Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)TROYA'YI 600 YIL GERİ TAŞIYAN KEŞİF Çanakkale'de savaş, deprem ve yangın nedeniyle yıkılıp, tekrar tekrar kurulan ve 10 katmandan oluştuğu bilinen Troya Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılar sürdürülüyor.

1)TROYA'YI 600 YIL GERİ TAŞIYAN KEŞİF

Çanakkale'de savaş, deprem ve yangın nedeniyle yıkılıp, tekrar tekrar kurulan ve 10 katmandan oluştuğu bilinen Troya Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazılar sürdürülüyor. Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığındaki çalışmalarda, yeni dönemin daha kalıntılarına ulaşıldı. Troya-0'ı bulduklarını belirten Aslan, arkeoloji dünyasını heyecanlandıracak keşfin, Troya'nın kuruluşunu 600 yıl geri götürdüğünü söyledi. Uzak Doğu ülkeleri başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından binlerce kişinin ziyaret ettiği Troya Ören Yeri'ndeki kazı çalışmaları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan başkanlığında, 40 kişilik ekiple sürdürülüyor. Çalışmalarda, ekibi heyecanlandıran ve arkeoloji dünyasında büyük yankı bulması beklenen keşif yapıldı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Troya'nın savaş, yangın ve deprem nedeniyle defalarca yıkılıp, yeniden kurulduğunu, 156 yıldır devam eden kazılarla da ören yerinde 10 katman tespit edildiğini söyledi.
'TROYA'NIN KURULUŞ TARİHİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ'
Troya-I'den, Troya-X'e kadar ki dönemlere ait izlerin bilindiğini, ancak bu yıl Troya-II kent girişinde yapılan kazılarda Troya-0'a ulaştıklarını belirten Prof. Dr. Aslan, şunları söyledi:
"2019 yılı çalışmaları, uluslararası ekip tarafından kazı, restorasyon ve çevre düzenlemesi gibi farklı alanlarda devam etmekte. 1863'teki ilk kazılardan itibaren 156 yıldır Troya kazılıyor. Söz konusu kazılarda Troya'nın 10 katmanının tespit edildiğini biliyoruz. Troya-I dönemi olan M.Ö. 2920'lerden M.S. 14'üncü yüzyıla kadar Doğu Roma yani Bizans Dönemi'ne kadar 10 farklı katmanın yerleşildiğini, bunların savaş, deprem ve yangın gibi felaketlerle yok olduktan sonra yeniden kurulduğunu biliyoruz. Bu yılki arkeolojik kazı araştırmalarımız farklı alanlarda, farklı dönemleri kapsıyor. Özellikle Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann dönemi kazılarında tespit edilen, fakat tam olarak anlaşılmayan Troya-I dediğimiz dönemin öncesine ait, Troya'nın kuruluşuyla ilgili daha eski Troya-0 olarak adlandırdığımız yerleşmenin çok önemli izlerini bu sene tespit etmiş olduk. Böylece Troya'nın kuruluş tarihi yaklaşık 600 yüzyıl daha geri gidiyor. Yani Troya, Troya-0 olarak tanımladığımız dönemle beraber M.Ö. 3500'lerde Hisarlıktepe'de kurulmuş. Bu da buradaki yerleşim tarihinin günümüzden 5 bin 500 yıl öncesine ışık tuttuğunu göstermektedir. Troya-0 katmanında kalıntı olarak da yanık izleri, çanak çömlekler ve ahşap hatıl izleri tespit ettik. Bunlar Troya'nın kuruluş tarihi açısından çok önem taşımaktadır."
Prof. Dr. Rüstem Aslan, 2018 Troya Yılı etkinliklerinin, 18 Mart 2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Troya Müzesi'nin ziyarete açılmasının ve kazı çalışmalarındaki yeni keşiflerin, Troya Ören Yeri'ne ve Troya Müzesi'ne olan ilgiyi artıracağını söyledi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Troya Ören Yeri drone ile genel ve detaygörüntü.
-Troya Ören yeri kazı alanından drone ile gene ve detay görüntü.
-Truva atı ve turistlerden genel ve detay görüntü.
-Troya Ören Yeri kazı çalışmaları ve Troya-0 katmanından genel ve detay görüntü.
-Rüstem Aslan ile röp.
-Burak Gezen anonslar.
-Turist röp.

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

=================================================

2)YOL VERMEDİĞİ YAYAYI KALBİNDEN BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ

Karaman'da, İsa Kocaoğlu (45), yaya geçidinde üzerine hızla süren otomobil sürücüsü Oktay K. (39) ile aralarında çıkan tartışmada kalbinden bıçaklandı. Kocaoğlu, ağır yaralı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Oktay K. ise gözaltına alındı. Olay, saat 06.30 sıralarında, Alacasuluk Mahallesi Turgut Özal Caddesi Kale kavşağında meydana geldi. Yaya geçidini kullanan gurbetçi İsa Kocaoğlu, iddiaya göre, üzerine doğru hızla süren otomobil sürücüsü Oktay K.'ye tepki gösterdi. Otomobilini durdurarak, Kocaoğlu ile tartışmaya başlayan Oktay K., elindeki bıçakla araçtan indi. Oktay K., Kocaoğlu'nu kalbinden bıçaklayarak, olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine polis ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi. Kocaoğlu, sağlık görevlilerince ambulansla Karaman Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ağır yaralı olduğu belirlenen Kocaoğlu, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Oktay K. ise Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kısa sürede yakalanıp, gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-----------------------
Polisin olay yerinde inceleme yapması
Biber gazı ve bıçağı delil torbasına alması
Şüphelinin asayiş şubeye getirilmesi

Haber- Kamera: Muammer ŞEN KARAMAN-DHA

==================================================

3)TAŞKÖPRÜ SARIMSAĞI, ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde üretilen, tadı ve aromasıyla ün yapan Taşköprü sarımsağı, üreticinin yüzünü güldürdü. Geçtiğimiz ay hasadı yapılan 25 bin ton sarımsağın kilosu, 8 ile 25 lira arasında satışa sunuldu. Taşköprü Sarımsak Üreticileri Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu, "Üreticilerimiz bu yılki fiyatlardan memnun" dedi. Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde üretilen ve bölge halkının 'beyaz altın' olarak nitelendirdiği Taşköprü sarımsağı, geçtiğimiz ay tarladan toplandı. İlçede 25 bin dekar alanda, yılda ortalama 25 bin ton üretilen sarımsak, bu yıl 8 ile 25 lira arasında satışa sunuldu. Yüzyıllardan beri hem sofraların vazgeçilmez lezzeti hem de çeşitli hastalıkların şifası olarak tüketilen sarımsak, bu yıl üreticilerin de yüzünü güldürdü.

'ENDİŞEM SARIMSAK İTHAL EDİLİR Mİ?'
Üreticilerin bu yılki sarımsak fiyatlarından memnun olduğunu belirten Taşköprü Sarımsak Üreticileri Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu, "Sarımsak fiyatları gayet güzel. Üreticimiz gayet memnun. Sarımsak daha önce düşük fiyatlardan başlayıp yükseliyordu. Bu yıl fiyatlar direkt yüksek başladı. Haftadan haftaya da artış gösteriyor. Rekolteyle ilgili rakam vermek için şu an erken; ama geçen yılla aynı sarımsak dikildi. Ancak, bu yıl iki defa doluya maruz kaldı sarımsaklarımız. Benim endişem, fiyatlar böyle sürekli yükseldikçe acaba dışarıdan sarımsak ithal edilir mi? Böyle bir durumda üreticimiz daha çok mağdur olacaktır" dedi.

'ÜRETİCİ FİYATLARDAN MENNUN'
Sarımsak tüccarı Fahrettin Tomar ise Taşköprü sarımsağı fiyatlarının 8 ile 25 TL arasında değiştiğini belirterek, "Hava şartlarından dolayı rekoltede ciddi anlamda düşüşler olmuş, sarımsak fiyatları bu yüzden biraz yüksek. Ama rekolte düşük olmasına rağmen çiftçi yine aynı parayı almaktadır. Her sene 1-1,5 ton aldığı üründen bu sene 500-600 kilogram ürün almıştır. Üretici fiyatlardan memnun" diye konuştu.

'DOLU ETKİLEDİ'
Sarımsak üreticisi Bayram Ali Uğurlu da, "Fiyatlar geçen seneye göre iyi. Üretimimiz az olsa da fiyatların yüksek olması zararımızı karşılıyor, her sene bu fiyatların devamlılığı olması çok güzel bir şey. Bazı seneler hiç para etmeden ırmağa döktüğümüz de oluyor. Bazı senelerde bu şekilde para ediyor. Benim isteğim her sene para etsin, emeğimiz boşa gitmesin" diye konuştu.
Üreticilerden İsmet Garpaslan da, bu sene sarımsağı dolu vurduğunu ve mahsullerinin yüzde 50-70 arasında azaldığını ifade ederek, satış fiyatlarının normal olduğunu ve memnun olduklarını söyledi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Sarımsak Pazarı
-Tüccar Fahrettin Tomar'ın konuşması
-Pazardan görüntü
-Sarımsak pazarında pazarlık
-Üretici Bayram Ali Uğurlu konuşması
-Üretici İsmet Garpaslan konuşması
-Pazar yerinden görüntü
-Sarımsak Üretcileri Birliği Başkanı Abdullah Eligüzeloğlu konuşması

Haber-Kamera: Gürkan YILMAZ/TAŞKÖPRÜ (Kastamonu),

===================================================

4)ZİRAAT ODALARINDAN 'EMANETE FINDIK BIRAKMAYIN' UYARISI

Fındığın hasat dönemi başlamadan önce fındık alım fiyatının açıklanması Karadeniz'deki üreticileri memnun ederken, Ziraat Odaları da serbest piyasada fiyatın düşmemesi için uyarıda bulundu. Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, serbest piyasada fiyatın artmasının üreticinin elinde olduğunu belirterek, "Fındık üreticilerine yalvararak hatırlatıyorum; ihtiyacınız kadar fındığı pazara indiriniz. Alın terinizi gasp etmek için bütün yolu deniyorlar. Ürünümüzü ayağa düşürmeyelim" dedi. Serbest piyasada panik yaratıp fındığın ucuza alınmak istendiğine dikkat çeken Ulubey Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Aydın ise, üreticilerin sabırlı olup ürünlerini erkenden pazara indirmemesi uyarısında bulundu.
Karadeniz'de 6 Ağustos'ta başlayan fındık hasadı, orta ve yüksek kesimde sürerken, Ziraat Odaları temsilcilerinden üreticilere serbest piyasa fındık fiyatlarıyla ilgili uyarılarda bulundu. Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından Giresun kalite fındığın 17 lira, levant kalite fındığın 16,5 liradan alınacağını hatırlatarak, üreticinin ihtiyacından fazla fındığı serbest piyasaya satmamasıyla, serbest piyasa fiyatının daha da artacağını söyledi. Ulubey Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Aydın ise, serbest piyasada panik yaratıp fındığın ucuza alınmak istendiğine dikkat çekerek, üreticilerin sabırlı olup ürünleri erkenden pazara indirmemesi uyarısında bulundu.

'EMANET FINDIK CEBİNİZDEN KAYIP'
Serbest piyasada fiyatın artmasının üreticinin elinde olduğunu ancak şuanda serbest piyasanın TMO alım fiyatının altında seyrettiğini aktaran Akça, şöyle konuştu: "Fındık üreticilerine yalvararak hatırlatıyorum; ihtiyacınız kadar fındığı pazara indiriniz. Fındığınızı emanete bırakmayınız. Sosyal medyada bile fındık fiyatı yayınlayıp emeğinizi, alın terinizi gasp etmek için bütün yolu deniyorlar. Ürünümüzü ayağa düşürmeyelim. Bugün 100 TL'lik fındık ihtiyacınız varsa o kadar pazara indiriniz.  İhtiyacınız yoksa fındığı pazara indirmeyiniz. Bu arz-talep dengesidir. Bu denge bozulursa üreticimiz mağduriyet yaşayacaktır. Bununla ilgili hiçbir mazeret kabul etmiyoruz. Emanet fındık  sizin cebinizden kayıp, birilerinin ise kazancı oluyor. Tekelci firmaların cebine gidiyor."Atakan Akça, TMO'nun fındık alırken bazı kriterleri istediğini, üreticilerin mağdur olmaması için mutlaka fındıkların toz, toprak, tekleme, çürükten arındırılıp iyi kurutulması gerektiğini de hatırlattı.

'SABIRLI OLUN, FINDIĞI ERKEN PAZARA İNDİRMEYİN'
Ulubey Ziraat Odası Başkanı Mehmet Ali Aydın ise, üreticilerin serbest piyasada düşen fiyatlar karşısında panik yapmaması uyarısında bulunarak, "Bu oyuna gelmeyin. Sabırlı olun, fındığınızı erken pazara indirmeyin. Borsalar tabelaya 15 lira fiyat yazmış. Yazıktır, günahtır. Üreticilerimiz ihtiyacından fazla fındığı pazara indirmezse bu fiyatları mecburen yükseltecekler. Panik yaratıp fındığı ucuza, almak istiyorlar. Serbest piyasanın bu oyununa karşı uyanık olalım" dedi.

FİYATTAN VE HASATTAN MEMNUNLAR
Fındık üreticisi Abdu Özbucak, hasat başlamadan önce fındık fiyatının açıklanmasının memnuniyet verici olduğunu belirterek, "Yıllardır fındık üretip satıyorum. Bu sene ilk defa bahçeye girmeden fiyat belli oldu. Bu bizi memnun etti. Erkenden açıkladıkları için hükümetimize teşekkür ediyorum. Ancak bizim arazilerimiz yüksek rakımlı yerlerde. Bahçelerimiz dik ve yamaç. Taşıması, işçiliği, hasadı maliyetimizi çok artırıyor. Bu işi yapmak için mecburuz" şeklinde konuştu.

'FINDIK ANCAK PARA ETTİ'
İstanbul'dan fındık hasadı için memleketi Ordu'ya gelen Mehmet Demir ise, "20 günlük iznim var Ordu'ya geldik. Eş dost ziyareti yaptık bahçede hasatta çalışıyoruz. Artık gurbetçilere büyükşehirler dar gelmeye başladı. Fındık ancak para etti herkes memleketine gelmeye başladı. Bu sene fiyatlar çok iyi. Sağ olsun Cumhurbaşkanımız güzel fiyat verdi. Bahçelerde çalışmak zor olsa da güzel bir ağustos ayı geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
Öte yandan TMO Giresun kalite fındığı 17 lira, levant kalite fındığı 16.50 liradan alırken, serbest piyasada ise fındık fiyatları, 16 liranın altında işlem görüyor.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Atakan Akça ile röportaj
-Fındık üreticileriyle röportaj
-Fındık hasadından görüntü
-Fındık detay görüntüsü

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA

=======================

5)KUMA İNTİHARINDA 12,5 YILLIK CEZA VERİLEN KOCA, SAKLANDIĞI ODUNLUKTA YAKALANDI

Erzurum'da 7 yıl önce üzerine kuma getirdiği eşi Netice Barçın'ın (28) intihar etmesinin ardından yargılandığı davada verilen ceza Yargıtay tarafından az bulunup, bozulunca 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kamil Barçın, Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde saklandığı odunlukta yakalandı. Kurulan özel ekip tarafından yaklaşık 1 yıl izi sürüldükten sonra yurt dışına kaçma hazırlığındayken yakalanan Barçın, cezaevine gönderildi. Kızı için 7 yıldır hukuk mücadelesi veren baba Necati Kayık, "Devlet yetkililerinden ricam kadın cinayetlerinde cezaları artırsınlar. Bir canın bedeli 12,5 yıl olamaz. Benim canım yandı başka canlar yanmasın" dedi.
Palandöken ilçesine bağlı Abdurrahman Gazi Mahallesi'nde 3 Haziran 2012 tarihinde yaşanan olayda, 2 çocuk annesi Netice Barçın, oturdukları apartmanın 4'üncü katından atlayarak, intihar etti. Genç kadının babası Necati Kayık, kızının ölümünden damadı Kamil Barçın ile kuma olarak eve getirdiği Esengül Nikbay'ı sorumlu tutarak, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yapılan soruşturma sonunda Kamil Barçın 'kişiyi yoksun bırakma ve eziyet', olaydan sonra memleketi Adana'ya dönen kuma Esengül Nikbay da 'basit kasten yaralama'  suçlarından yargılandı. 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 25 Aralık 2014 tarihindeki karar duruşmasında Barçın, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan yasal unsurlar oluşmadığı gerekçesiyle beraat ederken, 'eziyet' suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Esengül Nikbay de 'basit kasten yaralama' suçundan beraat etti.

CEZA 3 KAT ARTTI
Netice Barçın'ın ailesinin avukatı ile davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatının kararı temyiz etmesi üzerine dosya, Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi'nde incelendi. Daire, kumaya verilen 'beraat' kararını yerinde bulup onadı, Kamil Barçın'a verilen cezayı ise az bulup, bozdu. Bozma kararı sonrası yeniden yapılan yargılamanın 9 Kasım 2018'de görülen duruşmasında Kamil Barçın, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan önce 4 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Suçun eşe karşı işlenmesi nedeniyle ceza 8 yıla çıkarıldı. 'İyi hal' indirimiyle de 6 yıl 8 aya düşürüldü. 'Eziyet' suçundan da üst sınırdan olmak üzere 7 yıl hapis cezası verildi. Bu ceza da 'iyi hal' indirimi ile 5 yıl 10 ay hapis cezasına çevrildi. Toplam 12,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Kamil Barçın hakkında mahkeme 'kaçma' şüphesi bulunması nedeniyle tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkardı.

'KADINLIK ONURU ZEDELENDİ'
Mahkeme tafarından yazılan gerekçeli kararda, 'Netice Barçın'ın ikinci bir kadınla aynı evde yaşamaya zorlanması nedeniyle kadınlık onurunun zedelendiği, yaşama sevincini kaybettiği ve deyim yerindeyse ölümü bir kurtuluş olarak görüp, intihar ettiği' belirtildi. Bir kadın için en büyük eziyetin, başka bir kadınla yaşamaya zorlanmak olduğuna vurgu yapılan kararda, olayın vahameti ve herkes için yürek acıtıcı bir sonuç doğurması göz önüne alınarak, cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak, verildiği kaydedildi.

KARAR ONANDI, 1 YIL SONRA TUTUKLANDI
Kararın ikinci kez temyiz edilmesi üzerine dosyayı yeniden inceleyen 8'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı yerinde bulup, 12,5 yıl hapis cezasını onadı. Hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılan Kamil Barçın'ın izini sürmesi için özel ekip kuruldu. Özel ekip, Barçın'ı 11 ay sonra Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesindeki Esentepe Mahallesi'nde bir evin odunluğunda yakaladı. Yurt dışına kaçma hazırlığında olduğu ortaya çıkan Kamir Barçın tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

'BİR CANIN BEDELİ 12,5 YIL MI?'
Kızının intihar etmediğini öldürüldüğünü savunan baba Necati Kayık, şunları söyledi:
"Kızım intihar etmedi, kumasıyla beraber attılar. Görenler söylüyor, apartmandan döve döve eve götürmüşler. Banyoya sokuyorlar. Banyoda öldürüyorlar, hastaneye gittiğimde kızımın saçları yaştı. Banyoda öldürüldüğü açık. Boğmuşlar mı dövmüşler mi bilmiyorum. Daha sonra atarak intihar süsü verdiler. Bugün bana yarın başkasına, devlet yetkililerinin büyük ceza vermeleri lazım. Yazık oluyor günde 3-4 can gidiyor.  Ben yedi yıldır neler çektim. Oğlum askerden gelmişti. Üç yıl, kazandığı üniversiteye gönderemedim. Küçük oğlumun eline silahı vermişlerdi. Kızımın ölüm acısının yanı sıra bir de bunlarla uğraştım. Çalışamaz hale geldim. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. Ailesi, 'paramız çok benim oğlum cezaevinde yatmayacak' diyordu. Yedi yıldır bu adam dışarıdaydı. Verilen bu cezayı da az buluyorum. Bir canın bedeli 12,5 yıl mı? Bir canı alsın gitsin 12 yıl yatıp çıksın, ceza mı bu? Yazık artık kadınlar ölmesin. Diğer kızımın kocası da bunu gördü. 'Öteki dışarıda geziyor seni dördüncü kattan atarım' demiş. Onu da aldım geldim. Ceza çok olsaydı belki korkarlardı. Müslüman insan öldürmez. Allah'tan korkmuyorlar, belki cezalar artınca ondan korkarlar."

'BABA BENİ ÖLDÜREMEZLER' DEMİŞ
Kızının tek suçunun sevmek olduğunu kaydeden Kayık, "Benim kızımın tek suçu sevdi, aldı. Benim rızam yoktu. Kızımı göremiyorduk. Olaydan bir gün önce kızıma 'Gel ben çocuklarına da bakarım. Savcıya götüreyim ifade ver' dedim. O da 'beni öldüremezler baba' dedi. Gizlice bize gelmişti. İfade vermeye götüremedim. Gelmiş olsaydı, ertesi gün bunlar tutuklanırdı. Kızımı götüremedim. Kadınlar boşuna ölüyor.  Almak da hak, boşamak da. Kızımı niye öldürdüler? Bana geri getirseydi. Allah erkeği kuvvetli, kadını zarif yaratmış. Erkek kadını çalışıp, besleyecek. Evlilik dediğin mezara kadardır, biz öyle gördük. Geride kalan çocuklar da ziyan oluyor" dedi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Baba Necati Kayık
-Baba ile röp.
-Duruşma sonrası yaşananlar

Haber: Hümeyra PARDELİ-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

===================================================

6)SOSYAL MEDYADA TERÖRÜ ÖVEN ŞÜPHELİLERİ 'SANAL TERÖR' EKİBİ YAKALADI

İçişleri Bakanlığı'nca, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının görevlerinden alınmasının ardından, Adana'da sosyal medya hesaplarından halkı provoke etmeye çalışan 17 şüphelinin 'Sanal Terör' ekibince takip edilerek yakalandığı ortaya çıktı.
Adana İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Ağustos'ta terör örgütü PKK/KCK'ye yönelik şafak operasyonu yaptı. İçişleri Bakanlığı'nca, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının görevlerinden alınmasının ardından, sosyal medya hesaplarından halkı provoke etmeye yönelik paylaşımlarda bulunan 23 şüphelinin evlerine baskın düzenlendi. Özel Harekat polislerinin desteğiyle evlere giren ekipler, 17 kişiyi gözaltına aldı. Emniyette sorgulanan şüphelilerin, 'terör örgütünün ideolojisini, eylem ve faaliyetlerini, kırsal alanda faaliyet gösteren örgüt mensuplarını öven ve destekleyen, örgütün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren ve teşvik eden paylaşımlar yaptığı' iddia edildi.
SANAL TERÖR EKİBİ YAKALADI
Operasyonda gözaltına alınan şüphelilerin uzun süredir, terörle mücadele biriminde görev yapan ve 'Sanal Terör' ekiplerince takip edildikleri ortaya çıktı. Şüphelilerin, terör paylaşımlarının, bu birimde görev yapan polisler tarafından adım adım takip edildiği öğrenildi. Emniyetteki sorguları tamamlanan 17 kişi çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanarak serbest bırakıldı. Ekipler 6 şüpheliyi daha yakalamaya çalışıyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
Zanlıların adli tıp birimine getirilmesi
Adli tıp biriminden çıkarılması
Operasyonun görüntüleri

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

================================================

7)KAÇAK ELEKTRİĞİ ÖNLEMEK AMACIYLA KURULAN PANOLAR TAHRİP EDİLDİ

Şırnak'ın Silopi ilçesinde HDP'li belediyenin engellemesine rağmen Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ) tarafından kaçak elektriği önlemek amacıyla kurulan panolar tahrip edildi.
Dicle Elektik, Silopi ilçesinde kaçak elektriği önlemek amacıyla 4 ayrı noktaya Alçak Gerilim Sayaç Otomasyon Panoları (ASOP) kurma çalışması başlattı. HDP'li Silopi Belediyesi, Dicle Elektrik'in kazı izni almadığı gerekçeyle panoların kurulmasına izin vermedi. Bir süre sonra gerekli izinleri alan Dicle Elektrik, dün Dicle Mahallesi'nde belediye ekiplerinin engellemelerine rağmen 4 panoyu kurdu. Ancak panolar, birkaç saat sonra kimliği belirsiz kişilerce tahrip edildi.
Polis soruşturma başlatırken, Dicle Elektrik'in yeni panoların kurulması için güvenlik güçleri eşliğinde bugün yeniden çalışma başlatacağı öğrenildi.
Dicle Elektrik yetkilileri, Silopi ilçesinde son 3 yılda 94 panonun tahrip edildiğini bildirdi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Tahrip edilen panolar
-Zabıta ekipleri
-Dicle Elektrik ekiplerinin çalışmaları
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ŞIRNAK,

==================

8)DOMUZTEPE'DE 8 BİN YILLIK LEOPAR MASKESİ FİGÜRÜ BULUNDU

Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesindeki Domuztepe Höyüğü kazılarında çıkarılan 8 bin yıllık boyalı çanak çömleklerde Şaman motiflerine rastlandı. Kazı Başkanı Doç. Dr. Halil Tekin, bu yıl ortaya çıkarılan eşyaların üzerindeki motiflerin arasında en ilgincinin 'leopar maskesi' olduğunu belirterek, "Mezopotamya'da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor" dedi.
İlçeye bağlı Kelibişler Mahallesi'nde bulunan Domuztepe Höyüğü'nde ilk kazılar 1996'da İngiliz-Amerikan ekibi ile tarafından başlatılırken, 2013'te Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Tekin'in başkanlığında devam etti. 2019 kazılarını tamamlayan ekip kazı alanının üzerini kapattı ancak, Halil Tekin bu yılki kazılarda önemli bulgular elde ettiklerini söyledi.

'BU COĞRAFYADA, YAKIN DOĞUDA İLK KEZ KARŞIMIZA ÇIKIYOR'
Höyüğün taş çağına ait olduğunu ve topluluğun 9 bin yıl önce yerleştiğini belirten Tekin, Domuztepe ile ilgili en önemli veri kaynağının boyalı çanak ve çömlekler olduğunu kaydetti. Bu objelerden o dönem yaşamış toplumda Şaman inancını gördüklerini ifade eden Tekin, bu yıl bulunan 8 bin yıllık çanak ve çömleklerde ilginç Şaman figürlerini gördüklerini belirterek şöyle devam etti:
"Bu boyalı çanak çömleklerin üzerindeki motiflere baktığımızda ise bir öykülerinin olduğunu, anlatmak istedikleri bir konularının olduğunu görüyoruz. Bu konunun başında da Şaman geliyor. Bizim değerlendirdiğimiz bu ama onlar ne diyorlardı bilemiyoruz, yazılı belge henüz yok. Şaman olarak değerlendirdiğimiz motifler görüyoruz. Şaman, ölümle ilgili veya sağlıkla ilgili bölümlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. Özellikle 2019 kazılarında gün ışığına çıkarttığımız parçalar arasında kafataslarını anımsatan ama aslında bir maske şeklinde görülen parçalar var. Bunlardan geçmiş yıllarda hem yabancı heyet hem de biz bulmuştuk ama bu yıl ilk kez böyle kedigiller ailesine mensup olduğunu düşündüğümüz bir mask, maske var. Parçalar maalesef çok küçük sahnenin tümünü anlayamıyoruz ama görünen o ki zaten evrensel olarak Şaman, ruhlarla temas kurarken, trans hale geçerken bazen trans haline geçmek istediği hayvan şekline bürünür. Bu, vücuduna tüyler takabildiği gibi çoğunlukla yüzüne geçirdiği maskla olur. Bu figürün leopar olduğunu düşünüyoruz ki Anadolu leoparı bu dönemde yaşıyor bunu pek çok yerden biliyoruz, bunları görebiliyoruz. Bir Şaman'ın leopar maskı takması, Mezopotamya'da ya da bu coğrafyada, yakın doğuda ilk kez karşımıza çıkıyor. Bu yıl ki, 2019'daki en önemli bulgularımızdan bir tanesi bu. Yani Şaman daha önce boğa veya doğrudan insan maskı şeklinde kendini gösteriyorken ilk kez burada leopar veya o aileye mensup bir hayvan şeklinde kendisini gösteriyor."

'DOMUZTEPE, GÖBEKLİTEPE İLE SÜMER UYGARLIĞI ARASINDAKİ ÖNEMLİ HALKA'
Halil Tekin, Göbeklitepe terk edildikten sonra topluluğa ne olduğunun sorusunun cevabının da bu yıl ki kazılarda ortaya çıktığını belirterek şunları söyledi:
"Kafamızdaki soru şuydu, Göbeklitepe ve çağdaşları terk edildikten sonra bu topluluklara ne oldu, burayı neden terk ettiler, yaşam biçimleri değişti mi? Bunları aslında biz burada bulabiliyoruz. Domuztepe'de şunu gördük aslında buradan çok uzaklaşmamışlar. Toros dağlarının güneyinden uzaklaşmamışlar. Benzer yaşam biçimini devam ettirmişler. Güçlü bir tarımcılık yok, hala toplayıcılık, hayvancılık, ok önemli bir yer tutuyor. Göbeklitepe'den bin yıl sonra iskan burada başlıyor ve yaklaşık 1400 yıl boyunca da değişmeksizin devam ediyor. 1400 yıl sonra ne oluyor, yani günümüzden 7 bin 400 yıl sonra ne oluyor? Terk ediliyor. Bu da çok enteresan. Burası terk edildikten sonra da güneye doğru, bu sefer Mezopotamya'daki o büyük Sümer uygarlığının yaratıcıları olduğuna dair elimizde çok güçlü veriler var. Yani burası Göbeklitepe ile Sümer uygarlığı arasındaki önemli halka, o önemli bilgiyi sunacak bir potansiyele sahip kazı alanı olarak yorumlayabiliriz."

Görüntü Dökümü
-----------------------
Kazıda çıkarılan parçalar
Parçalar üzerine çalışma yapanlar
Halil Tekin ile röp.
Domuztepe Höyüğü detay
Halil Tekin ile röp.
Höyükten detay
Ömer Koç anons

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA

====================

9)ÖNCE ÇEVREYİ TEMİZLEDİLER, ARDINDAN FİDAN DİKTİLER

Osmaniye'de bir grup doğasever, gezi için gittikleri bölgede çevre temizliği yapıp ardından, yanlarında getirdikleri meyve fidanlarını toprakla buluşturdular.
Osmaniye Doğa Yürüyüşçüleri Grubu ile Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) arasında yapılan görüşmeler sonunda, gezilerde "Tohumdan Fidana" etkinliğine destek verme kararı alındı. Bu kapsamda, Düziçi İlçesindeki Yeşil Şelale'ye gezi düzenleyen ekip, yaklaşık 3.5 kilometrelik orman yolundan sonra bir kilometre ıslak bir yol izleyerek faaliyetlerini tamamladı.
Osmaniye Doğa Yürüyüşçüleri Grubu Başkanı Osman Demirkaynak, parkurun kolay, ancak Osmaniye'de pek bilinmeyen bir rota olduğunu belirterek, "Yemek, çay, müzik ve fotoğraf çekimi derken, birbirini daha yakından tanıyan grup için adeta ikinci bir aile oluyoruz. Doğa ve çevre konusunda hemfikir olan grubumuz yarınlara daha temiz ve yeşil bir doğa bırakmayı amaçlıyor. Osmaniye'nin doğal güzelliklerini ekibimize tanıtırken gittiğimiz yerlerdeki çöpleri topluyor ve  HAYTAP'ın 'Tohumdan Fidana' kampanyası kapsamında fidanları toprakla buluşturuyoruz. Etkinliğimizi yaklaşık 60 kişi ile tamamladık" dedi.
HAYTAP Osmaniye İl Temsilcisi Veteriner Hekim Ali Laçinbala ise 8 ay önce tüplere dikilen tohumların filizlendiğini ve artık toprakla buluştuğunu söyledi. Özellikle meyve ağaçlarının tohumlarını kullandıklarını belirten Laçinbala, 3-5 seneye birçok kuş ve yabani hayvana yuva olacak bu ağaçların mevsimine göre verdikleri meyveler ile de doğaya besin kaynağı olacağını sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Şelale etrafındaki kalabalık ve bayrak açılması
-Drone görüntüsü
-Şelale etrafındaki yamaçtan geçmeye çalışanlar
-Suda yüzen katılımcılar
-Şelaleden genel görüntü
-Sulu parkurda yürüyen kalabalık
-Çevre temizliği yapılması
-Osman Demirkaynak'ın konuşması
-Ali Laçinbala'nın konuşması
-Fidanların toprağa dikilmesi
-Bayrak sallayan kalabalıktan drone görüntüsü

Haber: İbrahim EMÜL-Kamera: OSMANİYE,

======================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

DHA Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title