Dha Yurt Bülteni - 2

Yan bakma kavgasında 2 kardeşe kurşun yağdırdılar

Bursa'da 'yan bakma' tartışması yüzünden çıkan kavgada 2 kardeş tabanca ile vurulurken, polis ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Olay, saat 23.00 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Mevlana Mahallesi'nde meydana geldi. Evlerinin önünde oturan ve sohbet eden Ali Atmaca ile ağabeyi Özgür Atmaca, o sırada yoldan geçen 2 kişiyle 'yan bakma' meselesi yüzünden tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine şahıslardan biri belinden çıkardığı tabanca ile iki kardeşe ateş etti. Bacağından ve göğsünden yaralanan Özgür Atmaca ve iki bacağından yaralanan Ali Atmaca kanlar içerisinde yere yığılırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. Vatandaşların ihbarı üzerine oay yerine gelen sağlık ekipleri, 2 kardeşi Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırdı. Hastanede tedavi altına alınan yaralı kardeşlerden Özgür Atmaca'nın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

Olay yerini incelemeye alan polis ekipleri, olay yerine 13 adet boş kovan ele geçirdi. Şüphelilerin kimliğini belirlemek için çalışma başlatan polis ekipleri soruşturmayı sürdürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------

Yaralıların hastaneye getirilmesinden görüntüler

Olay yerinden görüntüler

Boş kovanlardan görüntüler

Polis ekiplerinin olay yerini incelemesinden görüntüler

Sokağa çıkan mahallelilerden görüntüler

Detaylar

Süre: 03.09 Boyut: 353 MB

Haber: Serkan AKKUŞ - Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,

=====================

Mevsimlik işçilerin çadır kentte yaşam mücadelesi

Bursa'nın İnegöl ilçesine bin 200 kilometre uzaklıktan günlük 50 lira yevmiye için gelerek kurdukları çadır kentte yaşam mücadelesi veren mevsimlik işçilerin hayatı yürek burkuyor. Mevsimlik işçiler, yardımlaşmanın en yoğun olduğu Ramazan ayı nedeniyle İnegöllülerin desteğini bekliyor.

Geçimlerini sağlayabilmek için Şanlıurfa'dan Bursa'nın İnegöl İlçesi'ndeki tarlalara gelen 30 tarım işçisi, derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Brandalarla üstünü kapattıkları çadırlarda kalan işçiler, 50 lira yevmiye için kamyonla Şanlıurfa'dan Bursa'ya geliyor. Mevsimlik işçiler, yemeklerini dışarıda kurdukları ocakta pişiriyor. Çeşitli sağlık sorunları da yaşayan işçiler, duş ve diğer ihtiyaçlarını ise yine açık alanda karşılamaya çalışıyor. Aralarında çeşitli hastalıkların olduğu öğrenilen işçiler, buradan kazandıkları para ile memleketlerindeki ailelerine para gönderebilmek için bu çileye katlandıklarını belirtti.

"ÇADIRDA HAYAT GEÇMİYOR, SOĞUKTAN ÖLÜYORUZ"

Bin 200 kilometrelik mesafede olan Şanlıurfa'dan İnegöl'e gelerek tarlalarda işçilik yaptıklarını söyleyen Zekiye Arslan, "Astım hastasıyım, yine gidip çalışıyorum. Rezillik. Hiç güzel geçmiyor günümüz. Sabahtan akşama kadar çalışıyoruz, 50 lira yevmiye alıyoruz. Çadırda hayat geçmiyor, soğuktan ölüyoruz. Çöpten yemek bulup yiyoruz. Çöpten kıyafet buluyoruz. Çocuklarımızın eğitimleri de yok. Gıda ve kıyafet yardımı bekliyoruz" dedi. 6 aylık bebeği ile memleketinden çalışmak için İnegöl'e gelen Hasibe Kubacık ise, "Çocuğuma bile sağlam bakamıyorum. Süt alamıyorum. Çadırlarda çocuğumu bırakıp, tarlalarda çalışıyorum. Bebeğimin üzerindeki kıyafetler bile çöpten. Çok soğuk oluyor. Çadırda büyütmek zorundayım, durumumuz yok. Kendimize bile bir şey alamıyoruz. Bizi Türk vatandaşı sayıyorsanız, bize destek verin" dedi.

Salih Civelek de, "Gerçekten çor şartlarda yaşam mücadelesi veriyoruz. Ramazan ayı yardım ve destek ayıdır, bizlerde de konteyner ev konusunda destek bekliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

----------

-Genel görüntü

-Açıklamalar

-Detaylar

Süre: 01.38 Boyut: 183 MB

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa),

=====================

Erzincan'da köylülerin ayı nöbeti

Erzincan merkeze bağlı Ağılözü Köyü'nde ayılar yiyecek bulmak için 8 eve zarar verince köylüler ateş yakıp kazma, küreklerle nöbet tutmaya başladı.

Kent merkezine 42 kilometre uzaklıktaki Ağılözü köyünde kışın aç kaldıkları için yiyecek arayan ayılar, kapı ve pencerelerini kırarak girdikleri 8 eve zarar verdi. Bahar ayları ile birlikte köylerine dönen vatandaşlar gördükleri manzara karşısında şaşkınlık yaşadı. Özellikle arıcılık yapanların evlerine giren ayıların talanıyla ilgili jandarma ekipleri hasar tespit çalışması yaparak tutanak tuttu. 150 haneli köye dadanan ayılara karşı köylüler ellerinde kazma ve küreklerle ateş başında nöbet tutmaya başladı. Gece geç saatlere kadar nöbet tutan köylüler yetkililerden çare bulunmasını istedi.

Köyde yıllardır arıcılık yaparak geçimini sağlayan Murat Can(47), kışın boş kalan köylerine yazın tarla bahçe işlerini görmek için geldiklerini belirterek; "Birkaç gün önce köye geldiğimizde evlerde zarar meydana geldiğini gördük. Ayılar kapı, pencereleri kırmış içeri kadar girip yiyecek aramış. Her tarafı dağıtmışlar. Şu an tespit ettiğimiz kadarıyla 8 evimizde zarar oluşmuş. Devletimizin gerekli tedbirleri alarak bizlere yardımcı olmasını bekliyoruz. Ayılardan çok korkar hale geldik. Büyükbaş hayvanlarımız var ahırda. Onlara da saldırı olabilir. Geceleri yanımıza kazma, kürek almadan dışarı çıkamıyoruz. Silahımız bile yok" diye konuştu.

Dün akşam saatlerinde bir anda bir ayı ile karşılaştığını ifade eden Şahin Can(51) ise, "Az ileriden geliyordum. Köpekler havlamaya başladı. Bir anda karşıma boz bir ayı köyün içerisinde karşıma çıktı. Çok korktum. Elimdeki feneri gözüne doğru tutunca beni fark edip kaçtı" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

-Köyden genel ve detay görüntü

-Köylülerden görüntü

-Ayıların zarar verdiği ev ve bal peteklerinden görüntü

-Köylülerin ellerinde kazma ve kürekle nöbet tutmalarından genel detay görüntü

Köylülerin açıklamaları

Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN,

====================

Muş lalesi ovayı kırmızıya bürüdü

Muş'un simgesi olarak nitelendirilen 'kırmızı laleler' baharla birlikte Muş Ovası'nı kırmızıya çevirdi. Her yıl nisan ayının sonlarına doğru çıkan ve 15 gün ümrü olan kırmızı laleler doğada kendiliğinden yetişiyor. Lalelerden toplamak ya da fotoğraf çekilmek isteyenler ovaya akın ediyor.

Tarım ve Ormancılık Bakanlığı'na bağlı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından 2015 yılında 'Muş 1071' ismi ile tescillenen Muş lalesi büyük ilgi görüyor. Havaların ısınmasıyla birlikte yeşeren Muş Ovası'nda açan laleler bir anda araziyi kırmızıya boyadı. Doğal güzellikleri ile görenleri büyüleyen ve 15-20 gün ömrü olan Muş Lalesi'ne, vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Eşi, çocukları ve arkadaşlarıyla birlikte Muş Ovası'nı gezen Fatma Selçuk, "Dağlardaki karlar erimeden, baharda laleleri görebiliyoruz. Ömürleri de çok kısa, çocuklarımızın bu güzelliğe şahit olmasını istedik. Muş'ta yaşayan herkesin gelip, bunu çocuklarına göstermesi lazım" dedi.

MUŞ LALESİNİN ÖZELLİKLERİ

Muş Alparslan Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalar neticesinde alınan çeşit özellik belgesi esas alınarak Muş lalesinin özellikleri ise şu şekilde sıralanıyor:

"Endemik türdür. Çiçekleme dönemi yılda 2-3 haftadır. Çok yıllık otsu, bitki boyu; 23-30 santim, çiçekte kalma süresi 15-20 gün, gövde çiçek, dar eliptik, çiçek şekli; zambak, çiçek rengi; kırmızı, çiçekte lekelerin sınırlarına farklı renklenmesi; var, çiçeklenme, başlama zamanı; nisan-mayıs ayları. Toprak; yetiştiği toprakların hemen hepsinin kireçli, hafif alkali ve geniş bir iletkenlik skalasına sahip olduğu göz önünde bulundurulursa lale soğanlarının Muş ilinde hemen her toprakta yetişebilmektedir."

Görüntü Dökümü

-----------

-Muş Lalesi'nden tekli detay

-Lalelerden detay

-Lalelerin yeşerdiği ovadan detay

-Muş Ovası ve lalelerden detay

-Lale toplayan çocuklardan detay

-Laleleri ölümsüzleştiren vatandaşlardan detay

-Fatma Selçuk Röp.

Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL / MUŞ,

====================

Muş Güncel Haberler