Haberler

Barolara ilişkin kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda

Güncelleme:

MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, "Bazı baro başkanları kendi alanlarına ilişkin tek kelam etmezken, hemen her hafta siyasi parti il başkanı gibi açıklamalar yapmaktan çekinmez haldedirler." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, barolara ilişkin kanun teklifinin 2'nci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

İYİ Parti Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, barolara ilişkin düzenlemenin yasalaşmasının ardından, iktidarın sosyal medyanın kısıtlanması ve muhalif unsur olmaktan çıkarılması için bir kanun hazırlayacağını söyledi.

Çoklu baro sistemiyle yandaş baroların oluşacağını öne süren Subaşı, "Etnik, dinsel kökenli, ideolojilere göre barolarla da karşı karşıya kalacağız. Niyet, iktidar barolarını büyük kentlerde oluşturmaktır. İktidar barosu oluştuğu zaman hükümetin hangi kararına bir muhalefet olursa, mutlaka iktidar kanadından yandaş baronun savunmasıyla baronun iddiası ve muhalefeti tamamen kırılmış olacaktır." sözlerini sarf etti.

"Çoğunluğun lokal iktidarı"

MHP Grubu adına söz alan Tokat Milletvekili Yücel Bulut, kanun teklifinin, barolarda çoğulcu ve demokratik bir anlayışı hakim kılarak savunmayı güçlendireceğini, ileri sürülen kaygı ve endişelerin gerçeği yansıtmadığının, düzenlemenin yasalaşması sonrasında ortaya çıkacağını belirtti.

Bulut, "Üyelerinden kanunla toplanan aidatları ve oluşturulan bütçeleri yalnızca kendi dünya görüşlerine uygun siyasal bir duruş ve mücadele için kullanan ve çoğunluğun lokal iktidarı halini alan barolar, bu düzenlemeyle bırakınız ayrışma ve bölünmeyi, asıl işlevlerini yerine getirecek ve meslek mensuplarına görüş, eylem ve düşünceleriyle taban tabana zıt dayatmacı yapılar içerisinde üretkenlikten uzak ve edilgen bir duruş yerine, tercihine uygun ve mesleki mücadelesini demokratik ilkeler çerçevesinde sürdürebileceği bir seçenek sunacaktır." diye konuştu.

Yücel Bulut, "çoklu baro anlayışının mezhep ve etnik köken temelli oluşumlara neden olacağı" görüşünün de gerçeği yansıtmadığına dikkati çekerek, bu tür bir söylemin meslek mensuplarına yapılacak ağır bir hakaret olduğunu ifade etti.

MHP'li Bulut, kanun teklifiyle bölünecek olanların barolar değil, iktidarı ellerinde tuttukları barolarda, toplumun değer yargıları ile bu meslek kuruluşlarını sistemli bir şekilde çatıştıran ve görüşlerini kurumsal bir görüş gibi bütün meslek mensuplarına dayatanlar olacağını söyledi.

Birçok avukatın mensubu olduğu baroyla ilişkisinin aidat ödemekten ibaret olduğuna işaret eden Bulut, "Bu kanun teklifinin yasalaşmasıyla baroların siyasallaşacağını iddia edenler, baroların yıllar önce siyasallaştığını artık kabul etmelidirler. Bazı baro başkanları kendi alanlarına ilişkin tek kelam etmezken, hemen her hafta siyasi parti il başkanı gibi açıklamalar yapmaktan çekinmez haldedirler." şeklinde konuştu.

Yücel Bulut, baroların yıllardır siyasallaştığını ve bazı siyasi partilerin arka bahçesi haline gelmiş otoriter yapılara dönüştüğünü de belirterek, "İktidarın kendine yandaş barolar yaratmak suretiyle savunmayı güçsüzleştireceği iddiası bütünüyle gerçek dışıdır. Bu gerçek dışı olduğu gibi yandaş barolar oluşturulması suretiyle mahkemelerin bağımsızlık ve tarafsızlığının zedelenmek istendiği düşüncesi hem yargı mensuplarına hem de avukatlık mesleğinin erbaplarına yapılmış büyük bir hakarettir." ifadelerini kullandı.

"Hukuk hepten rafa kalkacak"

HDP Grubu adına konuşan İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kanun teklifinin iktidarın savunmayı susturmaya ve kendisine itaat ettirmeye yönelik bir adımı olduğunu iddia etti.

Avukatların gerçek sorunlarının çözümüne ilişkin bir düzenleme yapılmadığını söyleyen Gülüm, "Çürüttüğünüz adalet sisteminde, sadece avukatlık yaptığı için tutukladığınız avukatlar adil yargılanma talebiyle bugün ölüm orucundalar." dedi.

Düzenlemeyle baroların bölüneceğini, siyasi iktidara göre pozisyon alan kurumlara dönüşeceğini öne süren Züleyha Gülüm, "Zaten iktidarın tekelinde olan iddia ve muhakeme makamları, bir de tarafların avukatlarının mensup olduğu baroların siyasi görüşüne göre yön belirleyecek, verilen kararlar siyasileşecek ve hukuk hepten rafa kaldırılacak. Yandaş baroda olan avukatın yargıç üzerinde kuracağı baskının yanı sıra yargıcın hoşlanmadığı, muhalif barodan olan, gelen avukata göre de karar verme riskinin, aslında kararını siz burada veriyorsunuz." ifadesini kullandı.

"Hukuku ticarileştirin"

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, grubu adına yaptığı konuşmada, 2 dönem Mersin Baro Başkanlığı görevini yaptığını anımsatarak, saatlerce süren kanun teklifi görüşmelerinde sadece baro başkanlarının dinlenmediğini söyledi.

Kanun teklifine karşı çıkan ve eylemlere katılan baro başkanlarının fotoğraflarını gösteren Antmen, "Barolar çığlık çığlığa, baroları böldüğünüz zaman hukukun üstünlüğü ilkesi, insan hakları zedelenecek. Karaman'da, o rezalette ben oradaydım zamanında, o çocuklara tecavüz eden şerefsizin karşısında barolar olmayacak. Özgecan Aslan cinayetinde Mersin'deydim, binlerce avukat oraya çağrı üzerine geldi, onlar gelemeyecek. Utanın, bu utanç size yeter." diye konuştu.

Alpay Antmen, kanun teklifiyle avukatlara getirilen kıyafet serbestisinin, bikini, mayo veya şortla mahkemeye gelen avukatlar yaratacağını savundu.

Türkiye Barolar Birliği seçimlerine işaret eden Antmen, "Metin Feyzioğlu benim arkadaşım ama onu seçtiremeyeceksiniz. 53 baro başkanı önce imza attı, orada sizin 4 delegenizle bile gelseler seçmeyecekler istediğinizi." ifadesini kullandı.

Kanun teklifi yasalaşmadan Ankara Hak ve Adalet Barosu (AHAB) ismi için "Ticaret-Hizmet" türünde isim başvurusu yapıldığını söyleyen Alpay Antmen, "Ticari marka. Ticaretleştireceksiniz, hukuku ticarileştirin, ara buluculukları özelleştirin. Türkiye'de hukuk kalmadığı zaman herkes bunun altında kalacak." şeklinde konuştu.

"Şortla gelenlere birşey olmadı"

AK Parti Grubu adına konuşan Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, baroların, Anayasa'daki ilgili hükme rağmen mesleğin sorunları ve avukatların ihtiyaçlarıyla ilgilenmek yerine adeta bir siyasi parti gibi açıklamalar yaparak siyasallaştığını söyledi.

Avukat sayısı fazla illerde baro hizmetlerinin daha sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla belirli şartlarda yeni bir baro kurma imkanı sunulduğunu anlatan Gözgeç, "Bu bir zorunluluk ya da bir bölünme değildir, bu bir imkandır." dedi.

Başörtülü bir avukat olduğunu belirten Emine Yavuz Gözgeç, kanun teklifinin avukatların kılık kıyafetlerine yönelik maddesinin önemine işaret etti.

Gözgeç, şöyle konuştu:

"Maalesef biz başörtülü avukatlar, yıllarca inancımız sebebiyle, yaşam tarzımız sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldık. İnsan haklarını korumakla yükümlü olduklarını iddia edenler, cadı avına çıkar gibi başörtülü avukat avına çıktılar. Başörtülü avukatlar duruşma salonlarına alınmadı, adliyeye dahi sokulmadı, staj yaptırılmadı, hasbelkader bir duruşmaya girmişse soruşturmalar başlatıldı. Pazar günü oy kullanmaya geldiğinde dahi soruşturma açıldı. Az önce 'Şortla gelir' dediniz ya şortla gelenler oldu pazar günü oy kullanmaya, onlara bir şey olmadı, başörtülü gelenlere soruşturma açıldı."

Başörtüsünün turnusol kağıdı vazifesi görerek herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını ifade eden Emine Yavuz Gözgeç, "Çok şükür ki milletvekili olarak seçilme hakkını Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, AK Parti ile elde ettiğimiz gibi, başörtülü duruşmalara girip mesleğimizi insan onuruna yakışır şekilde yapma hakkını da kazanmış olduk." diye konuştu.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, kanun teklifinin 2'nci bölümünün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi.

Aradan sonra komisyonun yerinde olmaması üzerine Adan, birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak: AA / Politika

Milletvekili Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title