TÜM KATEGORİLER
Dha Yurt Bülteni-14
Hatay'da şehit olan asker memleketi Bismil'de toprağa verildi
SURİYE'den kaçak yollarla Türkiye'ye geçmeye çalışan bir gruba müdahale sırasında nerden geldiği belirlenemeyen bir kurşunla şehit olan Piyade Er İlhami Çelebi, memleketi Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Şahintepe köyünde, Kürtçe ağıtlarla son yolculuğuna uğurlandı.
Hatay'ın Yayladağı ilçesinde vatani görevini yaparken, dün Suriye'den yasadışı yollardan Türkiye'ye geçmeye çalışan bir gruba müdahale sırasında nerden geldiği belirlenemeyen kurşunun isabet etmesi sonucu şehit olan Piyade Er İlhami Çelebi, memleketi Diyarbakır'ın Bismil ilçesine bağlı Şaniptepe köyünde toprağa verildi. Şehit asker için düzenlenen törende yakınları Kürtçe ağıtlar yaktı.
Görüntü Dökümü:
-Törenden görüntüler
Haber-Kamera: DİYARBAKIR,-
===============================================
Akşener: 10 Haziran itibari ile 6 ayını da doldurarak seçime girmeye hak kazanmış bir siyasi partiyiz (2)
HALKA SESLENDİ
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Fethiye Beşkaza Meydanı'nda halka seslendi. Meydanı dolduran yaklaşık 6 bin kişi Akşener'e sevgi gösterisinde bulunup, "Cumhurbaşkanı Meral Akşener" sloganları attı. Akşener, daha sonra sahneye DP'den İyi Parti'ye geçen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı'yi çağırıp, parti rozetini taktı. Ardından Akşeher'e Fethiye Belediyespor'un 82 numaralı forması hediye edildi. Akşener, partililerin uzattığı bir çocuğu da kucağına alıp sevdi.
Daha sonra kalabalığa seslenen Akşener, "Bu meydanı doldurmanın ne manaya geldiğini biliyorum. Kameraların çektiği çoluğun çocuğun, devlet memuru ya da taşeron yanında çalışanların, 'Acaba çocuklarımın başına bir şey gelir mi' diye tereddüt ettiği ya da devlet memurlarının tereddüt ettiği, esnafın, 'Acaba Maliye görevlisi gönderirler mi' diye tereddüt ettiği Türkiye'de, olağüanüstü halin var olduğu Türkiye'de, Fethiye'nin, İYİ Parti'nin Türkiye hareketinin cesur insanları, cesurlar hareketinin cesurları, buradasınız, bizimlesiniz. Bu meydana iradenizi koydunuz. Aynı 1950'de 1982'de olduğu gibi, demin başkanım söyledi, aynı 2002'de olduğu gibi biz geliyoruz. Biz başaracağız. Biz bu karabasan iktidarını sandıkta sizin iradenizle, sizin duruma vaziyet etmenizle sandıkta demokrasi kuralları içinde evlerine göndereceğiz. Şimdi bakın farkında değiller çok yoruldular. Torunları, çocukları, eşleri, dostları özledi. Bu aileleri birleştirmek lazım, 16 senedir yoruldular. Aynaya bakıp, kendilerin dev zannediyorlar, çeneleri düştü, konuştukça Türkiye batıyor. Onun için dinlenmek üzere bu arkadaşları evlerine göndereceğiz inşallah. Ben de size söz veriyorum" dedi.
Konuşması "Cumhurbaşkanı Meral Akşener" sloganıyla kesilmesi üzerine Akşener, "2.5 yıldır dolaşıyoruz. Böyle geldiğimiz yerlerde, Muğla'da 'Başbakan Meral' diye bağırdı arkadaşlar. 'Yapmayın üzülüyorlar' dedim. Bunun üzerine bağırmaya devam ettiler. İki başbakan değiştirdiler. Sizin iradenize güveniyorum. Şimdi de Cumhurbaşkanı değiştirecekler" diye konuştu.
"İDDİA EDİYORUM EN HAZIR PARTİ BİZİZ"
24 Haziran'da bir seçim kararı açıklandığına dikkati çeken Akşener, "Açıklayan AKP'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. Dile getiren kim, saray iktidarının küçük ortağı. Dün biz çok güldük. Bunların gerçekten kortuğunu biliyorduk. Şu gariban kadından ve arkadaşlarından ve sizlerden kortuğunu biliyordum. Ama abilerinin bu kadar kortuğundan haberim yoktu. Dün itibari ile bu abiler iki oldu. Şimdi bu 24 Haziran seçim meselesi bizim için önemli değil, biz buna hazırız. İddia ediyorum bugünün siyasi partileri içinde en hazır parti biziz" diye konuştu,
Ezan nedeniyle konuşmasına ara veren Akşener daha sonra kaldığı yerden devam edip, "İYİ Parti, hiçbir siyasi partinin devamı, kardeşi, yandaşı değildir. Kendine özgü, iradeli insanların, bu milletin mensuplarının kurduğu ve herkesi kucaklayan bir partidir. Sayın Erdoğan'ın 'Benden değilseniz karşımdanız' sözüne itaraz edenlerin kurduğu, Türkiye'nin çiftçisini, hayvancılığını bitirenler karşısında ses olmak isteyenlerin, çocukların umudunu elinden alanlara karşı ayağa kalkan annelerin, kadınların iradesiyle kurlmuş bir partidir. Bu nedenle bizi seçime sokmamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Buradan abidik gubidiklere alışmışlara, alengirli işlere alışmışlara seleniyorum; ayağınız denk alın. İYİ Parti'nin seçimlere girmesiyle ilgili hiçbir şekil şartı eksik değildir. Dün geçerli olanları İYİ Parti için geçersiz demeye kalkarsanız, ben Meral Akşener isem o gök kubbeyi başınıza geçirmezsem namerdim. Dolayısıyla biz seçime gireceğiz" dedi.
"SANDIKLARI KORUYUN" ÇAĞRISI
Akşener konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sizden bir ricam, arzum var. Sandıkları İYİ Partililer koruyacak ama siz de orada olacaksınız. Sandık hilesinin önüne geçeceksiniz. En büyük hile sandıkta yapılır. Kendisini çok derin Müslüman kabul eden Erdoğan'a akıl vermekle kendini meşhur etmeye çalışan bir zatın bugün bir beyanı var, 'Harp halidir, hile helaldir' diye. Ben de buradan sesleniyorum. Muhteremler, ben de sizlern gibi köylü kızıyım. O zor şartalardan gelmiş biri olarak, kuzu otlatmış, keçi sağmış, ekin biçmiş, tütün dizmiş biri olarak diyorum ki sandıkları biz koruyacağız, milletimiz koruyacak. Ancak geçen seferki gibi YSK üzerinden bir şey yapmaya kalkarsanız bir kez daha söylüyorum, bütün bu acayip fetvaları size yediririm."
"iTTİFAKA ZORLAYAN NE?"
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklenen Akşener, "Sayın Erodoğan'a uzunca zamandır bir soru soruyordum, 'Seni bu ittifaka zorlayar nedir kardeşim' diye. Bir türlü cevap veremiyordu. Çekmenecendeki anketleri açıkla diyordum. Dün açığa çıktı. Korku dağları beslemiş, korku dağları beklemiş, bezemiş. Çekmecedeki anketler o kadar kötü ki apar topar 24 Haziran'da siçime gidiyorlar. Biz buna hazırız" dedi.
Kalabalıktan birinin Cumhurbaşkanın diplomasını soması üzerine ise Akşener, "Aranızda Rumelili var mı' deyip, "Bakcez duruma. Diplama işine bakcez. Benim üniversite, master ve doktora diplomaların var, yayınlayabilirim" diye karşılık verdi.
İTTİFAK UZMANI YAKIŞTIRMASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "ittifak uzmanı" yakıştırmasında bulunan İYİ Parti lideri Akşener, şöyle devam etti: "Erdoğan önce PKK ile ittifak yaptı. Önce, 'Apo-İmralı-Kandil' derken oldu 'çözüm ittifakı.' Çözüm ittifakı adı altında yaptılar bir 'yıkım ittifakı. Bu yıkım ittifakı da saray ittifakının, çıkar ittifakının küçük ortağının tanımı. Ben onun yalancısıyım, demişti 'yıkım ittifakı.' İttifak uzmanı ya abi, döndü FETÖ'cülerle yaptı ititfakı. Bu ittifakta da herşeyi ile devleti paylaştılar. Sorular çalındı, gençlerin hayalleri, umutları çalındı. Fısss, tek kelime edilmedi. Şimdi FETÖ ile mücadele ediliyor. 17-25 Aralık'la 15 Temmuz'dan sonra mücadele ediliyor. Dikkat ederseniz, soru çalmalara ilişkin bir soru yok. Soru çalanlanla ilgili bir iş yok. Sorusu çalınmak suretiyle hakkını kaybeden gençlerle ilgili atılmış bir tek adım yok. Çünkü bunlar cürüm ortağı. Beraber çaldılar. Arkasından ittifak yıkıldı. Yeniden bir ittifak modeli çıktı adına 'Cumhur' dediler. Kardeşim şimdi nasıl oluyor bu cumhur ititfakı? Bir taraf, 'Yazıhanem kurtulsun, sandalyem kurtulsun, herşeye razıyım abi', diğeri '50 artı 1'e ihtiyaç var buyur abi.' Şimdi bu iki abi yanyana geldi. Bunlar da ortaya çıkar ittifakını kurdular. Bize göre bir problem yok. İsteyen, istediği ittifakı kursun. Bu arkaşlar yerli ve milliymiş. İşte burada sorun var. Habur'dan peşmerge kıyafeti ile geçerken, davul zurna ile karşılanırken 2010'da, hakimler Türk bayrağı ile Atatürk resmini çıkartırken,'Yaz kızım' denilen ortamda bunlar yerli ve milli oluyor biz hain öyle mi? Bak aynaya gör halini. Sonra Oslo'da rezil rüsva olan Türkiye ve bunlar yerli, milli, biz gayri milli. Bakın aynaya kimmiş yerli kimmiş milli kimmiş hain görün. Aynada gördüğünüz hain. Sonra tekrar Peşmergenin geçişi. Tam 29 Ekim'de davul zurna ile 2 gün. Lahmacun paralarını hepimiz ödedik. Bizim cebimizden çıktı parası. Sonra hendeklerin kazılması, valilere, emniyet müdürlerine, jandarlamalara kafayı çevirin denilmesi ve Türkiye'nin geldiği durum."
Suriye'de durup duruken 'arıza' çıkartıldığını da söyleyen Akşener, "Şam Camisi'nde namaz kılmak isterken, Şam'ın Emevi Camisi'nin imamı kaçmış, Batman'da yaşıyor. İmamı da yerinden yurdundan ettiler, 'Arkasında namaz kılayım' derken. Ben şimdi çok dua ediyorum, Sayın Erdoğan, 'Meral kardeşim' diyecek diye. Allah korusun, bastığı yerde ot bitmiyor. O nedenle şimdi iki kardeş oldular. Allah müberek ettsin. Ama bizden uzak olsunlar. Şimdi döndürüp bize ititifak modelleri ortaya koydular. Biz ittifak yapıyoruz hem de çok büyük. Çiftçimizle ittifak yapıyoruz. Mazotu 5.5 liradan kullanan ABD'ye peşkeş çekilen çiftçimizle ittifak yapıyoruz. Biz çocuğuna her türlü fedakarlığı gösterip, okutup, iş bulamayan anne ve babalarla ittifak yapıyoruz.
ABD çiftçisi 1.5 liraya mazot kullanırken, çiftçimizin 5.5 liraya mazot kullanamına kabul etmediğimiz söyledik. Dünya 5'ten büyük ya! 2.5 milyon da Tayyip Bey'den büyük. Pancar ve şeker işçisi ile ittifak yapıyoruz. Pancar ekimini ortadan kaldırmaya çalışanların, şeker bazlı ürünü en fazla Türkiye'de kullandıranların, ABD çiftçisini zengin edip, sonra da 14 fabrikasını satma yoluna gidenlerin karşısında duranlar ve şeker fabrikası işçileri ile ittifak yapıyoruz. Biz isimleri tuhaf vakıflarda tacize uğrayan erkek, tecavüze uğrayan kız çocukları ve '6 yaşında kız çocuğu evlenebilir' diyen sapıklara karşı mağdurlarımızla ittifak yapıyoruz" dedi.
25 Haziran'da iki resmi anlatacağığını söyleyen Akşener, "Birinde bir balkon konuşması hayal edin. 24 Haziran gecesi. Abus yüzlü bir abi. Yanında kriminal listesine girmiş bakanlar, yandaş müteahhitler. Damatlar var değil mi? Damatlar! Kaçak damatlar gelir mi? Bilmiyorum. Bin yaşında abiler. O milletin anasına söven müteahitler ve böyle bir konuşma düşünün. Bunlar karun oldular. Bunların hepsini çıkarın yanına. Bir başka balkon konuşması düşünün yanımda Behçet Başkan gibi belediye başkanları, aramızdan kadınlar, erkekler, gençler, çocuklarla bu ülkeyi yönetmeye hazır. Başkanın da dediği gibi 'Yepyeni, pırıl pırıl yeni yüzlerle' bu ülkeye hizmet etmeye ant etmiş, kadrolarıyla birleştirici, yanyana getirici, kutuplaşma yerine kardeşlik hukukunu önüne koyan bir dille, nezaketi, zarafeti önüne koyan, birbirine sövmenin prim yapmadığı bir Türkiye'yi hayal edenlerle yan yana gelmiş konuşma yapan bir cumhurbaşkanı. Başaracağız, kazanacağız. Dolasıyla 25 Haziran'da bu kabustan uyanacağız" diyerek konuşmasını tamamladı.
Akşener, konuşmasının ardından İYİ Parti Fethiye İlçe Teşkilatı binasının açılışına geçti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in konuşmasından görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Cihan KAYA / FETHİYE (Muğla),
===========================================
Oğluyla birlikte kocasını demir çubukla döverek öldürdü
TEKİRDAĞ'ın Ergene ilçesinde fabrika işçisi Ayşe Y. (45), iddiaaya göre, şiddet gördüğü eşi Fesih Y.'yi (52) oğlu Muharrem Y. (25) ile birlikte demir çubukla döverek öldürdü.
Ergene'de yaşayan iki çocuk annesi Ayşe Y., iddiaya göre sürekli şiddet gördüğü eşi Fesih Y. ile dün sabah evde tartıştıktan sonra Valimeşe Mahallesi sanayi bölgesindeki çalıştığı geri dönüşüm fabrikasına gitti. Bir süre sonra Fesih Y., eşinin çalıştığı fabrikaya geldi, aralarında yeniden tartışma çıktı. Bunun üzerine Ayşe Y., oğlu Muharrem'i aradı. Anne, baba ve oğulları arasındaki tartışma kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Muharrem Y., iş yerinde bulunan bir demir ile bacaklarına vurduğu babasını yere düşürdü, daha sonra da olay yerinden ayrıldı. Ayşe Y., aldığı darbelerle yerde yatan eşine bu kez kendisi demir çubukla vurmaya başladı. Olayı gören diğer çalışanların ihbarı ile gelen jandarma ekipleri Fesih Y.'ın öldüğünü belirledi. Jandarma anne ve oğlunu gözaltına alarak, haklarında soruşturma başlattı.
İfadesinde eşinin kendisine sürekli şiddet uyguladığını öne süren Ayşe Y., bu nedenle ölüm korkusu yaşadığını söyledi. Yalçın, "Ben iş yerinde çalışıyordum. Yanıma geldi, bir süre yine tartışmaya başladık. Zaten eve de ben bakıyordum. Benim kazandığım ile geçiniyorduk. Beni hep tehdit ediyordu. Fabrikada da tehdit etti ve kavga çıktı. Bu olay meydana geldi. Kocamın korkusundan liseye giden kızım bile okula gitmekten korkuyordu" dedi. Jandarmadaki sorgularının ardından anne ile oğlu Çorlu Adliyesi'ne sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Olay yerinden detaylar
-Jandarma ekiplerinin inceleme yapması
Hastane tabelası
-Anne ile oğlunun adliyeye çıkarılması
Anne ile oğlundan detaylar
-Çorlu adliyesi
Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ERGENE(Tekirdağ), -
==============================================
Yük treninin çarptığı baba ve 35 günlük bebeği öldü
OSMANİYE'de raylar üzerinden geçmek isterken yük treninin çarptığı baba Mustafa Kavun(28) ve kucağındaki 35 günlük bebeği Mehmet Kavun hayatını kaybetti.
Kaza saat 11.30 sıralarında Rızaiye Mahallesi'nde meydana geldi. Kucağında bebeğiyle raylardan geçmek isteyen işitme engelli Mustafa Kavun'a, Memure - Osmaniye seferini yapan Hüseyin E. idaresindeki 53507 sefer sayılı yük treni çaptı. Çevredekilerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 acil sağlık ekipleri, baba Mustafa ve oğlu Mehmet Kavun'un öldüğünü belirledi. Baba ve oğlunun öldüğünü öğrenerek olay yerine gelen yakınları sinir krizi geçirdi. Cenazeler, yapılan incelemenin ardından otopsi için Osmaniye Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Polisin, olayla ilgili soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü
------------------------
Trenden görüntü
Olay yerindeki ceset ve polisin inceleme yapması
Olay yerine gelen yakınlarının feryatları
Genel görüntüler
Haber: İbrahim EMÜL-Kamera: OSMANİYE,
============================================
Alkollü sürücünün direğe çarptığı anlar kamerada
TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde T.Ö.(38) kullandığı otomobille, orta refüjdeki yon talebasının direğine çarparak yaralandı. Hastanede tedavi altına alınan T.Ö., 1.76 promil alkollü çıktı. Kaza anı güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Kaza, Tekirdağ-Malkara karayolunun Deveci Mahallesi sapağınad gece meydan geldi. T.Ö., yönetimindeki 59 LN 400 plakalı otomobil, sürücüsünün hakmiyetini kaybetmesi üzerine orta refüje çıkıp, yön talebası direğine çaptı. İhbar üzerine gelen sağlık ekipleri ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi kKaza kırım ekipleri yaralı sürücü T.Ö.'yü araçtan çıkarıp, Malkara Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan muayanede T.Ö.'nün 1.76 promil akollü olduğu belirlendi. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
Kaza anı, bir işyerinin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
Otomobilin gelişi
Otomobilin direğe çarpması
Çarptıktan sonra yükselen dumanlar
Vatandaşların müdahalesi
Sağlık ve polis ekiplerinin gelişi
Yaralıya müdahale
Olay yerinden detaylar
Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),-
============================================
Pizzaya tükürme davası başladı; 'Dışarıda yemek yiyemiyorum'
ESKİŞEHİR'de pizza dağıtımı yapan motosikletli kurye Burak S.'in, apartmanda açtığı kutudaki pizzaya tükürüp, bunu da cep telefonuyla kayda alması, ardından da müşteriye teslim etmesiyle ilgili açılan dava, Tüketici Mahkemesi'nde başladı. Firma avukatı olayın kurgu ve şantaj amaçlı olduğunu ileri sürerken, şikayetçi Hüseyin Alyüz ise "Olaydan önce 82 kiloydum, şimdi 76 kiloyum. Dışarıda yemek yiyemiyorum. Kurye ile benim yakınlığımdan söz edilemez. Kurgudan bahsetmek mümkün değildir. Şantaj iddiasını kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Geçen 24 Aralık'ta Eskişehir'de meydana gelen olayda, motosikletle servis yapan ve başında kask bulunan Burak S. adlı kurye, girdiği apartmanda elindeki kutuyu açıp, pizzaya tükürdü. Apartmanın güvenlik kamerası tarafından kaydedilen görüntüde, kurye Burak S.'nin pizzaya tükürme anını kendi cep telefonuyla çektiği görüldü. Burak S. daha sonra merdivenlerden 5'inci kata çıkıp, tükürdüğü pizzayı, sipariş veren Hüseyin Alyüz'de teslim etti. Apartman sahibinin yeğeni Ç.E.'nin kuryenin pizzaya tükürmesini güvenlik kamerasında görmesi ve durumu Alyüz'e bildirmesinin ardından olay yargıya taşındı. Kurye Burak S. ise işten çıkarıldı.
Pizza siparişi veren Hüseyin Alyüz'ün şikayeti üzerine Eskişehir Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasına Alyüz, avukatı ile pizza şirketinin avukatları katıldı. Kurye Burak S.'nin katılmadığı duruşmada Hüseyin Alyüz'ün avukatı Kemal Sayılır, hakime güvenlik kamerası görüntülerinin bulunduğu CD'yi delil olarak sundu.
ŞİRKET AVUKATINDAN ŞANTAJ SUÇLAMASI
Şirket avukatı İsmail Hakkı Gülhan ise davanın reddini talep ederek, şu iddialarda bulundu:
"Bu planlı yapılmış bir iştir. Savcılık soruşturması devam etmektedir. Burada oluşan bir zarar yoktur. 20 dakika sonra genel müdürümüz davacıyı aramıştır. Davacı da kendisiyle değil avukatı ile görüşmesini istemiştir. Olay görüntüleri de basına aktarılmıştır. Eskişehir'deki pizza firmamızın hasılatı olay sonrasında yüzde 20 düşmüştür. Yapılan iş hukuka uygun değildir ve ahlaki değildir. Savcılık dosyası sonucunun beklenmesini istiyoruz. Davanın zararının da tespit edilmesini istiyoruz. Franchise şirketlerin çalışanlarının eylemlerinden dolayı firma sorumlu değildir. Beni aradıklarında pizzayı yemediklerini söylemişlerdi. Doktora gittiği, kilo kaybettiği iddiaları doğru değildir. Delillerini oluşturmak içindir. Kamera görüntüleri mahkemeye sunulmadan internet ortamına sızdırıldı. Davanın reddini istiyoruz. Biz zararı karşılamaya hazırız, ortada kurgu ve şantaj vardır. Firmada 100 kişi çalışmaktadır ve bu kişilerin de ekmeği ile oynanmıştır."
'DIŞARIDA YEMEK YİYEMİYORUM'
Şikayetçi Hüseyin Alyüz ise "Ben olaydan önce 82 kiloydum, şimdi 76 kiloyum. Benim pizzayı getiren kişi ile bir yakınlığımın olması söz konusu değildir. Ben kendim de gıda işi yapıyorum. Sadece kendi iş yerimde yemek yiyorum. Dışarıda yemek yiyemiyorum. Kurye ile benim yakınlığımdan söz edilemez. Kurgudan bahsetmek mümkün değildir. Ben apartman yöneticisi ile bir yıldır küstüm, konuşmuyordum. Güvenlik kamerası ile kurye arasında bir metrelik mesafe vardır. Şantaj iddiasını kabul etmiyorum. Pizza şirketi tarafımıza gönderdiği yazılarda ahlak dışı bir olay olduğunu kabul etmiş ve defalarca özürlerini iletmiştir" dedi.
Mahkeme hakimi, davacı ve davalı tarafı anlaşmaları için arabuluculuğa sevk edebileceğini hatırlattı. Taraflar ise arabuluculuğa başvurmayı düşünmediklerini belirtti. Hakim, tarafların tanık bildirmesi ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Temmuz'a erteledi.
Görüntü dökümü:
-Arşiv görüntüde Hüseyin Alyüz'ün konuşması,
-Hüseyin Alyüz'ün avukatı Kemal Sayılır'ın konuşması,
-Güvenlik kamerası görüntüsünde kuryenin pizzaya tükürmesi.)
Haber-Kamera: Kemal ATLAN-ESKİŞEHİR,
=================================================
Antalya, 12 ülkeden çocuk ağırlıyor
ANTALYA, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 12 ülkeden 320 çocuğu ağırlıyor.
Antalya, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor. Her yıl olduğu bu sene de dünyanın farklı ülkelerinden gelen 300'ün üzerinde çocuk bu bayramı Antalya'da geçirecek. Etkinliklere katılacak 12 ülkenin çocuk temsilcileri, Antalya Valisi Münir Karaloğlu'nu makamında ziyaret etti. Çocuklara hediye veren Karaloğlu, Antalya'yı çocuklara anlattı. Çocuklardan bazıları da ziyarette şarkı söyleyip, şiir okudu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------
Çocukların valilikte görüntüsü
Çocukların görüntüsü
Çocukların şarkı söylerken görüntüsü
Vali ve çocukların toplu resim çekimi
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
==============================================
Gaziantep'te İl Koordinasyon Kurulu toplandı
GAZİANTEP İl Koordinasyon Kurulu 2018 yılı 2'nci dönem toplantısı valilik konferans salonunda yapıldı.
Gaziantep Vali Yardımcısı Uğur Aladağ'ın başkanlık yaptığı toplantıya, kaymakamlar ve kurum temsilcileri katıldı. Vali Yardımcısı Uğur Aladağ 2018 yılında il genelinde özel bütçeli kuruşlara ait 317, mahalli idarelere ait 312 olmak üzere toplam 629 projenin yürütüldüğünü söyledi. Aladağ, çalışmalarda nakdi gerçekleşmenin yüzde 41 fiziki gerçekleşmenin ise ortalama yüzde 35 seviyesinde olduğunu kaydetti. Uğur Aladağ, ulaşımın ardından en çok bütçe ayrılan sektörleri eğitim, tarım, diğer kamu hizmetleri, enerji ve sağlık sektörlerinin takip ettiğini ifade etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
Toplantıya katılanlar
Uğur Aladağ'ın konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP-DHA)
==============================================
