Haberler

DHA YURT BULTENİ-9

Kılıçdaroğlu'ndan başkanlara 7 ilke kuralı uyarısıCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının uyması gereken 7 ilke belirlediklerini dile getirerek, "İlkelerle size oy vermeyenlerin dahi size saygı duyduğunu göreceksiniz.

Kılıçdaroğlu'ndan başkanlara 7 ilke kuralı uyarısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının uyması gereken 7 ilke belirlediklerini dile getirerek, "İlkelerle size oy vermeyenlerin dahi size saygı duyduğunu göreceksiniz. Belde halkı ile aranızda olağanüstü bir bağ olacaktır" dedi.

CHP'li belediye başkanları, parti bünyesinde oluşturulan ve Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un başkanlık yaptığı Yerel Yönetimler Birimi'nin düzenlediği 'Belediye Başkanları Çalıştayı' kapsamında Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde bir otelde biraraya geldi. Açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı çalıştayda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ilgi odağı oldu. Otel çalışanları, çalıştayı izlemeye gelen partililer ve belediye başkanları, İmamoğlu ile fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı. İmamoğlu, kendisi için ayrılan yere fotoğraf çektirmek isteyenler nedeniyle güçlükle ilerledi.

'GÜVENSİZ BİR TOPLUMDA YAŞADIĞIMIZIN FARKINDAYIZ'
İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başlayan çalıştayda Kemal Kılıçdaroğlu, İstiklal mücadelesinde önemli bir yere sahip olan Afyonkarahisar'a özellikle vurgu yaptı. Konuşmasının büyük bölümünü ekonomiye ayıran Kılıçdaroğlu, Cumhuriyeti kuranların anılarını yüreklerde sıcak tutma gibi bir görevi olduğunu söyledi. Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin güven olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, herkesin güven içinde yaşamak istediğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, " Türkiye'nin en temel sorunlarından birisi siyasal iktidara duyulan güvensizliktir. Bu güvensizlik sadece yurt içinde değil yurtdışında da duyulan bir güvensizliktir. Güvensizlik üzerine sağlıklı politikalar üretemez, geleceği inşa edemezsiniz. Bir kişinin sözleri mahkemede kabul görür, bir kişinin sözleri yasama organında kabul görürse, bir kişinin yaptığı hata toplumsal güvensizlik yaratır. Hepimiz güvensiz bir toplumda yaşadığımızın farkındayız. Güven unsuru zedelenmişse başka sorunlarımız vardır demektir" dedi.

GRAMLA ET ALINIYOR
Türkiye'nin önceden eksiği ve fazlasıyla demokratik bir rejimi varken, meşru olmayan koşullarda bir referandum yapıldığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sonra tek adam rejimi geldi. Gerekçesi ise her şeyi çok hızlı yapmaktı. Parlamentonun gücü daha fazla olacaktı. Tek adam rejimine geçtikten sonra büyüme hızımız son bir yılda binde 3 oldu. Dünyada binde 3 başka büyüyen bir devlet var mı bilmiyorum? Oysa biz yüzdelerde büyüyorduk. Hani her şey çok hızlı olacaktı? Türkiye hani hızlı büyüyecekti? Milli gelirimizde artış olacaktı. Türkiye hızla büyüyecekti. Son bir yılda milli gelirimizde düşüş 135 milyar dolar. 882 milyardı bir yıl önce, şimdi 747 milyar dolar oldu. Özelikle AK Parti'ye oy veren kardeşlerimize seslenmek istiyorum. Tek adam maliyetini mutfağında hissetmeye başlamışsın, bunu oturup düşünmen lazım. Kişi başına gelir de düştü. Mutfaklarda yangın var. Bir kişiye ve aileye en büyük acı, yaşam standartlarındaki düşüştür. Gramla et almaya başlandı" diye konuştu.

'NAKİT TASARRUFU DOLAR BAZINDA YAPILIYOR'
Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Türk Lirası değer kaybetmeye başladığında bir propaganda başlamıştı. Dolarlar yakıldı, propagandayı yapanlar AK Parti'ye oy veren militanlardı. Keşke sonuç elde edebilselerdi. Ama bugün herkes nakit tasarrufunu dolar bazında yapıyor. Bankalardaki mevduatın yüzde 51'den fazlası dolar mevduatı. Bunu tetikleyen tek adam rejimidir. Tek adam rejiminden sonra Türkiye'nin imajı bozuldu. Türkiye'nin itibarı zedelendi. Hukukun üstünlüğü sıralamasında 109'uncu sıraya geriledik.134 gazeteci hapishanelerde. Türkiye'de basın özgürlüğünden söz etmek mümkün mü? Yargıtay Başkanı, yargıya güvenin yüzde 30'lara düştüğünü söyledi. Yargının başındaki bir insan bunu söylüyorsa o ülkede hukukun üstünlüğünden söz edemezsiniz."

'MERKEZ BANKASI'NIN İTİBARI KOCAMAN SIFIRDIR'
TBMM'nin yetkilerinin elinden alındığını belirten Kılıçdaroğlu, "Yasama yetkisinin elinden alındığı yerde sağlıklı bir demokrasiden bahsedilebilir mi? Bütün finans çevrelerinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın itibarı kocaman sıfırdır. Bu kuruma siyasi müdahalelerin yapıldığını hepimiz biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli kurumlarından birini nasıl itibarsızlaştırırsınız? Tek adam rejiminde, döneminde oldu. Londra'daki bir avuç tefeciye Türkiye bütçesi teslim edilmiştir. Hiçbir ülkenin ödemediği faizleri ödüyoruz" dedi.

'İŞSİZLİKTE REKOR KIRILDI'
Güçlü devletin üreten devlet olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin üretimden koparıldığını söyledi. Türkiye'nin birçok şeyi ithal ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Baba oğul devleti yönetiyorlar. Türkiye tarihinde böyle bir örnek var mı? Fakirlik yoksulluk bilmeyen bir kişiye 'fakirlik sorununu çöz' diyorsunuz ama haberi bile yok. Tek adamlık rejimi hanedanlık rejimidir, örnek Türkiye Cumhuriyeti. Asgari ücret 2 bin 20 lira, açlık sınırı ise 2 bin 124 lira. Faizler indirildi, daha indirilmesi lazım. İşsiz sayısı 8.5 milyona dayandı. Cumhuriyet tarihinde bir rekor. Her paket açıklandığında işsizliği önleyeceğiz dedi ama işsizlik arttı. Başarısızlığı tescil edilen kişi halen koltuğunda oturuyor. AK Partililere şikayet ediyorum. Senin de çocuğun işsiz. Son bir yılda üniversite mezunlarındaki işsiz sayısı yüzde 112 arttı. Toplumda intihar vakaları arttı" diye konuştu.

'DEVLETTE LİYAKAT KALMADI'
Karamsar tablo çizdiğinin farkında olduğunu dile getiren CHP Lideri, "Bu karamsar tabloyu birlikte aşacağız. Türkiye bu duruma israfla geldi. İsrafı itibar kabul ediyorlar, haramdan itibar mı olur? Devlette liyakat kalmadı. Dış politika konusunda tek cümle kuramayan büyükelçi mi olur, ama yaptılar. AK Parti'nin çözüm üretme kapasitesi bitti, sorun üreten bir parti oldu" dedi.

'YEREL SEÇİMLERDE BÜYÜK BAŞARI ELDE ETTİK'
Yerel seçimlerde büyük başarı elde ettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ancak bu başarının halkın demokrasiye bağlılığının başarısı olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Bu başarı tek başına bizim değil. Halk bize, 'bu sorunu çözerse CHP çözer' dedi. Bizim çözüm üretme zorunluluğumuz var. Borcumuzu bilelim, liyakat kalmadı bilelim. Sorunu sağlıklı teşhis etmeden sağlıklı çözümler üretemezsiniz. İktidar olmadığımıza göre, yerelde de önemli yerlerde iktidar olduğumuza göre, Türkiye ekonomisinin yüzde 50'sini yerelde yönettiğimize göre ortak hareket etmemiz lazım. Bütün belediyelerimiz ortak hedefler çerçevesinde projelerini üretecek. 7 temel ilke belirledik. Bu ilkeleri belediyelere asın. İlkeler belde halkı ile başkan arasındaki güveni sağlayacaktır. Oy vermeyenler bile size helal olsun diyecektir" diye konuştu.

7 İLKE
Belediye başkanlarının uyması gereken 7 ilkeyi açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Birincisi herkesi kucaklayacağız. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, bu bizim görevimizdir. İkincisi hizmeti belli kişiler için değil, halk için yapacağız. Üçüncüsü fakir ailelere pozitif ayrımcılık yapın. Dördüncüsü yoksullara yardım yaparken insanoğlunun onurunu koruyun. Beşincisi harcamalarınızı, yatırımlarınızı planlayarak yapınız. Kul hakkı temel ilkelerimizden biridir. İsraf yapmayacaksınız. Altıncısı yönetici atamalarında liyakat esasına mutlaka uyun. Sizin atadığınız kişiler siyaset yapmayacak. Sadece belediye başkanları siyaset yapacak. Eğer yöneticileriniz 'siyaset yapacağım' diyorsa onları kapının önüne bırakabilirsiniz. Genel başkanın akrabası olsa bile dinlemeyeceksiniz. Yedincisi belediyeyi adaletle yöneteceksiniz. Mısır'daki sağır sultan bile adaletinizi duyacak. Kimsenin aşı ve işiyle uğraşmayacaksınız. Sizden belli dönemlerde raporlar alacağız. Bunu de Türkiye ile paylaşacağız" diye konuştu.

ÇALIŞTAY YARIN AKŞAM SONA ERECEK
Açılış konuşmasının ardından basına kapalı gerçekleşen oturumlarda, Seyit Torun, CHP Genel Merkezi'nin yerel yönetim yaklaşımını anlatacak. Öğleden sonra da uzmanlar yerel yönetimleri izleme, yönlendirme, destekleme mekanizmaları hakkında başkanlara bilgi verecek. Başkanlar Forumu ile çalıştayın ilk günü sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
Ekrem İmamoğlu ile resim çektiren partililerin görüntüsü
Toplantıya katılanlardan görüntü
Eskişehir ve İzmir belediye başkanlarının görüntüsü
İzmir ve İstanbul başkanlarının selamlaşması
Genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun salona girişi
belediye başkanları ile selamlaşması
Detaylar
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Ahmet DAĞLI-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/AFYONKARAHİSAR/DHA

=====================================

İzmir'de palet deposunda yangın (3)

HAYVANLAR YANGINDAN ZARAR GÖRMEDİ
İzmir'in Bornova ilçesi Pınarbaşı semtindeki palet fabrikasının üretim ve depo alanında çıkan yangın nedeniyle, yakındaki Bornova Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğü'ne ait barınakta bulunan kedi ve köpekler, duman ve ısıdan etkilenmemeleri için kafeslerden çıkarılarak tahliye edildi. Korunaklı bölgeye alınan hayvanların yangından etkilenmediği bildirildi.

Kediler merkezde araçlarda korunurken, köpekler ise bahçede tutuluyor. Bornova Belediyesi'nden yapılan açıklamada Hayvan Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki hasta kedi ve köpeklerin tedavilerinin sürdürüleceği belirtildi.

YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ, SOĞUTMA ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
İzmir'in Boronva ilçesi Pınarbaşı semtindeki palet fabrikasının üretim ve depo alanında çıkan yangın, ekiplerin 3 saatlik çalışmasıyla söndürüldü. Depoda, soğutma çalışmalarına başlandı. Yangı bölgesine getirilen iş makinesi yardımıyla da altta kalan köz halindeki ahşapların söndürülmesi sağlandı.

KÖPEK TELEF OLDU
Bu arada yangında, hemen yandaki iş yerinin bahçesinde bulunan bir köpek yanarak telef oldu, yine bazı araçların da özellikle plastik aksamları, yüksek sıcaklıktan etkilendi, zarar gördü.

YANGININ ÇIKIŞ NEDENİ ARIŞTIRILIYOR
Bazı fabrika çalışanları, yangının yandaki otluk alana sigara izmariti atılmasından kaynaklandığını öne sürdü. Ancak yangının neden çıktığı, sabotaj olup olmadığına yönelik hem itfaiye, hem de polisin araştırmasının, soğutma çalışmalarının tamamlanmasından sonra başlayacağı belirtildi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Hayvan Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ndeki kedi ve köpeklerden görüntü

- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: İZMİR,

=====================================

Aydın'da jeotermal saha ihaleleri için iptal davası

Aydın'da 7 jeotermal işletme, 64 jeotermal kaynak arama, 39 doğal mineralli su ruhsatı ihalesinin yapılacağına ilişkin Resmi Gazete'de yayımlanan duyuru üzerine çevreciler ihalelerin iptali için dava açtı.

Resmi Gazete'nin 23 Temmuz tarihli sayısında Aydın'da 7 adet jeotermal işletme ruhsat sahası, 64 jeotermal kaynak arama ruhsat sahası, 39 doğal mineralli su ruhsat sahası için Aydın Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 6-8 Ağustos tarihlerinde ihaleye çıkılacağı duyuruldu. Yapılacağı duyurulan jeotermal ihalelerine çevreciler tepki gösterdi.

Aydın Çevre Mücadelesi Platformu (AYÇEM) konuyla ilgili, yazılı açıklama yaptı.
17 ilçesi bulunan Aydın'da jeotermal santrallerinin başta incir ve zeytin olmak üzere çevreye verdiği zararlar tartışılırken, Buharkent hariç 16 ilçedeki toplam 110 sahada da jeotermal işletme kurulması, kaynak aranması ve doğal mineralli su ruhsatı verilmesi için ihale yapılacak olmasına, Germencik Doğa ve Çevre Derneği üyeleri, avukat Akın Yakan aracılığı ile ihalelerin iptali için dava açtı. Germencik Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya ve basın sözcüsü Metin Aydın da Germencik'in Çamköy Mahallesi'nde bir jeotermal firmasının iki hafta içerinde çok sayıda zeytin ağacını kestiğini öne sürdüğü gazetecilere açıklamalarda bulunup, tepkilerini dile getirdi.

Germencik Doğa ve Çevre Derneği basın sözcüsü Metin Aydın, "2007 yılında çıkarılan jeotermal yasası ile Aydın topraklarının yüzde 85'i jeotermal kullanımına açıldı. O tarihten itibaren neresi varsa jeotermal sahasına girdi. Mezarlıklar dahi jeotermal santralinin kullanım alanına girmeye başladı. Aydın'da şu an 9 jeotermal santral ve binin üzerinde ise jeotermal kuyusu var. Ancak, şimdi daha vahim bir noktaya geldik. Aydın'ın bitme noktasının ilan edildiği bir yerdeyiz. Aydın kamuoyunda jeotermal santrallerinin tarıma, incir ve zeytine, suya, havaya ve insan sağlığına yapmış olduğu kirlilikler tartışılırken, kanserin Türkiye ortalamasının üstüne çıktığı tartışılırken, insanlar sürekli çürük yumurta kokusunu duyarken, Aydın'daki jeotermal kaynaklarının en az üç kat daha fazla olacağı bir sürece giriyoruz. Yapılacak olan ihale ile Aydın'da 7 jeotermal işletme sahası, 64 tane jeotermal kaynak arama, 39 doğal mineral su sahası için ihale açılacak. Açılacak ihaleler ile Aydın topraklarının yüzde 45'i jeotermal santrallerinin eline geçme durumundadır. Çevre derneği olarak jeotermalin yan etkisini tartışma durumundan, topraklarımızın varlığı tehlikesi ile karşı karşıya kalmaya geçiyoruz. Aydın toprakları el değiştiriyor. Aydın topraklarının yüzde 65'i jeotermal santrallerinin kullanımına girecek" dedi.

'ZEYTİNLİKTİ TARLAYA DÖNDÜ'
Germencik Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya ise, "Bu gördüğünüz alan birinci sınıf tarım toprağıdır ve Aydın'ın en verimli topraklarından birinin olduğu yerdir. Burası iki hafta öncesine kadar zeytinlik bir alandı. Bir enerji firması tarafından son bir hafta içerisinde ne kadar zeytin ağacı varsa köklenerek büyük bir çukura gömüldü. Burası şimdi zeytinlik alandan çıkarılarak, tarla vasfı kazandırılacak. Zeytinlik alanları kesmek yasa gereği yasak olduğu için bu şekilde yapılarak vasıf değişikliğine gidiliyor. Ondan sonra güzelim ağaçlar köklenerek bu topraklar heba ediliyor. Yerine çevreyi ve Aydın'daki insan sağlığını zehirleyen santraller kuruluyor. Burası da bir sürecin devamıdır. İncirlerimiz ve zeytinlerimiz yok oluyor" diye konuştu.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Zeytin ağaçlarının sökülerek tarla vasfına dönüştürüldüğü alandan görüntü

-Kesilen zeytin ağaçlarının dallarından görüntü

-Germencik Doğa ve Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya ile röp.

-Doğa ve Çevre Derneği (GERÇED) Basın Sözcüsü Metin Aydın ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN,

=====================================

Torbalı'da domates üreticilerinin yüzü gülüyor

İzmir'in Torbalı ilçesindeki üreticiler bu yıl 50 bin dekar alanda yapılan domates üretiminden umutlu. Geçen yıl hastalık nedeniyle rekoltede düşüş yaşandığını belirten Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin, bu yıl fiyatlarda da ani yükselişlerin olmadığını söyledi.

Torbalı ilçesinde bir süre önce başlayan domates hasatı son hızıyla devam ediyor. Yaz mevsiminde hasat edilen ürünler kurutularak ya da dondurularak kışa saklanıyor. İlçede bulunan fabrikalarda üretimi yapılan kurutulmuş domatesler, yaygınlaşmaya başladı. Nisan ayında ekilen domatesler temmuz ayında hasat ediliyor. Mevsimlik işçilerin topladığı domatesler, kamyon ve traktörlere yüklenerek beyaz örtülerin serildiği arazilere götürülüyor. Burada ikiye kesilerek talebe göre tuzlanan veya kükürtlenen domatesler yaklaşık bir hafta güneşte bekletiliyor. Domateslerin yüzde 50'sinin salçalığa yüzde 50'sinin ise kurutmalığa ayrıldığı Torbalı'da, üreticilerin bu yıl verimden memnun kaldığını ifade eden Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin, "Torbalı Ovası'nda 50 bin dekar alanda domates ekimi yapıyoruz. Hasat tüm hızıyla devam ediyor. Sanayi tipi domates üretiyoruz. Yüzde 50'si salçalık yüzde 50'si de kurutmalık şeklinde değerlendiriliyor. Hasadın 20 gün daha devam edeceğini tahmin ediyoruz" dedi. Torbalı domatesinde yaklaşık 9 tonluk ova ortalamasının bulunduğunu anlatan Girgin, şöyle konuştu:
"Geçen yıl domates fiyatları yüksekti. Bu yıl ürün daha fazla ve anlaşmalar çerçevesinde fiyatlar belirlendi. Serbest piyasa ve sözleşme fiyatları aynı dengede gidiyor. Bu yıl ürün fazla. Geçen yıl domates fiyatları çok yükselmişti. Salçalık yok denecek hale gelmişti. Bu yıl ürün fazla, rekolteler de iyi. Kalite açısından bir sorun yaşamıyoruz. Belirli yerlerde yağış nedeniyle sorun yaşanmıştı ama ortalaması iyi. Kış ortasında anlaşmalar 50 kuruş üzerinden anlaşma yapıldı. Serbest piyasada 47 kuruş civarına geriledi."
MAKİNELERLE TOPLUYOR
Torbalı'da pamuk ve domates üreticiliği yapan Osman Yılmaz, 200 dönüm alanda hasada devam ettiğini söyleyerek "Domates ve pamuk üretiyorum. Bu yıl domates verimli. Fiyatı 4 lira 70 kuruştan satıyorum. Geçen yıl fiyatlar tavan yapmıştı. Çünkü çevrede hastalık vardı. İşçi tutarak hasad yapıyorduk. Bu yıl makineyi de ekledik. Hasadım 15 gün daha sürer" dedi. Domates üretimininin masraflı olduğunu anlatan Yılmaz, "İlacı çok. Son 2-3 yıldır pamuk ekimine de ağırlık verdik. Tarlalaları değiştire değiştire üretim yapıyorum. Seneye buraya domates ekersem aynı verimi alamam. Bu yüzden değiştiriyorum" diye konuştu.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM
Domatesin yanı sıra biber, mısır, pamuk ve kışlık sebzeler yetiştirdiğini anlatan Fatih Celepler ise sözleşmeli üretim yaptığını söyledi. Rekolteden memnun olduklarını anlatan Celepler şöyle devam etti:
"Ben tüccar için ekiyorum. Dönüm hesabıyla çalışıyor, çapası ve ekim dikimiyle uğraşmıyorum. Tarla işini yapıyorum gerisine karışmıyorum. Çünkü çalışacak işçi bulamıyoruz. Yövmiye sıkıntısı var. Ben 50 dekarımı domatese ayırdım. Her yıl aynı tüccara sözleşmeli veriyorum. Tarlada çalışacak işçi bulamıyorum. Hep Suriyeli var, yerli işçi bulamıyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Tarlada makineyle yapılan hasattan görüntü,
-Domates toplayan üreticilerden görüntü,
-Torbalı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin ile röp,
-Üreticilerle röp.
Kurutmalık domates sergisi drone görüntüsü

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Aydın Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title