Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 6

Depremin izleri denizin altında tüm gerçekliğiyle duruyor17 Ağustos 1999 Depreminin merkez üssü Gölcük, yerle bir olurken, depremin izleri, yarattığı hasar denizin altında görülüyor.

Depremin izleri denizin altında tüm gerçekliğiyle duruyor

17 Ağustos 1999 Depreminin merkez üssü Gölcük, yerle bir olurken, depremin izleri, yarattığı hasar denizin altında görülüyor. Dalgıçlar, Değirmendere'de depremde denize çöken vapur iskelesi, dev çınar ağaçları, araçlar ve otel enkazını görebiliyor.
Yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen 17 Ağustos Depreminin merkez üssü Gölcük'te ağır bir yıkıma yol açtı. Deprem sırasında Değirmendere sahilinde, yaklaşık 4 dönümlük alan denize çöktü. Yaklaşık 55 metre derinliğe kadar tüm enkaz suyun altında görülebiliyor. Demirören Haber Ajansı ekibi de su altına dalış yaparak, depremde denize çöken vapur iskelesi, otomobil, dev çınar ağaçları, çay bahçeleri ve otel enkazını görüntüledi.
'DEPRİMİN İZLERİ SUYUN ALTINDA DURUYOR'
Karada depremin izlerinin silinmesine rağmen suyun altında tüm gerçekliğiyle durduğunu söyleyen Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, "Biz 14 yıldır bu bölgede sürekli dalış yapıyoruz. Karada depremin yarattığı izler silinmeye başladı ama bu izler su altında tüm gerçekliğiyle duruyor. 55 metreye kadar tüm enkazları net bir şekilde görebiliyoruz. 22 metrede hala 2 tane dev çınar ağacı topraktan besleniyor. Odunsu yapıları hala devam ediyor, 25 metrede bir restoran var, avcılar kulübü 55 metre derinlikte, vapur iskelesi 22 metrede duruyor üzerinde hala lastikleri gelecek bir vapuru bekliyor gibi. Çay bahçeleri ve diğer eğlence alanları da 37 metrede tüm ihtişamıyla ve ilk günkü gerçekliğiyle dalış yapanları bekliyor." dedi.
'SUYUN ALTINDA İNSANLARIN EŞYALARINI GÖRDÜĞÜMÜZDE HÜZÜNLENİYORUZ'
Enkaza dalış yaptıklarında hüzünlendiğini belirten Kulakaç, "Daha önce sürekli yürüdüğümüz, su içtiğimiz alanlar şu anda su altında. Onları ilk hali ile şu an bulunan halini gördüğümüzde hüzünleniyoruz. Onun haricinde insanların ayakkabıları, çocukların oyuncakları ve sokakta oynadığı toplar suyun altında olduğu gibi duruyor sessiz bir şekilde. Bunları gördüğümüzde ciddi bir şekilde hüzünleniyoruz, bu hüznümüzü de bu tip doğal afetlerde diğer insanlar etkilenmesin diye bilgilendirme amaçlı kullanıyoruz. Son aylarda ülkemizde depremler olmaya başladı. Depremlere hazırlıklı olmamız lazım, bilinçlenmemiz lazım. Bilinçlenmek için de bu tür gerçek görüntüleri halkımızla paylaşmak istiyoruz. Biz onları dalıcı olarak eğitiyoruz, su altına indiriyoruz ve su altına inen her dalıcı bizim bir elçimiz oluyor. Çünkü su altında depremi tüm gerçekliğiyle görüyorlar, çıktığı zaman da hem ailesi için hem çevresi için hem de kendisi için önlem almak için gönüllü oluyor.ö diye konuştu.
'DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAMAK LAZIM'
Depremi Gölcük'te yaşadığını söyleyen dalış eğitmeni Alper Yalçın ise şöyle konuştu:
"Deprem olduğu zaman Gölcük'teydim. Deprem zamanında arkadaşlarımı, dostlarımı ve akrabalarımı kaybettim. 17 Ağustos hepimize çok derinden bir yara verdi. O dönemler suyun altına giren binalar ve kaybettiğimiz arkadaşlarımız beni çok etkiledi. Suyun altında neler olup bittiğini çok merak ettim. Bu enkaz görüntülerini görmek için ilk daldığımda dayanamayıp çok erken suyun altını terk etmiştim. Aradan yıllar geçti, şu anda hala girdiğim zaman yıllar evvel gezdiğimiz sahil, altında çay içtiğimiz çınar ağaçları, gezdiğimiz binalar, yollar, caddeler hepsi olduğu gibi suyun altında duruyor. İnsanlar bu 20 sene içerisinde bunu unutmuş olabilir ama unutmamak lazım, yaşatmak lazım, kaybettiklerimizi analım. Tekrar böyle bir acı olay başımıza gelirse çok daha hazırlık olalım, hepimize çok derin yaralar verdi, umarım bir daha aynı acıları yaşamayız."

Görüntü Dökümü
------------
-Deniz altında enkaz görüntüleri
-Dalgıçların zodyak botla açılmaları
-Dalış anı drone çekimi
-Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, Alper Yalçın röp
-Anons

HABER: Ergün AYAZ/KAMERA: Alişan KOYUNCU/KOCAELİ,

==================

Afyonkarahisar'daki termal otellerde bayram yoğunluğu yaşandı

Afyonkarahisar'da Kurban Bayramı dolayısıyla termal otellerde yoğunluk yaşandı. Zafer Turistik Otelciler ve İşletmecileri Derneği (ZAFTODER) Başkanı Ali Gümüşhan, "Her bayram olduğu gibi bu bayram da tüm otellerimizde Afyonkarahisar'da dolu olarak geçti. Misafirlerimiz eğlenerek mutlu bir şekilde memleketlerine dönüyor" dedi.
Zaferin, mermerin ve lezzetin yanı sıra termalin de başkenti olarak bilinen Afyonkarahisar'daki termal otellerde Kurban Bayramı dolayısıyla yoğunluk yaşandı. Ege ve Akdeniz'deki sahil bölgelerinin yerine Afyonkarahisar'daki termal sularda şifa aramayı seçen yerli ve yabancı turistler termal otellerin yolunu tuttu. Kurban Bayramı dolayısıyla Afyonkarahisar'daki termal otellerde doluluk oranı yüzde 100'e ulaşırken, oteller de müşterilerinin iyi vakit geçirmeleri için birçok etkinlik düzenledi.
'MİSAFİRLERİMİZ OTELLERİMİZDEN MEMNUN AYRILDI'
Zafer Turistik Otelciler ve İşletmecileri Derneği (ZAFTODER) Başkanı Ali Gümüşhan, bayram tatilini Afyonkarahisar'da geçirenlerin memnuniyet oranının yüzde 90 olduğunu belirterek, otellerde konaklayanların mutlu şekilde Afyonkarahisar'dan ayrıldığını aktardı. Gümüşhan, "Bu bayram gerçekten çok harikaydı. Her bayram olduğu gibi bu bayram da tüm otellerimizde Afyonkarahisar'da dolu olarak geçti. Misafirlerimiz eğlenerek mutlu bir şekilde memleketlerine dönüyor. Misafirlerimizle yapmış olduğumuz görüşmelerde olumlu geri dönüşler aldık. Misafirlerimizin termal otellerdeki memnuniyet oranı yüzde 90'ı buldu. Bu da bizim için sevindirici. Memnun olan misafirlerimiz gelecek yıl Ramazan ve Kurban bayramlarında tekrar Afyonkarahisar'a gelecek. Bizi tercih eden misafirlerimize teşekkür ediyoruz. Tekrar Afyonkarahisar'a bekliyoruz" dedi.
'DİNLENMEK İÇİN OTELLERİMİZİ TERCİH EDİYORLAR'
Afyonkarahisar'daki termal otelleri seçen yerli ve yabancı turistlerin genelde gürültüden uzak ve dinlenmeden yana olduğunu belirten Gümüşhan, termal otellerin sağlık yönünden daha çok tercih edildiğine dikkati çekti. Gümüşhan, "Otellerimiz kendilerine göre eğlence programları yaptı. Canlı müzikler çocuklar için aktiviteler yaptılar. Sanatçılar sahne aldı ve misafirlere güzel bir gece yaşattılar. Otellerimize gelen misafirlerimiz daha çok dinlenmek istiyor. Hareket ve gürültü olsun istemiyor. Çünkü bakıldığında burası termal bölgesi. Ayrıca sağlık yönünden otellerimize geliyorlar. Misafirlerimiz genelde tatillerini dinlenerek geçirdi. Bu da memnuniyete yansımış durumda. Olumlu tepkiler aldık. Bildiğiniz gibi oteller eğlence ve alışveriş merkezlerine yakın bir yerde bulunuyor. Çoğu misafirlerimiz tatillerini tarihi ve kültürel mekanları gezerek geçirdi. Alışveriş yaptılar ve lezzetlerini tattılar. Misafirlerimiz yine sucuk, lokum gibi ürünlerini alarak ilimizden ayrılıyor. Doluluk devam ediyor. Bu da zannediyorum ki eylül ayının 15'ine kadar devam edecektir. Nedeni ise şu 26-30 Ağustos Kurtuluş Savaşı'nın yıl dönümü ve 4 gün aktivite var Afyonkarahisar'da. Daha sonra Dünya Motokros Şampiyonası var ve festival havasında geçecek. Ünlü sanatçılar sahne alacak. Biz bu vesileyle sizlerin aracılığı ile tüm misafirlerimizi Afyonkarahisar'a bekliyoruz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Termal otelden detay
Otelde havuzdan yüzenlerden detay
Genel detaylar
Gümüşhan ile röp
Şifalı sudan faydalanan misafirlerden detay

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

==================

Şampiyon halterci, ailesine bakabilmek için kamptan ayrılmak zorunda kaldı

Dünya Şampiyonu, Avrupa ikincisi milli halterci Muammer Şahin (25), eşi ve çocuğunun bakımını karşılayacak parayı kazanmak için gündüzleri otomobil yıkamacısında, geceleri de kafeteryada garsonluk yapıyor. Madalya hayaline ara verip, ailesinin geçimini sağlayacak parayı kazanmak için milli takımın dünya şampiyonasına hazırlık kampından ayrılan Şahin, günde 19 saat mesai, 5 saat uykuyla yaşam mücadelesi veriyor.
Kayseri'de eğitim gördüğü ortaokulda düzenlenen seçmelerde zayıf olması nedeniyle antrenör Gökhan Taşçı'nın halter takımına alınmayan Muammer Şahin, daha sonra halterci olmaya karar verdi. Halter antrenörünün eğitim verdiği salonun kapısında bekleyip, çalışma yapan arkadaşlarını izleyen Şahin'in hırsını fark eden Taşçı, genç sporcuyu takıma aldı. Halter sporuna başlamanın sevincini yaşayan Şahin, 2 yıl antrenmanın ardından 16 yaşında Türkiye şampiyonluğunu kazandı.
'SENDEN HALTERCİ OLMAZ' DİYENLERİN GURURU OLDU
Milli takıma seçilen Şahin, 2011'de Peru'da yapılan Yıldızlar Dünya Şampiyonası'nda beşincilik, aynı yıl Polonya'daki Yıldızlar Avrupa Şampiyonası'nda bronz madalya kazandı. Halter sporunda başarılarıyla adından söz ettiren Şahin, 2013'te Peru'daki dünya şampiyonasında gençler dünya şampiyonluğunu kazanarak, Türkiye'nin gururu oldu. 2015 yılında 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası'nda Avrupa ikinciliği, 2016'da İsrail'de yapılan Avrupa Şampiyonası'nda üçüncülük, 2017'de Arnavutluk'taki Avrupa Halter Şampiyonası'nda da ikincilik elde etti. Ankara ASKİ Spor Kulübü sporcusu Şahin, çocukken zayıf görünümünden dolayı 'Senden halterci olmaz' diyenleri başarılarıyla utandırdı. Geçen yıl büyükler kategorisinde de Hırvatistan'da yapılan Avrupa Halter Şampiyonası'nda dördüncülük kazanan Şahin, bu yıl nisan ayında Gürcistan'da düzenlenen Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalyanın sahibi oldu.
İNŞAAT İŞÇİLİĞİ, GARSONLUK YAPTI, DÜNYALARI KALDIRDI
Evli ve bir erkek çocuk babası Şahin, halter sporunda 10 Türkiye şampiyonluğu, 1 dünya şampiyonluğu, 3 Avrupa ikinciliği, bir Avrupa üçüncülüğü kazandı. Şahin, başarılarla dolu 10 yıllık spor kariyerinde hem podyuma çıktı hem de hayatını sürdürebilmek için inşaat işçiliği, garsonluk gibi farklı işlerde çalışarak para kazanmak zorunda kaldı. İş bulamadığı dönemlerde ekonomik sıkıntılar yaşayan Şahin, pes etmeden halterde başarılı olmak için hayat mücadelesini sürdürdü. Eylül ayında Tayland'da yapılacak Dünya Şampiyonası'na hazırlık kapsamında A Milli Takımın kampına katılan Şahin, 10 gün sonra kamptan ayrılıp para kazanmak için çalışmaya karar verdi. Şahin, sportif başarılarına rağmen, ekonomik sebeplerden dolayı Tayland'da yapılacak Dünya Halter Şampiyonası'na katılamayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyor.
ÇOCUĞU VE EŞİNE BAKABİLMEK İÇİN DÜNYA ŞAMPİYONASINA KATILAMIYOR
Dünya Halter Şampiyonası'na hazırlandığı milli takım kampını ailesinin masraflarını karşılayabilmek için yarıda bırakan Şahin, eşinin babasının yaşadığı Alanya'da otomobil yıkayarak geçimini sürdürmeye karar verdi. Ailesiyle Alanya'da eşinin babasının evinde yaşamaya başlayan Şahin, gündüzleri otomobil yıkayıp akşamları da bir otelin kafeteryasında garsonluk yaparak geçimini sağlıyor. Spor yaptığı dönemde ailesine bakabilmek için aldığı borçları ödeyebilmek ve eşiyle çocuğunun bakımını üstlenmek için spor kariyerine ara vermek zorunda kalan Şahin, büyükler dünya şampiyonasında madalya kazanma hedefini bu sene gerçekleştiremeyeceğini söyledi.
GÜNDÜZ OTOMOBİL TEMİZLİKÇİSİ, AKŞAMLARI GARSON
Dünya şampiyonasına katılamayacağı için 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda podyuma çıkma hayalini de gerçekleştiremeyeceğini belirten Şahin, "Senden halterci olmaz denmesine rağmen azimle başarılar elde ettim. 10 yıldır ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Şampiyonalara giderken evimin elektrik, su faturası, oğlumun bez, mama parasını düşündüm. Belki de bu ekonomik sıkıntıların başarılarıma faydası olmuştur. Şampiyonalardan geldikten sonra iş aradım. İşsiz kaldığım dönemlerde borçlandım. İnşaatta, restoranlarda çalıştım. Hem spor hem de iş hayatını bir arada sürdürmeye çalıştım. Ancak dünya şampiyonası hazırlık kampını ailemin geçimini sağlayamadığım için yarıda bırakmak zorunda kalmak beni çok üzdü. Eşim ve oğlumu ailesinin yanına göndermiştim. Kampı bırakıp onların yanına geldim ve iş buldum. Araba yıkama işi yapıyorum. Gündüzleri otomobil yıkıyor, akşamları da ikinci iş olarak bir otelin kafesinde garsonluk yapıyorum. Günde 19 saat çalışıyorum. Evime gidip, 5 saat uyuyabiliyorum" diye konuştu.
'BAŞARILI SPORCU, İYİ BABA OLMAK İSTİYORUM'
Ailesinin geçimini sağlayan iyi bir baba ve başarılı bir sporcu olmayı hedeflediğini aktaran Şahin, "Bu sene çalışacağım, para kazanacağım. Gelecek sene Avrupa Şampiyonası'na katılacağım. Şampiyona için çok iyi hazırlanacağım. Altın madalya kazanıp, Avrupa şampiyonluğuyla ülkemin gururu olmak istiyorum. Dünya şampiyonası, olimpiyata katılamasam da başarılarıma devam edeceğim. Başarılarımın devamı için de düzenli gelir sağlayacak işe ve sponsor desteğine ihtiyacım var" dedi.

Görüntü Dökümü
----
Muammer Şahin iş yerine gelişi
Araç yıkarken görüntüsü
Muammer Şahin Araç içini temizlerken görüntüsü
Temizlediği aracı sahibine teslim etmesi
Aracı köpükle yıkaması sonra basınçlı su ile temizlemesi
RÖP: Muammer Şahin
Detaylar

608 MB -- 05.29 /// HD

Haber: Tolga YILDIRIM-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

==================

Vücuduna jiletle 'it' yazılan köpeğin tedavisi sürüyor

Sakarya'nın Arifiye ilçesinde vücuduna kesici aletle 'it' yazılan sokak köpeği, tedaviye alındı.
Arifiye Fatih Mahallesi'nde oturanlar, kesici aletle vücuduna 'it' yazılan ve dövülen köpeği bitkin halde buldu. Mahalle sakinleri, önceki gün gece saatlerinde, köpeği Sakarya Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi'ne götürdü. Köpeğin burada yapılan kontrollerde vücuduna kesici aletle 'it' yazıldığı ve darp izleri tespit edildi. Barınakta bulunan veteriner hekimler tarafından tedaviye alınan köpeğin genel sağlık durumunun iyi olduğu belirtilirken, arka ayalarında oluşan yaralardan dolayı bir süre daha gözetim altında tutulacağı belirtildi.
Sakarya'nın Arifiye ilçesinde vücuduna jiletle 'it' yazılan sokak köpeği, tedaviye alınırken arka bacaklarının kırık olduğu tespit edildi. Vücudundaki yara iyileşmeye başlayan köpek, kırılan bacaklarının tedavisi için ameliyat edilecek.
Önceki gün gece saatlerinde Arifiye Fatih Mahallesi'nde oturanlar, jiletle vücuduna 'it' yazılan ve dövülen köpeği bitkin halde buldu. Mahalle sakinleri, köpeği Sakarya Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdürlüğü Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi'ne götürdü. Vücuduna jiletle 'it' yazılan ve darp izleri tespit edilen köpek tedaviye alındı. Bugün yapılan kontrollerde köpeğin röntgenleri çekildi. Köpeğin arka bacaklarında kırık tespit edildi. Köpeğin ameliyat edileceği bildirilirken, vücudunda jiletle açılan yaranın ise iyileşmeye başladığı belirtildi.

Görüntü Dökümü
-------------
Köpekten görüntüler
Detaylar

Haber-Kamera: Aziz GÜVENER/SAKARYA,

===================

Bodrum'da yağmur ıslattı, dolunay ise seyir zevki yarattı

Muğla'nın Bodrum ilçesinde dün gece bir anda başlayan yağmur, şaşkınlık yarattı. Gökyüzünde dolunayın eşsiz manzarası ise seyir zevki yaşattı.
Bodrum'da kısa süreli etkili olan gök gürültülü yağmur, yaz mevsiminde şaşkınlıkla karşılandı. Saat 22.00 sıralarında başlayan yağmur, ilçenin bazı bölgelerinde kısa süreli sağanak şeklinde etkili oldu. Bodrum semalarında 30'un üzerinde şimşek ve yıldırım görüldü. O anlar, kış mevsimini hatırlatan manzaralar oluşturdu. Kentteki hava sıcaklığı ise hissedilir derecede düştü. Öte yandan gökyüzündeki dolunay, eşsiz bir görüntü oluşturdu. Vatandaşlar seyir zevki yaratan dolunayın fotoğraf ve görüntülerini çekti.

Görüntü Dökümü
-----------
-Kırsal İrmene Mahallesi'nde bir vatandaş tarafından çekilen yağmur anları

Haber- Kamera: Mehmet Can MERAL / BODRUM (Muğla),

======================

349 yıllık hamam çay ocağına dönüştü

Kayseri'nin İncesu ilçesinde Merzifonlu Karamustafa Paşa tarafından 1670 yılında yaptırılan kervansarayın arkasında bulunan Osmanlı mimarisine sahip hamam, restore edilerek çay ocağı olarak işletiliyor.
Osmanlı döneminde bölgenin en önemli ticaret yollarından biri olan İpekyolu kavşağında bulunan ve Merzifonlu Karamustafa Paşa tarafından yaptırılan kervansaray aradan geçen yıllara rağmen ayakta duruyor. Kervabsarayın arkasında bulunan hamam ise, 20 yıl atıl kaldıktan sonra 2007 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edildi. İhaleyle Mevlüt Karaçavuş tarafından alınan hamam çay ocağına dönüştürüldü. 27 bin 500 nüfuslu İncesu ilçesi sakinleri, 349 yıllık Osmanlı hamamına gelerek burada kurna başında ve göbek taşı üzerinde çay içip sohbet ediyor.
'2007 YILINDA RESTORE EDİLDİ'
Emekli öğretmen-yazar Hüseyin Çavdar, 349 yıllık hamamın Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından İncesu'da kurulan ilk eserlerinden biri olduğunu söyleyerek, "Aynı zamanda külliyenin bir parçasıdır. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa burada külliyeyi kurarken, cami yapılmıştır. Daha sonra Kervansaray, hamam, mektep ve çarşısı yapılmıştır. O gün ki Türk İslam toplumunun ihtiyaçlarını karşılayacak yapılardır. Yapılan hamam uzun yıllar İncesu halkının ihtiyacını karşılamıştır. Daha sonra ki yıllarda hamam olarak kullanılmamış ve kendi kaderine terk edilmiştir. 2007 yılında büyük bir restorasyon geçirilerek binanın bugün ayakta kalması sağlanmıştır. Bir dönem bilgisayar kursu olarak kullanılan hamam, şuan da çay ocağı olarak kullanılıyor" dedi. Çay ocağına dönüştürülen hamamda sohbet etmenin keyifli olduğuna dikkat çeken Çavdar, "Böyle bir mekanda sohbet etmek son derece keyifli. Üstelik doğal klima şeklinde. Dışarıda 36 derecenin üstünde ki bir sıcaklıkta biz hamam içinde 15-16 derece sıcaklıkta oturup çay içiyoruz. Kapadokya bölgesine giden turistleri taşıyan turların İncesu'ya uğraması gerekir" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Hamamdan detaylar
Hamamdaki çay ocağında çayların doldurulması
Kurna başında çay içen sohbet edenlerden görüntü
-Hamam çay ocağında tavla oynayanlar
-Yazar Hüseyin Çavdar ile röportaj
-Hamamdan genel detaylar
-Diğer detaylar

Süre: 4.18 Boyut: 481 MB

Haber: Yasin DALKILIÇ Kamera: Muhammed KISIR / KAYSERİ,

====================

Osmaniye'de ilk kez, arı zehri sağımı yapıldı

Osmaniye'de birçok hastalığın tedavisinde ve kozmetik ürünlerinde hammadde olarak kullanılan arı zehri sağımı yapıldı.
Tüysüz Beldesi'ndeki bir üreticiye ait, bal  arısı kovanlarının bulunduğu bahçede yapılan çalışmaya, Osmaniye Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, Çukurova Üniversitesi Ceyhan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr.  Mehmet Çelik, öğretim üyeleri ve üreticiler katıldı. Kovanların içerisine bırakılan küçük voltajla çalışan özel yapım cihaz, yaklaşık 15-20 dakika bekletildikten sonra alınıp, cam plakların üzerine arıların bıraktığı zehir toplandı. Arı zehrinin, birçok hastalığın tedavisinde ve kozmetik ürünlerinde hammadde olarak kullanıldığı, kilosunun yaklaşık 500 bin lira civarında olduğu, uygulamanın yaygınlaşmasıyla birlikte arıcılıkla uğraşan çiftçiye ek gelir kapısı açılacağı vurgulandı.
Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam, arının bir yan ürünü olan 'arı zehri' çalışmasının yapıldığını belirterek, "Bilindiği gibi propolis, polen, arı sütü ve bal yanında arının bir çok ürünü varı ama bugün arı zehrinin nasıl elde edileceği konusunda yapılan makinenin denemesini yaptık" dedi. Osmaniye'de toplam 96 bin koloni arının bulunduğunu kaydeden Sağlam, "Bu arılara istinaden 530 işletmemizde arıcılık yapılmaktadır. 2018 desteklerimize baktığımızda 426 çiftçimize yaklaştık 460 bin lira gibi bir desteğimiz oldu. Tabi toplanan bal ile birlikte, her ne iş yaparsak yapalım mutlaka o işin yan getirilerine bakılmalıdır. Bu hayvancılıkta da, bitkisel üretimde de öyledir. Bugün de Veteriner Fakültesi dekanımız ve hocalarımızla birlikte arının yan ürünü olan zehri ile ilgili bir çalışma yapılmakta. Arı zehrinin çok büyük değeri var ve kilogramının 500 bin lira olduğu yönünde bir rakamdan bahsedilmekte. İnşallah bu uygulama sadece bölgemizde değil ülke genelinde yaygınlaştırılacak. Burada bunun denemesini yaptık ve arıcılarımız için güzel bir getirisi olan yan ürün olacağını düşünüyorum" dedi.
Arıcılık işi ile uğraşan ve kendi geliştirilen arı zehri sağım aparatı ile ilgili bilgi veren Yavuz Sin ise cihazın, arıların mevcut zehir keselerindeki maddeyi sağıp, sağlık ve ilaç sektörüne kazandırılmasını sağladığını söyledi. Cihazın çalışma şeklinden bahseden Sin, "Ürettiğimiz cihazımız, teller vasıtası ile arılara belirli aralıklarla titreşim şeklinde elektrik verilip, cam plakaları sokması sağlanıyor. Alttaki cam olduğu için arının iğnesi batmamış oluyor sadece zehri akıyor. Zehir de kuruduktan sonra cam üzerinden kazınıp alınmaktadır" diye konuştu.
Arı zehrinin üreticiye gelirinin çok yüksek olacağını ifade eden Sin, "Arı zehrinin şuandaki gram fiyatı 300-500 lira arasına. Bunun yıllardır yapan ülkelerden Romanya var. Orada net gram fiyatı 35 dolardır. Arıcıya maddi getirisinden ziyade ayrıca, kovandaki arılar zahirleri alındıktan sonra sakin çalışmaya başlayacak, körüksüz bakım yapılabilecek ve arı yavru ve bal verimliliğini yüzde 40 arttıracak" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
-Arı kovanları
-Arılardan görüntü
-Kovanlara arı zehri sağım cihazının konulması
-Görevlinin konuşması
-Kovanın içindeki arılar
-Cihazın kovan içinden alınması
-Arıların dışarıya çıkışı
-Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam ile röportaj
-Arı sağım cihazından detay
-Cam plaka üstünden arı zehrinin kazınması
-Yavuz Sin ile röportaj

BOYUT: 193 MB   SÜRE: 06'13"

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Gölcük Çay Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title