Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 9

İzmir Karaburun'da denize sıfır kaçak inşaat yıkıldıİzmir'in Karaburun ilçesine bağlı Hasseki Mahallesi'nde, olmayan yapıların fotoğraflarını beyan ederek, İmar Barışı'ndan faydalanan kişilerce denize sıfır yapılan inşaat, Karaburun Belediyesi ekipleri tarafından belirlenince, Çevre ve...

İzmir Karaburun'da denize sıfır kaçak inşaat yıkıldı

İzmir'in Karaburun ilçesine bağlı Hasseki Mahallesi'nde, olmayan yapıların fotoğraflarını beyan ederek, İmar Barışı'ndan faydalanan kişilerce denize sıfır yapılan inşaat, Karaburun Belediyesi ekipleri tarafından belirlenince, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un talimatıyla yıkımı gerçekleştirildi.

Karaburun Belediyesi ekipleri, kırsal Hasseki Mahallesi'nde, yapı kayıt belgesi aldığı belirlenen inşaatı önce mühürledi. Birinci derecede doğal sit alanı üzerine yapıldığı tespit edilen ve İmar Barışı kapsamında yapı kayıt belgesi aldığı ortaya çıkan inşaatın mührü kırıldı. Belediye tarafından mühürlenen inşaatta, mühür kırılarak yeniden çalışmalar başlayınca, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Karaburun Belediyesi, inşaatın yıkımı yönünde karar aldı. Bugün iş makineleri, denize sıfır olarak inşa edilen yapıyı yıkmak için alana geldi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ömer Albayrak ile Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan da yıkım işlemini yerinde takip etti. Ömer Albayrak, konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

"Sayın Bakanımız Murat Kurum'un verdiği talimat gereği kaçak olarak inşaatına başlanan Hasseki Mahallesi'ndeki bu yapıyı, yıkacağız. Bu bölgede yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, kaçak inşaatın iki tane yapı kayıt belgesi aldığını belirledik. Bu yapı kayıt belgeleri usulüne göre alınmadığı için, bunların iptalini gerçekleştirdik. Bundan sonra da bu ve diğer bölgelerde kaçak yapılara asla izin vermeyeceğiz. Bizler de bunların önüne geçmek için ilgili belediyeler ile sahadayız. Bunların tespitini yaparak kaçak yapıların önüne geçmeye çabalıyoruz."

'YAPILAŞMAYA YASAK BÖLGE'

Bölgede yapılaşmanın yasak olduğunu anımsatan Albayrak, "Birinci derecede doğal sit alanı. Yapılaşma yasak. Biz savcılığa kişiler hakkında suç duyurusunda da bulunduk. Birinci derecede sit alanında olduğu için ayrıca işlem yapacağız. Yapı kayıt belgesi alınırken kişinin beyanı esas alınıyor. Burada ise alınan yapı kayıt belgelerine bitmiş bir evin fotoğrafları yüklenmiş. Sanki daha önce yapılan bir ev varmış gibi gösterilmiş. Bunların hepsini uydu görüntüleri ile tespit ettik. 2019 yılının mart ayında alınan uydu görüntülerinde burada hiçbir yapının olmadığını gördük. Yapı kayıt belgesindeki resimlerin de fotomontaj olduğu tespitini yaptıktan sonra, belgelerin iptalini yaptık" dedi.

'ÖÇKA'YA RAĞMEN YAPILIYOR'

Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan da Karaburun'un Özel Çevre Koruma Alanı (ÖÇKA) ilan edildiğini hatırlatarak, "Yapı kayıt belgesini insanlar beyana dayalı olarak aldı. Ancak burada ÖÇKA ile inşaat yasaklandı. Bu tip koylarda bunun tespit edilmesi çok zor. Ekiplerimiz zaman zaman koyları geziyor. Burası da tesadüf eseri tespit edildi. Mühürleme işlemi yapıldı, ama mühürler söküldü ve inşaat çalışmaları yapıldı. Yaptığımız ikinci kontrolde de mührün söküldüğünü görünce Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk. Buraya her geldiğimizde daha fazla yapılaşma ile karşılaşıyoruz. Yetkilerimin ve görevimin bilincinde olarak bu tip kaçak yapılara özellikle bölgemizde izin vermeyeceğiz. Karaburun'da 300 kaçak yapıya işlem yapıldı. Hızla kaçak yapılaşma var. Bizim şartlarımız kısıtlı olduğu için insanlar cesaret ediyor. Bundan sonra yeni bir yıkım ekibi kuracağız. Hızla bölgedeki kaçak yapılaşmalara son vermek istiyoruz. Bizim bölgemiz saklı bir cennet, bunun bozulmasını istemiyoruz. Doğal dokunun bozulmasını koruyarak bölgenin turizme kazandırılmasını istiyoruz" dedi. İnşaat işçileri, yıkımdan önce bölgedeki malzemelerini iş makineleri aracılığı ile aldı. Daha sonra yıkım işlemi gerçekleştirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------

Kaçak olarak yapılan inşaattan görüntü

İş makinalarından yıkım ekiplerinden görüntü

İnşaat yıkılırken görüntü

Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ile belediye başkanının açıklaması

Anons

Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

======================

Kamyonetin ezdiği 6 yaşındaki Erol öldü

Adana'da sokakta oynayan 6 yaşındaki Erol Bartan, geri gelen kamyonetin altında kaldı. Küçük çocuk ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybederken, yakınları sinir krizi geçirdi.

Kaza, sabah saatlerinde Yüreğir ilçesine bağlı Güzelevler Mahallesi 1975 Sokak'ta meydana geldi. Erol Bartan, sokakta arkadaşlarıyla oynamaya başladı. Bu sırada komşuları U.Ş. (45) kamyonetiyle çıkmaz sokaktan geri gelmek istedi. Ancak Erol'u ezdi. İhbarla gelen sağlık ekibinin müdahale ettiği çocuk, Yüreğir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak ağır yaralanan Erol Bartan, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Acı haberi alan çocuğun yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Polis kamyonetin sürücüsü U.Ş.'yi gözaltına aldı.

Görüntü Dökümü

--------------

-Olay yerindeki kalabalık

-Kadının telefonla konuşması ve feryadı

-Bir kız çocuğunun kaza yerinden götürülmesi

-Olay yerindeki polis

-Genel ve detaylar

SÜRE: 01'31" BOYUT: 168 MB

Haber-Kamera: Rüşan Anıl ATAR/ADANA,

======================

Kulp saldırısı sanıklarına 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet istemi

Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 7 orman işçisinin şehit olduğu terör saldırısına ilişkin görevden uzaklaştırılan HDP'li eski Kulp Belediye Başkanı Mehmet Fatih Taş'ın da yer aldığı 7 şüpheliden tutuklu 5'i hakkında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.

Kulp ilçesine bağlı Ağaçkorur Mahallesi yakınlarında 12 Eylül günü orman işçilerini taşıyan aracın geçişi sırasında Pkk'lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu İhsan Çelikbilek (43), Mehmet Bozyel (17), Abit Yıldız (22), Ömer Yıldız (15), Siraç Yıldız (26), Ahmet Ay (23) ve Sinan Diger'in (45) şehit oldu, 10 kişi de yaralandı. Saldırıya ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianame Diyarbakır 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu sanıklar HDP'li eski Kulp Belediye Başkanı Mehmet Fatih Taş, HDP İlçe Başkanı Mehmet Abidin Karaman, Kulp Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, Mehmet Emin Ay ve Fatma Ay'ın, 'devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak', 'tasarlayarak öldürmek', 'tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak veya el değiştirmek', 'terör örgütü propagandası yapmak' ve 'suç ve suçluyu övmek' suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle, tutuksuz sanıklar Yücel Ç. ve Ümit F.'nin ise aynı suçlardan 5 ile 15 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.

PATLAYICI RADYO FREKANS KOMUTALI OLARAK HAZIRLANMIŞ

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, bölgede yapılan incelemelerde, Pkk'lı teröristler tuzakladığı patlayıcıyı radyo frekans komutalı olarak hazırladıkları tespit edildi. İddianamede patlamanın meydana geldiği bölgede bir gün önce Kulp Belediyesi'nce yol çalışmasının yapıldığına da yer verildi.

'500 METRE UZAĞIMIZDA 2 KİŞİYİ GÖRDÜM'

İddianamede, saldırıda yaralanan 10 müşteki, 10 tanık ve 2 gizli tanığın ifadelerine de yer aldı. Saldırının mağduru M.H.D., yol güzergahında sivil kıyafetli 2 kişiyi gördüğünü belirterek, patlamanın ardından ise bu kişilerin kaçtığını söyledi. Araçta 17 kişi olduklarını anlatan M.H.D, 300 metre ilerledikten sonra patlamanın meydana geldiğini söyledi. M.H.D., "Yolun üzerine çıktığımda dağın tepesinde yaklaşık 500 metre uzağımızda 2 kişiyi gördüm. Yardım için onlara bağırmaya başladım. Sivil giyimli olduklarını gördüm ama bize yardım etmeye gelmeden oradan uzaklaşıp gittiler" ifadesinde bulundu.

Saldırıda kendisinin yaralandığını babasının ise şehit olduğunu anlatan mağdur H.Ç. ise saldırının etkisiyle iletişim problemi yaşadığını söyledi.

Gizli tanıklar 'Çıngırak-1' ve 'Çıngırak-2'nin ifadelerine de yer verilen iddianamenin değerlendirme bölümünde ise şöyle denildi:

"Şüpheli Mehmet Abidin Karaman'a ait olan araç ile şüpheliler Mehmet Fatih Taş, Şener Aktaş ve Emin Ay'ın olay günü patlamanın yaşandığı bölgede bulundukları anlaşılmıştır. Şüpheli Ümit F. ise iş makinesiyle olaydan bir gün önce ve olay günü patlamanın gerçekleştiği bölgede çalıştığını kabul etmiştir. Kulp Belediyesi'ne ait araçların GPS kaydında şüpheli Yücel Ç.'nin kullandığı aracın olaydan bir gün önce patlamaya yakın bölgelerde yaklaşık 4 saat boyunca değişen sürelerde beklemeler yaptığı tespit edilmiştir."

'EYLEMİ GERÇEKLEŞTİRDİKLERİNE YETERLİ ŞÜPHE BULUNMUŞTUR'

İddianamede, görevinden alınan tutuklu bulunan HDP'li eski Kulp Belediye Başkanı Fatih Taş ve Fatma Ay, bazı tarihlerde katıldıkları etkinlik ve sosyal medya hesaplarında 'terör örgütü propagandası, suçu ve suçluyu övmek' suçlarını işledikleri, şüphelilerin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak amacıyla terör faaliyetlerinde bulunan terör örgütü PKK/KCK ile fikir ve eylem birliği içerisinde bulunarak söz konusu eylemi gerçekleştirdiklerine yeterli şüphe bulunduğu ifadeleri yer aldı.

Görüntü Dökümü

-------------

-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

HABER: Ahmet ÜN, DİYARBAKIR

=============================

Kayınpederi ile kayınbiraderini öldüren damat: Ne olduğunu hatırlamıyorum

Bursa'da eşi Ayşe Kocakulak'ın babaevinde dünyaya getirdiği bebeğini, kendisine göstermedikleri gerekçesiyle kayınpederi Nezir Aktan (60) ile kayınbiraderi Yasin Aktan'ı (25) bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Engin Kocakulak'ın (28) yargılanmasına başlandı. Kocakulak, "Çocuklarımı görmek istediğim sırada, kayınvalidem bana tükürdü ve hakaret etti. Daha sonra kayınpederim sopayla saldırdı. Bıçağımı rastgele savurdum, ne olduğunu hatırlamıyorum" dedi.

Olay, Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesi İsabey Mahallesi'nde temmuz ayında meydana geldi. İddialara göre, Engin Kocakulak'ın 3'üncü çocuğuna hamile eşi Ayşe Kocakulak (24), evi terk edip, babası Nezir Aktan'ın yanına yerleşti. Kısa süre sonra da bebeğini dünyaya getirdi.

Engin Kocakulak, 20 günlük olan bebeğini görmek için kayınpederinin evine gitti. Ancak kendisine bebek gösterilmedi. Engin Kocakulak ile kayınpederi Nezir Aktan ve kayınbiraderi Yasin Aktan arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Engin Kocakulak, yanında getirdiği bıçağı çıkartarak, kayınpederi ile kayınbiraderini çeşitli yerlerinden bıçakladı. Hastaneye kadırılan Nezir Aktan ve Yasin Aktan, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polis tarafından gözaltına alınan Kocakulak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

'NE OLDUĞUNU HATIRLAMIYORUM'

Bursa 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan 2 kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Engin Kocakulak'ın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık Engin Kocakulak savunmasına, "Eşimle aramızda hiçbir zaman sorun olmadı. Olay günü bir arkadaşımla birlikte alkol aldım ve daha sonra çocuklarımı görmek için kayınpederimin evine gittim. Kaynanam balkona çıkıp, bana tükürdü ve hakaretlerde bulundu. Daha sonra kayınpederim Nezir Aktan aşağı inerek kafama sopayla vurdu. Daha sonra yanımdaki bıçağı çıkarıp rastgele savurdum. Ne olduğunu hatırlamıyorum" dedi.

Duruşma ertelendi.

Görüntü Dökümü

-------------

-Olaya ilişkin ARŞİV görüntüler

HABER: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,

============================

HDP önündeki eylemde 78'inci gün

Diyarbakır'da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 56 aile, HDP il binası önündeki oturma eylemini 77'nci günde de sürdürdü. 5 yıl önce ortadan kaybolan ve daha sonra Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye (19) için oturma eylemine katılan Hüsniye Kaya, devletin müsaade etmesi durumunda kızını bulmak için Kandil'e gitmek istediğini söyleyerek, "Kızım için gerekirse ölürüm" dedi.

Hacire Akar, 21 Ağustos'ta kaybolan oğlu Mehmet'in (21) HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra, partinin Diyarbakır binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP önünde oturma eylemine başladı. Eylem, 77'nci günde de 56 aile tarafından sürdürüldü.

'TESLİM OLMAZSAN SÜTÜMÜ HELAL ETMEM'

Diyarbakırlı Hüsniye Kaya da 5 yıldır haber alamadığı kızı Mekiye'yi bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı. Kızının, Suriye'de olduğunu öğrendiğini ifade eden Kaya, Mekiye'nin 14 yaşında, çocukken kaçırıldığını belirtti.  Devletin müsaade etmesi durumunda, kızını bulmak için Kandil'e gitmek istediğini söyleyen anne, Mekiye'ye "Devlete teslim ol, eğer teslim olmazsan sütümü helal etmeyeceğim" şeklinde çağrıda bulundu.

Hüsniye Kaya, "Yağmur olsa, kar olsa biz buradan gitmeyeceğiz. Kızım için canımı feda ederim. Kızım gelesiye kadar nöbet tutmaya devam edeceğim. Kızımı okuldan arkadaşları HDP'ye teslim ettiler, buradan da dağa götürdüler. Kaç defa HDP'ye geldim, kızımı sordum, rica ettim, bana 'tanımıyoruz' dediler. Sonra öğrendim ki bir ay boyunca kızımı burada saklamışlar, sonra dağa götürmüşler. Kızım 14 yaşındaydı, 14 yaşında ne yapabilir ki? Daha çocuktu. Devlet müsaade ederse kandile gideceğim, kızımı bulmak için canımı feda ederim. 5 yıl oldu, zaten ölmüşüm. Bir kulağım pencerede, bir kulağım kapıda, bir kulağım telefonda bir haber bekledim hep" diye konuştu. Anne Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sekiz bayram oldu kızım evde değil. Artık dayanamıyorum, kızımı istiyorum. Devlete ve her kesime rica ediyorum, HDP'yi sıkıştırsınlar çocuklarımızı getirsinler. Kendi çocukları yabancı ülkelerde okuyor, bizim çocuklarımızı götürüyorlar. Kızıma çağrıda bulunmak istiyorum, Mekiye kızım, sesimi duyarsan bil ki bu yol ölüm yoludur. ya ölürsün ya da yakalanırsın. Başka çare yok, evine dön, annene dön. Kurban olayım kızım, sen gelmezsen hakkımı helal etmem sana, sütümü helal etmem sana. Devlet güçlüdür, bize söz verdi; 'Teslim olsun ona ceza vermeyeceğim, hapse atmayacağım' dedi. Teslim ol. Perişan olduk."

EYLEME KATILAN AİLELER

1- Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde oturan Fevziye- Şahap Çetinkaya çifti, 30 Ağustos'tan beri haber alamadıkları, PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını iddia ettikleri oğulları Süleyman (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemine başladı.

2- Diyarbakırlı Remziye Akkoyun, 4 yıldır kayıp olan oğlu Azad'ın (14) PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını söyleyerek, 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı.

3- Diyarbakır'da oturan Rauf- Ayşegül Biçer çifti, 10 aydır kayıp olan tek oğulları Mustafa (18) için 3 Eylül Salı günü oturma eylemi başlattı. Kanser hastası Ayşegül Biçer, oğlunun HDP aracılığıyla PKK'lı teröristlere götürüldüğünü iddia ediyor.

4- Mardinli olan ve Diyarbakır'da oturan inşaat işçisi Celil Begdaş ile eşi Hediye Begdaş, ramazan ayının ilk günü olan 5 Mayıs'ta ortadan kaybolan oğulları Yusuf'un (16) HDP'liler aracılığıyla düğün aracı olarak süslenen minibüsle dağa kaçırıldığını iddia ederek, 4 Eylül akşamı oturma eylemine katıldı.

5- Gaziantep'te oturan Şevket- Songül Altındaş çifti, vatani görevi için usta birliğine giderken 2 Ekim 2015'te Tunceli'nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğulları Müslüm (24) için 5 Eylül günü oturma eylemi başlattı.

6- Mersin'in Anamur ilçesinde yaşayan Rahime Uymaz, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Temmuz 2015'te eşi ve kızının yanında PKK'lı teröristler tarafından aracından indirilerek, kaçırılan yeğeni polis memuru Sedat Yabalak (34) için oturma eylemine katıldı. Polis Sedat Yabalak'ın hasta annesi Ünzile Yabalak ise 8 Eylül akşamı Diyarbakır'a gelip nöbete başladı. Solunum hastası Ünzile Yabalak'a, PKK'lı teröristler tarafından 23 Eylül 1995'te şehit edilen Astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar refakat ediyor.

7- Mardin'in Derik ilçesinden gelen Emine-Şeyhmus Kaya çifti, İstanbul'da polis memuruyken, Muş'ta kardeşinin düğün konvoyuyla memleketine dönerken, Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan oğulları Vedat Kaya (28) için 5 Eylül'de oturma eylemine başladı.

8- Malatyalı Sadiye Özbey, 17 Eylül 2015'te Rize'den kendisini ziyarete gelirken Tunceli'nin Pülümür ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristler tarafından aracı yakılıp kaçırılan oğlu Astsubay Semih Özbey için 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

9- Bursa'da yaşarken eşini 17 Ağustos depreminde kaybedince Diyarbakır'a taşınan Meryem Savur, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Fırat (22) için 5 Eylül günü oturma eylemine başladı.

10- Diyarbakırlı Sabiha Balta, 5 yıl önce kaybolan oğlu Arafat'ın (25) PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını belirtip, 5 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

11- Diyarbakır'ın Dokuzçeltik köyünde oturan Aysel Koyun, 5 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırıldığını belirttiği oğlu Neşat (22) için 6 Eylül günü oturma eylemine başladı.

12- Diyarbakırlı Güzide Demir, 4 yıl önce PKK'lı teröristlerce dağa kaçırılan oğlu Aziz (20) için 7 Eylül günü oturma eylemi başlattı.

13- Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde 4 yıl önce çobanlık yaparken PKK'lı teröristlerce kaçırıldığı belirtilen Vahit Çur'un (19) anne ve babası Bedirhan-Necla Çur çifti de 7 Eylül günü eyleme katıldı.

14- Diyarbakırlı Hüsniye Kaya, 5 yıldır haber alamadığı ve sonrasında arkadaşlarından Suriye'de olduğunu öğrendiği kızı Mekiye'yi (19) bulmak için 8 Eylül günü oturma eylemine başladı.

15- Ayten-Şadin Elhaman çifti, 2 yıl önce kaybolan oğulları Bayram (21) için 8 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

16- İstanbul'da 5 yıl önce HDP Kağıthane ilçe binasına gittikten sonra dağa kaçırıldığını ileri sürülen Yakup Edizer'in (19) anne ve babası Salim ve Saliha Edizer çifti de 9 Eylül günü eylemdeki yerini aldı.

17- Diyarbakırlı Süleyman Aydın, 4 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttiği oğlu Özkan (19) için 9 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

18- Diyarbakırlı Mevlüde Üçdağ, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Ramazan (22) için 9 Eylül günü HDP önüne gelip eyleme katıldı.

19- Mardinli olan, ancak Diyarbakır'da oturan Salih-Mülkiye Aylu çifti, 22 Mart 2019'da kaybolan ve HDP kongresine katılan M.I. tarafından Irak'ın Metina bölgesindeki PKK'lı teröristlerin yanına kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet (20) için 10 Eylül sabahı oturma eylemine başladı.

20- Aslen Siirtli olan, ancak Ordu'da yaşayan Latife Ödümlü, Dicle Üniversitesi Kimya Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi oğlu Özgür'ün (22), 10 ay önce PKK'lı teröristler tarafından Irak'ın kuzeyine kaçırıldığını söyleyerek, 10 Eylül günü oturma eylemine katıldı.

21- Diyarbakırlı Mehmet Karaman, 1999'da kandırılarak dağa götürüldüğünü belirttiği oğlu Ercan (40) için 11 Eylül'de oturma eylemine başladı.

22- Diyarbakırlı Fatma Akkuş, 28 Ağustos 2015'te kaybolan ve internette terörist kıyafeti giydiği videosunu gördüğü kızı Songül için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

23- Erzurum'dan gelen Macide Uslu ile Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinden gelen Halime Şehitoğlu, 2015'te Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğenleri Sedat Sorgun (28) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı. Annesi vefat eden Sorgun'un, Van'da vatani görevini yaparken, izinli olarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki teyzesi Şehitoğlu'nu ziyaret edip, memleketi Erzurum'daki akrabalarının yanına giderken Lice'de yol kesen PKK'lılarca kaçırıldığı belirtildi.

24- Diyarbakırlı Nihan Çiçek, 2015'te eşinin akrabaları tarafından dağa kaçırıldığını iddia ettiği nişanlı kızı Hatun (23) için 11 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

25- Diyarbakırlı Ömer Tokay, 2011'de Şırnak'a pikniğe gidip dönmeyen, 3 yıl sonra da terör örgütüne yakın bir televizyonda gördüğü oğlu Mehmet (22) için 12 Eylül'de oturma eylemine başladı.

26- İstanbul'da yaşayan Şevket-Fatma Bingöl çifti, 2014'te Arnavutköy'de 'Bana iş buldular, işe gidiyorum' diyerek evden çıkıp dönmeyen oğulları Tuncay (19) için 13 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

27- Diyarbakır'ın Hani ilçesinde fırında çalışan oğlu Fatih Demir'in (24), 2015 yılında terör örgütünce dağa kaçırıldığını ifade eden anne Sevdet Demir (55), 13 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

28- Bitlis'te eşinden boşanan Saliha Mert (42), 2015 yılında dağa kaçırıldığını söylediği oğlu Yetiş Top (23) için 13 Eylül günü Diyarbakır'a gelip oturma eylemine başladı.

29- Bitlis'te yaşayan Ubeydullah Yolaçan, 5 yıldır haber alamadığı oğlu Çetin (31) için 14 Eylül'de Diyarbakır'a geldi. Baba Yolaçan, gelini Gülcemal, torunları Ecrin ve Abdulsamet ile birlikte oturma eylemindeki yerini aldı.

30- Bitlis'in Mutki ilçesinden Diyarbakır'a gelen Hurinaz Omay (83), 24 yıl önce dağa kaçırıldığını söylediği oğlu Rıfat (43) için 14 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

31- Bitlis'ten Diyarbakır'a gelen Fadıl Kılıç, Ahlat Üniversitesi öğrencisiyken 3 yıl önce dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Faruk için (25) 14 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

32- Elazığ'dan Diyarbakır'a gelen Muhittin Avunan, usta birliğine giderken yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan yeğeni Bingöllü Emrah Avunan (24) için 13 Eylül'de oturma eylemine başladı. Emrah'ın annesi Leyla Avunan, babası Bilal Avunan ve akrabaları da 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

33- Erzurum'un Horasan ilçesinden gelen Mehmet Emin Coşkun (49), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde 2'nci sınıf öğrencisiyken 29 Aralık 2014'te PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını belirttiği 3 çocuğunun büyüğü olan İbrahim (24) için 15 Eylül'de oturma eylemine başladı.

34- Bursa'dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir'de üniversiteyi kazanıp kayıt yaptırmayan ve kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için 16 Eylül akşamı oturma eylemi başlattı.

35- Diyarbakırlı Vahide Sunar, 5 yıl önce Dicle ilçesine gidip PKK'lı teröristlerce kaçırıldığını düşündüğü oğlu Ahmet (22) için 16 Eylül'de oturma eylemine başladı.

36- Ağrılı Salih Gökçe, 5 yıl önce İstanbul'da çalışırken ve askere gitmek üzereyken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye'ye götürüldüğünü söylediği oğlu Ömer (24) için 17 Eylül'de oturma eylemine başladı.

37- Batmanlı Cabir Taş, 4 yıl önce tekstilde çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttiği, o dönem 14 yaşında olan kızı Ece için 17 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

38- Diyarbakırlı Üzeyir Nergiz, 5 yıl önce Kars Kafkas Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okurken, 2014'te terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan kayınbiraderi Osman Etik (29) için 17 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.

39- Muşlu Selma Kan, 4 yıl önce Muş'ta terör örgütü PKK'ya katıldığını belirttiği oğlu Onur (28) için 18 Eylül'de oturma eylemine başladı.

40- Şirin Sungur, 2015'te Bingöl'de vatani görevini yaparken memleketi Siirt'e bayram iznine dönerken Diyarbakır'ın Lice ilçesinde yol kesen PKK'lı teröristlerce kaçırılan oğlu Süleyman (24) için 18 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

41- Muşlu Halit Altun, 2015'te Malatya'da üniversite öğrencisiyken kaybolan ve terör örgütü PKK'nın elinde olduğunu belirttiği oğlu Muhsin (27) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.

42- Konya'dan gelen Yıldız Ballı, 2014'te İstanbul Esenyurt'ta tekstil fabrikasında çalışırken kaybolan, PKK'lı teröristlerin kaçırdığını iddia ettiği kızı Yasemin (21) için 19 Eylül'de oturma eylemine başladı.

43- İstanbul'dan Diyarbakır'a gelen Fahrettin Akkuş, 2015'te Sultangazi ilçesinde 19 yaşındayken kaçırıldığını söylediği oğlu Erkan için 20 Eylül'de oturma eylemi başlattı.

44- Kütahya'dan gelen Hatice Levent, 18 yaşındayken, 2015 yılında Bitlis'te üniversite öğrencisiyken terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirttiği kızı Fadime için 22 Eylül'de oturma eylemine katıldı.

45- Muş'tan Diyarbakır'a gelen Güzel Aslan, 5 yıl önce mobilyacıda çalışırken kaybolan oğlu Turan Aslan (26) için 23 Eylül'de oturma eylemine başladı.

46- Batman'dan gelen Zehra Çak, 5 yıl önce kaybolan oğlu Azat Çak (23) için 26 Eylül'de oturma eylemine başladı.

47- İstanbul Sultangazi'den gelen İmmihan Nilifırka, Ege Üniversitesi Gazetecilik bölümü son sınıf öğrencisiyken, 21 Mart 2015'te kaybolan oğlu Mehmet (22) için 27 Eylül'de oturma eylemine başladı.

48- Gaziantep'ten gelen Cennet Kabaklı, 2015'te usta birliğine giderken Tunceli Pülümür yolunda PKK'lı teröristler tarafından kaçırılan asker oğlu Adil Kabaklı (24) için 28 Eylül'de oturma eylemindeki yerini aldı.

49- Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinden gelen Sıddıka Tatlı, Mardin Artuklu Üniversitesi Mimarlık bölümü son sınıf öğrencisiyken 2014'te kaybolan, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını söylediği oğlu Aziz Tatlı (27) için 29 Eylül'de oturma eylemine başladı.

50- Batman'dan gelen Melike Akdoğan, 14 yaşında lise öğrencisiyken geçen yıl ortadan kaybolan ve dağa götürüldüğünü düşündüğü oğlu Abdulkadir için 2 Ekim'de oturma eylemi başlattı.

51- Ağrı'nın Hamur ilçesinden gelen Süheyla Demir, 2014'te lise 3'üncü sınıf öğrencisiyken PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını belirttiği kızı Hayal için 3 Ekim'de oturma eylemine başladı.

52- Muş'tan gelen Süheyla ve eşi Maşallah Yenilmez, 2015'te Bitlis Eren Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünde okurken, ortadan kaybolan kızları Sümeyye Yenilmez (24) için 5 Ekim'de oturma eylemine katıldı.

53- Diyarbakır'ın Kulp ilçesinden gelen Menfiye Yıldırım, 2017'de kaybolan, dağa kaçırıldığını öne sürdüğü oğlu Mesut Yıldırım (25) için 5 Ekim'de oturma eylemine başladı.

54- Diyarbakırlı Hatice Ceylan 2015'te, 15 yaşındayken Kur'an kursunda hafızlık okurken kaybolan oğlu Cafer için 8 Ekim günü oturma eylemine katıldı.

55- Ağrı Taşlıçay ilçesi Kumluca köyünden gelen Yasin Kaya, kızı Çiğdem Kaya'nın (21) Ağrı Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisiyken PKK'lı teröristler tarafından kaçırıldığını söyleyerek 15 Ekim günü oturma eylemine katıldı.

56- Hakkari Şemdinli'den gelen Necibe Çiftçi, oğlu Roşat Çiftçi'nin 5 yıl önce terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını ve büyük oğlu 4 çocuk babası Sami Çiftçi'nin (21) de terör örgütüne destek vermediği gerekçesiyle kaçırılarak şehit edildiğini belirterek 8 Kasım günü oturma eylemine katıldı.

Görüntü Dökümü

-------------

-HDP il binası

-Ailelerin bekleyişi

-Mevlude Uçdağn'nın röpürtajı

-Avrupalı Türklerin ziyareti

-Ali Erkoçun açıklaması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN, Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

==========================

Fransız savaş gemisi Çanakkale Boğazı'ndan geçti

Çanakkale Boğazı'ndan geçen Fransız Donanması'na ait F796 borda numaralı 'Commandant Birot' isimli savaş gemisi, Marmara Denizi'ne doğru yol aldı.

Fransız Donanması'na ait F796 borda numaralı 'Commandant Birot' isimli savaş gemisi, saat 09.00'da Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Fransız savaş gemisi, saat 10.30'da Çanakkale önlerine ulaştı. Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanlığı'na bağlı bir botun da eşlik ettiği savaş gemisi, boğazda gemilerin manevra yapması en güç nokta olan Nara Burnu'nu dönerek gözden kayboldu.

Fransız savaş gemisi, Çanakkale Boğazı geçişini tamamlayarak, Marmara Denizi'ne açıldı.

Görüntü Dökümü

-------------

Fransız savaş gemisinin boğaz geçişinden görüntüler.

Haber-Kamera: Burak GEZEN/ÇANAKKALE,

=============================

Metabolik ameliyatıyla, diyabetten kurtuldular

Diyabet hastası Hüseyin Ateşoğlu ve Danimarka uyruklu Jan Erik Pihl, tedavileri için geldikleri Samsun'da Büyük Anadolu Hastanesi'nde metabolik cerrahi ameliyatı olarak sağlıklarına kavuştu.

Diyabet hastalığı nedeniyle insüline bağımlı olarak yaşamak zorunda kalan Danimarka uyruklu Jan Erik Pihl ve Hüseyin Ateşoğlu, tedavileri için geldikleri Samsun'da Büyük Anadolu Hastanesi'ne başvurdu. Hastane doktorları ve uzmanlar tarafından kontrol ve tetkikleri yapılan 2 hasta metabolik cerrahi ameliyatına alındı. Başarılı geçen operasyon ve tedavi sürecinin ardından Ateşoğlu ve Pihl, insüline ve diğer diyabet ilaçlarına veda edip, sağlıklarına kavuştu.

SAMSUN'DA ŞİFA BULDU

Danimarka'da yaşayan ve tedavi için geldiği Samsun'da metabolik cerrahi ameliyatıyla diyabetten kurtulan Jan Erik Pihl, "Buraya geldikten sonra Türkiye hakkında çok iyi şeyler düşünmeye başladım. Sağlığıma burada kavuştum. Artık Türkiye'ye daha sık geleceğimö dedi.

'ÇOK MUTLUYUM'

20 yıldır diyabet hastası olduğunu söyleyen Hüseyin Ateşoğlu, ameliyat sonucu yaraların iyileştiğini belirterek, "Eskiden yürüyemiyordum, şimdi kendimi çok iyi hissediyorum. Ayağımı kesmek zorunda kalacaklardı, şimdi ise çok mutluyumö diye konuştu.

'BAŞARI ORANI YÜZDE 96'YA ULAŞTI'

Metabolik cerrahi ameliyatı, insüline bağımlı yaşayan diyabet hastalarının umudu oluyor. Diyabet ameliyatı olmak için Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Metabolik Cerrahi Merkezi'ne 8 yılda Türkiye'deki hastaların dışında 28 ülkeden 10 bine yakın diyabet hastası başvuruda bulundu. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Muzaffer Al, hastanede 1400 hastayı ameliyat ettiklerini, bu hastalarda başarı oranının dünya ortalamasının üzerine çıkarak yüzde 96'ya ulaştığını kaydetti. Doktor Al, "Merkezimize başvuran diyabet hastalarının genel cerrahi, dahiliye, endokrin, psikiyatri, kardiyoloji ve beslenme diyet polikliniklerinde incelemeleri yapılır ve pankreas rezervi uygun olan hastalar ameliyata alınır. Laparoskopik Metabolik Cerrahi, Tip-2 diyabette ortalama yüzde 86 oranında tedavi sağlamaktadır. Bu ortalamanın üzerinde bir başarı sağladık" ifadelerinde bulundu.

Görüntü Dökümü

------------

Doktor Muzaffer Al'ın hasta ve yakınları ile sohbet etmesi

Diyabet hastası Hüseyin Ateşoğlu'nun tedavisinin anlatılması

Doktor Muzaffer Al ve Ateşoğlu röportajı

Jan Erik Pihl ve Doktor Al röportajı

Detaylar

Doktor Al ameliyathanesinden detaylar

Haber-Kamera: Zeynep Irmak ÖCAL/SAMSUN,

=============================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Diyarbakır Eylül PKK Güncel Haberler

title