Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 5

Kovalamacada durdurulan minibüslerden 69 kaçak göçmen çıktıDiyarbakır'da, jandarma ekiplerinin takibi sonucu durdurulan 2 minibüste, 69 kaçak göçmen yakalandı.

Kovalamacada durdurulan minibüslerden 69 kaçak göçmen çıktı

Diyarbakır'da, jandarma ekiplerinin takibi sonucu durdurulan 2 minibüste, 69 kaçak göçmen yakalandı.

Merkez Kayapınar ilçesinde, 8 Kasım akşam saatlerinde jandarmanın yol kontrol noktası yakınlarında 2 minibüsün farlarını söndürdüklerini tespit eden ekipler, harekete geçti. Takip başlatan ekipleri fark eden 2 minibüste bulunanlar tarlaya doğru araçları sürdü. Bir süre yapılan takip sonucu, sürücüler araçları terk ederek, olay yerinden kaçtı. Jandarma ekiplerince bölgede yapılan aramada sürücülerden M.S.A. gizlendiği kayalıklarda yakalanırken, diğer sürücü ise kaçtı. Terk edilen 2 minibüste yapılan aramada 44'ü Afganistan, 14'ü Bangladeş, 9'u Pakistan, 1'i Myanmar ve 1 Filistinli olmak üzere 69 kaçak göçmen yakalandı. Göçmenlerin, İran'dan yasa dışı yollardan Van'a geldikleri, buradan ise Tatvan ilçesi üzerinden İstanbul'a gitmeye çalıştıkları tespit edildi. Göçmenlerin, kendilerini terk eden araç sürücülerine kişi başı 800 ila bin 200 dolar verdikleri tespit edildi. Yakalanan göçmenler Diyarbakır İl Göç idaresi Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Görüntü Dökümü

------------

Şüpheli aracın durdurulması

Jandarma ekipleri

Kaçak göçmenlerin araçtan indirilmesi

Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 9 MB

Haber-Kamera:  DİYARBAKIR,

=======================

Fil hastalığı bacaklarını yok ediyor

Bartın'da, fil hastalığı teşhisi konulan Sabri Reisoğlu (65), köydeki evine hapsoldu. Sabri Reisoğlu her geçen gün şişen ayakları nedeniyle sıkıntı yaşarken, tedavi görmek için yardım istedi.

Bartın Karaköyşeyhler Köyü'nde yaşayan çiftçi 6 çocuk babası Sabri Reisoğlu, 3 yıl önce bacaklarındaki şişlikten dolayı İstanbul, Karabük ve Ankara'daki hastanelerde tedavi oldu. Fil hastalığı teşhisi konulan Sabri Reisoğlu'nun tedavisi için 40 bin TL para istendi. Ancak maddi gücü olmayan Sabri Reisoğlu köyüne dönmek zorunda kaldı. 6 aydır çaresiz bir şekilde evde bekleyen Sabri Reisoğlu'nun ihtiyaçlarını eşi Nazife Reisoğlu (60) ve oğlu Özkan Reisoğlu (24) karşılıyor. Üşüyen Sabri Reisoğlu'nun odasında yaz kış soba yakılıyor. İki bacağının çürümesinden dolayı ağır bir koku altında olan evde sürekli parfüm kullanılıyor. Sabri Reisoğlu'nun bacaklarını zaman zaman kurtlar yerken, eşi su tutarak kurtçukların dökülmesini sağlıyor.

Çaresiz şekilde eve hapsolan Sabri Reisoğlu, "Hiç uyuyamıyorum, yatamıyorum. Durumum çok kötü, hastanelere gittim, para istediler. Her yere gittim ama parasızlıktan tedavi bulamadık. Eve hapsoldum. Ev çok kötü kokuyor. Ayaklarımın her yeri delik deşik, kurtlar yiyor, ayaklarımı mahvettiler. Kokudan ve bu kurtlardan herkes rahatsız oluyor. Evime kimse misafirliğe yada bakmaya gelemiyor. Bana yardım etmelerini istiyorum. Artık dayanacak gücüm kalmadı.ö dedi.

Nazife Reisoğlu ise, "Evimin her yerini kurtlar bastı. Artık ben bunaldım. Eşimin bacaklarını sürekli kurtlar yiyor. Geçtiğimiz aylarda Bolu'ya gittik. Akıntıyı temizlediler. Ama Ankara'daki hastanede bacakları kesilecek. Sonra İstanbul'a gittik. Fizik tedavisi görecektik. Akıntı başladı, yine çözüm olmadı. Sonra bizi eve gönderdiler. Bu yaz her gün kurt temizledim. Ev çok kötü kokuyor. Ne yapacağımızı şaşırdık.ö diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------

-Evin dış görüntüsü

-Sabri Reisoğlu'ndan detay

-Kurtlanan bacaklarından detay

-Oğlunun babasına su vermesi

-Sabri Reisoğlu ile röp.

-Eşi Nazife Reisoğlu ile röp.

Boyut: 195 MB

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,

===================

Otobüsün çarptığı elektrikli bisikletteki 2 kişi yaralandı

Adıyaman'da, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan halk otobüsünün çarparak kaçtığı elektrikli bisikletteki 2 kişi yaralandı.

Kaza, sabah saatlerinde Yunus Emre Mahallesi'nde meydana geldi. Sürücüsünün adı ve plakası henüz öğrenilemeyen şehir içi yolcu taşımacılığı yapan halk otobüsü, Suriye uyruklu Osman Salih'in kullandığı elektrikli bisiklete çarparak kaçtı. Çarpmanın etkisi ile yola savrulan Osman Salih ile arkasında oturan Nediye Habib yaralandı. Yaralılar ihbarla gelen sağlık görevlileri tarafından Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumu iyi olduğu öğrenildi.

Polis olay yerinden kaçan halk otobüsünün sürücüsünün yakalanması için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------

-Kaza yeri

-Ambulanstan görüntü

-Motosikletten görüntü

-Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

-Yaralının ambulanstan indirilmesi

-Yaralının acil servise götürülmesi

-Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 115 MB

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

=======================

- Malatya Şeker Fabrikası'nda 25 yılın rekoru kırıldı

Türkiye'nin, şeker ihtiyacının büyük bir bölümünün karşılandığı Malatya'daki Şeker Fabrikası'nda, bu yıl çiftçilerden alınan 264 bin ton şeker pancarı ile son 25 yılın rekoru kırıldı.

Malatya başta olmak üzere Van, Erzurum, Diyarbakır, Bingöl, Elazığ, Tunceli, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Sivas ve Kayseri'nin verimli topraklarına ekilen şeker pancarı, bölgenin en büyük şeker fabrikası olan Malatya Şeker Fabrikası'nda işleniyor. Eylül ayında hasada başlanan, ekim ayında toplanan son mahsul, çiftçiler tarafından şeker fabrikasına getiriliyor.

Pancar, ilk olarak ön temizleme işleminden geçiriliyor. Toprak ve çamurdan arındırılan ürün, silolara alınıp, kanal vasıtasıyla fabrikaya ulaştırılıyor. Kanallarda basınçlı suyla yıkanan pancarlar, kesme makinelerinde belirli oranlarda kıyılıyor ve banttan geçirilerek haşlama bölümüne dökülüyor. Daha sonra şerbetle işlem gören pancar, difüzyona gönderiliyor. Şerbetleme ve yüksek ısıda kaynatma işlemlerinin ardından ortaya çıkan şeker, kurutularak eleklerden geçiriliyor ve torbalara doldurularak piyasaya verilmek üzere ambara teslim ediliyor. Pancarın şekere dönüşme işlemi yaklaşık 48 saat sürüyor. Günde 6 bin ton şeker üreten tesis ayrıca makinelerinden çıkan basınçlı buharıyla kendi elektriğini kendi üretme özelliğine sahip.

SON 25 YILIN REKORU

Şeker İş Sendikası Malatya Şube Başkanı Nuri Murat, bu yıl 13 Eylül'de pancar alımına başladıklarını, 16 Eylül'de pancar işlemeye başladıklarını anlatarak, "Bugün itibariyle yaklaşık 264 bin ton pancar çiftçilerimizden tesellüm edildi. Bunun 180 bin tonu işlendi. Karşılığında 21 bin ton şeker, 6 bin ton melas, 54 bin ton da yaş küspe elde edildi. Bu sene geçmiş yıllara göre son 20-25 yılın rekoru diyebiliriz. Özellikle pancar fiyatları bu yıl etkili oldu. Bir de en büyük etken, Malatya'da Yazıhan Ovası'nın sulamaya açılmasından dolayı pancarın rekoltesinin yüksek çıkması. Mevsim de pancar açısından çok uygun. Yağışlarda güzel. Çok iyi bir yıl oldu. Malatya Şeker Fabrikası olarak, geçmişte, biz maliyeti yüksek kalitesi düşük pancarlar işliyorduk. Kapıkaya Barajı, Boztepe Barajı ve Recai Kutan Barajı'nın tamamlanmasıyla bu bölgeler sulamaya açıldı, böylelikle de hem kalite hem maliyet açısından gerçekten iyi bir potansiyel yakaladık" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------------

Şeker Fabrikası'ndan görüntü

Pancarlar

Raylı sistemle pancarların gidişi

Kamyonlara yüklü pancarlar

Başkan Nuri Murat röp.

Kaynayan pancarlar

Makinelerden görüntü

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 383 MB

Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA

======================

60'lık stajyerler iş başında

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) bünyesinde kurulan ve 60 yaş üstü bireylerin devam ettiği Tazelenme Üniversitesi'nin dördüncü sınıf öğrencileri, bu yıl staja başladı. Öğrenciler, hayat tecrübelerini çalışanlarla paylaşarak, staj sürecinde daha çok öğretecek tarafta yer alıyor.

Tazelenme Üniversitesi, ilk kez AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan tarafından TÜBİTAK desteğiyle 81 ilde yürütülen 'GeroAtlas' çalışması kapsamında 2016 yılında kuruldu. Yaşlıların ihtiyaçlarına göre hazırlanan ders programında felsefe, tarih, teknoloji, biyoloji, tıp, kimya, ziraat, eczacılık, sosyoloji, psikoloji, nöroloji, diyabet gibi dallarda ders veriliyor. Bunun yanı sıra erkekler yemek pişirme ve örgü, kadınlar ise tamir dersleri alıyor. Örgü ve tamir dersini tamamlayamayanlar, bir üst sınıfa geçemiyor.

STAJ DEFTERLERİNİ GÜNLÜK DOLDURUYORLAR

Bu yıl dördüncü sınıfa ulaşan öğrenciler için AÜ, Antalya Valiliği ve Antalya Büyükşehir Belediyesi arasında staj protokolü imzalandı. 4'üncü sınıf öğrencileri bu yıl, protokol imzalanan üç kurumda staj yapabilecek. 60 yaş üstü öğrenciler, haftanın 3 günü 4'er saat üç kamu kurumunun farklı birimlerinde staj yaparak tecrübelerini aktif çalışanlara aktaracak. 60'lık stajyerler, günlük staj defterini doldurmayı da ihmal etmiyor.

TECRÜBELERİNİ AKTARIYORLAR

Büyükşehir Belediyesi Aktif Yaşlı Merkezi'nde görev yapan ve bu staj programıyla ilgilenen gerentolog Özlem Özgür, Tazelenme Üniversitesi'nin 60 yaş üstü bireylerin hayatlarında karşılarına çıkabilecek sorunlara yönelik, özellikle sağlık alanında bilgilendirici bir eğitim programı olduğunu söyledi. Öğrencilerin ileri yaş dönemine daha sağlıklı bireyler olarak bağımsız ilerlemelerini sağlama hedefini taşıyan programda bu yıl 4'üncü sınıf öğrencilerinin stajı hakkında bilgi veren Özgür, "Bu yıl ilk mezunlarımızı vereceğiz. Mezun olmadan önce de Antalya Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi'nde öğrencilerimiz staj programına başladı. Farklı birimlerde, önceki yaşantılarında edindikleri tecrübe ve bilgileri yeni kuşağa aktarabilecekleri gibi yeni bilgiler de öğreniyorlar" diye konuştu.

53 YIL SONRA BİR REZ DAHA STAJ YAPIYOR

Emekli memur Nurettin Özpınar (72), Büyükşehir Belediyesi'nde Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı'nda staja başlayan isimlerden oldu. 53 yıl önce bir hastanede stajyerlik yapan Özpınar, "Staja başlamadan önce bize staj yapabileceğimiz kurumların listesini verdiler. Tazelenme Üniversitesi'nin bir dergisini çıkardığım için ben Büyükşehir'in Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı'nı staj yeri seçtim. Umarım bize ve bizden sonrakilere bu staj yararlı olur. Bizler hayat birikimimizi buradakilere aktararak gençlere yol gösterici bir tavır kazandırmak için buradayız. Stajdaki arkadaşların desteği bizi çok mutlu etti" dedi.

HEM ÖĞRENECEK HEM DE ÖĞRETECEKLER

Emekli makine mühendisi Erdal Türker ise Almanca ve İngilizceyi iyi derecede bildiği için Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı'nda staja başladı. Tazelenme Üniversitesi'nde çağın hastalılarından biri olarak adlandırılan alzheimera karşı bir savaş modeli olduğunu dile getiren Türker, "Staj diye bir kavram üniversitemizde başladı. 3 yıldır teorik eğitim alıyorduk, artık sahaya inmemiz gerekiyordu. Stajda birçok konuda aktif çalışanlara faydam olacağını düşünüyorum. Her yaşta insan yeni bir şeyler öğreniyor ve öğretir. Bu stajda mutlaka bir şeyler de öğreneceğiz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Belediye önünde stajyerlerden detay

RÖP 1: Gerentolog Özlem Özgür

Stajyerlerden detay

RÖP 2: Erdal Türker

Stajyerlerden çalışma ortamında detay

RÖP 3: Nurettin Özpınar

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,

====================

Niğde'de çilek hasadı sürüyor

Niğde'de Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından kırsal kalkınma programı kapsamında üretilen organik çilek hasadı sürüyor. Bor, Çamardı, Ulukışla ilçeleri, köy ve kasabalarında KOP Projesi kapsamında 180 dekar alanda 16 farklı noktada çilek bahçesi tesis edildi.

İl Tarım ve Orman Müdürü Asım Baş, 5'er dekarlık alanda üretilen organik çileğin, mayıs ayından itibaren hasat edildiğini söyledi. Üretim için 600 bin lira bütçe ayrıldığını anlatan Baş, "Kentimizde 'son turfanda' dediğimiz çilek hasadı yapılıyor. 5'er dekarlık alanlarda çilek projesi uygulandı. Üretim olarak her yıl gelişen bir alan çilek üretimi. Kasım ayında ilimizde çilek hasadı yapılıyor. Çileğin kentimizin gelişen ve avantajlı ürünlerden biri olacağını tahmin ediyoruz. Üretimi önümüzdeki yıllarda arttırarak devam ettireceğiz. Farklı alanlarda çilek üretimiyle ilgili proje üretiyoruz. Çileklerin tamamını belirli noktada toplamayı planlıyoruz. Yani ilimizin her tarafına yaymak yerine belirli bir bölgeye toplamayı düşünüyoruz" dedi.

Baş, projenin yüzde 80'inin KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından yüzde 20'sinin ise çiftçi katkısı olarak karşılandığını kaydetti.

Görüntü Dökümü

------------

-Çilek hasadı yapılırken görüntü

-Çilek görüntüsü

-Tarım ve Orman Müdürü Asım Baş ile röportaj

-Detay görüntüler

SÜRE: 02'26" BOYUT: 269MB

Haber-Kamera:  Adnan ÇELEBİ/NİĞDE,

======================

Tarihi eserleri ahşap yakma tekniğikle tanıtıyorlar

Burdur'da yaşayan İzzet (61) ve Gülseren Topuz (52) çifti, antik kentlerde yer alan eserlerin ahşap yakma tekniğiyle minyatürlerini yaparak, kentin tanıtımına katkı sağlıyor.

Burdur'da yaklaşık 11 yıldır ahşap yakma sanatıyla uğraşan Topuz çifti, kentte bulunan Sagalassos ve Kibyra antik kentleriyle İnsuyu Mağarası ve kentteki konakları ahşap yakma tekniğiyle ölümsüzleştiriyor. Türkiye'nin çeşitli illerinin kendine has turizm değerleri olduğunu anlatan İzzet Topuz, "Kentimizi tanıtıcı ahşap yakma eserleri yapmayı tasarladık. Eşimle antik kentleri gezerek fotoğrafladık. Her ilin kendine has turizm amaçlı satılan eseri var. Çanakkale'de Seyit Onbaşı ile Truva atı, Niğde'de Kapadokya biblosu veya küçük el tasarımlarını görürsünüz. Biz de Burdur'un kültürel ve tarihi varlıklarından yola çıkarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Burdur'un geleceği turizmden. Bu konuyla ilgili tanıtım çalışmalarını daha ön plana çıkarmayı düşündük. Sagalassos, Kibyra gibi antik kentlerden çıkartılan heykelleri yakma tekniğiyle ahşaba işliyoruz. İlimizin tanıtımına katkı sağlamak amacındayız" dedi.

'AHŞAP YAKMA SANATI İLGİMİ ÇEKTİ'

İlkokul yıllarından itibaren resim sanatına yeteneği olduğunu söyleyen Topuz, "Daha sonra çeşitli kurslara gittim. Ahşap yakma sanatı ilgimi çekti. Ahşabın yakılmasıyla çıkan renk tonları bizi daha çok cezbetti. 11 yıldır bu işle uğraşıyorum. Yaklaşık 4 yıl önce eşimle kendi sanat atölyemizi açtık" diye konuştu.

2011 yılında eski Burdur'u anlatan 'Geçmişin izlerinde Burdur' adlı resim sergisi açtıklarını kaydeden Topuz, "Bu sergi büyük ilgi gördü. Daha sonra antik kentlerimize yöneldik. Kibyra, Sagalassos ve kervansaraylarla ilgili çalışmalara başladık. Burdur'un doğal güzellikleri, İnsuyu Mağarası, Burdur Gölü ile ilgili çalışmalar yaptık" dedi.

'BİR ŞEYLER ÜRETMEK ÇOK GÜZEL'

Eşiyle 11 yıldır birlikte çalıştığını söyleyen Gülseren Topuz, "Bir şeyler üretmek çok güzel. Burdur'u tanıtmak için ahşap yakma eserler yapıyoruz. İstenirse Burdur'da her şey yapılabilir. Bizim gibi sanatseverlere destek olunmalı. Dünyadaki ülkelerde antik kentlerin göz önünde olduğunu görüyoruz. Burdur'da da aynı şeyi yapabileceğimizi düşündük ve antik kentleri gezip fotoğraflayarak bu çalışmaları başlattık. Burdur'un tanıtımına katkı sağlamayı amaçlıyoruz" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

İzzet Topuz çalışırken

Detay

İzzet Topuz ile röp.

Gülseren Topuz çalışırken

Gülseren Topuz ile röp.

Detay

Eserler

HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Jandarma Malatya Burdur Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title