TÜM KATEGORİLER
Suriyeli Abdülmuin'e Türkiye'den Şefkat Eli
Suriye'de Esed rejimince sürgün edilen ve sığındıkları bölgede terör örgütleri tarafından tuzaklanan mayının patlaması sonucu ağır yaralanan 9 yaşındaki Abdulmuin el-Hasan, tedavisinin ardından sağlığına kavuştu, şimdi görebileceği günü bekliyor.
Suriye'de Esed rejimince sürgün edilen ve sığındıkları bölgede terör örgütleri tarafından tuzaklanan mayının patlaması sonucu ağır yaralanan 9 yaşındaki Abdulmuin el-Hasan, tedavisinin ardından sağlığına kavuştu, şimdi görebileceği günü bekliyor.
Suriye'de yaklaşık 8 yıldır havadan rejim uçaklarınca yapılan bombardıman, karadan terör örgütleri PKK/KCK/PYD-YPG ile DEAŞ ve uzantılarınca düzenlenen saldırılar nedeniyle şiddeti her geçen gün artan savaşta, binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca kişi de evlerini terk ederek güvenli buldukları bölgelere sığındı.
Yaşanan olaylardan en çok etkilenenler ise kadınlar ve çocuklar oldu.
Rejimin baskıları, terör örgütlerinin bombalamaları ve yerleştirdiği mayınlar nedeniyle dağılan binlerce aileden biri de Suriyeli el-Hasan ailesi oldu.
Rejim güçleri tarafından yaşadıkları Humus kentindeki evlerinden çıkarılan, sürgün edilen ve Zeytin Dalı Harekatı ile terörden arındırılan bölgeye yerleşen Suriyeli Hasan ailesinin 4 çocuğundan biri olan Abdülmuin, henüz geldikleri ilk gün terör örgütlerinden kaçarken tuzakladıkları mayının patlaması sonucu ağır yaralandı.
Kilis ve Gaziantep'te gördüğü yaklaşık 20 günlük tedavinin ardından yaşam savaşını kazanarak hızla iyileşmeye başlayan küçük çocuk, görebileceği ve ailesiyle buluşacağı günü iple çekiyor.
Annesi evde yoktu
Abdülmuin el-Hasan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürgün sonrası geldikleri Afrin'de anne ve babasının kendisini kardeşleriyle bir yakınlarına emanet ederek ev bakmaya gittiğini söyledi.
Anne babasını beklerken kendilerine doğru yaklaşan bir kadının elindeki düğmeye basması sonucu patlama olduğunu ve Azez Hastanesine götürüldüğünü anlatan çocuk, oradan da Türkiye'ye getirilerek tedavi altına alındığını belirtti.
Vücudundaki yaraların iyileşmeye başladığını ve kardeşleriyle oynayacağı günü beklediğini anlatan Abdülmuin, "Ben yine annemi, babamı ve kardeşlerimi görmek istiyorum. Yine okula gitmek ve ışığı görmek istiyorum artık siyah görmekten sıkıldım. Vali Amca senden kardeşlerim ve annemi getirmeni istiyorum çünkü ben onları çok özledim göremesem de seslerini duymak istiyorum." diye konuştu.
Baba Abdülkerim el-Hasan da Esed ve Rusya güçlerinin baskıları sonucu Humus kentindeki evlerini terk ederek önce İdlib'e oradanda Afrin'e göç ettiğini söyledi.
Afrin'e geldiklerinde çocuklarını bir boş evin önüne yakınlarının yanına bırakarak, kardeşi ve kendisi için ev aramaya gittiklerini anlatan el-Hasan, şunları kaydetti:
"Artık ağaçların altında yaşamaktan yorulmuş çocuklarımla güvenli bir yere yerleşmek istiyordum. Afrin'den bir arkadaşımla görüştüm ve boş ev olduğunu öğrenince onun yanına geldim. Çocukları ve eşyaları bir evin önüne indirdik eşim ve kardeşimle birlikte ev bakmaya gittik. Yanımıza bir kadın geldi. 'Bu ev PKK'nın değil bu evden çıkın' dedi. Ben de 'ev Türkiye'nin kontrolü altında bize PKK'dan kalan bütün evlerde oturabileceğimiz söylendi' dedim. Kadın yanımızdan ayrıldı bir süre sonra patlama sesi duydum önce ciddiye almadım çünkü Türk askerleri tüm Afrin'i temizlediği için sürekli patlama sesi duyuluyordu. Döndüğümde çocuğum yaralanmış ve Afrin Hastanesine kaldırılmıştı küçük çocuğum geldi. 'Bir kadın buradan geçerken elinde bir şeye bastı ve patlama oldu' dedi. Afrin'den Azez'e oradan da Türkiye'ye getirildik, Kilis'te doktorlar elinden geleni yaptılar Allah'a çok şükür vücudundaki yaralar iyileşti ama gözleri görmüyor."
Abdülmuin'in yapılan tedavinin ardından vücudundaki yaraların hızla iyileştiğini ancak görme yetisini kaybettiğini anlatan Hasan, bu konuda her zaman olduğu gibi Türk hükümetinin desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Oğlunun kornea nakli olması gerektiğini ancak bunun çok pahalı bir operasyon olduğunu ve durumu Türk yetkililere bildirdiklerini anlatan Hasan, "Abdülmuin daha çok küçük, Türkiye'ye geldiğimizden bu yana ne bir çocukla yürüdü ne de bir şeyleri gördü. İnşallah sesimizi duyan olur ve ameliyatı başarıyla yapılır." dedi.
Hasan, Abdülmuin'in annesi ve kardeşlerini çok arzuladığını, bu nedenle bir psikologa gittiklerini ifade ederek, çocuğunun kardeşleri ve annesiyle kavuşması için destek beklediklerini sözlerine ekledi.
Hayırsever desteği
Zeki Kutlugün de yaklaşık 20 gün önce Suriyeli bir arkadaşının isteği ile aileyle buluştuğunu ve onlara destek olduğunu dile getirdi.
Abdülmuin'i gördüğünde çok üzüldüğünü ve onunla o günden bu yana yakından ilgilendiğini aktaran Kutlugün, "İnsanın kolu, ayağı gidebilir bunlar da kötü şeyler ama yine de hayatını sürdürmeye çalışabilir. İnsanın vücudundaki en önemli organlardan bir tanesi gözüdür. Çocuk 9 yaşında ve hayatta daha doğru düzgün bir şey görmemişken bu sebeplerden dolayı görmemesi cidden can acıtıcı bir durum, bu yüzden elimden geldiği kadar maddi ve manevi destekte bulunmaya çalışıyorum." dedi.
