Haberler

Kesik kol vahşetinde veteriner hekimden iki farklı ifade

MANİSA'nın Soma ilçesindeki Sevişler Baraj Gölü ile Aydıncık Baraj Göleti'nde bulunan ve kırsal Bayatlar Mahallesi'nden kaçırılan Özcan Eren'e ait olduğu düşünülen ceset parçalarının İzmir Adli Tıp Kurumu'ndeki DNA testi incelemesi sürerken, tutuklanan veteriner hekim Mehmet Tahta'nın...

MANİSA'nın Soma ilçesindeki Sevişler Baraj Gölü ile Aydıncık Baraj Göleti'nde bulunan ve kırsal Bayatlar Mahallesi'nden kaçırılan Özcan Eren'e ait olduğu düşünülen ceset parçalarının İzmir Adli Tıp Kurumu'ndeki DNA testi incelemesi sürerken, tutuklanan veteriner hekim Mehmet Tahta'nın poliste verdiği 2 ifadesinde farklı anlatımlarda bulunduğu ortaya çıktı. İlk ifadesinde Eren'in sadece dükkanına geldiğini ve dedesine gönderilen fidye mektubundan bilgisi olmadığını savunan Tahta, ikinci ifadesinde ise genci otomobiline alıp 2 ayrı mahalleye götürdüğünü ve söz konusu mektubu dedenin evinin önüne kendisinin bıraktığını söylediği öğrenildi.

Sevişler Mahallesi'nde baraj gölü kıyısında geçen 14 Mart günü vatandaşlar omuz bölgesinden kesilmiş insan kolu buldu. İhbar üzerine harekete geçen Soma İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ve Soma İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş çaplı araştırma başlattı. Polis ve jandarma, kesik kolun Bayat Mahallesi'nden kaçırılan ve ailesinin kayıp başvurusunda bulunduğu Özcan Eren'e ait olabileceği ihtimali üzerine yoğunlaştı.

Mobese ve güvenlik kamerası kayıtlarından Eren'in son olarak ilçe çıkışında, veteriner kliniği sahibi Mehmet Tahta'nın (33) otomobilinde görüldüğü belirlendi. Görüntülerden Tahta'nın ilçeye yalnız döndüğü ortaya çıktı. Mehmet Tahta'nın cep telefonunun da Sevişler Baraj Gölü'nden sinyal verdiği saptandı. Tüm bu bilgilerin ardından kaçırılan Eren'in dedesinden 450 bin lira fidye istendiği ortaya çıktı.

Bunun üzerine jandarma ve polis, ortak operasyonla veteriner hekim Tahta'yı yakaladı. Gözaltına alınan Tahta, ifadesinde Özcan Eren'in dedesine gönderilen fidye mektubunu yazdığını ancak cinayeti kendisinin işlemediğini söyledi.

Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Tahta, tutuklandı. Kesik kola ait cesedin bulunması için Sevişler Baraj Gölü'nde 17 Mart günü yapılan ve 3 saat süren arama çalışmalarında kesik baş ile ayak ve bacak parçaları, ertesi gün de bacak parçası bulundu.

ŞİŞE TOPLAYAN KİŞİ BULDU

İki gün sonra, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü'nden gelen 1'i dalgıç 5 kişilik ekip, Manisa İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı komando birliğinden 50 personel, AFAD ve polis ekiplerinin katılımıyla yapılan aramalarda ise Sevişler Baraj Gölü'ne 42 kilometre mesafedeki Karacakaş Mahallesi Aydıncık Baraj Göleti kenarında boş şişe toplayan bir kişi, diz ve karın bölgesi arasından kesilmiş vücut parçaları buldu. Bir gün sonra da Aydıncık Baraj Göleti'nin yüzeyinde, cesedin karın bölgesi ile boyun arasında kalan vücut kısmı bulundu.

Tüm vücut parçaları DNA testi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

ÖZEL EKİP KURULDU

Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek DNA testi sonucu beklenirken, cinayetin aydınlatılması için, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ile Manisa İl Jandarma Komutanlığı'ndan 10 kişilik özel ekip kuruldu. Cinayetin detaylarını araştıran özel ekip, katil zanlısının birden fazla kişi olması ihtimali üzerinde duruyor.

VETERİNER İKİNCİ SORGUSUNDA İFADE DEĞİŞTİRMİŞ

Öte yandan veteriner hekim Mehmet Tahta'nın Soma İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde verdiği ilk ifadesinde, "Özcan Eren, dükkanıma gelip oturdu. Onun dışında bir yere gitmedik" dediği, Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'ndeki ikinci ifadesinde ise farklı anlatımlarda bulunduğu ortaya çıktı. Tahta'nın ikinci sorgusunda, Eren'in otomobilinde olduğunu gösteren görüntülerinin gösterilmesi üzerine "Dükkanımda sadece oturmadı, rahatsızlanan bazı hayvanlara bakmak için birlikte kırsal mahallelere gittik. MOBESE kameralarındaki görüntüler bunlar olabilir. İlk olarak Ilgındere Mahallesi'ne  ardından Yağcıllı Mahallesi'ne gittik. Yağcıllı Mahallesi'ndeki hayvan doğumunda, yanımdaydı. Sonra götürüp, Bayat Mahallesi'ne bıraktım. Ondan sonra da görmedim" dediği öğrenildi.

Yine ilk ifadesinde, Eren'in dedesine gönderilen fidye mektubundan bilgisi olmadığını söylediği ikinci ifadesinde ise "Mektubu Özcan Eren'le birlikte hazırladık. Kendisi benden yardım istedi. Bunun üzerine ofisimdeki bilgisayarıma bağlı yazıcıdan mektubun çıktısını aldım. Metni ben yazmadım ama dedesinin evinin önüne ben attım" dediği de öğrenildi.


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title