Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Uludağ'a mevsimin ilk karı yağdıTürkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ'a mevsimin ilk karı yağdı.

Uludağ'a mevsimin ilk karı yağdı

Türkiye'nin en önemli kış turizm merkezlerinden Uludağ'a mevsimin ilk karı yağdı.

Bursa'da, 2 bin 543 rakımlı Uludağ'a mevsimin ilk karı yağdı. Gece saatlerinde başlayan kar yağışı, yoğun sis ve fırtınayla birlikte sabah saatlerine kadar etkisini sürdürdü. Görüş mesafesi, 5 metrenin altına düştü. Kar yağışı birinci ve ikinci oteller bölgesinde de etkili oldu. Yağışla birlikte kayak merkezinin zirvesi ve kayak pistleri beyaza büründü. Hazırlıklarını tamamlayan oteller, karın yağmasıyla birlikte ziyaretçilerine hizmet vermeye başladı. Oteller bölgesindeki kar kalınlığı tahmini 10 santimetreye ulaştı. Karayollarına bağlı ekipler ise yol temizleme çalışmalarını sürdürüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün tahminlerine göre, hafta içerisinde de Uludağ'da kar yağışının devam etmesi bekleniyor.

Görüntü Dökümü

-------------

-Oteller bölgesinden detaylar

-Pistlerden detaylar

-Genel detaylar

Haber: Huzeyfe ÖZDEMİR-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA,

============================

Sarıkamış, aynı dakika içinde 4 büyüklüğünde iki depremle sallandı (2)

OLTU VE MAHALLELERİNDE DE HİSSEDİLDİ

Sarıkamış'ta art arda meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki iki deprem, Erzurum'un Oltu ilçe merkezi ile mahallelerinde de hissedildi. Sarıkamış'la sınır olan Müdürcük Mahallesi'nde depremler yoğun olarak hissedildi. Depremle birlikte mahalleli, panik içinde dışarı çıktı. Bir süre dışarıda bekleyen mahalleli, bir süre sonra tekrar evlerine girdi.

Müdürcük Mahallesi Muhtarı Abubekir Gültekin, deprem olur olmaz kendilerini dışarı attıklarını anlattı.

HABER: Murat AYDIN/OLTU (Erzurum),

============================

Rize mandalinasının tescili alınıyor

Türkiye'nin ilk kez 1924 yılında, Rize'de dikilen fidanlarla tanıştığı mandalina için Karadeniz'de gen havuzu oluşturuldu. Klonlu fidanlar arasında en iyi özelliği gösteren mandalina ile gelecek yıl 'Rize Mandalinası' için tescil başvurusu yapılacak.

Türkiye'nin ilk kez 1924 yılında, Zihni Derin tarafından Rize'de dikilen fidanlarla tanıştığı mandalina için 7 yıldır araştırmalar yürüten Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyeleri, tescili için harekete geçti. 53 mandalina klonu seçen heyet, aşılı fidanların yer aldığı 'Rize Mandalinası' gen havuzu oluşturdu. Klonlu fidanlar arasında en iyi özelliği gösteren mandalina ile gelecek yıl 'Rize Mandalinası' için tescil başvurusu yapılacak.

Türkiye'nin 95 yıl önce mandalina ile Rize'de, Rusya'dan getirilen fidanların dikimi ile tanıştığını söyleyen RTEÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Keziban Yazıcı, "Rize'de bulunan tüm satsuma mandalina gen kaynakları, bu bahçede koruma altına alındı. Gen kaynakları çok önemlidir, farklı ülkeler artık kendi ülkelerinde yetişen bitkilerin gen kaynaklarını oluşturuyorlar. Şu anda yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olan Rize mandalinasını gen kaynağı olarak koruma altına aldık. Gelecek yıl tescile başvurarak yaklaşık 95 yıllık bir geçmişi olan Rize mandalinasını tescil ettirmiş olacağız" dedi.

Çaya çok emek veren Zihni Derin'in Batum'dan fidanlar getirdiğini anlatan Doç. Dr. Yazıcı, "Batum iklimi, Rize iklim ile benzer olduğu için mandalina Rize'ye getiriliyor. İlk mandalina geldikten sonra üreticiye fidanları dağıtılıyor. Fidanları alan üreticilerin kimisi kapama bahçeler kurarken, kimisi de evinin bahçesine 10- 15 tane olacak şekilde mandalina dikiyor. Ancak daha sonra çayın getirisi yüksek olunca üreticimiz mandalinalarını kesiyor ve çay üretimine yöneliyor. Şu anda her evin bahçesinde 5-6 tane mandalina ağacını görmek mümkün. Gün geçtikçe bu mandalina ağaçları daha da azalıyor ve ileride yok olup gidecekler. İşte biz Rize'de 95 yıllık geçmişi olan mandalinanın kaybolmaması için tescil çalışmasını yürütüyoruz" diye konuştu.

'MANDALİNANIN TÜRKİYE'DEKİ İLK VATANI RİZE'

Rize'deki mandalina yetişen tüm ilçeleri tek tek taradıklarını söyleyen Doç. Dr. Yazıcı, "Üstün özellik gösteren ağaçları işaretledik ve onlar da meyve özelliklerini inceledik. Yaklaşık 100'e yakın bir kriter inceledik. Ertesi yıl da aynı kriterleri, aynı ağaçlarda yeniden inceledik. Bütün bu incelemeler sonucunda Rize, uygun olarak belirlediğimiz 53 tane klonu tespit ettik ve bu bahçeye diktik. Satsuma mandalinası erkenci, kaliteli, çekirdeksiz bir çeşittir. Bizim bulduğumuz mandalinalar içerisinde yine aynı özellikleri taşıyan bireyler olduğu gibi, soğuklara çok dayanıklı, çok kolay soyulan, çok lezzetli, çekirdeği olmayan genotipler tespit ettik. Rize mandalinası ilk önce Türkiye'ye Rize'den girmiştir. Rusya üzerinden Rize'ye girdi ve Rize'de yetiştirildi. Buradan Ege ve Akdeniz'e gitti. Şu anda Ege ve Akdeniz'de tescil çalışmaları tamamlanmış. Ancak Karadeniz ayağa eksik kalmıştı. Bu çalışma sonucunda Karadeniz ayağını tamamlamış olacağız. Mandalinanın Türkiye'deki ilk vatanı Rize'de, Rize mandalinası tescil edilmiş olacak" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

------------

-Hazırlanan klon bahçesinden detaylar

-Bahcede meyve veren fidalardan görüntü

-Klon mandalina detayları

-Doç. Dr. Keziban Yazıcı

-Muhabir anonsu (ARZU ERBAŞ)

-Olgun mandalina ağaçları ve meyvesi

HABER-KAMERA: ARZU ERBAŞ-MEHMET CAN PEÇE

============================

Çaşır bitkisinden diyabetik yaraları için krem ve sprey ürettiler

Atatürk Üniversitesi'nde akademisyenler, kentte yüksek rakımlarda yetişen çaşır bitkisinden diyabet yaralarını iyileştiren krem ve sprey üretti. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde 25 günde yaraların iyileştiğini belirleyen iki akademisyen, insanlar üzerinde deney yapmak için Etik Kurul'a müracaat etti.

Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü araştırma görevlisi Dr. Elif Feyza Topdaş, Erzurum ve çevresinde sıkça tüketilen şeker hastalarına da iyi geldiği ileri sürülen çaşır bitkisiyle ilgili çalışma başlattı. Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memnune Şengül'ün de destek verdiği çalışmada çaşır bitkisinin besin değeri araştırıldı. Prof. Dr. Şengül ve Dr. Topdaş, antimikrobiyal ve antioksidan aktivitesi tespit etti. Fenolik profilini inceledikleri çaşırda buldukları bazı maddelerin diyabete iyi gelebileceğini belirleyen iki akademisyen, Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ali Taghizadehghalehjoughi ile ortak çalışmalar yaptı. Elde ettikleri ürünü, diyabet yaraları oluşturdukları deney hayvanları üzerinde uygulayan akademisyenler, iyileşme sürecini gözlemledi. Ürettikleri maddenin hayvanlardaki yaraları 20-25 günde iyileştirdiğini belirleyen akademisyenler, krem ve spreye isimlerinin baş harflerini oluşturan MEFA adını vererek çalışmalarını sürdürdü.

Bir taraftan laboratuvar ortamında krem ve spreyle ilgili son kontrollerini yapan akademisyenler, bir taraftan da insanlar üzerinde denenmesi için Etik Kurul'a müracaat etti. Atatürk Üniversitesi rektörlüğünün destek verdiği çalışmada önemli başarı sağlayan akademisyenler, 2022 yılında ürettikleri krem ve spreyi piyasaya sürmeyi planlıyor.

ÇAŞIRIN DİYABETE İYİ GELDİĞİN SÖYLENİYORDU

Erzurum ve çevresinde sıkça tüketilen çaşır bitkisinin şeker hastalarına iyi geldiğine yönelik söylemler üzerine bu konuda araştırma yapmaya karar verdiklerini ifade eden Dr. Elif Feyza Topdaş, Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün destekleriyle 2015 yılında çalışmaya başladıklarını bildirdi. Dr. Topdaş, "Çaşır yöremizde sık tüketilen bir bitki. Salata şeklinde ya da ayrı yemeği yapılarak yeniliyor. Bunun diyabete iyi geldiği söyleniyordu, deneyelim, bakalım diyerek böyle bir yola girdik. Ürettiğimiz ürünün hayvanlarda oluşturduğumuz yaraları iyileştirdiğini gördük. Yaraların kapandığını teşhis ettik. İnşallah krem ve sprey, 2022 yılında piyasaya sürülmüş olur" dedi.

YARALARI 20-25 GÜNDE İYİLEŞTİRDİ

Çalışmaya bin 600 ile 2 bin 900 metre yükseklikte yetişen çaşır bitkisinin besin değerini tespit ederek başladıklarını kaydeden Prof. Dr. Memnune Şengül ise, "Antimikrobiyal ve antioksidan aktivitesinin yüksek olduğunu belirlediğimiz çaşırın fenol profilinde diyabete iyi gelecek olan maddeler olduğunu belirledik. Farmakoloji ve toksikoloji bölümleriyle ortak çalışmalar yaptık. Deney hayvanları üzerinde diyabetik yaralar oluşturarak çaşırdan elde ettiğimiz ürünü sürerek iyileşme sürecini gözlemledik. 20-25 gün kadar diyabet yaralarında iyileşme sağladığını, yaraların iyileştiğini, kabuk bağladığını, damar yapılarının iyileştiğini tespit ettik. Bunun üzerine krem ürettik. Krem günlük kullanım amacıyla, yani daha diyabet hastalarının ayak parmaklarında yaralar oluşmadan önce bu krem uygulanacak. Yani yara oluşumunu engelleme amaçlı kullanılacak bir krem. Yüzde 1 ve yüzde 5'lik formlarda iki ayrı sprey ürettik. Yüzde 1'lik sprey daha hafif yaralarda, diğeri ise biraz daha derin olduğunda iyileşmesini sağlayacak" diye konuştu.

ETİK KURULA İZİN BAŞVURUSU

Deney hayvanlarında başarılı sonuçlar veren krem ve spreyin insanlar üzerinde denenmesi için Etik Kurul'a izin için müracaat ettiklerini anlatan Prof. Dr. Memnune Şengül, ürünleri 2022 yılında piyasaya sürmeyi hedeflediklerini belirtti. Diyabetik yaraların iyileşmesi için Türkiye'de çaşır bitkisi üzerinde ilk kez bir çalışma yapıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Şengül, patent başvurusunda bulunulduğunu da bildirdi.

GÖNÜLLÜ OLMAK İSTEYENLER ARIYOR

Diyabet yaralarını iyileştiren kremin yapıldığını duyanların kendilerine ulaştığını söyleyen Prof. Dr. Şengül, çok sayıda vatandaşın gönüllü olmak için sıraya girdiğini kaydetti. Prof. Dr. Şengül, "Telefonlarla arayanlar, yakınlarımız bize ulaşanlar gönüllü olacaklarını ifade ediyor. Ancak Etik Kurul'dan izin almadan böyle bir çalışma yapamayız. Krem ve sprey için insanlar üzerinde kullanımı izni alındıktan sonra bu işlemi yapacağız" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

-Memnune Şengül ve Elif Feyzanın laboratuvarda çalışmasından detay

-Çaşır merhemi ve spreyinden detay

-Elif Feyza ile röp

-Memnune Şengül ile röp

Haber: Salih TEKİN - KAmera: Zafer KUMRU / ERZURUM

============================

Alaşehir'in 2 asırlık lezzeti parmak ısırtıyor

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, 200 yıldır nesilden nesile aktarılan 'Alaşehir Pidesi', lezzetiyle ağız sulandırırken ilk kez yiyenleri müdavimi yapıyor. Ustasının verdiği sırra göre bu pideyi diğerlerinden farklı kılan en önemli özelliği, hamurunun en fazla 1 santimetre kalınlığında olması ve kıymalı olanında kesinlikle soğan kullanılmaması.

Alaşehir'de 2 asırlık geçmişe sahip ilçeye özgü pide, parmak ısırtıyor. Damakta bıraktığı leziz tadıyla 'Alaşehir Pidesi', çevre il ve ilçelerden birçok kişinin ilçeye gelmesini de sağlıyor. Yöreye özgü pide, 'kıymalı', 'lorlu', 'ısırgan otlu', 'kaşarlı', 'yumurtalı', 'kaşar ve domatesli', 'biberli' ve 'tahinli' olarak yapılabiliyor. Kentte gelip bu lezzeti ilk defa tadanlar, adeta müdavimi oluyor. Alaşehir'de 16 yaşından bu yana 36 senedir dedesinden aldığı lokantayı işleten, evli ve 2 çocuk babası aşçı Ömer Savcıoğlu (52), Alaşehir Pidesi'nin yapımını ve yapılırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:

"Yöreye özgü olan pidemiz için önce su, maya, un ve tuzu yoğuruyoruz. Sonra hamurumuzu en az 2 saat dinlendiriyoruz. Ardından 160'ar gram olacak şekilde kesiyoruz. Daha sonra bunu, oklava kullanmadan elle açıyoruz. İçerisine istenilen malzemeyi koyuyoruz. Ardından hazırlanan pidemizi, 90 dakika boyunca meşe odunuyla ısınan, ateş tuğlasından yapılan kara fırında, 6 dakika boyunca pişiriyoruz. Pişen pideyi kenarlarına tereyağı sürerek 8-10 küçük parça halinde keserek tabaklara yerleştiriyoruz. Pidemizin önemli özelliği hamurunun en fazla 1 santimetre kalınlığında olması. Ayrıca, kıymalı olanlarına soğan karıştırılmadan yapılmakta. Pidelerimizin fiyatı ise 6 liradan 12 liraya kadar değişiyor."

MÜŞTERİLERDEN LEZZETE TAM NOT

Alaşehir pidesi için komşu ilçe Sarıgöl'den gelen Kubilay Sarı (31), "Bu lezzeti gerçekten başka yerde bulamıyoruz. Sırf bu pideyi yemek için buraya geliyorum. Özellikle tahinli olanını çok seviyorum" dedi. Uşak'ın Eşme ilçesinden Alaşehir'e gelen bir diğer müşteri Ergin Akıncı (43) ise, "Bu lezzeti uzun yıllardır yiyoruz. Ben kıymalı olanı çok seviyorum. İncecik hamurla daha güzel oluyor. Ağızda dağılıyor. Lezzeti diğer pidelerden gerçekten farklı" dedi.

Görüntü Dökümü

------------

Hamurun açılmasından görüntü

Hamurun içerisine malzemelerin konulması

Hamurun pide haline getirilmesi

Fırına atılması ve servis edilmesinden görüntü

Pide ustası Ömer Savcıoğlu röp.

Müşterilerden Kubilay Sarı, Ergin Akıncı röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL- Nurettin DOĞAN / ALAŞEHİR (MANİSA),

===========================


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Şeker Hastalığı Uludağ Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title