Haberler

İNTERNET VE SOSYAL MEDYADA ÖNE ÇIKAN YURT HABERLERİ

Polisleri görünce aracını terk edip kaçan sürücü saklandığı kümeste yakalandıKONYA'da polisin rutin uygulama yaptığını gören sürücü S.Ö., aracını park edip kaçtı.

Polisleri görünce aracını terk edip kaçan sürücü saklandığı kümeste yakalandı

KONYA'da polisin rutin uygulama yaptığını gören sürücü S.Ö., aracını park edip kaçtı. Durumu fark eden poliste S.Ö.'yü saklandığı kümeste yakaladı. Polise, araç kullanıp kullanmadığını ispat etmelerini isteyen ve alkollü olduğu belirtilen S.Ö.'ye 'sürücü belgesi geçici olarak geri alındığı halde araç kullanmak', 'polisin 'Dur' ikazına uymamak', 'alkolmetre cihazına üflememek', 'sürücü belgesiz araç kullandırtmak' suçlarından toplam 8 bin 750 lira para cezası uygulandı, otomobili de trafikten men edildi.

Selçuklu İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri geçen cumartesi günü kentin farklı noktalarında rutin yol kontrol uygulaması yaptı. Sürücüler tek tek durdurulup, kimlik ve alkol kontrolü yapıldı.

POLİSİ GÖRÜNCE ARACINI TERK EDİP KAÇTI

Polis, kontrol noktasına  yaklaşık 100 metre kala bir sürücünün, aracını park edip kaçtığını fark etti. Bunun üzerine ekipler kaçan kişinin peşinden koştu. Yapılan aramada sürücü S.Ö. oradaki bir binanın kümesinde saklanırken yakalandı. Gözaltına alınan S.Ö., "Benim arabadan haberim yok. Ben hiçbir şey kullanmıyordum, orada oturuyordum" dedi. Polis alkol metreyi üfletmek isteyince S.Ö., "Ben araç kullanmıyordum orada oturuyordum niye üfleyeceğim? Araç başında beni gördüğünüz mü? Var mı kamera kaydığınız? Üflemiyorum. Kimseden kaçmadım. Ben araç falan da kullanmıyordum" dedi.

Park ettiği 42 ADJ 273 plakalı aracında yapılan aramada içki şişesine rastlandı. Gözaltına alınan S.Ö. hakkında  'Sürücü belgesi geçici olarak geri alındığı halde araç¸ kullanmak, polisin 'Dur' ikazına uymamak, alkolmetre cihazına üflememek, sürücü belgesiz araç kullandırtmak' suçlarından toplam 8 bin 750 lira para cezası uygulandı. Otomobili de trafikten men edildi. S.Ö. de polisteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Polisin diğer sürücüleri kontrol etmesi

Kaçan sürücüyü aramaları

_Kaçan sürücünün yakalanması

Alkolmetreyi üflememesi

Polise direnmesi

aracın arama yapılması

Genel ve detay

Haber- Kamera: Mehmet IŞIK / KONYA

=======================

Ankara'ya getirilen Fındık, 'gençlik hastası'

TOKAT'ta, bir ilkokulun maskotu olan ve sosyal medyada yoğun ilgi gören 'Fındık' isimli köpek, geçen hafta rahatsızlanarak tedavi altına alındı. Durumu kötüye giden köpek, bugün belediyeye ait özel araçla Ankara'ya getirildi. Fındık'a, 'distemper' (gençlik hastalığı) teşhisi konulurken, köpek hastalığın diğer hayvanlara bulaşmaması için karantinaya alındı.

Turhal'a bağlı Kayacık köyündeki Kayacık Şehit Haluk Yılmaz İlkokulu'nun müdürü Ahmet Aktürk ve öğretmenlerden Mustafa Önlen'in mezarlıkta bularak, okula getirdikleri av köpeği melezi olan erkek yavru köpek ilgi odağı oldu. Okulun öğrencilerinin yoğun ilgi ve sevgi gösterdiği, 'Fındık' adı verilen köpek, sosyal medyada gündemin ilk sıralarına çıktı. Okul Aile Birliği Başkanı Bedriye Göçer'in diktiği okul formasıyla öğrenciler arasında dolaşan ve bu haliyle büyük sempati kazanan 'Fındık', geçen hafta perşembe günü rahatsızlandı. 'Fındık'ı Turhal Belediyesi veterineri kontrol edip, ilaç verdi. Fakat dün hayvanın durumunun kötüye gitmesi üzerine okul yetkilileri, durumu Turhal Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezine haber verdi. Veteriner hekimin kontrolünün ardından 'Fındık', Turhal Belediyesi'ne ait  araç ile Ankara'da bulunan özel bir kliniğe getirildi.

TEDAVİSİ 15 GÜN SÜRECEK

Burada veteriner tekniker Yağmur Denli ve veteriner hekim Bahri Terzi tarafından tedavi altına alınan Fındık'a yapılan kontrolde distemper (gençlik hastalığı) teşhisi konuldu. Fındık, bu hastalığının diğer köpeklere bulaşma ihtimali nedeniyle karantinaya alındı. Fındık'ın tedavisinin yaklaşık 15 gün süreceği öğrenildi.

ÖNLÜĞÜNÜ SINIFA ASTILAR

Öte yandan, Kayacık Şehit Haluk Yılmaz İlkokulu'nun öğrencileri, öğretmenleri Mustafa Önlen aracılığıyla video çekip veteriner tekniker Yağmur Denli'ye gönderdi. Veterinerden Fındık'a iyi bakmasını isteyen öğrenciler, Fındık'ın sağlığına kavuşup yeniden sınıfa dönmesini istedi. Öğrenciler ayrıca, Fındık'ın okul formasını sınıfa astı.

GENÇLİK HASTALIĞI

Köpek distemper, yavru, köpeklerin solunum, gastrointestinal ve sinir sistemlerine saldıran bir virüsün neden olduğu bulaşıcı ve ciddi bir hastalıktır. Köpek gençlik hastalığı, ayrıca gözün konjonktival zarlarını etkileyen bir virüstür. Ateş göz ve burun akıntısı, iştahsızlık, ishal, kusma, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerle teşhis edilen hastalığın özel bir tedavisi olmamakla birlikte, antibiyotiklerin yanı sıra, bazı semptomları iyileştirebilecek vitamin takviyeleri ile tedavi desteklenmektedir.

Mustafa TURAPOĞLU/ANKARA,

=======================

Kars'ta sahaya giren köpeği hakem böyle çıkardı

BÖLGESEL Amatör Lig (BAL) 3'üncü grup 18'inci haftasında Kars36spor'un 1461 Trabzonspor ile 1-1 berabere kaldığı maça sahaya giren köpek damga vurdu.

Kars Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Aba Müslüm Güven Stadyumu'ndaki maçın ilk yarısı 1461 Trabzonspor'un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Maçın ikinci yarısı oynanırken bir sokak köpeği sahaya girdi. Yan hakem köpeği yakalayarak ön ayaklarından tutup saha dışına çıkarmak istedi. Maç devam ederken yaşananlar seyircinin ilgisini çekti. Orta hakem maçı durdururken, direnen köpeği çıkaramayan hakeme saha görevlisi yardımcı olmaya çalıştı. Köpeğin canını yakmadan sahadan çıkarmayı başaran hakem ve görevli taraftarlardan alkış aldı. Bir süre sonra yeniden sahaya girmeye çalışan köpeğ, görevliler tarafından uzaklaştırıldı.

Köpeğin sahadan çıkarılmasıyla devam eden maçın uzatma bölümünde Veysel'in attığı golle Kars36spor, 1461 Trabzonspor'la 1-1 berabere kaldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Hakemin maçı durdurması

-Yan hakemin sokak köpeğini stattan çıkarma çabası

-Ön ayaklarından tutarak götürmesi

-Maç detayı

-Köpeğin stada tekrar gelmesi

-Saha görevlisinin köpeği çıkarma çabası

-Maçtan detaylar

-Taraftarların ilginç sloganı

-Maç detayları ve hakemin maçı bitirmesi

Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS,

==========================

Sunucu, kavgayı durdurmak için İstiklal Marşı söyledi

KAHRAMANMARAŞ'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıl dönümü için düzenlenen 'Kurtuluş Gecesi'nde iki grup arasında çıkan kavgayı durdurmak için programın sunucusu, İstiklal Marşı'nı okumaya başladı ancak başarılı olamadı. Taraflar, polis müdahalesiyle ayrıldı.

Kahramanmaraş Ülkü Ocakları, şehrin düşman işgalinden kurtuluşunun 100'üncü yıldönümü nedeniyle Kurtuluş Gecesi düzenledi. Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan ile Atilla Yılmaz'ın sahne aldığı Merkez Spor Kompleksi'ndeki gece, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Daha sonra MHP İl Başkanı Ertuğrul Doğan ile Ülkü Ocaklar İl Başkanı Hüseyin Kayış birer konuşma yaptı.

KAVGA ÇIKTI

Konuşmaların ardından salonda iki grup arasında bilinmeyen nedenle kavga çıktı. Olay yerine çok sayıda polis sevk edildi. Bu sırada bir grup, görüntü alan gazetecileri engelleyip görüntüleri sildirmeye çalıştı. Sunucu, kavgayı sonlandırmak için İstiklal Marşı'nı okumaya başladı ancak taraflar kavga etmeye devam etti. Tarafları polisler güçlükle ayırdı.

'ÜLKÜCÜ OLMAK, YALNIZCA BOZKURT İŞARETİ YAPMAK OLMADIĞINI ANLADIM'

Kavganın ardından sahneye ilk çıkan Atilla Yılmaz oldu. Yılmaz, sevilen şarkılarını peş peşe seslendirirken, parçalarını zaman zaman hayranlarıyla birlikte söyledi. Yılmaz'ın ardından Ölürüm Türkiye'm türküsü ile sahne alan Mustafa Yıldızdoğan, geceyi organize edenlere ve salonu dolduranlara teşekkür etti. Ülkü Ocakları'nda yetiştiğini belirten Yıldızdoğan, şunları söyledi: "10 seneden bugüne kadar sağlık nedenleriyle Ülkü Ocaklarımızın, yani kimlik bulduğumuz yetiştiğimiz, yetiştirmeye gayret ettiğimiz ocağımızdan ayrı kalmıştım. Dün İstanbul Pendik konseriyle ocaklarımıza tekrar başladık Allah izin verirse, rabbim müsaade ettiği müddetçe. Bu ocağımızda yetiştik, Allah yüce Türk Milleti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bel kemiği olan ocaklarımızın da ateşini söndürmesin. Samimiyet, cesaret, ferasetin numunesidir Ülkü Ocakları. Ülkücü olmak, yalnızca bozkurt işareti yapmak olmadığını anladım 30 yıl boyunca. Dolayısıyla, 'Ölürüm Türkiye'm' diyen Şair Dilaver Cebeci hocam, 15 yaşında Ölürüm Türkiye'm şiirini yazmış. 15 yaş, bizim teminat olarak ocakları teşkil eder" dedi.

Yıldızdoğan, sahnede Fenerbahçe-Galatasaray derbisini de değerlendirerek, "Şunu kardeşiniz olarak söyleyeyim içime dert olmasın. Bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı. Hepimizin bir takımı vardır ama ilk 11'inde 1 tane Türk olan bir takıma ben, 'Türk takımı' diyemem. Bir vatandaş olarak diyemem. Haz almıyorum. İkinci husus şu. Derdimiz bitti, vatan derdimiz bitti, millet derdimiz biti, bugün Türkiye'de konuşulan konu, Galatasaray- Fenerbahçe derbi maçıdır. İşte ondan dolayı ben, Kahramanmaraş'ta, Sütçü İmam'dan, Sütçü İmam'ın ruhundan özür diliyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

MHP bayrağı, Türkeş ve Bahçeli'nin fotoğrafları yan yana

Konserin düzenlendiği salon

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması

Kavga edenler

Gazetecilerin engellenmesi

Polislerin araya girmesi

İstiklal Marşı'nın okunması

Atilla Yılmaz'ın türkü söylemesi

Mustafa Yıldızdoğan'ın sahneye çıkması

Yıldızdoğan'ın konuşması

Konserden detay

Yıldızdoğan'ın konuşması

Yıldızdoğan'ın sahneden inmesi

Haber-Kamera: Ömer KOÇ / KAHRAMANMARAŞ

===========================

Tarihi surların üzerine ev yapmışlar

BURSA'da tarihi milattan önce 2'nci yüzyıla dayanan ve Osmanlı Devleti döneminde hapishane olarak kullanılan Zindan Kapı'nın surlarına yapılan ve tarihi dokuya zarar evler görenleri şaşırtıyor.

Osmanlı Devleti döneminde Uludağ eteklerine açılan ara kapı konumunda olan Zindan Kapı'nın etrafındaki surlar yıkılarak, surun içerisine ve üzerine evler inşa edilmiş. yapılan evlerle üç kule, kuleleri birbirine bağlayan duvarlar ile zindanların bulunduğu bölümden oluşan tarihi Zindan Kapı'nın tarihi dokusu da tahrip edildi. Yerli yabancı turistlerin ilgisini çeken Zindan Kapı'nın son hali, görenleri şaşırtıyor.

Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Sezai Sevim, Zindan Kapı'nın Osmanlı Devleti döneminde hapishane olarak kullanıldığını ve savaş dönemlerinde zarar gördüğünü söyledi. Dr. Sevim, "O kısımda Osmangazi Belediyesi bir restorasyon başlattı ve yapının kapı ve çevreleri ayağa kalktı. Bu eserler, Türkler bu bölgeye gelmeden önceki eserler. Osmanlı Devleti Bursa'yı fethettiği dönemlerde şu anki şehir merkezinde hiç ev yok. Bursa surlardan ibaret. Surun dışında ev yok. Böyle bir Bursa'yı dışarıdan düşmanların gelmesiyle koruyacak bir araca ihtiyaç var o da sur. Bu surların, Romalılar ve daha öncesinden de bazı izler var ki 200-250'li yıllara dayanan bir tarihi derinliği var. İnşa edildiği zamanki haliyle korunuyor dersek doğru olmaz. Savaşlar sebebiyle bir kısım yerler yıkılır, bazı yerler tahrip olur. O bölgede de bazı tamirler yapılmış. Osmanlı Devleti, sınırını biraz daha batıya kaydırınca buralarda surlara ihtiyaç kalmamış. İçerisinde düşman olmadığı için bir takım yerlerdeki yıkılmalar dolayısıyla tekrar tamir edilme ihtiyacı duyulmamış. Son dönemde, harap olan, yıkılan surları tamirleme faaliyeti başladı. Zindan Kapı tamir edilirken hapishane kapıları da tek tek ortaya çıkmaya başladı" dedi.

'KENDİLERİNE MEKAN ÜRETMEK İÇİN DÜZENLEMİŞLER'

Osmanlı Devleti'nin güç kaybettiği dönemlerde surların üzerine bu yapıların yapıldığını söyleyen Sezai Sevim, "Bursa'da surlar, herkesin sahip olduğu, herkese ait bir yapı. Zindan Kapı'nın ayağa kaldırılması lazım. Uzun yıllar boyunca surlara ihtiyaç duyulmayınca insanlar kapı açmışlar, delik açmışlar, ev yapmışlar. Yaşam alanlarını oluşturmuşlar. Bugünkü hal ortaya çıkmış. Bu evlerin yapıldığı dönemler, Osmanlı Devleti'nin son dönemleridir. Devletin gücünün azaldığı, cephelerde savaşların arttığı, Balkanlardan göçmen geldiği dönemlerdir. Bu insanlara ev yapmak zorundasınız. Buna bağlı olarak o dönemlerde insanlar mecburen kendilerine mekan üretmek için bu şekilde düzenlemişler. O düzenlemenin sonuçları bunlar" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------

-Yapılan evlerden detaylar

-Surlardan detaylar

-Drone görüntüleri

- Haber : Semih ŞAHİN - Kamera: Mehmet İNAN / BURSA,

Haber Kodu : 200224036

==========================

Rize'nin 'Pisa kuleleri' korkutuyor

RİZE'de, yıllar önce inşa edilen ve dolgu olan zemindeki kayma nedeniyle yan yatmaya başlayan toplam 96 daireli 4 binada gün geçtikçe artan eğim korkutuyor. 'Pisa kuleleri' diye anılan binalardaki daire sahipleri, demir direklerle destekleyip, kendilerince önlem almaya çalıştıkları yapılarda korku içerisinde yaşıyor. İnşaat Mühendisleri Odası uzmanları yüzde 6 dolayında eğim oluşan riskli binaların bir an önce yıkılması gerektiğini açıkladı.

Engindere Mahallesi'nde deniz dolgusu ve heyelanlı tabaka üzerine 30 yıl önce inşa edilen 72 daireli 3 blok ile yanlarında yer alan 6 katlı 24 daireli bir başka binanın zemininde kaymalar meydana geldi. 'Pisa kuleleri' diye anılan binalardaki daire sahipleri yapıları demir direklerle güçlendirmeye çalıştı. Gün geçtikçe binalardaki eğim artarken, 24 daireli bina ile bitişiğindeki bina arasında boşluk oluştu.

YÜZDE 6 EĞİM VAR

Binalarla ilgili Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Rize İnşaat Mühendisleri Odası'nca teknik inceleme yapıldı. Yüzde 6 dolayında eğim olduğu belirlenen yapılarla ilgili Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri daire sahiplerinden binaların risk tespitlerini yaptırmaları istedi. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yıkımı gündeme gelen binalarla ilgili henüz bir adım atılmadı.

'KORKARAK OTURUYORUZ'

Binaların dışında oluşan eğimin içeride hissedildiğini anlatan Hatice Haberal, "Binaya girer girmez merdiven dairesinde hissedilen eğim, dairelerin içerisinde kendini daha fazla gösteriyor. Dairelerde kapılar ve pencerelerin kimi kapanmıyor, kimi ise açılmıyor. Dairelerden birinde yuvarlak bir topu elinizde bıraktığınızda top eğimin olduğu yöne hiç durmadan gidiyor. Evlerimiz yamuk; dışarıdan da belli oluyor. Müracaat ettik hala beklemedeyiz. Bir deprem olursa diye korkuyoruz. Yıllardır balkonlara demir taktık ama faydası olduğunu düşünmüyorum. Korkarak oturuyoruz. En çok namaz kılarken fark ediyoruz. Misafir geldiğinde bir anda dengesini kaybediyor. Çocuklarımın oyuncakları eğim olduğu yere doğru hareket ediyor" dedi.

'KAMYON GEÇİNCE SALLANIYOR"

20 yıldır binada oturduğunu söyleyen Rezzak Birben de  "Evi aldığımızda bu yamukluk vardı. Benim evimde pek yamukluk yok, balkonlar kırıldığı için demirle destek yaptırdık. Ben çok müracaat ettim, bekliyoruz. Büyük bir kamyon geçtiğinde evimizde sallanıyoruz. Korkuyoruz. Deprem olursa binanın içinde kalırız hiçbir yere gidemeyiz" diye konuştu.

'DONİMO TAŞI GİBİ YIKILACAK'

Yan binaları kimsenin görmediğini söyleyen Sonay Balıkçı ise, "Okulların yanına bu kadar yan evleri görmüyor mu kimse? Evimize misafir geliyor 'başımız dönüyor' diyorlar. Bu binalar domino taşı gibi yıkılacak. Bu binalar çelikle ayakta duruyor. Zemini sakat olduğunu bile bile neden hala burada oturtuyorlar bizi? Bize 'çıkın desinler' biz çıkalım para da istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

YAZICI: BİNALAR RİSK ALTINDA

Rize İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Murat Yazıcı, yıllardır bu bölgede sorunların olduğunu, bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi. Yazıcı, "Arkadaşlarımızın birçoğu sağlam temele ulaştıklarını düşündüler ve binalarını oraya kurdular. Fakat zamanla bizim zemin sıvılaşması dediğimiz zeminin binanın altında akıp gitmesi ve çamur tabakalarının oturmaya başlaması sonucu binalarımız bir tarafa yatmaya başladı. Sadece bu binalar değil orada bulanan okullar ve kamu binaları da aynı riskler mevcut. Bu binalar risk altında ve önlem alınmalı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Binaların dış cephesinden detay

Bolkanlarda bulunan demir direklerden detay

-Bina içinden detay

-Ev içerisinde detay

-Vatandaş röp

-Dron detay

-Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)

Haber: Arzu ERBAŞ -  Kamera: Mehmet Can PEÇE RİZE-DHA

Haber Kodu : 200224039

===============================

Yahya intihar etti, aşiret başlık parasını kaldırdı

ŞIRNAK'ta, sevdiği kız ile evlenebilmesi için başlık parası olarak 100 bin lira ve yüklü miktarda altın istenilen Yahya B.'nin (22), intihar etmesinin ardından Batuyan Aşireti, yüz yıllardır süren başlık parası geleneğini sonlandırdı.  Aşiret, bundan sonraki düğünlerde damat tarafının geline sadece 2 altın bilezik, 75 santimetre altın zincir, 1 altın küpe ve 2 altın yüzük takmasını kararlaştırdı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, başlık parası geleneğini kaldıran aşiretlere, Batuyan Aşireti de katıldı. Kararın alınmasına ise sevdiği kızla evlenebilmesi için 100 bin lira ile yüklü miktarda altın istenilen Yahya B.'nin 2 ay önce intihar etmesi neden oldu.  Acı olayın ardından aşiretin ileri gelenleri toplanarak, başlık parasının kaldırılması kararı aldı. Toplantıda, daha önce en az 100 bin lira olan başlık parası kaldırılırken, düğünde damat tarafının geline sadece 2 altın bilezik, 75 santimetre altın zincir, 1 altın küpe ve 2 altın yüzük alması kararlaştırıldı.

YAHYA'NIN İNTİHARI BAŞLIK PARASINI KALDIRDI

Kumçatı beldesinde bir araya gelen Batuyan Aşireti  ileri gelenleri kararın tüm mensupları için geçerliği olduğunu bildirdi.  Kumçatı Belde Belediye Başkanı AK Parti'li Nimet Demir, aldıkları kararda intihar eden Yahya B.'nin etkili olduğunu ifade ederek, "Bir gencimiz altınlar yüzünden intihar etti. Belediye başkanı olarak muhtarlarımız, imamlarımızı ve kanaat önderlerimizle toplandık. Başlık parasının kaldırılmasına karar verdik. Bu karar tüm Batuyan aşireti için geçerlidir" dedi.

BAŞLIK PARASININ KALDIRILMASI EN ÇOK GENÇLERİ SEVİNDİRDİ

Atatürk Mahallesi Muhtarı Ahmet Demir de yüz yıllarıdır sürdürülen başlık parası geleneğinin kaldırılmasının belde halkını sevindirdiğini söyledi.

Belde sakinlerinden Ali Cengiz de kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Gençlerin evlenmesi çok masraflıydı. Sadece tatlılık dediğimiz geleneğin masrafı 30 bin liraydı. Bunu kaldırdılar. Buna vesile olanlara teşekkür ederiz" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------

Kumçatı beldesi tabelası

Beldeden detay

Belediye başkanının evi

Batuyan mensupları

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KUDEN - Mehmet Selim YALÇIN/(Şırnak),

Haber Kodu : 200224047

============================

Edirne'de, toplu taşımada 16 milyonluk 'zimmet' soruşturması

EDİRNE'de, kent içi topu ulaşımın sağlandığı Edirne Toplu Ulaşım Sistemi'nde (ETUS) kent kartı bulunmayan yolcuların nakit ödeme yaptığı kumbaralarda biriken paraların kayda geçirilmediği ihbar edildi. Bunun üzerine çalışma yapan Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişleri, 16 milyon 631 bin 654 liranın kayıtlara geçmediğini belirledi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nca oluşturulan bilirkişi heyetinin ek raporunda, paranın, muhasebe ve hesaplarına yansımayan gelirler olduğu belirtildi. ETUS Başkanı Hakan Giyik ise iddiaların asılsız olduğunu öne sürüp,  "Zimmet, vurgun, hırsızlık ithamlarını kabul etmiyoruz, edemeyiz de" dedi.

Edirne'de belediye denetimi altında toplu ulaşımı sağlayan ETUS bünyesinde çalışan bir grup ortak, midibüslerde bulunan ve kent kartı olmayan yolcuların nakit para verdikleri kumbaralarda biriken paraların kayda geçmediği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığın tayin ettiği bilirkişinin yaptığı çalışmada, herhangi bir kusur bulunmadığı yönünde geçen yılın Nisan ayında rapor hazırladı. Ancak aynı bilirkişi heyetinin vergi müfettişinin raporuna dayanarak 5 ay sonra sunduğu ek raporda yaklaşık 16 milyon liranın kayıtlara geçirilmediğine yer vermesi ortalığı karıştırdı. İlk raporda şu görüşlere yer verildi:

"Kayıt dışı nakit tahsilatlarının muhasebe kayıtlarına ve hesaplarına yansımayan gelirler olduğu; kasayı, bakiyesini ve kooperatif varlıklarını arttırıcı etkisi olduğu; kooperatif genel kurulunda ortakların ibrasına sunulan bilanço ve gelir tablosuna yansıması nedeniyle ortakların bilgisinden gizlenmiş olduğu; sorumlusunun 1163 Sayılı 55 ve 56. maddeleri gereğince 2014-2015-2016-2017-2018 dönemlerinde görev yapan yöneticiler olduğu ancak nakit binişlerden kaynaklı olarak tahsil edilen tutarın 226 ortağa açıktan dağıtılması nedeniyle yönetim kurulunun uhdesinde bir meblağ bulunmadığı tespit edilmiştir."

MALİYE RAPORU: 16 MİLYON 631 BİN LİRA KAYITLARA GEÇMEDİ

Bu sırada bir kişi, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na başvurarak, vergi kaçırıldığı yönünde ihbarda bulundu. İhbar üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi müfettişlerini görevlendirerek, inceleme başlattı. 29 Kasım 2018 yılındaki ihbarın ardından başlatılan incelemede müfettişler, 2014 yılında nakit para sistemine geçen araçlarda kapsamlı çalışma yaptı. Çalışmada, nakit para kumbaralarına atılan paralar için 13 ayrı hattaki minibüslerden biri olmak üzere 13 minibüs takibe alındı. Takip edilen 13 araçta gün sonunda bin 165 hasılat tespit edilip, günlük olarak 161 aracın yolcu taşıdığı varsayılarak günlük toplam 15 bin 190 lira olarak hesaplandı. Maliye görevlileri kayıtlara geçmeyen yıllık hasılatı 5 milyon 544 bin 477 lira olarak hesapladı. Çalışma sonunda yıl boyunca yapılan nakit yolcu ödemelerini toplam 128 bin 18 lira olarak kayıtlara geçtiği, 5 yılda toplam 16 milyon 631 bin 654 liranın kayıtlara geçmediğini  belirlendi. Raporda ETUS Başkanı ve CHP'den Edirne Belediye Meclis üyesi Hakan Giyik'in de aralarında bulunduğu 14 yönetici kayıp paralardan sorumlu tutuldu.

BİLİRKİŞİDEN İKİNCİ RAPOR: ZİMMET VAR

Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı ve 16 milyon 631 bin 654 liranın kayıtlara geçmediği yönündeki raporu üzerine bu kez, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görevlendirdiği ve daha önce sorun olmadığı yönünde görüş veren bilirkişi ek bir rapor hazırlayarak başsavcılığa yeniden sundu. Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı rapora da dayanılarak, 'görevi kötüye kullanma, zimmet' başlığıyla hazırlanan ek raporda şöyle denildi:

"16 milyon 631 bin 654 lira kayıt dışı nakit taslaklarının muhasebe kayıtlarına ve hesaplarına yansımayan gelirler olduğu, kasayı bakiyesine ve kooperatif varlıklarını artırıcı etkisi olduğu, kooperatif genel kurul toplantısında ortakların ibrasına sunulan bilanço ve gelir tablosuna yansımaması nedeniyle, ortakların bilgisinden, gizlenmiş dönemlerinde görev yapan yönetim kurulu üyeleri, muhasip üyelerin kayıt dışı kalan nakit tahsilat tutarı olarak hesaplanan 16 milyon 631 lira tutardan tamamından birlikte sorumlu ve uhdesinde bulunduğu."

'DENETLEME KURULU DA SORUMLU'

Raporda ayrıca kooperatifin denetleme kurulunun da yönetim kurulunun faaliyetlerini ve hesaplarını periyodik zamanlarda inceleyerek inceleme sonuçlarını hazırlayacağı bir rapor ile genel kurul üyelerinin bilgisine sunmak zorunda olduğu kaydedildi. Raporda, 16 milyon

631 bin 654 lira nakit tahsilatın kayıt dışı kaldığına dikkat çekilerek, denetleme kurulunun bu konuda uyarı yapabileceği ancak bu konuda periyodik zamanlarda hazırlanmış bir raporun bulunmadığı, son yapılan denetim kurulunda da bu hususlara yer verilmediğinin görüldüğü ifade edilerek, denetleme kurulu üyelerinin de sorumlu ve kusurlu olduğu belirtildi.

'İDDİALAR ASILSIZ'

ETUS Başkanı Hakan Giyik, iddialar üzerine kooperatif ortaklarının da hazır bulunduğu basın açıklaması yaptı. Bilirkişinin ilk hazırladığı rapora vurgu yapan Giyik, Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişleri ile başsavcılığının oluşturduğu bilirkişi heyetinin ek olarak hazırladığı raporlara değinmedi.

2014 yılında Edirne Belediyesi'nin aldığı kararla nakit binişle toplu taşıma hakkı verildiğini söyleyen Giyik, "Bu hak, şehrin dışından gelen ve Kentkartı olmayan vatandaşlarımızın mağdur olmaması için verildi. 2014-2019 yılları arasında nakit toplama işi başladı. O sırada haftada 1 gün, 15 günde 1 gün hak ediş dağıttık. Bu hak edişleri dağıttığımız sırada kooperatifimizin içinden 12 tane ortağımız bizi zimmetle suçladı; suç duyurusunda bulundu. Savcılık da bunların iddiasına istinaden ben, yönetimim ve denetim kurulu hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma başlatılmasının ardından konumuz bilirkişilere gitti. Bilirkişiler de kooperatifimizdeki tüm evraklarımızı incelediler ve aldılar. Bu konuyla ilgili inceleme yaptılar ve 18 Kasım 2019 tarihinde savcılığa bilirkişi raporları verildi. Raporlar verildikten sonra, sonuç kısmında şu ifadeler vardı. Yönetimin uhdesinde hiçbir şekilde bir meblağ bulunmadığı açık ve nettir" dedi.

'ADAMIN ALNINI KARIŞLARIM'

Giyik, iddiaların kendilerini çok üzdüğünü belirterek, "Zimmet, vurgun, hırsızlık ithamlarını biz kabul etmiyoruz, edemeyiz de. Hakkımızda iddialarda kooperatif ortağı olan 12 kişi de dava açacağız. Ortaklarımız da tazminat davalarını açacak. Bu durumu, bu noktaya getirdikleri için hakkımızı soracağız onlardan. Burası büyük bir kooperatif, kimse itibarsızlaştırmaya çalışamaz. Kimse bana ve yönetimime hırsız diyemez. Alnını karışlarım adamın. Yüce adalete güveniyoruz. Gereken sonuçları alacağımıza da inanıyoruz. Biz Edirne halkına kaliteli hizmet vermeye çalışıyoruz; vermeye de devam edeceğiz. Yatırımlarımız da devam edecek. Kimse ETUS battı demesin; bunların cevabını da çok yakın zamanda vereceğiz. Kimse ETUS'a dil uzatamaz. Çok büyük emekler var burada; kimisi evini, kimisi arabasını, kimisi arsasını sattı şu anda ayakta durmaya çalışıyor. Kooperatifimiz üzerinde oynanan oyunlara hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

KAPSAMLI SORUŞTURMA

Öte yandan Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı müfettişleri, oluşturulan bilirkişinin ek raporu üzerine soruşturmayı derinleştirdi. Başsavcılığın, konuyu detaylı incelemesi için İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne talimat verdiği öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------

ETUS minibüslerinden detaylar

Midibüsün durakta yolcu alması

Midibüse binen yolcular

Kart basıp, para veren yolcular

Midibüslerin yolcu alması

Yolculardan detaylar

ETUS Başkanı Giyik'in açıklaması

Giyik'in dosyaları göstermesi

Kent ve midibüslerden detaylar

Haber-Kamera: Gurbet GÖKÇE-Resul ORUÇOĞLU/EDİRNE, -

=============================

Aynada kendisinden korkan hırsız, panikle kaçtı

ANTALYA'da, hırsızlık için girdiği atış poligonunda, aynada kendini görünce panikleyen şüpheli, hızla kaçtı. 6 saniye içinde iş yerini terk eden hırsızın aynada kendisini görmesi ve kaçma anı, güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, 9 Şubat Pazar günü Muratpaşa ilçesi Rauf Denktaş Bulvarı üzerinde bulunan Antalya Atış Poligonu'nda meydana geldi. Hırsızlık için saat 08.30 sıralarında atış poligonuna gelen 2 kişiden 1'i gözcülük yaparken, diğeri iş yerinin yan camını kırıp içeri girdi. Lobiye doğru ilerlediği sırada aynada kendisini görünce ürken, ardından hücum yeleği, gözlük ve başında miğfer bulunan maket askerle karşılaşınca panikleyen şüpheli, hızla kaçtı. Poligonu terk eden şüphelinin kaçma anı, çeşitli açılardan güvenlik kameralarına yansıdı.

Antalya Atış Poligonu kurucusu Alper Uçar, hırsızlık girişiminden kapalı devre alarmın devreye girmesiyle haberdar olduğunu ve 5 dakika içinde iş yerine geldiğini söyledi. Alper Uçar, "Bizim binamızın yan tarafındaki pencereden hırsızlık girişimi olmuş. Atış poligonu olması nedeniyle olağanüstü güvenlik önlemlerimiz var. Üstelik iş yerimizin her noktasında güvenlik kameraları ve alarm bulunuyor. Bir hırsızlık girişiminde aynı anda polise, bize ve alarm şirketine sinyal ulaşıyor. Bu trajikomik olayda hırsız arkadaş camı kırıp içeri giriyor. İçeride yaklaşık 6 saniye kalabiliyor. Bütün alarmlar çalıyor. Maketin yanına kadar geliyor. Burada maketi ve aynada kendi yansımasını gördükten sonra hızla kaçıyor. Biz geldiğimizde kameradan bunları izleyince üzüldük ama bir yandan da trajikomik bir durum. Güvenlik önlemlerinin çok yüksek olduğu bir yere gelip, bunları yapabilmesine şaşırdık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

DHA Muhabiri İbrahim Laleli anons

Olay yerinden görüntüler

RÖP: Alper Uçar

Detaylar

Güvenlik kamerası görüntüleri

HABER- KAMERA: Bülent TATOĞULLARI- İbrahim LALELİ/ANTALYA,

Haber Kodu : 200224041

============================

Müdür, 40 bin lirayı çalıp, hırsızlık ihbarında bulunmuş

DENİZLİ'de, müdürü olduğu marketler zincirinin kasasından 40 bin lira çaldıktan sonra hırsızlık ihbarında bulunan Osman Gülhan'ın (30) oyununu jandarma bozdu. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından gözaltına alınan Gülhan, tutuklandı.

Üç gün önce jandarmayı arayan Osman Gülhan, müdürlüğünü yaptığı Pamukkale ilçesindeki bir marketler zincirinin kasasından 40 bin lira çalındığı ihbarında bulundu. İhbar üzerine harekete geçen Denizli İl Jandarma Komutanlığı Suç Araştırma Timi, soruşturma başlattı. JASAT ekibi, yaklaşık 12 saatlik güvenlik kamerası kayıtlarını inceledikten sonra parayı çalan kişinin ihbarda bulunan müdür Osman Gülhan, olduğunu tespit etti. Gülhan, gözaltına alındı.

Kamera görüntülerinde, Gülhan'ın kasadan aldığı parayı montunun altına saklayıp ihbarda bulunduğu yer aldı. Jandarmadaki sorgusunda suçunu itiraf eden Gülhan'ın göstermesi üzerine para, evinin yanındaki odunlukta bulundu. Para, market yetkililerine teslim edilirken, adliyeye sevk edilen Gülhan, tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------

-Marketin dışardan görüntüsü

-Güvenlik kamerası kaydından hırsızlık anı görüntüsü

-Osman Gülhan'ın çaldığı parayı sakladığı yeri göstermesi

-Paranın bulunmasından görüntü

-Osman Gülhan'ın adliyeye sevk edilmesinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ,

=================================

Gelin arabalı soyguncular, çaldıkları altın ve parayı gömmüşler

KONYA'da plakalarını 'Evleniyoruz' ve 'Seni seviyorum' yazılarıyla kapatarak, gelin arabası görüntüsü verdikleri otomobille geldikleri kuyumcudan silah tehdidiyle 82 bilezik ve 20 bin lira alıp kaçan Servet G. (21) ve Alparslan Ç. (22) yakalandı. Zanlıların çaldıkları bilezikleri bir araziye gömdükleri, silahları da su kuyusuna attıkları ortaya çıktı.

Soygun, geçen Cumartesi günü saat 11.10'da Selçuklu ilçesi Şeyh Şamil Mahallesi Halil Ürün Caddesi üzerinde bulunan kuyumcuda yaşandı. Plakaları 'Evleniyoruz' ve 'Seni seviyorum' yazılarıyla kapatılarak, gelin arabası izlenimi verilen otomobilden inen yüzleri maskeli 2 kişi, kuyumcuya girdi. Çalışan Mustafa Kehya ve kuyumcunun oğlu Hüseyin Solak'ı (17) ellerindeki tüfekleri doğrultarak etkisiz hale getiren soyguncular,  82 bilezik ile 20 bin lirayı alıp, kaçtı. Soygun anı ise iş merkezinin güvenlik kameraları tarafından görüntülendi.

'ALPARSLAN' İSMİNE YOĞUNLAŞILDI

Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, soygunculardan birinin diğerine, "Hadi Alparslan, aldıysan gidelim" dediğini tespit etti. Polis ayrıca şüphelilerin kaçtıkları otomobilin marka ve modelini de belirledi. Otomobilin, 20-22 Şubat tarihleri arasında Servet G. ve Alparslan Ç. tarafından kiralandığı tespit edildi.

YOLDA YÜRÜRKEN YAKALANDILAR

Şüphelilerin Meram ilçesinde olduklarını belirleyen polis, en son görüldükleri bölgede devriyelerini sıklaştırdı. İkili, yolda yürürken yakalanarak gözaltına alındı.

PARAYI GÖMÜP, CAMİDE YATMIŞLAR

Şüpheliler sorgularında, paraya ihtiyaçları olduğu için soygunu gerçekleştirdiklerini, para ve altınları bir çuval içerisine koyup, Dere Mahallesi'ndeki bir arazide gömdüklerini, tüfekleri de aynı bölgede bulunan bir su kuyusuna attıklarını anlattı. İkili, parayı gömdükten sonra kiralık otomobili teslim edip, kalacak yerleri olmadığı için bir camide yattıklarını da itiraf etti.

Soyguncuların gösterdikleri yeri kazan polis, çuval içerisinde 1 kilo 700 gram değerinde olan 82 bilezik ile 20 bin lirayı buldu. Araca gelin arabası süsü verme fikrinin ise Servet G.'den çıktığı ve bir çiçekçide aracı süslettiği belirtildi. 2 şüpheli adliyeye sevk edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Soygundan sonra polisin iş yerinde inceleme yapması

Bir kişinin cep telefonuyla soygun anını göstermesi

Soyguna ait güvenlik kamerası

Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi

Genel ve detay

Haber- Kamera: Tolga YANIK / KONYA

===============================

Çocukların otomobil bagajında tehlikeli yolculuğu

ŞANLIURFA'da, seyir halindeki otomobilin bagajındaki 3 çocuğun tehlikeli yolculuğu, cep telefonu kamerasına yansıdı.

Eyyübiye Mahallesi'nde seyir halindeki 63 ABE 224 plakalı otomobil, bagajında biri erkek 3 çocuk ile trafikte ilerledi. Bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kaydedilen görüntülerde, yolculuk yapan çocuklardan birinin eliyle bagaj kapağını tuttuğu görüldü. Çocukların korkarak yaptığı yolculuk sürücülerin de hayatını tehlikeye atarken, otomobil sürücüsünün tepkilere aldırış etmeden ilerlemesi dikkat çekti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------

Otomobil bagajında yolculuk yapan çocuklar

Bagaj kapısını tutan kız çocuğu

Yolculuk sırasında korkan çocuklar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA

=================================

İzmit Körfezi'nde yunusların dansı

KOCAELİ Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İzmit Körfezi'nde yüzen yunusların görüntülerini paylaştı. Yunusların İzmit Körfezi'ndeki dansı ilgiyle izlenildi.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın sosyal medya hesabından İzmit Körfezi'nde yüzen yunusların görüntülerini paylaştı. Son yıllarda yapılan çalışmalarla kirlilikten arınan, balık popülasyonunun arttığı İzmit Körfezi'nde Karamürsel açıklarında görünen yunus sürüsünün denizdeki dansı ilgiyle izlenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yunusların İzmit Körfezi'nde yüzerken çekilen görüntüleri

Dosa kclyunus

HABER: KOCAELİ,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

title