Haberler

DHA YURT BÜLTENİ -10

Evini yaktıktan sonra bahçede uyudu

AYDIN'ın Nazilli ilçesinde, iddiaya göre psikolojik sorunları olduğu ve kullandığı antidepresan hapını arttırınca kontrolünü yitiren 49 yaşındaki Murat S., evini ateşe verip bahçede uyuya kaldı. İtfaiye yangını söndürürken, bahçede uyurken bulunan ev sahibi şaşkınlık yarattı. Karakola götürülen Murat S., ifadesi sonrası serbest bırakıldı.

İsabeyli Mahallesi'nde yaşayan, iddiaya göre psikolojik sorunları bulunan, işsiz, evli ve 1 çocuk babası Murat S., iddiaya göre, içtiği hapın dozunu arttırınca kontrolünü yitirerek evini ateşe verdi. Sonrasında yanan evinin bahçesine evinden taşıdığı döşek ve yorgandan kurduğu yatağına uzanıp, uyumaya başladı. Dumanları görenlerin ihbarıyla olay yerine, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi.  Uyur halde bulunan Murat S.'nin bu hali şaşkınlık yarattı. İtfaiye ekibinin çalışmasıyla yangın söndürdü. Evini yaktığı anlaşılan Murat S. ise jandarma ekiplerince gözaltına alındı. Daha önce de evini yakmaya kalkıştığı öğrenilen Murat S'nin girişiminin komşuları tarafından engellendiği, eşinin o günden sonra çocuğunu da alıp evi terk ettiği öğrenildi. Evini kundaklamaktan gözaltına alınan Murat S. işlemleri sonrası savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Gidecek yeri olmayan Murat S.'ye sonrasında. bir komşusu sahip çıkıp evini açtı.

O günü anlatan Murat S., "Hastalığımdan dolayı ev düzenim yok. Alzheimer ve diyabet hastasıyım. Tansiyon hastasıyım. Yemeklerimi kendim yapabildiğim kadar yapıyorum. Gece 2 tane psikiyatri, hapı içtim. Ondan sonra ne olduğunu bilmiyorum. Evimin önünde kapımın önünde uyumuş kalmışım" dedi.

YARDIM ÇAĞRISI

İsabeyli Mahalle Muhtarı Birkan Çelik ise, "Murat'ın psikolojik rahatsızlıkları vardı. Alzheimeir başlangıcı ve diyabet tansiyon hastalıkları da var. Kendisi bunların hepsinin birikiminde, ailevi sebeplerde araya girince psikolojik travma yaşıyor. Gece evini ateşe vermiş. Daha sonra konuştuğumuzda bu olaydan haberinin olmadığını, bilinç dışı yaptığını belirtti. Mahalle olarak, Murat kardeşimize sahip çıkmak istiyoruz. Yalnız bizler, değil devletimizden de aynı ilgi ve alakayı bekliyoruz. Hayırsever vatandaşlarımızdan da yardım alarak, hep birlikte Murat kardeşimize sahip çıkalım, evini yeniden yapalım" dedi. Yangından sonra ortada kalan ve Murat S.'yi evine alarak sahip çıkan Hüsnü Bizimyer ise, "Mahalle sakinlerimizden Murat arkadaşımız bilinç dışında evini yakmıştır. Şu anda kalabilecek bir yeri olmadığı için benim yanımda kalmaktadır. Fakat Devletimizden ve halkımızdan bu arkadaşımıza yardım bekliyoruz. Yanan evi için gerekenin yapılmasını istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yanan evden detay görüntüler.

Yanan evin içinden görüntüler.

Yanan evden uzaktan detay görüntüler.

Evini yakan Murat S. evi yaktıktan sonra uyuduğu minderlerin üzerinden röportaj

İsabeyli Mahalle Muhtarı Birkan Çelik ile röportaj.

Evi yanan adama sahip çıkan ve evine alan Hüsnü Bizimyer isimli şahıs ile röportaj

Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın),

=========================

Yüksekovalılar koronavürüsüne aldırış etmiyor

HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde, yetkililerin 'evde kalın' çağrısına rağmen vatandaşlar cadde ve sokakları doldurdu.

Koronavirüs salgınına karşı gerekmedikçe evden çıkılmaması istenirken, Yüksekova ilçesinde yaşayanlar, bu çağrıya kulak vermedi. İlçenin en işlek caddesi olan Cengiz Topel Caddesi, vatandaşlarla doldu taştı. Kaymakamlık tarafından camilerden, Türkçe ve Kürtçe yaptırılan anonslarla, 'evde kalın' çağrısı yapılan ilçede, yetkililere kulak verilmesini isteyenler de var. Vatandaş İdris Çiçek, "Koronavüris ciddi bir tehlike ve gizli bir düşman. Bunu görmemiz gerekiyor. Mümkün oldukça evlerimizde kalmalıyız. Herkes kendini korumakla mükellef. Biz kendimizi koruyarak ailemizi, vatandaşlarımızı ve ülkemizi bu koronavirüsten kurtarabilir. Zorunlu ihtiyaçlarımız olmadıkça evlerimizden çıkmayalım" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Çarşıdan detaylar

-Kalabalıktan detaylar

-Vatandaşlardan detaylar

-Maske kullanan vatandaşlar

-Araçlardan detaylar

-İdris Çiçek ile röp

-Vatandaşlarla röp

-Genel detaylar

Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari),

=========================

Cenaze arabasına sığmayan boş tabutu yol kenarında unuttular

NİĞDE'de yol kenarında unutulan tabut, paniğe neden oldu. Bor ilçesi Başpınar Mahallesi'nde, yol kenarında tabut olduğunu görenler polise haber verdi.

Bölgeye gelen polis ekipleri, boş olan tabutun kim ya da kimler tarafından bırakıldığını araştırmaya başladı. Yapılan çalışmalar sonunda da tabutun Almanya'dan Türkiye'ye getirilen cenazeye ait olduğu ortaya çıktı. Almanya'dan içinde cenazeyle getirilen tabutun, cenaze aracına sığmadığı, bunun üzerine cenazenin başka bir tabuta aktarılıp defin için götürüldüğü, boş kalan tabutun ise bulunduğu yerde unutulduğu belirlendi. Tabut, görevliler tarafından götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

-Tabuttan ve polis ekiplerinden görüntü

-Mahalleden polis ve vatandaşlardan genel görüntü

Haber: Ali KADI-Kamera: NİĞDE,

=========================

Kolonya üreticisi: Panik, fiyatın artmasına neden oluyor

DÜZCE'de kolonya üretimi yapan kozmetik firmasının sahibi Nadir Yorgun, evlerde birer şişe kolonya bulunmasının ihtiyacı karşılayacağını belirterek, "1 tane alsınlar, birkaç gün sonra bir tane daha alsınlar. Fiyatlar gereksiz karaborsaya çıkmasın. Panik olmaları fiyatın artmasına neden oluyor" dedi.

Çin'de ortaya çıkıp, tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını sonrası Türkiye'de kolonya satışından patlama yaşandı. Düzce'nin Yenitaşköprü köyünde üretim yapan kolonya firmasının sahibi Nadir Yorgun, vatandaşlardan panik yapmamasını istedi, halka kolonya yetiştirmek için canla başla çalıştıklarını söyledi. Vatandaşlardan stok yapmak yerine sadece bir şişe kolonya almalarını öneren Yorgun, "Halkımızın panik yapmasına gerek yok. Tüm kolonya üreticileri olarak halkımıza kolonya ulaştırmak için canla başla mücadele ediyoruz. Bence panik yapılmayacak bir dönemdeyiz. Bir tane alsınlar, birkaç gün sonra bir tane daha alsınlar. Fiyatlar gereksiz karaborsaya çıkmasın. Bu sayede ucuz fiyattan alma şansları var. Biz buna gayret ediyoruz. Özellikle kendi fabrikamdaki personelle gece gündüz çalışarak ürün yetiştiriyoruz. Panik olacak bir konu yok" dedi.

'PANİK FİYATLARIN ARTMASINA NEDEN OLUYOR'

Yorgun, halkın ürün bulamayınca yaşadığı paniğin fiyatlara yansıdığını ifade ederek, "Panik olmaları fiyatın artmasına neden oluyor. Tüccarlar böyle bir dönemde kar elde etmeye çalışıyor. Biz üreticiler ise kardan çok, halka bir an önce uygun fiyattan ürün vermeye çalışıyoruz. Bizden ürün almak isteyen aracılar var, ancak biz mağaza zincirlerine ürün vererek en uygun fiyatta halkımıza ulaştırmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

ÜCRETSİZ KOLONYA

Yorgun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ücretsiz kolonya çağrısını karşılayacak durumda olduklarına dikkat çekerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın isteği üzerine kolonya üreticileri istenen adetleri en kısa sürede vererek halka bedava kolonya dağıtacak. Biz de bunların içerisinde varız. Hatta en büyük rakamı bize verdiler. Hiç eksik olmadan ürünlerimizi teslim edeceğizö dedi.

'1 YILDA SATILMASI GEREKEN ÜRÜN 3 GÜNDE BİTİYOR'

Kolonya satışlarının arttığını ifade eden Nadir Yorgun, şöyle konuştu:

"Türkiye'de kolonya alışkanlığı vardı, ama şu anda yıllık satılması gereken ürünleri insanlar 2-3 günde bitiriyor. Bence bu paniğe gerek yok. Evlerde birer tane kolonya olursa zaten yeterli şekilde ihtiyaç karşılanacaktır. Biz şirket olarak kendi şirketim bazında fiyatları çok uygun tutuyoruz. Ulusal market zincirlerinin fiyatlarına baktıklarında bilecekler ki normal fiyatlardır. Bunun üstü çok fazla kar konulan fiyatlardır. Dikkat etsinler. Pahalı ürün almasınlar. Bugün marketler zincirlerinden aldıkları aynı ürün, dışarda 4-5 katına satılıyor. Şu anda yeni bir uygulamaya geçtik. Zincir marketlerde büyük bidonlarda ürün veriyoruz. Bir aile, bir bidon kolonya aldığı zaman 5- 6 kişinin ihtiyacını karşılıyor. Pazartesi gününden itibaren satışlar bu şekilde başlıyor. Devletimiz yanımızda ve bize her türlü imkanı sağladı. Halkımız yanımızda, çalışanlarımız yanımızda. Sıkıntı yaratarak karaborsaya düşürmeye gerek yok.ö

'BU BİR SAVAŞ VE BERABER KAZANACAĞIZ'

Salgına karşı verilen savaşı kazanacaklarını belirten Yorgun, "Bu gerçekten bir savaş. Üreticiler, çalışanlar bu mücadeleyi veriyoruz. Ticari düşünmemek lazım, öncelikli para kazanmayı düşünmemek lazım. Bir vatandaşa ne kadar çabuk ulaşırız, onu düşünmek lazım. Çalışanlarım yorgun, uyumuyorlar ve her noktaya ürün yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu bir savaş ve biz bu savaşı yeneceğiz. Halkımız, devletimiz ve üreticiler gayret ederse, biz bu işin altından kalkarız. Sayın Cumhurbaşkanımız bize oldukça fazla destek verdi. Bakanlarımız destek verdi. Ürünler pazara hızlıca dağıldığı zaman görecekler. Biz gereğini yapıyoruz. İnsanlar gereksiz yere sokağa çıkmasınlar" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

Kolonya üretiminden görüntü

Kolonyaların şişelenme görüntüsü

Çalışanların görüntüsü

Nadir Yorgun ile röp ve detaylar

Dosya adı dzckolonya

HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

=========================

'Zavadanak' sözüyle güldüren Bekir Varol'un tamire bıraktığı aracına hırsız girdi

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde karıştığı trafik kazasından sonra söylediği, 'Koronavirüsten mi kaçıyorsun' ve 'zavadanak' sözleriyle meşhur olan Bekir Varol'un tamir için sanayi sitesine bıraktığı aracına hırsız girdi. Bekir Varol, "Hocanın gelip bana zavadanak vurduğu yetmez gibi, hırsızlar da gelip vurmuş arabamı" dedi.

Manavgat'ın Kızılağaç Mahallesi'nde, 14 Mart Cumartesi gecesi, alkollü olarak kullandığı kamyonetle kaza yapan Bekir Varol, ardından yaptığı açıklamalarla sosyal medyada gündem oldu. Varol'un kaza sonrası konuştuğu video, sosyal paylaşım sitelerinde binlerce kullanıcı tarafından izlendi. Çarpma anını anlatırken, Yörük tabiri olan, bir şeyi hızlıca ve kontrolsüzce yapmak anlamına gelen 'zavadanak' sözüyle güldüren Bekir Varol'un tabir için bıraktığı aracına hırsız girdi.

Kazada ön sağ tekerleği kopan kamyonetini tamir için bırakan Bekir Varol, dün sanayi sitesine gelerek aracını kontrol etmek istedi. Aracının yanına gelen Bekir Varol, kamyonetinin kapısının zorlanarak açıldığını ve içerisinin talan edildiğini gördü. Kamyonetin içinin talan edilmesine tepki gösteren Bekir Varol, Yörük şivesiyle, "Görüyor musunuz başıma gelenleri? Hocanın gelip bana zavadanak vurduğu yetmez gibi hırsızlar da gelip vurmuş arabamı. Ay hırsızlar ne yaparsınız da bu arabamı talan edersiniz? Kapıyı asıla asıla açmışlar. Gördün mü şu durumu? Ama bir şey almamışlar. Görüyor musunuz başıma geleni" dedi.

Bekir Varol'un aracından bir şey alınmadığı için polise şikayet başvurusunda bulunmadığı öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Bekir Varol'un aracının başında durumu anlatması

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

==============================

Diyarbakır'da 'Evde kal' çağrısına uyulmadı

KORONAVİRÜS salgını nedeniyle Sağlık Bakanlığı'nın vatandaşlara yaptığı, 'Evde kal' çağrısına Diyarbakır'da uyulmadığı gözlendi. Kentin sembol yerlerinden biri olan tarihi Ulu Cami önündeki banklarda yan yana oturan onlarca yaşlılardan kimisi 'markete çıkmak' için kimisi de 'hava almak' için dışarı çıktığını söyledi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle Türkiye'de alınan sıkı önlemler sürerken, Sağlık Bakanlığı virüsün bulaşıcılığı nedeniyle vatandaşlara 'Evde kal' çağrısı yaparak, mümkün olmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiği önerildi. Sağlık Bakanlığı'nın 'Evde kal' çağrısı ülke genelinde bazı yerler hariç etkili olurken, çağrıya uyulmayan yerlerden biri de Diyarbakır oldu. Güne güneşli havayla başlayan kent sakinleri, öğle saatlerinde soluğu dışarıda aldı. Koronavirüs salgının en çok tehdit ettiği yaşlıların, merkez Sur ilçesindeki tarihi Ulu Cami önündeki banklarda oturmaları dikkat çekti. Banklarda hiçbir tedbir alınmadan yan yana oturan yaşlılar, 'hava almak' için dışarı çıktıklarını anlattı.

Alışveriş için dışarı çıktığını anlatan Tarık Hanazay (60), Ulu Cami önünde biraz oturduktan sonra evine döneceğini söyledi. Hanazay, "Markete alışveriş yapmak için çıktım. Buradan kalktıktan sonra evime gideceğim. İnsanlar arasında mesafe olması gerekiyor" dedi.

Kızıyla hava almak bugün dışarıda olduğunu ifade eden Ekrem Dalgın (53) "Maalesef kurallara uyulmuyor. Oysaki harfiyen uyulması gerekir. Dünya etkilenmiş, biz az etkilenmişiz. Lütfen kurallara uyalım" diye konuştu.

Yaşlılar, çevredekilerin uyarılarının ardından oturdukları banklarda aralarına mesafe bıraktı.

Görüntü Dökümü

----------

Diyarbakır'ın havadan çekilen görüntüsü

Ulucamii önündeki banklarda oturan yaşlılardan detay

Vatandaşların konuşması

Bir vatandaşın yaşlıları uyarması

Gazi Caddesi'inden detay

Ofis Semtinden detay

Haber-Kamera: Emrah KIZIL, Selim KAYA/DİYARBAKIR,

===============================

Özel çocuklar anneleriyle dans etti

KORONAVİRÜS nedeniyle 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü etkinlikleri de ertelendi. Özel bireyler ise aylardır hazırladığı gösteriler için sahneye çıkamadı. Bu zorlu günlerde evde kal çağrısına uyan özel bireylere en büyük destek annelerinden geldi. Özel bireyler etkinlik kapsamında hazırladıkları dans gösterisini arkadaşlarıyla değil anneleriyle gerçekleştirerek video paylaşımında bulundu.

Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde yer alan Adalya Vakfı Engelsiz Cafe'de eğitim alan ve çeşitli aktivite yapan özel bireylerin 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü etkinlikleri kapsamında Nil Karaibrahimgil'in 'Bırakın Parlıycam' şarkısında sahneye çıkmak için hazırlıklarını yaptı. Fakat koronavirüsün ülkemizde görülmesinin ardından özel bireyler evde kal çağrısına uydu. 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında arkadaşlarıyla birlikte sahneye çıkamayan özel bireyler annelerinin desteğiyle birlikte hazırlamış oldukları gösteriyi videoya çekti. Birçok özel birey ailesi ise 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla çocuklarının o heyecan dolu mutlu anlarını sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Özel birey annesi Arzu Aydın, dünyayı saran koronavirüsün ülkede görülmesinin ardından hem kendi hem de etrafındaki kişilerin sağlığını düşündükleri için evde kal çağrısında uyduklarını anlattı. Aydın, şunları söyledi:

"Koronavirüs nedeniyle okulların kapatılması, etkinliklerin iptal olması, herkes kadar bizi de etkiledi. Çocuklarımızın özel durumu sebebiyle neden evde kaldığımızı açıklamakta sıkıntı yaşıyoruz. Elimden geldiğince kızıma birlikte etkinlik, ödev, ev işleri yaparak dolu dolu geçiriyoruz günlerimizi ama durumu daha ağır olan özel çocuklarımız var. Dışarıya çıkmak için ailesine gerçekten zor süreçler yaşatıyorlar. Elimizden geldiğince bu günleri sorunsuz bir şekilde atlatmaya çalışacağız. Eğer bu durum olmasaydı Engelsiz Kafe'de Down Sendromu Farkındalık Günü etkinliklerimiz olacaktı. Ama maalesef koronavirüs nedeniyle her yerde olduğu gibi burada da etkinliklerimiz iptal oldu. Elimizden geldiğince orada öğrendiğimi koreografileri evde kendimiz çocuklarımıza destek olmak için videoda derledik. Herkese evde kal çağrısı yapıyoruz. Evde kalmayı dışarı çıkmamak olarak algılayan insanlar var. Misafirliğe, geçmiş olsun diyerek ziyarete giden insanlar var. Lütfen daha duyarlı olalım."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

5 anne ve özel çocuğun dans etmesinden cep telefonu görüntüleri

Arzu Aydın'ın röportajı (Yanındaki kızı özel birey Defne Aydın)

HABER- KAMERA: Aslı DURAN/ANTALYA,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title