Haberler

Dha Yurt Bülteni - 5

Karadeniz'de PKK'lı teröristlere bir darbede günlüklerinden Karadeniz'de Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve Jandarma Özel Operasyon (JÖPER) timlerinin, terör örgütü PKK'nın kış üslenmesine karşı yürüttüğü operasyonlarla, örgüte büyük darbe vuruldu.

Karadeniz'de Pkk'lı teröristlere bir darbede günlüklerinden

Karadeniz'de Jandarma Özel Harekat (JÖH), Polis Özel Harekat (PÖH) ve Jandarma Özel Operasyon (JÖPER) timlerinin, terör örgütü Pkk'nın kış üslenmesine karşı yürüttüğü operasyonlarla, örgüte büyük darbe vuruldu. Bölge kırsalında son 4 yılda güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla büyük darbe yiyen Pkk'lı teröristler, bir darbe de bölgede teslim olan bir teröristin yazdığı günlükten yediği ortaya çıktı. İstihbarat birimlerince incelemeye alınan teröriste ait günlükte, hareket kabiliyetlerinin bölgede azaldığının yanı sıra, operasyonların artmasıyla korku içinde oldukları yer aldı.

Pkk'nın Kandil'deki kamplarında eğitim alan bir grup terörist, 1998 yılının sonlarına doğru Tunceli üzerinden Doğu Karadeniz'e gönderildi. Örgütün sözde 'Karadeniz açılım grubu'ndan olan 22 kişilik terörist grup 4'erli ve 2'şerli gruba ayrılarak Gümüşhane, Trabzon, Ordu, Tokat, Sivas ve Giresun kırsalına dağıldı. Karadeniz'in sarp arazisinde, sık ormanlarında saklanan teröristler, 2015 yılının Haziran ayında Giresun'un Kümbet yaylası kırsalında yapılan telsiz görüşmesiyle, istihbarat birimlerince tespit edildi.

İLK DARBE ORDU KIRSALINDA VURULDU

Giresun'da eylem yaparak Ordu kırsalına kaçan 7 Pkk'lı teröristin biri, 20 Ağustos 2016'de Gölköy, 6'sı ise 30 Eylül 2016'da Mesudiye kırsalında düzenlenen operasyonla etkisiz hale getirildi. Teröristlerin üzerinden çıkan fotoğraflarla Pkk'nın bölgeye gönderdiği 22 kişilik sözde 'Karadeniz açılım grubu' da deşifre oldu. Teröristlere ait harita ve dokümanların istihbarat birimlerince titizlikle incelenmesiyle; Ordu ve Giresun kırsalında saptanan 10'a yakın PKK sığınağı ile depo da ele geçirildi. Depolarda bulunan harita ve dokümanlardan, teröristlerin Giresun Güce ilçesinde kış üstlenmesi yaptığı, bahar döneminde ise buradan bölgeye dağılarak eylemler yaptığı istihbaratına ulaşıldı. Giresun yaylalarında evlerden çaldıkları yiyeceklerin tükenmesi üzerine kış aylarında yiyecek bulmakta zorlanan teröristlerden bazıları, bölgede kıstırılınca 2017 yılının sonlarına doğru güvenlik güçlerine teslim olmak zorunda kaldı.

HERŞEYİ GÜNLÜĞE YAZMIŞ: KORKUYORUZ

Giresun kırsalında  2017 yılında teslim olan bir teröristin Tunceli'de eğitim alarak Erzincan üzerinden yürüyerek Giresun kırsalına ulaştığı, bölgede kaldığı süre içerisinde de her şeyi günlüğüne yazdığı da ortaya çıktı. Ele geçirilen günlükte; teröristlerin bölgedeki telsiz kestirmesinin istihbarat birimlerince sürekli tespit edilmesi üzerine takviye isteyemedikleri, bölgeye takviye gönderilen terörist gruplarla buluşma sağlayamadıkları, operasyonda bulunan JÖPER ve JÖH'lerin her yerde olmasından ötürü korktukları ve insansız hava araçları (İHA) nedeniyle de ormanda sıkışıp hareket edemedikleri yer aldı. Hareket kabiliyetlerini giderek yitirdiklerinin de yer aldığı günlükte; korucuların sürekli ormanlarda dolaşması, çoğalan yaban hayvanlarının tehlike oluşturması, yayla evlerinin sıkı kontrol edilmesiyle artık buralardan erzak çalamadıkları, soğuktan sığınaklarda kronik hastalıklarla karşı karşıya kaldıkları, geri dönmek için örgütten izin istemelerine rağmen izin alamadıkları ve korkudan ölümü beklediklerinin yazıldığı da ortaya çıktı.

İSTİHBARAT GİRESUN'DAN

Bu arada 4 Aralık 2017'de Trabzon Erikbeli Yaylası kırsalında içinde banyo ve tuvaletinde bulunduğu sığınak ele geçirildi. 27 Aralık 2017'de ise Erzincan Refahiye'de hava harekatında 5 PKK'lı terörist etkisiz hale getirilirken, içinde mühimmat, yaşam malzemesi ve gıda olan  2 sığınak ile 4 depoda imha edildi. Yine İçişleri Bakanlığı'nca 4 milyon lira ödüllü 'kırmızı kategori'de aranan teröristler arasında yer alan,  'Karadeniz açılım grubu lideri', 'Zeynel' kod adlı Mehmet Yakışır ile 'Türk Tarık' kod adlı Barış Öner geçen yıl Gümüşhane kırsalında etkisiz hale getirildi. Erzincan ve Gümüşhane kırsalında etkisiz hale getirilen teröristlerin istihbaratının da yine Giresun'da teslim olan teröristin sağladığı belirtildi.

HEPSİ ÖLDÜRÜLDÜ

Karadeniz kırsalında son 4 yılda, PKK'nın sözde 'Karadeniz açılım grubu'nda yer alan 22 teröristin 15'i, düzenlenen operasyonlarda etkisiz hale getirilirken, 3'ü teslim oldu, 4'ü ise yaralı ve sağ ele geçirildi. Bölgedeki son 4 yılda gerçekleştirilen operasyonlarda, takviye gönderilen teröristlerle birlikte öldürülen 16 teröristin 2'sinin, 4 milyon lira ödüllü 'kırmızı kategori'de, 6'sının ise 300 bin lira ödüllü 'gri kategori' ile aranan teröristlerden olduğu belirlendi.

OPERASYONLAR SÜRÜYOR

Öte yandan Ordu, Giresun, Gümüşhane, Giresun, Tokat ve Sivas kırsalında terör örgütüne yönelik insansız hava aracı da (İHA) destekli operasyonların sürdüğü belirtildi. Bölgede teröristlerin kış üstlenmesini önlemek için operasyonlarını sürdüren ekipler, yayla evlerini de sıkı takibe aldı.

Görüntü Dökümü

---------

-Operasyondan kış görüntüleri

-Operasyondan yaz görüntüleri (arşiv)

-Teröristlere ait fotoğraflar (arşiv)

-Teröristlere ait sığınak fotoğrafları (arşiv)

Süre: 4.14 Dk Boyut: 630 MB

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA

=================

Eşi ve 2 çocuğunu öldürdüğü ileri sürülen Afgan çobanı, INTERPOL'de arayacak

Konya'da çiftlik evinde pompalı tüfekle öldürülmüş olarak bulunan anne ve 2 çocuğun, çiftlikte çobanlık yapan Afganistan uyruklu Abdullah Kudusi'nin (28), eşi Shakila (37)  ile oğlu Navid (8) ve  kızı Maryam  Kudusi(3) olduğu belirlendi. Eşi ve iki çocuğunu öldürdüğü üzerinde durulan Abdullah Kudusi'nin olayın ardından taksiyle Ankara'ya gittiği ve burada kanlı elbiselerini yeni aldığı kıyafetlerle değiştirdikten sonra yine taksiyle Kırıkkale'ye geçerek bir yakınlarının yanında saklanıp ayrıldığını belirlendi. Mülteci statüsünde olan Kudusi'nin yakalanması için 81 il emniyet müdürlüğü ile Uluslararası Polis Teşkilatı'na(Interpol) dosyası gönderildiği ve 'Kırımız' bültenle aranması için de  Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapıldığı öğrenildi. Karatay ilçesi Tatlıcak Mahallesi'nde çiftliği olan Hüseyin Çubukçu, geçen Kasım ayında hayvanlarının  bakımı ve çobanlığını yapmak için Afganistan uyruklu 2 çocuklu aileyi işe aldı. Kendisi Şanlıurfa'da olduğu için çobana telefonla ulaşamayan Çubukçu, 27 Ocak günü akşam saatlerinde  arkadaşı Davut D.'yi arayarak, Afganlı aileye ulaşamadığını ve çiftliğe bakmasını istedi. Bunun üzerine çiftliğe giden Davut D., ailenin kaldığı evin kapısının açık olduğunu fark edince içeri girdi.

EV KAN GÖLÜNE DÖNMÜŞ

Eve girdiğinde duvar ve kapıların kanlar içinde olduğunu gören Davut D., Afgan kadını oturma odasında, iki çocuğu da banyoda kanlar içinde görünce dehşete düştü. Yaşadığı şokun ardından Davut D., olayı polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen polis, yaptığı incelemede anne ve iki çocuğunun pompalı tüfekle başlarından vurularak öldürüldüğünü belirledi.

OLAYDAN 1 GÜN ÖNCE ÖLDÜRÜLMÜŞLER

Olayın ardından inceleme başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, anne ve çocukların bir gün önce öldürüldüğünü belirledi. İki kardeşin cesetlerinin de el ele tutuşmuş halde bulunduğu belirtildi. Evde arama yapan polis, Afganlı aileyle ilgili hiçbir belge ve kimliği ulaşamazken, kadının valizinde çocuklarıyla çekilmiş fotoğrafını buldu.

TAKSİYLE ANKARA'YA GEÇMİŞ

Cinayet Büro Amirliği ekipleri, çevresinde 'Mehmet' olarak bilinen çobanın ise evde bulunmaması nedeniyle eşi ve çocuklarını öldürmüş olabileceği üzerinde durarak, çobanı bulmak için çalışma başlattı. Bunun için özel ekip kuruldu. Özel ekip, çobanın eşkalinden yola çıkarak araştırmaya başladı. Eşkale uyan bir kişinin şehirlerarası otobüs terminallerindeki bir taksiyle 600 lira karşılığında Ankara'ya gittiğini belirledi.

3 İLDE 700 KAMERA İZLENDİ

Ankara'ya giden ekip, çobanın taksiden indiği yerden itibaren çevredeki Mobese, iş yeri  ve ev olmak üzere 700 kamera kadını inceledi. Cep telefonu kullanmadığı tespit edilen çobanın,  güvenlik kameralarını fark ettiğinde ise yüzünü gizlediği belirlendi. Şüphelinin üzerindeki kanlı elbiseler ise çöpe attığı saptandı. Bir mağazadan kıyafet alırken güvenlik kameralarına yansıyan çobanın, daha sonra yine bir taksiyle Kırıkkale'ye geçtiği tespit edildi. Kırıkkale'de bir gece kendi ülkesi vatandaşı  bir ailenin evinde kaldığı belirlenen  çoban, daha sonra oradan ayrılarak izini kaybettirdi.

TRAFİK KAZASI SONRASI HASTANEYE GİTMESİ SAYESİNDE KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Polis, çobanın izini kaybettirmesi üzerine hem çobanın, hem de öldürülen kadın ve iki çocuğunun kimliğini belirmek için adeta iğneyle kuzu kazdı.   Konya'da kalan Afganistanlı aileleri tek tek inceleme altına alan polis,  bir ize rastlamadı. Araştırmasını sürdüren polis, çobanın,  oğlunun daha önce trafik kazası geçirdiğini ve hastaneye götürdüğünü öğrendi. Bunun üzerine hastane kayıtlarını inceleyen polis, çobanın Abdullah  Kudusi olduğunu belirledi. Kudusi'nin Afganistan'ın Kunduz  kenti nüfusuna kayıtlı olduğunu, öldürülen eşinin Shakila, çocuklarının ise Navid  ve Maryam  Kudusi olduğu belirlendi. Kudusi'nin ailesiyle birlikte 2016 yılında Türkiye'ye giriş yaptığı ve  Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından Konya'ya gönderildiği saptandı. Ailenin, Konya başta olmak üzere birçok ilde yaşadığı, ancak Göç İdaresi Müdürlüğü'ne giderek kayıt yaptırmadığı ortaya çıktı.

INTERPOL'DE ARAYACAK

Konya Emniyet Müdürlüğü Abdullah Kudusi'nin kimlik bilgileri ile fotoğraflarını 81 ilin Emniyet Müdürlükleri, sınır dışına kaçma ihtimaline karşın hudut kapıları ve havalimanlarına gönderdi. Uluslararası Polis Teşkilatı'na da (Interpol)dosyası gönderilen çobanın 'Kırımız' bültenle aranması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapıldı.

TAKSİCİYE İSE PARA CEZASI UYGULANDI

Abdullah Kudusi'yi, bulunduğu ilden başka bir ile giderken Valilik'ten alması gereken seyahat belgesi olmadan Ankara'ya götüren ticari taksi sürücüsüne de bin 415 lira para cezası  uygulandığı öğrenildi.

(Görüntü Dökümü

------------------

Olayın ardından evdin dışından detay

-Polisin incelemesi

Cesetlerin çıkartılması

Olay sonrası evin içinden detay

Güvenlik kamera kaydı

Haber- kamera: Tolga YANIK KONYA DHA)

====================

Onun sahnesi kemoterapi ünitesi

Memorial Antalya Hastanesi'nde biyolog olarak çalışan Derya Tuncel (38), 3 yıldır her gün 45 dakikalık öğle yemeği molasının yarım saatini, hastanenin kemoterapi merkezinde tedavi gören hastalara ayırıyor. 15 dakikada yemeğini yedikten sonra kemoterapi ünitesine gelen Tuncel, hastalarla birlikte türküler, şarkılar söyleyerek, bir nebze de olsa moral vermeye çalışıyor.

Kanser hastası yakını olan biyolog Derya Tuncel, 10 yıl önce teyzesi Nilgün Boğa'yı rahim kanserinden kaybettiğini, çalıştığı hastanenin kemoterapi ünitesinde tedavi gören hastaların yanında olmaktan mutlu olduğunu söyledi. 3 yıldır 45 dakikalık öğle yemeği molasında 15 dakikada yemeğini yedikten sonra kemoterapi merkezine gittiğini anlatan Tuncel, yarım saat boyunca kanser hastalarına moral vermeye çalıştığı söyledi.

'BİR ŞEYLER YAPABİLİYORSAM NE MUTLU BANA'

Hastaların yüzündeki küçücük bir gülümsemenin kendisini mutlu ettiğini vurgulayan Tuncel, kanser hastalığının zorluğunu iyi bildiğini belirterek, "Hastalara destek olmak, bir nebze olsun gülümsetebilmek, hayatlarına mutluluk katabilmek için birlikte türküler, şarkılar söylüyoruz. Müziğin hastalarımıza büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Onların buradan mutlu ayrılmalarını sağlıyoruz. Burada olabilmek, onlar için bir şeyler yapabilmek büyük mutluluk" dedi.

Hastanenin Kemoterapi Sanat Merkezi Koordinatörü Cengiz Erdoğan ise "Sanat kanser hastalarına önemli katkı veriyor" dedi. Kemoterapi ünitesinde geçirilen 3-5 saatlik onkoloji tedavisinin uzun bir tedavi süreci olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Derya hanım da gönüllü olarak burada her gün yarım saat bize eşlik ediyor. Ayrıca hastalarımız bir yandan tedavi alırken diğer yandan origami, resim ve taş objelerle panolar yapıyor" ifadelerini kullandı.

TEDAVİ SÜRECİNDE HASTA VE YAKINLARI ÇOK YIPRANIYOR

Memorial Antalya Hastaneleri Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserin tanı ve tedavisinin zorlu bir süreç olduğunu belirterek, bu süreçte hasta ve hasta yakınının son derece hırpalandığını söyledi. Prof. Dr. Özdoğan, "Düşünsenize hastalığı nedeniyle neredeyse işini kaybetmiş, ya da anne ve babası gibi yakınlarına bakmak zorunda kalan insanların iş kayıpları, bu sürede yaşadıkları üzüntüler, kaoslar ve hastane ortamı bu insanları çok etkiliyor. İşte tam bu noktada bu insanlara sıcak dokunuşlar sergilemek gerekiyor. Resim, müzik, el işi aktiviteleriyle karşılamak bambaşka bir soluk veriyor onlara" diye konuştu. Kanser sürecinin zorlu ve acı bir süreç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, "Bize öğretilen en önemli şey kanser tedavisinde yaşam kalitesidir. O yaşam kalitesi sandığımız gibi çok pahalı, çok kapsamlı yaklaşımlarla olmuyor aslında. Doğru dokunuş, doğru zamanda tedavi vermek ve hatta bazen tedavi vermemek, hastanın yaşam alanlarını güzelleştirmek, kolaylaştırmak, onlara nefes alacak alanlar, boşluklar yaratmak gerekir" dedi.

'PROJEYİ HAYATA GEÇİRMEK İÇİN 100'ÜN ÜZERİNDE TOPLANTI YAPTIM'

Kemoterapi ünitesini sanatla bütünleştirmek için hazırladığı projeyi ilk olarak 2010 yılında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde uyguladığını anlatan Prof. Dr. Özdoğan, şunları söyledi:

"Orada 1500 metrekarelik bir alanın üzerini kapatarak bu projenin ilk adımını atmıştık. Herkes çılgınca bulmuştu bunu. Herhalde konuyla ilgili 100'ün üzerinde toplantı yaptım. İnsanlar uzunca bir süre ikna olmadı. Burası bağışlarla yapılan bir alandı. Oraya 15 metrekarelik bir seramik çalışması için çalmadığım kapı kalmadı. Sonra yakını kanser olmuş bir seramikçi buraya 'Yaşam harmonisi' adlı bir seramik çalışma yaptı. Biz onun altına şezlonglar koyduk. Bir kemoterapi ünitesinde şezlongları düşünsenize. Bu inanılmazdı. Cam sanatçıları, resim öğretmenleri destek verdi. Bugün bu projenin üniversitemizde devam ediyor olması beni çok mutlu ediyor. Bu projeyi, yaşantımız değişip özel hastanelere geçince orada da sürdürdük. Eğer bir alanın liderliğini yapıyorsanız, siz nasıl duygulanım içindeyseniz, etrafınızdaki herkes o duygulanımla devam ediyor. Sonra bir bakıyorsunuz, aslında kalemle çizmiş gibi birçok insan yaratmış oluyorsunuz. Bütünleşme çok önemli. Sanatçılar, doktorlar, hastalar, hasta yakınları, hemşireler ve çalışanlarla bu bütünleşmeyi sağladığınız an, emin olun tedavi başarısı kadar etkili oluyor."

'BEN DE BİR MARANGOZ USTASIYIM'

Kendisinin aileden gelen zanaatkarlığı olduğunu belirten Prof. Dr. Özdoğan, "Ben bir marangoz, mobilya ustasıyım. Bunu yaşamış olmanın hayatıma ayrı bir şey kattığını düşünüyorum" dedi. Mekanların çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Özdoğan, "Her zaman yaşadığımız alanın ruhuna bakarım. Bulunduğumuz mekanlar kıymetlidir. Mekanlar, insanlara hissettirir. Mekanları duvarlar renkler ifade etmez, içindeki her şey ifade eder" diye konuştu.

HASTALAR ÇOK MUTLU

Hastanenin kemoterapi ünitesinde tedavi gören rektum kanseri hastaları Mehmet Aydın Falay (64) ile Müslüm Çopur (33), böyle bir ortamda tedavi olmaktan mutlu olduklarını söyledi. Asuman Aschbaver, cilt kanseri olan eşi Hubert Aschbaver'in tedavi sürecinde burada olmaktan keyifli olduklarını söyledi. Asuman Aschbaver, "Kanser zor bir hastalık. Zor dönemlerden geçiyoruz. Ama burada ilaç aldığımız dönemlerde her şey yolunda. Doktorlarımız ve hemşirelerimiz çok güler yüzlü. Burada müzik dinliyoruz, resim yapıyoruz, kitabımızı okuyoruz. Güler yüzlü bir ortamda müzik ve resimle olmaktan çok keyifliyiz" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

-Kemoterapi Sanat Merkezi Koordinatörü Cengiz Erdoğan gitar çalıp, Biyolog Derya Tuncel şarkılar söylerken görüntü

-Kemoterapi alan hastalar onları dinlerken ve eşlik ederken görüntüler

-Kemoterapi ünitesinden detay görüntüler

-Kemoterapi ünitesindeki hastalardan görüntüler

Kemoterapi Sanat Merkezi Koordinatörü Cengiz Erdoğan ile röportaj

-Şarkılar söyleyen Biyolog Derya Tuncel ile röportaj

Hastalar 1.Röp : Rektum kanseri tedavisi gören Mehmet Aydın Falay (64)

2.Röp: Rektum kanseri tedavisi gören Müslüm Çopur (33)

3.Röp: İngiliz çift Hubert Aschbaver ile eşi Asuman Aschbaver

Memorial Antalya Hastaneleri Onkoloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mustafa Özdoğan ile röportaj

-Detay görüntüler

Haber: Selma KUNAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-DHA)

===================

Dağcılar, eğitim kampında igloda kalacak

Muş'ta Kış Gelişim Eğitimi Kampı için gelen dağcılar, yaptıkları iglo (sıkıştırılmış kardan ev) evlerde kalacak.

Türkiye Dağcılık Federasyonu (TDF) tarafından düzenlenen 'Kış Gelişim Eğitim Kampı'na 98'i kursiyer, 10'u antrenör toplam 108 dağcı katıldı. Alparslan Üniversitesi Kampüsü'ne 9 iglo ev yapan dağcılar, 1 haftalık kampın 2 gününde bu evlerde kalacak.

TDF Üyesi Mehmet Çağlayan, kursiyerlere 'Kış Temel Eğitimi'nin Gümüşhane'de verildiğini, Kış Gelişim Eğitimi için ise Muş'a geldiklerini anlattı. Kurs sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara sertifika verileceği kaydeden antrenör Hakkı Uygur da "Eğitimde sporcuların dağda nasıl yürümeleri, düşerken nasıl düşülmeli, düştükten sonra kazmalarla kar üzerinde nasıl durmaları öğretiliyor. Çığ parkurlarından geçiş yürüyüşleri yapılacak. Çığ parkurlarında nelere dikkat edilmesi gerektiği, çığ düşmesi halinde neler yapılmaları gerektiği yönünde eğitimi alıyorlar" dedi.

Türkiye'nin dört bir tarafından gelen kursiyerler ise Muş'u ilk defa gördüklerini ve çok sevdiklerini söyledi.

Görüntü Dökümü

---------

Sporcuların yerde karları kesmeleri

Kesilen karların kar evi yapımında kullanmaları

Yapılan kar evlerinden detaylar

Kursiyerlerden detaylar

Kamp alanından görüntüler

Röportaj

Haber-Kamera: Mehmet AYDIN/ MUŞ,

==================

Marmaris'te bahar havası

Baharı müjdelediğine inanılan cemrelerden ilki havaya düşerken, Muğla'nın Marmaris ilçesinde de ağaçlar ve diğer bitkiler çiçek açtı. Güneşli havayı fırsat bilenler ise çoluk çocuk sahillere akın etti, parkları doldurdu.

Baharın başlamasının müjdecisi olarak bilinen ilk cemrenin havaya düşmesiyle birlikte Marmaris'te doğa canlanmaya başladı. Caddelere konumlandırılmış elektronik termometrelerin 17 dereceyi gösterdiği Marmaris şehir merkezinde, sokaklar insanlarla doldu. Atatürk Caddesi'ndeki 4 kilometrelik halk plajında, çocuklarıyla birlikte şubat güneşinin tadını çıkartmak isteyenler yoğunluk oluşturdu. Kadınlar, deniz manzarası eşliğinde portatif sandalyelerine oturup örgü örerken; çocuklar kumlarda oynadı, ayaklarını denize soktu. Sahil yolunda yürüyüş yapıp, bisiklete binenler oldu. Güneşli ve güzel havayı değerlendirmek isteyen Marmarisliler, sahil kenarındaki kafeteryaları doldurdu. Bazıları güneşin altında oturmayı tercih etti. Bazı vatandaşlar ise Kordon Caddesi ve Yat Limanı'nda olta balıkçılığı ile keyifli zaman geçirdi.

İlk cemrenin havaya düşmesinin ardından inanışa göre ikinci cemre 26-27 Şubat tarihinde suya, üçüncü cemre ise 5-6 Mart'ta toprağa düşecek. Marmaris Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri, "Gündüz hava sıcaklıkları 17 ila 19 derece arasında seyredecek. Nem yüzde 64 civarında. Yüksek rakımlarda aralıklı yağmur bekleniyor" bilgisini verdi.

Görüntü Dökümü

----------

Tişört ve yazlık elbiselerle deniz kenarındaki kafeteryalarda oturanlar

Sahilde çocuklarıyla eğlenen aileler genel-ayrıntılı görüntü

Sahilde yürüyüş yapan vatandaş ile röportaj

Deniz kenarında örgü ören kadınlar ve çocukların oynaması

(Toplam: 1 dakika 58 saniye-142 MB HD görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),

================

Deniz Baykal, 1 Nisan'da taburcu olacak

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın Ankara'daki tedavisinin 1 Nisan'da tamamlanacağı, Baykal'ın ardından memleketi Antalya'ya döneceği kaydedildi.

16 Ekim 2017 tarihinde beyne giden damarlardan birinin tıkanması sonucu hastaneye götürülen Deniz Baykal, yoğun bakımda 51 gün süren tedavisinin ardından fizik tedavi için Almanya'ya gitti. Geçen 20 Mart'ta Türkiye'ye dönen Deniz Baykal, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi görürken, mayıs ayında farklı bir tedavi için Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi'ne nakledildi.

Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal, babasının Ankara'daki tedavisinin 1 Nisan'da tamamlanmasının öngörüldüğünü kaydetti. Babasının daha sonra Antalya'ya döneceğini belirten Aslı Baykal, Baykal'ın kendisinin de yaşadığı Kepez ilçesinde ormanlık alan içinde bulunan Duacı Köyü'ndeki evinde istirahat halinde olacağını kaydetti.

Haber: Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

PKK DHA Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

36 bin sözleşmeli sağlık personeli ataması ne zaman yapılacak, branşları ne? Uyku apnesi ehliyet alamıyor mu? Uyku apnesi nedir? Türk Telekom Sil Süpür nerede, uygulamanın neresinde? Emrah Büke kimdir? Şehit Polis Emrah Büke kaç yaşında, nereli, memleketi neresi? Emrah Büke cenaze namazı ne zaman kılınacak? Dostlara, arkadaşlara Cuma mesajları 2024! Cuma mesajı olarak gönderilebilecek anlamlı, kısa ve en güzel cuma mesajı! Vietnam yosun kurbağasının boyu ne kadardır? Survivor Bil Bakalım soru cevaplar 26 Nisan 2024 Cuma! Ken Edwards 1 dakika içinde kaç hamam böceği yemiştir? Survivor Bil Bakalım soru cevaplar 26 Nisan 2024 Cuma! 26 Nisan 2024 On Numara çekiliş sonuçları açıklandı mı? On Numara sonuçları saat kaçta? On Numara CANLI izle! Bugün kazanan numaralar neler? 26 Nisan 2024 Konya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Konya'da elektrik ne zaman gelecek? 26 Nisan İstanbul elektrik kesintisi! ELEKTRİKLER NE ZAMAN GELECEK? İstanbul'da elektrik kesintisi! 26 Nisan 2024 Antalya elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Antalya'da elektrikler ne zaman gelecek? 26 Nisan Gaziantep elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER Gaziantep'te elektrikler ne zaman gelecek? Gaziantep'te elektrik kesintisi! 26 Nisan Manisa elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! Manisa'da elektrik ne zaman gelecek? Manisa'da elektrik kesintisi! 26 Nisan İzmir GEDİZ elektrik kesintisi! GÜNCEL KESİNTİLER! İzmir'de elektrik ne zaman gelecek? İzmir'de elektrik kesintisi! Son Depremler! Bugün İstanbul'da deprem mi oldu? 26 Nisan AFAD ve Kandilli deprem listesi! 26 Nisan Ankara'da, İzmir'de deprem mi oldu?
500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title