Haberler

Dha İstanbul Bülteni - 3

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSRAİL YÖNETİMİNDEN İKİ CİHANDA DA DAVACI OLACAĞIZ (1)Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir.

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSRAİL YÖNETİMİNDEN İKİ CİHANDA DA DAVACI OLACAĞIZ (1)

Cumhurbaşkanı Erdoğan,

"Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler katliamlar haksızlıklar sebebiyle Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür"

"İsrail yönetiminin daha yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlere karşı uyguladığı şiddet zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor."

"Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız"

"Kadınlar ve onlarla beraber çocuklar, çoğunlukla kendi kararları olmayan savaşların ve krizlerin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar."

Haber : Gülseli KENARLI - İhsan YALÇIN - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da katıldığı bir ödül töreninde konuştu. Erdoğan, konuşmasının büyük bir bölümünü Filistin ve Suriye'de yaşananlara ayırdı. Savaştan en çok kadınlar ve çocukların zarar gördüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen "Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri" törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, "Buradan bir kez daha davalarını davamız, mücadelelerini mücadelemiz, direnişlerini direnişimiz bildiğimiz Filistinli kardeşlerimize sonuna kadar yanlarında olduğumuzun mesajını, müjdesini iletmek istiyorum" dedi.

"FİLİSTİNLİLER DÜNYADAKİ TÜM MAZLUMLARIN SEMBOLÜDÜR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Filistin ve Kudüs meselesi sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler katliamlar haksızlıklar sebebiyle Filistinliler dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür. Tarih boyuncu Musevilerin, Hristiyanların ve Müslümanların kutsal şehri olan Kudüs ise insanlığın ortak değerler etrafından toplanabilme idealinin sembolüdür. Dolayısıyla Filistin'i ve Kudüs'ü savunmak kadim insanlık tarihi boyunca iyi, güzel, doğru ve hak olan ne varsa hepsini de savunmak demektir."

"ZALİMLERİN CÜRRETİNİN HER GEÇEN GÜN ARTTIĞINI GÖSTERİYOR"

"İnsanlığın geleceğini Filistin ve Kudüs meselesinde verdiği imtihanda elde edeceği netice belirleyecektir. Bunda hiç şüphe yok" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bu imtihandan alnımızın akıyla çıkabilirsek insanlık olarak geleceğimize güvenle ve umutla bakabiliriz. Tam tersi olursa; o zaman hakların, özgürlüklerin, ahlaki ve vicdani tüm ölçülerin ortada olmadığı veya ortadan kalktığı zulmün hakim olduğu karanlık bir gelecek bizi bekliyor demektir. Çünkü Filistin'de özellikle de Kudüs'te yaşananlar zalimlerin zulümlerini meşrulaştırma hatta kurumsallaştırma çabasından başka bir şey değildir. İsrail yönetiminin daha yakın zamanda kendi topraklarına sahip çıkmaktan başka hiçbir suçları olmayan Filistinlere karşı uyguladığı şiddet zalimlerin cüretinin her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu saldırılarda onlarca şehit ve binlerce yaralı veren Filistinlerin yaşadıkları karşısında, uluslararası toplumun sergilediği kayıtsızlık hiçbir halkın, bireyin güvende olamayacağı bir geleceğin işaretidir" diye konuştu.

"BÖYLE BİR CİBİLİYET YOK"

Erdoğan, "Biz insanlığın özellikle barış merkezi olması gereken Filistin'in ve Kudüs'ün adını yan yana yazan İsrail yönetiminden iki cihanda da davacı olacağız. Filistin ile birlikte Suriye'de yaşananlar bize acı bir gerçeği gösterdi. Biz bunları iyi tanıdık, iyi tanıyoruz, iyi biliyoruz. Hatta hatta ikili görüşmelerde onların bize söylediklerini unutmamız mümkün değil. Bunlarda ne insani, ne vicdani asla böyle bir karakter, böyle bir cibilliyet yok. Uluslararası toplumun özellikle de görevi barışı ve güveni temin etmek olan uluslararası kuruluşların riyakarlığı artık gizlenemez, saklanamaz, daha önemlisi tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır. İşte bu çarpıklığa karşı biz 'dünya beşten büyüktür' diyerek dile getiriyoruz" şeklinde konuştu.

"ARTIK BUNLAR TARİH OLDU"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyadaki tüm ülkelerin güvenliğini sadece beş ülkenin çıkarına ve hatta keyfine bırakan bir sistemin sürdürülebilirliği yoktur. Artık Birlemiş Milletler'in reforme edilmesi olmazsa olmazdır. Kesinlikle reforme edilmesi şarttır. Dünya, 2. Dünya Savaşı'nın şartlarında yaşamıyor. Artık bunlar tarih oldu, bunlar geride kaldı. Öyleyse şimdi Birleşmiş Milletleri reforme etmek, reforme etmek suretiyle yeniden bir Birleşmiş Milletler yapısını ortaya çıkarmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"KRİZLERİN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDA KALIYORLAR"

"Kadınlar ve onlarla beraber çocuklar, çoğunlukla kendi kararları olmayan savaşların ve krizlerin bedelini ödemek zorunda kalıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Filistinli kadınlar ve çocuklar İsrail yönetiminin zulmüne en çok maruz kalanların başında geliyor. Filistinli çocukların önemli bir bölümü vatanlarının dışında mülteci kamplarında veya başka ülkelerde hayatlarını sürdürüyor. Vatanlarında kalabilmeyi başarmış olanlar ise her gün evlerinde okullarına giderken arama noktalarından bindiği toplu taşıma aracına, kapısından girdiği eğitim-öğretim kurumuna kadar, adımını attığı her yerde ayrımcılığa psikolojik ve fiziki şekilde maruz kalıyor" diye konuştu.

"BİZ BUNU ASLİ GÖREVİMİZ TELAKKİ EDİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ülkemizde hala 3,5 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir etmeyi sürdürüyoruz. En ufak bir tereddüdümüz yok. Yardım gelse de gelmese de biz bunu yapmaya devam edeceğiz. Şuana kadar yaptığımız yardım 31 milyar dolar oldu. Niye? Dedim ya; biz bunu asli görevimiz telakki ediyoruz. Bereketi de geliyor, elhamdülillah. Eurolar gelse de gelmese de bereketi var. Şuana kadar verdikleri 1 milyar 850 milyon Euro. Söz; 6 milyar Euro. İşte batı bu. Onun için batıyı iyi tanıyalım, iyi bilelim. Biz iyi biliyoruz. 16 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yaşamımda iyi tanıdım" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması

-Ödül töreni

-Genel ve detaylar

07.05.2018 - 13.33 - Haber Kodu : 180507067

07.05.2018 - 13.34 - Haber Kodu : 180507068

07.05.2018 - 13.37 - Haber Kodu : 180507069

07.05.2018 - 13.49 - Haber Kodu : 180507076

===================================

2 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, KÜRSÜDEKİ ZEYTİN DALINI EŞİNE VERDİ

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Zeytindağı Barış Ödülleri Töreni ve "Kudüs'ün Son Yüzyılı" belgeselinin galasına katıldı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki etkinlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu da yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan  konuşma yapmak üzere kürsüye geldi. Erdoğan, kürsüde bulunan zeytin dalını alarak protokol sırasında oturan eşi Emine Erdoğan'a verdi. Zeytin dalını alan Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elini sıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha sonra kürsüye dönerek konuşmasına başladı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Erdoğan'ın eşine zeytin dalını vermesi

-Erdoğan'ın konuşması

-Detaylar

07.05.2018 - 12.19 - Haber Kodu : 180507055

============================

3- MEHMET ŞİMŞEK'TEN "CARİ AÇIK" VE "ENFLASYON" AÇIKLAMASI

Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisinde cari açık ve enflasyon üzerine değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, cari açık ile ilgili "Cari açığa baktığınız zaman bir kötüleşme var gibi görünüyor. Aslında petrol ve altın hariç göreceli bir iyileşme dönemindeyiz. Hatta altın hariç baktığınız zaman cari açıkta ciddi bir kötüleşme yoktur. Dolayısıyla aşırı ısınma hikayesi eğer cari açık üzerinden üretiliyorsa açık yüzde 4,4 civarındadır. Turizmdeki bu güçlü toparlanmayla ile birlikte inanıyoruz ki bu yüzde 4'ün altına da inecektir" dedi.

İstanbul'da düzenlenen Türkiye Bankalar Birliği (TBB)'nin 61. Genel Kurulu'nda konuşan Mehmet Şimşek, ekonomide Türkiye'nin gerçekliğinin, algısından çok daha güçlü olduğunu söyledi. Şimşek, Türkiye'ye ilişkin kaygıların üç temel sorundan kaynaklandığını, buna ilişkin ise hükümetin aldığı ve ciddi ilerleme sağladığı tedbirlerin, çabaların, reformların söz konusu olduğunu vurguladı.

"PETROL VE ALTIN HARİÇ GÖRECELİ BİR İYİLEŞME DÖNEMİNDEYİZ"

Şimşek, "Cari açığa baktığınız zaman bir kötüleşme var gibi, görünüyor. Aslında petrol ve altın hariç göreceli bir iyileşme dönemindeyiz. Hatta altın hariç baktığınız zaman cari açıkta ciddi bir kötüleşme yoktur. Dolayısıyla aşırı ısınma hikayesi eğer cari açık üzerinden üretiliyorsa açık yüzde 4,4 civarındadır. Turizmdeki bu güçlü toparlanmayla ile birlikte inanıyoruz ki bu yüzde 4'ün altına da inecektir" dedi.

"CARİ AÇIK ARTACAK MI AZALACAK MI?"

Türkiye'nin tasarruflarında bir artış söz konusu olduğunu ve yatırım iştahının da büyük olduğunu kaydeden Mehmet Şimşek, şunları söyledi:

"Milli gelirin yüzde 30'u kadar yatırım yapıyoruz, yüzde 24'ü kadar tasarruf. Bunlar yaklaşık rakamlar. Nihayetinde önümüzdeki döneme bakmamız lazım. Cari açık artacak mı azalacak mı? Cari açık ve tüketici kredileri arasında yakın ilişki var. Tüketici kredilerindeki yükseliş durmuş, hatta aşağı yönlü bir seyir içerisinde. Cari açığın bunu takip ederek önümüzdeki dönem altın ve petrol hariç cari açıkta bir daralma öngörmek doğrudur. Nitekim ekonominin önümüzdeki dönemde bir miktar yavaşlaması dahi gündemde, bazı öncü göstergelerle. Ama ihracat piyasalarımız güçlü kalmaya devam ediyor. İhracat performansımız artmaya devam edecek. Artan petrol fiyatlarının doğrudan etkisi olumsuz ama komşularımızın geliri artacağı için oralarada gerek müteahhitlik sektörü gerek turizm sektörü gerekse ihracat sektöründen daha yüksek gelir potansiyelimiz var. Turizmde çok güçlü toparlanma var. Çok hızlı bir şekilde kriz öncesi döneme doğru dönüyoruz."

"YATIRIMLAR DEVREYE GİRDİĞİNDE CARİ AÇIĞI 19 MİLYAR DOLAR AZALACAK"

Cari açığın finansmanına ilişkin bir kötüleşme olduğu iddiaları üzerine konuşan Başbakan Yardımcısı Şimşek, "Çok basit bir şey. Yılın ilk birkaç ayına baktığınız zaman kısa vadeli krediler ve portföy girişlerinin net anlamda cari açığın finansmanındaki payı düşüyor. Cari açığın finansmanının kalitesinde de göreceli bir iyileşme olduğunu iddia edebiliriz. Özellikle dış açığı daha makul düzeylere çekmek için çok önemli reformlar yaptık. Yakın dönemde özellikle ithalatı azaltacak ihracat kapasitemizi artıracak yatırımlara çok güçlü teşvikler verildi. Önümüzdeki 5 ila 7 yıl arasında bu yatırımlar devreye girdiğinde cari açığı 19 milyar dolar azalacak. Türkiye odaklanınca başarıyor. Şu anda odaklanmış durumdayız. Cari açık meselesini de bu şekilde kalıcı bir şekilde tekrar yüzde 3'lere yüzde  3'lerin altına doğru çekme imkanımız önümüzdeki birkaç yıl içerisinde  söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.

ENFLASYON DEĞERLENDİRMESİ

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, enflasyon üzerine de değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, "Enflasyon geçici olarak çift haneye çıkmış durumda. Ama öncesine bakın; 90'lı yıllarda yüzde 71'lerden biz, yüzde 10'lar civarına çekmişiz. Peki ne oldu? Burada esas belirleyici kur. Kurda da reel ekonomiden kopuk bir gidişat olduğunu paylaşmak istiyorum. Özellikle kur etkisi burada çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Türk lirası cinsinden ithal fiyatları ki ara mallar ve hammadde devreye giriyor; en belirleyici faktör. Biz gıda komitesi olarak gerekeni yaptık. Merkez Bankası da eli kolu bağlı değil, gereken tepkiyi veriyor. Para politikasındaki sıkılaşma da burada çok net görülüyor. Finansal koşullarda da bir sıkılaşma söz konusudur. Bu da önümüzdeki dönemde enflasyonu kontrol altına almaya, cari açığı kontrol altına almaya önemli katkı verecektir" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

-Mehmet Şimşek'in açıklamaları

-Genel ve detaylar

07.05.2018 - 13.48 Haber Kodu : 180507075

=============================

4- BAKAN EROĞLU: BİZİM DÖNEMİMİZDE 1 METREKARE ORMANLIK ALAN İŞGAL EDİLMEMİŞTİR

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Bizim dönemimizde 1 metrekare ormanlık alan işgal edilmemiştir" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, orman yangınları ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen toplantıda Eroğlu, orman yangınları ile mücadele kapsamında bugüne kadar yapılan çalışmalar ve alınan tedbirler hakkında bilgi verdi. 2018 yılı orman yangınları değerlendirmesini yapan Eroğlu, yangın mevsiminin başlangıcı ile birlikte, yangınlarla mücadeleye hazır olduklarını belirtti.

"İŞGAL EDİLDİĞİ ZAMAN DERHAL YIKIYORUZ"

Eroğlu konuşmasında kendilerinden önce Türkiye'nin 20 milyon 800 bin hektarlık bir orman arazisine sahip olunduğunu belirterek, "Biz bunu 1,5 milyon hektar arttırdık. Şu anda 22 milyon 300 bin hektar ormanımız var. Bu sene daha da artacak. Ağaçlar yok oluyor filan.. Biz de mühendisler olarak bir tabir vardır. Mühendis iddia etmez, ispat eder. Biz ispat ediyoruz. Eskiden ormanların tapusu yoktu. Tapu olmayınca olmaz. Şu anda ormanlarımızın yüzde 95'inin tapusunu aldık ilk defa. Bütün tapu kadastro ile ortak çalışıyoruz. Bizim dönemimizde 1 metrekare ormanlık alan işgal edilmemiştir. Bizim dönemimizde; buyurun hodri meydan, 1 metrekare ormanlık alan işgal edildi mi edilmedi mi buyurun gösterin. Mümkün değil. Çünkü işgal edildiği zaman derhal yıkıyoruz. ve asla müsaade etmiyoruz. Kaldı ki tapusu olduğu için işgal de mümkün değil artık. Orasının kapı gibi tapusu var" dedi.

"YANAN YERLERİ BİR YILDA AĞAÇLANDIRIYORUZ"

Orman yangınlarının sebeplerini anlatan Bakan Eroğlu eskiden kasıtla orman yangını çıkartıldığının altını çizerek, "Hükümet olarak yanan alanların bir metrekaresi bile başka maksatla verilememesi kararı aldık. Bir yılda ağaçlandırıyoruz. Etrafını çeviriyoruz. Bu yüzden de kasıt azaldı. Çok azaldı. Çok büyük cezaları var. Bu yüzden ormanı yakmanın cezası çok ağır" ifadelerini kullandı.

YANGINLA MÜCADELEDE SAYILAR

Bakan Eroğlu, "Orman yangınlarına müdahale etmek için 11 bin 507 yangın işçisi, 3 bin teknik eleman, 5 bin memur hazır halde. Kara araçlarımızda da çok kuvvetliyiz. Bin 502 arazöz, 281 su tankeri, 587 ilk müdahale aracı, 187 dozer, 5 adet amfibik uçak, 24 adet su atar helikopter, 6 idari uçak, 1 yönetim uçağı ile hazır bekliyoruz. İlk müdahale de çok önemli. Bu yıl bin 451 tane ilk müdahale ekibi kurduk. Ayrıca çok sayıda gölet yaptık. 3 bin 111 havuz ve göletimiz var. 776 kuleden 24 saat ormanlarımız gözetleniyor" dedi.

"YANAN ORMANLIK ARAZİLER PEŞKEŞ ÇEKİLMİYOR"

Yanan alanları ve ardından aynı alanın yeşillendirildiğini gösteren fotoğraflar eşliğinde Bakan Eroğlu, "Ne diyor herkes? Buralar kasıtlı yakıldı. Buralarda köşkler yapılacak. Birilerine peşkeş çekilecek. Arkadaşlar ne peşkeşi ya. İşte yanan alan bu. Şimdi tamamen ağaçlandırıldı. Netice olarak söylenecek çok şey var ama. Orman yangınlarına şu anda hazırız. Allah'tan bir büyük mani çıkmazsa; bazen büyük bir felaketi önlemek zor oluyor. İnsanın gücünün takatinin dışında yangınlar olabiliyor. Bunun dışındaki yangınları söndürmek için ekibimiz hazır. Ekipler çok güçlü. Her zamankinden daha ciddi bir şekilde hazırlık yapıldı. Bütün hazırlıklar, eylem planları, toplantılar, önleyici tedbirler, ekiplerin eğitimi hepsi tamamen yapıldı. Hatta gerektiğinde diğer ülkelere de destek vermeye hazırız" şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü:

------------------

-Bakanın açıklamaları

-Slayt gösterisi

-Toplantıya katılan basın mensupları

-Genel ve detaylar

==============================

(ek görüntüyle - geniş haber)

5- İSTANBUL'DA UYUŞTURUCU OPERASYONU; TÜRKİYE'DE İLK KEZ ELE GEÇİRİLDİ

Türkiye'de ilk kez metilamin maddesi ele geçirildi. Bu maddenin uyuşturucu hapların etkisini arttırmak için kullanıldığı öğrenildi.

Villada gözaltına alınan şüphelinin geçmişte Vücut Geliştirme Türkiye Şampiyonu olduğu öğrenildi.

Baskın anı polis kamerasında...

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA

İstanbul'da bir villaya ve depoya yapılan baskında, uyuşturucu madde yapımında kullanılan 1 ton 100 kilogram metilamin ile 350 bin ecstacy hap, 9 kilo 500 gram matamfetemin ve 14 kilo 848 gram kokain ele geçirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, geçtiğimiz Cuma günü Beykoz, Üsküdar, Ataşehir ve Çatalca'da uyuşturucu tacirlerine yönelik eş zamanlı iki operasyon yaptı.

1 SAATTE 10 BİN UYUŞTURUCU HAP ÜRETİYORLAR

Narkotik polislerinin ilk yaptığı operasyon kapsamında Beykoz Riva'daki bir villada uyuşturucu madde yapımında kullanılan 1 ton 100 kilogram metilamin, 350 bin ecstacy hap, hap baskı makinası, dijital terazi, karıştırıcı, hap kurutma fırını, 2 kaynatıcı, cam fanuslar ve uyuşturucu ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 24 bin 720 lira ele geçirildi. Operasyona Narkotik dedektör köpegi 'Fırtına'da katıldı. Operasyon kapsamında Tarık A. ve Arda İ.G. yakalanarak gözaltına alındı. Türkiye'de ilk kez ele geçen metilamin maddesinin uyuşturucu hapların etkisini arttırmak için kullanıldığı öğrenildi.

ESKİ VÜCUT GELİŞTİRME TÜRKİYE ŞAMPİYONU ÇIKTI

Polis ekipleri yaptığı çalışmalarda gözaltına alınan Tarık A.'nın geçmişte vücut geliştirme Türkiye Şampiyonu olduğunu belirledi. Şüphelilerin 1 saatte 10 bin uyuşturucu hap imal ettiklerini tespit etti.

14 KİLO 848 KRAM KOKAİN, 9 KİLO 500 GRAM METAMFETAMİN

İkinci operasyon ise aynı gün Çatalca'da bulunan çiftliğe yapıldı. Polis ekipleri depoda 9 kilo 500 gram metamfetemin, 14  kilo 848 gram kokain, 21 kilo 930 gram katı ve sıvı kimyasal madde ele geçirdi. Şüphelilerin kokainleri bebek bezine emdirdiği ve valiz tabanına gizlediği belirlendi. Operasyon kapsamında M.A., Z.A., F.A., İran vatandaşı P.A.A., Özbekistan vatandaşı M.S., İngiltere vatandaşı D.L.P., Arnavutluk vatandaşı N.K. yakalanarak gözaltına alındı.

4'Ü YABANCI 9 KİŞİ TUTUKLANDI

Baskınlar polis kameraları tarafından da saniye saniye görüntülendi. Operasyonlar kapsamında 4'ü yabancı uyruklu toplam 9 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüphelilerin sevk edildikleri adliyelerde çıkartıldıkları mahkemeler tarafından tutuklandı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

(AKTÜEL)

-Sergiden görüntü

-Uyuşturucu haplardan görüntü

-Dedektör köpek Fırtına'dan görüntü

-Uyuşturucu hap makinası

-Uyuşturucu hap fırını

-Uyuşturucu madde yapımında kullanılan maddeler

-Genel ve detaylar

(POLİS KAMERASI)

-Polis ekiplerinin şüphelilerin çıkışında düzenlediği baskın

-Şüphelilerin gözaltına alınması

-Polis ekiplerinin villaya girmesi

-Villada yapılan uyuşturucu haplar

-Uyuşturucu hap imalatında kullanılan makineler

-Şüphelilerin uyuşturucu hapları sakladığı depolar

-Genel ve detaylar

07.05.2018 - 11.23 - Haber Kodu : 180507034

07.05.2018 - 12.54 - Haber Kodu : 180507054

======================================

(geniş haber)

6- TFF- TERİM DAVASINDA KARAR

FATİH TERİM'E 9 MİLYON 324 BİN TL TAZMİNAT ÖDENECEK

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA

Milli Takımlardaki görevine son verilen Fatih Terim'in, "Haksız ve tek taraflı olarak iş akdinin fesih edildiği" gerekçesiyle Türkiye Futbol Federasyonu'nu (TFF) aleyhine açtığı 3 milyon 500 bin euro tazminat davası sonuçlandı. Mahkeme, TFF'nin Fatih Terim'e toplam 9 milyon 324 bin TL erken fesih bedeli ödenmesine hükmetti.

TERİM'İN AVUKATI: DAVALININ HAKLI BİR NEDENİ YOK

İstanbul 17. İş Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davacı Fatih Terim katılmadı. Fatih Terim'i avukatı Rezan Epözdemir, TFF'yi de avukatı Hüseyin Karaahmetoğlu temsil etti.

Fatih Terim adına söz alan avukat Rezan Epözdemir, TFF'nin haksız fesih yaptığını belirterek "Davalı federasyon, müvekkilimin Çeşme'de yaşadığı olayla ilgili iş akdi feshedildiğini söylüyor. Ancak bu neden fesih bildiriminde yok. Bunun kötü niyetle söylendiğini düşünüyorum. Davalının haklı bir nedeni yok. Müvekkilim sözleşmede yer alan sürenin dörtte üçünü çalışmış zaten. Müvekkilim 60 aylık sözleşmenin 44 ayını yani yüzde 74'ünü çalışmıştır. Tarafların sosyal ekonomik durumu, davalı federasyonun bu zaman kadar müvekkile 44 milyon TL ödeme yaptığını göz önüne aldığımızda, 12 milyon 950 TL'lik cezai şart miktarı fahiş değildir. Bu nedenle hakkaniyet indirimi yapılmasın.  Ayrıca icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istiyoruz. Davamızın kabulüne karar verilsin" dedi.

TFF AVUKATI DAVANIN REDDİNİ İSTEDİ

Davalı TFF'nin avukatı Hüseyin Karaahmetoğlu ise fesihin haklı nedenlerle yapıldığını söyleyerek "Davacının dosyaya sunduğu deliller tamamen ticari içeriklidir. Oysa bizim davamız, işçi-işveren ilişkisini kapsamaktadır. O kadar haklı bir neden ortada ki Dünya Kupası'na katılma şansını riske sokacak durumdadır. Fatih Terim ile TFF Yönetim Kurulu üyesi arasında bir tartışma çıktı. Bu olayla ilgili soruşturmaya savcılık tarafından devam ediliyor. TFF Türkiye'deki 80 milyon insana sporu sevdirmek için kurulan bir kuruluştur, bir kişiyi zengin etmek için kurulmamıştır. Bu da futbol ailesine yapılan bir eylemin neticesinde bizim iş akdini haklı nedenle feshetmemizin en önemli kanıtıdır. Haklı nedenle fesih talebimizin kabul edilmemesi durumunda tazminatta indirime gidilmesini istiyoruz. Davanın reddine karar verilsin" diye konuştu.

MAHKEME TERİM'İ HAKLI BULDU

Davayı kısmen kabul eden mahkeme, Fatih Terim'in haksız ve tek taraflı olarak Milli Takımlar'daki görevine son verildiği iddiasıyla federasyona açtığı davayı kabul etti. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu'nun Fatih Terim'e yüzde 20 icra inkar tazminatı ödemesine de karar verildi. Karara göre Fatih Terim'in talep ettiği 12 milyon 950 bin lira tazminatta hakkaniyet indirimine gidildi. Buna göre mahkeme, 12 milyon 950 bin TL talep üzerinden yüzde 40 indirim yaparak 7 milyon 770 bin liranın, davalı TFF'den Fatih Terim'e ödemesine karar verdi. Mahkeme ayrıca yüzde 20 icra-inkar tazminatını da hesaplayarak 1 milyon 554 bin lira dahil olmak üzere faiz hariç toplam 9 milyon 324 bin liranın davalı TFF'nin Fatih Terim'e ödemesine karar verdi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Fatih Terim'in, Türkiye Futbol Direktörü olarak görev yaptığı dönem, damatları ve iki özel korumasıyla 16 Temmuz 2017'de, Çeşme Alaçatı'daki Yüzevler Kebapçısı'na giderek, mekan sahibi Selahattin Aydoğdu'ya saldırdığı, daha sonra garsonların da karıştığı büyük bir kavga yaşandığı iddia edilmişti. Bu iddiaların haberlere konu olması ve Terim'in kavgayla ilgili 19 Temmuz'da, "Yine olsa yine yaparım" açıklamaları üzerine TFF, 26 Temmuz 2017'de Terim'in sözleşmesini tek taraflı feshetmişti. Terim'in avukatı Rezan Epözdemir de taraflar arasında 15 Kasım 2013'te imzalanan sözleşmenin haksız yere feshedildiği iddiasıyla sözleşmenin 6. maddesinden doğan 3 milyon 500 bin avroluk (12 milyon 950 bin lira) erken fesih tazminatının ödenmesi talebiyle İstanbul 19. İcra Müdürlüğü'ne icra takibi başlatmıştı. Bu talebe TFF avukatlarınca itiraz edilmesi üzerine avukat Epözdemir, İstanbul 17. İş Mahkemesi'ne "İtirazın iptali" davası açmıştı.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Terim'in arşiv görüntüleri

07.05.2018 - 12.44 - Haber Kodu : 180507053

=============================

7- YENİDEN GÖRÜLMEYE BAŞLANAN MİT TIR'LARI DAVASI'NDA DÜNDAR VE GÜL'ÜN DOSYALARI AYRILDI

Haber: Özden ATİK / İstanbul DHA

Adana ve Hatay'da Ocak 2014'te silah taşındığı gerekçesiyle durdurulan MİT TIR'larına ait görüntülerin yayınlanmasına ilişkin, Cumhuriyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkında "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçundan verilen hapis cezasına ilişkin dava, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlandı. Mahkeme, Erdem Gül ve firari sanık Can Dündar'ın dosyalarının ayrılmasına karar verdi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Cumhuriyet Gazetesi Ankara temsilcisi Erdem Gül katılırken;  firari sanık Can Dündar ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada sanıklardan Can Dündar'ın Türkiye'ye iadesi için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazılan yazıya cevap olmadığı belirtildi.

DURUŞMALAR KAPALI YAPILACAK

Mahkeme, Başbakanlık MİT Müsteşarlığının Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermiş olduğu yazıda, dava konusu olaya ilişkin bilgi ve belgelerin gizli kalması gereken devlet sırrı kapsamında kaldığının belirterek bu nedenle yeniden görülmeye başlayan duruşmaların tamamının kapalı yapılmasına ve eşlerin kapalı duruşmalara katılmasına izin verilmesine karar verdi.

DÜNDAR'IN KİTAPLARININ TOPLATILMASINA İLİŞKİN DİLEKÇE SUNULMUŞ

Fetullahçı Terör Örgütü ile Sivil Mücadele Platformu Toplumsal Adalet ve Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) avukatı Ela İlden'in İzmir'den 18 Nisan 2018 tarihli dilekçe göndererek Can Dündar tarafından yazılan kitaplar ve sanığın yazıp yönettiği Mustafa isimli belgeselin basım ve yayınlanmasının durdurulmasını, CD, DVD ve diğer elektronik materyallerden oluşan eserlerin toplatılması, elektronik ortamda bunlara ulaşılmasının engellenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını istendiği, ancak bu talebin dava ile bağlantılı olmadığı gerekçesi ile dilekçenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği de belirtildi.

ERDEM GÜL'ÜN DOSYASI AYRILDI

Mahkeme heyeti, sanık Can Dündar ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü aracılığıyla Belçika yetkili Adli Makamları nezdinde yapılan iade sürecinin beklenilmesine karar verdi. Heyet, Erdem Gül yönünden dosyanın ayrılmasına ve yargılamanın ayrı bir dosya üzerinden devam etmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin görüntü ve haber yayınladıkları gerekçesiyle yargılanan eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay, Ankara temsilcisi Erdem Gül ise 5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi de yerel mahkemenin kararını bozmuştu. Yargıtay, Can Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören "Gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan hüküm kurulması gerektiğine karar vermişti. Erdem Gül hakkında ise delil yetersizliğinden beraat kararı verilmesine hükmetmişti. Yargıtay bozma kararı ve dosyanın mahkemeye ulaşması üzerine yargılamayı yapacak olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartarak, Belçika'dan iadesi prosedürüne esas olmak üzere Adalet Bakanlığı ile yazışma yapılmasına karar vermişti. Mahkeme ayrıca Dündar hakkında kırmızı bülten çıkartılmasını istemişti.

=================================

8- EBRU GÜNDEŞ SARRAF'IN "İMARA AYKIRILIK" DAVASINDA "İMAR AFFI BEKLENSİN" TALEBİ

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA

Beykoz Kanlıca'daki yalıda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na aykırı tadilat yaptığı iddiasıyla hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Ebru Gündeş Sarraf'ın yargılanmasına devam edildi.

Ebru Gündeş'in avukatı, imar affına ilişkin düzenlemenin önümüzdeki hafta TBMM'de görüşüleceğini belirterek, "İmar affı çıkması an meselesidir. Buna yalıların da dahil edileceği belirtilmiştir. Bu değişiklik durumunda zaten iddialar asılsız kalacaktır" dedi.

Beykoz 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanıklar Ebru Gündeş Sarraf'ın avukatları hazır bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın avukatı da duruşmaya katıldı. Yalıda tadilat işlemlerini yapın diğer sanık Hakkı Süha Gökdemir duruşmaya katılmadı. Yaptığı ihbar ile davanın açılmasını neden olan CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Hakkı Sağlam da duruşmayı takip etti.

Avukatı çekilen sanık Hakkı Süha Gökdemir için barodan atanan avukat mazeret dilekçesi sundu. Ebru Gündeş Sarraf'ın avukatları, dosyaya sunulan ek bilirkişi raporuna itiraz ettiler. Söz alan Gündeş'in avukatlarından Begüm Can Güven, bilirkişilerden 4 parsel için inceleme istendiğini ancak bilirkişilerin 5 parsel için de değerlendirme yaptıklarını belirterek, "Bilirkişiler cezalandırma istemişler. Bilirkişiler hukuki değerlendirme yapamaz. Sadece kendilerine verilen uzmanlık alanında değerlendirme yaparlar. Bilirkişiler hakkında yapmış olduğumuz şikayetler nedeni ile bize duydukları husumet nedeni ile hukuki mütalaada bulunup mahkemeyi yönlendirmeye çalışmışlardır. Biz öncelikle bu bilirkişiyi reddediyoruz. Dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi edilmesini istiyoruz" dedi.

İMAR AFFI BEKLENSİN TALEBİ

Rıza Sarraf'ın savcılık sorgusunda davaya konu işlemlerden Ebru Gündeş'in haberinin olmadığını söylediğini belirten avukat Güven, "Sunmuş olduğumuz gazete haberinden ve başbakanımızın son açıklamalarından anlaşıldığı üzere imar affı çıkması an meselesidir. Buna yalıların da dahil edileceği belirtilmiştir. Bu değişiklik durumunda zaten iddialar asılsız kalacaktır" dedi.

BİLİRKİŞİNİN REDDİNE İLİŞKİN TALEP REDDEDİLDİ

Bilirkişiler tarafından dosyaya gönderilen kök rapor ve ek raporların hem birbirleri hem iddianame hem de keşif gözlemi ile uyumlu olduğunu, sanıkların bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunmasının husumet oluşturan delil teşkil etmediğini, bilirkişilerin yanlı olduklarına dair iddialarının soyut beyanlardan oluştuğunu gerekçe gösteren mahkeme, bilirkişi heyetinin reddine ilişkin talebin reddine karar verdi.

Mahkeme, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65/1 maddesinin uygulanması ihtimaline karşı sanıklara ek savunma hakkı vererek duruşmayı erteledi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Rıza Sarraf, Kanlıca sahilinde üç yalıdan oluşan Mehmet Arif Bey Yalılarından ikisini 2011 yılında satın alarak 4 parselini kendi, 5 parselini de eşi Ebru Gündeş Sarraf üzerine kaydettirdi. Sarraf, tarihi eser olarak tescili yapılan yalılarda tadilat çalışması başlattı.  Tadilatın 2960 Sayılı Boğaziçi Kanunu'na aykırı olduğu gerekçesi ile Rıza Sarraf ve Ebru Gündeş Sarraf hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, yalılarda bina boyunca asansör yapıldığı, bina cephesinde doluluk ve boşluk oranlarının değiştirildiğinin tespit edildiği belirtildi.

İddianamede şüpheliler Rıza Sarraf, Ebru Gündeş Sarraf ve tadilat işlemlerini yaptığı belirlenen Hakkı Süha Gökdemir hakkında "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'naö aykırılık suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

RIZA SARRAF'IN DOSYASI AYRILMIŞTI

ABD'de bulunan Rıza Sarraf'ın ifadesi alınamadığı için dosyası eşi Ebru Gündeş ve diğer sanık Hakkı Süha Gökdemir'in dosyasından ayrılarak ayrı bir esasa kaydedilmişti.

=============================

(havadan görüntülerle)

9-ÇAMLICA CAMİSİ 35 GÜN SONRA İBADETE AÇILACAK

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL,

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlığı döneminde 6 Ağustos 2013'te temelleri atılan Çamlıca Camisi  35 gün sonra ibadete açılacak. Caminin dev kubbesinin iç süslemeleri için kurulan iskeleler sökülmeye başlanırken, tamamı el işçiliği süslemeler de ortaya çıkmaya başladı. 3 bin 500 araç kapasiteli kapalı otoparkta son çalışmalar yapılıyor.

Yapımına başlandığından bu yana yaklaşık 58 aydır inşaatı devam edilen Çamlıca Camisi inşaatında artık sona geliniyor. 35 gün sonra Kadir gecesi olan 10 Haziran 2018 tarihinde cami düzenlenen resmi törenle ibadete açılacak. İstanbul Cami ve Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, cami inşaatında şu anda çalışmaların aralıksız sürdüğünü inşaatın yüzde 98'lik kısmının tamamlandığını söylerken "Bütün planlarımızı önümüzdeki Ramazan ayı içinde Kadir gecesi camiyi ibadete açmak için yaptık. Caminin içinde ve atölyelerde çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Şu anda dev kubbenin altında kurulan iskeleler sökülmeye başlandı " dedi.

"KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK YAPTIK"

Caminin projesinde kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapıldığını söyleyen Ergin Külünk "Kadınlar için kişisel bakım odaları, bebek bakım odaları gibi tüm ayrıntılar düşünüldü. Bir çok bölüm onlara ayrıldı" diye konuştu.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK CAMİSİ OLACAK

Bittiğinde Cumhuriyet tarihinin en büyük cami kompleksi olacak Çamlıca Camisi  63 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği şekilde planlandı. 6 minareli camide, 11 bin metrekare büyüklüğünde Türk İslam eserlerinin yer alacağı bir müze ile 3 bin 500 metrekare büyüklüğünde bir sanat galerisi olacak. Komplekste ayrıca sanat atölyeleri, kütüphaneler ve konferans salonları, 3 bin 500 araç kapasiteli katlı bir otopark bulunuyor.

DÜNYANIN EN BÜYÜK ALEMİNE SAHİP

Çamlıca camisi, 7 metre 77 santimetre boyundaki dünyanın en büyük alemine sahip. 125 bin metrekare alanda yapımı devam edilen Çamlıca cami ayrıca kubbe kemerlerinin iç kısmına takılan 220 metre boyunda "Fetih Suresi"yle dikkat çekiyor. Caminin 72 metre yüksekliğinde 35 metre çapında dev ana kubbesi bulunuyor. Cami 4'ü 107.1 metre, 2'si ise 90'ar metre uzunluğunda 6 minareye sahip. Bittiğinde 63 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyüklükte olan Çamlıca Camisi'nin bir başka özelliği ise herhangi bir afet anında sivil savunma anlamında kapalı alanları ile 100 bin kişiyi barındıracak şekilde planlanmış olması.

Görüntü Dökümü:

-------

-Caminin havadan görüntüleri

-Caminin içinden görüntüler

07.05.2018 - 13.23 Haber Kodu : 180507064

07.05.2018 - 13.24 Haber Kodu : 180507065

==========================

10- BAŞSAVCI KIZILAY'A KAN VERDİ

Haber-Kamera: Özden ATİK / İSTANBUL,

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Kızılay'ın kan bağışı kampanyasına adliyede kurulan bağış alanında kan vererek destek verdi.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın atrium alanında, Kızılay tarafından kan bağışı kampanyası için stand kuruldu. Başsavcı İrfan Fidan da bazı savcılarla birlikte atriuma inerek kan bağışı kampanyası için kan verdi. Başsavcı Fidan, adliye muhabirlerinin soruları üzerine, Kızılay'ın 150. kuruluş yıldönümü olduğunu belirterek, "Geçen yıl olduğu gibi sayın İstanbul Kızılay Şube Başkanımızın da öncülüğünde adliyemizde böyle bir kampanya başlattık. İlerleyen senelerde de devam ettireceğiz inşaallah. Tüm katılan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sizlere de tavsiye ediyorum adliye muhabirleri olarak sizlerin de katkıda bulunmanızı istirham ediyorum" dedi. Başsavcı İrfan Fidan'a kan vermesinin ardından soda ve bisküvi ikram edildi. Daha sonra Kızılay Denetim Kurulu Başkan yardımcısı ve Kızılay İstanbul Şube Başkanı İlhan Yıldırım tarafından Başsavcı Fidan'a bir vazo hediye edildi. Kızılay bayraklarıyla süslenen adliyede kan bağışı kampanyası 2 gün sürecek.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Başsavcı İrfan Fidan kan verirken

-İlhan Yıldırım vazo hediye ederken

-Adliye atriumunda kurulan bağış alanı

-Genel ve detaylar

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Reza Zarrab Fatih Terim Politika Güncel Haberler

title