Haberler

DHA YURT BÜLTENİ- 19

112'yi arayıp yardım istedi, gelen sağlık ekibine saldırdı AFYONKARAHİSAR'da 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayıp, ateş, öksürük ve nefes darlığı şikayeti olduğunu söyleyerek yardım isteyen bir kişi, 2 dakika sonra gelen ve kendisini hastaneye götürmek isteyen sağlık ekibine saldırdı.

112'yi arayıp yardım istedi, gelen sağlık ekibine saldırdı

AFYONKARAHİSAR'da 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayıp, ateş, öksürük ve nefes darlığı şikayeti olduğunu söyleyerek yardım isteyen bir kişi, 2 dakika sonra gelen ve kendisini hastaneye götürmek isteyen sağlık ekibine saldırdı. Doktor ile sağlık görevlisini darp eden saldırgan, polis tarafından gözaltına alındı, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Afyonkarahisar 112 Acil Çağrı Merkezi Müdür Vekili Doktor Gülsün Ateş Doğan, olayla ilgili hukuksal sürecin başlatıldığını belirterek, "Koronavirüsle birlikte savaşalım ama bizi darp etmeyin" dedi.

Adı açıklanmayan bir kişi, 29 Mart gecesi, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak, ateş, öksürük ve nefes darlığı şikayeti olduğunu söyleyip, yardım istedi. Gazlıgöl Caddesi üzerinde olduğunu söyledi. Ambulansla yola çıkan sağlık ekibi, 2 dakika sonra belirtilen yere ulaştı.

Ancak hasta olduğunu söyleyerek yardım isteyen kişi, hastaneye götürülmek istenince doktor ve acil tıp teknisyenine saldırdı. Sağlık personelinin beyaz kod vermesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, saldırganı gözaltına aldı. Saldırgan, polis merkezinde alınan ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.

SALDIRIYA UĞRAYAN DOKTORDAN TEPKİ

Saldırıya uğrayan ekipte yer alan Doktor Mustafa Ali Kurt, kişisel sosyal medya hesabından "Ateş, öksürük, nefes darlığı şikayetiyle 112 çağrı merkezini arayan hastamızın şikayetini dinledik ve Kovid-19 şüphesiyle kendisini hastaneye nakletmemiz gerektiğini söyledik. Hasta, 'ben hasta değilim' diyerek, hastaneye gitmek istemediğini söyleyerek, küfürler etmeye başladı. Akabinde ise üzerime saldırdı ve yumruk darbelerine maruz kaldım. Vatandaşlar araya girerek şahsı bizden uzaklaştırdı ancak bu kez de ambulansa saldırdı ve hasarlar oluştu. Bir hekim olarak artık nöbetlerimden 'bugün de ölmedik' diyerek, sevinerek çıkma noktasına getirildik. Sahada, acillerde, polikliniklerde meslektaşlarımın rutini haline gelen bu canilerin elini kolunu sallayarak çıkıp gidememesi lazım" mesajını paylaştı.

Darp raporu alan doktor Kurt ve sağlık personeli adına kurum avukatı tarafından hukuki süreç başlatıldı.

'İYİ NİYETLİ OLMADIĞININ İŞARETİDİR'

Afyonkarahisar 112 Acil Çağrı Merkezi Müdür Vekili Dr. Gülsün Ateş Doğan, Demirören Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, olayın üzüntü verici olduğunu söyledi. Doğan, "29 Mart gecesi ekibimize saldırı olduğu ve beyaz kod alarmı verildiği bilgisi verildi. Bunun üzerine emniyet ekipleriyle görüştük, olay yerine hızlı şekilde intikal ettiler. Çevredeki vatandaşlar da olaya hemen müdahalede bulunmuşlar ve şahsı ekibimizden uzaklaştırarak, etkisiz hale getirmişler. Olay esnasında ekibimizde yer alan doktorumuz da darbe almış. Ekibimizin tamamına da ağır küfürler edilerek hoş olmayan bir ortam oluşmasına neden olunmuş. Ekibim olay yerine de şahsın beyanları doğrultusunda koronavirüs şüphesiyle adrese intikal etmişti. Sağlık ekibimiz hastaya iyi niyetle yaklaşırken, adrese 2 dakika gibi kısa sürede gitmiş olmalarına rağmen direkt bir saldırıya uğramaları şahsın iyi niyetli olmadığının işaretidir" dedi.

Olayın ardından sağlık olarak üzerlerine düşen konularda gereğini yaptıklarını aktaran Doğan, kurum avukatının da bu olayla ilgili dava sürecini yakından takip edeceğini anlattı.

'KORONAVİRÜSLE BİRLİKTE SAVAŞALIM AMA BİZİ DARP ETMEYİN'

Sağlık çalışanlarının tamamının son yıllarda görevi başındayken maruz kaldığı fiziksel ve sözlü saldırılar nedeniyle çok fazla kırıldığını, bu olayların yaşanmasını istemediklerini vurgulayan Doğan, şunları söyledi:

"Darp olayı ve yaşanan saldırı sonrasında ekibimize izin verdik ve yeni bir ekibi göreve çağırdık. Psikolojik olarak bayağı etkilendiler. Bu nedenle evlerine göndererek istirahat etmelerini istedik. Böyle bir durumda insan kırılıyor. Koronavirüs gündemimizdeki bulaşıcı hastalıklardan bir tanesi. Siz bu hastalığı da kapma ihtimalini de göz önünde bulundurarak o hastayı kurtarmak ve yaşatmak için gidiyorsunuz ve o kişi tarafından darp ediliyorsunuz, bu insanı çok kırıyor. Dolayısıyla moralinizi de bozuyor ve demotive ediyor. Bu sadece 112 değil diğer sağlık personelleri için de geçerli bir durum. Olay çıkartanlar da genellikle durumu ağır olmayan hastalar ve yakınlarının gerçekleştirdiği olaylar. Biz alnımızın teriyle maaşımızı kazanan sağlık çalışanlarıyız ve biz darp edilmek, hakarete maruz kalmak istemiyoruz, saygınlık istiyoruz. Halkımızdan da bu dönemde lütfen daha duyarlı olmasını istiyoruz. Sağlık çalışanları şu an cephede savaşan askerler gibi koronavirüsle savaşıyoruz. İdari personelinden temizlik personeline kadar hepimiz bir risk altında çalışıyoruz, sizin için çalışıyoruz. Koronavirüsle birlikte savaşalım ama bizi darp etmeyin."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-112 Acil Çağrı Merkezi detay görüntüsü

-112 Acil Çağrı Merkezi Müdür Vekili Dr. Gülsün Ateş Doğan'ın açıklamaları

HABER-KAMERA: Mustafa KILINÇ/AFYONKARAHİSAR,

=================================

Hong Konglu turist, koronavirüs endişesine neden oldu

SINIR kapıları kapalı olduğu için bir süredir Türkiye'de gezdiği öğrenilen Hong Konglu turist, Kars'ta koronavirüs korkusu yaşattı. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri, durumunun iyi olduğunu söyleyen turisti hastaneye götürdü.

Kars'ın en işlek caddelerinden Faikbey Caddesi'nde turist olarak gezen ve Hong Konglu olduğu öğrenilen Kat Tayitan'ı görenler, koronavirüs salgını nedeniyle endişeye kapıldı. Vatandaşların ihbarı üzerine turistin olduğu yere polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Turiste, sağlık ekipleri tarafından maske ve eldiven verildi.

SAĞLIK DURUMUNUN İYİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

Hong Konglu turistin, sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle 2 haftadan uzun süredir Türkiye'de olduğunu ve 2 gündür Kars'ta gezdiği öğrenildi. Turistin, sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyerek koronavirüs testi olmak istemediği belirtildi. Polis ve sağlık ekiplerinin ikna ettiği Kat Tayitan, ambulansla Harakani Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Turistin buradaki işlemlerinin ardından Kars'tan Erzurum'daki Geri Gönderme Merkezi'ne gönderileceği bildirildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

KARS,

===============================

Sosyal mesafeye uymadılar, valiyi kızdırdılar

UŞAK Valisi Funda Kocabıyık, koronavirüsün yayılmasını engellemek amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında il genelinde halkın kalabalık olduğu alanlarda yaya trafiğinin sınırlandırılacağını açıkladı. Kentin yaya olarak en kalabalık yeri olan İsmet Paşa Caddesinde inceleme yapan Vali Kocabıyık, birbirlerine yakın kişileri görünce hem kızdı hem de sosyal mesafeye uymaları konusunda sert şekilde uyarıda bulundu.

Vali Funda Kocabıyık, Vali Yardımcıları Muammer Balcı, Hüseyin Demirbaş, Meral Batı Demirbaş ve İl Emniyet Müdürü Mesut Gezer ile birlikte kentin en işlek caddesi olan İsmet Paşa Caddesi'nde incelemelerde bulundu. Koronavirüs salgını nedeniyle alınan güvenlik tedbirlerini değerlendiren Vali Funda Kocabıyık, vatandaşların birbirlerine yakın bulunmamaları ve sosyal mesafeyi korumaları konusunda uyarılarda bulundu. Cadde İl Emniyet Müdürü Gezer ile birlikte yürüyen Vali Kocabıyık, birbirine yakın olan vatandaşları görünce tepki gösterdi ve sosyal mesafeyi korumalarını istedi. Virüsün yayılma hızını azaltmak için gayret gösterdiklerini belirten Vali Funda Kocabıyık,  "Hemşerilerimizin sağlığı için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımız lütfen evlerinde kalsın, zorunlu hallerin dışında sokağa çıkmasın. Eğer çok özel bir sebep dolayısıyla sokağa çıkmak zorunda iseler sosyal mesafeyi korusunlar kalabalık oluşturmasınlar. Biz ilimiz genelinde kalabalıkları ortadan kaldırmak için daha sert tedbirler alacağızö dedi.

CADDEYE İŞİ OLMAYAN GİREMEYECEK

Koronavirüsün yayılmasını engellemek amacıyla il genelinde halkın kalabalık olduğu alanlarda yaya trafiğinin sınırlandırılacağını belirten Kocabıyık, "İl Hıfzıssıhha Kurulu'nda aldığımız karar neticesinde yaya trafiğini azaltacağız. İsmet Paşa Caddesi'nde uygulama bugün itibariyle başladı. Caddenin giriş ve çıkışlarına gerekirse bariyerler koyacağız ve polis ekiplerimiz de giriş-çıkışları kontrol edecek. İçişleri Bakanlığımızın yayınladığı genelgeler doğrultusunda metrekareye düşmesi gereken insan sayısı kadar bu caddelere insan girişine izin vereceğiz. Bugün üzülerek gördüm ki bazı vatandaşlarımız uyguladığımız tedbirlere aldırış etmeden sokağa çıkıp, kalabalıklar oluşturuyor. Lütfen salgının yayılmasını engellemek için evimizde kalalım. Kendimizin sağlığı, yakınlarımızın sağlığı, toplumun sağlığı için evde kalmalıyız. Gerekirse cezai işlemler uygulamak zorunda kalacağızö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

-Vali Kocabıyık'ın inceleme ve bilgi almalarından detay görüntüler

-Vali Kocabıyık'ın vatandaşları uyarmasından detay görüntüler

-İsmet Paşa Caddesindeki vatandaşlardan gene detay görüntüler

-Vali ve yanındakilerin yaptığı incelemelerden detay görüntüler

Haber – Kamera: Feyzi Davulcu /UŞAK,

=================================

Kuşadası'nda polisten koronavirüs uygulaması

AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde polis, koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında kentin giriş ve çıkışlarında yer alan uygulama noktalarında vatandaşların ateşlerini ölçüp, seyahat edilirken alınması gereken tedbirleri anlattı.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının Türkiye'de de görülmesi üzerine şehirlerarası seyahatler Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Valilik iznine tabi tutuldu. Bu kapsamda Ege Bölgesi'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kuşadası'nda, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler maske, yüz siperi ve eldiven giyerek kentin giriş ve çıkışlarındaki uygulama noktalarında yolculuk yapan kişilerin özel araçlarını durdurdu. Sürücü ve beraberindekilere zorunlu olmadıkça seyahate çıkmamaları konusunda uyarılarda bulunup, salgın hastalıktan korunma yolları hakkında bilgiler veren polis memurları daha sonra vatandaşların ateşini ölçtü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------

-Polis memurlarının uygulama yaparken görüntüsü

-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Eşber OKAYER / KUŞADASI (Aydın),

=============================

Dilek Yarımadası Milli Parkı kapılarını kapattı

AYDIN'ın Kuşadası ilçesindeki Büyük Menderes Deltası Dilek Yarımadası Milli Parkı, koronavirüs tedbirleri kapsamında geçici olarak ziyaretçi kabulüne kapatıldı.

Ege Bölgesi'nin gözde turizm kenti Kuşadası'nda sahip olduğu eşsiz doğal güzelliğiyle her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Dilek Yarımadası Milli Parkı, koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında kapılarını ziyaretçilerine kapattı. Gün boyunca Milli Park'ın girişinde nöbet tutan İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, gelen ziyaretçileri bilgilendirerek araçları geri çevirdi. Kuşadası'na 28 kilometre uzaklıkta yer alan ve 17 kilometrelik sahil şeridine sahip tabiat harikası parkta kapalı kalacağı süre boyunca Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 4'üncü Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan dezenfekte çalışmalarının aralıksız devam edeceği bildirildi.

'ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ'

Türkiye'deki turizm merkezlerinin zor bir süreçten geçtiğini belirten Dilek Yarımadası Milli Parkı Müdürü Koray Aşık, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Covid-19 pandemisi ile ilgili olan talimatları, Aydın Valimiz Yavuz Selim Köşger'in kararı ve ziyaretçilerimizin sağlığı için Milli Park geçici süreyle kapatıldı. Bu süreçte 'Evde Kal, Sağlıklı Kal' çağrısına özellikle uymamız gerekiyor. Bizler yerli ve yabancı turistlere daha kaliteli ve güvenli hizmet sunmak amacıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------------------

-Milli Parkı'ın girişinden görüntül

-Milli Park'tan genel ve detay görüntüler.

Haber - Kamera: Eşber OKAYER / KUŞADASI (Aydın),

==============================

Altın karaborsaya düştü, kuyumcular dükkan açtı

DENİZLİ'de, altın fiyatlarının yükselmesi ile kuyumcular, koronavirüse karşı alınan önlemler nedeniyle kapattıkları dükkanlarını tekrar açmaya başladı.  Denizli Sarraf ve Kuyumcular Odası Başkanı Yusuf Yıldırım, altının değerinin üzerinde fiyatla satılmaya başladığını belirtip, "Altında karaborsa durumu sadece Denizli için değil, tüm Türkiye için geçerli. Değerinin üzerinde satılan bir şey varsa karaborsa vardır" dedi.

Denizli Sarraf ve Kuyumcular Odası koronavirüs salgını nedeniyle geçtiğimiz 24 Mart'ta işyerlerini geçici olarak kapatma kararı aldı. Odaya üye 170 işyeri karar doğrultusunda kepenk kapattı. Bazı esnaflar, Denizli Ticaret Odası üyesi oldukları ve 0kararın bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle işyerlerini kapatmadı. Bazı işyerinde altının değeri normalinden ucuza alınıp yüksek fiyata satılmaya başlanınca Sarraf ve Kuyumcular Odası yeniden devreye girdi. Bu durumun piyasada fiyat dalgalanmasına yol açtığı gerekçesiyle kapatma kararı kaldırıldı. Kuyumcular da yeniden işyerlerini açıp faaliyetlerine devam etmeye başladı. Denizli Sarraf ve Kuyumcular Odası Başkanı Yusuf Yıldırım, koronavirüs salgını nedeniyle altın fiyatlarının yaklaşık 20 lira yükseldiğini söyledi. Eski tarihli çeyrek altının 540 liradan alınıp, yeni tarihli çeyrek altının 560 liradan satıldığını belirten Yıldırım, külçe altının gram fiyatının 339, bilezikte ise gram fiyatının 317 lira olduğunu belirtti.

'FİYATLAR YENİDEN DENGEYE OTURDU'

Denizli Sarraf ve Kuyumcular Odası Başkanı Yusuf Yıldırım, kuyumcuların büyük ölçüde faaliyetlerini durdurmasının ardından kentteki altın alış-satışında dengesizlikler yaşandığını kaydetti. İşyerlerini tekrar açıp bu durumu düzelttiklerini dile getiren Yıldırım, "Geçen hafta koronavirüs ülkemizde hızla yayılmaya başlayınca, bizde yönetim kurulumuzla birlikte insan sağlığı için işlerimize 1 hafta ara vermeye karar verdik. Bize üye olan kuyumcuların yüzde 99'u bu karara uydu. Ancak birkaç esnaf da dükkanlarını açtı. Diğer kuyumcuların kapalı olmasını fırsat bilerek alım ve satımda kar marjını yüksek tutanlar olmuş. Bize çok şikayet gelmeye başlayınca fiyat dengesini sağlamak adına tekrar işyerlerimizi açık kontrolü sağladık. Fiyatlar yeniden dengeye oturdu" dedi.

'KARABORSA DURUMU SADECE DENİZLİ İÇİN DEĞİL, TÜM TÜRKİYE İÇİN GEÇERLİ'

Altının karaborsaya düştüğü iddialarını da değerlendiren Yıldırım, "Karaborsa durumu sadece Denizli için değil, tüm Türkiye için geçerli. Ziynet grubu altınları Türkiye Cumhuriyeti Darphanesi'nden sağlanıyor. Koronavirüs önlemleri nedeniyle Darphane, tam zamanlı çalışmadığı için piyasaya yeteri kadar ürün verilemedi. Bu da İstanbul'da kilogram başına 300-500 dolar arası fiyat farkları oluşturdu. Altın kendi hak ettiği fiyatın biraz daha üzerinde satılmaya başlandı. Üretim darlığı oluşunca, fiyat yükselme eğilimine geçti. Talepte olunca fiyat İstanbul'da yeniden değerlendirildi. İstanbul'da da birçok yer kapalı. Açık olanlar da yüksek fiyattan satış yapmaya başladılar. Bu durum Denizli'yi de etkiledi. Değerinin üzerinde satılan bir şey varsa karaborsa vardır" diye konuştu.

ALIM VE SATIM DENGESİ SAĞLANMIŞ OLDU

Kuyumcu Yücel Akıncı ise, altın fiyatlarında koronavirüs nedeniyle bir artışın söz konusu olduğunu belirtip, "Halkın elindeki altını çeşitli sebeplerden dolayı paraya çevirmesi gerekiyor. Bu durumda sarrafların halka hizmet için açılmasına karar verildi. Bazı arkadaşların piyasadaki alım ve satım aralığını fazla açması görülen bir şeydir. Şu an herkesin dükkanı açıldı. Alım ve satım dengesi sağlanmış oldu" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Kuyumculardan görüntü

-Sarraflardaki altınlardan görüntü

-Denizli Sarraf ve Kuyumcular Odası Başkanı Yusuf Yıldırım ile röp.

-Kuyumcu Yücel Akıncı ile röp.

Haber-Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

==============================

'Evde kal hayatta kal' dedi, balkonda gitar yapımına başladı

MANİSA'nın Salihli ilçesinde yıllar önce oğlunun istediği gitarı alamayınca kendisi yapan ve bugüne kadar yaptığı 30'dan fazla gitarı hediye eden mekaniker Salih Vezneli (66), yaşı gereği evden çıkamayınca evinin balkonuna kurduğu atölyede yeniden gitar üretmeye başladı. Vezneli, "Son yaptığım gitarı kısa bir süre sonra tamamlamayı hedefliyorum. Bitirip gövde kısmını komple siyaha boyayacağım ve adını 'korona' koyacağımö dedi.

Yıllar önce oğlunun istediği gitarı alamayınca gitar yapmaya başladığını aktaran Vezneli "Bundan yıllar önce oğlum 14 yaşındayken benden elektrogitar istedi. Bende ona kaliteli ve pahalı bir gitar alamayacağımı söyledim. Oğlumda bana evde nasıl gitar yapıldığına dair internetteki video ve siteleri gösterdi. Mekanikçi olduğum için Almanya'dan da bir kitap getirttim. Mesleğim gereği talaşlı işlemlere de elim oldukça yatkındır. Derken ilk gitarımı yaptım ve baktım ki bu iş gerçekten çok zevkli. Bunun üzerine gitar yapımına devam etmeye karar verdim. Bu işlem için Kore'den daha kaliteli malzemeler getirtmeye başladım. Bana göre her insanın bir hobisi olması lazım. Şuanda da yaşımız gereği dışarıya çıkamıyoruz. Boş durmaktansa evimin balkonuna tekrar tezgahımı kurdum ve uzun bir aradan sonra yeni gitar yapımına başladım. Oldukça zevkli bir iş. Eli yatkın olan herkesin yapmasını tavsiye ederim. Hedefsiz insan hiçbir şey üretemez. Biliyorsunuz sokağa çıkma yasağı var. Her birimizin çocukları, torunları, yakınları, sevdikleri var. Hepimiz hayatı seviyoruz ve yaşamak istiyoruz, yaşatmak istiyoruz. Eğer biz kurallara uyarsak, evimizde kalırsak hem kendimizi koruruz hem de çocuklarımızı ve geleceğimizi korumuş oluruz. Bencil olup dışarılarda gezmek hiç kimseye fayda sağlamıyor. Bu sürece ancak evimizde kalarak katkı sunabiliyoruz" dedi.

"KORONA İSMİ VERECEĞİM"

Bir süre önce başladığı gitarını yakında zamanda tamamlayacağını kaydeden Vezneli, "Malum Türkiye ile birlikte tüm ülkelerde korona virüs ile mücadele aralıksız devam ediyor. İnsanoğlunun bu mücadeleden galip ayrılacağına olan inancımız tam. Yeter ki belirlenen kurallara uyalım. Yaşım gereği evde kalma çağrısına uydum. Bu süreçte de uzun yıllardır ara verdiğim gitar yapımına yeniden başladım. Son yaptığım bu gitarı da kısa bir süre sonra tamamlamayı hedefliyorum. Bitirip gövde kısmını komple siyaha boyayacağım ve adını 'korona' koyacağım. Yaptığım gitarları genellikle önce oğlumun yakın çevresindeki arkadaşlarına, daha sonrada yaptığım gitarları internetten gören bazı arkadaşlarıma hediye olarak gönderiyorum. Bugüne kadar sipariş üzerine bir gitar yapmadım. Çünkü ben bunu hobi olarak yapıyorum. Ben ne yapmak istiyorsam onu yapıyorumö diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Vezneli'nin gitar yapımından detay görüntü

-Salih Vezneli'nin konuşması

Haber-Kamera: Emre Saçlı /SALİHLİ (Manisa),

==============================

Minik Miraç'tan 'evde kalın' mesajı

ANTALYA'nın Alanya ilçesinde 8 yaşındaki Miraç Erdoğan, dedesinin yönetici olduğu binanın girişine 'Evde kalın' mesajlı bir resim yaparak astı.

Alanya'nın Mahmutlar Mahallesi Selahattin Yaman Caddesi üzerinde bulunan bir sitenin sakinleri, ülkenin her yerinde olduğu gibi kendilerini koronavirüs salgını nedeniyle evlerine kapattı. Mahmutlar Mahallesi'ndeki 44 dairelik bir binada oturanlar da evden çıkmayıp, kendi karantinalarını oluşturdu. Binanın girişine de yönetici 60 yaşındaki Feyzullah Erdoğan, tedbir amaçlı bir yazı asarken, torunu Miraç Erdoğan'ın aklına bir fikir geldi ve dedesinin astığı yazının altına bir resim çizdi.

MİNİK MİRAÇ'TAN 'EVDE KALIN' MESAJI

Mahmutlar 50'nci Yıl Ahmet Keşoğlu İlkokulu'nda okuyan Miraç Erdoğan, "Evde kal, evde hayat var" yazısıyla çizdiği resimle binada oturanlara ve sokaktan geçenler mesaj vermek istediğini ifade etti. Miraç Erdoğan, dedesinin hazırladığı uyarı metnini gördüğü esnada aklına böyle bir fikir geldiğini ve güzel olabileceğini düşündüğü için bunu yaptığını söyledi.

APARTMAN SAKİNLERİNE TATLI MESAJ

5 yıldır apartmanın yöneticiliğini yapan Feyzullah Erdoğan da herkesin bu kötü günlerde daha dikkatli olması gerektiğini ifade ederken, torununun yaptığı resimle daha güzel bir mesaj verebileceklerini düşündüğünü söyledi. Erdoğan, "Bir apartman yöneticisi olarak apartmanımızın güvenliği için temas olmadan, burada oturmayan yabancıların girmemesi için böyle yaptık. Torunum da bu resmi kendi çizdi. Sadece yönetici olarak ben bu yazıyı yazdım" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Apartmandan genel ve detay görüntüler

-Feyzullah Erdoğan röportaj

HABER- KAMERA: Burcu MUTLU/ALANYA,

================================

Gülistan ve Uzman Çavuş Güneş'ten bugün de iz yok

TUNCELİ'de 17 Mart'ta günü Munzur Nehri'nde, arama- kurtarma eğitimi yaptıkları botun devrilmesi sonucu akıntıya kapılıp kaybolan Jandarma Arama Kurtarma (JAK) timi görevlisi Uzman Çavuş Yılmaz Güneş (36) ile 5 Ocak'tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku (21) için yapılan arama çalışmalarına bugün de devam edildi.

Tunceli İl Jandarma Komutanlığı bünyesindeki JAK timinin, Munzur Nehri'nde, 17 Mart günü arama- kurtarma eğitimi yaptıkları bot devrildi. Botta bulunan 4 JAK timi görevlisinden 3'ü kendi imkanlarıyla kurtulurken, Uzman Çavuş Yılmaz Güneş akıntıya kapılarak kayboldu.

Güneş'in bulunması için bölgeye Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki Su altı Arama Timi (SAT) ile Ankara, Van ve Diyarbakır İl Jandarma Komutanlıkları bünyesindeki JAK timleri, Elazığ ve Rize İl Emniyet Müdürlükleri bünyesindeki su altı arama kurtarma polisleri ile Tunceli AFAD ekipleri sevk edildi.

Güneş için başlatılan arama çalışmaları 15'inci günde de sürdürüldü. Ekiplerin, bugün Munzur Nehri ile Uzunçayır Baraj Gölü'nde yaptıkları arama çalışmalarında, Güneş'e ait bir ize rastlanmadı.

MUNZUR NEHRİ'NİN İÇİNE BETON BARİYER KURULACAK

Yapılan arama çalışmalarından sonuç alınamaması nedeniyle Munzur Nehri'ne beton bloklar kurulması kararlaştırdı. Tunceli İl Jandarma Komutanlığı bünyesindeki iş makineleriyle, beton bloklar bölgeye getirildi. Yerleştirilmeye başlanılan beton bloklar ile su içindeki sürüklenmenin engellemesi ve Güneş'in bedeninin akıntıyla gelmesi durumunda bloklara takılması hedefleniyor. Beton blokların yerleştirme işleminin yarın tamamlanması bekleniyor.

BABASI ÇALIŞMALARI YERİNDE TAKİP ETTİ

Uzman Çavuş Yılmaz Güneş'in Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinden gelen babası Emin Güneş ve diğer yakınları da sabah saatlerinden itibaren çalışmaları, takip etti.

GÜLİSTAN DOKU'DAN 87 GÜNDÜR HABER ALINAMIYOR

5 Ocak'tan bu yana haber alınamayan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku için de arama çalışmaları sürdürüldü. 87'nci gündeki arama çalışmalarında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki SAT timi, robot kamerayla Uzunçayır Baraj Gölü'nün dibini taradı. Baraj gölünün suyu bulanık olması nedeniyle su dibine dalgıçların giremediği, bu nedenle arama çalışmalarının su yüzeyi ve kıyı kesimlerinde yapıldığı belirtilirken, yapılan tüm aramalara rağmen Gülistan Doku'ya ait bir ize rastlanmadı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Munzur Nehri

Nehir içinde arama çalışmaları

JAK timlerinin su kıyısındaki çalışmaları

İş makinelerinin Munzur Nehri kıyısında çalışması

Beton blokların getirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/ TUNCELİ,


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Koronavirüs Afyon Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title