TÜM KATEGORİLER
Libya'dan Uluslararası Topluma Çağrı
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Abdurrahman Suveyhli, uluslararası toplumu, ülkede ulusal uzlaşı sağlanması için ortak hareket etmeye çağırdı.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Abdurrahman Suveyhli, uluslararası toplumu, ülkede ulusal uzlaşı sağlanması için ortak hareket etmeye çağırdı.
Devlet Yüksek Konseyi basın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Suveyhli, Avrupa Birliği (AB) Libya Delegasyonu Başkanı Büyükelçisi Bettina Muscheidt'le başkent Trablus'ta bir araya geldi.
Görüşmede Suveyhli, yeni yürütme organı üzerinde uzlaşmaya varmak için Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) ile yeniden temas kurmaya hazır olduklarını belirtti.
Uluslararası topluma, ulusal uzlaşının sağlanması için ortak hareket etme çağrısı yapan Suveyhli, askeriyeyi, siyasi anlaşmazlıklardan uzak ve Libyalı tarafların gözetiminde bir araya getirmeyi hedefleyen çabaları desteklediklerini kaydetti.
Muscheidt ise AB'nin Libya halkının yanında olduğunu ve ülkede istikrar ile uzlaşı ortamının sağlanması yönündeki çabalara destek verdiklerini ifade etti.
Libya'daki siyasi tıkanıklık
Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta TM, diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca UMH Başkanlık Konseyi kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak konseyin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle Tobruk'taki TM'de onaylanmadığı için süreç tıkanmıştı.
BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Eylül 2017'de üç aşamalı bir eylem planı önerisinde bulunmuştu. Selame, eylem planının birinci aşamasının Suheyrat Anlaşması'nda değişiklik yapılmasını, ikinci aşamasının önceki müzakerelere katılmayan siyasi grupları bir araya getiren ulusal konferans düzenlenmesini, üçüncü aşamasının ise anayasa için bir referandum yapılması ve parlamento ile cumhurbaşkanının da anayasaya uygun bir şekilde seçilmesini öngördüğünü ifade etmişti.
