Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

BAHÇELİEVLER'DE SİLAHLI KAVGA: 1'İ AĞIR 3 YARALI (1)Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR - Murat SOLAK - İstanbul DHA - BAHÇELİEVLER'de çıkan silahlı kavgada 1'i ağır 3 kişi yaralandı.

BAHÇELİEVLER'DE SİLAHLI KAVGA: 1'İ AĞIR  3 YARALI (1)

Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR - Murat SOLAK - İstanbul DHA - BAHÇELİEVLER'de çıkan silahlı kavgada 1'i ağır 3 kişi yaralandı.

Olay Bahçelievler Cumhuriyet Mahallesi Kıbrıs Caddesi'nde meydana geldi. Eski ortaklar arasındaki tartışma silahlı kavgaya dönüştü. Olay yeri çok sayıda polis sevkedildi. Kavgada yaralanan 3 kişi hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi.

Görüntü DÖkümü

------

-Olay yerinden  görüntüler

17.02.2020 - 14.40 Haber Kodu : 200217114

17.02.2020 - 14.53 Haber Kodu : 200217119

==================

2- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ'NDE İNTİHAR GİRİŞİMİ (1)

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/ 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün korkuluklarına çıkan bir kişi intihar girişiminde bulunuyor. Müzakereci polis, korkuluklara çıkan kişiyi aşağıya inmesi ikna etmeye çalışırken, köprüde trafik yoğunluğu yaşanıyor.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü Ankara istikametinde köprü korkuluklarına çıkan bir kişi intihar girişiminde bulunuyor. İhbar üzerine olay yerine gelen müzakereci polis, korkuluklara çıkan kişiyi aşağıya inmesi ikna etmeye çalışırken, olay nedeniyle Ankara istikametinde trafik yoğunluğu yaşanıyor.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-15 Temmuz Şehitler köprüsünden görüntü

-Korkuluklara çıkan şahsın görüntüsü

-Müzakereci polisin ikna çalışmaları

-Köprüdeki trafik

-Deniz polis ve sahil güvenlik görüntüsü

17.02.2020 - 14.25 Haber Kodu : 200217109

===========================

3- KÖPEĞİ OTOMOBİLİNİN ARKASINA BAĞLAYIP YERDE SÜRÜKLEDİ

- Hayvanseverlerin tepkisini çeken görüntü

Haber : Semih ÇALIŞKAN - İSTANBUL, -

Büyükçekmece'de arabanın arkasına zincirle bağlanmış bir köpek dakikalarca yerde sürüklendi. Köpeğin o halini gören diğer araç sürücüleri bu duruma kayıtsız kalmadı. Köpeği sürükleyen kişiye tepki gösterip o anları cep telefonu kamerasıyla kayıt altına aldı. Görüntülerde köpeği arabanın arkasına bağlayan kişi tepki gösterenlere 'bağırma' diye karşılık verirken, hayvanseverlerin 'sen cana kastetmişsin' dediği duyuluyor. Görüntüde yerde sürüklenen köpeğin ayaklarının metrelerce sürüklenmesinin etkisiyle kanadığı görülüyor.

Görüntü Dökümü

-----------

-Cep telefonu görüntüleri

-Köpeğin görüntüleri

-Çevredekilerin tepkisi

17.02.2020 - 14.19 Haber Kodu : 200217106

=====================

4-10 GÜN ARAYLA DAİRELERİNİ İKİNCİ DEFA KANALİZASYON SUYU BASAN AİLENİN İSYANI

Haber- Kamera: Mustafa BAKIRHAN / İSTANBUL, - ESENLER'de 10 gün önce kanalizasyon sularının dolması sebebiyle büyük çaplı maddi hasarın meydana geldiği 3 dairenin sahipleri, yapılan tadilat çalışmaları sonrasında dairelerini kullanıma hazırlanırken gece saatlerinde dairelerine dolan ikinci kanalizasyon suyu basması nedeniyle büyük şok yaşadı.

DAİRELERİNİ YENİ TEMİZLEMİŞLERDİ

Olay, Turgut Reis Mahallesi'nde saat 00: 30 sıralarında meydana geldi.

10 gün önce sokak üzerinde yan yana bulunan bodrum kattaki 3 daireyi lağım suyu bastı. Dairelerin yarısına kadar dolan lağım suları sebebiyle zor anlar yaşayan daire sahipleri, olay sonrasında lağım suyunu tahliye ederek binlerce lira harcayarak dairelerini temizledi. Ancak 10 gün sonra gece saatlerinde bodrum katta bulunan 3 daireyi tekrar lağım suyu bastı. Banyo gideri, tuvalet ve duvardan dairelere dolan kanalizasyon suyu tadilatı biten daireleri tekrar kullanılmaz hale getirdi. 10 gün arayla yaşadıkları ikinci lağım suyu baskınıyla neye uğradıklarını şaşıran daire sahipleri yaşadıkları çaresizliği anlattı.

" DUVARLARDAN SU SIZMAYA BAŞLADI"

Olayla ilgili yaşadıklarını anlatan dairelerini kanalizasyon suyu basan Esranur Sarıusta, "Bu evi dize kadar su bastı. Ekiplere haber verdik. Ancak bize söylenen şey bizden kaynaklı değil. Biz evimizi çamaşır suyu ve hortumla yıkadık. Bugün badanamızı yaptık, biz sanıyoruz ki hayatımıza devam edeceğiz. Yarım saat önce banyo gideri olsun, tuvalet olsun duvarımızdan dahi su sızmaya başladı. Yan tarafta da aynı durum söz konusudur. Orada da her yerden lağım suyu basıyor. Sürekli İSKİ'yi arıyoruz. Ekip çağırıyoruz, tutanak tutturuyoruz. Bizden kaynaklı değilken başka cevap alamadık. Yalıtım yaptırmamışsınız diyorlar" dedi.

"20 GÜN ÖNCEKİ ÇALIŞMADAN BERİ SU BASIYOR"

Mağdur olduklarını kaydeden Sarıusta, "Biz mağduruz. Bir önceki seferde biz bütün eşyalarımızı attık. Badanamızı yaptık. Kornişlerimize kadar atmak zorunda kaldık. Aynı şekilde yan evde de böyle bir durumumuz var. Elimizden hiçbir şey gelmiyor ve devlet hiçbir şekilde bize yardım etmiyor. İSKİ, devlet yani artık birileri bize yardım etmek zorunda biz bu eziyeti çekmek zorunda değiliz. bu lağım suyunun basması benden kaynaklı olamaz. Çünkü bu lağımı kontrol etmekle yetkisi olan kişi ben değilim. Ben evimi su bassın istemem. Aynı şekilde evini su basan diğerleri de istemez. Biz bu eziyeti çekiyoruz ve birileri bize yardım eli uzatmak zorunda. Bugün bir damla yağış yok neden bizim evimize su basıyor. 20 gün önce burada bir çalışma yapıldı ondan beri evimizi su basıyor. 20 yıldır bu dairede oturuyoruz. 15 gün öncesine kadar kesinlikle böyle bir şey yoktu" şeklinde konuştu.

"YAĞMURDAN DEDİLER BUGÜN YAĞMUR YOK"

Kardelen Şevval Sarıusta ise olayla ilgili olarak, "Temizledik, her şeyi attık, boyaları yaptık. Yine bastı. Yukarıda evleri su basmış çağırmışlar ekipleri oradan su bastıkça buraya su doluyor. Yukarıdan ekipleri buraya getirdik. Rögarlar  ağzına kadar dolu İSKİ bize hiçbir şey söylemiyor. Çekbas taktıracaksınız dediler cuma günü taktırdık. O gün yağmurdan dolayı su bastı dediler. Bugün dışarıda bir damla su yok. Yine doldu. Evlerimizde 4-5 tane çocukla yaşayan insanların hepsi 4-5 yaşında. Biz bu pisliği çekmek zorunda değiliz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Kanalizasyon suyu basan dairelerden detaylar

-Kanalizasyon suyunun duvardan daireye dolması

-Su dolu odalar

-Esranur ve Kardelen Sarıusta ile rop

-Dairelerden genel detaylar

-Kanalizasyon suyu dolu tuvalet ve banyon detaylar

-Genel ve detaylar

17.02.2020 - 14.51 Haber Kodu : 200217118

==========================

5- BAHÇELİEVLER'DE ÇÖKEN BİNANIN OLDUĞU SOKAKTAKİ 4 BİNADAN 3'ÜNÜN MÜHRÜ KALDIRILDI

-Çöken 7 katlı binanın yan tarafındaki apartmanın zemin katında oturan kadın,

"Son 2 gün hep pencere ve kapıları alıyorlardı"

Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL,

Bahçelievler'de 7 katlı boş binanın çökmesinin ardından binanın yakınındaki 4 bina mühürlenmişti. Narlı Sokakta bulunan Öztürk Apartmanı çökme sırasında ağır hasar aldı. Öztürk Apartmanı haricindeki diğer 3 binanın mührü kaldırıldı. Bahçelievler Belediyesi ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından vatandaşlar evlerine girdi. Mührü kaldırılan binalarda bulunan iki daire ise hasara uğradığı için hala mühürlü durumda.

"BİZİM KOLONLARDA HERHANGİ BİR SIKINTI OLMADIĞINI SÖYLEMİŞLER"

Narlı Sokakta oturan ve mührün kaldırılması sonrası günler sonra evine gelen Nuriye Akgenç, "İlk gün girmeyin diyerek mühürlediler. Sonra mührü açmışlar. Ben ilk defa evime çıkıyorum. Komşuların hepsi evine gelmiş. Belediyeden gelip bakmışlar, bizim kolonlarda herhangi bir sıkıntı olmadığını söylemişler. Bu yaşandıktan sonra insan her şeyden korkuyor. Görünürde evde herhangi bir sıkıntı yok. Bizim binanın şu köşesinde bir sıkıntı var. İçinde çatlak falan yok" dedi.

"ALLAH'A EMANET YAŞIYORUZ"

Narlı Sokakta oturan Hatice Kızılkaya ise, "Aynı gün binayı boşalttılar. Akraba ve komşularda kaldık. Dün geldik. Oturulabilir dendi ama karot örneği alındı mı bilmiyoruz. Mühendisler gelmiş, bakmış dendi. Allah'a emanet yaşıyoruz. Karşıdaki binanın akıbetini bilmiyoruz. Yıkılacak mı, güçlendirme mi yapılacak? Onun da çökmeyeceğinin bir garantisi yok. O yüzden korkuyoruz. O da çökse bize gelecek" diye konuştu.

"SON 2 GÜN HEP PENCERE VE KAPILARI ALIYORLARDI"

Çöken 7 katlı binanın yan tarafında bulunan apartmanın zemin katında oturan ve dairesine giden merdiven çöken Gülten Demir, "Mühürlediler. Bizi 4 gündür öğretmenevinde ağırlıyorlar. Bugün geldik. Merdivenimiz mi yapılacak, evin içi mi yapılacak. Evimizin içi mahvolmuş. Öyle böyle değil. Çamaşırımı asıp buradaki merdivenden çıkıyordum. Allah beni korumuş. O saatte çıkmasaydım her zaman kullandığım avlum. Zaten son 2 gün hep pencere ve kapıları alıyorlardı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Vatandaşlarla röportajlar

-Muhabir anonsu(Semih Çalışkan)

-Binadan görüntüler

-Detay görüntüler

17.02.2020 - 13.*09 Haber Kodu : 200217080

==========================

6- TARİH ÜZERİNDEKİ OTEL VE PANSİYONUN YIKIMI SÜRÜYOR

Beyza Nur GÜLER-Serdar ALTINTEPE- Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, FATİH'te bulunan tarihi sur kalıntıları ve çeşmenin üzerindeki 5 katlı otel ile 4 katlı pansiyonun yıkım çalışmaları devam ediyor.

Tarihi surun Cankurtaran Mahallesi'ndeki uzantısı ve sura bağlı tarihi çeşmenin üstünde 1960'lı yıllarda yapıldığı anlaşılan, tarihi sura ve çeşmeye zarar veren 5 katlı otel ile bitişiğinde 4 katlı pansiyon, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kamulaştırıldı. Bakanlığın talimatıyla geçtiğimiz günlerde Fatih Belediyesi tarafından boşaltılan otel ve pansiyonun yıkım çalışmalarına başlanmıştı. Bina içinden başlayan yıkım çalışmaları, bugün dışarıdan iş makinesiyle devam ediyor.

ÇEŞMEYİ KORUYAN SAC YIKILDI

Yıkım çalışmaları esnasında binadan dökülen molozların tarihi çeşmeye zarar vermemesi için çeşmenin üzerine sac konularak önlem aldığı görüldü ancak sac, yıkım çalışmaları esnasında binadan dökülen molozların ağırlığına dayanamayarak çöktü. Çeşmeyi koruyan sacın yeniden takılması için çalışmalara bir süre ara verildi. Belediye ekipleri sacı yeniden monte etmek için çalışmalara başladı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Yıkım çalışmaları

-Çeşmeyi koruyan platformun yıkılması

-Muhabir Anonsu(Beyza Nur GÜLER)

-Genel ve detay

17.02.2020 - 11.58 Haber Kodu : 200217053

17.02.2020 - 12.47 Haber Kodu : 200217071

============================

7-ORGAN TİCARETİ YAPTIKLARI İDDİA EDİLEN ŞÜPHELİLERE OPERASYON KAMERADA

Ali ABLAY / İSTANBUL, İstanbul'da organ ticareti yaptıkları iddia edilen  4 şüpheli polis operasyonla gözaltına alındı. Şüphelilerin hastaneye girişleri ve ardından polis ekiplerince hastaneden çıkartılmaları ise güvenlik kameralarına yansıdı.

Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, yasadışı organ ticareti yapılacağı ihbarı üzerine harekete geçti. Polis ekipleri, 10 Şubat günü böbrek alıcısı N.Ç.(47) ve böbrek vericisi A.Ö.(32) ile böbrek alışverişinin yapılmasına aracı olan O.A.(54) ve A.K.(31) isimli şüphelileri İstanbul'daki özel bir hastaneye başvuru yaptıkları sırada gerçekleştirilen operasyonla yakaladı.

Emniyet ekiplerinin yaptıkları araştırmada böbreğini verecek olan A.Ö.'nün sahte kimlik kullandığı ve gerçek isminin A.İ.(31) olduğu belirlenirken, uyuşturucu madde ticaretinden 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası olduğu ve arandığı tespit edildi. Polis tarafından yapılan çalışmalarda böbrek vericisi A.İ.'nin böbrek alıcısı N.Ç. ile 2 ay önce Mersin'de tanıştığı belirlendi. Böbrek vericisi A.İ.,N.Ç.'nin hastalığından yararlanarak İstanbul'daki O.A. ve A.K. isimli kişilere ulaşıp böbrek naklini organize etmelerini istedi. Böbrek vericisi olan A.İ"nin, N.Ç.'den,  organizatör olan O.A. ve A.K. için  ameliyat ücreti olarak 55 bin euro isterken,  kendi böbreği için de N.Ç.'den 40 bin dolar talep ettiği belirlendi

Yakalanan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken, N.Ç. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. O.A, A.K. ve A.İ. isimli şüpheliler ise çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Şüphelilerin hastaneye girişi

-Şüphelilerin yakalanması

-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

17.02.2020 - 14.09 Haber Kodu : 200217101

===================================

8-FUAT OKTAY: NE YAZIK Kİ HAİN FETÖ ÜYELERİNE BAZI ÜLKELERDE KOL KANAT GERİLMEKTEDİR

Haber: Gülseli KENARLI Kamera: Harun UYANIK / İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "FETÖ'nün Türkiye ve Türk dili markasını kullanarak yaptığı okullar milletimizin gasp edilmiş mallarıdır ve bunların daha çok ülkede Maarif Vakfımıza devredilmesi için diplomatik mücadelemizi sürdüreceğiz. Ne yazık ki hain FETÖ üyeleri, bazı ülkelerde mağdur gibi karşılanmakta, bu teröristlere kol kanat gerilmektedir. Biz bu ülkelerin ikiyüzlü tutumuna rağmen asla karamsarlığa düşmedik, düşmüyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız."

Türkiye Maarif Vakfı tarafından 8. Ülke Temsilcileri İstişare toplantısı düzenlendi. Vakfın Üsküdar'daki merkezinde yapılan toplantıya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanı sıra Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün de katıldı.

"GÖZÜNÜ VE GÖNLÜNÜ TÜRKİYE'YE ÇEVİRMİŞ MİLYONLARCA İNSAN BULUNUYOR"

Fuat Oktay burada yaptığı konuşmasında, "Bulunduğumuz coğrafya yüzyıllardır farklı kültürlere, dinlere ve medeniyetlere beşiklik yapmış, köklü eğitim kurumlarıyla her zaman eğitim yolcularının durağı olmuştur. Milletimizin mayasında okumaya, anlamaya ve irfana çağıran bir hikmet vardır. Mirasçısı olduğumuz medeniyetin eğitime yüklediği anlam bir değerler sistemini, bilgi ve erdemi toplumda yaymayı da içerisinde barındırmaktadır. Bu topraklarda bulunan maarif birikiminin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğu göz ardı edemeyiz. Bu sorumluluğunda bir fiil omuzlarında hisseden değilsiniz, bunu dünyaya taşıyansınız. Bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde gözünü ve gönlünü Türkiye'ye çevirmiş milyonlarca insan bulunuyor. Yine bunu dünyaya taşıyan sizlersiniz. Bunun bilinciyle yakın uzak fark etmeden gönül coğrafyamız için her anlamda refahın ve huzurun mücadelesini veriyoruz. Yunus Emre Kültür Merkezleriyle, TİKA ofisleriyle ve AFAD'ımızla dünyanın en ücra, en sıkıntılı bölgelerine ulaşıyor, insani yardımlar, kültürel faaliyetler ve kalkınma projeleri gerçekleştiriyoruz. Gönül coğrafyamızı sahiplenen duruşumuzun önemli bir nişanesi de 2016 yılında kurulan Türkiye Maarif Vakfı'dır. Türkiye Maarif Vakfı ile ülkemizin eğitim alanındaki zengin tecrübesini dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızla paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz. Maarif Vakfı, yumuşak güç araçlarını çeşitlendirerek insanlığın ortak vicdanı olma sorumluluğunu üstlenen ülkemizin eğitim diplomasisi hamlesidir. Vakıf, tüm dünyada Türkiye Cumhuriyeti adına eğitim kurumlarını devralmak, yenilerini açmak ve bunların işletilmesinin ötesinde misyonlar taşımaktadır" dedi.

"FETÖ İLTİSAKLI 213 OKUL MAARİF VAKFIMIZ TARAFINDAN DEVRALINMIŞ"

Fuat Oktay, "Kuruluşundan bu yana daha 3 buçuk 4 yıl geçmiş olmasına rağmen 104 kadar ülkeyle resmi temas kurulması; 51 ülkede bilfiil temsilcilik açmak üzere 66 ülkede faaliyet gösteriliyor olması takdire şayandır. Ayrıca 19 ülkede hain terör örgütü FETÖ iltisaklı 213 okul Maarif Vakfımız tarafından devralınmış 40 ülke ile de bu okulların devri konusunda protokol imzalanmıştır" diye konuştu.

"SADECE BU ZEHİR TÜRKİYE'DE VE TÜRKİYE'YE KARŞI BİR ZEHİR DEĞİLDİ"

Fuat Oktay şöyle devam etti:

"FETÖ'nün zehirlediği bütün dünyada, içeride ve dışarıda akıttığı zehrin panzehri sizlersiniz. ve bunun da bilincinde olarak bütün dünyaya yayılmış durumdasınız. Sadece bu zehir Türkiye'de ve Türkiye'ye karşı bir zehir değildi aslında. Hangi ülkede faaliyet gösterdilerse bu zehir o ülkelere aynen akıtılıyordu. Şu anda faaliyet gösterdikleri yerlerde de ne yazık ki bu zehri akıtmaya devam etmektedirler. Sizler panzehir olarak da bütün dünyaya yayılmış durumdasınız. Dışişleri Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte aslında bulundukları ülkedeki FETÖ'nün, biz sadece o okulları devralıp, sadece bir eğitim hizmeti vermiyoruz. aslında o ülkenin o devletine ve insanlarına da bir katkı sunuyoruz. Farkında olmadıkları bir zehrin, farkında olmadıkları bir tehlikenin özellikle çok büyük faturasını ödemiş bir ülke olarak onlara bunu anlatmaya çalışıyoruz"

"YENİLİKÇİ EĞİTİM MODELLERİNİN ÖNCÜSÜ OLMALIDIR"

"Türkiye'nin sahip olduğu girişimci ve insani diplomasi mücadelesinde Türkiye Maarif Vakfı'na bundan sonra da son derece stratejik görevler düşmektedir." diyen Oktay şunları söyledi:

"Dijital dönüşümün etkisiyle internet erişimimizin olduğu her yer okul ve kampüs haline gelmiş; eğitimin küreselleşmesi geçmişe nazaran kolaylaşmıştır. Maarif Vakfımız, eğitim teknolojilerinde yaşanan yeni gelişmeler ve eğilimleri takip ederek 'çevrimiçi maarif' vizyonuyla yenilikçi eğitim modellerinin öncüsü olmalıdır. Diğer yandan dünyanın dört bir yanında Türkiye Maarif Vakfı okullarında eğitim gören öğrencilerin Türkiye ile bağlarının güçlendirilmesi önemlidir. Bu öğrencilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızla işbirliği içinde Türkiye'deki bilim, eğitim, kültür ve spor programlarından yararlanmasını teşvik etmeye devam edeceğiz. ve mümkünse bizim ülkemize gelip kamplarda bizim öğrencilerimizle bir araya gelebilirler. Bizim yurdun dört bir yanında kamplarımız var"

"ŞİMDİ MESAFEYİ KISALTMA ZAMANI"

Fuat Oktay, "Hafta sonu ziyaret ettiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) başta olmak üzere Maarif okullarından yurtdışında yaşayan Türk toplumunu faydalandırmak önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Evet bunu yapıyoruz ama inanın gittiğimizde, yerinde gördüğümüzde, yaptıklarımızın, yapmamız gerekenin ne kadar gerisinde olduğunun farkında oluyoruz. Ne kadar çok yaparsak o kadar az yapmış olduğumuzun farkına varıyoruz. Yıllarca ihmal etmemizin belki bugün faturasını ödüyoruz. Ama bu faturanın bu maliyetini biz azaltabiliriz. En azından bizden sonraki nesiller için bu faturayı azaltabiliriz biz. Siz bu faturayı azaltmak için bütün dünyaya yayılmış gönül erlerisiniz. KKTC özelinde Girne ve Gazi Mağusa'da Maarif Okulları'nın faaliyete geçmesi yönünde çalışmalar olduğunu biliyor gelişmeleri bizler de yakından takip ediyoruz. Nasıl büyük bir ihtiyaç olduğunun da farkındayız. Hemen yanı başımızda olması demek onların, oradaki çocukların bizi tanıyor olması, oradaki gençlerin, insanların bizi tanıyor olması, bizimde onları yakından tanıyor olmamız anlamına hiç gelmiyor. Tam tersi bir o kadar uzak kalmışız, şimdi mesafeyi kısaltma zamanı" diye konuştu.

"BÜYÜKELÇİLİKLERİMİZ, KONSOLOSLUKLARIMIZLA İLİŞKİLERİMİZ SON DERECE SIKI OLMALI"

Fuat Oktay, "Maarif Vakfımızın çalışmalarında daha da etkin sonuçlar alabilmek için ilgili tüm kurumlarımızı yüreğini ortaya koyarak işbirliği yapmaya davet ediyorum. Özellikle yurtdışında faaliyet gösteren TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımızla Maarif Vakfımız sürekli yakın ilişki içinde olmalı. ve ayrı ayrı mükerrer faaliyetler gerçekleştirmek yerine güç birliği yapmalıdır. Hele hele büyükelçiliklerimiz, konsolosluklarımızla ilişkilerimiz son derece sıkı olmalı. Buradan ben dünyanın dört bir tarafındaki büyükelçiliklere de bir talimat olarak bunu ifade ediyorum. Evet burada bir gönüllülük faaliyeti olabilir ama bizler için bu zorunluluktur. Büyükelçiler, konsoloslar için ve Türkiye'den giden bütün bakanlıkların ataşelikleri burada sizlerin önünü açmak sizlere yardımcı olmak bir zorunluluktur. Bununla ilgili bir gecikme, bir nazlanma olursa haberimiz olsun" dedi.

FETÖ İLE MÜCADELE

Fuat Oktay, "FETÖ'nün Türkiye ve Türk dili markasını kullanarak yaptığı okullar milletimizin gasp edilmiş mallarıdır ve bunların daha çok ülkede Maarif Vakfımıza devredilmesi için diplomatik mücadelemizi sürdüreceğiz. Ne yazık ki hain FETÖ üyeleri, bazı ülkelerde mağdur gibi karşılanmakta, bu teröristlere kol kanat gerilmektedir. Biz bu ülkelerin ikiyüzlü tutumuna rağmen asla karamsarlığa düşmedik, düşmüyoruz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Sizlerin bulunduğunuz ülkelerde müzakerelerinizi kolaylaştırmak için tüm temaslarımızda ülkelere FETÖ'nün nasıl bir şer şebekesi olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. İnatla ve ısrarla muhataplarımıza bu meseleleri anlatmayı, varsa kafa karışıklıklarını gidermeyi sürdürüyoruz. Bugüne kadar haklı olduğumuz konularda doğruları söylemekten çekinmedik, hiçbir zaman da çekinmeyeceğiz. Sizlere düşen bu doğrultuda kararlılıkla çalışmaya devam etmektir. Eğitim kisvesi altında terör örgütü üyelerinin gençlerin ve çocukların o berrak, temiz zihinlerini zehirlemesine asla müsaade etmeyeceğiz. İnşallah önümüzdeki yıl düzenlenecek istişare toplantısında daha çok sayıda FETÖ iltisaklı okulun Maarif Vakfımıza devredildiğini konuşuyor olacağız" şekline konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Oktay'ın açıklamaları

Detaylar

17.02.2020 - 13.32 Haber Kodu : 200217088

===========================

9- BAKAN VARANK: TÜRKİYE'Yİ DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ EKONOMİLERİ ARASINA SOKMAK İSTİYORUZ

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ / SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Birleşik Krallık Teknoloji Konferansı'na katıldı. Beşiktaş'ta bulunan bir otelde düzenlenen konferansta konuşan bakan Varank, Brexit sonrası döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak,  "Ben bu konferansı, Brexit sonrası dönemde ilişkilerimizin daha da gelişmesi ve derinleşmesi adına önemli bir adım olarak görüyorum. Biliyorsunuz ticari ilişkilerimizin gelecek dönem seyrini belirlemek üzere Ticaret Çalışma Grubu kuruldu ve bugüne kadar 6 toplantı yaptı. Ticaret Bakanlığımızın yakından takip ettiği bu sürecin, her iki tarafın da lehine sonuçlanacak bir serbest ticaret anlaşmasıyla tamamlanmasını temenni ediyoruz. Teknoloji ve inovasyon alanlarındaki işbirliğimizi somut projelerle geliştirmeyi öneriyoruz" dedi.

"TÜRKİYE'Yİ BİR ÜST LİGE ÇIKARMAK İSTİYORUZ "

Bakan Varank, "Biliyorsunuz Türkiye ekonomisi 18 senede önemli mesafeler kat etti. Süreç boyunca maruz kaldığımız ekonomik ve siyasi baskılara, terör saldırılarına rağmen sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde örnek bir kalkınma hamlesine imza attık. Geldiğimiz nokta gurur verici, ama elbette bununla yetinmek niyetinde değiliz. Türkiye'yi bir üst lige çıkarmak, dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasına sokmak istiyoruz. Tabi bunu yaparken, kendi iç dinamiklerimizin yanı sıra, küresel ekonominin içinden geçtiği durumu da yakından takip ediyoruz. Hali hazırda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler, yapısal veya dönemsel problemler yaşıyor. Daha düne kadar ticaret ve teknoloji savaşlarını tartışıyorken, şimdilerde gündemimiz Çin'deki koronavirüs, yeni adıyla Covid-19'un oluşturabileceği belirsizlikler. Ayrıca tüm bunların üzerine, jeopolitik riskler de ekonomik belirsizlikleri daha da artırıyor. İşte böylesine çetrefilli bir dönemde Türkiye olarak izleyeceğimiz yenilikçi politikalarla güçlü bir atılım gerçekleştirmek, yeni bir büyüme hikayesi yazmak istiyoruz. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde, katma değerli üretimi ve kritik teknolojilerde atılım yapmamızı sağlayacak yol haritalarını belirledik. Bu kapsamda; yüksek teknoloji ve inovasyon, dijital dönüşüm, girişimcilik, beşeri sermaye ve altyapı alanlarında adımlar atacak ve 2023 hedeflerimize kararlılıkla ulaşacağız" diye konuştu.

"AVRUPA BİRLİĞİ'NİN OTOMOTİV ALANINDAKİ EN BÜYÜK TEDARİKÇİSİYİZ"

Teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Bakan Varank, "Türkiye'nin Otomobili de bunlardan biri olarak ön plana çıkıyor. Biliyorsunuz otomotiv sanayinde kapasite, yetişmiş insan kaynağı ve Ar-Ge potansiyeliyle bölgedeki en önemli oyunculardan biriyiz. Avrupa Birliği'nin otomotiv alanındaki en büyük tedarikçisiyiz. Dünya standartlarına uygun ileri teknolojiyle üretim yapabiliyoruz. Türkiye'nin otomobili projesiyle de üstünlüklerimizi heyecan verici yeni bir alana taşıyoruz. Bakınız bu sadece bir araba üretme projesi değil. Otomotiv sektörü köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Bağlantılı, otonom ve elektrikli araç pazarı, geleneksel markaların yanında, yeni girişimlere çok büyük fırsatlar sunuyor. İşte biz hem bu otomobilleri hem de beraberindeki mobilite ekosistemini özgün olarak geliştiriyoruz. Biz bu yarışa tam zamanında girdik, ipi göğüsleyen olmak için de var gücümüzle çalışacağız. Türkiye'nin otomobili aynı zamanda ülkemizden çıkacak bir unicorn olmaya da aday. Ki biz bu tanımı da Türkçeleştirip, Turcorn olarak isimlendiriyoruz. 2023'e kadar en az 10 Turcorn hedefimiz var. Şunun altını net biçimde çizmek istiyorum. Teknoloji tabanlı girişimlerde, Türkiye ciddi bir sıçrama potansiyeline sahip. Girişimcilerimizin başarıları zaman zaman dış basına da konu oluyor, dünya çapında ödüller alıyoruz" şeklinde konuştu.

"BİRLEŞİK KRALLIK'IN KÜRESEL DEVLERİNİ TÜRKİYE'YE DAVET EDİYORUM"

Türkiye'deki yatırım teşviklerini hatırlatan ve Birleşik Krallık'ın küresel devlerine çağrıda bulunan Varank, "Birleşik Krallık'ın küresel devlerini Türkiye'ye davet ediyorum. Gelin, sunduğumuz bu imkanlardan en iyi şekilde faydalanın, inovatif faaliyetlerinizi çok daha verimli bir şekilde ülkemizde yürütün. Teknoparklarımız ve araştırma altyapılarımızın kapıları, sizlere ardına kadar açık" dedi.

"BU DÖNEMDE TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPAN KAZANIR"

Türkiye'de önümüzdeki dönemde iş yapma ortamını yatırımcı dostu hale getirecek pek çok düzenlemenin hayata geçeceğini söyleyen Bakan Varank, "Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nda bu manada alınması gereken tedbirlere odaklanmış vaziyetteyiz. Doğrudan yabancı yatırımları teşvik eden oldukça cömert bir teşvik sistemimiz var. Proje bazlı teşviklerimizle; ülkemize ilk defa gelen, stratejik ürünler üreten, teknolojik seviyemizi ve ihracat kapasitemizi artıran yatırımlara öncelik veriyoruz. Sahip olduğumuz iç pazar, coğrafi avantajlar, dinamik iş gücü ve güçlü sanayi altyapısı yatırımcılara eşsiz fırsatlar sunuyor. Bakın çok açık söylüyorum. Bu dönemde Türkiye'de yatırım yapan kazanır. Bu sene kimya, petro-kimya, ulaştırma teknolojileri, entegre madencilik, savunma ve elektronik gibi pek çok kritik alanda dev yatırımların başlamasını bekliyoruz. Ben bu durumun özellikle yabancı yatırımcıların da iştahını artıracağını düşünüyorum. Buradan hareketle de, 2020 yılında doğrudan yabancı yatırımlarda güçlü bir ivmelenme bekliyoruz." diye konuştu.

Görüntü Dökümü :

-------------------

-Salondan detay

-Varank konuşması

-Genel ve Detaylar

17.02.2020 - 12.11 Haber Kodu : 200217063

=============================

10-İSTANBUL HAVALİMANI'NDA AKILLI TAKSİ UYGULAMASI KÜLTÜR BAKANI ERSOY'UN KATILIMIYLA BAŞLATILDI

İbrahim YILDIZ / İSTANBUL, İSTANBUL Havalimanı'nda akıllı taksi uygulaması Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımıyla düzenlenen törenin ardından hayata geçirildi.

İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatif Binası'nda düzenlenen Akıllı Taksi uygulaması tanıtım törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un yanı sıra İstanbul Mülki İdari Amiri İsmail Şen, İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA CEO'su Kadri Samsunlu, İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatif Başkanı Fahrettin Can, Mobilbil Kent Teknolojileri CEO'su Ahmet Dönmezoğlu  ve taksiciler katıldı.

Törende bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Aynı disiplini aynı istekliği diğer taksi odası esnaflarımız da gösterirse istediğimiz sonuçları alacağız.  Korsan taşımacılığın önüne geçmek için gerekli kanun düzenlemeleri yapıldı. Ancak biz ne yaparsak yapalım ne kadar kanuni düzenleme yaparsak yapalım, önce siz kendinize yatırım yapacaksınız sonra mekanınıza yatırım yapacaksınız. Bakıyorum burada mavi taksilerin siyah taksilerin sayısını ne kadar çok. Eğer bu taksilerin sayısını arttırırsanız daha konforlu hizmet sağlarsanız. Kanuni düzenlemeler ile korsan taşımacılık konusunda sonuç alacağız. Aksi takdirde sizden olan beklentileri sağlayamazsanız maalesef merdiven altı uygulamalarla yani gayri resmi uygulamalar ile karşılaşıyorsunuz. Bu korsan uygulamaları ile baş etmenin en güzel yanı kendinizi geliştirmek hatanızı bulup düzeltmek."

HAVALİMANLARINDAKİ BU UYGULAMALAR DIŞARIYA DA YAYGINLAŞMALI

Ersoy, "Sizleri hep dışarıda tutuyorum. Sizler taksi esnafı açısından güzel örnekler sergiliyorsunuz. Gönüllü şekilde uygulamaları yapıyorsunuz. Yeri geldiği zaman bu uygulamalara uymayan arkadaşları eliyorsunuz. Bu tür uygulamalar burada çok güzel işliyor. Sabiha Gökçen Havalimanı'nda da bu uygulama çok güzel işliyor. Bu uygulama inşallah havalimanı dışında da yaygınlaşırsa bu çözümlenmiş olacak" diye konuştu.

YOLCULARA KONFORLU VE KALİTELİ HİZMET İÇİN ÇALIŞIYORUZ

İstanbul Havalimanı olarak yolcuların isteklerine önem verdiklerini dile getiren İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA CEO'su Kadri Samsunlu ise, "İki hafta önce ABD'ye gittim bindiğim taksi bizim burada gördüğümüz taksilerin yakınından bile geçmiyor. Bu bile bizim işimizi kaliteli yaptığımızı, dünyaya fark attığımızı gösteriyor. 56 milyondan fazla yolcuya hizmet verdik ve yolcularımızın bizden mutlu ayrılmasına çok önem veriyoruz. Akıllı taksi hizmetini bir milat olarak görüyoruz. Bu miladın İstanbul Havalimanı'ndan doğup tüm Türkiye'ye hatta dünyaya yayılmasını istiyoruz. Yurt dışına bu hizmetin götürülmeye çalışıldığını duyuyoruz. İstanbul Havalimanı'nda yolcularımız çağrı merkezi ve mobil uygulama üzerinden taksi çağırabileceği, rezervasyon yapabileceği bir uygulama hizmete giriyor. 7/24 izlenebilen ve denetlenebilecek sistem ile hizmet kalitesi gerçek bir standarda çıkacak." dedi

MESLEKTE BİR DEVRİM OLACAK

Akıllı taksiye verdiği destek için Bakan Ersoy'a teşekkür eden İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatif Başkanı Fahrettin Can ise şunları söyledi:

"Turizm adı altında korsan taksicilik yapan çalışanlar için mevcut kanunlar yeterli değil. Allah'a çok şükür devletimizin gücü ve kudreti var. 24 saat geçmeden korsanın önüne geçer ama korsanı doğuran nedenleri de biliyoruz. Bunları ortadan kaldırmamız gerekiyor. Akıllı taksi yolcu memnuniyetini arttıracak ve en üst seviye çıkaracak, şikayetleri en aza indirecektir. Yolcumuz güzergah seçebilecek, kaç paraya gideceğini köprü ve otoban ücretleri ekrana yansıyacak. İçerisinde bulunan ekranlarda Türkiye ve İstanbul Havalimanı'nı tanıtan görüntüler olacak. Bu sistem hem yolcumuzu hem turistlerimizi hem de bizleri mutlu edecektir. Meslekte bir devrimi gerçekleştireceğiz."

UYGULAMA HAKKINDA

Akıllı Taksi uygulaması ile yolcular artık İstanbul Havalimanı'na geliş ve gidişlerinde mobil uygulama üzerinden tek tuşla bulundukları noktaya, diledikleri başka bir noktaya taksi çağırabilecek, gelen çağrılar taksilerde kurulu sistem tarafından en yakındaki boş taksiye yönlendirilerek hızla taksiye erişim sağlanacak.  Şoförlerin cep telefonuna ihtiyaç duyulmayan sistemde, taksi şoförleri güvenli ve pratik biçimde yolcuların bulunduğu konuma yine tek tuşla navigasyon üzerinden yönlendirilecekler. Bu sayede taksicilerin yolcu arama maksadı ile trafikte geçirdikleri süre azalırken, yolcularında taksi bekleme süreleri azalacak. İstanbul Havalimanı taksilerinde koltuk arkalarında bulunan tablet ekranlar üzerinden plaka, şoför, çağrı merkezi ve taksimetre bilgileri standart olarak yer alacak. Yolculuk başladığında ise ilgili ekranlardan gerçek zamanlı taksimetre bilgisi, konum, navigasyon, tutar bilgileri anlık olarak koltuk arkası ekranlardan yolculara sunulacak. Sistemde dileyen yolcular gidecekleri noktayı belirterek, alternatif güzergahlar üzerinden ulaşım süresi ve tutarlarını görebilecek, arzu ettikleri rota üzerinden yolculuğun yapılmasını sağlayabilecekler. Ayrıca, koltuk arkası ekranlardan turistlere kendi dillerinde bilgilendirme yapılabilecek ve arzu eden turistler çeviri desteği alabilecekler. İngilizce, Arapça desteği ile sistem ilk etapta çeviri desteğini sağlıyor olacak.

Görüntü Dökümü:

---------------------

-Bakan Ersoy'un konuşması

-İGA CEO'su Kadri Samsunlu açıklaması

-Fahrettin Can açıklamaları

-Bakan Ersoy'un sistemi incelemesi

-Entaksi uygulaması olan taksiye binmesi

-Detay görüntüler

17.02.2020 - 13.34 Haber Kodu : 200217089_

17.02.2020 - 13.45 Haber Kodu : 200217092

=====================================

11- CİNSEL SALDIRIYLA SUÇLANAN AVUKAT M.K. ESKİ EŞİNE ŞİDDET İDDİASIYLA DA SORUŞTURULUYOR

Hilal ÖZTÜRK-Müslim SARIYAR /  STAJYER kadın avukatın sosyal medyadan duyurduğu cinsel saldırı iddiası üzerine İstanbul Barosu tarafından avukat M.K. hakkında disiplin soruşturması başlatılacağı öğrenildi.

Stajyer avukat sosyal medyada, "Herkese merhaba ben Öykü. İstanbul Barosu avukatlarından Av. M.K.'nın ben ve benim gibi birçok çalışanına cinsel saldırıda bulunduğunu ve tehditlerle bizi şikayetten vazgeçirmeye çalıştığını sizlere anlatacağım" yazılı bir mesaj paylaştı. Kısa sürede  yayılan mesaj sonrası İstanbul Barosu harekete geçti.

ESKİ EŞİ ŞİDDET İDDİASIYLA ŞİKAYETÇİ OLMUŞ

İstanbul Barosu yönetim kurulu kaynaklarından alınan bilgilere göre, avukat M.K hakkında birkaç ay önce eski eşinin yaptığı şikayet nedeniyle disiplin soruşturması başlatıldı. Eski eşinin şikayet dilekçesinde M.K.'dan şiddet gördüğü iddialarının da yer aldığı belirtildi. Baro Yönetim kurulu kaynakları, M.K.'nin 3-4 yıldır akıl sağlığı ile ilgili sorunlar yaşadığı, şeker hastalığı nedeniyle de agresif olduğu bilgisini paylaştı.

MAHKEME BAKIRKÖY'E SEVK ETMİŞ

Avukat M.K. hakkında, geçen yıl Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda özel güvenlik görevlilerine mukavemet ettiği gerekçesiyle dava açıldığı da öğrenildi. Avukat M.K.'nin 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılaması sırasında, kullandığı ifadeler nedeniyle akıl sağlığının tespit edilmesine karar verildi. Mahkeme heyeti,  M.K.'nin ifadeleri ve davranışlarında "şizofreni rahatsızlığını çağrıştıracak belirtiler olduğuö gerekçesiyle Bakırköy Ruh Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk ederek, cezai ehliyeti olup olmadığına ilişkin akıl sağlığı raporu alınmasını istedi. M.K.'nin yaklaşık 3 ay akıl sağlığıyla ilgili tedavi olduğu da öne sürüldü.

GÖRMEZDEN GELİNEMEZ

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu sosyal medyadan konuyla ilgili yaptığı paylaşımda "Şikayetler hakkında soruşturma açıldı. Yapılan soruşturma sonuçlandırıldı ve disiplin kuruluna sevkedildi. Öykü'nün anlatımı için de re'sen soruşturma açılacaktır. Burası İstanbul Barosu... Burada bu tür olguların görmezden gelinmesi söz konusu olamaz"dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Paylaşılan mesajlar

-Adliyeden arşiv görüntü

17.02.2020 -14.07  Haber Kodu : 200217100

================================

12- İSTANBUL YATIRIM AJANSI KURULDU

İstanbul DHA - İSTANBUL Yatırım Ajansı (İYA) kuruldu. İstanbul'un marka değerinin artırılması, kente gelmeyi planlayan yatırımcılara danışmanlık sağlanması, yatırımcı açısından güven ortamının yüksek olduğu bir kent oluşturulması ve istihdama katkı sunulması, İYA'nın öncelikli hedefleri olarak belirlendi. İYA, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen  programla kamuoyuna tanıtıldı.

Toplantıda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un Avrupa kıtasının en büyük ve en kalabalık şehri olduğunu belirtti. İmamoğlu, "Bu şehrin ekonomisi için her türlü kaynağı harekete geçirmek, bizim ana görevimiz. 16 milyon için toplam yaşam kalitesini yükseltmemiz, daha fazla üretim, daha fazla yatırım ve daha fazla istihdam yaratmamız gerekiyor. Bunun için de daha fazla uluslararası finansmana ve yatırımcıya çok ama çok ihtiyacımız var" dedi.

"İSTANBUL'UN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN DÜNYA HARİTASINA BAKMAK YETERLİ"

"İstanbul'un değerini anlamak için dünya haritasına bakmak yeterlidir" diyen İmamoğlu, "Londra, New York, Paris, Amsterdam, Tokyo, Sidney, Milano gibi önemli kentlerin her biri, yetenekli beyinleri ve girişimci sınıfları çekmek için yatırım ve tanıtım ajanslarıyla yoğun çaba sarf ediyorlar. Yaratıcı ve girişimcileri cezbetmek için gittikçe daha çok, daha organize ve daha bilinçli çaba sarf ediyorlar. Biz de hem biraz önce anlattığım kendi tarihimizden ders alarak hem de bu metropollerin tecrübelerinden yararlanarak yola çıkıyoruz. İYA bünyesinde, bu şehrin kalkınması için önemli ticari partnerimiz profilindeki ülkelere ve kentlere odaklanalım istiyoruz. Onlarla ş birliğimizi çok üst seviyelere taşımak istiyoruz. Bunun için bugün, hep birlikte yola çıkıyoruz. Artık İstanbul'un bir yatırım ajansı var. Önce planlayacağız. Stratejik bakacağız. Global rekabeti doğru anlayacağız. Veriyle, analizle hep birlikte karar alacağız. Sektördeki herkesin sesine kulak vereceğiz. Ortak akılla, uzun süreli kararları organize edeceğiz" diye konuştu.

"DÜNYADA İLK 3'E GİRMESİNİ SAĞLAMAYA HEP BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ"

İmamoğlu, önümüzdeki 5 yıl boyunca koydukları hedefleri şöyle sıraladı:  "İstanbul'un yatırım yapılabilir, çalışılabilir ve ziyaret edilebilir bir dünya metropolü olma niteliğini güçlendireceğiz. İstanbul'u katma değeri yüksek, ileri teknolojinin ve yaratıcı endüstrilerin merkezi haline getireceğiz. Bunu başarabilmek için yabancı yatırımcılarla her zaman açık, dürüst, karşılıklı kazanma ilkesine dayalı, güvenilir ve çözüm odaklı bir iletişim içerisinde olacağız. Başta metro olmak üzere, kitle ulaşım yatırımlarına odaklanacağız. Kentsel planlama yatırımları, bizim için ikinci stratejik alan olacak. İstanbul önemli bir deprem fay hattı üzerinde bulunması nedeniyle, kentin dokusunu değiştirecek planlama ve yatırımlar yapacağız. Bu yatırımlar İstanbul'un doğasına zarar vermeyecek, koruyucu geliştirici olacak. Öncelikli olarak yüksek teknoloji alanlarında kurumlar geliştireceğiz. Yeni teknoloji şirketlerine, yazılım, tasarım, coding ve eğitim şirketlerine destek olacağız. Kentin ve dünyanın yaratıcı insanlarıyla iş birliği yapacağız. Çevre yatırımları, temiz enerji, kentsel atıkların dönüşümü ile ilgili yatırımlarda İstanbul öncü kentlerden biri olacak. Dünyanın en büyük sorunu olan küresel ısınma sorununu dikkate alan her teknoloji ve şirketi destekleyeceğiz. İstanbul'un, çok kültürlü, çok renkli, çok sesli yapısının daha fazla açığa çıkması için, özgürlükleri ve yaratıcılığı bu şehrin güzel insanlarıyla ateşleyeceğiz. Kente gelen yabancı ziyaretçi sayısında dünyada ilk 3'e girmesini sağlamaya hep birlikte çalışacağız. Bu nedenle turizm yatırımları da bizim için öncelikli sektörlerden biri olacak. Şehrimizin yakın civarında entegre tarımsal üretim yatırımlarını, üretici-tüketici zinciri açısından destekleyeceğiz. Bütün bu konularda uluslararası iş birliğine açık olacağız."

Görüntü Dökümü:

-----

-İmamoğlu'nun konuşması

-Detaylar

==================================

13-  EV KADINLARI İNTERNET BAĞIMLISI OLDU

Ev kadınlarının yüzde 53'ü kendi isteğiyle çalışmıyor

Gül KABA-Ömer HASAR-Hüseyin ÇAKMAK/İSTANBUL, - İstanbul'da ev kadınları üzerine yapılan araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, ev kadınlarının yüzde 53'ü yani her 2 kadından 1'i çalışmamanın kendi tercihi olduğunu söyledi. Aynı araştırmada, ev kadınlarının ortalama 3 saat 21 dakikasını temizlik işlerine, 3 saat 6 dakikasını da internete ayırdığı ortaya çıktı.

'Ev Kadınların İyilik Halinin Değerlendirilmesi' isimli araştırmayı İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nden Öğr. Gör. Mehmet Başcıllar ve Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü'nden Arş. Gör. Ali Taşci yaptı. 4 ayda tamamlanan araştırmada, İstanbul genelinde 294 ev kadınıyla internet üzerinde gönderilen formlar aracılığıyla görüşüldü.

YÜZDE 70'İ LİSE VE ALTI EĞİTİM DÜZEYİNDE

Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Öğr. Gör. Mehmet Başcıllar, her 10 ev kadınından 7'sinin lise ve altı eğitim düzeyinde olduğunu söyledi. Başcıllar, "Her 5 ev kadınından 4'ü çocuk sahibi. Ayrıca buna ilaveten her 4 ev kadınından 1'i  3 ve 3'ün üzerinde çocuk sahibi olduğunu dile getirdi" dedi.

EV KADINLARININ YÜZDE 53'Ü KENDİ İSTEĞİYLE ÇALIŞMIYOR

Her 2 ev kadınından 1'inin kendi tercihiyle çalışmadığını aktaran Başcıllar, "Her 4 ev kadınından 1'i çocuk baktığı için çalışamıyor. Her 10 ev kadınından 1'i ise eşi izin vermediği için çalışmıyor. Ev kadınları günün 3 saat 21 dakikasını temizlik yaparak, 3 saat 12 dakikasını televizyon izleyerek, 3 saat 6 dakikasını da internette geçiriyor. Günün önemli bir bölümünü ev işlerine ayıran kadınların yaşam doyum puanları anlamlı ölçüde düşük çıktı. Aynı şekilde eşleri izin vermediği için çalışamayan ev kadınlarının da depresyon puanları yüksek bulundu" diye konuştu.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ EĞİTİMİ

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sosyal hizmet uzmanları istihdam edilerek, toplumsal cinsiyet eşitliği konulu eğitimlerin toplumun geneline verilmesi gerektiğini vurgulayan Başcıllar, "Erkekler yaşamlarının bir dönemini askerde geçiriyor. Milli Savunma Bakanlığı da sosyal hizmet uzmanı istihdamı yapabilir ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri verilmesi lazım" ifadelerini kullandı.

KREŞLER, ANAOKULLARI ÜCRETSİZ OLSUN

Yerel yönetimlere de çok iş düştüğünü söyleyen Başcıllar, "Türkiye, sosyal bir devlet o yüzden gündüz bakım evleri, kreşler ve anaokullarının ücretsiz hizmet vermesi önemli, çünkü her 4 ev kadınından 1'i çocuk baktığı için çalışamıyor. Ayrıca ev kadınları günün önemli bir bölümünü televizyon izleyerek ve internette geçiriyor. Boş zaman değerlendirmesine yönelik sosyal politikaların geliştirilmesi, bu alanda yerel yönetimlerin de rol alması gerekiyor" dedi.

EV KADINLARI İNTERNETTE SOSYALLEŞİYOR

Kadir Has Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Berna Uzundağ ise, ev kadınlarının sosyal medyayı diğer insanlarla iletişim halinde kalmak için kullanıyor olabileceklerini dile getirdi. Dr. Uzundağ, "Özellikle büyük şehirlerde çevrelerinde çok fazla iletişime geçilecek komşusu yoksa, arkadaşları bulunmuyorsa sosyal medyaya dönüp iletişimi orada arıyorlarö diye konuştu.

EBEVEYNLERİN SORUNLU TEKNOLOJİ KULLANIMI ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Dr. Uzundağ, "Anne ve baba akıllı telefonda ve tablette çok fazla vakit geçiriyorsa çocukla olan iletişimi azalıyor. Örneğin, çocuk soru sorduğunda geç cevap veriliyorsa veya tamamen göz ardı ediliyorsa etkileşim düşüyor. Araştırmalara göre ebeveynlerin sorunlu teknoloji kullanımı çocukların dil, sosyal ve bilişsel gelişimini olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Mehmet Başçılar röp.

Kalabalık detay görüntüsü

Kadınlardan detay görüntüler

Sokak röportajları

Detaylar


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Türkiye DHA Haberler

title