Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 2

1)İZMİR'DE EYLEM HAZIRLIĞINDAKİ 12 PKK ŞÜPHELİSİ YAKALANDI İZMİR'de, bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda kentte bombalı ve molotoflu eylem hazırlığında olan 12 şüpheli yakalandı.

1)İZMİR'DE EYLEM HAZIRLIĞINDAKİ 12 PKK ŞÜPHELİSİ YAKALANDI

İZMİR'de, bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda kentte bombalı ve molotoflu eylem hazırlığında olan 12 şüpheli yakalandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube ekipleri, bu sabah bölücü terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyon düzenledi. Belirlenen adreslere yapılan baskınlarda 12 terör örgütü üyesi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin terör örgütüne finansman sağlayan, kırsal bölgelere eleman temin eden, örgüt elebaşı için açlık grevinde bulunan, örgüt mensuplarının ailelerine maddi olanaklar sağlayan ve kent merkezi ile ilçelerde terör örgütünün illegal yapılanması DGH (Devrimci Gençlik Hareketi) adına illegal faaliyet yürüten mensuplarının molotoflu ve bombalı eylem hazırlığında olan kişiler oldukları belirlendi. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada çok sayıda dijital malzeme ve örgütsel doküman ele geçirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Şüphelilerden görüntü

Haber: Mehmet CANDAN - Kamera / İZMİR,
===========================================================

2)KIZKUMU'NA TURİST YAĞIYOR

MUĞLA'nın Marmaris ilçesindeki kırsal turistik Orhaniye Mahallesi'ndeki deniz üzerinde yürünüyor hissi veren, dünyaca ünlü Kızkumu'na başta yabancı turistler olmak üzere tatilciler bu yıl da yoğun ilgi gösteriyor.
Marmaris ilçesinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken deniz üzerinde yürünüyor hissi veren Kızkumu'na akın başladı. İlçeye 35 kilometre mesafedeki turistik Orhaniye Mahallesi'nde bulunan efsanevi Kızkumu Plajı, hafta içi günlük 1000, hafta sonu 2 bin kişinin ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. Koyda deniz içinde bulunan ve doğal oluşumlarla meydana gelen 500 metre uzunlukta, 3.5 metre genişlikteki kumul yol, ziyaretçilere suyun üzerinde yürüyormuş hissi veriyor. Mayıs ayı ortasından itibaren acenteler, bölgeye çeşitli turlar düzenlemeye başladı. Cip safari ve günü birlik gezi turlarıyla gelenler, deniz üzerinde yürüyüp, o anları cep telefonlarıyla görüntüleyerek anı ölümsüzleştiriyor. Turistler, deniz üzerindeki keyifli yürüyüşün ardından çevredeki kafeteryalarda dinleniyor. Tatilcilerden Melek Demir, ailesiyle sürekli Kızkumu'na geldiklerini belirterek, "Deniz üstünde yürüyor hissi veriyor. Kumlu olduğu için sürekli yürümek yoruyor ama çok güzel bir duygu" dedi. Kızkumu'nda kafeterya ve apart otel işleten Cihan Gök de "Nisan ve mayıs ayı sonuna kadar Kızkumu'na Ortadoğulu turistler akın ediyor. Haziran başından itibaren Avrupa'nın her ülkesinden ve ülkemizin çeşitli şehirlerinden tatile gelenler buraya uğruyor. Kızkumu, turistlerin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Günlük 1000 ile 2000 arasında değişen bir ziyaretçi mevcut. Sosyal medya hesaplarında 'Kızkumu' diye yazıldığında açılmış çok sayıda sayfa ve muhteşem güzelliği paylaşan binlerce turist görebilirsiniz. Bildiğim kadarıyla dünyada deniz üzerinde yürüme hissi veren başka bir yer yok. Burayla ilgi çeşitli efsaneler var. Fakat rehberlerin anlattığı prenses ile balıkçının aşk hikayesi sonrası gelişen olaylar. Tamamen doğal bir oluşum. Korunması için gözümüz gibi bakıyoruz" dedi.
KIZKUMU EFSANESİ
Efsaneye göre Bybassos Kralı'nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Kız geceleri sahile çıkıp kandille balıkçıya işaret verir ve balıkçı da karşı kıyıdan sandalıyla gelerek buluşurlar. Kral bunu zaman içerisinde öğrenerek bir gece kızını takip ettirerek balıkçının denizden geldiğini, kızının kumsalda onu beklediğini, beklediği yeri de elindeki bir ışıkla balıkçıya haber verdiğini öğrenir. Kral askerlerine kızını kumsalda yakalayıp elindeki ışığı alarak balıkçıya işaret vermelerini ve balıkçıyı yakalamalarını emreder. Denilen yapılır. Balıkçı karşı kıyıdan ışığı gördüğü anda atlar kayığına, kürek çekmeye başlar. Kız askerlerin elinden kurtulup denizin ortasındaki delikanlıya doğru koşmaya başladığı anda bir mucize gerçekleşir ve kızın her adım attığı deniz anında kumsala dönüşür. Arkadan koşan askerlerin üzerlerindeki ağırlık onları suya batırdığı anda bir asker ok ve yayına sarılır. Amacı delikanlıyı vurmaktır ama ok kıza saplanır. Efsaneye göre de kumların rengi kızın kanıyla kırmızıya dönüşür. Delikanlı, okla öldürülen prensesi alıp kayığıyla ortadan kaybolur ve bir daha ikisini de gören olmaz.

Görüntü Dökümü
---------------------------
-Kızkumu'nun hakim bir tepeden görüntü
-Kızkumu üzerinde yürüyenlerden görüntü
-Melek Demir ve Cihan Gök ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
(Toplam: 4 dakika 20 saniye-313 MB HD görüntü)

( Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),

==============================================

3)MOR TARLALARDA HASAT ŞENLİĞİ YAPILACAK

İzmir'in Seferihisar ilçesi, 30 Haziran Pazar günü 4'üncüsü düzenlenecek olan Lavanta Şenliği'ne hazırlanıyor. Kokusu ve mor renkteki çiçekleri ile görenleri büyüleyen geniş tarlalar, fotoğraf tutkunlarına görsel şölen sundu. Üretici de, baş ağrısının yanı sıra depresyon ve uyku bozuklukları gibi birçok sorunu giderdiği bilinen lavantanın hasadını sabırsızlıkla bekliyor.
Mandalina üretiminde önemli bir konuma sahip olan Seferihisar, son yıllarda lavanta üretimiyle de dikkat çekiyor. Seferihisar Belediyesi'nin ilçede 6 dönüm arazi ile başlattığı lavanta üretimi, üreticilerin de desteğiyle 100 dönüme çıktı. Üreticilerin bir yıl boyunca emek vererek yetiştirdiği mor renkli çiçeklerin süslediği tarlalar, hasat öncesi fotoğraf tutkunlarına görsel şölen sunuyor. Kokusu ve görüntüsü ile mest eden lavantadan elde edilen parfüm, sabun, yağ gibi ürünler, üreticinin ev ekonomisine katkı sağlıyor. Seferihisar Belediyesi, bu yıl 4'üncü kez Lavanta Şenliği yapacak. Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, şenlik için tüm hazırlıkların sürdüğünü vurgulayarak, çiftçilerin lavanta çiçeğine sahip çıkıp üretim alanlarını genişlettiğini ve lavantayı sanayi ürününe çevirdiklerini dile getirdi. Yetişkin, "Lavantanın yağını çıkarmaya başladık, oda spreyi kokusu üretildi. Ayrıca çiçek olarak da değerlendirmeye başladık. Lavanta ekimlerinin daha çok kıraç, boş arazilerde yapılmasını sağladık. Böylece atıl durumda kalan araziler de tarıma kazandırılmış oldu" dedi.

'HEDEF 150 DÖNÜME ÇIKARMAK'
Ürünün belediye tarafından alım garantisi altında olduğunu da söyleyen İsmail Yetişkin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Lavantanın geleneksel yollarla yağı çıkarılıyor. Bize getiriyorlar, biz de bunları çiftçiden ücret karşılığı alıyoruz. Marketimizde lavantadan elde edilen tüm ürünleri bulabilirsiniz. Lavanta alternatif bir ürün olarak ortaya çıktı. Çiftçilerden de lavanta fidesi dağıtımı konusunda çok fazla talep var. 100 dönüm olan ekim sahasını 150 dönüme çıkarmayı hedefledik. Herkesi 30 Haziran Pazar günü yapılacak olan şenliğe davet ediyorum."

'BU YIL YÜZDE YÜZ VERİM ELDE EDECEĞİZ'
Seferihisar'ın Turgut Mahallesi'nde 17 dönüm lavanta tarlası bulunan üretici Turgay Bezer (51), bu ürünü yetiştirmenin zor olmadığına, ekimin yapıldığı ilk yıl maliyetin biraz yüksek olduğuna dikat çekerek, "3 yıl önce lavanta tarlasını ektim. İlk yıl ekim yaptıktan sonra bu ürünün köklerinden birkaç yıl boyunca yararlanabiliyoruz. İlk yıl yüzde 15 oranında verim alıyoruz. Daha sonraki yıllar, verim sürekli artıyor. Bu yıl masraf yok, yüzde 100 verim alacağız. Bu işi severek yapıyorum" dedi.
Bezer, tarlaların gelin ve damat adaylarının yanı sıra, anne adayları tarafından fotoğraf çektirilmek için kullanıldığını da söyledi.

HER DERDE DEVA
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü'nde okuyan Ecem Bezer (20) de babası Turgay Bezer'in, lavantanın yağını çıkarttığını, bu işlem maliyetli olduğu için lavanta yağının ücretinin de yüksek olduğunu belirtti. Lavanta yağının 10 miligramlık şişelere konularak satıldığını anlatan Bezer, ürünün faydaları hakkında bilgi vererek, şöyle dedi:
"Lavantanın içerdiği esansiyel yağlar cilt problemlerinin giderilmesi için etkili. Ayrıca  saç sağlığına da ciddi anlamda katkıda bulunan lavanta özlü sabunlar, saçların canlanmasını sağlar, dökülmeyi engelleyebilir. Yine uyku problemleri için de faydalı. Yarım su bardağına bir çay kaşığı lavanta yağı damlatarak kendinize uyku spreyi hazırlayabilirsiniz. Lavanta çayının migren ağrılarını rahatlatmaya yardımcı olabileceği ve yine lavantanın içerdiği esansiyel yağların sakinleştirici, yatıştırıcı özelliği nedeniyle depresyona karşı etkili olduğu da biliniyor."

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Seferihisar'daki lavanta tarlalarından görüntü
-Tarlalarda fotoğraf çektirenlerden görüntü
-Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ve üreticilerle röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Mehmet CANDAN-Drone

==============================================
4)2 BİN METREDEKİ GİZLİ CENNET

Erzincan'ın Tercan ilçesindeki 2 bin metre rakımdaki Konarlı Şelalesi, ziyaretçileri hayran bırakıyor. Yerel fotoğrafçılar ile az sayıda ziyaretçilerin bildiği Konarlı Şelalesi'nin aktığı derede avlanma yasağı getirildi.
Tercan ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve dağ yolu rotasında olduğu için pek bilinmeyen Konarlı şelalesi, bahar ayları ile birlikte adeta coştu. Erzincan-Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları'ndan gelen kar suları ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu, tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi'ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri'ne kavuşuyor.

BÖLGEDE BALIK AVLAMAK YASAK
Yerel fotoğrafçılar ile az sayıda ziyaretçilerin bildiği Konarlı Şelalesi'nin aktığı derede, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından balık popülasyonunu artırmak amacıyla yapılan çalışmanın ardından avlanma yasağı getirildi. Yasağa uyan köylüler de derenin bekçiliğini yapıyor ve avcılara izin vermiyor. Ulaşımın zor olduğu şelale ve çevresinde incelemelerde bulunan Erzincan İl Özel İdaresi'nde görevli Jeoloji Yüksek Mühendisi Selahattin Ayan,  Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti. Konarlı Şelalesi'nin Erzincan'ın bakir bölgelerinden birisi olduğunun altını çizen Ayan, "Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi'ne dökülüyor. Başta Erzincan'da yaşayanlar olmak üzere herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Şelalenin havadan drone ile genel detay görüntüsü
-Şelalenin yerden genel detay görüntüsü
-Ziyaretçilerden genel detay görüntü
-Ziyarete gelenin açıklaması

Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN,

==============================================

5)614 YILLIK HAMAM RESTORE EDİLMEYİ BEKLİYOR

BURSA'nın İnegöl ilçesinde bulunan 614 yıllık tarihi hamam harabeye döndü. Restorasyonu için Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne başvuran mahalleli hamamın yıkılmadan bir an önce restore edilmesini istiyor.
Bursa'nın İnegöl ilçesi Şipali Mahallesi'nde bulunan ve 614 yıl önce yapılan tarihi hamam restore edilmeyi bekliyor. Harabeye dönen tarihi hamamın restore edilmesi için Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne başvuran Şipali Mahallesi Muhtarı Murat Özer, "Hamamımız 1405 yılında yapılmış. Tarihi çok eskilere dayanıyor. Osmanlı döneminde yapılan medrese ve camilerle yan yana yapılmış, gelin hamamı olarak bilinen bir tarihi hamam. Ön tarafında soyunma odası, iki bölmeli hamam. Kazan odası da var. Terleme odası, banyoları da var. Restorasyon yapılması için vakfa başvurduk. Vakıf görevlileri ölçüp, biçtiler. Bu tarihi hamamı ayağa kaldıracaklarını söylediler. İnşallah en kısa zamanda tarihimiz ayağa kalkar. Restore edilmesini bekliyoruz." dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------------
-Genel görüntü
-Açıklama
-Detaylar

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ / İNEGÖL(Bursa),
================================

6)CUMHURİYET DÖNEMİNİN İLK KÜLLİYESİ BURSA'DA İNŞA EDİLİYOR

Osmanlı İmparatorluğu ve benzeri İslam medeniyetlerinin eğitim merkezleri olan 'külliye' konsepti Cumhuriyet döneminde ilk kez Bursa'da faaliyete geçecek. Bursa Diyanet Din Eğitimi Külliyesi içerisinde, anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, akademi, sosyal tesisler, barınma birimleri ve uygulamalı eğitim yapılacak bir cami barındıracak.
Osmanlı ve İslam medeniyetlerinin eğitim merkezleri olarak bilinen 'Külliye' konsepti, Cumhuriyet tarihinde ilk defa Bursa'da faaliyete geçecek. Bursa'nın Nilüfer ilçesinde 2017 yılında başlayan proje tamamlandığında Türkiye'nin ilk külliyesi olacak. Bünyesinde ana okulu, ilkokul, ortaokul, lise, yüksek lisans eğitiminin verileceği akademi, cami, öğrenci yurtları, konuk evleri ve sosyal yaşam alanları barındıran, 150 dönümlük araziye inşa edilen dev projede dini ve akademik eğitim verilip teorik bilgiler cami ve sosyal yaşam alanlarında pratiğe dökülecek. Burada eğitim alacak bireylerin Türkiye'nin dini ve ilmi hayatına önemli katkılar sunacağını belirten Bursa İl Müftüsü İzani Turan, "150 dönümün üzerinde, gerçekten külliye niteliğinde bir eğitim vadisi inşa ediyoruz. Burada Bursa Valiliği tarafından İmam Hatip okulu yapıldı. Proje Kuran Kursu yapıldı. Bu Proje Kuran Kursunda öğrenciler bir taraftan hafızlık eğitimi alıp diğer taraftan da normal okul hayatlarına başarıyla devam ediyorlar. Cami inşaatı neredeyse tamamlandı. Diğer bir takım birimler de Bursa Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde ve yardımlarıyla faaliyete geçecekler. İçerisinde cami barındıran, okul barındıran, kuran kursu barındıran, spor komplekslerini barındıran, sosyal donatılar barındıran bir merkez olma açısından ilk olacak. İnşallah burada yetişen bireyler Türkiye'mizin ilmi ve dini hayatına önemli kazanımlar olacaklar" dedi.

4 YAŞINDAN MESLEK HAYATINA
Projenin amacı ve teknik kapsamları hakkında bilgiler veren Bursa Diyanet Din Eğitimi Külliyesi Yapı ve Yaşatma Derneği Başkanı Durmuş Ayvaz, 4-6 yaş kreşlerinden başlayan eğitimlerin yüksek lisans eğitimine, meslek hayatına kadar süreceğini belirtti. Ayvaz yaptığı açıklamada, "Amacımız geleceğin kaliteli, ehliyetli ve liyakatli din adamlarını yetiştirmektir. En güzel planlar kağıt üzerinde yapılır ama uygulama alanları fiziki mekanlardır. Projede 4-6 yaş için kreşlerden başladık, daha sonra hafızlık eğitim, sonrasında imam hatip lisesi ve en sonda da Diyanet Akademisi yer alıyor. Yani tabandan tavana bir eğitim sistemi tasarladık" şeklinde konuştu.

ÇOCUKLAR İÇİN DEVLET KONTROLÜNDE DİNİ EĞİTİM
Külliyenin tamamlandığında çocuklarına dini eğitim aldırmak isteyen vatandaşların güvenle başvurabileceği bir merkez haline geleceğini de belirten Ayvaz, "Toplamda 8 ünite yer alacak. İlk olarak kreşimiz olacak. Özellikle yaz döneminde küçük yaşta çocuklarının dini eğitim almasını isteyen ve bu eğitimin devlet kontrolünde gerçekleşmesini isteyen ailelerin de taleplerine cevap vereceğiz. Hem eğlenecekler hem öğrenecekler. İkinci yapımız olan imam hatip ortaokulunda çocuklar hem hafız olacak hem dini eğitimini alacak hem de hiç aksatmadan akademik eğitimlerine devam edecekler. Hemen arkasından ortaokulu bitirenler imam hatip lisemize devam edecekler. Diğer kısımlarda yatılı Kuran-ı Kerim kursumuz, 250 kişilik öğrenci pansiyonumuz, Bursa'nın en büyük camilerinden birisi olacak. Burada okuyan öğrencilerimiz bu camiyi bir uygulama alanı olarak kullanacaklar. Öte yandan burada okuyan öğrencilerin sosyal yönden de kendilerini geliştirmeleri için halı sahaları, kapalı spor salonu, basketbol sahası, tenis kortu yer alacak. İhtiyaç halinde başka birimler de bu kampüse sonradan dahil edilebilecek" dedi.

"AKADEMİ DE TÜRKİYE'DE BİR İLK"
Külliye bünyesinde hizmet verecek olan Diyanet Akademisi hakkında da açıklamalarda bulunan Ayvaz sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Diyanet Akademisi projemiz de Türkiye'de bir ilk olacak. Malum, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığına ve YÖK'e bağlı okullarda, üniversitelerde okumuş bireyleri istihdam eden bir kurum. Dolayısıyla bazı arkadaşlar görev yapma anlamında yetersiz kalabiliyorlar. Bunun önüne geçmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı 'Akademi' sistemine geçmek istiyor. Bu sistemde mezun olup çalışma hayatına başlayacak olan kişiler akademide 1-2 yıl kurum formasyonu, aidiyet bilgisi alacak. Yeterli donanıma sahip kişiler yetiştirilip uygun yerlerde istihdam edilecek. Burada özellikle yurt dışından gelen Müslüman öğrenciler de Anadolu'da yaşanan İslamiyet'i öğrenip ülkelerine dönecekler, orada ya görev yapacak ya da eğitimler verecekler. Dolayısıyla bu sistemler sadece yerel anlamda değil uluslararası alanda bize gelen talepleri karşılamış olacağız."

Görüntü Dökümü
---------------------------
-Proje alanından DRONE ile detaylar
-İnşaat çalışmalarından aktüel görüntüler
-Hizmete girmiş olan okuldan detaylar
-Bursa İl Müftüsü İzani Turan ile röportaj
-Bursa Diyanet Din Eğitimi Külliyesi Yapı ve Yaşatma Derneği Başkanı Durmuş Ayvaz ile röportaj

Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR -  Muammer İRTEM / BURSA,
===========================================

7)AŞKIN DİLİNİ ÇÖZDÜLER

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde yaşayan Ahmet Kara (42), internet aracılığıyla Endonezya'da yaşayan Nel Mawati (39) ile tanıştı. Ana dilleri dışında yabancı dil bilmeyen ikili, 7 ay boyunca sosyal medya üzerinden çevirici dil programıyla iletişim kurdu. Evlenmeye karar vererek Denizli'de yapılan düğünle dünya evine giren çift, iletişimi cep telefonlarındaki çevirici program sayesinde sağlıyor.

Pamukkale Mahallesi'nde yaşayan ve bir hastanede hizmetli olarak çalışan Ahmet Kara, bir arkadaşı aracılığıyla sosyal medyadan Endonezya'nın Sumatra Adasının orta kesimindeki Riau ilinin başkenti Pekanbaru'nun kırsal bir köyünde yaşayan ev kadını Nel Mawati ile tanıştı. Ana dilleri dışında yabancı dil bilmeyen Kara ile Mawati, 7 ay boyunca sosyal medyadan çevirici dil programıyla iletişim kurabildi. Türkçe dışında yabancı dil bilmeyen Kara ile Endonezya'nın resmi dillerinden biri olan Bahasa dışında dil bilmeyen Mawati, bir süre sonra evlenmeye karar verdi. Mawati'ye aşık olan Kara, geçen ay uçakla 13 saat süren yolculukla Endonezya'ya gitti. Kara, yolculuğu boyunca gideceği yere ulaşmak için cep telefonundaki çevirici programıyla iletişim kurdu. Sonunda köye ulaşan Kara, Mawati'nin ailesiyle yine çevirici dil programıyla iletişim kurarak tanıştı. Kara, evleneceği Mawati ile birlikte bölgenin yerel kıyafetlerini de giydi. Mawati'yi yanına alan Kara, memleketi Denizli'ye döndü. Gelinlik ve damatlık giyen çift, nikah töreni ve düğünle evlendi. Yabancı dil bilmemenin aşka engel olmadığını ifade eden Ahmet Kara, "Sosyal medyadan 7 ay çevirici aracılığıyla konuştuk. Sonunda Endonezya'ya gitmeye karar verdim. Zor oldu, ancak sevdiğim kadını Türkiye'ye getirdim. Şimdi evlendik. Eşim Türkçe bilmediği için onunla çevirici aracılığıyla konuşabiliyorum. Ben Türkçe olarak çevirici programa istediğimi söylüyorum. Uygulama Bahasa diline çeviriyor. O da benimle aynı şekilde iletişim kuruyor. Türkçe kursuna yazılacak, en yakın zamanda Türkçe öğrenecek" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------

- Çiftin telefonla iletişim kurmasından görüntü
Ahmet Kara ile röp.
Çiftten detay görüntüler
Düğünde oynamaları
Endonezya'da giydikleri yerel kıyafetten fotoğraf

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

===========================================

8)AFYONKARAHİSAR'DA MURSİ İÇİN GIYABİ CENAZE NAMAZI

AFYONKARAHİSAR'da, dün vefat eden Mısır eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Afyonkarahisar STK Platformu tarafından organize edilen gıyabi cenaze namazı etkinliği İmaret Camii'nde öğle namazının ardından yapıldı. İl Müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından kılınan cenaze namazına İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban, STK platformu üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Gıyabi cenaze namazında erkeklerin hemen ardında kadınlar da saf tuttu. Gıyabi cenaze namazı kılanlar arasında eski AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Özkal da yer aldı.
'İŞKENCE VE İHMALLERİN ARDINDAN ŞEHİT OLDU'
Gıyabi cenaze namazı sonrası STK Platformu adına açıklamalarda bulunan Ahmet Ertürk, Mısır'ın ilk ve tek meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin kendisine yapılan sistematik işkence ve ihmaller ardından dün şehit olduğunu söyledi. Mursi'nin 17 Haziran'daki duruşmada haksız suçlamalara karşı hem kendini hem de davasını savunurken şehit edildiğini aktaran Ertürk, "Mursi'nin şehadet haberini dünyaya büyük bir neşeyle bildiren cuntanın dikkatlerden kaçırmaya çalıştığı gerçekler, cinayet ardından daha net ortaya çıkmıştır. Şehit Mursi, yıllardır böbrek, karaciğer ve şeker hastalıklarından muzdarip olduğu halde, tedavileri keyfi biçimde engellenmiş, olumsuz hapishane koşullarında durumunun kötüleşmesi beklenmiştir. Günün 23 saatini tek başına hücre hapsinde geçiren Mursi, hayatının ciddi tehdit altında olduğunu daha birkaç ay önce bizzat kendisi mahkemede açıklamıştı. Şehit Mursi'yi idam cezasıyla yargılayan Mısır cuntası, karar çıksa bile bir cumhurbaşkanını idam etmenin siyasi sonuçlarına katlanamayacağını bildiği için onu yavaş bir süreçte öldürmeyi tercih etmiştir" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------
Gıyabi cenaze namazına katılanlardan detay
Müftünün cenaze namazını kıldırmasından detay
Genel detaylar
Kadınlar cenaze namazı kılarken detay
Namazın ardından açıklama öncesi detay
Platform üyesi Ertürk'ün açıklaması
Açıklamaya katılanlardan detay

Haber-Kamera: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

==================================================
9)TOKAT'TA, 2 BİN 550 ECSTASY HAP ELE GEÇİRİLDİ

Tokat'ın Erbaa ilçesinde uyuşturucu satıcılarına yönelik düzenlenen operasyonda 2 bin 550 ecstasy hap ele geçirildi. Olayla ilgili 4 kişi tutuklandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen Pazartesi günü Erbaa'da uyuşturucu madde satıcılarına yönelik operasyon düzenledi. Operasyonda R.D., Ş.S., V.Ş. ve F.D. gözaltına alındı. Şüphelilerin otomobil ve evlerinde yapılan aramalarda 2 bin 550 ecstasy hap, 49,50 gram toz ecstasy ile 8 Lyrica hap ele geçirildi. Tokat'ta, tek operasyonda ilk kez bu miktarda uyuşturucu hapın ele geçirildiği belirtildi. Olayla ilgili gözaltına alınan 4 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Şüphelilerin görüntüsü
-Ele geçirilen haplar

Haber-Kamera: İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat),

========

10)BAGAJDAKİ KRİKOYU ALIP, OTOMOBİLİN DÖRT LASTİĞİNİ ÇALDILAR

Adana'da kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, park halindeki otomobilin 4 lastiğini çaldı. Şüphelilerin otomobilin bagaj kapağının kilidini patlatıp, aracın kendi krikosuyla hırsızlık olayını gerçekleştirdiğini tespit edildi.
Olay, saat 07.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi 2000 Evler Mahallesi 76008 sokakta meydana geldi. Bir güvenlik sistemi şirketinde çalışan Muhammet Mustafa Türel (23), sabah uyanıp evinin penceresinden dışarı baktığında park halindeki otomobilinin 4 lastiğinin üzerinde olmadığını fark etti. Otomobilinin yanına geldiğinde lastiklerinin çalındığını fark eden Türel, durumu polise bildirdi. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede hırsızlık şüphelilerinin önce otomobilin bagaj kilidini patlattığını, ardından da lastikleri çaldığını tespit etti. Otomobili yaklaşık 2 ay önce aldığını belirten Türel, "Akşam saat 20.30'da işten geldim, aracı park ettim. Sabah pencereleri kapatmak için baktığım zaman bu şekildeydi araç. Gelip kontrolünü yaptığımda, yapabileceğim bir şey yoktu" dedi.
Hırsızlı şüphelilerini yakalamak için çalışma başlatan polis, soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Olay yeri çalışması
Araç sahibi ile röp
Araçtan genel ve detaylar

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,,

=========
11)PENCERE KENARINA YUVA YAPAN KERKENEZLERE BAKIYORLAR

Kars'ta Şehitler Mahallesi, Murat Çobanoğlu Sokak üzerindeki 6 katlı bir apartmanın penceresine yuva yapan kerkenezlere vatandaşlar sahip çıktı. Anne ve yavruların, su ve yem ihtiyaçlarını mahalleli karşılıyor.

Şehitler Mahallesi Murat Çobanoğlu Sokağı üzerindeki 6 katlı apartmanın 5'nci katındaki apartın penceresine kerkenez kuşu yuva yaptı. Okan Poliçe'nin kaldığı aparta yuva yapan kerkenez, 6 yumurtasından sağlam kalan 3'ünü büyük bir dikkatle koruyor. Dişi kerkenez yuvasını ve yumurtalarını korurken, erkek kerkenez ise gün boyu sıklıkla yuvaya gelip kontrol ediyor ve yiyecek taşıyor.
Yaklaşık bir aydır apartını kerkenez ailesiyle paylaşan Okan Poliçe, yavruların yumurtadan çıkıp uçana kadar evinde bakacağını söyledi. Kuşların yiyecek ve su ihtiyaçlarını karşılayan Okan Poliçe, "1 aydır yeni misafirimiz kerkeneze gözümüz gibi bakıyoruz. Herkes yaban hayatına sahip çıksınö dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Kerkenez kuşu ve yumurtalarından detaylar
-Çocukların kerkeneze bakması
-Okan Poliçe'nin Kerkeneze su vermesi
-Okan Poliçe'nin konuşması
-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

=====


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

PKK Haberler

title