Arşiv) "Suriye'nin Kurtarıcı Melekleri" Beyaz Baretliler

ADHAM KAKO - Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarında onbinlerce sivilin hayatını kurtaran ve "Beyaz Baretliler" olarak adlandırılan "Sivil Savunma" ekipleri, rejimin aleyhlerinde çıkardığı dezenformasyona rağmen Suriye halkının önemli bir destekçisi olmaya devam ediyor.

Suriye'de 2013 yılında kurulan Sivil Savunma ekipleri, farklı mesleklere sahip 3 binden fazla Suriyeli çalışanıyla halkının yardımına koşuyor.

2016'da Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen Beyaz Baretliler, çeşitli bölgelerde arama, kurtarma, ilk yardım faaliyetleri yürütürken, aynı zamanda belediye hizmetleri de sunuyor. Sivil Savunma'daki uzman ekipler de bölge halkını, mayın, el yapımı patlayıcı ve patlamamış bomba temizleme konularında bilinçlendiriyor.

Esed rejimi ve destekçilerinin hava ve kara saldırılarına maruz kalan sivillerin yardımına koşan Beyaz Baretliler, bombardımanlar sonucu enkaz altında kalan en az 115 bin sivilin hayatını kurtardı.

Büyük bir özveri ile çalışan Beyaz Baretliler şu ana kadar 255 çalışanını kaybetti.

Türkiye'de 2013'de AKUT tarafından eğitilen Sivil Savunma ekiplerinin kadrolarında 230 gönüllü kadın çalışan da bulunuyor.

Rejim ve destekçilerinin saldırılarını ve işledikleri suçları belgeleyen Beyaz Baretliler, son günlerde rejimin ve destekçilerinin kara propagandasına maruz kalarak hedef gösteriliyor.

"Onların suçlarını belgeledik, hedef gösterildik"

Beyaz Baretliler Başkanı Raid Salih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de tek amaçlarının sivillerin yardımına koşmak olduğunu belirterek, kuruluşlarının ilk gününden beri hiçbir askeri veya siyasi kurumla irtibatlarının olmadığını söyledi.

Salih, Suriye'de Esed rejimi ve destekçilerinin işledikleri suçları kanıtlarla belgeledikleri için hedef gösterildiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Suriye'deki varlığımızdan korkan ve çekinen rejim ve destekçileri, medya üzerinden sistematik olarak bizleri hedef alan kara propagandalar yapmaya başladı. İşledikleri suçları kanıtlayan delillerimizi güvenirsiz kılmak için bu yola başvurdular. Ama bu konuda çok bocaladılar. Bizi bazen radikal örgüt mensubu bazen de batılı ve uluslararası istihbaratla ilişkilendirdiler. Bu da onların ellerinde hiçbir kanıtın olmadığını gösteriyor. Onların suçlarını belgelediğimiz için hedef gösterildik."