Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Akçakale'de havanlı saldırıda yaralanan uzman çavuş şehit oldu Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Tekçe Hudut Karakolu'na, PKK/YPG'li teröristlerce Tel Abyad'dan düzenlenen havanlı saldırıda yaralanan Tankçı Uzman Çavuş Davut Armağan Keskin (28), tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak,...

Akçakale'de havanlı saldırıda yaralanan uzman çavuş şehit oldu

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Tekçe Hudut Karakolu'na, PKK/YPG'li teröristlerce Tel Abyad'dan düzenlenen havanlı saldırıda yaralanan Tankçı Uzman Çavuş Davut Armağan Keskin (28), tedavi gördüğü hastanede kurtarılamayarak, şehit oldu.

'Barış Pınarı Harekatı' ile teröristlerden arındırılan Suriye'nin Tel Abyad kentinin Ayn İsa bölgesinden, gece saatlerinde, PKK/YPG'li teröristlerce Akçakale'deki Tekçe Hudut Karakolu'na havan mermisi atıldı. Mermilerin karakola isabet etmesi sonucu 4 asker yaralandı. Yaralı askerler, Akçakale Devlet Hastanesi'nde yapılan müdahalenin ardından Şanlıurfa'daki hastaneye sevk edildi. Sağlık durumu ağır olan Tankçı Uzman Çavuş Davut Armağan Keskin, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak, şehit oldu.

Balıkesir Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, "27.11.2019 günü Şanlıurfa ili Akçakale Tekçe Hudut Karakoluna PKK/PYD Silahlı Terör Örgütü tarafından atılan havan mermisinin hudut karakoluna düşmesi sonucu yaralanan Tankçı Uzman Çavuş Davut Armağan Keskin, Akçakale Devlet Hastanesi'ne sevk edilmiş yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur. Şehidimizin İlimize nakil ve defin işlemleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bu vesileyle başta Şehidimiz Tankçı Uzman Çavuş Davut Armağan Keskin olmak üzere bütün Şehitlerimize Allah'tan rahmet, acılı ailelerine, Balıkesirli hemşehrilerimize ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz" denildi.

HABER: Fatih Emrah ERDOĞAN/BALIKESİR,

===========================

Yuttuğu dikiş iğnesiyle 16 yıl yaşadı

Denizli'de yaşayan Azerbaycan vatandaşı 38 yaşındaki S.Ş. adlı kadın, çocuk sahibi olabilmek için gittiği hastanede çekilen röntgen filminde vücudunda dikiş iğnesiyle yaşadığını öğrendi. Yapılan ameliyatla mesane torbası dışına yapışan dikiş iğnesinden kurtulan S.Ş., "22 yaşındayken iğneyi yanlışlıkla yuttum. Hemen hastaneye gittik. Bana hastanede doktorlar patates yememi, iğnenin kendiliğinden çıkacağını söylediler. Bir süre sonra hastaneye tekrar gittim. Doktorlar iğnenin vücudumdan çıktığını söylediler. Ben de hayatıma devam ettim" dedi.

Azerbaycan vatandaşı S.Ş., bir süre önce tanıştığı eşiyle dünya evine girip, Denizli'ye yerleşti. Yıllar geçmesine rağmen çocuk sahibi olamayan S.Ş., eşiyle birlikte tedavi için Denizli Özel Sağlık Hastanesi'ne başvurdu. Başhekim Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Rıdvan Erdemir ile görüşen S.Ş.'nin çekilen röntgen filminde, rahim kanallarının tıkalı olduğu tespit edildi. Ayrıca filmde, mesane bölgesinde yabancı bir cisim görüldü. Ameliyata alınan S.Ş.'nin çocuk sahibi olabilmesi için tedavisi yapılırken, mesane torbası dışına yapışmış şekilde görülen yabancı cismin dikiş iğnesi olduğu tespit edildi. Dikiş iğnesi ameliyatta çıkarıldı.

'SÜREKLİ KARNIM AĞRIYORDU'

Ameliyatın ardından iğneden kurtulan S.Ş., dikiş iğnesini Azerbaycan'da terzilik yaparken yuttuğunu belirterek, "22 yaşındayken evde terzilik yapıyordum. Ağzımda bulunan iğneyi yanlışlıkla yuttum. Hemen hastaneye gittik. Bana hastanede doktorlar patates yememi, iğnenin kendiliğinden çıkacağını söylediler. Bir süre sonra hastaneye tekrar gittim. Doktorlar iğnenin vücudumdan çıktığını söylediler. Ben de hayatıma devam ettim. Evlenip, Denizli'ye yerleştim. Çocuk sahibi olmak için hastaneye geldik, ancak iğne vücuduma yapışmış, hiç çıkmamış, ameliyatla çıkarıldı. Hatta sürekli karnım ağrıyordu, ondan da kurtuldum" dedi.

Operasyon hakkında konuşan Opr. Dr. Rıdvan Erdemir ise, "Hastamız geldiğinde bize iğneden bahsetmedi. Çocuk tedavisi için çektiğimiz filmde, orada olmaması gereken yabancı bir cisim gördük. Ameliyatta çıkardığımızda cismin dikiş iğnesini olduğunu görünce şaşırdık. 16 yıl bu iğneyle yaşamış. İğne mideden bağırsaklara geçmiş, bağırsakları deldikten sonra mesane torbasının dışına yapışmış ve yağ bağlamış. İğne adeta karın boşluğunda dolaşmış. Önemli olan hayati organlara zarar vermemesi" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------

Hastadan detay görüntüler

Hasta S.Ş.'nin konuşması

İğneden detay görüntüler

Röntgen filmindeki iğneden görüntü

Dr. Rıdvan Erdemir'in konuşması

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

===========================

Engelleri dansla aşan milliler, göz dolduruyor

Samsun'da dünya dans şampiyonasına hazırlanan Tekerlekli Sandalye Dans Milli Takımı sporcularından Abdül Kadir Ünal (45) ve Memet Sefa Öztürk (39), yıllar önce başlarından geçen kaza ve olaylarda tekerlekli sandalyeye mahkum olup yaşadıkları zorluklara rağmen pes etmiyor. Çalışmalarını sürdüren ve hayata dansla bağlanan Ünal ve Öztürk, uluslararası arenada Türkiye'yi temsil etmenin gururunu yaşıyor.

Samsun'da kampa giren Tekerlekli Sandalye Dans Milli Takımı sporcuları, 29 Kasım'da Almanya'da düzenlenecek dünya dans şampiyonasına hazırlanıyor. Yaşar Doğu Spor Salonu'nda antrenmanlara başlayan dans sporcuları, Milli Takım Antrenörü Gazi Umdu yönetimindeki yoğun kamp programında ter döküyor, müzik eşliğinde kendilerini daha da geliştirmeye çalışıyor. Milli dansçılar, şampiyondan altın madalya ile yurda dönmeyi hedefliyor.

DANSLA HAYATA BAĞLANDILAR

Uluslararası arenada Türkiye'yi temsil etmenin gururunu yaşayan milli dansçılar, yaşam hikayeleri ve gayretleriyle göz dolduruyor. Milli takımın dansçıları Abdül Kadir Ünal ve Memet Sefa Öztürk, yıllar önce başlarından geçen kaza ve olaylarda, yaşadıkları hikayeleriyle de örnek oluyor. 25 yıl önce omuriliğine isabet eden kurşun nedeniyle tekerlekli sandalye mahkum olan Ünal ile 2006'da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'ndaki mezuniyet gecesi geçirdiği trafik kazası sonucu felç geçiren Öztürk, küsmedikleri hayattan pes etmeyip, çalışmalarını sürdürüyor. Hayata dansla bağlanan Öztürk ve Ünal'ın azmi, çevresinden de övgü topluyor.

'PES ETMEDİM, UMUT VAR DEDİM'

25 yıl önce yaşadıklarını anlatan Abdül Kadir Ünal, "Ehliyet almak için trafik şube müdürlüğüne gitmiştim. Tabancasını kurcalayan bir polis memuru, kazara beni vurdu. Omurgamdan yaralandım. Zor zamanlar geçirdim ama hiçbir zaman pes etmedim, yaşama mücadelemi kaybetmedim. Engeliniz ne olursa olsun, hayata tutunmanızı sağlayacak bir şeyler var, umut var. Bir hafta boyunca 'Neden benim başıma geldi?' dedim, bir hafta sonra bu düşünceleri kafamdan sildim ve hayata tutundum. Bu durum benim için bir engel değil, bende herkes gibi istediğimi yapabiliyorum. Benim engel olarak görmediğini, başka kişilerin engel demesine katlanamıyorumö dedi.

'ÜLKEMİ GURURLA TEMSİL EDİYORUM'

Milli takımda Türkiye'yi gururla temsil ettiğini dile getiren Ünal, "Düzenlenen çeşitli yarışlarda madalya aldım, yabancı ülkelerde İstiklal Marşımızın okunması bizler için gurur vericiydi. Şimdi de dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz, sıkı bir kamp dönemi geçiriyoruz. Amacım, dünya şampiyonasında Türk bayrağını kürsüye çıkarmak ve İstiklal Marşı'nı okumak. Engelli arkadaşlarıma tavsiyem, sporun veya sanatın herhangi bir dalında yer almaları. Çünkü insanın hayata olan bakışı bile değişiyor, nefes aldığınızı hissediyorsunuzö diye konuştu.

'DANS BENİM HAYATIM'

2006 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Klasik Bale bölümünden mezun olduğunu belirten milli dansçı Memet Sefa Öztürk ise mezuniyet gecesinde geçirdiği trafik kazasında felç kaldığını söyledi. Hiçbir zaman pes etmediğini belirten Öztürk, "2008 yılında yeniden dans etmeye başladım. Uluslararası projelerde yer aldım. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nun (TBESF) bir dans branşı açmasını istiyordum, bunun için büyük uğraşlar verdim. Ülkemi temsil etmek istedim. 7 yıl sonra federasyon tekerlekli sandalye dans branşını açtı. İlk yarışmacılarından biri oldum ve milli takımda yer alıyorum. Şimdi de dünya şampiyonasına hazırlanıyoruz. Hedefim, ilk üçe girebilmek ve umutluyum. Rakiplerimiz çok zorlu ama bende onlar için zorlu olacağım, çok iddialıyım. Dans benim hayatımö dedi.

350 DANSÇI KATILACAK

29 Kasım-2 Aralık tarihlerinde Almanya'da düzenlenecek şampiyonaya, dünyanın birçok ülkesinden 350 sporcu katılacak. Şampiyonada milli sporcular, Osman Ertöz, Yeşim Eryiğit, Abdül Kadir Ünal, Şima Elif Umdu, Burak Bolat, Gizem Sarıgöl, Memet Sefa Öztürk ve Yeliz Güllü, 12 kategoride Türkiye'yi temsil edecek.

Görüntü Dökümü

-------------

Abdül Kadir Ünal'dan dans ederken detaylar

Abdül Kadir Ünal ile röportaj

Memet Sefa Öztürk'ten dans detayları

Memet Sefa Öztürk ile röportaj

Memet Sefa Öztürk'ün bale yaparken çekilmiş eski arşiv görüntüleri

Milli Takım'dan genel bir detay

Haber-Kamere: Zeynep Irmak ÖCAL, Tayfur KARA,

===========================

Flamingolar, sulak alanda görsel şölen oluşturdu

Muğla'nın Milas ve Bodrum ilçeleri arasındaki Tuzla Sulak Alanı ve Tabiat Parkı'na gelen flamingolar, görsel şölen oluşturdu.

Milas ilçesine bağlı Boğaziçi Mahallesi sınırlarındaki Tuzla Sulak Alanı ve Tabiat Parkı, flamingo ve farklı türlerden kuşlara ev sahipliği yapıyor. Sulak alan üzerinde balıkçıl, pelikan, su tavuğu, karabatak benzeri 118'e yakın kuş türü ile birlikte yemlenen flamingolar görsel şölen oluşturdu. Sulak alandaki kuşları görmek isteyen kuş gözlemcileri ve doğa severler, o anları fotoğraf ve görüntü çekerek ölümsüzleştirdi. 380 hektarlık alanı kaplayan, her yıl yaklaşık 3 bin flamingoya ev sahipliği yapan sulak alandaki pembe zarafet, büyük bir keyifle izlendi.

Görüntü Dökümü

-------------

Tuzla Sulak Alanı'ndaki flamingonlardan genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN- Aykut KURT / BODRUM (Muğla),

===========================

Atıklardan kıyafet yapan engelli gençler defileye çıkacak

İzmir'in Urla ilçesinde, Kızılay'ın öncülüğünde bir araya gelen zihinsel engelli ve otizmli gençler, kendilerinin topladığı gazete, naylon, plastik, yumurta kutusu, çuval ve duş perdesi gibi birçok geri dönüşüm malzemesinden kıyafetler yapıyor. Anneleriyle birlikte Kızılay Urla Şube binasında bir araya gelip gelinlikten, yağmurluğa kadar birçok kıyafet tasarlayan gençler, ünlü modacı Hakan Akkaya'nın da desteğiyle bir defile düzenleyecek.

Urla'daki Dere Sokağı'ndaki Kızılal Urla Şube binasına anneleriyle gelen zihinsel engelli ve otizmli gençler, kendi çabalarıyla topladıkları farklı geri dönüşüm malzemelerinden farklı türlerde kıyafet tasarlıyor. Anneleriyle birlikte duş perdesinden yağmurluk, çeşitli dantel ve oyalardan gelinlik, gazete, yumurta kolileri ve çuvallardan elbise, naylonlardan şapka ve çanta yapan engelli gençler, görenleri azimleriyle kendilerine hayran bırakıyor. Dikiş ve kesim gibi ince işleri anneler yaparken, gençler daha çok geri dönüşüm malzemelerinin toplanması, bunların depolanması, ütüleme ve kıyafet yapımındaki diğer görevleri yerine getiriyor. Gençler, hem sosyalleşiyor hem de birlikte bir şeyler üretebilmenin mutluluğunu yaşayarak, özgüven depoluyor.

DEFİLE HEYECANI

Kızılay Urla Şube Başkanı Nurgül Saltık, yapılan kıyafetlerle ilçedeki Hakan Çeken Kültür Merkezi'nde, gelecek 7 Aralık'ta bir defile yapılacağını belirterek, herkesi etkinliğe davet etti. Ünlü modacı Hakan Akkaya'nın da kendilerine yol gösterdiğini ve destek olduğunu berliteren Saltık, "Bu, bizim yapacağımız ilk defile değil. Bundan önce de geri dönüşüm malzemeleriyle 4 defile yaptık, ancak hiçbiri bu kadar geniş çaplı değildi. Bu sefer çok iyi hazırlandık ve kıyafet sayımızı fazla tuttuk. Gençler ve velilerimiz oldukça heyecanlı, defile gününü iple çekiyoruz" dedi. İlçedeki engellilere karşı birçok faaliyet yürüttüklerini belirten Saltık, "Bizler engelli gençlerimizin sosyalleşmesi için, samimi olarak çalışıyoruz. Onlara neler katabiliriz, nasıl faydamız dokunur diye sürekli düşünüyoruz. Onlarla beraber bir koro oluşturduk ve çeşitli belediyelerin etkinliklerinde, festivallerinde sahne aldık. Böylece, gençlerimizi evlerine mahkum etmiyoruz. Engelli gençlerimizin birlikte bir şeyler üretmesi, bizleri mutlu ettiği kadar kendilerini de mutlu ediyor. Onların herhangi bir faaliyet esnasındaki mutluluğunu görmek bizleri daha da perçinliyor" dedi.

'MUTLULUĞU GÖZLERİNDE GÖRÜYORUZ'

Otizmli çocuğu olan annelerden Sera Erak (47) da, Kızılay'ın ilçedeki tüm faaliyetlerine memnuniyetle katıldıklarını belirterek, "Evde oturmak, bir insanın kendine yapabileceği en büyük zulüm. Bizler burada güzel işlere imza atıyoruz ve birlikte bir şeyler yapmanın tadını çıkarıyoruz. Çocuklarımız da burada bulunmaktan, şarkılar türküler söylemekten ve geri dönüşüm malzemelerinden kıyafetler yapmak gibi farklı etkinliklere katılmaktan büyük keyif duyuyor. Bunu, tüm anneler olarak onların gözlerinde ve sözlerinde görebiliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------

Yapılan kıyafetlerden görüntü

Kıyafetlerin yapılma aşamsından görüntü

Kıyafetlerin tanıtılmasından görüntü

Kızılay Urla Şube Başkanı Nurgül Saltık ile röp.

Otizmli gençler ve anneleri ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber: Davut CAN - Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Hudut Karakolu Şanlıurfa Akçakale Haberler

title