DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4

1-CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜRKİYE'YE DÖNDÜ

Haber : Gülseli KENARLI-Güven USTA/İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyaretinin ardından ABD'den Türkiye'ye döndü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde saat 14.50'de indi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde Cumhurbaşkanı Yarımcısı Fuat Oktay, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan karşıladı. Erdoğan, buradan Üsküdar Kısıklı'daki konutuna geçti.

==========================

2- BANKA SOYGUNUNU SANİYE SANİYE ÇEKEN KİŞİ O ANLARI ANLATTI

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ / İSTANBUL,

Bayrampaşa'da silahıyla bir banka şubesine girip paraları gasp eden soyguncuyu saniye saniye görüntüleyen kişi o anları anlattı. Görüntüleri cep telefonuyla kaydeden Serkan Yücel, "Tedirgin oldum açıkçası ama videoya başlamıştık sonunu getirmek istedim" diye konuştu.

Olay, dün saat 16.30 sıralarında Terazidere Mahallesi Güneş Caddesi'nde bulunan bir banka şubesinde meydana gelmişti. Bankaya giren Hakan K. isimli silahlı soyguncu güvenlik görevlisini etkisiz hale getirdikten sonra poşete koyduğu paralarla kaçmaya çalışmış ancak vatandaşlar tarafından yakalanmıştı. Tüm bu yaşananları saniye saniye cep telefonu kamerasıyla kaydeden Serkan Yücel yaşadıklarını DHA'ya anlattı.

"VİDEOYA BAŞLAYINCA SONUNA KADAR GİTMEK İSTEDİM"

İnşaat işleriyle uğraşan Serkan Yücel (40), 12 yaşındaki oğlu Yunus Emre Yücel ile birlikte cadde üzerinde yürüdüğünü ve tesadüfen olayı gördüğünü söyledi. Yücel, " Geçerken gözüm bankaya takıldı. Güvenlik görevlisinin ellerinin havada olduğunu gördüm. Soygun olduğunu fark ettim. Bende telefonumu çıkardım. Belki görüntü alabilirim eşkali görebilirim. Polis memurlarına yardımcı olabilirim bakımından ilk düşüncem oydu. Sonra videoya başladım sonrasında olanlar ortada" dedi.

Soyguncunun bankayı soyduğunu ve dışarı çıktığını gördüğünü anlatan Yücel, " Videoya da başlayınca sonuna kadar gitmek istedim açıkçası bakalım ne olacak diye. Hırsız bankadan çıkınca bende peşinden gittim. Silah da vardı elinde" diye konuştu.

"ÇOCUĞUMDA YANIMDAYDI"

Yücel, "Tedirgin oldum açıkçası ama bir videoya başlamıştık sonunu getirmek istedim. Çıkıp bizi vuracak değil o kargaşanın içinde diye düşündüm. Havaya ateş etti bize doğrultmadı. Herhalde insanları korkutup kaçmaktı niyeti. Üzerinde iki kat elbise vardı. Bir ara üzerindeki elbiseleri çıkartıp altındakilerle devam etmek istedi. Soygunlarda olur ya kılık değiştirme mevzusu. Yarıya kadar çıkarttı baktı olmadı geri giydi kaçmaya başladı. İnsanlarda peşindeydi videoda gözüktüğü gibi. Bir arkadaşımız açığını buldu üzerine atladı. Halkımızda gerekeni yaptı. Poliste zamanında geldi. Çocuğumda yanımdaydı. O da merak etti. Gidelim falan demedi. sonrasında korktu biraz. Bir yere kadar benimle koştu bende ona bekle oğlum dedim. Çokta tedirgin olmadım çocuktan yana. Sakin kafayla seyredince de iyi ki çekmişim dedim. Televizyonda da izledim görüntülerimi. Akrabalar falan aradı sesimden tanımışlar" şeklinde konuştu.

Görüntü dökümü:

----------------------

-Soyguncunun cep telefonu görüntüleri

-Yücel ile röportaj

-Yücel ve arkadaşlarından görüntü

-Videoyu seyrettirmesi ve arkadaşlarının yorumu

-Diğer detaylar

14.11.2019 -15.25 Haber Kodu : 191114160

14.11.2019 - 15.32 Haber Kodu : 191114163

===============================

(havadan görüntülerle)

3-KARABURUN'DA DENİZDE KUM HIRSIZLIĞI İDDİASI

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Ali AKSOYER-Harun UYANIK/İSTANBUL, ARNAVUTKÖY Karaburun Limanı'nda balıkçı barınaklarının temizlenmesi bahanesiyle gelen gemilerin deniz tabanındaki kumu çaldığı iddia edildi.

Karaburun'da balıkçı barınaklarını temizleme bahanesiyle gelen gemilerin deniz tabanındaki binlerce ton kumu çaldığı iddiaları tartışma yarattı. Karaburun'daki balıkçılar, limanda yığılan kum nedeniyle yıllardır tekneleri ile limana yanaşırken tehlike yaşadıklarını, bu nedenle kendi talepleri doğrultusunda yığılan kumun temizlenmesi çalışmalarının yapıldığını söyledi.

150 balıkçının kayıtlı olduğu Karaburun Su Ürünleri Kooperatifi yetkilileri, limanda yığılan kumun temizlenmesi için yetkililere yazı yazdıklarını ve İstanbul Valiliği'nin, teknelerin limana yanaşmasına engel olan kumun kaldırma çalışması için ihale yaptığını, 2 yıllık sürecinin sonunda ihaleyi kazanan firmanın ise yaklaşık 1 haftadır yığılan kumu kaldırma çalışmaları gerçekleştirdiğini söyledi.

Yasal olarak yapıldığı iddia edilen kum kaldırma çalışmalarının, liman dışında gerçekleştiği iddiaları üzerine ise balıkçılar, limana yanaşmak için geminin önce liman dışındaki kumu temizlemesi gerektiğini, başka türlü limana yanaşmasının ve kumu temizlemesinin mümkün olmayacağını ifade etti.

"ÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL"

Karaburun Su Ürünleri Kooperatifi üyesi Ercan Sunman, "Bizim en büyük şikayetimiz limana girişlerde tehlike yaşıyoruz. Liman ağzında kum dolu olmasından dolayı, gördüğünüz yarıntılara sebep oluyor. Limana giremiyoruz. Bu kumun alınmasının sebebi de limanın ağzının açılması. Bütün herkesin istediği o. Bazı insanlar şikayet ediyor kum çalıyorlar diye. Öyle bir şey söz konusu değil çünkü hepimizin teknesi var burada. Az önce gördüğünüz gibi motorlar nasıl girdiler. Orası derin olsa sığ olmasa, rahat girecekler. Bizim başvurumuzla limanımız temizlensin. İçeri giremiyoruz dememiz ile devletin verdiği gemi geliyor, alıyor gidiyor. Boşaltmak amacıyla... Başka bir amacı yok yani. Burada bir kum hırsızlığı yapılması mümkün değil. Tamamen burada bizim ekmeğimiz ile oynamak gibi bir şey. Burada bir sürü tekne var. Limana giremediğimiz için başvuru yapıyoruz. Ne güzel geliniyor kumumuz alınıyor. Hırsızlık yapılıyor diye böyle bir şey olmaz. Azıcık fırtınalı havada tekneler girip çıkamıyor. Buradaki kum alındığı zaman giriş çıkışlarda hiçbir tehlikemiz kalmayacak" dedi.

Çalışmaların şu anda limanın dışında devam ediyor olması konusunda ise Sunman, "Mendireğin dışından kumu ala ala gelmesi lazım ki içer girebilsin. Başka türlü yanaşamaz o gemi buraya. Limanın dışından kum almadan içeri girmesi mümkün değil" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Havadan görüntülerle liman

-Karaburun Limanı görüntüleri

-Yığılan kum

-Balıkçı ile röp.

-Genel ve detay

14.11.2019 - 14.51Haber Kodu : 191114143

===========================

4-OYUNCU İSRAFİL KÖSE'NİN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN DAVADA KARAR

"Taksirle ölüme neden olmak" suçundan taksiciye 18 bin 200 lira adli para cezası verildi.

Haber: Yüksel KOÇ / MOTOSİKLETİYLE seyir halindeyken kapısı açılan taksiye çarparak hayatını kaybeden oyuncu İsrafil Köse'nin ölümüne ilişkin davada karar açıklandı. Taksi sürücüsü Bekir Serkut Özhan, "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Özhan'ın cezası 18 bin 200 lira adli para cezasına çevrildi.

Kadıköy'de 21 Ağustos 2016 tarihinde motosikletiyle seyir halindeyken kapısı açılan taksiye çarparak hayatını kaybeden oyuncu İsrafil Köse'nin ölümüne ilişkin taksici Bekir Serkut Özhan'ın yargılandığı davada karar açıklandı. İstanbul Anadolu 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan Bekir Serkut Özhan ile tarafların avukatları katıldı. İsrafil Köse'nin ailesinin Avukatı Asım Çeker, sanığın yargılama aşamasında pişman olduğuna dair bir beyanı olmadığını belirterek, "Müvekkillerden özür dahi dilememiştir. Bu yüzden alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

Sanığın Avukatı Seher Ertürk, müvekkilinin olay yerinde yolcu bulunması nedeniyle durduğunu belirterek, "Ölenin asli kusurlu olduğu ortadadır. Müvekkilimin öncelikle beraatini aksi takdirde lehine olan maddelerin uygulanmasını talep ediyorum" dedi. Sanık Bekir Serkut Özhan, "Üzücü bir kazaydı, olmaması gereken bir şeydi. Beraatimi istiyorum" dedi.

18 BİN 200 TL PARA CEZASINA ÇARPTIRILDI

Ara veren mahkeme, sanık Özhan'ı, "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme, bu cezayı 18 bin 200 lira adli para cezasına çevirdi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, maktül İsrafil Köse'nin 21 Ağustos 2016 tarihinde Kadıköy Ayrılıkçeşmesi metro istasyonu güzergahında motosikleti ile seyir halinde iken kapısı açılan taksiye çarparak yaralandığı, kaldırıldığı hastanede 2 gün sonra hayatını kaybettiği belirtiliyor. İddianamede, şüpheli taksi şoförü Bekir Serkut Özhan'ın alkollü olmadığı belirtilerek, "Taksirle adam öldürme" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü:

------------------

-ARŞİV

14.11.2019 - 15.42 Haber Kodu : 191114164

============================

5- KARTAL'DA "ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMAR" DAVASI... ÖĞRETMENİNİN YÜZÜNÜ KARANLIK ÇİZMİŞ

Yüksel KOÇ / İSTANBUL, KARTAL7da özel bir okulda yüzme öğretmeni olan S.A. (35) hakkında, olay tarihinde 5 yaşında olan 7 yaşındaki kız öğrenciye cinsel istismar iddiası ile başlatılan soruşturmada somut delile ulaşılamadı. Öğretmen hakkında Çocuk İzleme Merkezi'nin (ÇİM) raporuna atıf yapılarak dava açıldı. Tanık beyanları, kamera kayıtları ve diğer delillerle şüpheli S.A.'nın bu suçu işlediğine dair kesin delile ulaşılamadığı belirtilen iddianamede, mağdur öğrencinin uyku odasında yaşadığını beyan ettiği cinsel saldırıyı çizimle anlattığı, çizimlerde şüpheli öğretmenin yüzünü karanlık çizdiği ifade edildi.

ADLİ TIP CİNSEL İSTİSMARI TESPİT EDEMEDİ

Adli Tıp Kurumu raporunda mağdur çocuğun cinsel istismara uğradığına dair fiziksel ve psikolojik olarak kesin bir karara varılamadığı belirtilen iddianamede, Çocuk İzleme Merkezi'nin (ÇİM) raporuna atıf yapılarak dava açıldı.

ÇİM: OLAYLARLA İLGİLİ PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLENDİĞİ İZLENİMİ EDİNİLMİŞTİR

ÇİM Raporu'na yapılan atıfla, "Çocuk, yaşadığı iddia edilen bu olayla ilgili konuşma konusunda ilk başta zorlansa da güven ilişkisi kurdukça kendisini ifade etmiştir" belirtilen iddianamede, "Olayı anlatırken tiksinme, iğrenme belirtileri göstermiştir. Kendisine ne yapıldığını ve kimler tarafından yapıldığını hatırlamaktadır" denildi.

İddianamede, rapora atıfla, "Çocuğun yaşadığı iddia edilen olaylarla ilgili psikolojik olarak etkilendiği izlenimi edinilmiştir. Okula gitmek istemediğini, öğretmenlerin kötü olduğunu ve kendisine kötülük yaptıklarını dile getirmiştir. Çocuğun kendini ifade etmesi yaşının gerektirdiği düzeyde normaldir. Çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimi takvim yaşına uygundur" denildi.

'MAĞDURUN CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ OLABİLECEĞİ ŞÜPHESİNİN DOĞDUĞU'

ÇİM'in hazırladığı raporda yukarıdaki sonuçlara vardığı belirtilen iddianamede, "Buna göre mağdurun cinsel istismara maruz kalmış olabileceği şüphesinin oluştuğu" belirtildi.

17 YIL 6 AYA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİYLE YARGILANMASI İSTENDİ

İddianamede şüphelinin, "12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı" ve "12 yaşından küçük çocuğun hürriyetinden yoksun bırakılması" suçlarından 9.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianamenin gönderildiği İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.

==============================

6- GALATASARAY DAVASI'NDA DOSYA BİLİRKİŞİDE

Ruken KADIOĞLU/ İSTANBUL, GALATASARAY Kulübünün mali genel kurulunda yönetim kurulunun idari açıdan ibra edilmemesine yönelik olarak yönetimin mahkemeden aldığı mevcut yönetimin devam etmesine ilişkin tedbir kararıyla ilgili davaya devam edildi. Davada tarafların anlaşamaması nedeniyle dosya bilirkişiye gönderildi.

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Abdurrahim Albayrak, Yusuf Günay, Mahmut Recevik'in avukatları, Galatasaray Kulübü avukatları ve feri müdahiller ile avukatları katıldı. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz avukatı aracılığıyla feri müdahil (yan davacı) olarak katılma talebinde bulundu.

MUSTAFA CENGİZ'İN AVUKATI: " DAVANIN KABULÜNE KARAR VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ"

Mustafa Cengiz'in avukatı Zekeriya Güngör, şunları söyledi: "Bu hukuki uyuşmazlıkta geçilen her dönem kaosa sebep olmaktadır. Hal böyle iken ivedilikle davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz. İdari yönden aklanmama kararı yönetim kurulunun tamamı hakkında verilmiştir, bu nedenle de mahkemenin yargılama sonunda vereceği hüküm de bütün yönetim kurulunu etkileyecektir. Zira genel kurul iptali davaları bozucu yenilik doğuran davalar olduğundan geçmişi de etkilemektedir. Mahkemenizde verilen tedbir kararı sonrası İstinaf incelemesi sonucundaki karar feri müdahil talebi kabul edilen müvekkillerimiz Mustafa Cengiz ve Kaan Kançalı'yı da kapsamaktadır. İhtiyati tedbir kararının icrası ve ifasında tereddüt yaratacağı aşikar olduğundan bu durumun mahkemenizce düzeltilmesini ve ek karar oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi.

Olay tarihinde Divan Kurulu Başkanı olan davalılardan Metin Sinan Aslan ise, divan kuruluna yönelik iddialara ilişkin davaya dahil olduklarını söyleyerek, "Mali yönden ibra, idari ibrayı da kapsar yönündeki iddia bizim dışımızdadır. Biz bununla ilgilenmiyoruz" dedi.

MAHKEME FERİ MÜDAHİLLİK TALEBİNİ KABUL ETTİ

Mahkeme hakimi, ara kararında Mustafa Cengiz ve Kaan Kançal'ın asıl davacıların yanında feri müdahillik talebini, gelinen aşamada hukuki yarar bulunması nedeniyle kabul etti.

DOSYA BİLİRKİŞİDE

Mahkeme hakimi Saliha Kut, kanun gereği taraflara sulh ve arabuluculuk davetinde bulundu. Her iki taraf da sulh ve arabuluculuk kararını istemediklerini belirtti. Bunun üzerine mahkeme hakimi, taraflara sunmaları gereken belgeleri iki hafta içinde sunmaları için süre verdi ve dosyayı inceleyip rapor hazırlaması için dosyayı, bilişim yazılım mühendisi, yeminli mali müşavir ve dernekler mevzuatı konularında uzman bilirkişiden oluşan bir heyete gönderdi. Mahkeme, Mustafa Cengiz ve diğer davacıların tedbir talepleri konusunda ise herhangi bir karar vermedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ:

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu'nda, 23 Mart'ta ibra krizi yaşanmıştı. Sarı-kırmızılı kulübün mali genel kurulunda Mustafa Cengiz başkanlığındaki yönetim kurulu, idari açıdan ibra edilmemişti. Seçim sürecine girmesi beklenen Galatasaray'da mahkemeye giden yönetim kurulu üyeleri Abdurrahim Albayrak ve Yusuf Günay, mevcut yönetimin görevine devam edebilmesi için mahkemeden idari tedbir kararı aldırmıştı.

Galatasaray Kulübü'nün avukatları da tedbir kararının kaldırılması için itiraz etmişti. Galatasaray Divan Kurulu üyeleri de haklarında bir takım ithamlara cevap vermek adına Galatasaray Kulübü'nün yanında feri müdahil olarak davaya katılmıştı.

=================================

7-MAVİ MARMARA GEMİSİNDE BULUNANLARA HAKARETTEN YARGILANAN CEM KÜÇÜK HAKİM KARŞISINDA

Haber: Özden ATİK/İSTANBUL, BİR televizyon kanalındaki programda, Gazze'ye insani yardım taşırken İsrail askerlerince düzenlenen saldırıda 10 kişinin öldüğü Mavi Marmara gemisinde bulunanlara hakaret ettiği iddiasıyla hakkında zorla getirme kararı çıkarılan gazeteci Cem Küçük hakim karşısına çıktı. Cem Küçük, "Benim Mavi Marmara gemisinde bulunanların şahsına yönelen bir hakaretim olmamıştır" dedi.

İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Cem Küçük ile şikayetçilerden Gülden Sönmez, Hakkı Aygün ve taraf avukatları katıldı. Hakimin, programdaki sözleri nedeniyle 44 kişinin kendisi hakkında şikayetçi olduğunu belirterek savunmasını sorması üzerine Cem Küçük, "İddianameye konu edilen televizyon programında belirtilen sözleri bir gazeteci olarak sarf ettiğim doğrudur. Ancak hakaret amacı taşımamaktadır. Bu sözlerin başına ve sonuna bakılması gerekir. Konuşmanın tamamına bakılırsa hakaret kastım olmadığı görülecektir. Benim Mavi Marmara gemisinde bulunanların şahsına yönelen bir hakaretim olmamıştır. O zamanki Türk dış politikasının durumunu da dikkate almak gerekir. Amacım Türk dış politikasının belirlemeye kimsenin, şahısların, derneklerin veya cemaatlerin bir yetkisi bulunmadığını belirtmekti. Yani yorumların şahıslara değil, belirli bir zihniyete yönelmiştir. Ben yine de bu sözlerden dolayı bir yanlış anlaşılma olmuşsa özür de dilemiştim. Konuşmaların tamamının dosyaya eklenmesini talep ediyorum. Sözlerim eleştiriden ibarettir" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Şikayetçilerden Hakkı Aygün de Mavi Marmara gemisinde bulunanlardan biri olduğunu belirterek Küçük'ün sözlerinden rahatsız olduğunu ve şikayetçi olduğunu ifade etti. Mahkeme, iddiaya konu programın tamamının değerlendirmeye alınması yönündeki taleplerin gelecek celse değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İddianamede, sanık Cem Küçük'in 2017 yılında, bir televizyon programında "Mavi Marmara'daki o manyak tipler. Yani, kafadan İsrail düşmanı, kafadan batı düşmanı kafadan her şeye düşman bir tip var. Garip, garip tipler var Bunlarla da bu yolların ayrılması lazım" dediği belirtiliyor. Küçük'ün 44 kişiye karşı "Zincirleme hakaret" suçundan 4 aydan 3 yıl 1 aya kadar hapsi talep ediliyor.

Görüntü Dökümü:

(CEP TELEFONU)

-Cem Küçük adliye koridorunda

14.11.2019 -15.32 Haber Kodu : 191114162

==========================

(HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE)

8- TARTIŞMALARA NEDEN OLAN BİYOLOJİK ATIKSU ARITMA TESİSİ BURAYA YAPILACAKTI

Haber-Kamera: Ali AKSOYER - İSTANBUL

Eyüp Silahtarağa'da Haliç kıyısına, üzerine kurulması planlanan biyolojik atıksu arıtma tesisinin ihalesi iptal edilmişti. Tartışmalara neden olan tesisin kurulması planlanan alan havadan görüntülenmişti.

Görüntü Dökümü:

---------

-Alanın havadan görüntüsü

14.11.2019 - 15.24 Haber Kodu : 191114159

=============================

(ek bilgiyle)

9- ZABITALARDAN SEYYAR SATICILARA MÜDAHALE

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA

Kartal'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'ne bağlı zabıta ekipleri, seyyar satıcılara müdahale etti. Seyyar satıcılardan biri, zabıtaların elektroşok cihazı kullandığını da öne sürdü.

Kartal Demokrasi Parkı'ndaki olaylar dün akşam saatlerinde meydana geldi. İBB'ye bağlı zabıta ekipleri, meydanda "izinsiz satış" yapan seyyar satıcıların tezgahlarını kaldırmak istedi. Seyyar satıcılar ile zabıta ekipleri arasında gerginlik çıktı.

Tartışma sırasında kasklı zabıta memurlarından biri seyyar satıcıyı iterek yere düşürdü. Diğer seyyar satıcıların tepki göstermesi üzerine olaylar büyüdü. Çıkan arbedede zabıta gaz kullandı. Sıkılan gazdan parktaki vatandaşlar da etkilendi.

Müdahale sonrası seyyar satıcı Süleyman Bitkay, müdahale edilenler arasında bir yakını olduğunu belirterek, "Bir akülü arabayla çocukları burada gezdiriyor, günde 20-30 lira kazanıyor. Akülü arabasını tuttular parça parça ettiler" dedi.

Zabıtanın elektroşok cihazı da kullandığını öne süren Bitkay, "Biber gazı sıktılar, milleti dövmeye kalktılar. Çevredekiler sinirlendi onların üzerine gitti. Çocuklar parktaydı, herkes kaçtı" ifadelerini kullandı.

ZABITALARA İNCELEME

İBB'den edinilen bilgiye göre ise olayla ilgili inceleme başlatıldı. Zabıtanın standartlara uygun göz yaşartıcı sprey kullandığı belirtilirken elektroşok cihazı ise kullanılmadığı öne sürüldü.

Görüntü Dökümü

---------

CEP TELEFONU KAMERASI

----------

-Zabıta memurlarının müdahalesi

-Vatandaşların etrafta koşuşturması

-Müdahale sırasında elektroşok cihazı sesinin duyulması

-Zabıta memurlarının seyyar satıcıyı yere düşürmesi

AKTÜEL GÖRÜNTÜ

-Olayın yaşandığı meydan

-Seyyar satıcı ile röp

-Meydanda bulunan seyyar satıcılar