Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 2

Suriye sınırına askeri sevkiyatTürkiye-Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine askeri araç sevkiyatı yapıldı.

Suriye sınırına askeri sevkiyat

Türkiye-Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine askeri araç sevkiyatı yapıldı.
Şanlıurfa'daki 20'nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan gece saatlerinde yola çıkan, içinde obüslerin de olduğu zırhlı araçlardan oluşan konvoy Ceylanpınar ilçesine ulaştı. Güvenlik önlemleri arasında, ilçeye getirilen askeri araçların, hudut karakollarında konuşlandırılacağı belirtildi.

Görüntü Dökümü
----------
-İlçeye gelen askeri konvoy
-Mühimmat yüklü askeri araçların geçişi
-Fırtına obüslerin geçişi
-Genel detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 349 MB

Haber-Kamera: Şafak SAĞ-ŞANLIURFA-DHA)

=====================

Oltu'da 4.3 büyüklüğünde deprem

Erzurum'un Oltu ilçesinde Richter ölçeğine göre 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
Oltu'da saat 03.15'te Richter ölçeğine göre 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, deprem yerin 7 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Deprem, ilçe merkezinin yanı sıra, köyle ve yakın ilçelerde de hissedildi. Depremde can ve mal kaybı olup olmadığı henüz bilinmiyor.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) ise depremin büyüklüğünü 4.5, derinliğini 5 kilometre, merkez üssünü ise Oltu'nun Başaklı Mahallesi olarak açıkladı. KRDAE verilerine göre, bu depremin ardından 03.25'te 2.2 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı daha meydana geldi.
VATANDAŞLAR GECEYİ SOKAKTA GEÇİRDİ
Oltu ilçesinde meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki depremin ardından ilçe merkezinde sarsıntıyı hisseden birçok vatandaş geceyi sokakta ya da araçlarında geçirdi. Depremde can ve mal kaybı olup olmadığı henüz bilinmezken, depremin etkisi bugün yapılacak incelemeler sonucu tespit edilecek.
ARTÇI 3.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE OLDU
Oltu'ta saat 03.15'te meydana gelen depremin ardından saat 07.20'de ikinci bir sarsıntı yaşandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'nın merkez üssünü Oltu ilçesinin Yarbaşı Mahallesi yakınları olarak saptadığı deprem, saat 07.20'de meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde olan deprem, ilçede kısa süreli paniğe neden oldu. Depremde ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı yaşanmadı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin büyüklüğünü 3,9, merkez üssünü ise ilçenin Çamlıbel Mahallesi olarak açıkladı.

Görüntü Dökümü
----------
-Vatandaşların sokakta beklemesi
-Vatandaşlarla röp
-Evlerinin balkonunda bekleyenler

Haber-Kamera: Murat AYDIN / OLTU (Erzurum),

====================

251 şehit anısına 251 adet 1 TL ile tablo yaptı

MUŞLU Doğan Üzel, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında şehit olan 251 kişinin anısına bastırılan hatıra paralarla tablo yaptı. Mahalle esnafının da yardımıyla topladığı 251 adet 1 TL'yi slikonla tabloya yapıştıran Üzel'in tek isteği 8 ayda tamamladığı eserinin sergilenmesi.
Merkez Muratpaşa Mahallesi'nde yaşayan Şemsihan-Asım çiftinin 5 çocuğundan 3'üncüsü olan 25 yaşındaki Doğan Üzel, 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminde şehit olanların anısına 8 ay süren bir çalışma yaptı. Şehit olan 251 kişinin anısına bir tablo tasarlamayı planlayan Doğan Üzel, 15 Temmuz anısına bastırılan 1 TL'leri toplamaya başladı. Ailesi ve mahalle esnafının da desteğiyle 251 adet 1 TL toplayan Doğan Üzel, kırmızı zemin üzerine tasarladığı ay-yıldız ve 15 Temmuz yazısını hazırladı. 251 adet 1 TL'yi slikonla tabloya yapıştıran Üzel'in çalışması 8 ay sürdü.
Hain darbe girişiminin tüm Türkiye'yi olduğu gibi kendisini de üzdüğünü belirten Doğan Üzel, "15 Temmuz 2016 tarihi sonrasında '15 Temmuz Şehitleri ve Gazileri Anısına' basılan 1 liraları toplamaya başladım. Ailem, arkadaşlarım ve mahalle esnaflarımızın desteğiyle 251 adet bir lirayı bir araya getirdim. 15 Temmuz'da şehit olan 251 kahramanımızın anısına böyle bir tablo hazırladım" dedi.
Paraları toplamanın vaktini aldığını belirten Üzel, "15 Temmuz tarihi sonrasında basılan bu paraların 251 adetini bir araya getirmek, zamanımı aldı. Bir araya getirdikten sonra birleştirip, silikon yardımıyla kırmızı bir bez üzerine yapıştırdım. Bu tabloyu hazırlamam yaklaşık olarak 8 ayımı aldı. Tablonun güzel yerlerde değerlendirilmesi, güzel bir yerde görülmesi, sergilenmesi beni çok mutlu eder. Tabloyu yapmam için, paraları toplamam için bana yardımcı olan tüm dostlarıma, arkadaşlarıma, mahalle esnaflarımıza çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-15 Temmuz şehitleri anısına hazırlanan tablodan detay
-1 liraların tabloya yapıştırılmasından detay
-Tablonun hazırlanmasından detaylar
-1 liraların yapıştırıldığı tablodan detay
-Tablonun temizlenmesinden detay
-Tablodan genel detaylar
-Tabloyu hazırlayan Doğan Üzel Röp.

(Süre: 03.37 Boyut: 404 MB)

Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL / MUŞ,

==================

Türk doktorlardan prostat kanseri ameliyatında yeni yöntem

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan ürolog Doç. Dr. Yiğit Akın ve Prof. Dr. Ali Gürbüz, prostat kanseri ameliyatında geliştirdikleri yeni yöntemle bir ilke imza attı. Normalde altı trokar ile yapılan ameliyatı üç trokara düşürmeyi başaran ekip, bu yöntemle ameliyat olan 50'den fazla hastanın çok daha kısa süre içinde sağlığına kavuşmasını sağladı.
Ürolog Doç. Dr. Yiğit Akın ve Prof. Dr. Ali Gürbüz, 'Extraperitoneal Laparoskopik Radikal Prostatektomi' isimli yöntem ile, normalde altı trokar (delik) ile yapılan prostat ameliyatını üç trokar ile yapılabilir hale getirdi. Dünyada ilk olma özelliğini taşıyan bu yöntem sayesinde, hastalar çok daha kısa süre içerisinde sağlığına kavuşuyor. Bugüne kadar 50'den fazla hastanın bu yöntem ile ameliyat edildiğini belirten Doç. Dr. Yiğit Akın, hastaların yüzde 80'inin ilk üç ay içerisinde idrarını tutabilir hale geldiğini belirtti. 2015 Sağlık Bakanlığı verilerine göre prostat kanserinin Türkiye'deki erkeklerde ikinci sıklıkta görülen bir kanser türü olduğunu ifade eden Doç. Dr. Akın, "İlk 36 hastalık verimizi, dünyada ilk seri olma özelliğiyle yayınlamış olmanın gururunu taşıyoruz. Aynı zamanda şimdiye kadar bu yöntemle ameliyat edilen hasta sayımız 50'yi aşmış durumda. Hastalarımızı ameliyattan sonraki birinci günde sondaları üzerlerinde takılı iken evlerine rahatlıkla gönderebiliyoruz. Bundan sonraki amacımız tekniğimizi daha da geliştirmek ve ülkemizde de dünyamızda da bu tekniğin sonuçlarını paylaşmak olacak" dedi.
TEKNİK HEM HASTA HEM DE CERRAHLAR İÇİN GELİŞTİRİLDİ
Birçok hastanın bu yöntemden memnun olduğunu ve farklı illerden bu ameliyatı olmak için başvurduğunu ifade eden Doç. Dr. Akın, "Çalıştığımız klinik ve hastane merkezimiz de bir referans merkezi olduğu için, sıklıkla protat kanseri hastalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Prostat kanserinde lokal hastalıkta açık cerrahi, laparoskopik ve robot cerrahi yöntemi kullanılıyor. Ben kendi şahsi tecrübemde bu yöntemlerle birçok hastayı ameliyat etmiştim. Tüm bu tecrübeleri sentezleyerek laparoskopik yöntemle karın içerisine girmeden sadece 3 delik açılarak uygulanabilen yeni bir yöntem geliştirdik. Bu yöntemi de hastalarımızda başarıyla uyguladık. Bu yöntemin avantajı, hastaların çok erken sürede toparlanıp sağlığına kavuşabilmesidir. Kanserden tamamen kurtulup, kısa sürede idrarlarını tutmaya başlıyorlar. Klasik yöntemde ameliyat bir cerrah, bir yardımcı cerrah ve bir asistan olmak üzere üç kişilik bir ekiple gerçekleştiriliyor. Bizim tekniğimizde ise sadece iki kişi bu ameliyatı başarıyla gerçekleştirebilir. Tekniğimizi hem hasta hem cerrah açısından geliştirdik. Yöntemin ameliyat sırasında cerrahın pozisyon değişikliği ile laparoskopi yapan cerrahlara has kamburluk ve bel ağrısı şikayetlerini de ortadan kaldırdığını düşünüyoruz" diye konuştu.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ali Gürbüz ise, ekibi kutladığını belirterek, bu köklü kurumun her geçen gün yeni başarılara imza attığını, dünya ölçeğinde saygın, kabul gören akademik bir kadroyla çalışmanın bir ayrıcalık olduğunu ifade etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------
-Doç. Dr. Yiğit Akın ile röp.
-Ameliyattan görüntüler
-Prof. Dr. Ali Gürbüz ile röp.
-Hastalardan görüntü
-Hastaneden görüntü
-Muhabir anonsu

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,

===================

Dönüşümün uğramadığı mahalle

İZMİR Büyükşehir Belediyesi, kentsel dönüşüm programına aldığı Ege Mahallesi için 6 kez ihaleye çıktı, ancak teklif veren olmadı. Çoğunluğu Roman vatandaşların yaşadığı mahallede, yerinde dönüşüm yapmayı hedefleyen belediye, teklif verilmemesi üzerine dönüşüm çalışmalarına başlayamadı. Sağlıksız evlerde yaşadığını söyleyen mahalle sakinleri ise bir an önce kentsel dönüşüm yapılmasını istiyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Roman vatandaşların yoğun olarak yaşadığı Ege Mahallesi'nde, yerinde dönüşüm yapmak için 6 kez ihaleye çıktı. İlk etapta 7 hektarlık alanın 9 bin 319 metrekarelik bölümünde yer alan 809 birimi dönüştürmeyi planlayan belediyenin, kat karşılığı yaptığı ihalelere teklif veren olmadı. Yeni kent merkezinde yer alan, doğusunda Melez Çayı, batısında İZBAN demiryolu hattı bulunan Ege Mahallesi sakinleri, sağlıksız evlerde oturduklarını, dönüşümün biran önce yapılmasını istediklerini belirtti. Ege Mahallesi Muhtarı Özer Kaleli, vatandaşların daha iyi şartlarda yaşaması için dönüşümün gerekli olduğunu söyledi. Mahalle sakinlerinden Cumhur Yetişir, Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun görev yaptığı 2013 yılında kentsel dönüşüm projesi için çalışmaların başladığını, ancak firmaların ihaleye katılmamasından dolayı dönüşümün başlayamadığını belirtti. Daha önceki ihale şartnamelerinde, dönüşüm kapsamında evlerin 31 ile 114 metrekare arasında inşa edileceği yönünde bilgilerin bulunduğunu, 31 metrekarenin, evli ve çocuklu aileler için küçük olduğunu kaydeden Yetişir, "Biz evlerin 65 metrekareden aşağı olmasını istemiyoruz. Çünkü 31 metrekare evde çocuklu aileler nasıl yaşayacak? Biz biran önce mahallede dönüşüm çalışmalarının başlamasını istiyoruz. Ama ihalelere giren olmuyor. Ne olacak böyle? Aradan kaç yıl geçti, bir çivi bile çakılmadı" diye konuştu.
'EVLERİMİZ YIKIK DÖKÜK'
Mahalle sakinlerinden Elvan Yanaroğlu da, "Yerinde kentsel dönüşüm istiyoruz. İnsanlar buradan ayrılmak istemiyor. Evlerimiz yıkık dökük. Çocuklarımızın daha sağlıklı evlerde yaşamasını istiyoruz. Mahallede park yok, oyun alanı yok. Çocukların sosyal alanları yok. Daha güzel bir yaşam için kentsel dönüşümü istiyoruz" diye konuştu. Yine mahalle sakinlerinden Güldane Çayır, evlerinin rutubetli ve eski olduğunu, bunun için tadilat yapmak istediklerini ama kentsel dönüşüm çalışmaları nedeniyle herhangi bir şey yapamadıklarını kaydetti. Çayır, tapularının olmadığını ve dönüşüm yapılması halinde, oturdukları evlerin kira öder gibi kendilerine satılmasını istedi.
'YILLARDIR VİRANE EVLERDE OTURUYORUZ'
Konak Belediye Meclisi'nin CHP'li üyesi Ali Yangır da, mahalle sakinlerinin yerinde konut ve sosyal tesisler istediğini söyledi. Kendisinin de Roman olduğunu belirten Yangır, "Mahalleye spor sahası, semt evi gibi yerler yapılmasını istiyoruz.
Burada kiracılar var, onların mağdur edilmemesi lazım. Vatandaşlar kentsel dönüşümün başlamasını özlemle bekliyor. Bütün Roman mahallelerinde evlerin fiziki yapıları kötü. Yıllardır virane evlerde oturuyoruz. Devletimiz ve yerel yönetimler Romanların yaşadığı bölgelere hiç el atmadı. Ballıkuyu, Yenişehir, Kuruçay, Çimentepe böyle. Yıllardır itildik kakıldık. Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tunç Soyer, 'Çalışmalarımıza arka sıralardan başlayacağız' demişti. Lütfen arka sıralardan başlasın" dedi.
Ege Mahallesi'nde doğup büyüdüğünü söyleyen Esat Kaleli de, dönüşüm yapılmasını özlemle beklediklerini söyledi.
Büyükşehir Belediyesi'nin, bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceği ise henüz belli değil.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Ege Mahallesi'nden görüntü
-Ege Mahallesi'ndeki evlerden görüntü
-Mahalle sakinleri ve CHP'li Ali Yangır ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

==================

Çam ormanı içinde saklı cennet Belenova Mesire Alanı

AYDIN'ın Kuyucak ilçesindeki, çam ağaçlarının arasında kalan göletiyle adeta 'saklı bir cenneti' andıran Belenova Mesire Alanı, yazın sıcağından bunalanlar ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin akınına uğruyor.
Kuyucak'a 28 kilometre mesafedeki 1200 rakımlı Belenova Gedik mevkiindeki, çam ağaçları ile kaplı yanında bir de göletin bulunduğu 10 hektarlık alan yaz-kış piknikçilerin büyük ilgisini çekiyor. Özellikle, yaz aylarında sıcaktan bunalan vatandaşların serinlemek için akın ettiği, çam ağaçlarının arasında kalması nedeniyle 'saklı cennet' olarak nitelendirilen mesire alanı Kuyucak Belediyesi tarafından bir süre önce Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan 29 yıllığına kiralandı. İçine ahşap bir kır lokantası ile ağaçlık alan içine yürüyüş yollarının yapıldığı Belenova Mesire Alanı, 1.5 ay önce hizmete açıldı. Mesire yeri, eşsiz manzarası, kuş cıvıltıları ile şehrin gürültüsünden uzakta vakit geçirip, bol bol oksijen depolamak isteyerlerin şimdiden uğrak yeri oldu. Belenova, sadece Kuyucaklıların değil doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen çevre il ve ilçelerden de çok sayıda kişinin tercihi oluyor.
'MİS GİBİ BİR HAVASI VAR'
Belenova Mesire Alanı'nı ziyaret eden, Hollanda'dan gelen gurbetçi Hatice Yaman, "Buraların havası ve her şeyi çok güzeldir. Çocukluğumuzda da Belenova'ya gelirdik ama şimdi bakım olunca daha da güzelleşmiş. Mis gibi bir havası var. Kuyucak'ta böyle bir güzel yerin olması bizleri mutlu etti" dedi.
Mesire alanı gezen Betül Yaman da "Aslen Kuyucaklıyım. Ama evlendikten sonra Danimarka'da yaşamaya başladım. Küçüklüğümüzde bayramlarda da Belenova'ya gezmeye gelirdik. Ama yıllar sonra şimdi tekrar burada olmak çok güzel. Burayı elden geçirip, yeni bir mesire alanı açmışlar. Çok keyifli ve güzel bir yer olmuş. Sıcaktan bunalanlara burayı tavsiye ederim. Kır lokantasında kahvaltı servisi de harika. Yiyecek içecek konusunda da bir çok alternatifler var. Çok hoşumuza gitti" diye konuştu.
Çam ağaçları ve göletiyle adeta bir cennet olan Belenova'nın yayla turizmine kazandırılması için Belediye'nin buraya bir tesis yaptığına dikkati çeken
Hasan Tuna, "Herkese burayı görmesini tavsiye ediyorum. Burada güzel bir gün geçirip, haftaya zinde ve enerji depolamış olarak gireceklerinden emin olabilirler. Gelenlerden tek isteğimiz, gelecek kuşaklara bu alanı tertemiz bir şekilde bırakabilmemiz için çöplerin bırakmaları" dedi.
Almanya'dan gelen gurbetçi Mesut Yöntem de Belenova Mesire Alanı'nı arkadaşlarından duyup geldiğirni belirtip, şunları söyledi:
"Gerçekten doğasıyla manzarasıyla harika bir yer. Buraya bayıldım, herkese tavsiye ederim."
'YAYLA TURİZMİNE AÇACAĞIZ'
AK Partili Kuyucak Belediye Başkanı Metin Ertürk, Belenova mesire alanın özellikle hafta sonra kalabalık olduğuna dikkaki çekip, "Bazı günler yaklaşık 900 kişinin geldiği oluyor. Kuyucak ilçesini mahallerimizle birlikte artık turizmle tanıştırmak istiyoruz. Bölgemizde çok güzel yaylalarımız var. Amacımız önümüzdeki süreçte bu bölgeyi iç ve dış turizme açmak" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------
-Belenova Mesire Alanı'ndan görüntü
-Göletten ve çam ağaçlarından görüntü
-Mesire alanını ziyaret edenmlerden Mesut Yöntem, Hasan Tuna, Betül Yaman ve Hatice Yaman ile röp
-AK Partili Kuyucak Belediye Başkanı Metin Ertürk ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Burhan CEYHAN / KUYUCAK (Aydın),

=================

Dalışa Ortadoğulu turist ilgisi

MUĞLA'nın Marmaris ilçesinde hizmet veren 8 dalış merkezi, yaşadıkları sıkıntılı günleri, son zamanlarda dalışa ilgi gösteren başta Lübnanlılar olmak üzere Ortadoğulu turistler sayesinde biraz olsun aştı. Dalış merkezi yetkilileri, tüplü dalış sporuna destek verilmesi ve özendirilmesi için yetkililerden girişimlerin artırılmasını istedi.
Marmaris'te 85 noktada tüplü dalış yaptıran sektör işletmecileri aynı zamanda eğitimler de veriyor. Tatilci ve turistlere, 8 dalış merkezinde özel donanımlı teknelerle açık denizde yarım saati 100 ile 150 lira arasında değişen fiyatlara dalış yaptırılıyor. Hem cennet koyları gezen hem de mavi denizlerin dibini keşfeden turistler hatıra fotoğrafı ve video çektirerek anı ölümsüzleştiriyor. Ancak, son zamanlarda dövizdeki dalgalanmaların da etkisiyle maliyetlerin artması tüplü dalış yaptıran merkezleri sıkıntıya soktu. Geçen yıl mart ile haziran ayları arasındaki 4 aylık dönemde 8 dalış merkezindeki teknelerden toplam 20 bin kişi dalış yaparken, bu yıl aynı dönemde sayı 10 bine kadar düştü. Ancak, bu yıl başta Lübnanlılar olmak üzere özellikle 14-25 yaş arası, daha önce hiç dalış yapmamış olan turistlerin ilgi göstermesi, sıkıntılı günler yaşayan tüplü dalış merkezlerine biraz olsun nefes aldırdı.
'ORTADOĞULU TURİSTLER KÖTÜ GİDİŞATIMIZI DURDURDU"
Emekli deniz astsubayı dalış teknesi sahibi Tuncer Mustafa Uysal, "27 yıldır tüplü dalış sektöründeyim. Son yıllarda dövizde yaşanan dalgalanmalar ve maliyetlerin artışına rağmen fiyatlarımızı artıramamamız bizi zor duruma soktu. Mart ayında başta Lübnanlılar olmak üzere Ortadoğulu turistlerin ilçemize gelmesi ve dalışa merak sarmaları kötü giden gidişatı durdurdu. Turistlerde genelde orta yaş üstü dediğimiz kişiler tüplü dalış yaparken, Türk tatilcilerde gençler daha çok ilgi gösteriyor. Geçen seneki 30 dakika dalış fiyatlarımız bu sene de aynı devam etmektedir. Gelen misafirlerimize ilçemizin cennet koylarındaki 85 noktasında dalış yaptırıyoruz. İlk defa dalış yapanlar deniz dibinin güzelliğini görünce bu spora merakları artıyor. Türkiye'nin birçok şehrinde dalış merkezleri açılması, başta üniversite öğrencilerinnin ilgi duymasını sağlıyor. Dalışa ilgi gösteren Türk misafirlerimizin çoğunluğu 14 ile 25 yaş arasında. 55 yaşına kadar tüplü dalış sporu yapanlar mevcut. Teknemize gelen misafirlerimize önce sözlü, ardından pratik eğitimler verdikten sonra dalış yaptırıyoruz. Tüplü dalış sporu, dövize endeksli ekipmanları nedeniyle pahalı" dedi.
Uysal, dünyada ilginin her geçen gün arttığı tüplü dalışa Türkiye'de destek verilmesi ve özendirilmesi için girişimlerin arttırılmasını da istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------
-Emekli deniz astsubayı ve dalış merkezi sahibi Tuncer Mustafa Uysal ile röp.
-Dalış teknesi personelinin çektiği dalış görüntüleri

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla),


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Ceylanpınar Şanlıurfa Suriye DHA Haberler

title