TÜM KATEGORİLER
Kutsal Emanetler Konservasyon Atölyesi'nde Restore Ediliyor
Bursa'da, 500 yılık Kabe örtüsü ve 18'inci yüzyıla ait Sultan Murat Hüdavendigar'ın sanduka örtüsü gibi kutsal emanetlerin restore edildiği Konservasyon Atölyesi, tarihi ve kültürel değerleri geleceğe taşıyor.
Bursa'da, 500 yılık Kabe örtüsü ve 18'inci yüzyıla ait Sultan Murat Hüdavendigar'ın sanduka örtüsü gibi kutsal emanetlerin restore edildiği Konservasyon Atölyesi, tarihi ve kültürel değerleri geleceğe taşıyor.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Büyükşehir Belediyesi, tarihi cami, medrese, han, külliye gibi yapıların depolarında saklanan ve zaman içinde ağır hasar gören, dönemin evliyalarına ait kıyafetler, sanduka örtüleri, Kabe örtüsü gibi malzemelerin konservasyonla ömrünü uzatıyor.
İstanbul Topkapı Sarayı'ndaki kutsal emanetlerin konservasyonunda da görev alan Konservatör Levent İnan'ın koordinatörlüğünde 8 yıl önce Büyükşehir Belediyesince kurulan Konservasyon Atölyesi'nde, ağır hasarlı kutsal emanetler üzerinde titizlikle çalışılıyor.
Mısır'ın, Yavuz Sultan Selim tarafından 1517'de fethi ve İslam dininin liderliği olan Halifeliğin Memluklerden Osmanlı'ya geçişinin önemli bir siyasi belgesi niteliği taşıyan ve Yavuz Sultan Selim tarafından Bursa Ulu Cami'ye hediye edilen yaklaşık 500 yıllık Kabe örtüsü konservasyon lazer cihazıyla el değmeden ve büyük bir dikkatle yine bu atölyede temizlendi.
Konservasyon atölyesinde geleceğe taşınan kutsal emanetler arasında Sultan Murat Hüdavendigar'ın türbesindeki sanduka üzerine serilen 18. yüzyıla ait altın tel işlemeli örtü de bulunuyor.
Örtü üzerinde yılların neden olduğu korozyon, yine lazer cihazıyla konservatör Levent İnan tarafından titizlikle temizlendi. İlk günkü orijinal görüntüsüne kavuşan sanduka örtüsü, Büyükşehir Belediyesince kente kazandırılan Kur'an-ı Kerim ve Hat Müzesi'nde özel bir vitrinde sergilenecek.
"Yüzyıllarca özgün halinde durabilecek"
Açıklamada görüşlerine yer verilen konservatör Levent İnan, Büyükşehir Belediyesinin müzelerinde sergilenecek tarihi değeri bulunan ağırlıklı olarak tekstil malzemelerinin bakım onarımını yaptıklarını belirtti.
Bursa'daki atölyenin Türkiye'de örnek niteliğinde olduğunu ifade eden İnan, bu kadar ağır hasarlı malzemelerin çalışıldığı başka yerin olmadığını ifade etti.
İki uzmanla geçmişi 400-500 yıl öncesine dayanan eserler üzerinde çalıştıklarını ve kimyasal kullanmadan pasif korumacılık yaptıklarını aktaran İnan, üzerinde çalıştıkları eserlerin genelde bir poşet veya bohça içinde kendilerine geldiğini ve çoğu zaman ne olduğunun bile anlaşılmadığını belirterek şöyle devam etti:
"Murat Hüdavendigar'ın türbesindeki sanduka üzerindeki altın tel işlemeli örtü ağır hasarlıydı. Türbe ortamında kapılar açık olduğu için örtü her türlü nem ve dış şartlara maruz kalır. Kumaş narin malzeme olduğu için de hızlı yıpranır. Hatta bazı noktaları dokunulamayacak kadar hasarlı olduğu için lazer teknolojisini kullanarak üzerindeki korozyonu kaldırdık. Primitif yöntemlerle desteklemelerde bulunduk. Artık Kur'an-ı Kerim ve Hat Müzesi'nde sergilenecek ve müze ortamında yüzyıllarca özgün halinde durabilecek."
Tarihe ışık tutuyoruz
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da devam eden çalışmaları yerinde görmek için Konservasyon Atölyesi'ni ziyaret etti.
Konservatör İnan'dan çalışmalar hakkında bilgi alan Aktaş, şunları kaydetti:
"Taşınabilir kültür varlıklarının korunması için kurduğumuz Konservasyon Atölyesi'nde yüzlerce yıllık kutsal emanetleri aslına uygun olarak restore edip yeniden gün yüzüne çıkarıyoruz. Tarihi emanetlerin restorasyonu lazer cihazıyla el değmeden ve büyük bir dikkatle gerçekleştiriliyor. Tarihe ışık tutan belgeler olma özelliği taşıyan eserler, konservasyon işleminin ardından 21-22 derece sıcaklık ve yüzde 45-50 sabit nemli odalarda koruma altına alınıyor. Bu eserlerin Bursa kent belleğindeki yerini alması için çalışmalar aralıksız sürüyor. Bu eserlerin arasında Kabe örtüleri, Sakal-ı Şerif bohçaları, kadife üzerine işlemeli seccadelerle birçok ecdat emanetinin yanı sıra yüzlerce yıllık el yazması Kur'an-ı Kerimler bulunuyor. Yine Murat Hüdavendigar'ın altın işlemeli sanduka örtüsü de bakımda olan eserlerden biri. Bu eserleri bütün özgünlüğüyle gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyoruz."
