Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-6

1)FETÖ'NÜN HAVA KUVVETLERİ'NDEKİ YENİ YAPILANMASI ÇÖKERTİLDİ

İZMİR merkezli 12 ilde, FETÖ/PDY'nin Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki kripto yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda, haklarında gözaltı kararı verilen 52 şüpheliden 20'si gözaltına alındı. Şüpheli mahrem imamların, 15 Temmuz öncesinde İzmir'deki Hava Teknik Okullar Komutanlığı ile 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nı 2 farklı yapı olarak yönettiği, darbe teşebbüsü sonrasında ise yeniden yapılanmak için 2 grubu birleştirdikleri ve kripto elemanlarıyla yüz yüze görüşme yaptıkları saptandı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hava Kuvvetleri Komutanlığı içindeki FETÖ/PDY üyelerine yönelik bir süredir sürdürdüğü soruşturmada, kripto örgüt üyeleri ile bağlı bulundukları mahrem imamların isimleri tek tek tespit edildi. Toplam 52 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüphelilerden 20'si İzmir, Samsun, İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Isparta, Konya, Uşak, Afyonkarahisar, Aydın, Bursa ve Manisa'da yapılan eş zamanloı operasyonla yakalanarak, gözaltına alındı.
HAKLARINDA YAKALAMA KARARI BULUNAN 14 ŞÜPHELİ DE YAKALANDI
Operasyonda baskın düzenlenen örgüte ait hücre evlerinde, haklarında farklı soruşturmalarda  örgüt üyeliği suçlamasıyla yakalama kararı bulunan 14 şüpheli de yakalandı. 14 şüpheliden birinin eski emniyet müdürü, ikisinin üsteğmen olduğu bildirildi.
15 TEMMUZ SONRASI ÖRGÜT YENİ YAPILANMAYA GİTMİŞ
Gözaltına alınan şüphelilerin, farklı kurumlarda yönetici ya da öğretmen olarak görev yapmalarına rağmen, 'mahrem imam' olarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisindeki örgüt üyelerini yönettikleri saptandı. Hakkında gözaltı kararı verilen ve firari olan C.A.'nın 15 Temmuz darbe girişiminin İstanbul ayağında görev aldığı, direk olarak Adil Öksüz ile Kemal Batmaz'la bağlantıda olup, onlardan talimat aldığı ifade edildi.
Soruşturmada şüphelilerin, asker içerisindeki kripto elemanlarıyla örgütü yeniden canlandırmak için yaptıkları planlar deşifre edildi. Mahrem imamların 15 Temmuz öncesinde İzmir'in Gaziemir ilçesindeki Hava Teknik Okullar Komutanlığı ile Çiğli'deki 2'nci Ana Jet Üs Komutanlığı'nı 2 farklı yapı olarak yönettiği, darbe teşebbüsü sonrasında ise yeniden yapılanmak için 2 gurubu birleştirdikleri ve asker içerisindeki kripto elemanlarıyla, telefon ya da şifreli yazışma yerine, yüz yüze görüşmeler yaptıkları saptandı. Tamamı örgütün şifreli haberleşme sistemi ByLock'u kullanan şüphelilerle birlikte çok sayıda sahte kimlik ile 29 bin 820 euro, 9 bin 515 dolar, 11 bin 370 TL ve dijital materyaller ele geçirildi.

Görüntü Dökümü
---------------
Şüphelilerin emniyetten çıkarılıp otobüse bindirilmelerinden görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM -Kamera: İZMİR,
=========================================================

2)KARADENİZ'DE 'MİKRO PLASTİK' TEHLİKESİ

RİZE'de, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyeleri, TÜBİTAK destekli proje ile Karadeniz'de mikro plastik kirliliğini araştırdı. İlk sonuçlarına göre; Karadeniz'de kilometrekare başına yaklaşık 1 milyon adet mikro plastik tespit edilirken, balık ve omurgasız canlıların bu kirlilikten etkilendiği belirlendi. Karadeniz'de ticari avcılığı yapılan balık türlerinin midelerinde ise yüzde 50'ye varan oranlarda plastiğe rastlandı.
Rize'de, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyeleri, TÜBİTAK destekli 'Güneydoğu Karadeniz'de Mikro ve Nanoplastiklerin Dağılımı, Kompozisyonu, Kaynakları ve Ekolojik Etkileşimleri' adlı proje ile Karadeniz'de mikro plastik kirliliğini araştırıyor. Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Ülgen Aytan öncülüğündeki ekip, R/V Karadeniz Araştırma Gemisi ile Karadeniz'e açıldı. Projede; Sinop Karasu, Samsun Kızılırmak ve Yeşilırmak, Ordu Melet, Giresun Aksu, Trabzon Değirmendere ve Rize Fırtına nehirlerinin Karadeniz'e döküldüğü nehir ağzı ve kıyısal bölgelerden alınan deniz suyu ve sediman örnekleri incelenerek mikroplastiklerin kompozisyonu, dağılımı ve olası kaynakları araştırıldı. Proje kapsamında yürütülen deneysel çalışmalar ile mikroplastiklerin Karadeniz'de besin zincirinin işlevine etkileri değerlendirildi. Ekip, ileri görüntüleme ve analiz teknikleriyle plastiklerin olası kaynaklarını belirlemeye çalıştı.

BALIKLARIN MİDELERİNDE YÜZDE 50'YE VARAN PLASTİK

Araştırmanın ilk sonuçlarına göre; Karadeniz'de kilometrekare başına yaklaşık 1 milyon adet mikro plastik tespit edilirken, balık ve omurgasız canlıların bu kirlilikten etkilendiği belirlendi. Karadeniz'de ticari avcılığı yapılan balık türlerinin midelerinde yüzde 50'ye varan oranlarda plastiğe rastlandı. Proje çıktıları "Sıfır Atık Mavi Projesiö kapsamında denizlere giren plastiklerin ve etkilerin azaltılması için gerekli önlemlerin alınmasında yerel ve ulusal ölçekte karar vericilere yol gösteri olacak. Proje sonuçları ayrıca Avrupa Komisyonu kararı ile yürürlüğe konulan ve Avrupa denizlerinde "İyi Çevresel Durumöa erişilmesini hedefleyen "Deniz Stratejisi Çerçeve Direktifiö kapsamında Karadeniz'de izlenmesi gereken mikroplastikler ve etkilerine ilişkin veri boşluğunun giderilmesine katkıda bulunacağı belirtildi.

'İNSAN SAĞLIĞI TEHDİT ALTINDA'

RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ülgen Aytan, Karadeniz'de mikro plastik kirliliğini araştırdıklarını belirterek tespit edilen kirliliğe nehirler, balıkçılık aktiviteleri, kıyısal yerleşim derin deniz deşarjları, özellikle kıyılardaki çöp boşaltma alanlarının neden olduğunu belirlediklerini söyledi. Karadeniz'de yakalanan, ticari avcılığı yapılan balıkların midelerini incelediklerinde hemen hepsinde mikro plastiklere rastladıklarını anlatan Aytan, "Sadece plajik balıklar için değil, bentik bölgeye yakın olarak yaşayan balıklarda, omurgasız canlılarda da mikro plastik tüketimi tespit edildi. Bunları tüketmek yoluyla da insan sağlığı tehlike altında fakat işin boyutları henüz bilinmiyor. Biz şuan mevcut durum tespiti yapıyoruz ve bu anlamda ilk bilgileri sağlıyoruz. Yerel yönetimler ulusal ve uluslar arası ölçekte karar vericilere yardımcı oluyoruz.  Denizel ortama giren çöpleri azaltmak ve etkilerini ortadan kaldırmak adına çok önemli bir çalışma yapıyoruz" dedi.

'KİLOMETRE KAREDE 1 MİLYON MİKRO PLASTİK'

Karadeniz'de yürüttükleri araştırmada özellikle nehir vadilerine ve deniz kıyısına yapılan kontrolsüz çöp deşarjları ve doldurma faaliyetlerinin, Karadeniz'deki plastik çöplerin önemli bir kaynağı olduğu söyleyen Aytan, "Proje sonuçlarına göre Güneydoğu Karadeniz'de kilometrekare başına yaklaşık 1 milyon adet mikro plastik bulduk. Karadeniz'de en sık rastladığımız mikro plastikler sentetik kıyafetlerin yıkanması sonucu kanalizasyon yolu ile denizlere ulaşan mikro fiberler ve büyük boyutlu plastiklerin parçalaması sonucu oluşan mikro parçacıklar. Karadeniz'de yaşayan balıkların ve omurgasız canlıların da bu kirlilikten etkilendiğini tespit ettik. Hamsilerin yüzde 20'si, istavritlerin yüzde 13'ü, palamutların yüzde 50'si, zarganaların yüzde 10'u, lüferlerin yüzde 12'si, mezgitlerin yüzde 10'u ve barbun balıklarının yaklaşık yüzde 20'sinin midesinde plastiğe rastladık. Bu rakamlar Karadeniz ekosisteminin sağlığının ne denli bozulmuş olduğunun bir göstergesi. Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmez ve karar vericiler tarafından gerekli önlemler alınmazsa, Karadeniz'deki plastik kirliliği ve etkilerinin artması kaçınılmaz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
---------------
Karadeniz'den drone detayları
Araştırma gemisi detayları
Gemi ekibinden detay
Denizde yapılan araştırma detayları
Doç. Dr. Ülgen Aytan ile röp.
Detaylar
Haber-Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

===========================================================

3)YOLDA KALDIM' DİYE DOLANDIRAN DİLENCİNİN ÜZERİNDEN 26 BİLET ÇIKTI

NİĞDE'de zabıta ekiplerinin yakaladığı dilenci R.S.'nin (19) üzerinden 26 bilet çıktı. R.S.'nin, vatandaşları, yolda kaldığını belirtip kendisine bilet aldırarak dolandırdığı, ardından da biletleri otobüs firmalarının yazıhanelerine giderek iptal ettirip parasını aldığı belirlendi. Kent merkezinde, otobüs firmalarının yazıhanelerinin önünde bir kişinin vatandaşları dolandırdığı ihbarı üzerine harekete geçen zabıta ekibi, R.S.'yi yakaladı. Bu kişinin üzerinde yapılan aramalarda 26 otobüs bileti çıktı. Şüphelinin vatandaşlara, yolda kaldığını otobüs bileti parasının olmadığını söyleyerek bilet aldırdığı belirlendi. Bu kişinin daha sonra otobüs firmalarına giderek bileti iptal ettirip ücretini geri istediği tespit edildi.
Elindeki biletlere el konulduktan sonra Kabahatler Kanunu'na göre para cezası kesilen R.S., serbest bırakıldı. Zabıta, vatandaşları uyararak bu şekilde yardım isteyen kişilere itibar edilmemesini istedi.

Görüntü Dökümü
---------------------------
Üzerinden çıkan para ve biletlerden görüntü
Dilencinin konuşması

SÜRE: 51" BOYUT: 95 mb
Haber: Ali KADI-Kamera: NİĞDE,

===================================================

4)İZMİR'DE GİRİŞİMCİLİK ZİRVESİ

İZMİR Ticaret Odası'nın (İZTO) düzenlediği ' İzmir Girişimcilik Zirvesi 2019'da İzmir'de yetişen en sıra dışı girişimciler, ülke ekonomisine yön verecek girişimcilik öykülerini paylaştı. İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir'i inovasyon ve girişimciliğin merkezi yapmak için işbirliğine açık olduklarını ifade etti.
İZTO girişimciliğin, inovasyonun ve müziğin dünyaca ünlü dehalarını ağırladığı ' İzmir Girişimcilik Zirvesi 2019'u Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirdi. Zirvede Eczacıbaşı ve Zorlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül İldeniz ile Samumed Kurucu ve CEO Osman Kibar konuşma yaparak kişisel deneyimlerini paylaştı. İlki gerçekleştirilen zirvenin açılışında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, etkinliğe çok yoğun bir katılım talebi aldıklarını belirterek geleneksel hale getirmeyi istedikleri zirveye katılanlara teşekkürlerini iletti. Özgener konuşmasında İzmir'in yatırım için çok avantajlı bir kent olduğunu söyleyerek girişimcilere cesaret verecek verilere sahip olduklarını açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler ve ekosistemin tüm paydaşlarıyla birlikte hedefleri gerçekleştirerek İzmir'i inovasyonun ve girişimciliğin merkezi yapmak istediklerini belirten Özgener, "Ülkemizin ve dünyanın ekonomik gerçekleri var. Uzmanlar yeni rakamları yorumluyor. Hepimiz ekonomi bilimine ve teknolojiye güvenerek yol haritası çiziyoruz. Hepimizin aklına bir his düşüyor. İçimizden gelen ses nelere yatırım yapmamız gerektiğini söylüyor. Bu sesin ismi girişimcilik. Bilime ve deneyime verdiğiniz önemle o ses yükseliyor. Bugün girişimciliği konuşacağız. İçimizden çıkan ve dünyada sayılı yerlere gelmiş isimlerden bilgiler alacağız" dedi.
İzmir'in girişimcilik ve inovasyonun başkenti yapılması durumunda büyük bir ekonomik dönüşüm yaşanacağını anlatan Mahmut Özgener, sadece ülkelerin değil kentlerin de birbirleriyle yarıştığı bir dönemde olunduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"İzmir 8 bin 500 yıllık tarihiyle farklı kültürlerin merkezi, aydınlık düşüncenin kentidir. Sıcak kanlı, mutlu, güler yüzlü insanlarıyla eğlence merkezidir İzmir. Tatil cenneti ve diğer büyük şehirlere göre yaşam maliyeti açısından avantajlı bir şehirdir. Ticaret ağı güçlü, bilim ve araştırma yapısı güçlü, yaşamak kadar üretmenin de keyifli olduğu kenttir. İzmir'in insan kaynağı profiline bakıldığında yüksek eğitim düzeyi ve nitelikli nüfus ile ekonomiye katkı sağlayan bir yapıdadır. Sanayi ve hizmetler sektörünün yüksek oranı bu alanlarda girişimciliğe yönelik talep potansiyelini ortaya koymakta. İzmir ve bilim dediğimizde; İzmir girişimcilik kaynaklarını sağlayan bilimsel ve Ar-Ge altyapısı ile bilgi ekonomisine uygun bir kent. Ticarete bakıldığında; sektörel çeşitliği ve inovatif fikirler, girişimcilik ekosisteminin dinamik bir potansiyel sunuyor. İzmir Türkiye'nin ticaretine en çok katkı koyan ve cari fazla veren nadir kentlerden biri. İzmir aynı zamanda lokomotif bir şehir. Üretim yapan yabancı sermayeli firmalar bakımından Kocaeli'den sonra 2'inci sırada. İzmir inovasyon potansiyeli açısından yüksek bir kent. İzmir'de 289 patent başvurusu yapılmıştır. Teknoloji ve geliştirme bölgesindeki firma 443'tür. Akademisyenler tarafından kurulan şirket sayısı 83, patent başvurusunda ülke genelinde 5'inci sıradadır. Ar-Ge personeli sayısı 2 bin 851, teknolojik ürün yatırım desteği 12'dir."
GİRİŞİMCİLERE DANIŞMAN MERKEZ
Girişimciliği ilkokuldan başlayarak tüm beyinlere aşılamak istediklerini anlatan Mahmut Özgener, İZTO'nun İzQ Girişimcilik Merkezi projesi hakkında detaylı bilgi verdi. Girişimcilere danışmanlık hizmeti verecek bir merkez hazırladıklarını dile getiren Özgener, "Girişimcilerin yurt içi ve yurt dışı finans kaynaklarına erişiminde yardımcı olacağız. Sadece girişimci yetiştirmeyecek finansman sağlayacak melek yatırımcı sayısını arttıracağız. TARKEM ile birlikte 'design lab' kuracağız. Bu yolculukta bizim yanımızda olmanızı istiyoruz. Bu projenin gelişmesinde bana destek olan İZTO ailesine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
KURUMLARDA DEĞİŞİM VURGUSU
Ayşegül İldeniz da zirvede yaptığı konuşmadan inovasyonun tanımını yaptı. İnovasyonun yenilik ve durmadan birşeyleri değiştirmek anlamına geldiğini ifade eden İldeniz, şöyle konuştu:
"Aynı insanlarla, aynı çevreyle, aynı yöntemle farklı sonuç elde edemezsiniz. 1950'li yıllara kadar şirketlerin var olma yılları 61 yıl iken bugün 18 yıla düştü. Bunun nedeni bu şirketler durmadan yok oluyor. Uzakta bir göktaşı bize doğru geliyor. Sadece değişebilen kurumlar var olacak. Değişime açık olmalıyız. Silikon vadisinde 3 bileşen var. İlki paradır. Şirketlerin ekonomik değerinin 3 trilyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. İkincisi çok yetenekli insanlar var. 30 farklı ülkeden insanların olduğu bir yer. Üçüncüsü de dünyayı değiştirme iddiası. 7 milyar insanın hayatını etkileyebilecek şeyler düşünülüyor. Bütün dünyayı değiştirme derdi var."
'YENİDEN GENÇLEŞMEK MÜMKÜN'
Yaşlanmayı tersine çevirme iddiasına sahip, bilim insanı, Osman Kibar da zirvede bir konuşma yaptı. Uzun süredir yurt dışında yaşadığını ve ilk kez böyle bir etkinliğe katıldığını ifade eden Kibar, ilaç denemeleri hakkında bilgi verdi. Kanseri yok edecek bazı çalışmalar yaptıklarını anlatan Kibar, 11 hastaya verdikleri ilacın ardından 9'unun kanserinin yok olduğunu belirtti. Kibar, "Çalışmalarımızda ölümü geciktirmek değil tam tersine ömrü sağlıklı geçirmeye çalışmak hedefleniyor. Doğada yeniden gençleşmek mümkün. Yaşlanmanın biyolojisinin basit bir açıklaması var. Hiçbir tedaviye yanıt vermeyen 38 yaşındaki pankreas kanserli bir hastaya ilacımızı verdik. Artık hastaneden çıkmış ve 15 günlük ömrünün kaldığını sanıp evde bekliyordu. Bizim ilacı aldıktan sonra 18 aydır hayatta. 55 kiloya ulaştı ve bir erkek arkadaşı var" diye konuştu.
Konuşmasının ardından İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, Ayşegül İldeniz'e ve Osman Kibar'a tablo hediye etti.
Zirvenin kapanışının ardından katılımcılar düzenlenen kokteyle ve ünlü piyanist Fazıl Say'ın konserine katıldı.

Nevra UÇKAÇ / İZMİR,

=================================================================

5) MALATYA'DA ÇÖLYAKLILARA ÖZEL KAFE

MALATYA'da Alman Robert (38) ile eşi Aişegül Kaya Wegener (25) çölyak hastalarının hayatlarını kolaylaştırmak ve sosyal yaşamlarında sıkıntı yaşamaması için kafe açtı. Glütensiz yiyecek ve içecekler yapılan kafeye çölyak hastaları ilgi gösteriyor.
Almanya'dan, Adana Çukurova Üniversitesi'ne 2003 yılında Almanca Öğretmenliği bölümünde staja gelen Robert Wegener (38) stajının ardından Türkiye'de yaşamaya devam etti. 2007 yılından 2016'ya kadar Almanca öğretmeni olarak İstanbul Üniversitesi'nde çalışan Robert, bu sırada Marmara Üniversitesi'nde Bankacılık Bölümü'nü okuyan ve Almanca dersi almak isteyen eşi Aişegül Kaya Wegener (25) ile tanıştı. İstanbul'da yaşamlarını birleştiren çift daha sonra Almanya'ya taşındı. Wegener çifti karar alarak Almanya'dan 1,5 yıl önce Aişegül Kaya Wegener'ın memleketi Malatya'ya geldi. Burada Almanca dersine devam eden Robert, diyabet hastası olan eşi Aişegül ve diğer hastalar için özel bir kafe açmayı düşündü. Ancak fikir değiştiren çift kentte yaklaşık 2 bin çölyak hastasının faydalanabileceği özel bir kafe açma kararı aldı. 13 Nisan'da kafenin açılışını yapan çift, glütensiz yiyecek ve içecekler üretmeye başladı.
KENTTE 2 BİN ÇÖLYAKLI VAR
Robert Wegener eşiyle birlikte Malatya'ya geldiklerini kaydederek, "Bir kafe açmayı planladık, farklı bir kafe. Çölyaklı arkadaşlarımız hep şunu söylüyorlardı 'biz bir normal kafeye gidemeyiz, o kafede hiçbir şey yiyip içemeyiz.' Biz de Malatya'da böyle bir yok ve biz açalım diye düşündük. Malatya'da yaklaşık 2 bin çölyaklı var, teşhisi konulmuş hastalar ama çok daha fazla teşhisi konulmamış hastalar da var. Biz de bu hastalar için bu kafeyi açtık" diye konuştu.
Robert'in eşi Aişe Kaya Wegener ise amaçlarının Malatya'ya bir şeyler katmak olduğunu belirterek, "Aynı zamanda burada mutlu bir şekilde yaşamak. Çünkü biz Almanya'da, İstanbul'da yaşadık ve en mutlu olduğumuz il Malatya. Malatyamızda böyle de bir açık var. Ben de diyabetliyim aynı zamanda. Diyabetik bir kafe açmak istedik. Daha sonrasında çölyaklıların da buna ihtiyacının olduğunu fark ettik. Burada çölyaklılar ile ilgili kafe yok. Biz de Glütensiz beslenmeye dikkat ediyoruz ve böyle bir açık olduğu için Malatya'da bu ihtiyacı karşılayalım istedik" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------
Kafede yiyecek yiyenler
Pastalar ve böreklerden görüntü
Baklava yapımı
- Robert Wegener röp.
Aişe Kaya Wegener röp.
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 412 MB

======================================================

6)BELEDİYE BAŞKANI VATANDAŞLARLA BİRLİKTE ÇÖP TOPLADI

İZMİT Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, çevre temizliği bilincini yaymak amacıyla belediyenin birim müdürleri ve vatandaşlarla birlikte çöp topladı.
İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, birim müdürleri ve vatandaşların da katıldığı etkinlikte eline süpürge ve küreği alarak çöp topladı. İzmit'te Yürüyüş Yolu üzerinde gerçekleştirilen etkinlikte vatandaşlar, kendilerine dağıtılan süpürge ve tırmıklarla topladıkları çöpleri çöp torbalarına doldurdu.

Fatma Kaplan Hürriyet farkındalık yaratmak istediklerini belirterek, "Bugün bir farkındalığı yaratmak adına, kentimizin daha temiz olması adına bir etkinlik düzenledik. Bu vesileyle vatandaşlarımıza da bir çağrı yapmak istedik. Bu kent hepimizin. Göreve geldiğimizden beri temizlik konusu en hassas olduğumuz ve en çok üzerine çalıştığımız bir konu. 'Daha temiz, daha pırıl pırıl bir İzmit'i nasıl yaratabiliriz?' diye göreve geldiğimizden beri hep konuşuyoruz. Bugün, toplumu da bu farkındalığa, bu sorumluluğa çekmek adına, onların da bu temiz çevre anlayışında bizlere ortak olması, dayanışma göstermesi, destek vermesi adına bu etkinliği düzenlemek istedik." dedi.

Vatandaşın görevinin çöp toplamak değil, etrafı kirletmemek olduğunu söyleyen Hürriyet, şöyle konuştu:
"Bu tabii ki sembolik bir etkinlik, ama hep birlikte yaşadığımız çevrenin, kentin sokağının, kapımızın önünün temiz tutulması çok önemli. Çöp toplamak elbette vatandaşımızın görevi değil, ama olur olmaz her yere çöp atmamak vatandaşımızın sorumluluğu ve görevi. Elbette biz belediye olarak, belediye çalışanlarımızla çöplerimizin zamanında toplanması için, düzgün bir şekilde toplanması için, daha temiz bir çevre için mücadele ediyoruz. Buna halkımız ortak olmazsa, halkımız kurallara uymazsa ve bize bu anlamda hassasiyet göstermezse bizim çabalarımız boşa kalıyor. Bu yüzden de çevremiz kirli görünüyor. Biz gerçekten sokaklarımız pırıl pırıl olsun istiyoruz."
Görüntü Dökümü
---------------
Başkan Hürriyet'in yerleri süpürerek çöp toplaması
Başkan Hürriyet'in açıklaması
Detay

HABER-KAMERA: Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli),

====================================================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İzmir Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title