Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-7

1)SURİYELİ DİLENCİNİN ÜZERİNDEN SERVET ÇIKTIAdana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı zabıta ekiplerince dilencilere yönelik düzenlenen operasyonda Suriye uyruklu dilencinin üzerinden 5 bin 500 Dolar, 3 bin 800 TL ve 31 bin Suriye Lirası çıktı.

1)SURİYELİ DİLENCİNİN ÜZERİNDEN SERVET ÇIKTI

Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı zabıta ekiplerince dilencilere yönelik düzenlenen operasyonda Suriye uyruklu dilencinin üzerinden 5 bin 500 Dolar, 3 bin 800 TL ve 31 bin Suriye Lirası çıktı.  Adana Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı Denetim Şube Müdürlüğü ekipleri, kentin farklı noktalarında dilencilere yönelik operasyon gerçekleştirdi. Operasyon kapsamında Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Abidin Dino Parkı'nda dilencilik yapan Suriye uyruklu A.E.Ş.,  yakalanarak Zabıta Daire Başkanlığı'na getirildi. Burada yapılan üst aramasında A.E.Ş.'nin (52) üzerinden 5 bin 500 Dolar, 3 bin 800 TL ve 31 bin Suriye Lirası çıktı.
Paralara Büyükşehir Zabıta Daire Başkanlığı'nca el konulurken, A.E.Ş.'ye 'Kabahatler Kanunu' kapsamında 153 TL para cezası kesildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Dilencinin görüntüsü
Üzerinden çıkan paralardan görüntüler
Zabıtanın konuşması

Haber-Kamera: ADANA,

=================================================

2)EVİN ORTASINDA TAŞLA YAŞIYORLAR

NEVŞEHİR'in Avanos ilçesine bağlı Çalış beldesinde 3 kişilik Üçgül ailesinin oturduğu evin odasında, yeraltı şehrinin girişine ait olduğu iddia edilen taş bulunuyor. Sinan Üçgül, "Bazı kişiler, bu evi satmam için teklifte bulundular. Fakat biz evimizi vermedik. Eski evi insan niye ister ki?" dedi.2 bin 200 nüfuslu Çalış Beldesi'nde işsiz Sinan Üçgül, annesi ve kız kardeşi ile dedelerinden kalma 150 yıllık müstakil evde yaşıyor. 3 odadan oluşan tek katlı evin yatak odasında zeminde dikdörtgen şeklinde taş bulunuyor. Taşın bulunduğu yerin, yaklaşık 2 ay önce ortaya çıkan 5 kilometrelik yer altı şehrinin girişlerinden biri olabileceği belirtildi.
'EVİMİZİ SATIN ALMAK İÇİN BİRÇOK KİŞİ GELDİ'
Sinan Üçgül, evin kendilerine dedelerinden kaldığını ve yaklaşık 150 yıllık olduğunu söyledi. Evde bulunan taşın ne olduğunu bilmediklerini belirten Üçgül, "Babamdan duyduğum, bu taşın 7 metre kadar tabana indiğidir. Çocukluğumuzdan beri var. Babam mağaraya kadar indiğini söyledi. Yıllardır taş bu şekilde kaldı. Ev benim adıma tapuludur. Bazı kişiler, bu evi satmam için teklifte de bulundular. Fakat biz evimizi vermedik, evimizden çıkmadık. Mağaralar çıkınca biz bu taşın farkına vardık. Büyük ihtimalle bu taştan dolayı evi istediler" dedi.
'YOLDAN TIR GEÇİNCE EV SALLANIYOR'
Sinan Üçgül, "Buraya gelenler bu taşın farkındalarmış. Bu, nerenin taşı bilmiyoruz. Dikdörtgen şeklinde bir taş ve şu an evimizin içerisinde. Önümüzdeki yoldan TIR geçtiği zaman evimiz sallanıyor. Evin altında bir boşluk var, mağaranın boşluğu. Şimdiye kadar yetkili hiç kimse gelmedi, biz de herhangi bir yere başvuru yapmadık. Zaten taşın ne olduğunu bilmediğimiz için ilgilenmedik. Bir eski evi insan niye ister ki? Mağaralar açılınca fark ettik. Bu taş için evi istemişler" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------------
-Taştan detaylar
-Ev sahibi Sinan Üçgül ile röportaj
-Evin dışarısından görüntüler
-Diğer detaylar
Süre: 3: 40 Boyut: 411 MB

Haber: Olcay DÜZGÜN- Kamera: Muhammed KISIR/NEVŞEHİR,

=================================================

3)RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

YILDIZ Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Başkanı Mert Mustafa Tekin, "Halk arasında rüzgar türbinlerinin çok sesli çalıştığına dair yanlış bir bilgi var. Bu doğru değil. Aksine rüzgar türbinleri evdeki buzdolaplarımızdan bile daha sessiz çalışır. Hatta çoğu kez rüzgarın sesi rüzgar türbinlerinin çıkardığı sesten daha fazladır"dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerjisi Kulübü Başkanı Mert Mustafa Tekin, dünyada ve Türkiye'de nüfus, sanayi kuruluşları ve teknolojik cihazların artış göstermesiyle birlikte enerjiye olan ihtiyaç gün geçtikçe artığını belirtti. İklim değişikliğinin yarattığı küresel ısınma tehdidi sebebiyle alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin her geçen gün daha da artığını ifade eden Mert Mustafa Tekin, "Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça avantajlı bir coğrafik konumda. Ancak ülkemizde bazı doğru bilinen yanlışlar sebebiyle yeterince Rüzgar Enerji Satrali (RES) kurulumu yapılamıyor. RES kurulumu yapılacak bölgelerde bulunan vatandaşlar, 'santralin gürültü yapacağı, tarıma zarar vereceği' gibi yanlış bilgilendirme nedeniyle bu yatırıma karşı çıkıyor. Marmara Denizi ve çevre illeri, Ege Denizi, Bursa, Çanakkale, İzmir ve Balıkesir'i takip eden 'S' şeklinde rüzgar yönü ile en verimli olacağı bölgeler iken çevre halkının tepkisi nedeniyle buralarda yeterince yatırım yapılamıyor. Bu bölgelere yeni rüzgar türbinlerinin kurulması halinde rüzgar enerjisinden üretilen elektrik 7 bin megawattan 43 bin megawata çıkacak" diye konuştu.
"BUZDOLABINDAN DAHA SESSİZ ÇALIŞIYOR"
RES'ler hakkında halk arasında çok fazla yanlış bilgi olduğunu belirten Tekin, "Rüzgar türbini basit olarak rüzgarın kinetik enerjisini elektrik enerjisine çeviren mekanizmalardır. Rüzgar türbinlerinin kurulumu çok basit. Yeter ki ölçümleri doğru yapılıp yeri doğru belirlensin. Kurulumu kısa sürede yapılıyor. Halk arasında rüzgar türbinlerinin çok ses çalıştığına dair yanlış bir bilgi var. Bu doğru değil. Aksine rüzgar türbinleri evdeki buzdolaplarımızdan bile daha sessiz çalışır. Hatta çoğu kez rüzgarın sesi rüzgar türbinlerinin çıkardığı sesten daha fazladırö dedi.
"KURULAN SANTRALLER TARIMA VE HAYVANCILIĞA ZARAR VERMEZ"
Santrallerin tarıma ve hayvancılığa zarar vermeyeceğini belirten Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik Mühendisliği öğrencisi Tolga Kahve de, "Rüzgar türbinleri kurulduğu alanların yalnızca yüzde 1'lik kısmını kaplıyor. Geri kalan kısımlarda tarım, hayvancılık veya ormancılık gibi faaliyetler sorunsuz bir şekilde yapılmaya devam edilebilir. Rüzgar türbinleri bu tür faaliyetlere kesinlikle engel olmuyor. Çıkardığı ses çok düşük olduğu için hayvanları ürkütmüyor. Rüzgar türbinleri, atık oluşturmadığı için çevre kirliliği oluşturmuyor. Ayrıca rüzgar türbinleri kurulmadan önce bölgenin dinamik, statik 5 yıllık tüm ölçümleri yapılıyor. Türbinlerin deprem ve heyelan gibi doğal afetlere ne kadar dayanıklı olduğu konusunda fizibilite raporu olduğu için bu tür doğal afetlere türbinlere etki etmesi çok da mümkün değilö diye konuştu.
'SAÇ KURUTMA MAKİNESİ RES'LERDEN DAHA FAZLA RADYASYON YAYIYOR'
Rüzgar enerji santrallerinin radyasyon durumuyla ilgili bilgiler veren Yıldız Teknik Üniversitesi Rüzgar Enerji Kulübü Başkan Yardımcısı Mevlüt Yeşilyurt ise, "Rüzgar türbinlerinde elektronik radyasyon sağlayan elektronik jeneratörler ve trafolar olmak üzere 2 yer vardır. Bunların yaymış olduğu radyasyon minimum boyutta ve alanı çok dardır. Hatta yapılan araştırmalar sonucunda türbinlerine yanında olsanız bile radyasyon sizi etkilemeyecek kadar çok düşüktür. Saç kurutma makineleri çevresine rüzgar türbinlerinden daha fazla radyasyon yaymaktadır. Dünya çevre örgütlerinin desteklediği enerji üretimi rüzgar enerjisidir. Bunun sebebi de günümüzün en büyük problemlerinden olan iklim değişikliğidir. İklim değişikliğinin sebebi de küresel ısınmadır. Küresel ısınmanın sebebi ise karbon salınımı ile alakalıdır. Dünyada ihtiyaç duyulan bir enerji var ve bu enerji bir şekilde üretilecek. Bu enerjiyi üretirken de karbon salınımı olmayan, doğaya en yararlı rüzgar enerji sistemleridir. Rüzgar türbinleri hiçbir atık ortaya çıkarmaz. Suyu kirletmez. Asit yağmurlarına sebep olabilecek sülfür asidi ve partikülleri meydana çıkarmaz. Bunların hepsini birleştirdiğimizde enerji üretirken doğaya en az zararı verecek olan rüzgar enerji sistemlerini tercih etmeliyiz. Marmara Bölgesi ve özellikle de Bursa rüzgar potansiyeli açısından Türkiye'nin en verimli bölgelerinden. Türkiye'nin hava kirliliği en fazla olan illerinden Bursa'da hava kirliliğini azaltma yolları arasında rüzgar enerjisine geçişin artırılması yer alıyorö dedi.
"HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ VE DAHA FAZLA YATIRIM YAPILMALIDIR"
Yeşilyurt, "Türkiye'de şu an rüzgar türbinlerinden elde ettiğimiz enerji 7 bin megawatttır. Marmara Denizi ve çevre illeri, Ege Denizi, Bursa, Çanakkale, İzmir ve Balıkesir'i takip eden 'S' şeklinde rüzgar vardır. Bu bölgelere rüzgar türbinlerini kurduğumuz zaman 43 bin megawattlık enerji elde etme imkanımız var. Rüzgar türbinleri çevre halkını da kapsayacak şekilde herkes için bir kazançtır. Bunlara yönelmeli, önündeki engeller kaldırılmalı, halk bu konuda bilinçlendirilmeli ve daha fazla yatırım yapılmalıdırö şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANLIĞI KARARIYLA 4 İLDE RÜZGAR ENERJİSİ SANTRALİ KURULUYOR
5 Temmuzda yayımlanan Resmi Gazete'de yer alan Cumhurbaşkanı kararlarına göre Bursa, Balıkesir, Eskişehir ve Tekirdağ illerinde değişik kapasitelerde RES kurulacak. Santrallerin Bursa kurulumu için bazı alanlarla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kamulaştırma kararı verdiği duyuruldu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Rüzgar türbinlerinden drone görüntüsü
-Rüzgar türbinlerinden detaylar
-Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinden röportaj

Süre: 7.15   Boyut: 812 MB
Haber-Kamera: Muammer İRTEM/BURSA,

=================================================

4)BURSA'DA UYUŞTURUCU TİCARETİNE 2 TUTUKLAMA

Bursa'da, polis ekiplerince yapılan uygulama sırasında üzerinde uyuşturucu maddeyle yakalanan 2 kişinin ifadesi doğrultusunda düzenlenen operasyonda, uyuşturucu ticareti şüphelisi 4 kişi gözaltına alındı, 400 gram bonzai, 144 ecstasy hap ele geçirildi. Şüphelilerden 2'si tutuklandı.  Bursa Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu satıcılarına yönelik çalışma başlattı. Ekipler, çalışma kapsamında kentin bazı noktalarında uygulama yaptı. Uygulamada, şüphe üzerine durdurulan 2 kişinin üzerinde uyuşturucu madde ele geçirildi. Gözaltına alınan 2 kişinin ifadesinde, uyuşturucu maddeyi M.D., E.G., Y.Ç. ve F.Ö'den aldıklarını söylemesiyle polis, operasyonu genişletti. 4 şüphelinin ev ve iş yerlerinin adresini belirleyen ekipler, eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 400 gram bonzai, 30 gram metamfetamin, 144 ecstasy uyuşturucu hap, ruhsatsız tabanca ile bu tabancaya ait mermiler ele geçirildi. Y.Ç., F.Ö., M.D. ve  E.G. gözaltına alındı.
Şüphelilerden  Y.Ç. ve F.Ö. işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. 2 şüpheli 'uyuşturcu ticareti yapmak' suçundan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. M.D. ve E.G.'nin işlemlerinin sürdüğü öğrenilirken, üzerinde uyuşturucuyla yakalanan 2 şüpheli hakkında 'kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurmak' suçundan adli işlem yapıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Şüpheli F.Ö.'nün emniyette nadliyeye sevk edilmesi

Haber-Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,

=================================================

5)ATATÜRK'ÜN BOLU'YA GELİŞİNİN 85'İNCİ YILI KUTLANDI

Bolu'da, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kente gelişinin 85'inci yıl dönümü düzenlenen törenle kutlandı.
Atatürk'ün Bolu'ya gelişinin 85'inci yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Bolu Belediyesi Bandosu eşliğinde Uğur Mumcu Parkı'ndan Anıtpark'a yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşün ardından Anıt Park'ta tören yapıldı. Törene Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Garnizon Komutan Vekili Piyade Albay Sabri Saldıroğlu, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı'na çelenk bırakılıp, anıt defteri imzalandı. Daha sonra Atatürk'ün Bolu'ya geldiği güne ait olan fotoğrafların bulunduğu sergi gezildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Yürüyüşten görüntüler
-Saygı duruşu, İstiklal Marşı
-Çelenk bırakılması
-Sergi gezilmesi
-Detaylar

Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,

=================================================
6)KİTAP, EDEBİYAT VE SANAT BU RESTORANDA BULUŞTU

Sivas'ta bir süre önce faaliyete geçen bir restoran, kitap, edebiyat ve sanatı aynı noktada buluşturdu. Dünya'nın ve Türkiye'nin yakından tanıdığı yazar ve düşünürlerin isimlerinin masalara verildiği restoranda, okumaya meraklı müşteriler için kitaplık da bulunuyor. Aynı zamanda kendisi de yazar olan İşletmeci Halit Şirkan Hatay, "Müşterilerin sadece cisimlerini değil, ruh ve zihinlerini de besliyoruz" dedi.
Sivas'ta faaliyet gösteren ve yurt dışında hastane kurulumu işleri yapan Halit Şirkan Hatay, Sivas'tan başlayarak uluslararası marka olma hedefiyle ilk restoranını açtı. Kent merkezinde açılan restoranda bulunan 70 masaya numara yerine Leonardo da Vinci, Victor Hugo, Mozart, Nasrettin Hoca, Beethoven gibi Dünya ve Türkiye'nin önemli yazar, sanatçı ve düşünürlerin isimleri verildi. Lazer ile oluşturulan düşünür ve yazarların isimleri müşterilerin de ilgisini çekti. Hatay, ayrıca restoranın çeşitli bölümlerinde ise kitaplıklar oluşturdu. Bir çok ünlü yazarın kitaplarının yer aldığı kitaplıklarda, dileyen müşteriler okuma şansını da buluyor.
Edebiyata büyük düşkünlüğü olduğunu ifade eden işletme sahibi Halit Şirkan Hatay, 'Afrika'da Aşk ve Diriliş' isimli roman yazdığını ve 50 bin baskısının yapıldığını söyledi. 2'nci ve 3'üncü kitabının hazırlığını yaptığını belirten Hatay, açtığı restoranın da çok sevdiği sanat ve edebiyat ile ilişkilendirmek için böyle bir uygulamaya gittiğini belirtti.

'ULUSLARARASI MARKA OLMAK İSTİYORUZ'
İşletmeci Halit Şirkan Hatay, kendisinin de yazarlık ve sinema ile ilgilendiğini belirterek, "Kitap yazıyorum, sinema ile ilgileniyorum. Burayı yurt dışındaki iş yaptığım insanlarla kurguladık. Uluslararası bir restoran markası üretmek amacıyla mutabakata vardık. Bunun nereden başlayacağını sorduklarında ben Sivas'ta yaşadığım için Selçukluların doğuşu, bu şehirden olduğu için bu felsefeden yola çıkarak onlarda kabul ettiler. Bu tesisi 3 ay önce kurduk. Tatlarımız ve hizmetimizle uygun fiyat politikasıyla şu an gayet iyi gidiyoruz. 2'nci şubesini de İstanbul Rumeli Hisarı'nın dibine yaptık. Uluslararası marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Hedefim Sivas'tan küresel bir gıda markası ortaya çıkarmaktır. Çıkarabileceğimize de inanıyorum" dedi.

'SADECE CİSİMLERİNİ DEĞİL, RUHLARINI DA BESLİYORUZ'
Mesleği gereği 20 yıldır dünyanın yaklaşık 80 ülkesini gezdiğini anlatan Hatay, "Ticaretin içerisinde olmama rağmen hiçbir zaman kitaptan sanattan kopmadım. Çünkü kitapsız ve sanatsız bir hayat hayal edemiyorum. Bir yazar olduğum için ve klasikleri sevdiğim için masalarımıza batıdan ve doğudan insanlara mal olmuş insanlık adına bir değer haline gelmiş yazarların, düşünürlerin, filozofların isimlerini doğum tarihlerini ve ölüm tarihlerini masalarımıza yazdım. Daha sonra kütüphaneler yaptım. Bu değerli insanların kitaplarını topladım. Çalışan arkadaşlarımıza da bu insanların kitaplarını okumalarını telkin ediyorum. Restoranda 3 tane kütüphane yaptım. Görenler şaşırıyor ve gelip kitap alıp 2-3 saat oturup kitap okuyorlar. Benim amacım buraya gelen insanların sadece cisimlerini beslemek değil aynı zamanda ruhlarını ve zihinlerine iyi gelecek bir atmosfer yaratmaktır. Çocukluğumdan itibaren okumaya ve yazmaya çok meraklıydım. Afrika'da Aşk ve Diriliş adlı 567 sayfalık roman yazdım. Şu anda 2 tane de kitap yazmaya devam ediyorum. Biri İrfan Meclisi ve Sosyal Sözleşme diğeri ise Tanrının Hüküm Günleri adlı bir romandır. Aynı zamanda da şu an bir film yapımcılığını üstlendim. Senaryosu yazım aşamasında. Eğer Allah izin verirse Eylül ayının sonunda Hatay'da çekimlere başlanacak" dedi.
Restoranın girişine yaptırdığı dev resim tablosunda ise Tolstoy, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Mevlana, Victor Hugo, Dostoyevski isimleri yemek masasında tasvir ettiren Hatay, "Farklı düşünce ve dünyaları, doğu-batı sentezinde aynrı masada buluşturarak mesaj vermek istedim" dedi.

MÜŞTERİLER MEMNUN
Aslen Hataylı olduğu için kendi yöresine ait lezzetler ürettiklerini ifade eden Hatay, "Müşterilerimize tepsi kebabı, künefe, mezeler sunuyorum. Organik ürünler sunuyorum. El yapımı zeytin yağı, nar ekşisi ve baharatlar kullanıyorum. Ürünlerimizde kesinlikle suni bir şey kullanmıyorum. Künefeyi yüzde 100 tereyağı ile yapıyorum. Mezeleri yüzde 100 zeytinyağı ile yapıyorum. İnsanlar da bunu fark ediyor" dedi.
Şu anda İngiltere'de 30 şubesi bulunan bir tavuk fastfood zinciri ile görüşme halinde olduklarını belirten Hatay, marka ortaklığının gündeme gelebileceğini ve yurt dışında da şubeler açmak istediklerini söyledi.
Restoran müşterileri de ilk geldiklerinde masadaki isimleri görünce şaşırdıklarını belirterek, "İlginç bir uygulama olmuş, Burada hem yemekler lezzetli. Hem de masadaki isimlerle ilgili kitap bulup okuma imkanı buluyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Restorandan görüntüler
-Masaların görüntüleri
-Masalardaki yazar ve düşünür isimleri
-Kitaplık bölümleri
-İşletmecinin kebap pişirirken görüntüsü
-İşletmeci ile röportaj
-Müşterilerle röportaj

Haber-Kamera: Eraydın AYTEKİN-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

=================================================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Zabıta Suriye Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title