TÜM KATEGORİLER
Husilerden Körfez'deki petrol gemilerine saldırıya ilişkin çelişkili açıklamalar
Yemen'deki Husiler, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin askeri operasyonları devam ettiği sürece Kızıl Deniz ve Umman Körfezi'ndeki petrol gemilerinin kendileri için "meşru hedef" olacağını belirtti.
Yemen'deki Husiler, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin askeri operasyonları devam ettiği sürece Kızıl Deniz ve Umman Körfezi'ndeki petrol gemilerinin kendileri için "meşru hedef" olacağını belirtti.
Husilerin Yüksek Siyasi Konseyi Başkanı Mehdi el-Muşat, Husilere ait "El-Mesira" televizyonunda yer alan açıklamasında, "Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin askeri operasyonları sürdükçe, Kızıl Deniz ve Umman Körfezi'ndeki petrol gemileri meşru hedefimizdir." ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan'daki bazı petrol pompa istasyonlarının hedef alınmasını "saldırgan ülkelerin petrol endüstrisini tahrip etmeye yönelik bir karar" olarak nitelendiren Muşat, ellerindeki füze ve insansız hava araçlarının (İHA), Körfez ülkelerindeki herhangi bir noktaya ulaşabilme kabiliyetine sahip olduğunu ileri sürdü.
"Mısır ve Sudan dahil koalisyondan ayrılmayan her ülke füzelerimizin hedefindedir." diyen Muşat, İran ile ilişkileri hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
"İran, bize saldıranlara karşı mücadelemize destek veren kardeş İslam ülkesidir. Dolayısıyla ABD, İsrail ve Araplara karşı onları desteklemek hakkımızdır."
Suudi Arabistan ile doğrudan diyalog çağrısında bulunan Muşat, şunları kaydetti:
"Suudi Arabistan her zaman Yemen'de barış istediğini yinelediğini söylüyor. Eğer bu konuda ciddiyse Husilerle yeni bir sayfa açması gerekiyor. Bizim Yemen sınırlarının ötesinde bir talebimiz yok. Suudi Arabistan'ın bizi ve otoritemizi kabul etmesi halinde, bu ülkenin egemenliğimizle çelişmeyen taleplerini karşılamayı kabul ederiz. Onlarla anlaşabilir, yaşayabilir ve iyi ilişkiler kurabiliriz."
Hudeyde ve Stockholm Anlaşması'na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Muşat, şöyle konuştu:
"Hudeyde Yemen'indir ve Yemen'in kalacaktır. Onu ne düşmana ne (Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur) Hadi'ye ne de (BM Özel Temsilcisi Martin) Griffiths'e teslim ederiz. Bizi askeri harekatla tehdit eden kim olursa buna hazırız."
Muşat ayrıca İsrail ve Husilerin düşmanlarına destek vermekten vazgeçmesi halinde ABD ile ilişki kurma konusunda kendileri için herhangi bir engelin bulunmadığını kaydetti.
Husilerden Muşat'ın açıklaması için "Kanalımız korsanlar tarafından hacklendi" açıklaması"
Öte yandan Muşat'ın açıklamalarından saatler sonra El-Mesira televizyonundan söz konusu habere ilişkin yalanlama geldi.
El-Mesira televizyonu Genel Yayın Yönetmeni ve Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed el-Mansur, yaptığı yazılı açıklamada "Kanalımız korsanlar tarafından hacklenerek gerçek dışı açıklamalara yer verilmiştir. Kısa süre sonra kanalda yeniden kontrol sağlanmıştır." ifadelerini kullandı.
Husilere bağlı hükümetin Enformasyon Bakanı Dayfullah eş-Şami de Muşat'ın açıklamasını yalanlayarak El-Mesira televizyonunun hacklendiğini ileri sürdü.
Husiler yaklaşık bir ay önce Suudi Arabistan'ın doğu bölgesindeki rezervlerden batı sahilindeki limana petrol taşıyan boru hattı üzerinde bulunan 2 pompa istasyonuna drone saldırısı düzenlemişti.
Yemen'deki Husiler, son yıllarda genellikle Suudi Arabistan hava savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirilen orta ve uzun menzilli balistik füzelerle ülkenin bazı bölgelerini hedef alıyor.
Husiler, Eylül 2014'ten bu yana Yemen'in başkenti Sana ile bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
Umman Körfezi'ndeki saldırı
Umman Körfezi'nde seyreden "Front Altair" ve "Kokuka Courageous" adlı petrol tankerleri perşembe günü saldırıya uğradıkları gerekçesiyle ABD Donanmasından yardım istemişti.
Singapur ve Tayland'a petrol ürünleri taşıyan "Kokuka Courageous", aldığı iki darbe nedeniyle zarar görmüş, 21 kişilik mürettebatı tahliye edilmişti.
ABD, saldırıyla ilgili İran'ı suçlamıştı. Washington yönetimi, İran Devrim Muhafızları Ordusuna ait devriye botunun Umman Körfezi'nde saldırıya uğrayan tanker gemisinden patlamamış mayınları topladığı iddiasına ilişkin görüntüleri yayınlamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de ABD'yi saldırılarla ilgili "sabotaj diplomasisi" izlemekle suçlamıştı.
Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, Umman Körfezi'ndeki tanker saldırılarında İran'ı suçlayan ABD'nin gerçekçi deliller sunmadığını savunmuştu.
Mayıs ayında da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) farklı ülkelerden 4 sivil ticari kargo gemisinin, BAE'nin doğu sahilinde yer alan El-Fuceyra Limanı yakınlarında sabotaja uğradığını duyurmuştu.
