İklim değişikliği: COP25 nedir ve konferansla ne amaçlanıyor?

2 hafta sürecek 25. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP25), İspanya'nın başkenti Madrid'de başladı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan BM Genel Sekreteri António Guterres insanlığın önünde net bir tercih bulunduğunu, bunun ya dönüşü olmayan yola girmek ya da 2050 yılına kadar atmosfere salınan ve atmosferden çekilen sera gazlarını eşitlemek olduğunu söyledi.

Pasisfik ülkesi Marshall Adaları'nın lideri Hilde Heine, iklim değişikliğiyle mücadelede başarısız olunmasının su seviyesi hızla yükseleceği için ülkesi için "ölüm fermanı" anlamına geleceğini belirtti.

Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) Başkanı Lee Hoe-sung de "Gezegenin varlığı tehlikede" dedi.

COP25 nedir?

COP25, iklim değişikliği ile mücadele amacıyla ülkelerin üzerinde anlaştığı Paris İklim Anlaşması'nın ne ölçüde uygulandığını denetlemek amacıyla düzenlenen uluslararası bir konferans.

29 bin kişinin katıldığı konferans aslında Şili'de yapılacaktı ancak ülkedeki sokak gösterileri dolayısıyla İspanya'ya alındı.

Zirvenin amacı ne?

BM Genel Sekreteri António Guterres, önümüzdeki 12 ayda başta karbon emisyonu yüksek olanlar olmak üzere tüm ülkelerin, sera gazı salımlarını azaltmak için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerini, bu konuda daha hırslı olmalarını istiyor.

2050 yılı karbon hedeflerine ulaşmak için bunun gerekli olduğunu söyleyen Guterres, yenilenebilir enerji ve daha doğal çözümlerin benimsenmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Guterres'e göre fosil yakıtlar için verilen sübvansiyonlar kaldırılmalı ve kömür ile çalışan yeni enerji santralleri 2020 itibarıyla inşa edilmemeli.

Paris İklim Anlaşması kapsamında ülkelerin 2020 yılına kadar iklim kriziyle mücadelede gerçekleştirmesi gereken hedefler var.

Bu toplantı ile önümüzdeki yıl Kasım ayında Glasgow'da düzenlenecek COP26 zirvesi öncesinde müzakereler başlamış olacak.

Kimler katılıyor?

Madrid'deki zirveye 50 ülke liderinin katılması bekleniyor ancak ABD Başkanı Donald Trump bu isimlerden biri değil.

Diğer yandan ABD'deki Temsilciler Meclisi'nin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi, bir Kongre heyetiyle birlikte zirvede olacak.

Her ne kadar Pelosi'nin katılımı memnuniyetle karşılansa da ABD'li çevreciler, iklim değişikliğiylew mücadele konusunda sağlam adımlar atıldığını görmek istiyor.

ABD Biyolojik Çeşitlilik Merkezi Başkanı Jean Su, ABD'nin iklim krizine en çok neden olan ülkelerden olduğunu vurgulayarak Demokrat siyasetçilerin bile bu konuda ellerini taşın altına yeterince koymadıklarını söyledi.

Zirvenin kapsamına ne giriyor?

İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Save the Children (Çocukları Koruyun), iklim değişikliğinin neden olduğu seller, kuraklık ve fırtınalar yüzünden 33 milyon kişinin kıtlığı tehlikesiyle yüz yüze kaldığını açıkladı.

Save the Children'a göre bu kişilerin yarısı çocuk.

Afrika kıtasını birkaç hafta arayla iki kez vuran kasırga, durumun daha da kötüleşmesine sebep oldu.

Save the Children'dan Ian Vale, "iklim krizinin şu an gerçekleştiğini, insanları öldürdüğünü, evlerinden ettiğini ve çocukların geleceği için sahip oldukları şansı tükettiğini" söylüyor.