Haberler

    Erol Bulut: "İsmim Fenerbahçe ile anılıyor çünkü..."

    Devre arası kampını Antalya'da yapan ekiplerden Alanyaspor'da, teknik direktör Erol Bulut, Misli TV'de Mutlu Ulusoy'a özel açıklamalarda bulundu.

    Devre arası kampını Antalya'da yapan ekiplerden Alanyaspor'da, teknik direktör Erol Bulut, Misli TV'de Mutlu Ulusoy'a özel açıklamalarda bulundu.

    Kamp dönemi nasıl geçiyor? Genel bir değerlendirme yapabilir misiniz?

    5-6 günlük kısa bir aranın ardından Antalya'da antrenmanlarımıza başladık. Şu an her şey mükemmel gidiyor, futbolcularımı tebrik ediyorum. Tempoya uyum sağlıyorlar, yağ oranları yüksek dönmediler ve aynı şekilde geri geldiler çünkü bu bizim için çok önemli. İyi çalışıyorlar. Hafta içi bir hazırlık maçımız oldu ve Tirana'ya karşı 2-1 galip geldik. Antrenmanlar devam ediyor ve kupada oynayacağımız Kasımpaşa maçı ve sonrasında Kayserispor ile oynayacağımız lig maçına en iyi şekilde hazırlanıyoruz.

    Çalışmak tabi ki önemli ama kamp dönemlerinde yakalanan hava ve motivasyonu da çok güzel sağlamışsınız. Kamp o anlamda nasıl geçiyor?

    Futbolcular ile aramda hiçbir sıkıntı yok. Onlara her zaman yakın olmaya çalışıyorum. İletişimimiz zaten iyi. Bireysel toplantılar yapıyoruz. İyi yaptıkları şeyleri ve eksiklerini söylüyorum. Onların beklentilerini öğreniyorum çünkü beklentilerimiz büyük. Üst sıraları hedefliyoruz ve dolayısıyla futbolcularım tüm şartlara hazır olmak durumunda. İki kulvarda yarışıyoruz ve iki kulvarı da en iyi şekilde götürmeye çalışıyoruz. O yüzden her futbolcunun hazır olması gerekiyor.

    Takımınızın ikinci yarı için olmazsa olmazı nedir? Takımınızın en çok neye ihtiyacı var?

    Sezona çok iyi başladık ve 4 galibiyet aldık. Ondan sonrasında düşüş demiyorum ama gol yollarında bitiricilik sorunu yaşadık. Sonuçlandırma problemi yaşadık. Bazı haftalar çok iyi oynadığımız, üstün oynadığımız maçlarda gol pozisyonuna yeterince giriyorduk ama sonuçlandıramıyorduk. O yönde bir sıkıntımız oldu. Bu durum bizi biraz geriye itti. Son haftalarda toparlayarak 29 puanla devreye girdik. Üretkenlik değil bitiricilik sorunumuz var ve orayla ilgili bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

    Kupa maçları ve lig maçlarına baktığımızda takımlar kupayı gözden mi çıkarıyor ya da lige mi odaklanıyor? Sizin böyle bir düşünceniz var mı yahut böyle bir yaklaşımı doğru buluyor musunuz? Yani iki kupaya birden odaklanılamaz mı?

    Benim bir kere karakterim buna izin vermiyor. Nerede bir yarış varsa ben futbolcularımla, kulübümle o yarışın içinde olmak istiyorum. Geçen sene Malatyaspor'da da aynı şekilde götürmeye çalıştım. Nitekim burada da o şekilde götürmeye çalışıyorum. Kupada gidebildiğimiz yere kadar gidip ligde de üst sıralarda yer almayı hedefliyoruz. Çalışmalarımızı da buna yönelik sürdürüyoruz.

    Transfer çalışmaları nasıl gidiyor?

    Çok hareketli şu an.

    Teknik direktörlerden genellikle yerli mi yabancı mı diye tüyo almaya çalışıyorum ve keşke yerli olsa diyorlar.

    Her yerli hem yabancı. Yerli futbolcuya tabi ki yatırım yapmak gerekiyor çünkü gerçekten yetenekli isimler var. Bu isimleri scoutlarımız tespit edip bize gönderiyor ve birlikte analiz ederek doğru olan kişiyi transfer etmeye çalışıyoruz. Tabi oyuncuyu transfer edeceğiniz kulüp de elindeki pırlantayı bedavaya kaçırmamaya uğraşıyor. Bazen transferler uzayabiliyor. İnşallah birkaç gün içerisinde bir transfer gerçekleştireceğiz.

    VAR uygulaması tartışılıyor, yabancı sınırlaması tartışılıyor… Tüm bu tartışmalar eşliğinde Türk futbolunun geleceğini nasıl yorumluyorsunuz?

    VAR ile başlayayım. Sezon başından bu yana mutlaka hatalar yapılıyor. Hakemler olsun VAR'ın önündeki hakemler olsun… Hatalar olacak çünkü yeni gelen bir sistem ve hala uyum sağlayamadığımızı düşünüyorum. Umarım ikinci yarıda bu hatalar minimuma düşer çünkü gerçekten 18 takımın da canı yandı. Bizim de canımız yandı. Biraz daha dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum. Hakem bir pozisyon kaçırabilir doğal olarak, her şeyi göremeyebilir. Önünde bir futbolcu olabilir, görüş alanı kapanmış olabilir ama ekran var. O yüzden VAR'a gidiliyor. VAR hakemlerinin orta hakemi uyarması, gerektiğinde çağırması gerekiyor. Bu açıdan iletişimin daha iyi olması gerektiğini düşünüyorum.

    Yabancı sınırlaması konusunda ben hep açık ve net oldum. Serbest olmasından yanayım. Zaten sınırın 14 olmasından beri yerli oyuncuların bir yükselişi var. Avrupa'ya giden futbolcularımıza bakalım ve oynuyorlar da. Bunun nedeninin yabancı sayısının 14 olmasından dolayı olduğunu düşünüyorum çünkü yabancı geliyor, benim yerimi alacak düşüncesiyle yerli futbolcu daha çok çalışıyor. Performansı artıyor ve artmak zorunda. Yabancı zaten iyi değilse getirmeye gerek yok. Yabancı futbolcu kesinlikle yerli oyuncudan iyi olmalı. Aksi halde yabancı getirmeye gerek yok. Kaliteli olmalı ve verim alabilmeliyiz.

    Diğer taraftan bir altyapı problemimiz var. Oyuncu çıkarıyoruz ama o sürekliliği sağlayamıyoruz. Bunu nasıl çözeceğiz?

    Onu da yabancı sayısına bağlıyorlar. Bana göre yabancı sayısının sınırlanmasıyla veya serbest kalmasıyla altyapının hiçbir alakası yok. İkisi çok ayrı bir yerde. Altyapıda çok eksiklerimiz var Türk futbolu olarak. Burada en kaliteli örnek Altınordu. İşlerini doğru, düzgün ve kaliteli yapıyorlar. Oradan çıkan arkadaşlarımız oldu. Cengiz Ünder olsun, Başakşehir'e transfer olup Roma'ya gitti. Çağlar olsun Almanya'dan sonra İngiltere'ye gitti. Bu altyapı hamlesi bütün Süper Lig ve 1. Lig takımlarına gerekiyor. Belki Altınordu kadar geniş değil ama tüm takımların ona yakın altyapısı olmalı ki daha çok yetenek çıkarabilelim.

    Milli takımımızın genç bir kadrosu var. Avrupa Şampiyonası için heyecanlıyız. Nasıl öngörüyorsunuz?

    Şenol hoca iyi bir giriş yaptı ve sonuna da iyi getirdi. Müthiş bir performans. Genç kardeşlerimiz top koşturuyor. Birlikte İki turnuva daha görebilecek bir yaş ortalamasına sahibiz. Çoğu arkadaşımız da zaten Avrupa'da top oynuyor. Fransa karşısında hem Türkiye hem de Fransa'da gösterilen performans Euro 2020'de çok iyi işler yapabileceğimizi gösteriyor.

    Neden en büyük hayaliniz Fenerbahçe'yi çalıştırmakmış gibi bir algı var sizce? Elbette Fenerbahçe'yi çalıştırabilirsiniz ama ben sizi Avrupa'da hayal ediyorum. Sizinle ilgili bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Bu net. Fenerbahçe ile anılıyorum çünkü Türkiye'ye ilk geldiğimdeki takımım Fenerbahçe'ydi ve orada başarılı oldum. Dört sene formasını terlettim, şampiyonluk yaşadım. Başka tarafta Okan için Galatasaray ile bağlantı kuruluyor. Sergen ise Beşiktaş ile aynı şekilde. Bu durum o kulüplerde oynayıp başarılı olmamızdan kaynaklanıyor. Tabi ki her teknik direktörün hedefi en üst olmalı. İlk hedefim Alanyaspor ile başarılı olabilmek ama onun üzerine çıkabilmem lazım ve onun için çaba sarf ediyorum. Takımımı ona göre çalıştırıyorum. Başarılı olduğumda ve kulübüm de başarılı olduğunda ben de bir adım ilerisine atlama fırsatını yakalayacağım. Bu Türkiye'deki büyük takımlar olabilir veya Avrupa'daki takımlar olabilir. Gelecek teklifleri ona göre değerlendireceğiz.

    İkinci devre için özellikle altını çizmek istediğiniz bir şey, bir mesajınız var mı?

    Söylediğim gibi ilk yarıda 29 puan yaptık ama oynadığımız futbol ve yakaladığımız pozisyonlara bakarsak daha fazlasını da toplayabilirdik. İkinci yarıda bunu yapmaya çalışacağız. 29 puan ve toplayabilirsek daha üstüne çıkmaya çalışacağız. Kolay olmayacak çünkü her takım transfer yapıyor ve birbirine uyum sağlıyor. Biz elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

    Kaynak: Hürriyet / Spor

    Antalya Haberler

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title