TÜM KATEGORİLER
Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayi Zirvesi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan, cari açığın azaltılması için özellikle kamu yatırımlarında yerli girdi kullanımına verdikleri önemden bahsederek, "Artık raylı sistemlerin bir kısmını Çin'den bir kısmını Fransa'dan ithal etmek gibi bir durumla kalmayacağız.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Veysel Yayan, cari açığın azaltılması için özellikle kamu yatırımlarında yerli girdi kullanımına verdikleri önemden bahsederek, "Artık raylı sistemlerin bir kısmını Çin'den bir kısmını Fransa'dan ithal etmek gibi bir durumla kalmayacağız. ya da ilaç veya tıbbi cihazlar tamamıyla yurt dışından ithal edilerek ülkeye getirilmeyecek." dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) iş birliğiyle Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında düzenlenen "Türkiye İnşaat Malzemeleri Sanayi Zirvesi" başladı.
Zirvenin açılışında konuşan Yayan, inşaat malzemeleri üreticilerinin 2014 yılında yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiğini kaydederek, kendilerinin de bunu dikkate alarak 2023 için 100 milyar dolarlık ihracat hedefi koyduklarını söyledi.
Türkiye'nin bölgesindeki yaşanan sıkıntılar nedeniyle sonraki yıllarda bu alandaki ihracatının düştüğünü ifade eden Yayan, "Sonraki yıllarda 14-16 milyar dolarlara düştük. Ancak biz çok daha yüksek rakamlarda inşaat malzemeleri ihracatı yapabilecek potansiyele sahibiz." diye konuştu.
Yayan, bakanlığın Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı kapsamında yaptığı faaliyetlerden bahsederek, inşaat malzemeleri sanayisini de son derece ciddiye aldıklarını vurguladı.
Program çerçevesinde görüştükleri sektörlerde faaliyet gösteren STK'ların taleplerini dikkate aldıklarını dile getiren Yayan, bu sayede tüm sektör dinamiklerinin taleplerine ulaşabildiklerini anlattı.
Yayan, bazı şeylerin hemen olmadığını ancak bir dizi tedbirleri de hemen uygulamaya koyduklarını bildirdi.
"İnşaat malzemelerinde ithalat daha da azaltılabilir"
Yayan, yüksek teknolojiye geçiş için Ar-Ge ve tasarımın önemine değinerek, son dönemde Türkiye'deki Ar-Ge ve tasarım merkezlerindeki sayının katbekat arttığını söyledi.
İnşaat malzemeleri üretiminde katma değeri yüksek önemli ürünler üretebildiklerini dile getiren Yayan, daha da yüksek potansiyele sahip olduklarını anlattı.
Yayan, Türkiye'nin bu alanda ithalatı daha çok azaltabileceğini kaydederek, "Her alanda ithalatı azaltma ve üretimi yerlileştirme gayreti içerisindeyiz." dedi.
Yıllardır cari açığın kapatılmasının konuşulduğunu ancak geçen yıl Türkiye'nin cari açığının arttığını dile getiren Yayan, bunun kabul edilebilir olmadığını, bu yüzden yerlileştirme çalışmalarına özel bir önem verdiklerini vurguladı.
Yayan, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Cari açığın azaltılması için yerli sanayimizi değerlendirmeye yönelik gayretimiz var. Bu çerçevede elimizin altındaki ilk enstrüman kamu yatırımları. Kamu yatırımlarının yerli girdi kullanılarak yapılmasına özel bir önem atfediyoruz. Pekçok projede şu anda yerli sanayimizi değerlendirmeye yönelik gayret ediyoruz. Artık raylı sistemlerin bir kısmını Çin'den bir kısmını Fransa'dan ithal etmek gibi bir durumla kalmayacağız. ya da ilaç veya tıbbi cihazlar tamamıyla yurt dışından ithal edilerek ülkeye getirilmeyecek."
"İnşaat sektörü yüzde 8,9 büyüdü"
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Türkiye ekonomisinin 2017'de yüzde 7,4 büyüdüğünü anımsatarak, inşaat sektörünün ise yüzde 8,9 büyüyerek 146 milyar dolara ulaştığını söyledi.
İnşaat malzemeleri sanayisinin toplam inşaat sektöründeki payının yüzde 65 olduğunu dile getiren Erdoğan, Türkiye İMSAD'ın 111,4 milyar dolar toplam pazar büyüklüğüne sahip bir sektörü temsil ettiğini anlattı.
Erdoğan, ekonominin lokomotifi olan inşaat sektöründe inşaat malzemeleri sanayisinin iç pazar büyüklüğünün 2017'de 95 milyar dolara ulaştığını kaydederek, ihracatın ise 16,4 milyar dolara yükseldiğini bildirdi.
Türkiye inşaat malzemesi sanayisinin katma değeri yüksek ürünler ürettiğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Uluslararası arenada rekabet gücü yüksek ve sürekli büyüyen bir sektörüz. Sektörümüzün dış ticaretteki performansı bölgesel gelişmeler nedeniyle istediğimiz seviye de olmasa da mevcut pazarlardaki toparlanma ve hedef pazarlardaki ekonomik durağanlığın ve gerilemenin normale dönmesi ile daha iyi seviyeye gelebilecek durumdayız. 2014'te 21 milyar doların üzerinde olan inşaat malzemesi sektörü ihracatımız bu rakamla otomotiv sektörünü geçmişti. 2015'te 17 milyar dolara, 2016'da 15,1 milyar dolara kadar düştü. 2017'de ise inşaat malzemeleri sanayi ihracatımız önceki yıla göre yüzde 7,5 artarak tekrar 16,4 milyar dolara yükseldi."
Erdoğan, 2018'de inşaat malzemeleri ihracatının 17-18 milyar dolar bandında gerçekleşmesini hedeflediklerini vurguladı.
"İthalatımız geçen yıl düştü"
Ferdi Erdoğan, inşaat malzemeleri ithalatının 2017'de yüzde 3,9 düşüşle 8,9 milyar dolara gerilediğini belirterek, ihracatın yıllardır iniş çıkış gösterirken ithalatın uzun süredir 9 milyar dolar civarında gerçekleştiğini söyledi.
Türkiye İMSAD olarak sürdürülebilir büyümeyi amaçladıklarını, Ar-Ge ve inovasyona büyük önem verdiklerini aktaram Erdoğan, inovatif ürünlere gösterdikleri özenden bahsetti.
Erdoğan, inşaat sektöründe yüksek teknolojiye geçişin önemine değinerek, her malzemeyi yerli ve milli olarak üretebilecek hale gelmeleri gerektiğini vurguladı.
İthal malzemeleri üretmek için yapılan çalışmalardan bahseden Erdoğan, özellikle havaalanları, otoyollar, statlar gibi konut dışı alanlarda gürültü kirliliğini engelleyecek yerli teknolojiyi hayata geçirebileceklerinin altını çizdi.
Erdoğan, yüksek teknolojiye geçiş sürecinin enerji maliyetlerine etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirdi.
Son teşvik kapsamında açıklanan karbon elyaf esaslı kompozit malzemenin savunma sanayi için kullanılırken aynı zamanda binaların iyileştirilmesinde de kullanılabildiğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dolayısıyla kaynak kullanımı açısından depreme dayanıksız kapsamda gözüken tüm binaları yıkıp yeniden yapmak yerine bir kısmı iyileştirilme şansına sahiptir. Bu tip örnekleri üretilecek ortak akılla çoğaltabiliriz. Bu nedenle günümüzde bir taraftan kendi işimize odaklanırken, diğer taraftan daha geniş bir açıyla etrafımıza ve dünyada olan bitene daha fazla bakmak zorundayız. Ağaçları tek tek iyileştirmeye odaklanırken ormanı da unutmamalıyız. Bugünkü toplantının da tam bu nitelikte olup sektörümüz ve ülkemiz için güzel sonuçlar doğuracağına inanıyorum."
