Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 12

Aksaray Valiliği'nden 'otizmli çocukların yuhalandığı' iddialarına ilişkin açıklama (YENİDEN)

Aksaray'da Mehmetçik İlkokulu'nda 42 özel eğitim öğrencisinin, diğer öğrencilerin velileri tarafından yuhalanıp, sınıflarının kapatılıp, okulda istenmediği iddia edildi. Valilikten yapılan açıklamada, öğrencilerin eğitimlerine devam ettiği, konuyla ilgili de gerekli incelemenin başlatıldığı belirtildi.

Mehmetçik İlkokulu'nda, 42'si özel eğitim öğrencisi olmak üzere toplam 334 öğrenci eğitim görüyor. Aralarında otizmli öğrencilerin de bulunduğu 42 özel eğitim öğrencisinin, iddiaya göre diğer öğrencilerin velileri tarafından başka okula gönderilmesi istendi. Özel eğitim öğrenci velileri de buna tepki gösterdi. Veliler arasında yaşanan tartışmalar da cep telefonu kameralarına kaydedilerek, sosyal medyada paylaşıldı.

Veliler arasındaki okuldaki tartışma bugün de devam etti. Özel eğitim öğrencilerinin velilerine destek olan Aksaray Otizm Dayanışma Derneği Başkanı Ergül Arık, tartışmanın, diğer öğrenci velilerin, okulun tamamında özel eğitimli öğrencilerin öğrenim göreceği yönünde duyum alıp, örgütlenmesiyle başladığını öne sürdü. Arık, şunları söyledi:

"Velilerin örgütlenmesiyle başladı. Veliler, okul idaresinden 'Bu çocuklar buraya gelecek burası tamamen engelliler okulu olacak, sizin çocuklarınız diğer okullara dağıtılacak' diye duyum almış. Aslı astarı olmayan bir duyum. Veliler de bunun üzerine buraya gelip, bizim çocuklarımızın üzerine yürüdü. Muhtar da gelip, 'Mahallemizdeki okulu size vermeyiz' diyerek bize hakaretler etti. Bu konu bu şekilde başladı. 50 çocuklu otizm sınıfımızda yıldırma politikalarıyla birçok çocuğumuz bu okuldan gönderildi. Bu çocuklara devlet bu hakkı verdi mi? Biz kaynaştırma eğitimi almalı mıyız? Almalıyız. Yönetmelik bizden yana mı? Bizden yana. Biz kimsenin çocuğuna zarar vermiyoruz. Zaten 4 çocuğa 2 öğretmen veriliyor. Bu çocukların diğer çocuklara zarar vermesi mümkün değil. Zaten kaynaştırmaya dahi çıkamıyorlar. Öyle ayrıştırılmış ki 'otistik öğrenciler bölümü' diye. Tepkimiz üzerine koridordaki yazı silindi.  Çocuklarımız, velilerimiz sindirilmiş, bir sınıfta bekliyor. Buradaki bu amaç bu değil. Bu çocuklar bu şekilde eğitilemez."

Bir veli de özel eğitimli öğrencilerin, kendi çocuklarına zarar verdiğini öne sürerek, "Dün okulda velilerle toplantı yaptık. Otizmli öğrenci velileri de toplantıyı bastılar. O öğrenciler çocuklarımıza zarar veriyor. Benim torunumu sıkıştırmışlar" dedi.

VALİLİK, İNCELEME BAŞLATTI

Aksaray Valiliği de yaşanan olay üzerine konu ile ilgili inceleme başlattıklarını söyledi. Valilikten yapılan açıklama şöyle:

"Özel eğitim öğrencileri burada 5 yıldır öğretimlerine devam etmektedirler. Bazı medya organlarında yayımlanan 'Aksaray'da otizmli çocuklar yuhalandı' haberi gerçeği yansıtmamakta olup, çocuklar okullarında normal öğretimlerine devam etmektedirler. 2020 yılı yatırım programında 12 derslikli bir Özel Eğitim Okulu planlanmış olup, konuyla ilgili gerekli inceleme başlatılmıştır" denildi.

Görüntü Dökümü

------------

-Okuldan detay

-Otizimli velilerden açıklaması

-Velilar arasında tartışma

-diğer veliler röp.

-Genel ve detay

Haber- Kamera: Tolga YANIK- Erkan ALTUNTAŞ / AKSARAY,

===================

Arınç: Cumhurbaşkanı'mızın eleştirisini saygıyla karşılıyorum

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, 'KHK faciadır' açıklamasına yönelik eleştirilere yanıt verdi. Arınç, "Yanlış uygulamadan mağdur olanların çektiği ızdırabı anlatmak için kullandığım cümledir. Eğer bu cümleyi çıplak olarak alırsanız yanlış anlamalara götürecek bir cümle. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eleştiren konuşmasını saygıyla, takdirle karşılıyorum" dedi.

YİK üyesi Bülent Arınç, Iğdır Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa katıldı. Konferans sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Arınç, 'KHK faciadır' açıklamasına yönelik eleştirilerle ilgili konuştu. Arınç, "Birkaç gün evvel bazı konuları içeren konuşma yaptım, videolar halinde yayınlandı. Bunun içinden sadece bir cümleyi alarak, eleştiriler, yorum farklarıyla yanlış yorumlayanlar, kötü niyetli olarak istismar edenler oldu. 'KHK bir faciadır' cümlesi, konuşmamın içinde geçiyor. Başına, sonuna dikkat edilirse konuşmanın bütünü incelenirse bunların muhatabının Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) çıkaran hükümet olmadığı, olağanüstü hal döneminde çıkan bu kararnamelerin olağanüstü hal kalktıktan sonra yargıya giderek, beraat etmiş, soruşturma sonrası takipsizlik kararı almış, hakkında soruşturma açılmamış insanlara bir an evvel iade işlemlerinin uygulanmasına yöneliktir. Evet 'KHK faciadır' cümlesi var; ama bunun önü ve arkası dinlenirse yanlış uygulamadan mağdur olanların çektiği ızdırabı anlatmak için kullandığım bir cümledir. Eğer bu cümleyi çıplak olarak alırsanız yanlış bir cümledir, yanlış anlamalara götürecek cümledir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın eleştiren konuşmasını saygıyla takdirle karşılıyorum" diye konuştu.

'BERAAT ETMİŞLERİN TERÖRİST YAFTASINDAN KURTULMASI LAZIM'

15 Temmuz'un, hain darbe girişimi olduğunu kaydeden Arınç, "250'nin üzerinde şehidimiz, 2 bine yakın yaralımız vardır. Halkımız, Cumhurbaşkanı'mız 'Sokaklara çıkın, darbeye karşı çıkın' sözüne uymuşlardır, hayatlarını feda etmişlerdir. Şehitlere, gazilere şükran borcumuz vardır. Bombaların yanında patladığı bir insan olarak, canlı yayınlara katılan biri olarak bu darbe girişimini lanetledik. Herkesin karşı çıkması gerektiğini söyledik. Özellikle bu darbe girişiminin silahlı unsurlarının en ağır cezalara çarptırılmasını talep ettik. Yargı üzerine düşeni yapıyor. Benim tek bir amacım vardı; KHK sonuçları. 15 Temmuz hain darbe girişimi oldu; hükümetimiz, Cumhurbaşkanı'mız doğru bir iş yaptı, olağanüstü hal ilan edildi. Olağanüstü hal, 2 yıl devam etti. Bu süreç içinde 20 civarında kararname çıkarılarak, terör örgütünün kamuda çalışan unsurlarının temizlenip, ayıklanmak istendiğini biliyorum. OHAL çok doğru, KHK çok doğru; ama bu örgütle irtibatı olup, olmadığı yargılandıktan sonra yargı kararıyla beraat etmiş insanların da 'terörist' yaftasından kurtulmaları lazım" dedi.

Bülent Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız her türlü anlamaya müsait olan cümle üzerine eleştiri yaptı ki bunun çok doğru olduğunu, yerinde olduğunu, bütün tartışmaları kesecek noktada olduğunu düşünüyorum. İyi niyetli eleştiride bulunanlara teşekkür ediyorum; ama bunun üzerinden şahsıma karşı Cumhurbaşkanı'mıza karşı 15 Temmuz'a karşı birtakım şeyler üreten kötü niyetlileri da Allah'a havale ediyorum. Bu dünyada boğuşacak halim yok, öbür tarafta hepsinin yakalarına sadece ben değil belki mağdurların tamamı da yapışacaktır. OHAL bir gereklilikti, kararnameler bir gereklilikti. 'Kontrollü- kontrolsüz darbe' nitelendirmeleri yapan başta CHP olmak üzere bazı muhalif cephelere de prim vermem. Bu olayın mağduruyuz. Bütün millet bunun mağduru. Kim tankın içinde, kim helikopterin içinde, kim bombalara karıştı, kim masum insanlara silah çektiyse Erol Olçok'ların, Varank'ların, yüzlerce masum insanın hukukunu korumak üzerimize düşen vecibedir. Bu yüzden sözlerimin tekrar iyi anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Cumhurbaşkanı'mızın üzerimizde çok büyük hakları vardır, her zaman eleştirebilir, önerilerde bulunabilir."

Görüntü Dökümü

-----------

-Bülent Arınç'ın açıklamaları

Haber-Kamera: Suat DENİZ - Özkan AYDIN / IĞDIR,

=====================

Kızı öldü, anne 18 gündür  yaşam savaşı veriyor; dünyanın en zehirli mantarını yemişler

Muğla'da, doğadan topladıkları mantarı tüketen anne-kızdan Mükerrem Akgül (57) hayatını kaybederken, yoğun bakıma alınan annesi Fatma Koçer'in (84) ise 18 gündür tedavisi sürüyor. Kulaktan dolma bilgilerle tedavi amaçlı mantar tüketiminin yanlış olduğunu belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nde (MSKÜ) görevli Doç Dr. Hakan Allı, anne- kızın romatizmaya iyi geldiği düşüncesiyle tükettiği mantarın dünyanın en zehirli türlerinden olduğunu belirtti.

Menteşe'nin kırsal Fadıl Mahallesi'nde yaşayan 2 çocuk annesi Fatma Koçer, evli ve 2 çocuk annesi kızı Mükerrem Akgül ile birlikte geçen 16 Ekim'de mantar toplamak için evlerinin yakınındaki mezarlığa gitti. Mezarlık bahçesinde mantar toplayan anne ve kızı, daha sonra ayrı yaşadıkları evlerine döndü. Pişirdikleri mantar sonrası mide bulantısı ve halsizlik sıkıntısı yaşayan Fatma Koçer, yakınları tarafından, 20 Ekim'de, Muğla Sıtkı koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Hastanede yapılan tetkiklerde mantar zehirlenmesi teşhisi konulan Koçer'in yatışı yapıldı. Annesinin kan tahlilinde zehirlenme bulgusuna rastlanılması üzerine Mükerrem Akgül, acil servise giderek, başından geçenleri doktorlara anlattı. Yapılan tetkiklerde kanında bakteri görülen Akgül, dahiliye servisinde tedaviye alındı. Akgül, yapılan müdahalelere rağmen 28 Ekim'de öldü. Mükerrem Uysal'ın cenazesi aynı gün ikindide Fadıl Mahalle Mezarlığında toprağa verildi. Hayati tehlikesi bulunduğu öğrenilen Fatma Koçer'in ise 18 gündür yoğun bakım ünitesinde tedavisi sürüyor.

BÖBREK VE KARACİĞER YETMEZLİĞİNDEN ÖLDÜ

Annesini zehirli mantar yüzünden kaybettiğini belirten evli ve 1 çocuk babası orman işçisi Barış Akgül (38), şunları söyledi:

"Babam servis şoförlüğü yapıyor. Ağabeyimle birlikte Menteşe'de yaşıyoruz. Evde kimsenin olmadığı sırada annem ve anneannem, mezarlık bahçesinden mantar toplamaya gitmiş. Her ikisi de öğle saatlerinde evlerine dağılıp, topladıkları mantarı pişirip tüketiyor. Annem mide bulantısı sıkıntısı yaşayınca anneannemi arayarak durumu anlatıyor. O da mantarı kaynatıp suyunu içmesini söylüyor. Anneannem ise mantarı tükettiği günden 4 gün sonra rahatsızlanıyor. Hastaneye acil servise götürdük ve yatışını yaptırdık. Çıkan tahlil sonuçlarında zehirlenme belirtileri görüldü. Anneannemin başında refakatçi olarak kalan annem ise acil servise gidip tahlil yaptırıyor. Aynı bulgular kendisinde de görülüyor. Dahiliye servisinde 8 gün boyunca tedavi görmesine rağmen böbrek ve karaciğer yetmezliğinden dolayı vefat etti. Anneannemin ise yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı sürüyor. Annem hastanede yaşamını yitirmeden önce sohbet ettiğimiz sırada, mantarı romatizma ağrısına iyi geldiği için tükettiğini söyledi. Görünüşü güzel olan bu mantar türü, yöremizde 'ölüm meleği' adıyla biliniyor. Her zaman tüketilen bir tür değil. Talihsiz bir olay yaşadık. Halkımızın zehirli mantar türüne karşı bilinçlendirilmesi için valilik tarafından bir platform kurulmasını istiyorum."

'BİLMEDİĞİNİZ DOĞAL MANTARLARI YERKEN BABANIZA BİLE GÜVENMEYİN'

MSKÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Allı, zehirli ve zehirsiz mantar türlerini dış görünüşüne göre ayırt etmenin mümkün olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunları mikroskop aracılığıyla sporlarına bakarak ayırt ediyoruz. Muğla bölgesinde 'çıntar' adıyla bilinen mantar satılıyor. Genelde halk tarafından bu tür rahatlıkla biliniyor. Ancak doğaya yürüyüş yapmak için ormana gidenler, çıntara benzetip topladıkları mantarı yedikten sonra zehirleniyor. İlk başta karın ağrısı oluyor. Sonrasında ise geçici iyileşme görülüyor. Bunlar ne kadar geç etki gösterirse, zehrin etkisi o kadar güçlü oluyor. Böyle bir vaka olduğu zaman hastamızı hemen kusturup, doktora götürmeliyiz. Zehir kana karıştığı zaman böbrek ve karaciğer yetmezliği oluyor. Böyle bir durumda ise hastayı kurtarma şansı çok zor. Bilmediğiniz doğal mantarları yerken, babanıza bile güvenmeyin. Siz siz olun bilmediğiniz mantarları yemeyin"

'ANNE VE KIZININ YEDİĞİ MANTAR, DÜNYANIN EN ZEHİRLİ TÜRLERİNDEN'

Muğla'da son yaşanan ölümlü mantar olayına değinen Doç. Dr. Allı, "Anne ve kızı yedikleri mantardan zehirlendiler. Kendilerine topladıkları mantarın suyunun kaynatılıp, içildiği zaman romatizmaya iyi geldiği yönünde bilgi vermişler. Suyunu içtikten birkaç gün sonra zehirleniyorlar. 2 kadından 1'i hayatını kaybetti, diğerinin ise tedavisi sürüyor. Üzücü olayın yaşanmasına neden olan o mantar, dünyanın en zehirli türlerinden birisi. Yöremizde 'Köygöçüren', ya da 'Ölüm meleği' ismiyle biliniyor. Tüm mantarlar yenir ama bazıları sadece bir kez. İkinci kez yeme şansınız olmayabilir. Bir mantar için hayatımızı kaybetmeye değmez. Bölgemizde 50 çeşit zehirli mantar türü bulunuyor" dedi.

'MANTARIN PİŞİRİLEREK YENİLMESİ ZEHİRLİ ETKİLERİNİ YOK ETMEZ'

MSKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cem Şahin, "Mantarın 1 tanesinin yaklaşık 50 gram kadarı tüketilmesi ölümcül sonuçlar doğurabilir. Ayrıca çok önemli olan bir nokta da bu mantarların toksinlerinin ısıya karşı dayanıklı olmasıdır. Yani halk arasındaki inanışın aksine mantarın pişirilerek yenmesi zehirli etkilerini yok etmez" dedi.

Fadıl Mahallesi'nde yaşayan Nail Coşkun ise, "Zehirli mantar türleri, toprağın derininden gelerek ortaya çıkar. Zehirsiz olan ise toprak yarıp çıkmaz. Ayırt edemeyecek olan kesinlikle yemesin" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------

Zehirli mantar türlerinden görüntü

Vatandaşların ellerindeki mantarlardan görüntü

Mahalle sakinlerinden Nail Coşkun'un ormanlık alanda bulduğu mantarların zehirsiz olup olmadığı yönünde bilgi vermesi

Mezarlık bahçesindeki mantarlardan görüntü

Barış Akgül'ün mantar zehirlenmesinden ölen annesinin mezarı başında dua etmesi

Doç. Dr. Hakan Allı'nın laboratuvar ortamında çalışma yapması

Barış Akgül ile röp.

Nail Coşkun isimli vatandaşın mantar konusunda bilgi vermesi

Doç. Dr. Hakan Allı ile röp.

Mantar zehirlenmesinden ölen Mükerrem Akgül'ün fotoğrafı

Haber: Cavit AKGÜN- Kamera: Aykut KURT / MUĞLA,

===================

Kayseri polisinin aradığı şüpheli, Adıyaman'da yakalandı

Kayseri Emniyet Müdürlüğü tarafından PKK'lı teröristlere yardım ve yataklık suçlaması ile aranan N.Y., Adıyaman'da polis tarafından yakalandı.

Adıyaman Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Kayseri polisi tarafından PKK'lı teröristlere yardım ve yataklık suçlaması ile aranan N.Y.'nin kentte olduğu belirledi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri N.Y.'yi belirlenen adrese düzenlediği operasyon ile yakaladı. Şüphelinin işlemlerinin ardından Kayseri emniyetine teslim edileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-------

Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Polis ekiplerinin gelişi

Şüphelinin sağlık kontrolüne götürülmesi

Şüphelinin polis aracına bindirilmesi

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA

===================

Batmanlı çocuklara kıyafet yardımı

İstanbul'da yaşayan Batmanlı internet kafe sahiplerinin Türkiye genelinde başlattığı kampanya kapsamında toplanan 500 mont ve bot, Batmanlı çocuklara gönderildi.

İstanbul'da bir grup Batmanlı internet kafe sahipleri, 'Çocuklar üşümesin, kış gelmeden biz geldik' kampanyasıyla Türkiye genelinde 500 mont ve botu, Batmanlı çocuklar için topladı.

İstanbul'daki internet kafe sahipleri Ayhan Çabas, Engin Yüce ve İlhan Taşkıran'ın öncülüğünde düzenlenen kampanyada elde edilen mont ve botların, Batmanlı çocuklara dağıtımı başlandı. Kampanyanın yürütücülerinden Engin Yüce, topladıkları mont ve botları Batman'daki köy çocuklarına ulaştıracaklarını ifade ederek, "Çocuklar üşümesin, 'Kış gelmeden biz geldik' projesi kapsamında Batman merkez ve köylerindeki çocuklar için 500 mont ve bot yardımını yapıyoruz. Türkiye'deki internet kafelerin destek verdiği kampanyanın ilk ayağını Batmanlı çocuklara destek olmakla başladık. Bu projenin gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Hiçbir kuruma bağlı olmadan kendi bünyemizde Türkiye'deki internet kafe sahiplerinin birlikte topladığımız yardımı dağıtıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------

-Öğrencilere kıyafetlerin verilmesi

-Yardımı toplayanlardan Engin Yüce ile röp

-Mağaza sahibi Vedat Şenses ile röp

-Öğrencilerle röp.

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Arif ARSLAN, Reşat YİĞİZ/ BATMAN,

====================

Manisa kan bağışında Türkiye'de üçüncü

Manisa Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. İsmet Nardal, kan bağışı toplamada nüfusa oranla değerlendirildiğinde Türkiye'de 3'üncü sırada yer aldıklarını söyledi. Nardal, geçen sene 66 bin 93 ünite kan topladıklarını hatırlatıp, "Bu rakam, genel merkezin vermiş olduğu hedeften daha yüksek" dedi.

Manisa Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. İsmet Nardal, çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Geçen yıl Manisa'daki hastanelerde 58 bin 700 ünite kan kullanıldığına dikkat çeken Nardal, "İlimiz genelindeki kan ihtiyacının yüzde 100'ünü karşıladık. Elimizde kalan kanları ise Ege Bölgesi'nde bulunan diğer hastanelere yolladık" dedi. Kuruldukları 2002 yılından bu yana sadece Manisa ve ilçelerinden kan bağışlarını kabul ettiklerini belirten Dr. Nardal, "Kurulduktan sonraki 3 yıl kendi esaslarımıza göre kan bağışı alıyorduk. Bunun devamlı olması gerekiyor. Herhangi bir doğal afette süratli hareket etmemiz lazım. Çünkü aldığmıız kanın mutlaka 6 veya 8 saat içerisinde testlerden geçirilmesi gerekiyor: Alınan kan doğrudan doğruya hastaya verilemez. bazı hastalıkların tespiti için testen geçirilir. Testen geçirilmiş, sağlam kanlar, hastanelere verilmek üzere stoklanır" dedi.

'68 MERKEZ ARASINDA İLK 3 ARASINDAYIZ'

Geçen yıl 66 bin 93 ünite topladıklarını altını çizen Nardal, "Bu rakam, genel merkezin vermiş olduğu hedeften daha yüksek. Bu sene de bu rakamı 2 bin, 2 bin 500 arası arttıracağımızı düşünüyorum. Halkımızı çok iyi bilinçlendirdik. Resmi kurumlar bizlere aynı zamanda destek veriyor. Sivil toplum örgütleri, askeriyemiz, üniversitemiz ile işbirliği içindeyiz. Güçlü bir ekibimiz var. Ülkemizde 68 kan bağışı merkezi var. Bu 68 merkezin içinde kan bağışı toplamda mesir ve Konya'nın ardından 3'üncü sıradayız ama bu hiçbir zaman yeterli değil. Bunu daha da yükseğe çıkaracağımızı umuyoruz. Genel Merkezimizin istatistiklerine göre Mersin, Konya ve Manisa üst sıralarda bulunuyor. Bu onur verici. İzmir Bölge'ye bağlıyız. Bölgemiz, Türkiye ön sırada geliyor" dedi.

'KAN VERMEK KAN HÜCRELERİNİ GENÇLEŞTİRİR'

Kan bağışında bulunmaktan endişe edenler olduğuna dikkati çeken Nardal, şöyle devam etti:

"Sağlıklı, gönüllü kişilerin kan bağışlarını kabul ediyoruz. Kan bağşı yaacak kişinin önce kan değerlerine bakıyoruz. Erkekler yılda 4 kadınlar ise 3 defa kan verebilir. Bir ünite kan 3 kişiye hayat veriyor. Dolayısıyla 3 kişinin yaşamasına sebep oluyoruz. Bu çok güzel bir duygu. Bağışlanan kan kullanıldığında, o kişiye mesajla bilgilendirmede bulunuluyor. Kan vermek ayrıca kan hücrelerinin gençleşmesine sebep oluyor. İnsanı gençleşiyor. Yani kan tazeleniyor."

Görüntü Dökümü

-------

-Kızılay Merkezi'nden görüntü

-Manisa Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. İsmet Nardal ile röp.

-Kan bağışında bulunanlardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Cemil SEVAL / MANİSA,

======================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Aksaray Güncel Haberler

title