Haberler

DHA YURT BÜLTENİ-6

Rize'de riskli yapılarda kentsel dönüşüm başlıyorRİZE'de, 173 bin metrekarelik dolgu alanında korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda kentsel dönüşüm projesi için harekete geçiliyor.

Rize'de riskli yapılarda kentsel dönüşüm başlıyor

RİZE'de, 173 bin metrekarelik dolgu alanında korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda kentsel dönüşüm projesi için harekete geçiliyor. Projede ilk etapta 23 dönümlük alandaki belediye blokları yıkılarak, yerine yeni binalar inşa edilecek. Uzmanlar, deniz suyunun temellerini tehdit ettiği dolgudaki binaların yüzde 80'inin korozyon tehdidi ile karşı karşıya olduğunu açıkladı, olası küçük çaplı depremlerle yapıların büyük risk altında olduğuna dikkat çekti.

Rize'de, 1960'lı yılların ortalarında, dönemin belediye başkanı Ekrem Orhon tarafından deniz dolgusu başlatıldı. Büyük taşlarla doldurulan, arasına kum veya balçık gibi malzemelerle dolgu yapılan 350 bin metrekarelik alan, deniz dolgu alanı olarak kazanıldı. Denizi dolduran Ekrem Orhon da 'Denizi kara, karayı para yapan başkan' olarak anıldı. Şehir merkezinin yaklaşık 3'te 1'ini oluşturan dolgu alanı üzerinde, ilk etapta 3 kat halinde yapı izni verildi; ancak geçen sürede, dolgu alanına yüksek katlı binalar inşa edildi. Bugüne kadar aralarında valilik, belediye başkanlığı, kültür merkezi, adliye gibi kamu kurumlarının da yer aldığı çok sayıda binanın inşa edildiği alanda yaklaşık 70 bin kişi yaşıyor.

KOROZYON TEHLİKESİ

Rize İnşaat Mühendisleri Odası, dolgu alan üzerindeki binalarla ilgili 2 yıl önce teknik inceleme yaparak rapor hazırladı. Raporda, 3 kat yapı izni verilen dolgu alanına mühendislik ilke ve hesaplamalarından uzak zihniyetle yüksek katlı binaların inşa edildiği kaydedildi. Deniz suyu seviyesinin altında kalan bina temellerinin, oluşan korozyon nedeniyle zarar gördüğünün belirtildiği raporda, tuzlu su altında kalan bina demirlerinin de özelliğini kaybettiği ve çapının düştüğü vurgulandı. Raporda ayrıca, güçlendirme çalışmasıyla ayakta kalabilecek birkaç bina dışındaki tüm binaların yıkılması gerektiğine dikkat çekildi.

TAŞIYICI KOLONLAR DÖKÜLÜYOR

Gürcistan'da 2 yıl önce meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremin fay hattını etkilediği ve yarılmayı hızlandırdığı belirlenirken, Doğu Karadeniz'in 4'üncü derece deprem riski bölgesinden 3'üncü deprem riski bölgesine çekilmesi sonrası gözler yeniden dolgu alanındaki binalara çevrildi. Rize İnşaat Mühendisleri Odası'nca yapılan teknik incelemelerde, dolgu üzerinde deniz korozyonuna uğrayan çok sayıda binanın temellerinin ağır hasarlı olduğu ortaya çıktı. Bina temellerindeki demirlerin açığa çıktığı ve kolonların tahrip olduğu tespit edildi. Hasarın en fazla gözlendiği yerlerin başında, 3 kat olarak inşa edilen ancak sonradan 3 ilave kat daha atılan cami, mescit, lokanta ve çok sayıda dernek ve vakfa ait yerlerin bulunduğu belediye blokları geliyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞLIYOR

Rize'de, 173 bin metrekarelik dolgu alanında korozyon nedeniyle riskli duruma gelen 4 bin 174 bağımsız yapıda kentsel dönüşüm projesi için harekete geçildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Rize Belediyesi'nce yürütülen çalışma ile daha az katlı, kentin kültürüne ve mimarisine uygun yapılar inşa edilerek, azaltılacak yapı yoğunluğu Salarha beldesinde 52 bin metrekare ile Yağlıtaş Mahallesi'nde 207 bin metrekarelik iki yeni rezerv alanına taşınacak. Kamulaştırma çalışmalarının tamamlanması ile yeni rezerv alanlarında yapılaşma aşamasına geçilecek, dolgudaki riskli yapılar da etaplar halinde yıkılacak. Projede ilk etapta 23 dönümlük alandaki belediye blokları yıkılarak, yerine yeni binalar inşa edilecek. Belediye bloklarının projesi de hazırlandı. Önümüzdeki günlerde bloklar için ilk kazmanın vurulması bekleniyor.

DOÇ. DR. SÜME: BİNALARDA KOROZYON TEHDİDİ VAR

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Veli Süme, dolgu alanları üzerinde yapılan binaların çoğunun korozyonun etkisi altında olduğunu belirterek bu etkinin günden güne arttığını söyledi. Rize'de dolgudaki binaların yüzde 80'inin korozyon tehdidi altında olduğunu söyleyen Doç. Dr. Süme, "Rize normalde 4'üncü derece deprem bölgesi olmasına rağmen Doğu Anadolu fay hattı kuzeye doğru kaydı ve bunun neticesinde konunun uzmanları tarafından Rize 3'üncü derece deprem bölgesine alındı. Artık biz binalarımızı projelendirirken deprem yüklerini hesaba katmak durumundayız. Rize'de olabilecek minimum bir depremde binalarımız çok büyük risk altında. 4'ün üzerinde bir deprem Rize'de şiddet itibariyle çok yıkıcı bir etki bırakacaktır" dedi.

'TEMEL YALITIMI İYİ YAPILMALI'

Korozyon tehdidi altındaki binaların 25 ila 40 yıllık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Süme, şunları dedi:

"Zaman içerisinde teknik ve teknolojide önemli gelişmeler oldu. Bunlardan en barizi elle beton dökümü artık yapılmıyor, bunun yerine hazır beton kullanıyoruz. Binalarda temel yalıtımı yapılmalı. Özellikle Rize'de, Doğu Karadeniz'de temel yalıtımına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Günümüz malzemeleri ile gayet güzel temel yalıtımları yapılabiliyor dolayısıyla bugünden itibaren yapılabilecek binalarda teknik ve teknolojiye uyulduğu sürece herhangi bir problem olacağını düşünmüyorum. Biz yapı elemanlarının ömrünü yüzyıl olarak hesaplarız, bunun artısı eksisi olabilir, kullandığınız malzeme, mühendislik yöntemleri ile değişmekte. Korozyon yapı elemanlarının kanseri gibidir. Korozyon bina ömürlerini yüzde 30 düşürür, buna ele dökülen betonların kalitesizliğini de ilave ederseniz binaların normalde 100 yıl olması gereken ömürleri 30-35 yılda sona eriyor"

BELEDİYE BAŞKANI: BİNALARIN STATÜK ÖMRÜ DOLMUŞ

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin de, Rize'de belediye bloklarından başlayarak kentsel dönüşüm uygulanacağını belirterek projelerin uygulama aşamasına geçmesi için son planlamaların sürdüğünü söyledi. Metin, "Belediye blokları dediğimiz alanda çalışmalar bölüm bölüm yapılacak. Bütünüyle yıkılıp yapmak yerine kademe kademe gideceğiz. Yıktığımız yerdeki esnafımıza belirli noktalarında yer vereceğiz. Belki prefabrik yapılarda geçici olarak duracaklar. Blokların dükkanı katları yapılınca yerlerine geri dönecekler. Bu bloklar yıkılacak mı? Evet yıkılacak. Korozyon var mı? Var. Statik ömrü dolmuş mu? Evet dolmuş. Esnafımızı çok fazla zarara uğratmadan başka bir yere geçirmek mümkün mü? Mümkün. Bu eziyetli sürece Rizelilerle beraber tahammül etmezsek o zaman o güzelliklere ulaşamayızö diye konuştu.

ESNAFLAR DESTEK VERİYOR

Rize'de esnaf Mehmet Karaca, kentsel dönüşümü desteklediklerini belirterek, "20 yıldır konuşulan bir konu. Eğer buradaki mal sahipleri ve kiracılar mağdur edilmeyip kısa zamanda bitecek ise hepimiz için faydalı olur" dedi. Şaban Çap da "Binalar ömrünü tamamladı. Bu binalar eski belediye başkanımız 2 kattan sonra müsaade etmemişti. Daha sonradan 3 kat daha üstüne eklediler. Beklentimiz belediye başkanının bir an önce burada ki kentsel dönüşümü bitirmesidir" diye konuştu. Fevzi Çakır ise "Buraların yıkılıp daha iyi daha modern yapılması gerekiyor" dedi. İsmail Reyhanoğlu da "Belediye başkanımıza güveniyoruz. Binalar sakat, yıkılması gerekiyor. Burada durma şansımız yok. Bu güne kadar 3 tane maket gördük, bunların hangisi yapılacak bilmiyoruz. Bize henüz bir tebligat gelmedi. Merakla bekliyoruzö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Rize drone detayları

Belediye blokaları drone detayları

Duvarlardaki dökülmeler

Bodrum katı su alan binalar

Korozyona uğrayan bina demirleri

Doç. Dr. Veli Süme ile röportaj

Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)

Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin açıklaması

Esnaf röportajları

Detaylar

Haber-Kamera: Aytekin KALENDER-Arzu ERBAŞ-Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

========================

Çilekte topraksız üretimle yıllık 200 ton çilek hasadını hedefliyor

YALOVA'nın Altınova ilçesine bağlı kırsal Karadere Mahallesi'ndeki serada yapılan topraksız çilek üretimi, 4'lü asma sistemle gerçekleşiyor.

Yalova'da yaşayan çilek yetiştiricisi Levent Sarılgan, Altınova ilçesine bağlı kırsal Karadere Mahallesi'ndeki seralarında topraksız çilek üretimi yapıyor. Marmara bölgesinin en büyük serasına sahip olan Sarılgan, Türkiye'de ilk kez uyguladığnı öne sürdüğü 4'lü asma sistemle yıllık en az 200 ton çilek hasadı hedefliyor.

4 buçuk milyon liralık yatırımla bu sistemi kurduğunu ifade eden Çilek Yetiştiricisi Levent Sarılgan, "Topraklı tarımda bin metrekare alana 6 bin fide dikilebilirken bu sistemde üst üste raflarda 30 bin fide yetiştirilebiliyoruz. Bu durum, çiftçiye 5 kat fazla kazanç imkanı sağlıyor. Topraksız tarımda hindistan cevizi ağacının kabuklarından elde ettiğimiz parçaları toprak yerine kullanıyoruz. Yalova'nın Altınova ilçesi kırsal Karadere Mahallesi'nde kurmuş olduğumuz seralarımızdaki bu sistem sayesinde yılın 10 ayı çilek yetiştirebilme imkanına sahip olacağız. 4 buçuk milyon liralık yatırımla Türkiye'de ilk defa 4'lü asma sistemi kurularak hayata geçirdiğimiz topraksız sera ile yıllık en az 200 ton çilek hasadı hedefliyoruz. İlk etapta 15 dekar alanda başlattığımız topraksız serada çilek yetiştiriciliğini, ikinci aşamada 50 dekar alanda uygulamayı hedefliyoruzö ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü;

-Çileklerden detaylar

-Seradan detaylar

-Açıklamalar

Süre: 6.10 dakika, Boyut: 465 MB

Haber-Kamera: Cem Mete OKUR/YALOVA,

=============================

Resim yapıp, fotoğraf çekerek hayata tutundu

ANTALYA'da yaşayan 'Fronto Metafizyel Displazi: Şekil bozukluğu' hastası Mustafa Alper Kocabıyık (24), çizdiği resimlerle ve çektiği fotoğraflarla hayata tutunuyor.

Antalya'da yaşayan ATSO Güzel Sanatlar Lisesi mezunu, yüzde 78 oranında şekil bozukluğu hastası Mustafa Alper Kocabıyık, aynı zamanda doğuştan işitme engelli ve kronik kalp hastası. 4 yaşından bu yana resim çizen ve çektiği fotoğraflarla hayata tutunan Kocabıyık, şu ana kadar 2 resim sergisi açtı. İşitme engelinden dolayı konuşamayan, birlikte yaşadığı annesiyle ancak tablete yazı yazarak iletişim kurabilen Alper Kocabıyık'ın en büyük hayali ABD'ye giderek resim ve fotoğraf sergilerine katılmak.

EVDEN ÇIKMAK İSTEMİYOR

Şekil bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle kendisine  farklı gözle bakmasından rahatsız olan ve evden çıkmak istemeyen Kocabıyık, evde geçirdiği süre zarfında birçok sanatçı ve siyasetçinin portrelerini çizdi. Mustafa Alper'in portrelerini çizdiği isimler arasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, merhum gazeteci Mehmet Ali Birand, Selena Gomez gibi isimler yer alıyor.

KEMİKLERİ EĞRİ

Oğlunun doğuştan genetik kemik hastası olduğunu anlatan Hafize Öztürk, Mustafa'nın ayrıca doğuştan işitme kaybı ve kronik kalp hastalığı bulunduğunu söyledi. Anne Öztürk, "Mustafa'nın vücudundaki tüm kemikler eğri. Biri düzgünse biri eğri. Biri uzunsa biri kısa. Ayak parmakları, elleri, kaburgaları hep eğri. Bir de oğlum kronik kalp hastası, sürekli ilaç kullanıyor. 2 yaşında açık kalp ameliyatı geçirdi. Heyecana gelemiyor. Resim yaparak, fotoğraf çekerek kendini rahatlatıyor. Doğuştan işitme engelli" diye konuştu.

BAKIŞLARDAN DOLAYI SOKAKTA RAHAT GEZEMİYOR

Resim öğretmeninin yardımıyla 2 sergi açtıklarını söyleyen Hafize Öztürk, serginin Alper'e moral verdiğini ifade etti. Hastalığından dolayı insanların oğluna sürekli farklı gözle baktığını belirten Öztürk, "Yaptığı sergiler oğluma destek, moral oldu. Oğlum fotoğraf sergisi de açmak istiyor. Bir de sokakta rahat gezemiyoruz. Mesela bir ekmek almaya gönderemiyorum. Kendi başına çarşı pazara gidebilir ama gitmiyor. Otobüse, tramvaya bindiği zaman herkes birbirine kaş göz işareti yapıyor. 'Çocuğa bak' diye oğlumu işaret ediyorlar. Oğlum şimdi iş istiyor. Belki işe girerse kalbi de rahatlar. Mesela resim onu rahatlattı. Arada bir de sergi açtığımız için daha da mutlu oluyor. İnşallah iş de mümkün olur, büyüklerden yardım istiyoruz" diye konuştu.

ABD'ye giderek oradaki resim ve fotoğraf sergilerini gezmeyi hayal eden Kocabıyık, "Fotoğraf çekmeye, resim yapmaya devam edeceğim. Bir de iş istiyorum. Eski evleri kendim çekiyorum, bunları sosyal medyaya koyuyorum. Büyükler görür yardımcı olur diye onları paylaşıyorum" şeklinde ifade verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------

Alper Kocabıyık'ın yaptığı resimler ve çektiği fotoğraflardan detay

Alper'in resim yapmasından detay

Alper'in tabletten 'resim yapmayı ve fotoğraf çekmeyi çok seviyorum' yazması

Alper'in annesiyle röp

Alper'in annesinin fotoğrafını çekmesi

Haber: İbrahim LALELİ - Kamera: Alparslan ÇINAR/ANTALYA,

=========================

Kollarını kaybeden Soner ve Muhammet, tekvandoyla hayata tutundu

TOKAT'ın Turhal ilçesinde geçirdikleri iş kazalarında kollarını kaybederek engelli olan Soner Anas (27) ve Muhammet Çalışır (28), tekvando sporu ile hayata tutundu.

Turhal ilçesinde yaşayan Soner Anas, 12 yıl önce silaj makinesine kaptırdığı kollarını kaybetti. Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen Anas, bir süre büro elemanı olarak çalıştı. 3 yıl önce Turhal Gençlik Spor Kulübü tekvando antrenörü Halil Koçak tarafından spora teşvik edildi. Tekvandoya başlayan Soner, kısa sürede ilerleme sağladı. Bir süre önce Türkiye Tekvando Federasyonu tarafından Ankara'da düzenlenen Para-Tekvando Türkiye Şampiyonasında 'kyorugi' ve 'poomse' kategorilerinde mücadele etti. K43 kategorisinde tatamiye çıkan Soner, katıldığı ilk turnuvada 61 kiloda Türkiye şampiyonluğuna ulaşmayı başardı.

Evli ve 3 çocuk babası Muhammet Çalışır ise 2010 yılında çalıştığı iş yerinde sağ kolunu pres makinesine kaptırarak engelli oldu. Çevresinin teşvikiyle küçükken bir süre yaptığı tekvando sporuna 2018 tekrar başlayan Çalışır, kısa sürede mesafe aldı. Çalışır, 2020 yılında düzenlenecek olan Tekvando Türkiye Şampiyonasında şampiyonluk hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor,

'ENGELLER BİR İŞ YAPMAMIZA ENGEL OLMUYOR'

Tekvandoya, Turhal Gençlik Spor Kulübü tekvando antrenörü Halil Koçak'ın teklifi ile başladığını ifade eden Milli Sporcu Soner Anas, "2007 yılında tarım aletine kaptırdım kolumu. Hocamla bir kafede tanıştım. Bizi gördü yanımıza geldi. Sohbet ettik. Bize bu sporu tanıttı. Biz de bir şeyler başarmaya çalıştık. İlk başta biraz zor oldu. Ama hocamız bunu bize bildirmedi. Engelli birisi olarak Türkiye şampiyonu olmak çok güzel bir duygu. Engelli arkadaşlarıma tavsiye ederim. Bir şeylerle uğraşıp başarmak gerçekten mucize bir şey. Arkadaşlarımızla sıkıntımız olmuyor, her şeyde, her konuda yardımcı oluyorlar. Engelli arkadaşlarımız hayata küsmesin, bir şeylerle uğraşsınlar. Spor olsun, iş olsun tavsiye ederim. Bir şeylerle uğraşmak insanın beynini dağıtıyor. Engeller bir iş yapmamıza engel olmuyor. Aksine daha motivasyon veriyor. Bir şeyler başarmak, yaptığın işin başarısını almak daha güzel bir şey" dedi.

'DURUMUMU, ENGEL OLARAK DÜŞÜNMÜYORUM'

Muhammet Çalışır ise Tekvando sporu ile 1 yıl önce tanıştığını ifade ederek, "Gençliğimde bu sporla ilgileniyordum ama köyde oturduğum için gelemiyordum. Bu spor benim gençlik yıllarımın hayaliydi. Geç oldu ama benim için iyi oldu. Engelimi, engel olarak düşünmüyorum. Buraya geldikten sonra bu engelimi kafaya takmamaya başladım. Şu anda hiç takmıyorum. Engelli vatandaşların benim eskiden yaptığım gibi kahvehane köşelerinde oturmalarına gerek yok. Dışarıya çıkıp, bu gibi sporlara başlayıp, hayatta kendilerini daha ileriye götürerek engelsiz gibi yaşayabilirler" diye konuştu.

'KISA SÜREDE İSTEDİKLERİ BAŞARIYA ULAŞTILAR'

Soner ve Muhammet'in diğer engelsiz arkadaşları ile birlikte çalıştıklarını belirten Tekvando antrenörü Halil Koçak  "Şu an önümüzdeki maçları bitirdik, 2020 şampiyonasına hazırlanıyoruz. Engellileri, engellerinden dolayı ayırmadık. Engelsiz arkadaşları ile birlikte çalışıyorlar. Onlarla birlikte antrenman yapıyorlar. Engelli olmayan sporcularımız, engelli arkadaşlarına normal şekilde muamele ediyor. Soner'in iki kolu olmadığı için arkadaşları giydiriyor. Dışlama gibi bir şey yok. Benim için başta zorluğu olur diye düşündüm ama engellerini aşmış ve yetenekli arkadaşlar. Antrenmanlar sonucunda kısa zamanda iyi yerlere geldiler. 2 yıl gibi kısa bir zamanda Soner, iki defa Türkiye şampiyonu oldu. Onun için bir zorluğu olmadı. Diğer arkadaşlarından istekli ve azimli çalıştılar. Kısa sürede istedikleri başarıya ulaştılar" dedi.

Görüntü Dökümü:

-İki arkadaşın görüntüleri

-Antrenör eşliğinde salonda yaptıkları çalışmalar

-Antrenman görüntüleri

-Konuşmaları

-Antrenörlerinin konuşması

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/ TURHAL (Tokat),


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title