetçi. İnşaat işçileri bir lokma ekmek için evine bir lira para götürmek için uğraşıyor. Bu insanların üzerinden prim yapmak için çok ayıp. Biz açıklamalara çok üzüldük ve özür bekliyoruzö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

-Dernek Genel Başkanı Sefer Demir açıklama

-İşçiler yemek yerken ve çalışırken detaylar

Haber: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE

=============================================

Silopili öğrencilerden Afrin'de savaşan Mehmetçiğe moral klibi

Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Verimli Ortaokulu öğrencileri, Afrin'e yönelik düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'na katılan Mehmetçikler için moral klibi hazırladı.

Silopi'de başlatılan Afrin'deki askerler için mektup projesi üzerine Silopi Verimli Ortaokulunda eğitim gören bir grup öğrenci klip hazırlamak istedi. Durumu müzik öğretmeni Arif Arı'ya aktaran öğrenciler, idarenin izni ile Mehmetçiğe moral klibi çekti. Okul içerisinde ve bahçede çekilen klipte, öğrenciler Dağlıca Türküsünü seslendirdi. Şehit düşen askerlerin görüntülerine yerverilen 5 dakikalık klibin başlangıcında, "Şehit aileleri ve çocukları için söyledik. Okulumuzda her bir sınıf kapımız, kütüphanemiz onların adını taşımaktadır. Her sabah onlar başımızda nöbetteler ve burada bizimleler. Biz de bundan etkilenerek öğretmenlerimizle sizlere bu videoyu hazırlayıp bir nebze de olsa Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu göstermek istedik. Afrin'deki askerlerimize buradan selamlar yolluyoruz. Şırnak/ Silopi Verimli Ortaokulu" yazılı ifadeleri yer aldı. Okul Müdürü Bilal Deveci'nin girişimleri sonucu daha önce Ercüment Türkmen kışlasında görev yapan İbrahim Kesimci'nin aracılığı ile Tekirdağ Çerkezköy esnafı Mehmet Ceylan tarafından okulun kapılarına şehitlerin isim ve fotoğrafları giydirildi. Şırnak'ta şehit olan asker, polis ve korucuların yanında Batman'da teröristlerce şehit edilen öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'nın fotoğrafı da kapıda yaşatılıyor. Afrin'de terör örgütleri ile savaşan güvenlik güçlerine moral vermek açısından mektup projesi hazırladıklarını ve öğrencilerin isteği üzerine böyle bir klip hazırladıklarını anlatan Silopi Verimli Ortaokulu müzik öğretmeni Arif Arı, "Buradan tamamen milli duygularla, milli sevgilerle kendilerinin hisleri ile yaptığımız bir video çalışmasıdır. Biz öğretmen olarak üzerimize düşen görevi yapmak istedik. Hazırladığımız videoyu Afrin'de kahramanca çarpışan Mehmetçiğimize bir moral olarak gönderdik" dedi. Klibi hazırlayan öğrencilerinden Metin Aşan, her zaman Mehmetçiğin yanında olduklarını ve onlar için bu klibi hazırladıklarını belirtirken, kız öğrencilerden Beyzanur Tosun da, Mehmetçiğe moral olsun diye klip çekimi yaptıklarını söyledi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Silopi Verimli Ortaokulu

-Öğrencilerin klip için şarkı söylemesi

-Okul kapılarına giydirilen şehitlerin resimleri

-Sınıfta eğitim gören öğrenciler

-Müzik öğretmeninin açıklaması

-Öğrencilerin kamelyada Türkü söylemesi

-Öğrencilerden detaylar

-Genel ve Detay görüntüler

-Öğrencilerin hazırladığı klip

Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN / SİLOPİ,(Şırnak),

=============================================

Tekirdağ'dan 57'nci Alay'ı temsil eden 57 gönüllü, Çanakkale'ye uğurlandı

Çanakkale Savaşları'nda gösterdikleri kahramanlıklarla destanlaşan 57'nci Alay için Tekirdağ'dan 57 gönüllü törenle Çanakkale'ye uğurlandı.

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Tekirdağ'da kurduğu 57'nci Alay'ı temsil eden 57 gönüllü için Tekirdağ Valiliği önünde uğurlama töreni düzenlendi. Tekirdağ'dan yola çıkan ve 57 kişiden oluşan temsili 57'nci Alay komitesi, Malkara- Keşan yolu üzerinden yürüyerek sürdüreceği 5 günlük yolculuğu, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin kutlamaları sırasında Çanakkale'de sonlandıracak. Tekirdağ Valiliği önünde düzenlenen törene, Tekirdağ Vali Yardımcısı  Suat Yıldız, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, ile sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. 'Tekirdağ tarihi ile kucaklaşıyor' slogana ile yapılacak yürüyüşe katılan grubun sözcüsü Hikmet Selim Yılmaz(55), "Tekirdağ gerçekten Çanakkale'nin ilk adımının sesleridir. Çanakkale destanının yazıldığı yerdir Tekirdağ aslında, Mustafa Kemal'in 1 Ocak'ta aldığı görevi 2 Ocak Şubat'ta Tekirdağ'da 19'uncu Fırka 19'uncu Tümen ile örtüştürerek alaylarını burada bütünleştirmesi ve buradan cepheye gidişi ile başlamıştır" dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Mustafa Kemal Atatürk'ün 57'nci Alay'ı Tekirdağ'da kurmasının ayrı bir gurur olduğunu belirterek, Çanakkale'nin Tekirdağ'dan başladığını söyledi. Albayrak, "Çanakkale, Tekirdağ'dan başlar demiştik, ismini böyle koymuştuk ve bunun içinde bir sempozyum yaptık. Ebedi önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün 19'uncu Tümeni ve 57'nci Alayı burada kurması Tekirdağ'ın ayrı bir gurur kaynağı olmuştur. Ama en önemlisi Hüseyin Avni Bey'in komitesindeki 57'nci Alay giderken verdikleri mesaj çok önemli idi. Dönmeyi düşünmediler ve dönmediler de, biz şimdi bu aziz hatıranın 103'üncü yılında 8 yıldır buna başlanmış olması ve bende bunların tamamında bulundum ve bir kısmında da yürüdüm. Şu bilinsin ki, Türk milleti var olduğu süreçte hep kahramanlıklarla dolu tarihi vardır. Bu tarihte örnekler çoktur. Çanakkale'de bunlardan en önemlilerinden biridir" dedi. Tekirdağ Vali Yardımcısı Suat Yıldız, 57'nci Alay'ın 1 Şubat 1915'te Tekirdağ Yerçeşme'de kurulduğunu belirterek, "3'üncü Kolordu bünyesindeki 19'uncu Fırka'ya bağlandı. 22 Şubat 1915 tarihinde törenle sancağı verildikten sonra bir daha geri dönmemek imanla yoğrulmuş ruhunu memleketin yapı taşı yapmak üzere Çanakkale'ye doğru çıktı. 57'nci Alay Türkiye demektir. 57'nci Alay demek bir memleketin kurtuluş azmi var oluş mücadelesi demektir" dedi. Konuşmaların ardından 57'nci Alay'ı temsilen 57 kişilik gönüllü yürüyüş komitesi marşlar eşliğinde Çanakkale'ye doğru yola çıktı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-57'nci Alay yürüyüş komitesinin alana gelişi

-Valilik önünde toplu fotoğraf çekilmesi

-Vali Yardımcısı Yıldız'ın konuşması

-Belediye Başkanı Albayrak'ın konuyması

-Selim Yılmaz'ın konuşması

-Komitenin yürüyüşe başlaması

-Yürüyüşten detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,

==============================================

Önyargıları yıkıp, kahvehanenin 'semra abla'sı oldu (Görüntü Ekiyle Yeniden)

İZMİR'in Konak ilçesi Gültepe semtinde yaşayan Semra Taşkın (51), 'Kadının kahvede ne işi var' sözlerine aldırmayıp, eşi Halit Taşkın ile birlikte çalışmaya başladı. Hem ocakta çalışıp çay demleyen hem de müşterilere servis yapan Taşkın, kısa sürede önyargıları kırıp, kahvenin 'Semra Abla'sı oldu.

İzmir'de iş hayatına, önce bir gömlek atölyesinde başlayan Semra Taşkın, ardından farklı sektörlerde çalışıp, emekli oldu. Ancak evde boş oturmayı sevmeyen Taşkın, ilk olarak eşi Halit Taşkın'ın (54) Konak'ın Gültepe semtindeki Trakya Mahallesi'nde bulunan kahvesine yemek yapıp götürmeye başladı. Ardından kahvede ocakta çalışmaya başlayan Taşkın, hayat arkadaşını ekmek kavgasında yalnız bırakmadı.

Eşini ve işi sevdiği için kahvede çalışmaya karar verdiğini söyleyen Semra Taşkın, ilk başlarda çevresi, arkadaşları ve müşteriler tarafından yadırgandığını anlattı. Daha sonra müşterilerin kendisine alıştığını söyleyen Taşkın, kadınların girmeye dahi çekindiği kahvenin bütün işlerini yapmaya başladığını dile getirdi. Semra Taşkın, "Burada çalışmayı evde oturup dedikodu yapmaya tercih ederim. Beni burada gören arkadaşlarım ve komşularım ilk başta 'Kadının kahvede ne işi var' diye tepki gösterdi. Ben söylenenlere hiç kulak asmadım, yaptığım işten hiç gocunmadım. Söylenenlere aldırış etmeden çalıştım" dedi.

ÇAY DA DEMLİYOR, SERVİS DE YAPIYOR

Sabah kalktığında ilk önce ev işini yapan, ardından pazar ve mutfak alışverini tamamlayan Taşkın, öğle saatlerinde de kahveye gidiyor. Çay demleyen, kahve yapan Semra Taşkın, müşterilere ikram ediyor. Yaklaşık bir yıldır eşinin yanında çalışan Taşkın, "Buradaki her işi yapıyorum. Eşimle omuz omuza verdik, birlikte çalışıyoruz. Çalışırken hiç zorlanmadım. İnsanlarla sohbeti seviyorum. Müşteriler bana alıştı" diye konuştu.

ŞAŞKINLIĞI ATLATTILAR

Semra Taşkın'ın eşi Halit Taşkın, 5 yıldır kahvehane işlettiğini, eşinin de burada çalışmasını gayet doğal karşıladığını belirtti. "Erkek ve kadın eşit diyorsak bu da normal karşılanmalı" sözleriyle eşine destek veren Taşkın, "Eşimle omuz omuza çalışmak beni mutlu ediyor. Ocağa geçip bana yardım ediyor. Eşim burada çalışırken, olumsuz bir tepki ile karşılaşmadım. Müşteriler ilk etapta biraz şaşırdı. Daha sonra onlar da alıştı. Şaşkınlıkları çabuk geçti" şeklinde konuştu.

MÜŞTERİLER DE MEMNUN

Müşteriler de artık Semra Taşkın'ın kahvede çalışmasından mutlu. Müşterilerden Fikret Futbolcu, bir kadının kahvede çalışmasının kendisini şaşırtmadığını ifade etti. Futbolcu, "Yaşam ortak. Kadın erkek eşit diyoruz. Tarlada kadın, kahvede kadın, pazarda kadın, üretimin her aşamasında kadın. Ancak değer verilirken, kadın hep arka planda kalıyor. Biz kadını hep arka plana atmayı sanki ısrarla istemişiz. Türkiye'de kadın gerçek yerini alamadı, hep dışlandı" diye konuştu. Bir diğer müşteri Hüsamettin Konuk da Semra Taşkın'ın kahvede çalışmasına sıcak bakanlardan. Bir kadının böyle ortamlarda küfür edilmesini engellediğini söyleyen Konuk, müşterilerin daha dikkatli konuştuğunu ve daha derli toplu oturduğunu anlattı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Kahvede çalışan Semra Taşkın'la röportaj

-Semra Taşkın'ın çay doldurması

-Kahvedeki vatandaşlardan görüntü

-Semra Taşkın'ın kahve yapması

-Semra Taşkın'ın çay servis etmesi

-Kahvede bulunan vatandaşla röportaj

-Genel ve detay

Haber: Umut KARAKOYUN- Mücahit BEKTAŞ/İZMİR,

=============================================

Doç. Dr. Özkaya'dan 'Sağlık için zeytinyağı' önerisi

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya, 'Sağlık için zeytinyağı' sloganıyla üretimde yüksek gelir elde edilebileceğini belirtti. Kanserden ülsere, helikobakteriden gastrite kadar birçok sağlık probleminin zeytinyağı ile önlenebileceğini belirten Doç. Dr. Özkaya, "Her sabah düzenli olarak kahvaltıdan yarım saat önce bir çorba kaşığı ve/veya akşam yatarken 1 çorba kaşığı olacak şekilde tüketilecek. Koruyucu hekimlik için zeytinyağı çok önemli bir ürün" dedi.

Türkiye'de zeytincilik konusunda önemli çalışmalar yapan ve sektörde 'Zeytin Baba' diye de tanınan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya, zeytinden daha fazla katma değer ve kazanım elde edilebilecek önerilerde bulundu. Türkiye'nin zeytincilik konusunda farklı bir kulvarda ilerlemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Özkaya, İspanya'nın zeytinde ucuz maliyet ile İtalya'nın da gurme sektöründe ilerlediğini ve bunlara ulaşmanın zor olduğunu söyledi. Türkiye'nin daha farklı bir slogan ve tanıtım atağı ile zeytinyağı sektöründe yeni hedeflere doğru yönelmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya, 'Sağlık için zeytinyağı' sloganıyla, zeytinin içerisindeki bileşenleri ön plana çıkararak zeytinyağının litresinin 100 euroya kadar bir fiyatla pazarlanabileceğini kaydetti.

'ÜRETİCİLER YÜZDE 75'İNİ TÜKETİYOR'

Dünyadaki bitkisel yağ oranları ve tüketim miktarları ile ilgili istatiksel çalışmaları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Özkaya, "Dünyada üretilen bitkisel yağ miktarı 194 milyon ton. Bunun yalnız 3 milyon tonu zeytinyağı. 3 milyon ton, 3 milyar litre eder. Adam başı 10 litre verseniz, 300 milyon nüfusa yetecek kadar zeytinyağı var. Akdeniz ülkeleri zaten dünyada üretilen zeytinyağının yüzde 90-95'ini üretiyor. Toplam zeytinyağı tüketiminin yüzde 75'i de bu üretimi yapan ülkelerde gerçekleşiyor. Geri kalan yüzde 25'i de zengin ülkelere ihraç ediliyor. Az bir üretim ve tüketim var. Ucuz zeytinyağı üretemiyoruz, İspanya bizden daha ucuza üretiyor. Gurme sektörüne giremiyoruz, İtalya gurme sektöründe 1 numara. O zaman ben sağlık sektörüne girmeliyim" diye konuştu.

'SAGLIK İÇİN ZEYTİNYAĞI'

Zeytin meyvesinin içindeki sağlık bileşenlerinin daha yoğun olarak zeytinyağının içine aktarılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya, elde edilen zeytinyağının sağlık için değerli; kanserden ülsere kadar birçok önleyici özellikler taşıyan bir gıda takviyesi durumuna geleceğini belirtti. Bu zeytinyağını ilaç niyetine, 'Sağlık için zeytinyağı' sloganıyla yurt dışına pazarlanması durumunda ciddi bir katma değer elde edileceğini ifade eden Doç. Dr. Özkaya, "Bu şartların oluşması durumunda zeytinyağının bir şişesini, bir litresini en az 100 euroya pazarlayabilirim. Türkiye 200 bin ton zeytinyağı üretiyor. Elde edilecek geliri düşünün. Bizim farklı bir kulvardan gitmemiz lazım. Çünkü bizim her tülü zeytin gen kaynağımız var. Öyle zeytin çeşitlerimiz var ki, Oleokantal seviyesi 10 kat yüksek. Oleuropeini yüksek, skualen yüksek. Bu saydıklarım şu ana kadar bilinen en önemli antioksidanlar ve bunlar kanser ilacı olarak kullanılan maddeler. Böyle bir değeri ben niye boşa tutayım? Bunun için de 'Sağlık için zeytin' ile üretimden pazarlamaya kadar dış ticarete açılmamız lazım" dedi.

'TURKISH BREAKFAST'

Sofralık zeytinde markalaşmanın da önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya, 'zeytin-simit- çay' konseptiyle yeni bir pazarlama yapılabileceği önerisinde bulundu. Doç. Dr. Özkaya, "Ürettiğimiz ürünü pazarlamanın yolu zeytini pazarlamak değil. Bunu bir konsept ile pazarlamamız lazım; 'Turkish breakfast' adı altında. Zeytin, simit veya ekmek ve çay üçlü kombinasyonu ile otellerden başlayarak İspanyolların 'Spanish breakfast' diye pazarladığı yöntem ile pazarlama yoluna gidebiliriz" diye konuştu.

SAĞLIK İÇİN ZEYTİNYAĞI NASIL KULLANILIR?

Sağlık için zeytinyağı' üretim ve tüketim aşamaları hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Mücahit Taha Özkaya şu bilgileri verdi: "Sağlık için zeytinyağı tüketiminde meyve erken toplanacak. İçindeki polifenol ve sağlık bileşenleri yüksek haldeyken toplanıp, 24 saatten önce işleme girecek. Işıktan, sıcaklıktan, sudan, havadan, plastikten, metalden uzak durduğu zaman sağlık bileşenleri yüksek zeytinyağı elde edilir. Bu zeytinyağının kullanımını da şu şekilde yapacağız: Her sabah düzenli olarak kahvaltıdan yarım saat önce bir çorba kaşığı ve/veya akşam yatarken 1 çorba kaşığı olacak şekilde tüketilecek. Yani günde bir veya iki defa alınabilir. Böylelikle kanserden ülsere, helikobakteriden gastrite kadar bir sürü problemlerin önüne geçmiş oluyoruz. Koruyucu hekimlik için zeytinyağı çok önemli bir ürün."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Mücahit Taha Özkaya röp

-Zeytinin hasadı (arşiv)

-Zeytinin fabrika işlenmesi detayları (arşiv)

-Zeytinyağından çeşitli detaylar

-Zeytinyağının içim detayı

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT (Balıkesir),

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Tekirdağ Giresun Silopi Afrin Politika Güncel Haberler

title