DHA YURT BÜLTENİ-16

Şehit Piyade Sözleşmeli Er, törenle köyüne uğurlandı (2)

ŞEHİT KURT, SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Bitlis İl Jandarma Komutanlığı'nın önünde düzenlenen törenin ardından şehit Kurt'un cenazesi karayoluyla doğum yeri olan Mutki ilçesine bağlı bağlı Dereyolu köyünde getirildi. Şehidin cenazesi burada bir tepeye kurulu olan köy mezarlığında binlerce kişinin katılımıyla gözyaşları arasında toprağa verildi. Şehidin ailesi, taziyeleri Bitllis merkezde bulunan Halk Eğtim Merkezi'nde kabul edecek.

BİTLİS

===============

Akdeniz'de büyüklüğünde 4.3 büyüklüğünde deprem

AKDENİZ'de 4.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, bugün saat 12.45'te, 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 7.77 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, Türkiye'de herhangi bir zarara yol açmadı. Akdeniz'deki deprem; Dodecanese Adası'na 16.61 kilometre, Muğla'nın Datça ilçesine ise 158.20 kilometre mesafede gerçekleşti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Sokaktan görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla),

================

Kendi hava sonulunum cihazını yaralıya takan kahraman itfaiyeci: Kim olsa aynı şeyi yapardı

İZMİR'in Konak ilçesinde çıkan yangında evin içinde kalan Özgehan Gökçay'ı (24), alevlerin arasına girerek kendi hava solunum cihazını takıp kurtaran 15 yıllık itfaiye eri Mehmet Çağlar, "Ben kahraman değilim. Kahraman demeyelim. Bizim mesleğimizin gereği bu. Bir başka arkadaşım da olsa, benim yaptığımı tereddütsüz bir şekilde, gözünü kırpmadan yapardı" dedi.

Konak ilçesinde bugün saat 01.00 sıralarında Akarcalı Mahallesi 1095 sokakta bulunan 2 katlı bir evin zemin katında yangın çıktı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına hemen müdahale etti. Bu sırada evde iki kişinin olduğu söylendi. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İtfaiye Daire Başkanlığı itfaiye ekipleri, evin içine girdi. İtfaiye eri 2 çocuk babası Mehmet Çağlar (42), içeride Özgehan Gökçay'ın olduğunu fark etti. Bir an bile tereddüt etmeyen Çağlar, Gökçay'ı evde sıkıştığı yerden kurtardı. Özgehan Gökçay'ın baygın olduğunu farkedince de, kendi kullandığı hava solunum cihazını çıkararak, kadına taktı. Ekip arkadaşlarının yardımı ile evden çıkan Gökçay ve Çağlar, ambulans ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Burada tedaviye alınan Mehmet Çağlar, sabah taburcu oldu. 15 yıllık itfaiye eri olan ve o anları, "Kim olsa aynı şeyi yapardı" diye anlatan Çağlar, arkadaşları tarafından, "Kahraman" diye anılmaya başlandı. Mehmet Çağlar, yaşadıklarını şu ifadelerle anlattı:

"Yangın ihbarı adlıktan sonra hemen çıktık. Hızlı bir şekilde olay yerine vardık. Olay yerine vardığımızda yanan zemin kattaki evde bir kadın ve bir çocuğun olduğu söylendi. Gece olduğu için kapılar kilitliydi. Biz de kapıyı kırmaya çalıştık. Kapıyı kırdıktan sonra içeri girdik. Diğer arkadaşlarım yangını söndürürken, ben de içeridekileri aramaya başladım. Kadının yatak odasında banyo gibi bir yerde sıkıştığını fark ettik. Bu arada hava solunum cihazlarımız, kişisel donanımlarımızın hepsi yanımızdaydı. Kadına seslendim, cevap alamayınca baygın olduğunu fark ettim. Kendi hava solunum cihazımı çıkararak, ona taktım. Kadın kendine gelsin, zaman kazanalım diye düşündüm. Sonra kadın kendine geldi. Ekip arkadaşları o sırada beni gördü ve hemen yardıma geldiler. Evde başka birinin olmadığı da netleşince, çıktık."

'SOĞUK KANLI DAVRANMAK GEREKİYOR'

O sırada kendi hava solunum cihazını Özgehan Gökçay'a verdiği için dumandan etkilendiğini belirten Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dumana maruz kalarak zehirlenme tehlikesi yaşadım. Bu nedenle hastaneye kaldırıldım. Burada gerekli müdahaleler yapıldı. Bana 'Kahraman' diye seslenilmesi doğru değil. Kahraman demeyelim. Bizim mesleğimizin gereği bu. Benim yerimde kim olsa, bütün arkadaşlarım bunu yapacaktı. Bu ekip işi. Bir başka arkadaşım da olsa, benim yaptığımı tereddütsüz bir şekilde, gözünü kırpmadan yapardı. İnsanız sonuçta. Bizim de korktuğumuz çok anlar oluyor ama burada soğuk kanlı davranmak gerekiyor. Çünkü orada bir hayat var ve o kişiyi hızlı şekilde dışarı çıkarmak gerekiyor. İlk önce yangını söndürmek değil, içeride bulunan kişinin hayatını kurtarmak daha önemli."

Hava solunum cihazını Gökçay'a vererek kendi hayatını riske atıp atmadığının sorulması üzerine Çağlar, "Tehlike altındayız ama burada insani faktörler biraz daha ön plana çıkıyor. O anda kendinizi göz ardı edebiliyorsunuz. Çünkü onun da çocuğu var, ailesi var. Onu bir şekilde yaşatalım ki kurtulsun. O gözle baktık" yanıtını verdi.

İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak da, "Tekrar geçmiş olsun diyorum, teşekkür ediyorum gayreti ve emeği için. Sağ olsun başkasının canını kurtarmak için kendi canını ortaya koydu. Ulvi ve kutsal bir görev yaptığını biliyorum. Böyle kötü olaylar yaşanmasın, tekrarı olmasın dileğiyle" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

İtfaiye eri Mehmet Çağlar'ın daire başkanlığından görüntüsü

Mehmet Çağlar yangın müdahale kıyafetlerini giyerken

Mehmet Çağlar'ın hava solunum cihazı ile görüntüsü

Arkadaşları ile sohbet etmesi

İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak ile bir araya gelmesi

İtfaiye eri Mehmet Çağlar ve İtfaiye Daire Başkanı Murat Varlıorpak ile röp.

Genel ve detay görüntü

Umut KARAKOYUN-Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

============================

Bakan Selçuk: Gençlerimizin yeteneklerinin ortaya çıkmasını önemsiyoruz,

MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Çocuklarımızın, gençlerimizin sahip oldukları yeteneklerin ortaya çıkmasını çok önemsiyoruz ve onların kişisel, sosyal gelişimlerinin ileri gitmesi için elimizden gelen her türlü gayreti sarf ediyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Bursa'ya gelerek, valilik ile tarihi belediye binasını ziyaret etti. Bakan Selçuk, ziyaretlerinin ardından '3 Aralık Dünya Engelliler Günü' dolayısıyla düzenlenen 'Sanata Engel Yok' etkinliğine katıldı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte Selçuk'un yanı sıra Vali Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa İl Başkanı Ayhan Salman ve Bursa milletvekilleri de yer aldı. Öğrencilerle bir araya geldiği etkinlikte Bakan Selçuk, "Saygı görme, değer verilme, özgüvenlerini artırma, toplumsal yaşama katılma gibi birçok hakkın engelli bireylerimiz için ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar anlama fırsatına sahibiz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz, nitelikli eğitim ortamları oluşturmaya çalışıyoruz. Özel eğitim okullarımızı, meslek odalarımızı, okullardaki çocuklarımızın materyallerini, hepsini daha fazla geliştirerek, daha fazla artırarak, katkı sağlamayı hedef haline getirdik. Bu bağlamda çocuklarımızın, gençlerimizin sahip oldukları yeteneklerin ortaya çıkmasını çok önemsiyoruz ve onların kişisel, sosyal gelişimlerinin ileri gitmesi için elimizden gelen her türlü gayreti sarf ediyoruz" diye konuştu.

'SANATA ENGEL YOK, DEMEK İÇİN GELDİM'

Özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilere ortam sağlamanın çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Selçuk, "Açılacak sergiyle öğrencilerimiz, sanatın eğitimle eğitimin de sanatla kesiştiği noktada faaliyetler sergiliyor, renkli bir dünyayı bizimle paylaşıyor. Burada 200 eser sergileniyor. Öğrencilerimiz yeteneklerinin, becerilerinin ne kadar gelişmiş olduğunu ve potansiyellerinin ne kadar yüksek olduğunu görebilmemiz için bize imkan sağlıyor. Öğretmenlerimiz, sadece öğrencilerin bu yeteneklerini geliştirme konusunda destek olmuyorlar, göz bebeklerine bakarak, gülümseyerek, onları cesaretlendirmeye çalışıyor. Bu sebeple öğretmenlerimizin özel bir teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum. Özellikle bu çocuklarımızın annelerine de çok teşekkür ediyorum; çünkü onların çabası, onların kucaklayışı, sıcaklığı olmasa bu çocuklarımız gelişemeyecek ve içlerindeki potansiyeli açığa çıkaramayacak. Annelerin cesareti ve desteğiyle öğretmenlerin beraberliğiyle bu çocukların gözlerindeki pırıltıyı hep beraber görme imkanımız artıyor. Bu çalışmalara katkısını esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle buraya gelmemin nedeni, 'Sanata engel yok' demeyi sizlerle birlikte haykırmak için" dedi.

Görüntü dökümü;

-Valilik ziyareti

-Büyükşehir Belediyesi ziyareti

-Sergiden detaylar

-Açıklamalar

Süre: 6 dakika, Boyut: 672 MB

Haber: Muammer İRTEM-Gürkan DURAL/BURSA, - Kamera: Mehmet İNAN/BURSA,

==================

Miniklerden engelli yerine park eden araca ilginç ceza

ANTALYA'da Konyaaltı Belediyesi kreş öğrencileri, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde engelli yerine park eden aracı, not kağıtlarıyla kapladı.

Konyaaltı Belediyesi Uncalı ve Gürsu Çocuk Kreşi ve Gündüz Bakımevi öğrencileri, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde öğretmenleri eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Öğrenciler, 'Engelleri Kaldırın', 'Engellilere yol değil, sevgi açın', 'En büyük engel sevgisizliktir' gibi mesajların yer aldığı pankart ve dövizlerle, belediye çevresinde slogan atarak yürüdü. Minik öğrencilere, Konyaaltı Belediyesi Başkanı Yardımcısı Tuğba Erke Bostan ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mehmet Batı destek verdi.

ARAÇ, NOT KAĞITLARI İLE DONATILDI

Kreş öğrencileri yürüyüş sırasında, Konyaaltı Belediyesi önünde engelli yerine park eden aracı, ilginç bir yöntemle protesto etti. Minikler, engelli yerine park eden aracı, not kağıtlarıyla kapladı. Öğrencilerin bu tepkisine, belediyeye gelen ve yoldan geçenler de alkışlarla destek verdi.

Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Tuğba Erke Bostan, minik öğrencileri bu protestolarından dolayı kutladı. Başkan Yardımcısı Bostan, belediye olarak amaçlarının engelli bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak olduğunu, hayata geçirdikleri tüm çalışmalarda bu ilke doğrultusunda hareket ettiklerin söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Öğrencilerin ellerinde pankartla yürümesi

Araca kağıtları yapıştırmaları

Öğrencilerden detay

Parkartlardan detay

Öğretmenlerden detay

Haber: Erol AKKIR- Kamera: ANTALYA-DHA)

===========================

- Öğretmen, farkındalık için 1 günlüğüne gözlerini kapattı

DİYARBAKIR'da, 25 yıllık özel eğitim öğretmeni Mehmet Naim Akdoğan (50), 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde görme engellilere yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla bir gün boyunca görme engelli gibi davrandı.

Merkez Yenişehir ilçesindeki Ali İhsan Aslan Görme Engelliler Okulu'nda özel eğitim öğretmenliği yapan Mehmet Naim Akdoğan, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde, farkındalık oluşturmak için bir gün boyunca görme engelli olmaya karar verdi. Sabah evinden çıktıktan sonra gözlerini bağlayıp bastonuyla okuluna gelen, Akdoğan'a hem mesai arkadaşları hem de öğrencileri destek verdi.

Engellilerin gerek sosyal yaşamda, gerekse iş yaşamında kendilerine çok zor yer bulabildiğini söyleyen Akdoğan, yaşamın her alanında çok farklı engellerle karşılaşan engellileri hatırlamak için bu farkındalığı oluşturmak istediğini belirtti. 24 saat boyunca gözü kapalı şekilde gününü yaşayacağını anlatan Akdoğan, heyecanlı olduğunu ve neyle karşılaşacağını bilmediğini söyledi.

'GÖRME ENGELLİ KARDEŞLERİMİZİ BİR GÜNDE ANLAYABİLECEK DEĞİLİZ'

Yaşadığı deneyimi anlatan Akdoğan "İlk defa bu deneyimi yaşadığım için bu kadarını hiç beklemiyordum. Çok zor bir durumdur. Şimdi görme engelli kardeşlerimi daha çok takdir etmeye başladım. Bu duygudan dolayı da çok mutluyum. Bu günün anısına gönüllü herkese tavsiye ederim. Çok kısa bir süre için bile olsa bunu yapabilir ve bu duyguları yaşayabilirler. Görme engelli kardeşlerimizi bir günde anlayabilecek değiliz, mümkün değil" dedi.

CADDEDE GÖRME ENGELLİLER GİBİ YÜRÜDÜLER

Sınıfına bu şekilde girip öğrencilerine ders veren Akdoğan'ın farkındalık oluşturan bu hareketine okul müdürü Ercan Akdoğan da destek oldu. İki öğretmen okuldan çıkarak Diyarbakır caddelerinde gözleri kapalı, ellerinde görme engelli bastonlarıyla yürümeye çalıştılar.

Okul müdürü Ercan Akdoğan, görmemenin çok zor olduğunu belirterek, "Gören gözlerle görmeyenleri görmek ile insanın kendini onların yerine koyup onu yaşamak çok çok daha farklı. Bunu hissetmek gerçekten çok farklı bir duygu" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------

Mehmet Naim Akdoğan'ın evden çıkışı

Akdoğan'ın röportajı

Gözlerini kapatması ve baston alması

Araca binip okula gitmesi

Arkadaşının yardımıyla okula gelmesi

Muhabir, Mehmet Mucahit Ceylan anonsu

Okula girişi ve öğretmenler odasında öğretmen arkadaşlarıyla karşılaşması

Sınıfına gidip öğrencilerine ders vermesi

Muhabir, Mehmet Mucahit Ceylan anonsu

Akdoğan'a okul müdürü Ercan Akdoğan'ın eşlik etmesi

Kaldırımda yürüyüş

Okul müdürü Ercan Akdoğan'ın röportajı

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Mucahit CEYLAN- Nurettin FİDANCAN/DİYARBAKIR,

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 980 MB

===================

Anne ile yavru fokun oyun keyfi

ANTALYA'da Yavuz Özcan Parkı falezleri altındaki mağarada, anne ve yavru Akdeniz foku görüntülendi.

Su içinde annesiyle birbirlerini kovalayan anne ile yavru fokun görüntüsü, izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Kendilerini görüntüleyen kişilerden rahatsız olmadan su içinde oynayan anne ile yavru fok, daha sonra suya dalarak gözden kayboldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Akdeniz fokunun yavrusu ile oynaması

Su içinde birbirlerini kovalaması

Fokların gözden kaybolması

'237 MB/ 2 DK 10 SN'

Haber Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

=========================

Sarız'ın bin yıllık kilimleri yeniden dokunuyor

KAYSERİ'nin Sarız ilçesinde bin yıllık geçmişe sahip kilimler, kurulan tezgahlarda son dönemde yeniden dokunmaya başladı. Kök boyasından oluşan farklı renklerdeki iplerle dokunan Sarız kilimleri, ilçenin önemli gelir kaynağı oldu.

Sarız'da makine halıların yaygınlaşması nedeniyle tükenme noktasına gelen bin yıllık geçmişe sahip Sarız kilimleri yeniden dokunması amacıyla, 3 ay önce Sarız Belediyesinin destekleriyle Halk Eğitim Merkezinde kilim dokuma kursu açıldı. Yaklaşık 20 kadının katıldığı kursta kursiyerlere, kilim dokumanın incelikleri anlatıldı. Kursun devam ettiği sırada, mahallelere kilim tezgahları konuldu. Kursa katılan kadınlar ile daha önce bu işi sürdüren kadınlar, evlerinde ve mahalle aralarında yeniden kilim dokumaya başladı. Kök boyasından oluşan farklı renklerdeki iplerle dokunan Sarız kilimleri, Kayseri kent merkezinde satışa sunuluyor. Kilimler ayrıca, çeyiz sandığın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.

'KİLİMLER İLÇEMİZDE YAŞATILMAYA ÇALIŞILIYOR'

Sarız Belediye Başkanı MHP'li Baki Bayrak, tükenme noktasına gelen Sarız kilimlerini mahallelere kurdukları tezgahlarla yaşatmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Kilimlerimiz tarihi Orta Asya'ya dayanır. Bizim Yörük Türkmenler ve Avşar boylarının bölgemize gelmesiyle Sarız kilimleri dokunmaya başladı. Geçmiş zamanda çadır ve ev dekoru olarak dokunan kilimler ilçemizde yaşatılmaya çalışılıyor. Önceden hemen her evde kilim dokuma tezgahı vardı. Ancak, makine halıların yaygınlaşması nedeniyle kilimimiz tükenme noktası geldi. Biz belediye ve halk eğitim merkezlerinde bin yıllık kültürümüzün yeniden yaşatılması için gayret içine girdik ve kurslar açtık. Kilim tezgahlarının yeniden ortaya çıkmasını sağladı. İlçemiz için önemli bir gelir kapısı. Bölgemizde bin yıldır kilim dokunur. Bu kilimlerin her birinde bir yaşanmışlık bir hüzün vardır. Hepsi el emeği göz nurudur. Sarız kilimler için pazar araştırması yapıyoruz" dedi.

İlçe sakinlerinden 64 yaşındaki Zehra Bayrak, 15 yaşından itibaren kilim dokuduğunu söyleyerek, "Ben, kendimi bildim bileli kilim dokur, çorap örerim. Kilim dokumayı annem öğretti. Burada yaptığımız kilimler gelinlik kızlara çeyiz olarak verilir. Kışın akrabalarımızla otur, ağıtlar söyler, kilimler dokuruz" ifadelerini kullandı.

Şerife Akpınar (72) ise bir kilimin kişi sayısına göre 3 ile 7 gün arasında dokunduğunu kaydetti.

Görüntü Dökümü:

Sarız kilim tezgahından görüntü

-Kirmen ve kasnak ile iplerin hazırlanması

Kilim dokunurken avşar ağadının okunması

Kadınların bin yıllık kilimleri geleneğe göre dokuması

-Sarızlı kadınlarla röportaj

Sarız Belediye Başkanı Baki Bayrak ile röportaj

-Diğer detaylar

Süre: 7.02 Boyut: 788 MB

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ-DHA

31 Mart Yerel Seçim Sonuçları İçin Tıklayın