TÜM KATEGORİLER
Bakan Varank, Kütahya AK Parti Siyaset Akademisi'nin açılış dersini verdi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Gezi döneminde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir beyefendi, partimizde en üst görevlerde bulunmuş bir beyefendi, Başbakanlık yapmış bir beyefendi çıktı Gezi olaylarıyla ilgili birtakım açıklamalar yaptı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Gezi döneminde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir beyefendi, partimizde en üst görevlerde bulunmuş bir beyefendi, Başbakanlık yapmış bir beyefendi çıktı Gezi olaylarıyla ilgili birtakım açıklamalar yaptı. Dedi ki 'Ben Gezi ile gurur duyuyorum, Türkiye'nin geldiği demokratikleşme seviyesiyle gurur duyuyorum.' Hepiniz Gezi olaylarının şahitlerisiniz, o vandallığın, o yakıp yıkmanın, televizyonlara çıkıp 'Biz bu ülkede ekonomiyi durduracağız.' diyenlerin nesiyle gurur duyabilirsiniz?" dedi.
Ak Parti Kütahya Siyaset Akademisi'nin açılış dersini veren Varank, Ak Parti'nin Türkiye siyasetinde bir okul konumunda bulunduğunu, bu okulun da ülkedeki herkese açık olduğunu söyledi.
Bakan Varank, Ak Parti'de geçmiş zamanlarda en üst noktalarda görev yapmış ancak benlik hırslarına yenik düşenlerin olduğuna işaret ederek, "Bu ülkeye, bu millete en büyük zararı veren hadiselerle gurur duyanlar, bize sadece ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösterirler. Gezi döneminde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir beyefendi, partimizde en üst görevlerde bulunmuş bir beyefendi, Başbakanlık yapmış bir beyefendi çıktı Gezi olaylarıyla ilgili birtakım açıklamalar yaptı. Dedi ki 'Ben Gezi ile gurur duyuyorum, Türkiye'nin geldiği demokratikleşme seviyesiyle gurur duyuyorum.' Hepiniz Gezi olaylarının şahitlerisiniz, o vandallığın, o yakıp yıkmanın, televizyonlara çıkıp 'Biz bu ülkede ekonomiyi durduracağız.' diyenlerin nesiyle gurur duyabilirsiniz? Böyle bir hadiseyle gurur duymayı neyle izah edebilirsiniz?" diye konuştu.
Farklı ülkelerde AK Parti ismiyle partiler kurulduğunu, tüzüklerinin birçok siyasi partiye ilham verdiğini dile getiren Varank, şöyle devam etti:
"İşte Recep Tayyip Erdoğan'ın temellerini attığı bu siyaset tarzının 4 vazgeçilmezi vardır; milletin sesine kulak vermek, reformcu olmak, kapsayıcı olmak ve dönüştürücü olmak. İstikametinizi millet yerine başkası çiziyorsa, statükonun savunuculuğunu yapıyorsanız, sadece belli bir zümrenin temsilcisiyseniz, 'Biz koltuklarımızı koruyalım; böyle gelmiş böyle gider.' diyorsanız, bugün adları dahi hatırlanmayan yüzlerce tabela partisinden biri olursunuz. Ne yazık ki Türk siyasi tarihi bu zihniyetteki siyasi hareketlerin mezarlığı durumundadır. AK Parti, işte bu köhnemiş anlayışı temelden değiştirmiş, yıllardır hasretle beklenen siyaset tarzını Türkiye'ye kazandırmıştır. AK Parti, yalnızca kendi dönemi için değil, belki bundan 50 yıl sonra dahi izlenebilecek bir siyaset kılavuzu ortaya koymuştur. Bu kılavuzun ilk maddesi, milletin sesine kulak vermektir. İstikametini milletin çizdiği, politikalarını, söylemlerini, gündemini bizzat milletin belirlediği AK Parti toplumun ne söylediğini her zaman dikkate alır çünkü AK Parti'yi millet kurmuş, bugünlere de millet taşımıştır."
"Bu ülke için kuracak hayali olmayanlarla kaybedecek tek bir saniyemiz dahi yok"
Türkiye'deki muhalefetin bu iki çarpık siyasi zihniyetten müteşekkil olduğunu gördüklerini ifade eden Varank, onların hapsoldukları dar ideolojik kalıplardan, kurdukları imitasyon ittifaklarla kurtulmaya çalıştıklarını söyledi.
Muhalefetin kurduğu ittifakın şirket ortaklığı olduğunu savunan Varank, şöyle devam etti:
"Muhalefet, herhangi bir ilkede ittifak kuramadıkları için AK Parti ve Erdoğan karşıtlığıyla bir araya geliyorlar. Şimdi bu ortaklar, masa başında yaptıkları toplama çıkarma hesaplarla iktidar rüyası görüyor olabilir ama bu siyaset değil, siyasetsizliktir. Soruyorum, istismar siyasetinin temsilcisi HDP ile kendini sözüm ona milliyetçi olarak tanımlayan İYİ Parti hangi ilkede bir araya gelebilir? Tüm tarihi dindarları dışlamak, küçük görmekle dolu Cumhuriyet Halk Partisi ile Erbakan hocamızın siyasetini sözüm ona sürdürdüğünü iddia eden Saadet Partisi hangi ilkede bir araya gelebilir? Buna verecek cevapları olmadığı için tek yaptıkları şey AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanımıza saldırmak oluyor. Millete söyleyecek sözü, bu ülke için kuracak hayali olmayanlarla kaybedecek tek bir saniyemiz dahi yok. İşte bu yüzden AK Parti ve MHP bir araya geldik, Türkiye'nin geleceği için Cumhur İttifakı ile sahici bir güç birliği kurduk. Çizgimizi, değerlerimizi, ilkelerimizi koruyarak AK Parti'nin kuşatıcılığını daha da sağlamlaştırdık. İnşallah ilkesiz ittifaklara karşı Cumhur İttifakıyla birlikte yol yürümeye devam edeceğiz."
Bakan Varank, 11 yıl önce Kütahya'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde askeri havaalanına konvoyda bulunan başörtülülerin giremediğini, Erdoğan'ın durumu fark etmesi üzerine herkesi bir otobüse alarak havaalanına girdiğini anlattı.
"Türkiye'nin en büyük umudu Cumhurbaşkanımızdır, en güçlü hareketi AK Parti'dir"
Türkiye'yi büyütmek, milletin refahını yükseltmek, inandıkları değerleri yüceltmek dışında bir ajandalarının olmadığını vurgulayan Varank, "17 yılda girdiğimiz mücadeleler elbette bizi yıpratmış olabilir, belki yaralar aldık, belki aramızda yorulanlar, desiseye kapılanlar oldu ama millete hizmet etmenin faturası buysa biz buna da katlanacağız. AK Parti'ye, bu harekete ömür biçenler her zaman oldu. Daha iktidardaki ilk yıllarımızda bile 'Bu hareket 5'inci yılını göremez.' dediler ama şunu unutmayalım, iktidarda 17 yılı geride bıraktıktan sonra bile hala Türkiye'nin en büyük umudu Cumhurbaşkanımızdır, en güçlü hareketi AK Parti'dir. Bu yüzden kendimize güveneceğiz." diye konuştu.
Bakan Varank, siyaset akademisindeki derse katılmadan önce Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde öğrencilerle buluşarak Bakanlığının çalışmaları hakkında sunum yaptı.
