Derbi Maçın Ardından - Fatih Terim (1)

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Spor Toto Süper Lig'de Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldıkları derbide çok önemli 2 puan kaybettiklerini söyledi.

Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan tecrübeli teknik adam, müsabakadaki hakem yönetimini eleştirdi.

Derbideki hakem performansıyla ilgili gelen soru üzerine Terim, şunları kaydetti:

"Hakemlerle ilgili görüşümüz olduğu zaman, ceza yiyoruz. Tabii bu iş korkaların işi değil. Fenerbahçe'nin attığı golden önceki pozisyon bize göre faul. Herhalde herkese göre de faul. Bu hadiselere bu sene çok alıştık. Peki ondan önceki Mehmet Topal'ın pozisyonu ne? VAR'a gider mi? Bir oyuncu atmış, istiyor ki eşitlesin. Ali Palabıyık, beni, Hasan'ı, Ümit'i attırırken hiç tereddüt etmedi. Bir hafta evvel bir stoperimiz gidiyor, ondan önce diğeri gidiyor. Bu, bize çok olmaya başladı. Baya şeylere karşı oynuyoruz gibi geliyor bana. Ben yıllarca, 'Hakemi de yeneceksin, bahanelere sığınmayacaksın.' diyen bir adamım. Kardeşim, 5-6 maç kalmış artık. Çok bariz bir şey."

Fatih Terim, derbide yaşadıkları puan kaybından dolayı üzgün olduklarını dile getirerek, "Hem puan anlamında hem de psikolojik olarak çok önemli 2 puan kaybettik. İlk yarıda neredeyse pozisyon vermedik. Yakaladığımız pozisyonları kaçırdık. Golü de zamanında bulduk ama özellikle psikolojik olarak çok önemli 2 puan kaybettik." diye konuştu.

Süper Lig'de sezonun ilk yarısında Evkur Yeni Malatyaspor ile oynadıkları maçta Mariano'nun haksız bir sarı kart gördüğünü savunan Terim, "Malatyaspor maçında dokunmadan sarı kart yedik. Bize karşı çok cesurlar. Zaten ben de ceza yerken, 3, 7, 10 şeklinde gidiyor. Herkes şikayet ettiğine göre, hakemlere mi güvensizlik var, federasyona mı güvensizlik var, bunu iyi seçmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"Belhanda'yı çıkarmak zorunda kaldım"

Fatih Terim, maçın ilk yarısında sarı kart gören Younes Belhanda'yı kırmızı kart riski nedeniyle ikinci yarıda oynatamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Maalesef Belhanda'yı çıkarmak zorunda kaldım. Kendisi de benden bunu istedi. Kendisi geldi, 'Hocam büyük ihtimalle atılırım." dedi. Çünkü bunu daha önce yaşadık. Fakat sonradan koyduğum arkadaşlarımdan katkı alamadık. Belhanda'nın da riskine girmek istemedim. Ayrıca daha fazla baskı kurabilirdik, daha fazla gol pozisyonu üretmeliydik. Öne geçtikten sonra birkaç dakikayı geçirmemiz gerekiyordu. Onu geçiremedik. Kısa sürede gol yemek bizi bozdu. Her şeye rağmen kazanmamız lazımdı. Golün öncesinde hakemin bir dakika konuşması, zaten bir şey var demektir. O kadar çok şey söylemek istiyorum ki... Sonra boşu boşuna ceza yiyoruz. Ben de takımımın başında olmak istiyorum."

"Kötü söz sahibine aittir"

Terim, karşılaşmada kendisine ve yardımcısı Hasan Şaş'a yönelik küfürlü tezahüratlarla ilgili, "Sadece bana değil, kimseye edilmesin. Hiçbir zaman da tasvip etmedim. Bizim sahamızda bile böyle bir şey olduğunda, direkt tribünlere müdahale eden biriyim. Kötü söz sahibine aittir." ifadelerini kullandı.

Tecrübeli teknik adam, maçın son bölümünde bazı oyuncuların pas vermek yerine kaleyi düşünmeleriyle ilgili bir soru üzerine, "Herkes gol atmak ister. Burada gol atıp, kazandıracak bir arkadaş kahraman olmaz. Bir maç kazanılır. İşte, 'gelenek bozulmadı, kazanamadı"... Ben bunları önemseyenlerden değilim. Galatasaray burada tarihte unutulmayacak güzellikler yaşadı. Bir galibiyet olsa ne olur olmasa ne olur?" şeklinde görüş belirtti.

Şampiyonluk yarışında sonuna kadar mücadelelerini vereceklerini anlataran Terim, "Sonuna kadar kovalayacağımızı, pes etmeyeceğimizi, öne geçmek için uğraşacağımızı hep söyledim, yine söylüyorum. Ancak bugün kaybedilen 2 puan beni çok üzdü. Hem puan olarak hem de psikolojik olarak bizim için çok önemliydi. Bizim için önemli olduğu kadar rakiplerimiz için de önemli bir mesajdı. Ancak olmadı. Zaten olma imkanı da yoktu gibi görüyorum. O yüzden çok üzgünüm ama 6 maç varsa, 18 puan var demektir. Bunların hepsini almak için elimizden geleni yapacağız. Hiçbir şey kaybedilmiş değil." diyerek sözlerini tamamladı.