Haberler

İstanbul'da kültür ve sanat, canlı yayında konuşuldu

Güncelleme:

"Küresel Salgın Sonrasında Kültür ve Sanat" etkinliği, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün Instagram hesabından canlı yayınlandı.

"Küresel Salgın Sonrasında Kültür ve Sanat" etkinliği, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün Instagram hesabından canlı yayınlandı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri sonrasında İstanbul'da kültür ve sanat hayatında meydana gelmesi öngörülen değişimlerin konuşulduğu etkinliğe, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Genel Müdürü Görgün Taner konuk oldu.

Programa ev sahipliği yapan ve yöneten İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığının sinemada, tiyatroda ve diğer sektörlerde çalışma ödeneği başta olmak üzere çeşitli teşvik ve desteklerle çok hızlı ve etkili bir süreç işlettiğini ve bunu sürdüreceğini söyledi.

Kültür ve sanat hayatında bakanlığın son yıllada büyük atılımlar yaptığını vurgulayan Yılmaz, "Ocak ayında 3 bine yakın sanatçıyı düzenli ücret alan ve iş kaygısı endişesinden kurtaran bir adım atıldı. Teşvik alan özel tiyatrolarla ilgili yükümlülükleri askıya alan ve onları rahatlatan, destekleyen önemli düzenlemeler gerçekleştirdi. Sinema alanında da bu sağlandı." ifadesini kullandı.

Yılmaz, Bakanlığın bu süreçte dijital içerikler, canlı yayınlar ve mobil uygulamalar alanındaki çalışmalarının yanı sıra, arşivini YouTube kanalından istifadeye sunduğunu, TRT2 ile iş birliği içinde kültür sanat faaliyetlerinin ekrana taşındığını anlattı.

Salgın tedbirleri sürecinde devletin ve kurumların yapması gerekenlerin yanı sıra özel teşebbüslere de sorumluluk düştünü ifade eden Yılmaz, "Sivil toplum kuruluşlarına baktığımızda kültür sanat alanında gelişen, uzmanlaşan ve bu alanda özgün çalışmalar ortaya koyan çok fazla yapı yok. Bu anlamda belki vakıfların ve derneklerin konumlarını gözden geçirmesi gerekir." dedi.

Kültür ve sanat faaliyetlerinin gelir getirici turizmin en önemli unsurlarından biri olduğununu kaydeden Yılmaz, "Bu salgın süresince Türkiye'nin sağlık politikalarında ortaya koyduğu başarıyı, dünyadaki imajını, Kültür ve Turizm Bakanlığının hem turizm hem kültür sanatta süreci yönetmedeki ön alıcı politikalarını dikkate aldığımızda küresel salgın sonrası normalleşme sürecinde İstanbul'un uluslararası kültür sanat etkinliklerinde de önemli bir yer tutacağını düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

"Kültür ve sanat da hava su gibi bir ihtiyaç"

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ise evde kalınca kitap okumanın, öğrenmenin, sanat ve kültürle hemhal olmanın öneminin daha iyi anlaşıldığını söyledi.

Evden çıkamayınca öncesinde basit görülen karşılıklı sohbet ve film seyretme gibi şeylerin kıymetinin ortaya çıktığını ifade eden Taner, şunları kaydetti:

"Bunların hepsinin birer ihtiyaç olduğunu, kültürün de sanatın da hava su gibi bir ihtiyaç olduğunu anladık. Bence bu büyük bir kazanım olacak ama yine de bizim bu konuda epeyce çalışmamız lazım. Daha çok adım atamamız lazım."

Taner, teknolojinin bugünkü kadar gelişmediği zamanlarda radyo dinlediklerini, bugünse dijital platformlarla isteyenin istediğini dinleyip seyredebildiğini belirterek, "Teknoloji böylece kültür ve sanatın kişiselleşmesine de yol açtı." dedi.

Salgın tedbirleri nedeniyle dijital dünyada devam ettirilmeye çalışılan kültür sanat çalışmalarına değinen Taner, "Akşamları görüyorsunuz sanatçılar Instagramda canlı yayın yapıyor. Bunları hepsi çok güzel ama burada ücretsiz dijital kültür sanat tüketiminin bir yerde sona ermesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her şeyin bir bedelinin olduğu bir dönemde bunu sanatçılara ve sanat üretenlere bir haksızlık olarak düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Dijital dünyada sanat kültürün de bir iş modelinin çıkması gerektiğini vurgulayan Taner, "Özellikle tiyatrolar, konserler, canlı müzik benzeri şeyler sanatçıların izleyicilerden şevk aldığı, insanların birbirleriyle konuştukları ortamlarda renklenen durumlardır." dedi.

Görgün Taner, müzeleri konunun uzmanlarınca o konuda açıklamaları dinleyerek izleyerek ya da okuyarak gezmekle, bir sürü insanın olduğu yerde gördüm diyebilmek için gezmenin farklı şeyler olduğunu aktardı.

"En değerli şeyin zaman olduğunu anlayacağız"

Taner, "Bu sene yazın ancak açık alanda bir takım konserlerin yapılabileceğini, kapalı salonlara dönüş içinse biraz daha beklemek gerektiğini düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde en değerli şeyin zaman olduğunu anlayacağız. Müze de gezsek, kitap da okusak, konsere de gitsek zamanımızı daha iyi değerlendirmeye çalışacağız." diye konuştu.

Dünyanın önde gelen kentlerinde yapılan festivallerin belli bir düzeye gelmesinin yıllar aldığını dile getiren Taner, "Elimizde tarihi mekanlarda gerçekleştirilebilecek çok renkli, çok çeşitli kültür faaliyetleri yapılabilecek imkanlar da mevcut. Sadece bunlarla ilgili bir koordinasyon ve uzak görüş gerekiyor. Kültür ve sanat kısa dönemde sonuç alınacak birşey değildir. Kültür ve sanat faaliyetlerine yatırım uzun dönemde ancak bir sonuç getirir. Bu hem toplumla ilgili kısım hem de uluslararası arenada yankı bulacak kısımdır. Her özel faaliyet zaten uluslararası arenanın ilgisini çekecektir." dedi.

İstanbul Bienali'nden örnek veren Taner, 2 senede bir gerçekleştirilen güncel sanat bienalini eylül ayında yaklaşık 5 bin koleksiyoner, uluslararası basın, sanatçı ve alanının profesyonelinin ziyaret ettiğini, etkinliğe ayrıca İstanbul'dan da 500 bin ziyaretçinin katıldığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA / Güncel

Instagram İstanbul Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title