Azeri Heykeltıraşın Eserleri, Türkiye'nin Dört Bir Yanında

Azeri heykeltıraşın eserleri, Türkiye'nin dört bir yanında

Ankara'ya 1992 yılında gelen Azerbaycanlı heykeltıraş Sait Rüstem (63), kendi adında kurduğu 3 katlı sanat evinde şimdiye kadar yüzlerce heykel yaptı ve öğrenciler yetiştirdi. Rüstem, Edirne'den Sarıkamış'a, İzmir'den Trabzon'a, Ankara'dan Bolu'ya kadar Türkiye'nin her yerinde heykel ve anıt çalışmaları yaptığını söyleyerek, "Daha çok tarihi şahsiyetler, Ulu Önder Atatürk başta olmak üzere İbn-i Sina, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi isimlerin heykellerini yaptım" dedi.

1956 yılında Gürcistan'ın Borçalı bölgesinde doğan Sait Rüstem, eğitimini tamamladıktan sonra 1992 yılında ülkesinde açtığı sergide eserlerini beğenen Kültür Bakanlığı yetkililerinin davetli üzerine Türkiye'ye geldi. Rüstem, Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde açtığı atölyesinde, kamu kurumlarının siparişleri üzerine yaptığı heykelleri, Türkiye'nin dört bir yanına gönderdi.

KENDİ ADINA SANAT EVİ AÇTI

Rüstem, Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İbni-i Sina, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi birçok ismin heykelini yaptı. Rüstem'in yaptığı Polatlı'daki 'Dur Yolcu' heykeli, 12 Kasım 1999 depremi ardından Bolu'da yaptığı deprem anıtı gibi eserleri de büyük beğeni topladı. Rüstem, geçen yıl atölyesini büyüterek kendi adına sanat evi açtı. Ara katı kafeterya, alt katı atölye, üst katı derslik olan Sait Rüstem Sanat Evi'nde heykel çalışmalarını sürdürürken, birçok öğrenciye de ders veriyor.

'EDİRNE'DEN SARIKAMIŞ'A'

Rüstem, genelde tarihi isimler üzerinde çalışmalar yaptığını söyleyerek "Türkiye'nin her tarafında Edirne'den Sarıkamış'a, İzmir'den Trabzon'a kadar birçok yerde heykel ve anıt çalışmalarımız oldu. Ulu Önder Atatürk başta olmak üzere, İbn-i Sina, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli gibi birçok tarihi şahsın heykelini yaptım. Askeri alanda, emniyet alanında ve edebiyat alanında da farklı çalışmalar yaptım" dedi.

'BİRÇOK ÜLKEDE SERGİLER AÇTIM'

Türkiye'nin yanında Rusya, Azerbaycan, Gürcistan, Polonya, Amerika ve Japonya gibi ülkelere de çalışmalar yaptığını belirten Rüstem "Ayrıca birçok ülkede de sergiler açtım. Sanatsal eserlerim benim için yeri çok farklıdır. Onlar bir sanatçının yaşamıdır, özüdür, iç dünyasıdır. Bolu depreminden sonra benden bir eser istendi. Orada bana çok serbestlik verdiler. Hem yer seçiminde hem de tasarım konusunda 'sen sanatçı olarak kendini göstereceksin burada' dediler. Türkiye'de en içime sinen eserim Bolu'daki deprem anıtıdır" dedi.

'SANATSAL TEMEL EĞİTİMİN OLMASI ŞARTTIR?

Türkiye'de sanata ve heykele bakışın zayıf olduğunu söyleyen Rüstem, eğitim sisteminde değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi. Sanatsal temel eğitimin gerekliliğini vurgulayan Rüstem "Dünyaya baktığımız zaman Türkiye'de heykel biraz zayıftır. Bunun nedeni eğitim sisteminde eksiklikler var. Sanat eğitimi farklı bir eğitimdir. Çok temel bir eğitiminin olması gerekmektedir. O yüzden eğitim sisteminde bazı değişikliklerin yapılması şarttır. Bundan dolayı da Türkiye'de dünya çapında övüneceğimiz eserler yoktur. Mutlaka çok iyi bir sanatsal temel eğitimin olması şarttır" diye aktardı.